Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT ' nnlmazlıgı, uhısumuzun şan vo şereî dolu bir zafer, uygarlık tarıhıne dayanan varlığım ayakta tutma yiıksek amacına yonelmiştir. Bu nedenle üstlendiğimiz görevi, bu IM»""'"! elde edil mesine değin, ulusun birlik ve dayanışmasına güvenerek atıldığımız bir savaş diye kabul ediyoruz. Bu savasta en büyük silâhımız, ulusun bağımsızlığına ılişlön doğal ve meşru hakînnı koruma yolundaki azmi ve direnmesidir, ve bu azun ve direnmenın belirdiğı yer de yüksek Meclisinizdır. • Dış poliukada güttâğümüz amaç bugün baskentimizi tutsakhkta ve zorbalıkla elinde bulunduran devletleri, evvelce Istanbul'da toplanmış olan son Mebuslar Meclisinin oyoirobnak üzere, salt çoğunlukla kablnesl onbir vekilden kurulramı okundu. Bunun önemll liğiyle düzenleyip saptadığı and yapılıyordu, Türkiye Büyuk rauştu. Aynı zamanda Başvekü parçalannı, d'M"1 sâdeleştirerek ve «Millî Misak» çevresinde, Mıllet Meclisinın bu yolda sedurumunda olan Meclis BaşkaTermeliyim kı, hangi sorunla•bağımsızlığımıza saygılı kümak çimle kurulan ılk kabınesi, ünı da buna eklenirse, bu sayı nn hâlâ bugün «sorun» olarak tır. Banşta varüacak kararlann yelerin aldıklan 07 sayısı sı oniki edlyordu. En çok oyu, kaldığı gorülsünkabula ve kesin olarak onaylanrasıyla, şöyledır: îsmet Bey (129), en az oyu da Baakan Mostafa Kemal Paşa: ması dofallıkla, yüksek kuruluRıza Nur Bey (65) almıştı. Miralay tsmet (tnönü) (Edir«tcra Vekllleri Kuralunun yük nuzun alacağı karara bağhdır. Böylece hükumet kurulinuş *e ne): Erkânı Harbiyei Umumi•ek MeeUse •annlmak üzere bir • ÎQ poUUkamızda bütün çayeni TUrk Devleti, bütün resye Reisi. Dr. Adnan (Adıvar) proframı vardır. Müsaade edi lıjmalanmızm ortak amacı ulnmi kuruluşlarıyla, tanhte yerini (Istanbul): Sıhhat ve Içtimaî Hrae Rısa Nnr Beyefendi okusıın birlik ve dayanısmasraın almıştı. Ben ise bu tartasel o yacaklar» dedl Te Maartf Vekili Muavenet Vekili. Bekir Sami korunması ve genel ^uvenliğin laym bütün evrelertn« tamk olBey (Amasya): Hariciye Vekili. Rıza Nur Bey genç kusaklakurulup yerleştirilmesidir. Dış Fevzi (Çaianak) (Kozaa): Mü duğnm için pek mntlnydnm. nn anlaması için dilini sâdeve iç kışkırrmalarla meydana Gözfimün önfinde yenl bir derdafaal Milliye Veküi. Yusuf Kele^tlrdigim şu kua programı Ketirilen hayınlık olaylanmn etlet doğmuştu. Iki yıl sonra da okudu: raal (Tengirşenk) (Kastamonu): kili bir biçnnde ortadan kaldıOsmanlı Devletinm M H erisine Iktisat Vekili. Câml Bey (Ay. 0 Temel amaç: Bağımsızbğı nbp yokedilmesiyle çüvenliğin tamk olacaktım. dın): DahUiye Vekili. Celâletsaglamak: Uhısını karaı karfiya her yerde tezelden sağlanmasını tin Arif Bey (Erzururn): Adllbalondn^u olağanüstft üurıuuen büyük bir vatan görevi sayİLK PROGRAM ye Vekili. Mnstafa Fefami Efendan dolayı nazmri, kansık Te a maktayıı. Türütme işlerinin her sun cftreli is T» islemlere yer yönden çüvenilir azimli ve RÜÇdi (Bnrsa): Şer'iye Vekili. î». ÜRKİYE Büyük Millet lü ellerde bulunmasını istediğiobnadıfı yfiksek bügOeri lçlnmsü Fâzıl Paşa (Yozgat): NaMechsinin ilk Bakanlar mizden. Tüksek Meclisinizin budedir. Tüksck Meclisiniz adma fıa VekUi. Hakkı Behiç Bey Kurulu seçildikten sonra nu emretmek ve saflamlastırife baslamış olan icra Kurulu(Denizli): Maliye VekUi. Dr. 9 Mayıs 1920 günku toplantıda, mak uwre dfizenleyeceği kuralnrazan fizerine aldığı işler vaRıza Nor (Sinop): Maarif VeBırınci Reis Mustafa Kemal Palar, doğaldır ki, azira ve şiddettanın kurtanlması, Hilâfet ve kUi. şa'nın başkanhk ettıği birinci le uygulanacaktır. Boylece Mülî hükumetin ilk oturumda Uk hükumetin progSaltanatın bağımsızlı|ı ve doku• Mill! Savunma: Gerek dış ve perek ic politikamızm gerektirdiği askerî tedbırlerin saflam bir yolda vürütülebılmesi için «Kuvayi MHliye», muntazam ordu knruloşlarına katılarak resmî bir şekle konmak üzere gerekli tedbirlere basvnrnl muştur. • Malî polıtikamızda dahi amacımız ulasal savaşımızda ülkenin iktisadî durumunu, halkın refah ve saadetine uygnn, düşmanlanmızın kötü nivet ve saldınlanna karşı dayanaklı kılmaktır. Dostluğunu evlemli olarak kanıtlayacak devletlerin iktisadl çıkarlannı, ulkemızın temel yaran ıle bagdaştırarak, kabnlden yanavız. 9 Bayındırlık Işleri haklandaki girişimimiıe gelince: Ülkenin iktisat bakımından çok gerekli olup da şimdiye değin >apımına başlanmanuş olan ana hatlannın, bilinen bunalun yüzünden, bu yıl yapımının sürdürülememesi lorunluğu vardır. Ancak mevcut olan yollarda halkımran işlemesine engel olan harap yol parçaları Ue köprülerin onanmına ve bu yollar^T> ÖA 4rOlUE. V4Eda yapıını bitmemiş olan önemli bölümlerinin vapımımn tamamlanmasına başlanacağı gibi, Ankara Sivas demiryolunun yapımı (Tahşi Han) duragına kadar tamamlanıp işletilmesi ile Ugili tedbirler alınmıştır. • Saglık ve Sos\al Yardım konusunda bugünkü raâlî dunımunnmtn eHerdiği ölçöde ve olabildiğince tutumluhjkla safr Iık ve sosyal vardımın gerçekleştirilmesine çalışılacaktır. Hal kın ve ülkede bulunan sağlık kurumlanmn ilâç ve sağlıkla ilgili gereçler konusunda guçlüğe uçramamaları için, şimdiden bu gibi gereçlerin memle» kete ithal edilraesine çalışdıyor. Elimizde bulunan ilâçlan ve tıbbi eczavı israf etmeden kullanırsak. bu bunalımlı dönemi kolaylıkla aUatabileceçimizi sanıyoruz. Salgın hastaukIMSEU, BlC SAATTE . lann bu yıl ülkede, önceki saTELEPOM BULSAM, UELİvaş yıUanna oranla, pek az olduğunu şükranla belirtmekle bir likte, burün sosyal hastalıklar adı altında anılan malarya ve firenginin zararınm sınırlanması için, devlet >önetiminin öteki kollanyla birlikte, tedbir a > lınacağını söylemek isteriz. • Maanî işlerindekı amacımız, çocuklarımıza verecek eğitimi her anlamıyla dinsel ve ulusal bir duruma kovmak ve onları, yasam savasında başarılı kılacak, dayanaklanm kendi kendilerinde bulunduracak teşebbüs çücü ve nefse güven gibi karakterler verecek, ordarda üretıcı bir düşünce ve bılinç uyandıracak yüksek bir düzeve ulaştırmak, resmî öğretimi, büOM TANCIM, BlB VEOİM1Z tün okullarımızı, en bilimsel, J KEMOİMI en çağdaş olan bu ilkeler ile saflık kurallan uvarınca yeniden düzenleyip proçramlannı düzelt mek, ulusun karakterine, coğrafya ve iklim şartlarımıza, tarihsel ve sosyal geleneklerünize urgun bilimsel ders kitaplan mevdana getirmek, halk yığınlanndan lugatlan (sozcükleri) toplayarak dilımizin büyük sozlüğunü yapmak, bizde ulusal ruhu besleyecek tarih, edebiyat ve sosyal bilimlere ilişkin eserleri yetkililere yazdırmak, ulusal eski eserlerimizi kütüğe geçirmek ve korumak, batırun ve doğunun bilim ve teknik alanındaki kitaplannı dilimize çevtrtmek, kısacasi bîr ulusun hayat ve varlığının korunması için en önemli etken olan millî eğitim işlerine dikkat ve 5zel bir gavretle çalışmaktır. Bugün ise ilk işimiz mevcut okullan iyi yönetmektir. OLAİU& • Adalet kurumlannda duIZLEK'ME* rumun iki açıdan incelenmesi TEDİB fereHr: Birisl yargıç ve memuı lar, öteki genel işlemler. 1 Kuşku yoktur H, yürürlükteki yasalan iyi uygulayabilecek yarçıçlanmız çok değildir. Ancak bu azhk yargıçlann düşünsel bakımdan yetersiz olmalanndan çok, mesleğe kesin bir bafhlıkla bağlanacak Blçüde refahlanmn sağlanması düşünül mediğinden ileri çelmiştir. Pek yflksek yetkilere sahip olan yargıçlar kurulu, öteki memurlara oranla çok az maaş alarak geçim derdi içinde çırpınıyor. Bunun için yargıçlann mâlî durumlannm iyileştinlmesi bizim için bir ilkedir... 2 Targıçlann mâlî durumlarınm düzeltilmesi ve görevine dikkat \e özen göstermevenlerin çörevden atılması ilkesinin kabulünden sonra sıra mahkemelerdeki glinlük işlerin çabuk sonuçlandırılmasını amaç tutan tedbirlerin alınmasına gelir . Sorgu vargıcı ve^a savcımn suç üstii pTavlanna pidprplr tamam 20 Mavıs 1970 CUMHURİYET Bir lise öğrendsinin HIFZI VELDET VEÜDEDEOĞLU ÎMDt blraz geriye dönerek, beıüm gözümün bnün ^ de yenl Türk Devletlntn nasıl doğduğunu beleelere dsyanarak Enlatayım. Mustafa Kemalin blr hükumet kumlması komısundafct ooergesi 24 Nisan 1920'de kabul edilmiş ve 25 Nisan'da Meclis karanyla geçici bir icra enctimfini (yani geçid k&bine) kurulmustu. Büyfik Mfllet MecHsi Baskanınm, bn geçld kabinenin de tabii baskanı oltfnğu befirlilmişti. Bir hafta kadar süren göruşmelerden sonra 2 Mayıs 1920 Pa«ar günü «Bftyik Millet Meclisi îcra VekUlertnln Sureö Intihabına Dair Kannn» kabul plundu. Bu yasa, kurulusundan bert Meelisin kabul ettıği Uçün sü yasa idı. (1 sayılı yasa, Agaam Resmi Kartunu, 2 sayüı yasa, Hiyaneti Vataniye KanunuSur.) Bu yasaya göre 3 Mayii 1920 Pazartesi gunü İcra Vekillerl Hey'eti (Baksnlar Kurulu) üyelerinin •eçimine baslandı. Seçım, her bakan içın ayn ayn lıJİ/iiıııiiııiiııiiıııli'lıirıhk'iılııyılıı sünden sorgu dairelerlnde uznn süre kalmasına \t sonra itham kurnluna gitmesine ve sorgu yargıçlığınca ifadesi almaa kişilerin altı ay sonra yeniden cinayet mahkemesi kapüannda sü rünmesine ve başka sakincalara yol açan bugünkü adalet kuruluşlarını değiştirmek ve yerine, suçüstü halinde hemen i?in olduğu yere gidilip sorgu ve dinleme işini ayni zamanda yaparak karan vermekle görevli üçer kisilik toplu Yargıçlar Knrulu ve öteki cezal işlerinde tek yargıç usulünü kabul etmek ve sorgu ve itham gibi işlemleri uzatan, irtikap ve rfisvete bu>ük kapılar açan knralnalan or tadan kaldınnak ve gezici barış yargıçlan eliyle adaleti halkın ayağma götürmek en iyi yoldur. TARTIŞMALAB U KISA hükumet progT»mı okunur okunmaz Kırşehir mebusu Müfit Hoca Şer'iye işlerine ilişkin nokUlardan ve medreselerden »d» edilmediğini söyledi. Hükumet programını okuyan Maar.f Vekili Rıza Nur Bey cevap olarak «Hayır efendim, soz edılmiyor» dedi ve kna kesti. Program Uzerine uzun tartısmalar oldu. Bunlardan en dıkkate değer olanlan Kütahya mebusu Besim Atalay, Bolu mebusu Tunalı Hilmi ve Karahisan Sahip mebusu tsmail ŞUkrü efendılerin Meclis tutanaklannda yazılı olan konuşmalv rıdır. Bunlardan Besim Atalay Bey Hükumet programında deginilen (Büyük Türk Sozlüğü) dolayısıyle şunlan söylemıştı: «Arkadaşlanm; hepiniz billrsiniz ki, bizim dilimiz hele elimizdeki çorba dil kadar dünyanın hiçbir yerinde hlçbir zamanında, hiçbir amnda kanşık bir dil görulen şeylerden değildir. N'asıl ki bizim kıyafetlerimiz fesli, sanklı, kalpak lı. şalvarb, donlu vesairedir; nasılki bir Arap, Arabistandan gelir maşlahı ile dolaşır, bir Frenk Frengistandan gelir şapkasıyla gezer hilmem hangi mil lete mensup bir fert bizim raera leketimizde kendi ulusal kıvafetini taşır: herhangi bir kelime ve tertip de bizim dilimiz içine girince, kendi özelliğini. kendi kurallannı korur durur. AIınclırılmaı. Halk dili arasında esaslı sözcüklerimiz kaybolup gidiyor. Biz halk dilinde kullanılan sözleri toplayarak ulusa] büvük bir sözlfik meydana getirirsek. hiç kuşkusuz uygar ve çağdaş bir ulus olduğumuzu gös termiş oluruz. Zamanımızda kendisi büyük sayılan maarif yeteneklilerinden bilim yetenek lilerinden savılan kişilerin ulusal dilimize karşı yabancı ve ilçisiz kalması hiçbir zaman doğ ru değildir. Din terbiyesine ge B Birincl fotoğraf: O xaman Kablneye dahil bulunan ve Erkânı Harblyel Unıumlye Reisli&ine Medisten en çok oy alarak seçllen Miralay Israet Bey. tklnd fotoğr»f: Meclisten en u oy alarak Maarif Vekilligtne seçilen ve hükumet programmı kürsüden okuyan Rıza Nur Bey. lince, samlmasın ki şimdiye değin nhısal ve dinsel bir eğitime özen gösteriliyordu. Ben sizi temin ederim ki ezber gidiyordu. Dinsel terbiye demek, çocuklann ruhunda, duygusunda, din terbiyesini, din duygulannı yaşatmak demektir. Kuru kuru ezberietmek hiçbir zaman din egitimini sa^lamaz.(...) tlk Meclisln devrimci ve açık yürekli mebuslanndan Tunalı Hilmi Bey şoyle konustu: «Söz, eyleme ddnüsmedikçe benden hiçbir takdir, hiçbir eleştiri beklemeviniz. Eğer biz aynntılarla uğraşacak olursak korkarım H bir gun vatan çan seslerinin çınladıgı blr yer olur arkadaşlar. Hükumet programı, ulusun birliğine, Meclisin arim ve davanmasma güvenivor. Bu proğramın Kuvayı Milliye kuruluilanrun muntazam askerî kuv vetlere katılması için gerekli tedbirler alınacaktır sözüne kadar olan kısmmın bütün köylere kadar dnynrnlmasmı öneririm.» îsmail 5Ukrü Efendi İse medreselerden söz ediyor ve şöyle diyordu: «Yüksek bnsflerl içindedlr M uluslann yüksehnesl için «maddiyat» ile «maneviyatı» birleştirmek gerektiğinden buna çâre olmak üzere «Darül Hilâfetiil Aliyye» kuruunası karaTİaştırılmış hatta bir zamanlar Padişah Hazretlerinin iradesinde bile yer ahnıştı. Bu proğramda med reseler ile okullar kanştırümış; unutulmasm ld, müli egitim baskadır, medreseler başkadır.(...). İcra Vetdlleri Kur» lonun buraya dikkat gözonft çekmek istertm. T ONAYLANIVIA AARİF Veküi Rıza Nur Bey buna cevap olarak «Resmî Kurullar» sozü 1 çlnde medreselerin de bulunduğunu ve hükumet programında dıni terbiyeden söz edıldlÇınl bildirdi ve Şer'iye Veküi Bursa mebusu Mustafa Fehmi Efen dı de, önemli olan medrese k o nusunun birkaç kez değişıkliğe uğradıgını, teşkılâtın pek önemll oldugunu, ancak şimdüik mevcudu korumakla yebnmek va Millî MUcadelenin basanya ulas masmdan sonra bunlann duzeltılmesı üzerinde durmak gerektiğini söyliyerek ortalığı yatıştırdı. Sonunda Beyazıt mebusu Refık (Saydam) ve Hakkâri mebusu Mazbar Müfit Beylerin: «tcra Vekillerl Kurulunun progranuna bilgi edinilmiş olduğundan göriişme gündemine geçilmesi» konusundaki önergelerinl Reis Paşa oya koydu ve oylama sonucunda Türkiye Büyük Millet Mecllsinin ilk hükumeUnln progTamı onaylandı. Artık Devlet kurulmuştu. ' N CEMSUITAH YARIN: SULTANLIK VE HALtFELtK TALİP APAYOIN 105 Seyit ağa, dedi. Kardaş payı baü|ece8i«, d». ğü mi? Kazarken öyl» konuftuk ya? Hele alalrm parayı canım, acele etme. Sen de emme adamnn yavu? Dereyi görmeden paça suvuyorsun. Gel gidelim de karnımızt doyuralım. Sonra tıraş oluruz, hadi. Kolundan çekti. Rustemin yüzü bozuktu. Pe§ pej« çıkülar. 30 ntsf BOMD TİFFANY JONEA Yarbay dayı yıkıldığı yerde yarun saat kadar kıvrandı. Dizıni tutmuj ovalıyor, bir yandan da sövüp sayıyordu. Vay dürzüler vay! Vay «lçaklar vay! lyilik et ki kotülük göresin. Altlanna cip tuttuk, t« buraya getırdık. Sunlann ettığine bak! Gâvur musunuz be? Uff... Kırıldı mı ne? Ula bi gelip geçen de yok. Soğuktan donacağız... Sağa sola bakınıyor, ne edeeeginl bilemlyordu. Her yeri buz kesmişti. Soğuk bir yandan, dızinin ağrısı bır yandan, kıvranıyordu. Vay deyyuslar vay, vay ırzıkırıklar vayl Adam sandık da iyüik ettüc Düştüğümü gördüîer de çekip gıttiler. Gebersek bakmıyacaklar. Ula nasıl insanhk bu? Ula gözünüz kor mü dürzüler? Paranız zıkknn olsun da gözünuze dursun. Beni otele götürün de gene gidin gideceğiniz ye. re. Gene kaçın. Para vermiyecekler, dertleri o. Nankörler! Ben olmasaydım... Of. Nerden bulup da o paraya... Uff... Satacaktrnu malınm, durzuler! Benım hatinma, of off... Ters dönüp kaldınmın tümseğine cturdu. Ayağa kalkamıyordu. Yerler buzdu, fena kayıyordu. Bacağı uyuşmuj gıbiydi. Ellerini yer» dayadı, doğrulmağa çalıytı. Dizi tutmuyordu. Tek rar oturdu. Allah Allah.» Donacağız burada. Geride bir ayak sesi duydu. Dondü, bekciydl. Ne o bobalık? Aman yavrum gel hele. Düştüm kalkamıyorum. Düştün mü? Niye düstün? Şey, ayağun kaydı. Camiye gidiyordum. üff. Bekçi geldi, kolundan tutup kaldırmağa ça Aman aman aman.. Dizim dizim. Ne oldu dızıne? Dizimi carptım oğul. Dirim ağnyor. E, ne edeceğiz ya? Evin nerede? Evim yok. Yabancıyım. Şurada bir oteld* yatbm. Uff. E be bobalık hem yabancısın, hem sabah erkenden camiye... Ha bu gün de gitmeyiverseydın. Ne bileyim böyle oldugunu Yerler kayıyor. Davran hadi, götüreyim seni. Üşümüjsün. Koltuğundan tutup kaldırdı. Uf uf uff... Yurü yüni! Yürüdükçe iyi olur. Nerde ot*. lin? Aha | u arada. Sana zahmet oldu oğul. Deyyuı lar bırakıp gittiler. Kim? Koylülerim vardı. Seyitle Rüstem. (Arhun rar) lijü. 11 GARTH AYLÂK MUSA «Sarhoşun biri... Mesele bımdan ibaret...» diye garson tekrar homurdandıBir yandan da tehdit dolu davranışlarla başını sallıyor, kötü gözlerle benl süzüyordu. Dudaklarmda hor gören, küçümseyen, insanı kabreden bir sıntma belinniştl. Kocaman bıyıklan kaün ve slyah çlzgl gfbt suratmı ikiye bölen tıknaz adam basü kahka. hayı.. Sonra çevik bir hareketle eğildi, beni omuzlanmdan kavradı, ayağa kaldırdı. Caketinin parlak düğmelerini ancak o zaman farkedebüdim. Üniformalı blr polis memuruy. du bu. Tezg&ha yaslandun. Beriki tezgahtardan yana döndü: «Mel... Bir kahve ver... Ama kaynar kaynar olsun... Parası benden.» Servis yapan deUkanlı burtm kıvırdı: «Çok susamış bir hali var... Bagnnın yanıklığını sadece kahveyle «öndürecek tiplerden oLmasa gerek...» Polis bir kere daha bana yaklaşarak burnunu âdeta ağzıma soktu, uzun uzun kokladı: «Yanılryorsun... Içldnin di"TiİR5'Tiı bila içmemiş..» Şimdi, kendimi çok daha lyl hlssedlyordtım, Başım da dönmuyordu artık, «Vaziyet nonnal... Çok teşekkttr ederim..» Kolumu tutmaya dev*m ediyordu... Kurtulmak arzusu İle blraz gerl çeldldim. Bıraktı... Pakat istemeye lstemeye bıraktıgı muhakkaktı. Buna rağmen hftla karsunda duruyor, benl ısrarla süzüyordu. «Kamının doyuracak «^^»f paranız var mı?...» Evet anlamına gelen bir lşaretle başımı g5g. süme doğrj indirip kaldırdım. Hareketin bu kadan bile başımın bir kere daha dönmeslne yol açmıştı Tezg&ha tutumnak meeburtyetinde kaldım... «Yeteri kadar param Tar... Çok teşekkür ederim » Her halinden bana inamnadıgı besbelliydl. Tezgahtan aynlıp biraa uzaklaştım... Yalpahyordum .. YARINSIZ Türkçesi: Adnan TAHİR Kapıya doğru yönelmek niyetlnde oldugumu görünce yana çekilıp yol verdl. Biraz sonra kaldmmdaydım... Attığım bırkaç adımda dengeye benzer bir çey yoktu herhalde. Polis memurunun hemen peşım sıra kapıya çıktığını ve beni ızlediğını elımle kcnmusçasına biliyordum. Yürüyuşume rfıkkat e'mfiı, yalj)a vurmamah, onun tekrar yardım hevetına kapılmasına «ebebıyet vermemelıydım Hiç değilse yolun köşesıne kadar . Oraya vard'gımda sankı her bakırpdan aykırı bın durumu onlemış ve tatsız bir olaydan kurtulmuşçasına rahat bir nefes aldlğımı farkettim. Yürümeğe devam ediyordum... Ağır. aftır. San Francisco'nun butün köse bucağı \abannydı benim için... Çu anda şehrın hangi keMmıne bağh hangi sokağında bulunduğumu hıle bıl