28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİV&İKf Mayı^l970 CUMHURİYET^ senesındenberi günümüze k»darki uyçulaması yalnıı «Kamo SektSrünce, ya da, Resmî Çevrelerce» billnen; (YEVMÎYELÎ VEYA TEKNtK PERSONEL TÖNETMELİGÎ) «terindeki gorü»ler, birbirini tntmamaktadır. Bazi «endikal knrnlnşlar, teknik eleman knüanraa sorurranun yıllar yüı, maksad ve gayeden saptırıldıfcı; bn itibarla sorumlulsr hakkında Yüce Divan teskili gerektij^ini iddia ederlerken (Bak. 16/2/1970 tarihli Mffllyet Gazetesi); bir kısıra düşnnürler, bahse konu klşilerin, «sosyal giivenliklerinin» satlanması hnsasnnda yazılar yarmakta. tavslvelerde bulunmaktadır. (Bak. 20/4/1979 tarih11 Cnmhnriyet Teknik Fersonelin Sosyal Gfivenligi Necdet Knbanç). Tevmiyeli Personel derd ve dsvaiannın, 12 sene sonrs, Basında tartısılman; şttkranla, kıvançla karsılanaeak bir olaydır. Cünkü, bu mevrnda, kamn oynnnn; bem de, ilgili ve yetkililerin biUileri: tatmin edici ve yetiel bir seviyeye ulaşamamıs: bundan ötürü de, mesele, açıklıgs ve seçikliğe kavuştnrnlamamıştır. Yevmiyeli Personel I Muammer Yahya İSLÂMCIOĞLU I Türk Ekonomik Hukuk Araştırmalan Vakıf Kurucusu Pek bayırh \e >ararlı amaçlarla meriyete konalan Talimatname; sonralan, «maksad ve gayeden» saptınlarak; tflrlii çeşitli yazısmalann, söylentilerın, ve de, şikâyetlerin kaynağı hâline getirilmiştir. •• »hse konn Yönetmelifin nygnlama ala•"* nı, yukanda da belirtilditi çibi; «muayyen Te muvakkat müddetli», yani, bir kelime ne GEÇtCl hizmetler ve işlerdir. însaat bittikten ve şantiye kapandıktan sonra, bn personelin istibdamına da son verilecektir. Esasen, konulan kaideler ve prensiplerin hasında; birind maddenin ikincl bendinde, bu hnsns açıkça belirtilmistir. Sövle ki, « .. Daıre ve muesseselenn DAİMİ mahlyet arzeyliyen ve KADRO mevzuu olan işlerınde, yevmiyell personel çalıştınlamıyacaktır.» Y3netmeli£in uyrnlanmasındakl aksaklıklar, işte buradan çıkmıştır. GEÇtCt İŞLERE verilmesi gereken vevmiyeler; bir takım tesekküllerin, «StREKLÎ, DAÎMİ ve SABtT» görevlilerine ddenmis; böylece, konnlsn knrallar ve ilkelerle çelisme hâline gelinmiş; aynca, 1961 Anayasamız da iblâl edilmistir. ve amaç dısı»; hem de, Anayasamıza aykın bir nitelik tasımaktadır: O Tevmiye alma|a ıstihkak kesbeden personel; münferit birer ihâle mevzuu olan aplikasyon, toprak tes\iyesi ve hafrivatı, kanalizasvon ve fosseptik isleri; yol, fabrika, baraj, liman, köprü, bins insaatı ve benzeri... gibi alanlarda; bir kelime ile ŞANTÎYELERDE çalıstınlaeak ktşilerdir. Bnnlar, bir baska açıdan bakıldıgı zaman; tSÇ! nitelifini kazanmıs elemanlardır. B« vasıfdaki sahıslann alacaŞi yevmivelerin; «DAlMt, SABtT vc SÜREKLİ GÖREV» yapan MEMlTtLARA tesmili yolsuzdnr. Böylece, Talımatnamrnin. bem lâfzı ve hem de ruhn, zedelenmistir. A Kamn sektöründe, Teskilât Kannnlanna göre; MSsterek Kararname ile tâyini gereken makam ve mercilere (MEMUR) niteli|iııi haiz kimseler atanabiürler. Hâl böyle iken, bn tâyinlerde. Kararname yerine, «Bakanhk Mncibi» ile yetinilmesl; üstelik, bu yeriere, (TEVMtTELt) kimselerin otnrtnlması; kurulus Kannnlannın da esprisine aykirı bir işlemdir O öte \andan kamn hizmetlerl; amme kndretine ve ihtisasa davanan bir teskilâtla, toplnma karsı yapılan, «daimi ve mnntazam» isierdir. (Devamlı, mnntazam, fasılasıı ve kesintiah) vamf ve kankterlndeki bir hizmetin; GEÇtCt bir ls yapmakla görevll ve TEV SORUNU MÎTELt kisOere fördflrülnifsi; Idare BVKUKU ilkeleriyle de ba£da»amaraaktadjr. 0 ievmiye ile çalıştırılan teknik elemanlara, «maaşsıı vekâlet förevı» verilmesi de; kamn hizmetinin karsı lıklı olması prensip ve knralına aykın düsmektedir. Kaldı ki, devletin, ferdin paranz yardımına ve sebavetine de ihtiyacı yoktnr. O 1961 Anayasamızın 117. maddesi; «kamn hizmetlerinin «erektirdi^i aslî ve »ürekli görevlerin MEMt'RLAR eüvle «örnlecegini» âmir bnlnnmaktadır. Devlet hizmeti yapan. sicılde kaydı btılunan. umnmî veya hnsusî bütçelerden MAAS alan kimseye memur denildifine göre, bazı kuruluslarca. aslî ve s&rekli görevlerin memurlar yerine; «veraviyeli müstahdem veva personel» ile çördürülmesi: Anavasamızın âmir ta&kümlerini de zorlamaktadır. Sonuç çikli^î kavnştnrnlamamıstır. Bu satırlartn yazan tarafindan, bnndan tam S yıl önce vapılan bir inceleme ve arastırma sonnnda bazırlanan etfidde; bn ak•aklıklara, biitün aynntıianyls doknnnidngiı ve değinildiŞI hâlde(l); ilgili ve yetkili mercileri ikna etmeğe imkân hâsil olamamıstır. Ancak, Sayın Ferit Melen'in arabnlucnlu^n ve hakemlifi iizerine; bn konnda iırarda bir yarar bnlnnmadıtı anlasılmiftir. Yukanda da i<aret edildifi gibi: mesele»in. basında. enine bovnna ve açıkça tartısılması; kıvançla ve «ükranla karsılanaeak bir olaydır. Şnrasını da 6nemle bellrtmek gerekmektedir ki; Tevmiyeli Personel sorannnn Kararname ile cözmeje imkân yektur. Bn meselenin ve dâvSnm, sneak, Devlet Personel Rejimi içerisinde, ve de kannn çerçevesinde rayıoa otnrtnlabilecegine • • •bakkak nazanyla bakılmaktadır. (1) Yevmiyeli Pereonel Yönetmehğinin Yolsuz Tatbikatı • Muammer Yahya İSLÂMCIOĞLU 1965. radan ragmen; A miveli 12 sene çeçmesineaçıkhğa veTevPersonel sorunu, K Amaç ve nitelik (4/10195) sayılı Bakanlar Knruln karanyla bir takım knrallar ve prensipler ortaya atılmıstır. (Muayyen ve Muvakkat MüddetH Hizraetlerde Çahştınlacak Yevmiyell Personel Yönetmeliğı); işte bu düşüncenin ve görüşün sonucu olarak hazırlanmıstır. Verilen isim nznn oldugnndan: vazışmalarda, YEVMÎYELÎ PERSON'EL YÖVETMELtGt diye tanımlanmış u adlandınlmıstır. Isminden de anlasılacatı üzere, «mnayyen ve tnnvakkat müddetli» hizmetlerde; baska bir deyimle, yurdnmnznn imarı için knrnlacak GEÇtCf santlvelerde kallanılacak ve insaattan anlayacak kisileri, teknisyenleri işe eekmek için düşünülen ve düzenlenen bv ySnetmeli^in nygnlaraası; bngüne kadar lyl neticeler verememistir. 1958 dırbk islerine şevk vermek. ve "' de, kalkınmamızı çabuklaştırmak amacıyla, yılına 1 ynrdumnzun btvyın Anayasaya aykırılık Stfirfl; ban A sağıda yazılı venedenlerden mevkilerine knrnlaslarca, hak etmiven kimselere yevmive ödenmesi memnriyet de, yevmiyeli işçilerin getirilmesi; «maksad UNDEN UNE Emekliden vergi ölü gözünden yaş Bir zamanlar emekli maaslanndan vergi kesilirdl . Sonra devletle fert arasındaki hizmet anlasması bitip de emeklilik relip çatınca yalnız devletin ferde karşı olan gdrevinin devam ettigine hükmedenler, memlekete hizmet ederken yaslanmıs, yıpranmı? olan insana şeref kazandırarak hakmak vecibesini verine getirmek mecburiyetinde kalınca, emekliden vergi kesilmesinin ne theorique, ne bileisel, ne de beseri tarafı olmadığmı anladıklan için emekliden vergi kesilmez oldn. . Esasen Türkiyede etnekliliği, varla vok arasında bir sürnnme rezaleti halinden çıkarıp, yurda ömfirlerini vererek hizmet etmiş olanlan mümkün mertebe yasama diizeylerin) bozmadan, rahat nefes alarak yaşatmak şeklinde anlıyanlar da, fiilî hizmette alınan para ile emeklilikde alınan paranın arasındaki farkı azaltmak için emeklilik ödeneklerinden vergi alınraaz dediler. Kaldı ki, yaşlannııs. ihtiyarlık dolayısiyle hastalıklara ugramış, hizmette yıpranmış vatandaslara verilen emeklilik yeterll görnlmediği için daha geçen sene emekli maasınm nisbeti de yükseltümişti. Ne oldn ki simdi A.P. iktidan bütfin bur.lardan. bn düşunce ve mölâhaıalardan vazgeçerek birdenbire emekUnin havatını yeni baştan inen bir?n vergilerin dalgalı denizlerinde gövensbı bir hale sürfiklüyor?.. Neden vatandaşın hizmet devresir.de verdîgi primlerden, yani vergisi verilmiş kendi parasından bir kere daha vergi alıyor* Bn da tıpkı tasarruf bonolarmın faizlerine oturmak gibl, vatandaşın şlkâyet mercii bulamamasmdan dofan bir corbabk hareketi defil midir? *** Bu hükümet bn kafa ile ve kullaadıgı sübjektif filçfilerle bn personel kanur.unn galiba yine çıkaramıyacak!.. Zira aslmda o personel reformnnn kenara itmiş de, hizmet ile karsüığı arasmdaki ilişkileri nnutulmuş, hayat pahahlıgı dolayısiyle en az geçinme irakânları ile maaslar arasındaki münasebeti hesap etmemiştir Bileği kuvvetli olan ağır basmış, kanuna istediği hükümleri kordurtmuştnr. Iktidar bu paratann karsılıgını bulamaymca; düsiinüp taşır.mış, züğürtlük içinde ufala ufala kendisinl savnnma kudretinde olmıyan zavallı emekli vatandaşlarm kendi yatırdıklan primlerden, şimdiye kadar ortada dnraa Ukeleri çigniyerek vergi almaya kalkmıstır. Bravo doğrusu Türk Maliyesine!.. Bravo yüksek maaslara 1 emsalı ko\dugn için yüce maaşlı memurlanmıza... «Oh Allah devlete. millete zeval vermesin!» diyecek olan kanun teklifi hazırlavanlara. bravo bu kanunu kabul edecek komisyon üyelerine ve milletvekillerine. Bunlar onutmasıniar ki bir gün de onlar emekli olacak ve bngün sivrilttikleri kanğın flzerine o gün kendileri oturacaklardır. \llah bugünün vergi verecek emeklflerine ömür verse de o gün bu gibilerin feryadını dinleyehilseler «Efendim ben o zaman böyle şey olmaz demiştim ama, kimseye dinletememiştim'.» diyenleri görseler süzseler... Mayıs Devri L minin onuncu yılını idrak ettiğimiz bugünlerde, Türk tarihinin bu önemli olayını doguran sebepleri kısaca incelemek, ffelecek için uyancı ibret dersleri çıkarmak, yaşadığımız bu çünün şartları içinde her zamandan daha zorunlu olmaktadır. 27 Mayıs'ın YAZAN Alatürk K DUYURULUR DENtZ HARB OKULU 1952 MEZÜNLARI YE SIN1F ARKADAŞLARI: 30 Mayıs 1970 Cumartesi akşamı saat 20.00 de Reşat'ın Suadiye'deki yerinde eğleneceğiz. Bekliyoruz. Kazaklar üzülmesin, hammlar da beraber Cumhuriyet 5205 URTULUS Savaşmdan sonra Atatürk, teokratik bir Ortaçag zihniyeti içinda dondurulmuş bır cemiyetten, bütun muesseseleriyle iflâs etmı? bir ımparatorluğun enkazmdan başka bır şey bulmadı. Fıkirden, maddeye kadar her şeyi yaratmak, var etmek ve Türkıye'yi dünya milletleri top lulugu içinde, muasır medenıyet seviyesine ulaştırmak içic, her i?e yeniden başlamak zaruretinde idi. öyle yaptı. Hepimizce büyük bır mınnetle bılmen ve takdir edilen ve butün dünyaca tasvip edilen bu isleri kısa zamanda başarabılmek, yani mod'ern bır devlet ve cemivet varatabilmek için her «evden evvel kuvvetli bir hükumete müessir bir orduya, modern zihniyetli bir idarl ve teknik kadroya, yurtta ve cihanda sulha ıhtiyaç vardı. Bu sebeple Atatürk; bugunün şartları içinde insafsızca tenkit edilen zorunlu, zorlayıeı tedbirlere de başvurmaktan çekinmedi. Fakat tek bir partiye dayansa bile, her işi ve kararı kuvvetli bir Meclls kadrosunun reylerine sunmaktan geri kalmadt. Yaptığı her harekette danıjma ve tartışmayı ihmal etmıyor, kendisini hakikatlere ve doğru kararlara götüren diyalektik bir metod tatbik ediyordu Onun çokca tenkit edilen aksam sofralan ve arkadaş toplantılanmn hakik) mânası bu idi. Atatürk'ün ölümünden sonra, îkinci Cihan Harbinin verdiği zaruretlerle yurdumuz ve dünva çok buhranlı bir devir geçirdi. Atatürk'ün prenslplerind'ekı inkılâpçılık ruhu, bu sebeple ileri Eötürülemedi Oniin binbir tecrübeden geçmis pren«ıoleri ve eserleri halka «indirilemedi. înkılâplar, büvük kur tarıcının ölümü ile birlikte olduğu yerde dondu, kaldı. PeTsonel tasarısı kimseyi memnnn etrai» degil. Tedi yiix elli btnl aşkın memnr kitlesi dalgalanıyor. Aradıgını bulamıyanlann üzüntüsü, sert tepkilere dönnsüvor. Sağlık memnrlarından assnbaylara, rnübendislerden hikimlere, öŞretmenlerden savcılara kadar ber kesimde kaynasma var. Bn köseye de teleton, telgraf, mektnp yagıyor: Yazsana.. diyorlar memnrlar. Sürekii olarak çalısanlann baklannı savunduğnmnz için elbette sevinçle vazarız. Ne var ki, somnnn esasını ortaya koymak gerekir. «Sen daha fazla aldın, ben daha fazla aldım» tartısmasına kapı açacak vazılann da hiç bir varan voktnr. Elektrik MShendisinden y»rgıçlara kadar tüm devlet memnrlannın bilinçlenmesi ve isin püf noktasını anlaman lamanı gelmif de geçmistir. İsin pBf noktası nedir? Bir toplumda yasayan çesitU kisiler. yaptıklan işlere göre sınıflara aynlırlar. Bir vanda sermayed sınıfları vardır; karsısmda emekçi sınıfları vardır. Sanayi topluraunda bnrjuva ve proleterva kavramlannda bütönlesen bn iki büvük kesim, bizimki eibi sanavilesmemis bir ülkede daha dajınık manıaray» sahiptir. Topraklan, bankalan. fabrikalan, elektrik «antrallerini elinde tntan «ermayeei sınıflann karsısmda köylüler. t«çiler. küçnk toprak sahibi. kficük esnaf fibi büyük emekçi kalabalıgı yasar ve calısır Bngfin TSrkive'de dısanva ba»ımh bir kanitallst dnren Mkimdir. Bizim sermayecimiı bu yüzden işbirlikçidir; komprador burjnvasıdır. Bn gaynmillî azınlık: aracı, tefeci. müteeallibe şibi tntncnlarla ortaklasa sivasî Iktidara hâkimdir. Milli gelirden en büvük pavı bnnlar alır Tapılan hesanlara göre mazlum iilkemizde minî gelirin üçte birini bu zfimre ele geçirmektedir. 300 bin kisiyi geçmiyen bir annlıktır bn... Türkiye'de sermayeci sınıflar milli gelirin yfizde 30'nna el koydnkları halde vüzde 5 vatırım yapmakU. sefahat. lük», •flence ve cösterisli insaat vanında paraları dii»nya kaçırarak milli iktisadî gücü israf etmektedirler. Sermaveci sınıflarının emekçi sınıflan kar«isındaW dnrnmnna bakıldıfi zaman da sn tablo ortava çıkmaktadır: Türkive'de kövlüler aklabavSle trelmiyeeek sefalet kosnllan içinde vasamaktadırlar. Sehir varoslanna eöçen kövlülerin dummlan biraz daha ivilesmekte, fabıikalard» is bnlanlar topln sözlesmelerle durnmlanm döıeltmeye çalısmaktadırlar. tsçileri ve kövlSlerl ov depo<n savan sernımveci «iyasi iktidar, de\let makinesini yürüten memnrlan da bn düzenin bir aracı gibl kullanmaktadır. Böylece kaba ve basit bir ayınnıl»! 1 Sermaveci smıflar2 Ara tabakalar.. 3 Emekçi «mıılar.. •rannda tnillt teHr bSlnsflmOnan p»cariıfı ve çatışması zaman zaman yognnlasarak devam etmektedir. Sivasi iktidan elinde tntan sermaveci sınıf. hem emekcileri. hem ara tabakalan memnnn edecek yetenekte degildir. Bnnnn içindir ki. Personel Kannnnnn çıkanrken ban knmazlıklar yapar: Kflit noktalarındaki yüksek memnr çevrelerine vfiksek maaslar tanır: ihtilâl vehmi içinde bnlnndngnndan askerî kesimin yüksek rütbelilerinl memnon etmeve ve kendisine baglamaya çalısır. Ama Türkiye gibl 34 milyonlnk bir ülkede valnız Anadoln pazannı sömürerek hem 730.000 kisilik memnr kitlesini hem l.OOOiKKl'n a«kın isci kitlesini tntabilrrek kndrette ekonomik olaoak yoktur. Bnnnn içindîr ki siyasJ iktidar miilî gelirin bölüşülmesinden çıkan kavga ve tartışmada simdiye kadar işi savsaklayıp uyutmaya çalısmıs, eline geçirdiği ve Istediçi gibi kullandıği millî gelirden memurlara mümkün olduğn kadar az pay Termekte direnmistirAma giderek bıçak kemife dayanmış. devlet personeli baakaldırmış: tsteriz sesleri dnynlmsya başlanmısttr. Sermayecilik daima sömürn dfizeni üstüne yflrOyecek. «ömBrflden küçük bir payı knllandıgı personeli snstnrmak için tiviz diye dagıtacaktır. Bn tâvizi büyütmek için verilecek mücadele devlet personelinde betki geçici bir memnnnlnk yaratacak; ama tümüyle çöken toplnmda memnr tabakalannın mutln bir rasam sürdfirmeieri elanaksız kalacaktır . Gayrımilli germaye çevrelerinin elindeki yetkileri alıp. halkın devletini antiemperyalist devrimei düzenle knramadan kopanlacak tâvizler daima yetersiz olacaktır. Püi noktası Refik TÜLGA EMEKLİ ORGENERAL tnemleket için yeni ümıtler ve yeni gelismeler vaadediyordu. Psikolojık bakımdan halk mem nundu. Şıradıye kadar kendisıne empoze edilen rey puslaları yerine hür ve serbest olarak reyını kullanma imkânını bulmu; ve bundan hür bir İnsan olarak zevk duvmakta idi. Mem leket meselelerinde kendisinin de rey sahıbı oîması onu gururlandınyordu. Ekonomik alanda, köylü, yeni yapılan şeker ve tekstil endüstrisı sayesınde, tek cıns uründen, çok cins ürüne geçiyor ve ziraatteki makineleşme ve mevsimlerın müsait gitmesi ve harp sonrası dünya pazarlarının isteğı dolayısiyle elıne geçen bol mahsulünü, o zamana kadar görmediği şekilde değerlendırebiliyord\ı Yeni yollar ve ulaştırmadaki mekanızas yon iç ve dış pazarlara mahsulünü kolaylıkla götürmeğe imkân saâlıyordu. Barajlar. ?ulama tesislerı, enerji istasyonları ve kurulan fabrikalar halkm hosuna gidiyordu Memlekette ekonomik bir hareket başlamıştı Bunda harp esnasında biriktirilmiş altın stoklarının, Amerikan iktisad! yar^ımının, yabancı ticarl kredilenn TOIÜ olduğunu halk kitlelerı farkedemiyor. plânsız. program <îiz ve ekseriya parti çıkarlan ıçın mahalli isteklerle vapılan bu tesıslerin ileride verecegı ekonomik sarsıntılan hıssedemıyortfu. du. FaKat SBglam ve meroleket için hayırh idi. ARTÎ otoritesinı, devlet otorıtesı ustune hâkım kılmak arzusu ise, fazlasiyle oldürücü olmuştu. Köylerd'e, kasabalarda ve sehirlerde cerbezelı partı başkanlan etrafında toplanan particiler, bükumet üzerıne yaptıkları tazyıklerle, zırai ve tıcari krediler, devlet arazısi ve ormanlan üzerındekı mülkıyet tecavuzlen. devlet memurlarını emekliye ayırtma veya baska yeriere naklettirme yetenekleri gibi sıralanacak daha bırçok ımtlyazlar elde ederken, partiye mensup olmayan vatandaşlar, akla geimez hakaretlerle mahrumiyet içersine atılıvorlardı. Bu hâl, halkın ahlâki"vasfı, milU birlik ruhu ve polıtık felsefesi üzerine de rasn fi tesirler yapıyordu. Zengin daha zengın, fakir rfaha fakır oluyordu. Yurtta, düsüncesı avn, birbirine düşman ıkı grup te'ekkul ediyordu. ENt kurulmakta olan gert bir mıllet, psikolojık rekonstrüksiyona, açıkça belırtılmiş sosyal ve ekonomik hedeflere ve istikametlere muhtaçtır Atatürk gıbı talihın Türk ulusuna verdiği bir turtancı bu hecief ve istikametleri açıkça göstermisti Demokrat Parti, gerıciliğın tahrıki, tembellığın teşvıkı suretiyle bu doğru yoldan aynlmış ve aynca milletl ikiye bölmüştü. Dış tıcari kredilerin ve yarriımların bol miktarda aktığı devirlerde her şey yolunda gibi gidiyordu. Yatınm programlan, zırai ve ticari krediler alabildiŞine hesapsız şekilde genişletıliyor ve bununla Demokrat Partiye yeni taraftartar ve gelecek seçımler için bol oylar kazanılacaSı umutlanıyordu. Bu krçdi ve yardımlann adlî ve ıktı^adî kapitülâsyonlan geri getırdiğı. milli egemenlik ve baSımsızlıgı tahdit ettiği gözden uzak tutuluyorrfu sının degen lüratle dfismeğe ve hayat pahahlıgı artmağa bas ladı. Bu hâl sikayetler v« umitsizhklerin çogalmasına da sebep oldu. «<•••««••••••••• HER SALI HÂDÎSE OLAN Siddet tedbiri P D EMOKRAT Parti Hükumeti bu şikâyetleri ve tavsiyeleri dinleyecek yerde onlan susturmak için liddet tedbırlerıne başvurdu. Düşünme ve söz hürrıyetini kısıtlayan bir Basın Kanunu, politik toplantılan sınırlayan bir Toplantı ve Go=teri Yurüvüşleri Kanunu çıkardı ttidal, uyuşma, eşitlık ve danışma yerine tek kişınin arzusu ve dilegı empoze edilmek. «tnsanlar. emir eden mah Ifika, itaat eden mahlflk» haline getinlmek istendi îşlenen hatâlar düzeltilmediği takdirde. effetmez neticeler ve patlamalar doğurur. îşler kötüleştikçe, sidd'et ve zulum eğilimi, şuurun verini alır. Vatan Cephesl ocaklannın kurulması. halk arasmdakı nefret ve çatışmayı teşkilâtlandırma gayretleri, böy le bir idraksizligin faciası idi ECLÎS Tahkikat Encümenınin kurulu$una dair kanunun birinci maddesi, askerî mahkemelere ve askerl adlî âmirlere tanınan hak ve selâhiyetlerı kullanma vetkisint. Meclis Tahkikat Encümenlerlne tanıdığmdan, ordn 5rfi idare ile fiilen oldugu gibi, asker! kaza bakımından rfa halkın kar^ısına btr şıddet fileti olarak dıkilmek istendi. Fakat bu kanunsuzlnklar vatanına hlzmetten bsşka bir gavesi olmayan şuurlu TflrV ordusu ile. halkın, basının, üniversitenin ve aydın zümrenin birleşmesinden başka bir netice vermedi. Söyleme, düşünme, korkusuz yasama harrivetlerine âşık Türk milleti bir bütün halinde diktatorya heveslilerinir! karşısına dikildi. Özel Sayı 27 Mayıs'ın Onuncu Yılı MADANOĞLU PAŞA İHTİLÂLİN BİLINMEYEN YÖNLERİNİ ANLATIYOR: BAŞA RISIZLIKLARIN NEDENLERİ... ıvlUHAFIZ ALAYI KUMANDANI OSMAN KÖKSAL'IN İLGİNÇ BİR ÎNCELEMESİ: İHTİLÂL NASIL HAZIRLANIR NASIL YÜRÜTÜLÜR. NASIL BAŞARIYA ULAŞ TIRILIR? TÜRKİYF BİR İHTİLÂLİN EŞİĞİNDE Mİ? • Y N PLÂNLAMA TEŞKİLÂTINDA YENİ BİR SKANDAL: Yatırım İndirimi Hovardalıkları Hacı AIi Demirel'e 600 bin lira usulsüz indirim nasıl sağlandı? ODALAR BİRLİĞt BAŞKAM tLE YENÎ TİCARET BAKANININ BİR YOLSUZLUĞU... DFTVRjM: Adattale Soksk 264 V^niseh'rAnk.ira İki büvük hata Çok Acı Koybımız Cici kızımız, ailemizin gülü, Diğer laraftan D LEYLA ÖZTÜRK'ü 23 Mayıs 1970 sabahı büyük bir acı ile kaybettik. Günlerce kızıiruzın ağır hastalığına çareler bıümak ve ona ıztıraplannı duyurmamak için insan gucunün üstünde çalışarak, gece ve gundüzünu bize hasreden, Cerrahpaşa Hastahanesi Tabiblerinden Ass Dr. SELKUT NATMAN'a ve kızırmzla yakmdan meşgul olan sayın Prof. Dr. ORHAN ERSANLT ve Prof: Dr: KENAN BİNAK'a ve hastabakıcılardan Raşit. Hasan, Necati, Bavram ve Yakup Beye insanî yardımlan için kalbten teşekkflr ederız. Şefika, Tevfik, Nadtr öztürk, Vecihe, Ertekin Ann ve Ayşe, İbrahim Turaçh. Cumhuriyet 5208 D G tĞER taraftan. takdire değer olan tarafsızhk politikamızdan. ekonomik alanda faydalanamadık. Bilâkis luzumuncfan fazla derecede tutulan, hareket ve müessiriyetten mahrum bir ordunun ağır vükü, hükumetin hamleci bir ruhtan yoksun olusu, ekonomik alanda sarsıntılara sebep oldu. Karaborsa, rüşvet ve ahlâksızlıgı salgın hale getiren fırsatçı ve çıkarcılarla mücadele edılemedi. Sosyal bünye sarsıldı Halk tek parti rejiminden, onun hareketsizliğinden, harbin doğurduğu ekonomik «ıkıntılardan bıkmıştı. ENÎŞ bir hürriyet havası içinde yapılan 1950 seçımleri memlekete yeni ve genç bir kadro getirdi. Bu kstfro. EMOKBAT Parti, plânsız ve programsız da Olsa. altından kalkılamıyacak borçlarla da vapılmış olsa, zamanla tamirı mumkun ekonomik hareketlennln yanında. düzeltilmesi imkân sız ve memleketin temellerinı sarsan iki büyük hatâ 3rapıyordu. Bunlardan birincisi, Atatürk'ün lâik devlet prensibine indırilen darbe, ikincisi devlet otoriteslnl yıkarak, parti otoritesini hâkim kılmak ısteğidir Halkın din duygulannı istısmar etmek suretivle elde e*leeek oyların, Atatürk'ün kurdu5u temeller üzerinde, memleketı sosyal ve ekonomik reform larla ilerletme suretiyle, elde edilecek ovlardan daha kolav, daha çok ve daha çabuk ele geçeceğini zannetmek büvük bır hatâ idi. Atatürkçü sosyal ve ekonomik reformlar belkı uzun vâdeli. zor v« zahmetll bır yol VEFAT 24 Mayıs 1970 Pazar günfl ellm bir kaza neticesinde vefat eden, merhum Mevhibe Cevat Hammefendi ve merhum Ali Cevat Beyeîendi'nin o#lu, Rukıye Açıkahn'm sevgıli eşi, Toğan Nur Açıkahn ve Gülten Devres'in sevgili babası. Hatıce Açıkahn'ın agabeyi, Cevza AçıkaLn ve Mehmet Devres'in kaympederi, Ali Cevat Açıkahn ve Ragıp Devres'in sevgüı dedesi. Sonuç ENA hava şartlannın inraç mallannjn hacmlni daraltması, bu mallardaki kalit» farklan, dünya pazarlanndaki fiat düsüşleri dış ticaret açığını da gittikçe arttmyordu Bu hâl kredi veren vabancı memleketlen ve yardım vapan vabancı ülkeleri daha dikkatli ve ha.=ı« davranmaBa sevketti. Amerikadan Istenen 300 milvon dolârhk kretfi verine. ondan masraflan kısmak ve bötçevi denklestırm»k nasihatl alındı Hiikumet enflâsyonu kontrol etmek ce«aretıni gösteremedi Türk psra F B AZI kimseler, 27 Mayıs hareketine bir askeri hükumet darbesi arfını vermekte ısrar etmektedirler 27 Mayıs sadece ordunun degil, Atatürk prensiplerine. hüniyete ve eşitlige âşık Türk vatandaşlannın müsterek eseridir 27 Mayıs kökünü vatan seveisinden, Atatürk ilkelerine üadakatten alan bir «Fazilet thtillllimdir. MUHİDDİN MEHMET CEVAT AÇIKALIN 26 Mayıs 1970 Salı günfl Bebek Camiinde kılınacak öğle namazını müteakıp Rumelibisan kabristanındakı aile kabrine defnedüecpktır Cumhurivet 5213i YARIN • Devrirnri1#»r dikkat Yazan: Prof. Bahri SAVCI VEFAT 24 Mayıs 1970 Pazar günö elîm bir kaza neti?esinde vefat eden, merhum Adeviye ve Muammer Ujşaklı'mn kızı, Cevat Açıkahn'ın sevgili eşi, Toğan Nur Açıkalın ve Gülten Devresjn sevgili anneleri, Lâtife Uşşaki, Vecihe İlmen ve İsmaiJ üşşaklı'mn kardeşleri, Meral Bebe ve Füsun İşcan'ın halalan, Erdem tlmen, Gönül Erboy ve Gulumser ÖkCnin teyzelerı, Cevza Açıkalıa ve Mehmet Devres'in kayınvalıdeleri, Ali Cevat Açıkalm ile Ragıp Devres'in «pvgili ninesi NİMBÜS Bursa Belediye Başkanlığından: Enkedesant ampul. civalı ampul. balast ve bronz duylar 78.375 liralık keşif bedeli Ozerinden kapalı zarf eksiltme usulO ile 9^6/1970 Salı gönö saat 15 de ihaleye konulmuştur îhale evrakları hesap işlerınde pörülebilecektir îhaleye iştırak edeceklerin 1970 yılı tasdikli Ticaret Odası ve muvakkat teminat belgeleri ile birlıkte hazırlayacakları kapalı zarl teklif mektuplanm ihale grünü saat 14 de kadar Başkanhğımıza makbuz karşılığı tevdi etmeleri ilân olunur. Rukiye Celâdet Açıkalm 16 Mayıs 1970 Salı gunü Bebek Camiinde kılınacak öğle namazını müteakip Rumelihisan kabristamnda
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear