26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA: tKÎ Cumfıurlyet 19 Nisan 1970 Lüzumsnzdur diye YARENLIK Ellf NACI Tarihten o Deli Nustofo enç Otman mezarında başsn yatıyor» dıye alU yıl önce bir iddıa ortaya »tmış T« meıannın açılarak bakılmasıru lstemiştik. O ıımtn ban kimseler olmaı d"emişti. Amma §on günlerde mezar pekâlâ açıldı, bakıldı ve şu satırlan yazanın haklı olduğu anlaşüdı. Şimdı artık bu konuya dSnecek değiliz. Fakat, Osman'm kesilen ve mezarında bulunamayan bası lle omuzlannm üstünde lapasağlam tırakılan Mustafa'mn kafasına ^ bu ar» bir fiskecik olıun vurmak zevkinden kendiml alanuyacağım. On yedlnei u n n baçmda Oeman'ın babası Birinci Ahmet, Bir klbar tofbabadan oğula geçen laltanat rasında dâvetprensibinl değistirdiğinden, karlilerl ığrendlredeşl Mustafa'yı tahta çıkarmııcek tekütfe halardı. Sonra Osman'ın Içi fazreket eden, yelaca akıl dolu basım keaenler, meklerl ve içiçlnde tklın rerre»! bulunmakileri üıtüne basına döken, yan Mustafa'mn kafaıına ikinyerlere tuküren, peçetesi ile ci defa .altanat tacını feçiriburnunu eilen, huysuz, ıık sık vermişlerdl. «Ben dahiylm» diye böbürleTarıhlerin yazdığına göre Binen bu kıbırli ve kaba adam rinci Mustafa düpedüz dell lmis, kimdir bilir mismiz? Inanılmıyacık teyler yapmış Inanılacak gibı değil ama, bu Padişah. Eyüpsultan'da kıbu dfthl «anatkâr Beethovenlıç kusanma törenlne deniı yodir. luyla giderken balıklara. kuflara »ltınlar serpmif, sakahna Henüı otuz yaşında bils deinciler dlzdirmiş, caddelerde ğilken huysuzluğu, asabiliğt çekendislnl görtnek için dlzilen kilmez bir hâl almıştı. Hastahhalka cfîlini çıkanr.ış, kubbealtı ğı ilerlernişti. Günün birinde (1819) sessiz b'.r dünyanın içitoplantılannda vezirlerin kane gömüluverdi. vuklan ile oynamıı... Daha ne yapsın? Facialarla rfolu 57 »ene «uren 18 yaşındaki Genç Osmın'a, bir hayat. Nihayet fırtmalı bir >4 yajındakt bu deli amcasmm gece, odasında şimşekler çakarken gözlerini ebediyen kaOsmanlı tahtına oturtulması padı. Bundan 143 sene evvel, İçin kıyılmıştır. Asıl facianın en 1327 Martımn ton fünlerlnde. •cıklt tarafı da budur. Kader senfonisi Anlafalırken nv sanm, «Hayrr Myto şey «V nmr» diyeceği gelir ama, t&rth kltaplan kanstınldıgında geçmlşln nlce tuhafuklan. nice garabetlerl lle karşılaşüır, insan saşa kalır. «Bu obnaz» dedlklerlmlzln uydurma olmadıgım, kitspta yerlnl göstererek aniatmak elbette daha lntmdına olacaktır. Hammer tsrört: CBfc XI. 8ahife: S Seoe, İSK. BOnareterde e a a okuııurkeu Kadızade taraftarlan Fatih Csmlinde toplandılar. Tekderi kapamay», dervişleri iman taaeleın>e|e zorladılar. Bun» karçı gelenlerl öldünneğe, camilerde blr minare bıraksrak, fitekOert lürnmsmdur dlye yıkmağa, «Jtın ve gttmOş e^yml»n parçaUmsg», lpekli elblseleri yMaklaouJhk karmr verdiler. TBtfln, katare Içenlerl, »fyon kullananlan, Uihl sSyleyenlerl. ney eest n« ftyln y%p&nlan, Kadusdenin rnealeflne Cİrmejenleri eeıalandırnıafa yemin ettiler. Blraz daha açafvkl emörlarB föa gezdirellm: Kendlsine «TUrk Ahmet» d« nllen rftlze, dlnleyenlerden biri: «Çakşır ve don piymek bidattlr, onlan öa kaldıracak mısınız?> djye saaj etti. Vâiz Ahmet. »Evet!.. Onu da yasaklana. Zar ve peştemal knllansınlar, hatta tarak ve kaşık da bidattlr, onu da kaldınnz. Parmaklarmıa tarak, avuçlanıuzı verdi. Şurasını da kaydedelim M, bu olay KöprülU Mehmet Paşanın sadareta getlrilmeslnden bir hafta »onraya rastlamıçtnr. bafladı kararmaya! Ne ktttfl g6aleri vmr, dedl çocut Aba, ağaçlann araaıvdan yitmekte olan güne döndürdü yüzünü: Aba, söyle kararma«m, löyle fena fena bakmasm! dedl seslioe. Aba, gözlerini a^aç!*rm alacalığından ayırmaksızm, ter lçlnde kalan ellerüü oruşturdu. B«a, O*no, kınlaiMİı|ııaU (Srilyordıua. D»k*lflp parçalanmışlıgiMİa gerflyordnm. încir aga^lan rttlenlrken «$Mşaa «^lanyl» rflrüyordnm. Alaealıkte, eellk panltıh bıçak, yediveren rfln«rtnl kanatırkeD Gece Yazan: •Byle fena fena bakmaeuı, ke»knyornm! dedl çocuk. • Kova kova rn satan wn<m Ali KÖKLEN iar ıvlerine dDnfiyorlardv. Son damla snlarını harcamıslardı. Oysa günej kavnroyordn çiçekleri. Bir göx leri vt»ıl, bir (Szlerı siyahtı. Boyunlan tnlerine düsmüştü. Alınları kıngmıştı. Elleri yalım kırmızımydı. Ben, onlan güzlerimle Körraüştüra: Son damla •nlanm harcamışlardı. Aban yanındaydı. Korkuyordu. Gozieri de kumluydu. Kumlu parmaklanyla gdzlerinl oğuşturuyordu. Sürunerek abasımn yanına gelmiştı. Mor, bir yemeniye »annmıştı abası. Bir tutam gaç alnının ortasından kaymı? bir gözünü örtmüstü. Ikide bir almnd'aki saçı kulağının ardma »ıkıştırıyordu. O ııkıştırdıkça inadına gözlerin* düşüyordu ıaçı. Bir daha kuj ötmedi. Gece ağaçlann yeşiline çbküverdi. Toprak §ustu, dağlar sustu, gok sustvı. Yağmur yemiş adamlar çabucak gehp geçtl, sağdan soldan. Kıillü bir gök kanat açtı yücelerde. Bn, kırçıl gfivercin var ya, bo kırçıl güvercin: Soğnktan çelmisti. Tatmnr yemjş zındık kedi silkinip yaralanmıstı. Mlyavlamıstı. Esnemlsti. Kestane gözlerl vardı. Ben onlan sörmüştüm: Geceye yatak aerip nzanmıslardı. Çocuk, iyicene sokuldu abaıına. Abasınm 10I gözü ikl kez legirdi: Isıjfr yaksana aba, dedl yavaşça. Abası uykulu gözlerini kırpıştırdı. Karanlıkta blr yerlerl gostererek: tşte, tam ordan gelecek. Görflyor mnrun? dlye sordu eocujja. Çocuk • gaçh yolun 8bür ueuna dojjru bakındı. îçı serinledl: Ordan mı abaT dlye »ortfu. Ordan ya, dedi. «bı. Sen •imdl bnrda otar, ben, ısıfı yakıp geleylm. üşürken. Ne kış evi gdzle^ ri vardı. Ben, onu. gözle» rimle EÖrmüstüm, aktanun alacalığında savaşlj orılu. Aba, gaz l&mbasını ya:mak İçin eve g;rdi. El yordamıyia konsolun üstundeki kibriti arandı Buldu. Bir soluk ısıls parlacfı ıçerde. Dmgınleştı. Tek duzplesti. Lâmbayı sokak kapısının yanına taşıdı aba. Çocuk, oturdugu yerden ış'ğa baktı: Blr »flrfl kelebektiler. Portakal bahçelerine iniyorlardı. Ürkekçe, ^3pJklara konnyorlardı. Bolli be. lirsiz oynaşıyordu kanalları, Birden kapanncrlardu Bir sürü kelebektiler. Portakal a&açlarını çiçekliyorlardı. Çocuk: Gel aba, gt\ gel, dedl. Gellyorum, dedl aha. Yürüdü. Çocuîun yanına, eski yerine çoktü. Sordu sonra. Şimdl lyl ml? îyl aba, ama neden gelmedi acaba? Abanın için» bir « | h r a bulutu sokuldu: Gflzunu yoldan avırma •onra dua et. Hemen gelir, diye yar.ıtladı soruyu. Çocuk duaya başlatiı. Gozlerl yoldaydı. YıldızİRr ş.tvkıyordu. Usuldan bir >el yapraklan hıjırdatıyordu. Herkesin beklediji çeldl ama, dedl çocuk. Aba anasını anımsadı birden. lyice çıkaramadı. Ben, aana, ıBvIcmistim, Hep, akşamüstleri sövlemlştlna. I'rant, korkudaa titreşlrken löylemistım: Çatal bıçak oldnğunu kimseırzliğin. Bvlerinln 6nüne oturmuşlardı. Geceydl devleşip gelen uzaklardan. Bir köpek ulu>ordu bir yerlerde. Ellerini oğu»turup bekliyorlardı. Aba! diye lnledi loeuk. Sesl kanhydı. Kapılannm önür.dek; kumluja oturtnujtu. Ayaklan yahn, yol vol kara, çiviy* basıp kanattıfı kanlı parmağı kumlara bulanmiftı. Aba, biriki adım Steda çömelmişti. Gözlerini kızıl ıeiaizliğe ıfikmi» bakakalmıstı. Ağzı açıktı korkudan. Silkindi. îçeri girdi. Bir bardak IU, bir parça da bezle çıktı dışarı. Kardeşinin kanlı parmağını önce suyla yıkadı, sonra getlrdiği bezle tardı. Âlmanlar hakkında Blrlnci Napolyon, Almanlan yenmiş, Üçüncü Napolyon ise Almanlara yerulnüjtlr. Bunun üzerıne UnlU Fransız romancısı ve «Sefiller» yazan Victor Hugo, bir mecliste Almanlardan bahsederken şöy1« konuşmuş Büyiik Vapolyonun maflflplan, küçük Napolyonnn gaUpleri. Ben Sultan değilim tMURLENK malum. Geçtıği yeri harabeye çevirirdi. Yakınlanndan biri bir gun ona : «Sen kl elhanın hâkimisin, Snünde ba« efTnedik Httnkar kalmadı. Neden yakıp yıkarsın?» Timur fu cevabt verdi : «Ben nanumı ebedilcştirraek latiyen blr adarnım. Ben Selçnk Hükümdan Alâettin gibi padişah evlâdı deJilira, babatndan kalma param yok ki her giUigim yere bir hayrat, blr caml yaptırsyım. Nerede blr harabe gSrseler Timnr'nn eseridir dlye beni anacaklardır.» ı Beıt tana ıSylemlftlın. Hep, akşamüstlerl tOylernistim. Umnt, korkndan tltreftrken sSylemlftlm: Çatal bıçak oldagvm kdı siıllfln. Ağaçlar yönünde güverdnler uçujtu, blr kuf öttü. Blr horoı öttü. Sabah olacaktı lanki. Sanki ak soluk (ürut«eektl gecenln göılerlni. Aba*, tflyie ona (Eealmı A. ARAD) • Saçlan ne gflzel dalgalamyordn. Ne gül bakıyordn, 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1 12 13 14 15 16 17 18 19 20\ 1 lr genç kfidın, Lcmdranın yan aokaklarını kırıta kınta istedığl kadar arşınlayabllir Times kıplannda, gemi adamlan lle burun bunına venp tayasrya kafa çekmia de olabillr. Fakat bu durum, blr slire sonra onun Trafalgar kahramanuu baçtan çıkarmasuıa ve Lady Hamllton Unvanuu alnnjnm manl değlldlr. ÖDtlnde» kl bUtün kapılar ardına kadar açümıstır artık. Napoll Kıral> nın sarayına bile rahatça glreoek, aaygılann en derlnl, aevgUerin e& fiıgttvi •unulacaktsr kendisine. B I 2. Beyazıd'ın fehzadellğlnde Amasya'daki valllifinde, htt dersi ahp hünkârlıgında î§tanbul'a getirtip hiraaye ettıği A A AB AN AS çok büyük yazı üstatfı Şeyh; AY Çt ÇIZ DAK ön adı Lewis olup bu lsml ile DES DI DIŞ DO DÜR un yaptığı «Alis Harikalar Diyarında» gibi eserlerin yazan E B E N I IL aslen matematıkçi bir îngi'.iz KAZ KE KO KUN (Asıl adı Charles Dodgson); LAN LO LU MAS TERSİ bir ilimiz. ME ME ME MEK J Nevşehir'de liçe; Büyük NA NIK RIT SI ŞIN balıkçı kayıfı; Süı bahklann TI TUM YET YO dan. 3 TERSt bir kürk hayvanı; ZIN. S Vasiliyevıç ön adı ile ihtilâlYukanda gördtiğünüz dagı den sonra îsviçre, Fransa'ya, nık heceleri aşağıdakl sorula oradan Aroerika'ya geçrais, Çavkovski lzinde blr Rus be<ınn kar;ıhgi olırak blr keredı tecı; Eskiden lilâh, nrh mâkullanıp numaralı çizgllere ya nasına. zımz. Meydana gelecek kelime4 EsM harflere verllen ratarih düşürme lşi; lerin sıra ile yukandan aşağıya kamlarla tKlNCt v# DÖRDCNCÜ hart Su; TERSt Arap Yanmadasında bir emlrlik; Klrayıda radlerini okuduğunuzda, Eşeğin, yum; Bir nota. BUlbüle : «Anlatnıyorum fn gfil 5 TKRSÎ kamer; Aılea için deli divane olup ..» diye rfoktor olan bir Ingiliz romanbajlayan bir konuşmasının ge cısı; Londra'da bir lemt. ri tarafını bulacaksmız. 6 Tuna'mn Avusturya'dan 1 Yurdumuzun Asya kıs gelen kolu: TERSt Macar halk mı. 2 Bir çeşit derl. 3 Aya melodüerini izlemış Bartok ön ğa giyilen yüksekçe ayakkabı. adlı besteci (Tahta pren», Mavi sakal); Rübaileriyle ünlü 4 Yapı yıkıntısı. 5 Hakkı Iranlı matematikçinin lkinci olmadığı halde birisini bir ıç adı. için kayırmak. 6 Bir organın 7 Operada tek kişlnln okumütehassısı. 7 lyodun tfeniz duğu uzun parça; Sudan. sebep; suyundaki fodyumlu, magnez Yazı. yumlu hali. 8 Argoda hapis8 Henri ön adlı Fransıı flhane. 9 Isı ile katı halden sı lozof; Gehrler; Bir içki. vı hale getirmek 10 Bir hav9 TERSt Hmdistan'da blr van. 11 Kasden yangın çı şehir; Mete'mn babası ve Türkkarm?k. 12 Birdenbıre. 13 leri bir araya getiren Hakan; TERSt tarım aracı. 14 EZEÎ, TERSt ttalya'da nehır. 10 Ümitsizlik; Hindistan'da Lâkın. 15 Kedi köpek yavrusu. 16 Kur'an'da Sureleri halkm ayrılmı? olduğu sınıfların cTışmda kalanlar; Klmyada teşkil eder. 17 Ağzı sıkı, bakır; Bir silâh. II Yağlı güreş pantoloau; 1 Arap müzıği teslrinde gelijen 2 gitar eşlığinde söylenlp oyna3 nan îspanyol halk müziği (Fla4 menco, Tirana, Malaguenas...); Yankı. 5 12 îlk sahne eserlerini (Ay6 yar Hamza) ve mizah edeblya7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Hece Bulmacası SOLDAN SAĞA: Ofelia için dörf keiime Vec/ze/er ir K«J*"«»* erkek arasındati saf dostlnk 14f olsnn diye oynanan pokerden farksızdır. Baslangıçta flsler «adece fasulye... Fakat bir sfire sonra binlik banknotlar mey. dana çıkacaktır. k Her kadımn hayatında 816 blr devre vardır. Artık gençler kadar tavrak, olgunlar gibi de çekicl deçildirler ba devrede. Tıpkı geçersizlik sebebiyle kullanılmıyan. henüz antika olmadığı İçin de deger verilnüyen paralar misali. ir Kaynanalık çafi kadının son çılgınlık faslıdır. Siz onu akıl hastahanesine yatınnazsanu, o sizl timarhanelik edecektir. ir Kı«kançlıjh hör gören ve alaya alan flç tip insana rastlıyoruz. Para için kendlnl satanlar, zevk için satın alanlar, bir de kıskançlar. Bu »onuncular tıpkı hasta olduklan halde saflam geçinenlere benzdyor. bulunmadıgı billnsin... Kesin» Ukle.» Şöyle dev&m ediyordu: «Hayatta ecel, bastalık ve kazalar bir yana her şcye karşı önleyici tedbir almak pekâlâ mümkün. Hiç kimsp sıfır> dan hareketle iftira imal edemez... Siz, gerekli ipucunu ve hareket noktasını sağiamadıkça kim ne yapabilir size?.. Roraalılar boşur.a söylememiş: «Ex nihilo nihil.. » Diğer bir deyimle: Hiçten hiç bir şey çıkmaz .. Sıfıra sıfır elde sıfır. Fırsat vermîyeceksiniz» tını (Diyojen) vermiş bir edıp; BEY; Paul Marie ön adı ile iembolistlerin üstadı Fransız «airi; TERSt yuksek misafıre göre gemide çekilen bayrak. 13 TERSt müstahkem mevkii; Yürürlukte olan; Eski Roma'da müzikçilerin yarıştığı yer; TERSt kimyada altın. 14 Son gidişinde uçağı dıişerek ölmüş Norveçll Kutup kâsifi; Felix ön adı ile Alrr.an besteci ve maestro (Bir Yaz Gecesi Rüyası, Fingal Mağarası Uvertürleri, Elijah Oratoryosu...). YUKARDAN AŞAĞIYA: 1 Herat Hükümdan olup veziri Alı Şir Nevaı, dostu Mclla Câmi ile edeblyata, Tiirk diline hizmeti büyük, kahraman, âlira hayranı Turk Sultanı. 2 Alaturka musikide bİT makam; TERSt Pranau dev komedı yazan, oyuacusu. 3 Kirayada magnezyum; Eski edebiyatımırda agır, ıfl»lu nesır üslubu lle bir münsi. 4 Bir Alrnın ressaznı (Albrecht); Zorla ele geçlrme; Kimyada manganez. 5 TERSt bir mülkün ktsae «lt olduğunu gosterlr reemt vesika; Adale; TERSt blr htyvan. 8 Camille 5n adı ile Barblton ekolünden (Ttblat karjıîinda çalısanltr) Renoire, Monet, Pısıarro, B. Morriıot'nua öğreticlsl bir Fransıı rntımı; Zıt. 7 Alphonse D« ön »dı lle Fransız şalri; Akciğer. 8 Altüst olraa; KıymetÜ taslardart. 9 EsH Türklerde kıral; Kimyada »odyum; TERSt O. Amerika'da bir devlet. 10 TERSt matematikt* değismeı parca, vahit; TERSt Bulmacalann çözümtt bugünkü CUMHURİYET'te alhnin bır olayı, seyi duyup fuura maleden kısmı. 11 Sevgıli; Yere nıanan dallan toprakta kök »alan, blrkaç gövde yapan ağaç. 12 Pozltif elektrot; Mllll oyunlanmızdan; TERSİ blr renk. 13 TERSt k.ezner kubbe; TERSt blrinden yana olma; Atef. 14 Çizgi, demlryolu; TERSt blr feyin en k e n a n ; Deve'nin bası. 15 Blr tıpanyol datıaı; Ü n ; Bir tngillz fllorofu, matematikçl»l ve polltikacm (Slr Bertrand). 18 17. Asırda «Karakterler» adlı tercüme ve zeyilli eıcri ile ünlü Franıız edibi (Jean tfe); Mitolojide a?k il&hı. 17 Amerikalı blr kutup kâflfi; K. Asya'da blr nehir; îngiliz «ğırlık ölçülerinden. İS TERSt blr İçki; Şarkılanyla unlu bir bestecimiı B e y ; TERSt kimyada demir. 19 Lihza; Mevlevîlerin dönerek yaptığı ftyin; Aç değil; TERSt eskiden derviş selâmı. 20 Tann tarafmdan peygmmberln gönlune doldurulan emlr; Kimyada tantal; Adana' da llçe. Benzer eğilimü blr kadın daha var yakııı tarthta; Paiva Yemege düvet ettıği h«r erkek, peçetesinin kıvnınlan arasır.da altın bir sigara tatıakası bulu» yordu. Ahlâi konusundakl en müsamahasıı akıl hocalan bll» lâf edemiyorlardı bu kadın 1 çin . Oysa, gençliğinln llk yıllan Franlrfurt batakhanelermde geçmişü. . Takvtrrüere çoi meraklıydı. Çeşıtlı fuarlann açılış tarihiıü tltizllkle lsliyor, hepslne de fllleo katıhyordu .. Kendi mahnı bizat aatmak 1 çln. Bu Up kadınlann çok iyi büdlğt bir sey var. Muteber bir Mşl olmak lçm ülke değistirmek yeterlidlr... Aksi halde pa•aportlar neye yarardı?.. Fakat geng ve güzel gazeted Tamaxa Dolores Rrisostomos ay ni fikirde deglldl. Şu ya da bu UlkedeM meslekdas hanımlann aünmaması için uluslaraarası blr iaim kullanmak daha uygun olsa gerek" Tamara Dolorea Krlsostomos. Ender rastlanır hayvanlann kürkü boıulmasın ve klrlenmesin diye bunlan silâh kullanarak değil de kafalanı» hunharca vurmak suretiyle öldürmüyorlar mıydı?. Tamara da kendi bakımından bu çeşit tutumu benlmsemlştl. En b(lr^* endlşesl lftira ve dedikodu yolu lle bozulmak, kirlenmektl. Yakın arkadaşlanndan biri Hamlet'ln, Ofeüa'ya söyledüderini ısrarla hatırlatıyordu ona: «Sen bir bus parçan kadar aaf, kar gibi de temiı olabillrsin... Ama iftiralardan yine de «aak kalamıyacaksın.» «Ben kalacafım...» diyordu Tamara. Güven duygusu lle gurur kanşıuu Mr oeraptı bu. ya tasıdı Yaa Isleri salonu bir hava alanı kadar genişti. Sekreter, yazar ve muhabir masalanru İM sıra halinde dizdirdi buraya. Dip tarafa da kendisl için bir oda hazırlattı. Mağaza vıtnnleri gibi dört tarafı caradı bii odanın. Kristaldeki şeffaf, mahremiyet denen şeym uyandmnası muhtemel bütun şupheleri geçersiz hale getırecekti. Meslek hayatında, meslek daşlan açısından gizli ve kapaklılıgm rerresl bulurunasvn ıs tiyordu. Teleionun yerini interfon almıştı. Bu sihirli kutu, ikı tarafıi konuşmalan telefon gibi kulaktaa kulağa aktarmıyor, cümleleri herkesin duyacagı kadar yüksek sesle veriyordu. Tamara'ya göre muclp sebep suydu: «Ne yaptığımı, kimleri kabul ettiğiml herkesin görmesl lânm. İsteyen konnşmalanmı aynen dinliyebilmeli... Aldıgım teklifler nedir?. Han. gilerinl uygun görmüşüm?.. NiçlnT? Hangilerine hayır demisim? Neden?.. BUsinler. BöyIece de merak ve tecessüs unsura ortadan kalksın Görsünler, kanaat getirsinler, rahatlasmlar. Odamda içki, abajur, dlvan, kuştüyü yastık, uyuşturucu madde ve benzeri şeyleıin #*• amara'mn vermediği fırsatl başkaları ele geçirmekte ge ı cikmiyecektüer. Siyasi ortam beklenmedık bır anda ters yuz olmuştu. Gazeter.m açtıgı bır kampanya sonucu, tıcarl ıtıbarlarımn sarsılcüğı gerekçesiyle taarruza geçen büyük bir fırma ılgılüeri. rakıp yayınlar kanalı ile korkunç bir polemlğe giriştiler. İddıa ve ithamlar birbirinı kovalıyordu: «Hak ve hukuk konusundaki titizliğin bu derecesi gerçekten anlamsız. Madem temil ve pürüzsüz bir kadın, madem gizü kapakü faaliyetleri ve ard düşünceleri yok, bu durumlan ispata niye zorluyor kendini?.. Şeffaf bir odanın içinde, telefon konusmalannı bile miUete dinletecek kadar aşırı davrar.ışlara heves edenler, açıklık ve samlmiyet değil, gizliük ve danışıklı dövüş şampiyonlandır ancak. Duvar yerine cam .. Nerede, ne vakit görülmüş bu?Klm denemiş bunu şimdiye kadar... Fakat sen... Fakat sen . » Taraftar ve onay toplamak için şaşmaz bir saldjn sıstemlydl bu «Fakat sen . Fakat sen .. Evinln duvarlarım da yık Yerine kristal cam taktır cesaretin varsa O zaman çürelim senl. . E\e* sen Ka!;?.t sen » I CİHAYET BULHACASI KAATİL KIM? tnşaat iflerlyi» u|rafen Mtat, Qd edadan ibarettL Arka oda Harun beye ön oda bayan sekretere altti. Şef, |U anda •ekretari dinliyordu. «Saat 10'da a>nı ijlerl yapan uzak akrabaii Megnt bey geldi. l».Wda zil »esl ile lçerl girdim. Harun bey, kendisine kahve, misafirlne de gazoz ısmarladı. Kahvecl, lstenenlerl bıraktıktan »onra Harun bey odasından çıktı. Ara kapıyı kapatıp yanıma geldi. Bir adres lljtesi verdl. Yava« sesle büronun arsa, ev alırnı ijlerinl yürütea komisyoncuyu armnamı blldirdl ve yerine döndO. lO.TO'da Mesut bey gittL Be$ daklka sonra Avu kat Sait bey geldi. tçecek blr sey lstemedller. Yalnıt, lçerden blr a n avuka*ın sert sesle Hata ediyorsun. Bu kadar ger\'eti ve ir.îaatm tamamıru elden çıkaramazsın dedlğl kulağnna geldL 10 dakika lonra avokat, kapıdan içeriye Gene sen bilirsin dlyerek çıkarken ben ayaktaydım. İçeri girdim. Hânıs beyde bir dalgmlık vardu Hafifee gülerek: Komisyoncuyu buldun mu? dedi. . Yann buraya gelecekmi? dedlm. . lyi. Bu deraki büyflk İ4 dedi. 10 daklka fonra Eczacı Nusret bey göründü. Çantası lçlnde içerl glrdl. Zil eesiyle kalktun. Kendisine hir bardak su, misafire çay istedl. Hinde bir llâç kutnsu gördıim. Bazı işlerde ortak olan, parasını işlettiren eczecının çantssı açıktı. Birazdan oczacı, odadan çıkarken araladığı kapıdan İçeriye Bak goreccksın bu ı'âç sana da iv: gelecek. Mideni düzeltecek dedl. Bans. da selâm verip gltl. 11.40'da borsaa Ne<^ati bey geldL tçerde blr tartısma geçtiğini, ı? ian ™»ı».ı yükselea leslerdea anlıyordum. Acele acele konusan borsb^uun, (adece . Bu kadar raran gSae alamayzı fekllnde eelallendiğlnl dayabildinı. Hal Evet! BB arada Hamn b«y kaKre, hmMU 4a ıhlamnr Içmlfd. Borsacı, eıkarken Soamf pıt>fn«n «laoatn. Ba hafta sen d* burdasııı ben de. Görcceğiı t >* w * l ~' Klr mı zarar mı? dedl. Zil çaldı. İçeri gjrdlm. Avokatm biraktaAv y»rm notere gidecek kâğıdırı «uretlnl çıkartznanu Utedl ve Amaa yann hatırlat! Avukata geç kalmayahm! Çok önetnU diye llave 0ttL Y&ttt ter lçindeydt BakısIan gâbitlesmisti Fenayım diye mMealnl nğu^uruyordn. Sonra ba şını masasina dayadı. Masa üzerindetd kola ve bajı bir türlfl knnıldamıyordu. Şasırdun. derhal a«ağıya telefoa etttra. Doktor çağırdüac ve.^ Şef, doktordan ma«annda hâlâ 5yle duran ndamın zehirlenerek 81düğunü öğrendi. Kahveeinin henüı almadığı fincanla, ıhlaznur bar. dağı öylece duruyordu. Şef, kahveciyi çağırttı. Ona daha evvelki bardakları sordu. Yıkandıgını öğrendi. Eczacmın verdiği mide ilâcı kutusu da masadaydı. Oradaki bardaklan tahlile gönderten Şef, kahvecU ye, gırip çıktığı sıralarda neler lfittlğini eordu.. Kahveci: «11811111 bey, kendisine sigara almam için para çıkanrken bekJiyordom. Gazoı getirdiğim adam birden ayaja kalkıp Demek Oçü de bugün buraya geliyor ha? Öyleyse ben kaçayım dedl. 8onr» çay getirdlgtnı adam, masanın flıerine pek çok para koydaydn çantsındn. Hılmur içen yaslı adam İse Dılamurun bayat demlstL Hepsl bu kadar..^ Şef, gözleri ıslak fekretere dönerek: «Bardaklarda blr fey bulamamışlar. Demek yann notere gitmeyi dufünüyordu.» Adamın uzerinden kasa anahtannı bulan Şef, kasayı açtı. tgerde epeyl para vardı. Notere gidecek kftgıt, bir satışa altti. «Üzülmeyfaı elinizden blr fey gebnezdi. Ama kaatili bulacağun» dedi... • •• 6 tnfia btrtDde babeaı mtp gjdlnce büyük ve tarafsu gasetenls yöaetiminl Uaerine almıça. Saraydan larksu blr btna yaptınp matbaayı ora Kartv'Zİt Bulmacası RASİM ÜVGÜN Yukanda kartvizitini gördujucüz Bay, Halikamas Bahkçısının bır eserin» hayrandır. Eserin »dı kartviziti teçkll eden harflerin araııncfadır. MAZIR1AYAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear