24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE t Ö 22 Nisan 1970 CUMHTJRÎYET «Tann bize, komşularunızı seçmek hakkını vermemiştlr> sözü, bir Rus atasözüdür. Ama komşularla ilişküerde, en doğru, en realist yolu seçebilmek, Tannnın her lki taraftan beklediği bir sağduyu gayreti olsa gereiktir.. nt, komsulanmm seçmek hakkun, Tann bbe vermemiştir. Blz Türkler. Ezaman Çinlflerle komstıyduk. Sonra IranWr LENİNtN YÜZÜNCÜ YILDÖNÜMÜNDE: KUZEY KOMŞUMUl! Şevket Süreyya AYDEMIR rmyna'nın, au»ya"nın, haü Ue, neredeyM j ı n m anr taoe ond» b » tanduium fünleri ve «artlan maka^M •*• büen belkl tek turisttim! Binrn memleketimiıde hlçbir «aman ranılmavan rejün problemleriıri bir tarafa bınkıyonun. Ama «adece görünenle, «adee* toplnm yapnında ve yerleçme »«rü*n üe kültür alanında p6rtoenlerle de »nn» kMd •» »• dum H, Sovyetler BirüğinİB ea yakm T« maalesef en lajıf komşusundan bir vatandas olarak ben. bu ülkeden, hediyelik eşva bavullan Ue değil, ama, derln düjüncelerle döndüm. Bir şeyi de itirat edeyün: Bu derin dü?üncelerin. hâlâ tesiri altmdavnn. Ve ee•aretle teslenıyornm: Blraz tarih, biraz sosyolojl okuyalım. Biraz jeopolitik kanunlan Ue uğraşalım. Çünkü acil şartlar bize, bunu emretmektedir!. Halbuki, Wrim en baştakUerimizden, en derme çatrna gazete muhabirlerimize kadar, Sovyetler Birliğine, tster resmî, Ister özel Rezüerle jrfdip selenlerin «etirdöderi. yanl oralarda Rördükleri. kavradıkları şeyler, «adece bir otel odası ve votka edebiyattndan, yahut uykulu bir ceve*elikten tbarettir. Ve bn turlü otel veya dcmagoji edeHvatu valnn bu irldlp pslenler içia defcersfa değildir. Memleketbniz için de rararlıdır. Ama tarih, komçularda olup bitenleri sörmemeyi, anlamamayı ve dofm degerlendirememeyi, hlçbir zaman affetmemiştlr .. lardan çok şeyler verdim. Meadft Tek Adam Isimli eserimin Udnci cildinin «Lenin Mustota Kemal'i Anlatıyor!» bahsi, ne kadar Ugi çekicidir. Ç&nkü 23 Nisan 1920 de «çılan ve bütün bir «Cihânı Husumetle» çevrilen Ankara hükumeti, daha Vekiller Heyetini bile seçrneden, yani 2« Nisan 1920 de, Moskova'ya bir heyet göndermeıini kararlaştırmıştı. Bu heyet oraya, ancak 65 çünde varabildi ama, 26 Mart 19M de, Tttrk Sovyet dostluk «nlaşman •kdedildi. Bu imza safhasında da orada, o günlerin havanm yaşıyordum. Bu andlaşmaya İmza koyanlardan Tusuf Kemal Tengirşek'in «Vatan Htanetinde» isimU hâtıra eaerinde anlattı#ı ırihi açlık, Kremltae kadar prmişU. An» fünleT manahydj. Gerçi Ruslarla, tam 200 yıl savaşmıştık. Ve bu arada 12 büyük harb yapmıştık. Ama «artlar de|işmişti. Atatürk. Türk • Sovyet andlaşmasına, daima sadık kaldı. Atmtüıkten »onra \e îkinci Dünya Harbi ba»larken, TÜTk Sovyet andlaşmasının Sovyetlerce tek taraflı olarak teshedUnıesi bir hataydı. Harb, Ru»lann katıldıp cephenin zaferi kaıanması ıle bitince, Ruslann biıdeo Doeuda toprak ve Boğazda müşterek savunma hafekı, yani u» istemesi, diğer bir nata oldu. Ama haU, hem iç, hem dış siyasetin. ayrümaz payıdır ve bu hatalara rağmen bupfin biz, ne çare ki Sovyrtlerle gene en yakın komşulanz. O halde zaman hükmanu yurütmeli ve iki devlet, birbirini dah» iyl tanıma?» ve blrbirine daha iyi yaklaîmay» çahşmalıdır. Çünkü «bir arada ve sulh içinde yaşamak» için, başka çare yoktnr. aldı ki bugün buna. diinden daha ziyade K mecburuz. Çünkü Birliği,vebugün dünyakabul itirat etmek Uzundır ki, Sovyetler I la komsulaştık. Firdevsînin Şehnâmesi, IranTuran kavgalarmın Mkiyesidir. Sonra Araplarla karsılastak. Hatt* onlann saltanatlann» mlrasçı olduk. Nlhayet Blzans, Avrupada Islavlar, Macarlar ve Nemse împaratorluğu komşulanmız oldular. Şimdl de; Dogud», Güneyde, Batıda nice komşularunıı var. En güclü komsamnz lse, Kuzey komsumuzdur. 2z.QO0.0O0 kUometrekare uzerinde, 15 Federe Cnmhuriyetl ve ayrıca birçok mubter ülketeri birlestiren Sovyetler Birli|i! Vzak yakın, nıünasebette bulunduğumuz devletler arasında, en sx tanıdıfımız komşumuz, bu en yakın, en gttçlü komsumuzdur. Ve bu komsumuı bizim. dünya yüzünde siyasî, Iktisadi mskflerhnis olan bütün devletler içlnde, en a* tanıdıgımn. gerçekjerlnl, geUsmelerfari1 « •s btldifimlı koıusuınmunr: 1913 1966DUn Avru Dün Avruyada psda yada p&da Sanayi kollan 1 4 2 Bfitfin sanayi üretimi i S 8 2 1 Elektrik enerjisi 5 « 1 1 Römür uretimi 6 & 1 1 Petrol üretimi 1 Gaz t S 4 2 1 Demir S 4 1 I Ham demir 4 S 1 1 Kok 2 1 Kimyevî üretimler 2 1 Suni gübre 4 S 2 1 Makinalar imalltı Enerji ve hararet m* 1 1 jistralleri 2 1 Traktörler 2 1 1 1 Kereste ihracatı 1 5 4 1 Çimento 1 1 Demir konstrüksiyon 1 3 2 2 Farank mensucat 1 1 Tiin mensucat 4 1 1 Şeker üretimi z 4 1 1 Hayvani yağlar z Bu tabloda ve Sovyetlerin, o yıla göre Mrinci obnadıkları sanavi koüannda birinc 0larak (rBrülen ülke. Birlesik Amerika'dır. Devler T artfi (1) Sovyet Sanayiinin Dünyadaki Yeri Hacıvarın ruhu şâdolur.. EsU kitaplan kanştırırken. tsrihî restaiere bakuken, Osmanlı devletinin son ydlanndaki paş» fotofrananna bir g5z attıgınnda, göğsii madaiyalarla dolu bir sflrii adam gSreceksiniz Sebepsiz değildir bu \bdülmecit zamanında 21, Abdillaziz zamanında 5, Ulu Hâkan AbdüJhamit »amanında 19, Meşnıtivet devriiKİe 7 tane madalya lcat edilmistir. Komprador saltanatının sara» pasalan. kafalannm haflfHftinl tasıdıkian madalvalann afırhjhvia deneelemek volunda eöSüs'erini r.isaniarla dolrlurmuslartlı. Sonradan çolu Kanalicarfava ve'»» bltoazartna diisen bu «ısdalvslar. Osmanb devletinin hatışmda maskara olmnslardır. S'hTadp effndflere tbadullah da&ıtılan. ye «arav kapmnda çanakva'""»'1''tan baska mttrireti bulumnıyan zevata îh'ian edîlen bu madalyalann vamsıra. O«manlı kodamanınm ?ö£«nTiü TMivel \ Muaırama'dan tthal edn<»n ni^anlar da sBslerdl. övte f .. tmparatorInfun »Rmflr«le«tt61 devirde. vezirlerin. nasalanr). «adnaj!Bmlarm Hmisl tnpillit Kırıılınm adami. kimisi Fransınn.. kimiii de Al man Kavreri"nin röıdesi.. Babıalide teztrahmı VurW) devletin ldnr Nlemls empervaHzmln muteber adamlan, pmdisab eferrtHınhrden vabanci kumpanvslar hesabına Imtivaz koparmakla meseul.. Vermez rnlMn hSvie hizmete madalva? Vaktt H reldl tsttkllt 8«T«SI: Osmanhlıfjn Düvell Muanam« onflndeki brHkliane blr vuf bonısu çaldı TfirkİTe... Ve basta Gat! Mustafa Kemal. Miffl Kurfnln» *»«va«tı verivordu Türkive 19K de nrnharebe MttiJİ zaman tstikiâ' MII<JÎI1T»SI Sr.cekileri »Wp jrnparmütü. CumhirHvrt devrinde. tstiklll M.da!va*ı dı«ndaki bütün madalyalar nisanlar ksldınldi: valmz blr madalvamız k«ldı. Osmanlı trreihımn «rettifl bütfin madaivalar, vs sandık dinlerrn«> «aklandı. va antikarıv» «atıldt. Saka degil: AbdülmecH EfendimİT »anıanında 21. Ahrffilari* Efendhniı nmamnd* 5, rjlu H*k»n AbrinThamH »»manmda ı* ve Me«ruMvet derrinde 7 tan* marhİT* ipat ednmlstf. H«Ti»lnl tonlasan 52 madalva eder. Osmanlı tmnaratorlufıınnT» cö»ülm"' vıllannda toplmn dotru • dflrftst Hr »ev Oretetnez. ve hâs eloneSin nmı Ode«»'dan. kafamwa «lv. fM Vivsna'dan j»Hrken, madalya toetiml maşallah hnb AtstflTk devri «ıon vrrdi bn maskaralıH .. Ne var ki. dunkfl Cnmhurivet'te okudufrtrmura r»re, Oı«i«leri Bakanlıhnra yeni hazırianan «Madalva ve nisan kanun tasansı» Basbakanhfo verilmis: bn venî tasartda O«rmanh tmparatorlneu ramanmdan kalma mndalvaların kuliamlmasi da yer atmakts imîs: «mca v»bancı Orkeler tsrahndan verflen madalyalar da takılabilecekmi* Daha Bnce, Güven Partisince bazırlanmts bu ta«an., sorrra Haricive benlmsemi». Efer kanunla»ır»a tsaan, bir dlzi yeni madalvamrf nlacak: Atatürk madalvam.. CumhurİTet madatvaııu> Sivll seref madalvam.. övflnç madslyan.. Cok ITİ oinr bo madalyalar TifniMvm eiVarta .: AttrBrk madaivasım her nutkun baainda Cenabi Miahtan ^1t açn> dln sömuTeenllti vapan »fır ve otur»klı Msflere hedlve eder. CrnnhuTİvrt madaiyastni hillfrt pronatrandasma vesli ısık vakın mürt'rl cevrelerlne daPXavuk1uk ederek ov toplamakta ust» Hsllerin r5(sBne asar. «tHl «#Tef madalvmaını çaRimre rnedenlvetlni rardrop ve otomobil sanan k«mprsdorlara vakısrrrtT. Bvünç madalyasım Törkivenin su bafrımli haline BvırB demeçlerl dlzen polittkacilara bajhîlanz. Osmanlılık, topluma ardet ettiftne ırore son Otmanlı Padlsahlanndan kalma madalvalan ü» sandıktaiı çıksnp ya da brtpacanndan toplavrp takmak elbet münaslp olur. Konrprador sattanatl alablldiginf hizlandıjh ve palazlsndıgı için en bssta Amerika olmak flzere. îneiltere, Aimanya vesalr dflvelden ihraç ediifeek madalvalar da süphesrz pivasayı stvnr. Bn nistmlan taknmn miıteberier tovlumun lüks keslminde sisine sisine dolasirlarken. ts* tiklll Madalyasına sahlp esM muharipler de ya ortahkta rfirünmeden dolasmaya bakmalı; va da kalabalıga ıririp dayak vemrkten. hortonmaktan. itilip kakilmaktan kaçtnmalı Eyyam o eyyam ki, hırsınn, utursurun. yolsuzluk toraJının ve de sSmürgentn cemiyette payidar olduğu eun baslamıstır. Bu soy herlflere blr madalya verilmediği kalnustı. onu da becerirsek llimallah »ırtımız yere celmez. Sandıks&l dücen, cid demokrasi, iröstermellk rettmin bir madalyatn eksiktl aaten. Rejimln kodamaalan birer de nisan takarlarsa; hey maşallah! Seyre bakın o zaman aiz... VanaU HacİTOtın rulra aldolur hn manzara karsıstnda, . m» tarihln de sasmaz bir kamnro var. Bu kanun, geopolitik bir kanundur. Ve tarth boynnca, şaşmadan isletniştlr. Bu kanun şudur: Tarih içinde ve dünya yörfnde, yanvana gelen komşular, birbirlerinin mukadderatına, Ister isternez ve kader tayin edicl etkiler yaparlar. Meselâ Osmanlı Imparatorluğo Blrind Dünya Harbinde, Bofcaılan kapamak ve Çanakkale muharebelerinde, her iki tarafa mal olan 500.000 klşilik zayiat pahasına. bu kilit noktasım tutmakla, Rusya'da Çarbgın ç«knşüne, en azdan •'. M tesirtni yapmıstır. Tani Çanğın, Batıdan yardımsız kalıp halsizlesmesine, «aten kaçmılmaz olan çökme«lne, en »zdan • 50 müessir olmnstur. Tarihî • ' araştırmalarda bn nlspet tartısılabilir. Am» tnkİr edilemez. A Geriye bir hakış! nin ve Leninle Atatürk münasebetleri hakkında bir yan yaımaktı. Bu konud» btr«« yetkim olması da linmdı. Çflnkü benjm. daha 1924 de ve tstanbul'da yayınlanan Marksist Aydınlık Tayınlan arasmda çtkan flk eserimin adı «Lenln ve Leninizma dl. Bu eseri, Prof. Sadrettin Celil Anteile beraher, ama her ikimiz kendi tasımlanmııı ayırarmk, müştereken yanr>j<)tık. Kfiçük, ama manalı bir kitapçıktı. O gfinden berl ıreçen zaman içinde lse. »anryorum ld. l«nhVl daha çok okuyup. daha tyi tanryabildim. Onn okuyan, bir defa da dinleren ve talfl» anlayan bir insan olarak. bueün burada. renkli hâttolar nakledebilirdim. Kaldı ki, Sovyetlerde btı tartlama töreni. beş seneden beri hanrlanır. 19«7 de Izlevebildi^im bu çalnrtna proRramlan, dev pro^ramlardı. Lenln'I ise, arbk Kerbell vakalan fte urra?mayTp. rörlerhri emjhn akı9ina ve prohlernlerine çevlren ciddt insaalar ve bn savfalarm oknrlan olan Tflrkier, artık oidukça bilivorUr. Lenin ve Mustafa Kemale, yani hiıim ilk tanıdijhmız devletle, onlann Hk tanıdıklan devlet olan Kemalist Tfirkrre ve Sorret Rusv»*y» ırellnce, eserlerhnde onunlan B konum nlçin yanvornm? Halbuki benlm »adece, Lenin'in, 21 Nisan 1970 de, yuzüncü dofum fünü miinasebetiyle, Le. komşnda toprakların islenmesi, diger komşudan daha verirali olorsa, bir komşuda or> manlar, meralar kornnur da, diğerinde korunmazsa, bir komsuda endüstri, yerli enerjiye,jF*rli ham maddeler, yerli ve daha randımanlı işeücüne dayanır da, diğerinde kapkaççılık hâkim olursa, hülâsa bir komşud» universiteler gece g&ndüz işler, saraylar btiyüklüğünde kitaplıklar gece giindüı dolup taşar ve bu mektepler, sağlam fikir, meslek, insa adamları verir, diğerinde ise, profesörlerin çoğu isim ticareti yapar ve talebeler valdtltrini boş geçirirse, bu iki devlet arasında, hayatiyet ve bekâ denpesi boıulur. Ve bnndan ancak, kendini atantıya kaptıran ülke zarar RBrür. Aynı kanun, siyasî yapılar, sosyal yapılar. müesseselerin güçlenmesi veya Uibarnzlaşmast fibi hallerde de vürürluktedir. Cünkü tarihte jeopolitik hesaplamalar, bizzat jeopolitiein bir kaçınılmaz kanunudur. Halbuki bnfün Sovyetler Birliği, artık bir Demirperde gerisi değildir. Benim 1961 de ve orada bulundupum gene, yalnu Moskova 1.500.06* torist çckmiçtl. Ve ben orada; Vk n karşılıklı etkiler, hattâ harb şartlan B içinde bulunulmasa da, gene işler. Bir daki iki dev devletten blridlr. Ve bize de, komyu olanıdır. Bu İH dev devlet, bir devleT jançtMn içindedir. Daha Kruşef zamanında ve XXII. Parti Kongreslnde Krusef, So\yetlerln 1980 de Amerikayı, ber sabada jeçeceğine dair olan rakamlanm açıklamıştı. Bu konulan, bütün rakamlan Ue, o zaman, Ortadogu derpRinde ve «Sovyet • Amerikan Sanayi Varısı» baabiı Ue Ud yanda Bzetlemiştim. Simdi bu yan» «ene devam eder. Çünkü Rusça «Dagnat • Perefrnat» sloganlan, yani «Teti«mek ve Geçmek» dfivalan, Rnsya'daki açlık günlerinden ve hele 1927 flk be« vülık plândan ber) sahnededir. Şimdl ise mücadele btitün siddeti ile devam eder. Ve inkâr edilmeı bir haldir ki, bugrunkü Sovyet Devletl, artık bir dünya devle tldir. Bn yanşma hakkmda ban rakamlar vererek, gelisen dnrumlan bira* açıklamahyız. Bu yazıya bu rakamlarla son vermek, Lenin' in doğumnnun yüzüncfl yılınd» Lenin'in eserinl anlatırken ve komşumuzun ekonomik durumunu azicık tammaroıs halotnmdan, taydalı olacaktır. Eösterilen üretimlerin de olmadığını. çünkO ihtilâllerin ve iç harblerin, sanayii hemen tamamiyle tahribettiğini de Işaret etmeliyiz. Nitekim biz 1921 de Leninsrat'ta Baltık tersanelerini gezdiğimiz zaman, bu tersanelerin tamamı, gecekondu kulübeleri ile örtülmüştu. Ortada tesis yoktu. Ama. yukandaki rakanv lan verirken ve simdl bütün Sendikalar Blrliğintn basında olup. miRÜnleroe Uderlik mflcadeleleri içinde »dı peçen Suslov'un «NovV mir. derjrisindeH vazısına K T (1961: de) SovÖe yetler Birlijinde 94.000.000luk bir tekırik k«d*ro (îsçi Mfihendis) mevcut olduğunu da belirtmeliyK. Tılda 90.000 mtihendisin tnekteplerden mezun olduğunu ve öldürülen Amerika Çumhurbaskam Kennedy'e çöre, Sovyetlerde mühendis yetiştirmenin düny» rekorn teskil ettifeini de isaret etmekte tayda vardır. Çfinkü bütün sanayi koltarmda Avnrpa'da birinci ve dünyada da, yan yany» ndnd «!• mak için, bu mekteplerde der» okuyan bir kadroya. hakikaten Ihtiyaç vardır. 1981 ne buniann nicesi ile rörüstüm. Ve anladım M, bu insanlar, çahsıyorlar ve okuvorlar. Mfthendis ve okumak? Kendimizi düsünürken. bu h»nl hakikaten sasırtti!. vüzüncü dojtum L enin'in hikâyrsl laten çokyıhnd» ve onun hayat va«l»ca|ı için. benim biraz da başka konulara değinmemi. u rakanıiarı Ve biliriz ki. B zaroammızda, uzatabilirâ. konuşur.olarak rakamlar Ama Lenin'in hayatında, 1913 flretlmleri okuyucularımın vsdırframayacaklanm samyorum. Rejhn dâvasınt ve ideoloJİ problemlerini bir tarafa bırakryorum. Ama komsurouı bu tempo üe Relişiyorsa, mesel* birim An» vatammız Ortaasva ülkelerl. birer sanayi m«kinalan ihracatpsı ve birer ttniversite merkezleri haline eeiiyorsa, samvorum ki. bizim, ban şeyleri biraz derince düşünmemiz perekir. E|er kavpıdan, sivaset ticaretinden, kapkaç sanayiinl ciddi kalkmma gibl RBstennekten ve demagoflden vakit bulablllrsfk? .. (1> Ansiklcjpedikçeski Spravoçnik. 1917 1967. S. 215. Hayır Suç llımlıların •r «•.*!? Bajyazanmız geçen günkü yazısında «Atatürk devrunciydl, ln&nü ise evrfcncidir. diyordn. İnönü'nün evrimci düîüncelerinin Atatürk devtinılctini yanm bıraktıği, giderek tehlikell durumlara da soktuğu apaçık blr gerçektlr. 19?3'den 1938'e kadar devrbnci yöntemler uygulanmıj, ama 1939'dan 195»'ye dek evrimci yönteme dönühnüş, hele 195069 arasmda küçük heMnlardan baska «yönten*» diyc bir şey kalmamıştır. Evrimci gorüş «dofada ve toplomda niceliksel değişme'y* taanır. Bilimsel tanıma göre •Evrlra. eskinin gelişmesi yönünde de olabilir. Ancak bu geriye donüşler bile evrbnseldir ve aonunda yerini muhakkak yeni'ye bırakmak zorundadır. Doğanm ve toplamun, tek sözle yaşanıın Anayasası bndur.» İnbnü. Türk toplumunan bu doKal dcğişmesini, gelismestni devrimler yoluyla hula llerlemesine fistün ruttu. Anlayış sonınu! «Ben Atatürk değilim» demişti bir defa. Zordur devtimcilik. işi oluruna bırakmak, «ben evrbnciytm» diye aommdan kacmak ise kolay'.. Bu konuya nerden geldim? Ataç'in kitaplannı kanştınrkeo «riımlı Devrlm» adlı bir yansına rastgeldim de... Nadir Nadi'nin baçyarısıyla aynı gündc okudum Ataç'ın bu yazmnı yenlden. Ataç Jlurlılık denen şeyi kötülüyor. De\riınciliğiıniziıı bir yerde durmasınuı. hattâ gerilemeye başlamasının suçunu hep bn ılımlı devrhncüerde buluyor. «Ilımlı olmak... Bence en büyüğü budur bugünkü dertlerimizin. Ne demektir ıhmh olmak"• Düşüncenizin sonuna kadar gitmekten kaçmmak değil midir?» tnönü ılunlı devrimclligin en ranlı bir örneğidir önümüzde. Hem olur mu devrimclnin ılımlısı? Bir devrimcilik ılunlı olmaya kalkışırsa devrim obnaktan çıkar, yitip gider. Bunun adı da biUm diliyle e\Timcilik olur! Yani hiç bir sey vapmamak. giindelik çözümlerle, i'l «idare etmek>le yetinmek. Okuyalım Ataç'ı: «Bu ülkede, Batı •uygarhgının üstünlüğünü anlarnış, bunun için de o uygarhğm gereklerini yaymağa çalışan kimseler var, en aşağı yıiz, yiızelli yıldan beri. Ne yapabildüer? Geürebildiler mi Batı uygarlığını? Hayır, onlar da ılımlı olmağa kaktılar, yahut örderine üımhlar çıktı «Yoo, dediler ılımlılar, «biz büsbütün de Batılı olamayız, bizim de geleneklerimiz var, ayrılamayız o geleneklerden. Batı uygarlığını ını alacağız, peki. Ancak ona biraz da Doğu uygarlığmı kanştırmahyız» dediler. Neye vardı bu? Batı •uygavlıgı gücunü yitirdi Doğu uygarhğı içinde, eridi, ancak bir gölge olarak kaldı. Batrnın bir takını düsüncelerini, görüslerinl «1dık, kendircize uydurduk onlan.» Bu sözler, Batı uygarlığı Türk insanınm yapısma aykındtr, bia kendi geleneklerimiz içinde kalmalryız, işte batı uygarhğma girdik de ne oldu, onu benunseyebildik mi?» diye so'ylenenlere en güzel karşılıktır. Batılajma çabası boyuna baltalandı, boyuna ılunlı hale getirUdi, boyuna hm kesildi, anlamı biçimi değriştirildl. Hele Atatürk'ten »onra. evrimci İnönü'nün ellyle Batılaşma, çağdaj uygarlığı benimseme cabalan büsl)ütün bir yana atıldı. Devrim gittl, onun yerini evrim aldı. Bu da tutuculuğa, gericiliğe, bilgijiz yığmlarm, çıkarcj poiitikacılann hoşuna gitme eğiHmine yol açtı. Hunlıfak, devrimleri kuşa benzetti. Atatürk devrimlerinden kalan izler de silip siıpÜTÜbneye başlandı. Sağcılar blr yuıdan, sağcı, solcular bb yandan. üırahlarm ba$ladı£ı yıkma eyleminl tamamladı. Sononda da Türk toplumo çağdag uygnrlık devrnnlerbıe «yabancı>dır inana yaygmlaîtmldı. Ataç'ın sbıleriyle hitireyim, çünkü gerekenleri usteea •öyleytvermiî! «Bütün bajansızllklar ılımlılann yüzündendir. Suç ünnhlardadır. Devrimin ılımhsı mı olurmuş?» Atatürk devrhnlerinln tamamlanamayışıodan, baHalanısmdan, bugün bir taktm «allâme.lerce yanlış, başansn atıhmlar tayılmasmdan hep bu ılımlılar. bu evrimcller sorumludur. Gelecegtn devrimcileri ders alsmlar bnndan. Devrim, asın atı'ıtnlnrla olur, «iirekli atılonlarla ayakta tutulur. Hımlı devrim olmaz. ılımlılıkla gerçek bir devrim yapılamaz... elişmiş ülkclerin sorunlanyla karşılaştuıldığı zaman, az gelişmiş ülkelerin sorunlan da bir başka nitelik kaıanmaktadır.. «Bolluk» toplumunun yarattığı ya da böyle bir toplumu yaratan «üretiın tüketim» kıstr döngüsü, a* gelişmiş tilkeler için, yalnız haberleşme araçlarrnrn tanrttığı, asIında çok uzak ufukların sisleri ardmda, beUrU belirsiz göriinmektedir. B GENÇLIK ve TOPLUM SORUNU K4aaaan««0 • ••¥••*•••*••>«•;*•••••••••••••••••••••••«•••••••• Az gelişmiş ülkeler YAZAN ant 10*. DOÖUM YILDÖNÜMÜNDE SCMAB Az gelismi» ülkelerin b*şlıe» somnları üretim kısırlıjı. «Rdüstrileîmede geri kalma, nüfusunun büyük çoğunluğunun her bakundan çağdas düzeyin altında oluşu, ülke kaynaklannın halk yanurcıa işletilmesi yerin» yabancı çıkarlar ya da küçük blr azmhk için sömürülmesi, uygarlık nimetlerinden «bıkmak» verine, halkınm bu nimetlerden nasıl bir an önce yararlanacağı, «yoksulluk ucurumlan> ile «refah dorukları» arasmda sosyal dengesizliğin nasıl giderileceğıdır. Az gelismis ülkelerde, bir bolluk toplumuna özgü, anlamb bîr «hippy kflltürü» doğması da, bu yüzden, imkânsızdır. Az gelismis ülkeler gençligi ürkiye örneğini ele slan. sayın Prof. Miimtaz SoysaL ashnda bütün az geli»rrus ülkelere genelleîtirilme değeri olan $u gözlemde bulunmaktadırt «Türkiyede genelerin r«bataodıgı da, tma çizgüeriyle, «teki toplumlardaki rahatsızlıklardan farklı değil. Ama burada, de$1«Uc bir asajna dolayısiyle ortaya eıkan ve değifüc sonuçlara götflRnesi gereken bir rahataıılık söz konusu. •Yeni "Genç Türkler", dünyadaki büyük gellsmertln, teknolojik meydan okuyuşun farkındalar; hem de kendiîerinden once gelip geçmiş bütün kuıaklardan çok daha köldü, yaygın ve sabırsız bir şekilde. Yığınlara yö T OKTAT AKBAL MEVLİT YÜKSEK MÜHENDİS DERVİŞ ÇELİKTAŞ'ın RUHUNA ITHAF EDILMEK ÜZERE. VEFATININ KIRKINCI GÜNÜNE RASTLAYAN 23 NİŞAN PERŞEMBE GÜNÜ (YARIN) İKİNDİ NAMAZINI MÜTEAKİP, ŞİŞLİ CAMİİNDE MEVLİT OKUNACAKTIR DOST VE YAKINLARIMIZIN TEŞRİFLERİNİ KDERİZ EŞt VE KARDEŞLERt Yutar. »0/408» ne kazandırttıgi haklı olarak sorulabilir. Bu yüzdendir ki. Ankara Universiteıl Senatosn 1968 Hazirarunda kurduğu «Genel eğitimle ilgili sorunlan inceleme StYASAL BtLGtLER FAKÜLTESÎ 416 sayfa, 15 Ura komisyonu» raporunda, çeşitli ÖĞRETÎM ÜYESİ sorunlar v» eözümler beUrtildikten sonra şöyle de denilmektedir: «Asıl önemli olan, yeni biı olarak yükselsin ve kendi okul nelmi? haberleşme ve etkileme arapor daha hazırlamak değil, faya da aile ortamında önemini yüraçlaruım buradaki rolünu uzun kat ÇEŞtTLİ RAPOR VE ARAŞrekten duydugu sosyal adaleti boylu anlatmak her halde gerekTIRMALARDA ÖNB SÜRÜLgerçeklestinin. Böyle olnnea, tüsiz. Asıl büyük sabırsızhk, hattâ MİT OLAN TEKLİF VE TAVketim toplumuyla bolluk uygar. ezıkhk, o büyük gidış ortasında Sh'ELERtV BtB AN ÖNCE UYlıgını elejtiren Amerika ya da Türkiye'nin yaya kalısuu görGULANMASINA GEÇİLMESÎAvrupalı bir üniversite Öğrenci. mekten ileri geliyor. Genç kuşak DİR [Raporda büyük harfle disi ~=bi. boilnk toplutnunu redkendisine yol gö'termek için orzilmlstir]. Bu da Üniversitenin detmiyor. Tersine, böyle bbr toptava çıkanlara, politik ksdroy» değil. Milll Eğitim Bakanlığınuı luma, daha çok esitlik ve adalet ve aşılanmak istenilen değerlere yetld ve sorumluluğ« içindediu içinde erisUmesini özlüyor.» îüpheyle bakıyot.. Çoğu zaman, söyleyene bak«Türkiye'deki yeni kuşak, Bamaktan, söylenen görülmemek360 sayfa. 12.S Ura tı'daki çağdaşları pibi teknolojik tedir. Yetkili ve lonımlu olanlagelişmenin bezginliKİne kapıl* nn bu «OdırmazHğından da 5teGenel Dagıtım: mak y>yle duriun. teknolojik gt> ye, siyasal iktidara yakın organirîeîmiş IvTıUetlerin eskl ANT YAYINLAR1 P.K. 701 tstanbul. lismeye hasret, disiplinll calışlann bir de lekeleme kampanyaGenel Sekreterv Dag Hammaya hasret. toplumu degiştiresı acmasma karşı. bakın, Ünivermarskjb'Id şöyle demiştir. İH cek dev çabalara hasret, kendisitede 36 yıl hizmet etmij, fakat •Diniemeğe hiç yanasmadıkça. 1ini görere çağıracak kökiü keîimenin gerçek anlammda (Cumhurlyct: 401S •fitme gücünü nasıl elde tutmak programlara hasret Bir iki uzun •genç» bir Ordinaryüs Prrfes&r, Istersin?» Bütün bu sorunlar karla «yaslanmamıs oldukları» urrtunuelir fbndiden hazir1»rmı saç, birkaç sakal ve bir dar çevsayın Hıfn Veldet Velided«oghı, sısuıda, gençliğin ortaya atuğı dunu yüreklermda yasatma. y» 'T. renin bunaiım modası aldatmanasıl îsyan ediyor: sorular, duyurmak istediği yada yetijkinler toplumunun ak~'1»re karn, onlan ljHmalı bizi. Simdiki kuşapm en bekınmalar ve öılemler, yönetici•Sen gençliğe toplnra oiarak, saklıklanndan, adıletdjHklerirtlirli özelliei takliirilik değil, kısmeden. anlaırıadan. üstelik lerin, «yetküi yetişkinler»ia ildaha doğrusu yönetid, politiden «loian •orumluluğu paylaakançlık. Onun içindir ki, yüksek in!»n gereekten anb^'lc gisirlikîeri. hareketsizlikleri, yalkacı «iarak, otuz yıldn; bir fey n ı duvjmsıı veya eziYtliği içinde. lerin dünyasma imrenecek, tasbile IstemeVsizin, yaTnız geçis» nız oyalama. suçlama, baskı ve verme; iyi örnek obna: fırsat tv. kanarak bakan gözler, çevredekj bir takun «sapmalan», ıg«nçlQc> tirici, yalıırz oyalayıet sonuçlar lekeleme yollanrjı seçmeleriyle, sltliginl gereeklestirerek yapıeı sürünrenleri büsbütfin yüan gökoırüsuna yabaneı •ayılabileeek almak üzere, yaulı| blr nstalık eitside bir çözümsüzlük bataklılekalarm gellsmesine lmkftn ««|rüyor.» «nsurian v« etküeri göiTtıezlikefeterisi aayiliteak «kurnazea» fına «aplanır olmustur. larna; suiisrimal ptsliklerlnl herten geîme tehlikedyle de ksrpyerlne, N n bövilu konuda, tranh toplumbikesfaı eözfi öniinde. lâ|rm sulan lanbilirier. Kansık, dumanh v« Türkiye Milll Gençlft: Teskit) ffv\ eo<r,Tr1«T degfl fakrt ltmci Ehsan Narajbi d» gib!, «okaJtlarda akrt: demoknsigöz K6ZQ gfirraez bir ortarnds, lâtı Başkanı, geneliğin kendi seyeÖıkİBİeT olarak fOrmeyl farklı düşunmüyor. Az geyt sadeee bir savı mesdeti ve gençHgra gerçek kaygılarmdan sinî normal yollardan duyurdugençler de böyle olli?mi« ülkelerin gençleri, hern l «topUndı. dajıldt., «tovlanunağunu, fakat hiç bir eev»p politOca cambazlannm, kolay rl'' ''»rms tiet gön daha çok 1» günlük yaaanülannda, hem eği alamadığını belirterek, boykot dı ertelendl» oyuno S«T; yok şfihret yapmak isteyenlerin. ken•"»ne Terlr!erse. «ençîeri blr b ö tim basamaklannda mesafe alnsul T » ftdz yıtmlan es de ea, *Sve isgal yollanna basvurmak kodi beneil emeileri için gençlik* türftrn ssrılnn «ritrlVee artan *• t», adaletsirliklerin btırukluğu mflr de sömür: Tftrk ba|ımsnlınusunda «yalnu gençllği snçlaten yararlanmaga kalkışanlann, r?m!l bh" Mlflmfl savarsak. geriçinden de geçerek büyüyor. fmı takside bagla; sonra blr ırBjı mak doğra degfldir. RencUttn l«belki kendi kusur'annm da yol eVten «W nîvetH» bir totara Gençler, sila otoritesmin geleIster » f , Ister so! olran j t " . teklerhie sırt çevlrmiş olaa vöaçbğı kaeınlmıs fırsatiann kini••^SsterebfUr. gerceVten olumiu neksel baskısmdan kurtulraa 6zçek fstiklalci ve mniiyetçl sençneticileri laçlamak bence daha nl toplumdari bîr tür'.ü çıkaravı» T»Tiıeı Wr «Dot'tîka» nygula'emi Içmdeler. Böyîesme bunalİlk bn ridirl fmrkedip Wrw ses. dognıdiıı» denaektedir. Çeflitli mamifların. neyl yaptıklanm n«yabilrrîr. AneaV Mvle blr anlarnıs gençlere, ünlrersit» y«ni lertn! yükselterek baskaldrrmca: nedenlerle 1962 den bu y«n« ül^ yıktıHannı Vestiremeyen safv^'.a. h&ol* T»<^ h\r •hıtumladır ufuklar açmalrta, yeol olanaklar •Vay haln. aleak. «narsirt, haykemizde bir Ejjitim Şurtao topl İ derlerlB savaçtuası glbi H valnır rılr «ReneiOc bımaltmı» sağlamalrta. Ancak nnrtltı Wr •t», rejhn ve demokrasi dösmam, lanmasr siyasal iktidarca hep eredrflnen uluslararası politikada dejfH. aynı zamanda v« genif zmldc eeden «onra talvenrivatan dflfmani» ve daha bOnenı telerdrken, Tfirkiy» Oğretmenler kendi çıkarlarmı taflamak i s öleüde «foDİtrmtm da gençüğin* tey» gelebildiği lçin, flnlversKene dryerek o n m Orerrne çnllan; Sendlkajmin kendî olanaklsn ile teyeeek büyflV Devletlerfai, yaakarşi davranısıncls btmalan» olaH gençler, kenrU loısa'klartndan finIveniteleTt halka "Hong Kong 48 Evlöl 196S de topladıfc Devpraa kSrükle gîder bfr tuttrm rak beliren bugünM sonmlara cogtmluğrm bilmedlgi blr kendlbatakhaae belâlılıınnro M « a | n rimd EÇiHm Sörasında, TÖS Gesostetmelerl de mQmV!m(Mr. Bir olumln ç&umler «etfrOme*! «St ne güvenıne duygusu da kasanını snlandmeak birer k n d çiftne! Baskam Sayın Takrr Bsykurt takım g«nçMk d»vTanj»l«nnm, yorlar. îliskilerinde, «rkadntlanV"<m olaMlir. I«jme yatatı" dtjre f^ster »• «ni«3yle denıistlr «Mesiek korn«KtStSrdtn sSs edlldigml <hını »eçişlerinde, konnçmalarmd» Iff armı için uençUğlne gOveverstta Idareeflermiıı, bvnlarm lnşl»rr»la MTfn Eğitkn v» Devlet rvme» elhn tsboiesma glder. cHgörüşlerinde o zamana kadar 6z| nemlyen bir ulus, kime ya awrme özerkHH "brr e n g a T fiotorlteleri •Twmdakf tllJrfleT lemlni çektikleri blr Ö2«ürJük •^en, rTari Abnanyası gtnçltk da neve eüvenebillr? .Genç b{ drterek, hepsral gUetÜffnt ttsrlrnıt cok konafmara gerek ortamma katıhvorlu. PUhrerTal bAhrtatbfı 4 B otazMk Iddta « t V« b«r8n tra k e p m n k lik» v« «Unrut» eşanlamd» lse. voktur. Bte kurnldugiıim* gfinUdır. fsnadian karfismd» Bnrvcrstteyetiçkfn y» da genç. hepimî? ve Hen beri JTrt ayak, be» «yak jritSyle bir gençler toplulugu, nra «*n«tolwn. rektSriert, dekaaAneak. KeneUkteU huzursuzrıerbirrmit mı umudu tSnrlürKk. bfr «vak relinmedi blze. Tefllkelerinde genç kusak i* '. profesörlert ve vönetrn ktj. luçu. gençlerin Rr'<~nİArinl v» memekle. her gün biraî dah» mel rSrö« aynlılılan seb*Wylf. einde bir çeçit •«riatekrasi» mn»rt «ussnn! "Meden!" Wt Isteklerml yalnu: ha sakmcalann i tutmskls görevli degil roiVıer süzâmnt "polHIk tanlryet" niteliğmi »3sa bile, m» gençler, memlekette »örie blr şey «rmaa. ı*aT Valırıls^na •pSArmalfa ealı«''k nitelendl.» ^ITÎTJ bitenlerden darta haberli olBovle konularda »vl»me geeme«iraaîr, g*rç«V gorunlan çSzümsatr Necati Cumalı W* dııklan için olup bitenlere karşı nln sdma rmıın tcbı "medenl e». u hareketsizîDc, bo mrarlemek yerine Mr «r«iMn«eıV »iirin'ie sövle sSyler biitün (tençîik kategorllerlnden samazhk. sorunlar Y*J ÇO ****** demf«!Tdlr «n"'"V aortmu» kar»ı«mda bıra•Neredevsen nzai eüerlnl de daha rjaskaldmcı blr davraıvrç Tüm yollan ortaya konsa lildıJ'miT iıîenlrnln! edinlr«*V. Basmi dönüyor.» lçine glrebfflyorlar, Prof. Nsnıg bile. bunlara Varşı «bo« fıçı büöyle blr «anlnma eabast» Basımızm dönmemert ıda, konuyu yoüa?Oraraktekçareyi hi'nin dediji gihl >Az fellşml» yök yankı yspar» deyimrıl h«lcinde .İyl nivetll» yetişgenç olahm yeüskin olalım elbaskı ve sindirme tedbirlerind» filkrter (rend l«flyor M. kendi rırlatan TiTifuV «tmalar Stesind*, lerimîzi birhirimîz* uzatms zaklnlsr, «*nçligin heı tftrlu eSrmeye kalkigınak, glderek datoplumu da geligmlf ülkelet olumlu, •amnt çSzfimlere manı geçmek ü»rf * <!»vr»nifmı VSrO kSrune beha «iStrtıei. daha tehlikell, daha h jM Mr Msey« « 5errme, «jençlilrten y«n« çıVmskv«t çok daha ttefleO »o» * • S O N Prof. Seha L MERAY DOGU'DA ULUSAL KURTULUŞ HAREKETLERİ 27 M&YIS VE YON HAREKETINİN SINIFSAL ELEŞTİRİSI Dr. Hikmet Kivılctmlı V. I. Lenin • Tıkalı kulaklar B G B B B B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear