Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SÂHtFE ÎRÎ 4 Mart 1970 CUMHURfYET ••••••••a meyen milletler tarlhin scı tekerriirleriyle karsı karsıya kalırlar. Bu scbcplerle Türk gençleri, Türk idarecileri bugün bir NATO ve dostluk maskesi ile yanımızda ve karşımızda olan Yunan'ı iyi tanunab ve onun bizden istiklâl almadan önce ve istiklâline kavuştuktan sonra Türk milletine en zayif durumlarmda ne frfbi oyunlar oynadığmı ve hattâ Osmanlı İmparatorluğunun gerileme ve çöküşünde yabancı büyük devletler koltuğunda ne gibi gizli hedef ve maksatlar güttüğünü iyi bilmeli ve hiç nnutmamalıdırlar. u günkü Yunanlılar kendilerini Mllâttan önce yaşamış, hükiim sürmüş, medeniyetler kurmuş olan eski AtinalUarm, Romalılann rairasçünrı ve torunları olarak görür ve kendilerini bütiin dünyaya öyle tanıtmak isterler. Halbuki birçok tarihçi ve araştıncılar eski Atina neslinin tükendiği. bu günkü Yunanlılarm ise Siav ve eeşitli Balkan milletleti kanşımı türedi bir ırk olduklan düşuncesinde ve inaneindadırlar. Çiinkii Milâttan önce yp$ayan Atinalılar Ispartalılann Makedonyalı Filipin oğlu İskenderln sonra da Romalılann hâkimiyeti altına Rirerek eriyip gitmişlerdir. Kur'anı Kerimdekl Ali Rum suresi Rumlara ait olmayıp Arapça yazıda (O) harfl olmadığından vav harfî kullanıldıgından Ali Rom olarak Romalılan tfade etmekfedir. ARİH milletlerin ibret ve öngörü kılaT vuzudur. ve çocuklarınaihmâl edipbeUetOnu zamanla unutan. nesillerine okutup Yunnndan dosl olmaz Sltkı ULAY EMEKLÎ TÜMGENERAL var ki Mcdeni Osmsnlı İmparatorluğu işgâl ettiği bu bölgelerde halka, inanış ve dlnlere asla baskı yapmamış hattâ valilerini dahl kendilerinden tâyin etmek soreüyle verdiği serbesti. kurduğu adalet âsi] olmayan bir halk nazaruıda geri teperek nimetle bağlı olacaklan yerde onları Türk düşmanı kılarak asırlar boyo «reşitll hileler ve oyunlarla tmparatoriuğu içinden dışmdan zayıf dnşiirme tesebbüslerinden aLakoyamamıstır. Henüz yapraklan dahl eskimeyen yakm iarihirnizde Türk düsmanlığı ve onun topraklanna sahip olabilme sevdasi ile yanm milyon Yunanlıyı Anadoluda kaybeden, macerayı çok cabuk unutan Yunanlılar büyük Atanın Türk'e has asaleti ile dostluk diye kcndilerine el ozatışını dahi hiçe sayıp bitmek tükenmek bilmeyen Megalo İdeaları ağronda bugüne dek maceralar atamaktan geri kalmamaktadırlar. yı. hattâ Amerikayı aleyhimize tahrik ederek İmparatorluğu zayıf düşürmek için savaşlara sokturmuslardrr. Yunanlılar daha 1814 yılında [Etnika Eterya] isimli bir Cemiyet kurarak bunu çesitli ülkelere yayarken Osmanlı tmparatorluğu içinde, İstanbulda Parrikhane yolu ile eeliştirme çabalarına girmislerdir. Bu Etnika Eterya Cemiyetinin tek hedefi Osmanlı İmparatorluğunu içten ve dıştan yıkmak olmuş ve gizli beyannamelerinde hedefleri şöyle sıralamıslardır. A Yunan tstiklâll A Trakyanm ilhaki, Selâniğin almmasi. £ Ege Adalan ve 12 Adalann ele geçirilmesi. 0 Ege ve Batı Anadolumtn Ifgall. £ Karadraiz kıyılarımızda Pontfis Hükümetlnin kunılması ve sonra Yunanistana katılKıbrısın bu isler Için bir atlama tahtası olarak ele geçirilmesi. Boğszlar onünde İmroz ve Bozcaadanın isfâli. İstanbulon alınarak Ayasofyaya çanının takılmasi ve büyük Yunanistan hayalinin tahakkuk ettirilmesi. unantılar bu emellerinin tahakkuku Için hiç bir fedakârlıktan çekinmfmisler hattâ Osmanlı tmparatorlugu meclislerine ve kabinelerine de adamlannı sokarak kaleyl içerden fethedebilmek için Padlsah saraylarına kadar sokularak bir ara kaptanı deryalığa Kostantin Küçü isimli bir Yunanlının sokulraası tesebbüslerine ktanbvldaU ealışmalarm merked Patrflthane ve onun papazları olmus. Mora isyanlannda oyunları sâbit olan Fener Patrlki Grigoryos Padisahm (ermani il Patrikhane kapısı onünde asılmak zorunluğunda kalınmıştır. lifadeleriııe göre bu güne kadar kapalı olan bu ön kapı Kostantin isimli Kıralın tstanhulu f«thi ile açılacak imis.) Nihayet Mora ve Balkan oyun lanndaki faaliyetleri meyvelerini vermiş ve İmparatorlngun 1828 Ru$ seferlnde ugradıği zafiyet hrsat bilinerek o zamanfci İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyasmın tazyikleri tle Yunanistan ilk hedefi oUm istiklâline 1832 yılında konıyuculannm yardımlan ile kavuştumlmustur. Yunanistan bu tarihten sonra da faaliyetlerini durdurmayarak Adalarda isyantar tcrtibine başlamıslar ye 1897 de zorla Girit Adasına askcr çıkararak İmDaratorluğu bir Yunan harbine zorlamışlar. Müşir Gari Etem Pe«a Kumandasındaki ordularımız Atinayı almak. Istlklâllerine son vennek üzere iken bu defa da büyük devletlere sığınarak sulha merbur olmuslardır. isroil mucizesi Devnm gazetesınin bu haftakı sayıunda ««iyonizm»e deggin rakamlı belgeli zengin bilgiler var. Türkiye'de siyonizm düşmanlıfı geniş çevrelere yayılraıştır, ama siyonizme dis bileyen çoğunluk sivonizmin ne oldugunu bilmez. Nedir siyonizm? Sornnua cevabını, önce Devrim gazetesinden aldıgımır birtakım rakamlarla destekliyelim: Gcçen yılın son günlerinde Londra'nın iiıılü Savoy otelinde zengin tngiliz ailelerinin katıldıfı 400 kişilik mnhtesem bir ziyafet verildi. Bu liyafetin amaeı tsrail için bagıs toplamaktı. Daily Mail gazetesinin yazdıgına göre milyonerler fcesenin agzını oylesine açmışlardı ki. 4 milyon 800 bin dolar toplanmıstı birkaç saatte... tsrail'e yapılan bu tip bagışlar her yıl asajfrı ynkarı 360 milyon dolara nlaşmsktadır. Evet. 360 milyon dolar... 34 milyonlnk Türkiye'nin Î O milyon dolar yardım almak O için Konsorsiynm kapılarında nasıl nöbet tuttugu düşünülürse. 2.5 milyonluk tsrail için 360 milyon doların ne demek oldngn anlaşılır. Bu konnda en cömert davranan Amerika'dır. Yalnıı Amerika Birlesik Devletlerinde 1970*te Israil'e bafış miktan 268 milyon 800 bin dolar olarak saptanmıştır. Siyonist Brğütler modem kapitalizmin kaleleri içinde gflvenliklerini ve desteklerini bnlmuslardır. Cumhurbaskanı NMxon, tsrail'in Ortadogu politikasına bağlanmiftır. Siyonistler her yıl «Kudüs buluşmaları» adı altında toplantılar yaparlar. Bu toplantılarda sivonizmin agababaları tsrail'e yapılaeak yardımlarla dünyadaki antikomünist etkinligin finansmanını dfizenler. Bn konuda son toolantı ce«it!i ülkelerrten 240 milvarderin ve 4M Israilli kapitalistin katılmasıyla 1969 Haziranında yapılmıştır. 1967 toplantısı ise meshur Rotchild'in tsviçre'dek] villSsında dfizenlenmiş, tsrail'e vapılacak yardımın son on yıl topiamı dozeyine çıkarılması kararlaştırılmıştır. tsrail bütçesinin üçte biri dis yardımlarla karsılanmaktadır 1965 1968 arasmda bu küfük ülkenin millî seliri binde 3 artarken askerî bütçesi yüzde 41 arttş «östermistir. 1949 1966 yüları arasmda ABD. tsrail'e 1 milyar 200 milyon dolar vermiştir. Aynı dönemde özel Amerikan kavnaklarından vapılan yardımın tntan ise 2 milyar 200 milvon dolara varmaktadır. tngiliz «iyonist fireütlerinin yalnız 1967 yılı yardımı 40 milvon dolardır. Batı Almanva'nın büyiik trBstleriyle Dentsche Bank, Frankfnrter Bank, Bcrliner Bank gibi büyük kurulusları bngfine kadar tsrail'e 2 milrar 500 milyon dolar vermlflerdir. Bunun 500 milvon doları kar<nlık«ız nluo. salt askerî amarlarda kullanılmak flzere bagıslanmıstır. Doktor Barnard'm ülkesi Günev Afrika fasist birligi de sivonizme baglı 400 milvo nere sahiptir; ve bn kapitaiistler o kadar »tesHdirler ki ülkedeki Yahudi ailelerinden bagışlar dışında «tsrail'e yardım» vergisi kesmektedirler. rail'in haritada görflncn yanı bir aysbergin sn üstönde gSrünen bölümü gibidir. Milletlerarası serrnave orgfitlerinin Ortadofudaki rampasıdır tsrafl... Arap millivetciliginin bası Ostilnde Demokles'in kıiıcıdır. Siyonirm blr tsrail devletl knrmak üzere yeryüzö Yahudilerini Brefltlendlren akımdı. Simdl beynetmilet kanitalizmin mazlnm nl^s^ra karsı knllandıgı blr keskin kılıç olmnstur. Kapltalirmln eropery»"zmlyle slyonizm» avırmaya çalısmak tırnakla eti birbirînden ayırmay» çahsmak gibidir. Bazı sol «vdmlrnn özlemi Ortadoguda: « Siyonizmden annmı$ bir îsrail ile antisemitizm ^Yahudi düşmanlığı)ndan annmiî bir Arap dünvası..» görmektlr. Mümkün olacak mıdır bn? Yoksa kljht fistfinde Ulküenlflk müdür? tlerdr belli olacaktır. Simdiiik Ortadogn. Türkiye'yi de içine alacak blr kazan ribi kaynamaktaâır. Amerika, Ortadotn'daki birind koznnn tsrail olarak bilmekte, TnrMye'yl de ikinci koz savmaktadır. Türk yazarlan son yıflara kadar gotfl kapalı Israil sakşakçılıgı yapmışlar ylrmi yıldan beri tsrail mncizesinden dero vnrarak gazete sayfalannı doldnrmnslardır. Gerçekten de ber gazeteei dSvet edildifl tsrail'de çölün yeşllleştitini görmekte: ve bn görünüsü Türkiyede dile getirmektedir.Ama ne pahasına yesilleşiyor o çöl? Dünyanın her yanından sömflrulen «ervetlerin siyonist 8rgütleri kanalıyla tsrail'e aktanlması sayesinde Türk aydını her gerçegi görmeli. ama her gerçeğin esas nedenlerini de bilmelidir. 2000 yıl sonra kutsal topraklarda «Mev'nt filkeyi» meydana getiren ve «serseri yahudi »nin eski yaşantısını de|iştiren gücün adına. beynelmilel kapitalizm, daha doğrusu emperyalizm denir. Siyonizm empuyalLzmle Szdestir artık~ , ^ , . t f ( . Bu defa da lusgarpte ttalyanlarla mesjrul iken Etnika Cemiyeti ile Balkanlarda faaliyet göstermis 1912 yılında Sırplan, Karada^lılan ve Bulgarlan tesvik ederek hepsinden önce hedeflprinden biri olan Selânlk (limizt ele geçirmistir. Bunu takiben gelen Birinei Dünya harbinde Batılılar nezdinde yaptığı faaliyetlerle İmparatorluğu Batı ittifekı dışında bıraktırmıj ve hedefi olan Adalara hlc hakki nlmndığı halde 1947 senesinde tkinci Dünya Haıbini fırsat bilerek İtalyanuı da mağlubiyetinden faydalanarak elatmiftır. anlnnnı hekB os durmayıp devletin zayıf da biı Trableyen Yunanlılar bu defa Geçmişin özeti Yunan toplumu İle Blzans arasmda bağlantı kurulmuş ve çeşitlt tarihlerde tertiplenen İslâmlyet düşmanı Haçlı seferlerfnde tesvikçi, çeteci Yunan parmaklan oynamağa başlamıştır. Ynnanldar dünden bagfine kadar değismeyen usulleri ile daima Hıristiyan dininin arkasına saklanmayı ve onn maske olarak kullanmayı âdet etmişler papazları siyasete sürerek bir çok zamanlar İslâmlar ve Türkler vahşldir diyerek Çariık Rusyasını, İngütere ve Fransa 2397 de 1I> ilindiği gibi Osmanlı İmparatorlarından •"* Yddınm Bayazit 1397 senestnde bugünkü Yunan Adasına lnerek Mora ve Atftıayı Türk hâkimiyeti altma almış ve Fatih Sulian Mehmet de 1458 de Moranın tünt işgalini saelayarak bu flhak Yunanm istiklâl tarihi olan 1833 yılına kadar dörtyüı küsur »ene devam etmistir] Ne K ettirdikten sonra tral Kostanrlne Hrrisrlyan dfaıfaıl kabul Y ARIN : Bugünkü durum Hayır Bir oyundur oynanan Partisinden aynlırsa milletvekilliğinden de aynlatakmış ! BSjie bir söz vermiş aday olnrken. Yetmeımiş jibi bir de senet imzalatmş. Hem de noterden tasdikll bir »enet. Bir tanesini »1mış partisinin genel başkanına sunmuş. «... ahlâki bir görev saydıjımı ve bn görevi yerine getirmek için şeref ve namus »ö«ü verdiflmi...» Bir yıl geçti mi geçmedi mi bilmem. Ama bu »eref. namus »örii veren kişj şimdi iktidar partisi ııralarında otnmyor. Kunılması beklcnen kabinede de simdi koltnk bekliyor !.. Kıztyonunuz elbet ! Hetn söz vermiş, hem de ilk fırsatta dönmüs sözünden. Üstelik belge de imzalamıs ! Peki, adaylardan imzalı noter belgesi alan genel baskana kızmıyor mnsnnaz? Ne denli güvensizliktlr bn ! Hem partisinden milletvekili yapıyor, hem de adaırun verdifi söze güvfnmiyor. «Bana imzalı kâğit ver, ne olnr ne olmaz.» Nerde görülmüstür bSylesine kusknlu. güvenden yoksun, milletvekillerini kendi keyfine, emrine, istegine körükörüne baflı knklalar yapmak isteyen bir parti başkanı? BSyle bir öneri karsisında kalıp da «Haydi ordan, senin olsun vereceğin adaylık, kazandıracagın milletvekilligi» demek geçraez mi aklıbaşında, haysiyetli kisinin kafasından . Böyle bir davraruşta iki taraf da bir küçüklük, bir zavallılık görmüyor, için acısı bn. Konn su ya da bn partinin liderini yermek değil. tmzalı belge verip sonra onn yok sayıp iktidann koltnğnna sığınan adamcağızı aşagılamak da dpfeil .. öyleyse ne? Ne oldugunn anlamıyojc »«ısunujj Kör olmak. sagır olmah, djPfiz olptftk, rerek lııınaıi İçin. Ş»<demokrasicilik «rnmımmgönflen fme»<f nanmaz h»Ie geldi|i ! Particilik oyunnnun artık köşe kapmaca, saklambaç. kovalamaca, hattâ «bnl karayı al parayı» aldatmacasından farkı mı kaldı? Partiler yığın yığın, her partinin içinde hizipler tfimen tümen. Fikir yok. düsünce yok, bilgi yok. Ne var? Çıkar. hem de özel çıkar. Seçilme yansında niye döner yüzbinler? Bn yüzbinleri kimler döker? Ifizbinleri olanlar... Demek bn oyun paralı kisilerin daha çok paraya olaşmaları için düşünülmüs ! Oysa, herkes biür ki. demokrasi oynn moyun degil, ciddi bir istir. Oyun sayanlann ayagına dolasır bn yanılgıları, bir gün teker meker yuvarlar bataklıga.. Kalkıyor baska biri «milletvekili pazan kuruldn» dlyor. Başka bir önemli kişi «şn sn yeni hükumette olmamah» diyor. O «olmaması istenen» de tutup «ille de ben ille de» diye tnttnrnyor. Iki kişi daha gelse, üç ov daha sağlansa hesabı ! Sözler onntnlnyor, scnetler yırtılıyor. tstedifi kadar çarşaf gibi kâfıtlar ortaya çıksın, imzalar kamunyuna snnnlsan : «Partimden aynhnca milletvekillifinden de aynlmaya namus, şeref sözü veririm». Verdigi sözü, içtiği andı inkâr edeceğinden korktngn Umseleri milletvekili yapan, seçtn, seçtiren Hderlerde snç yok mn? Bn komik oynnu vazgeçilmez bir «düzen» diye bugünkü. yannki kuşaklara yutturanlara söylenecek bir. s5z yok mn? Vardır. Ben Mark Twain'in şu günlerde okndngnm bir sözünü anacağım yalnız. «Pırelere, bir Millet Meclisı üyesinin yapacağı her şey öğretilir^ Ama şeref sözü verip sonra bnnn yok saymak, ardından yeniden şeref yemitvleri etmek öğretilemez sanınm. Pirenin de bir onnrn, bir pireliği v a r ! ile yapılan askerı mahiyetteki ikili anlaşmalarla kurulan üsler, mevziler ve lojistik destek birlikleri çalışmaya başladıklanndan bu yana devamlı olarak mesele teşkil etraişlerdir. Amerika, yabancı ülkelerde herhangi bir maksatla asker bulundurmayı tesbit ettikten sonra ilgili her ülke ile anlaşma yapmıştır. Büyük devlet olarak yabancı ülkelerde buİundurduğu askerin imtiyazlanna, stan dartlanna uygun yasama tarzlanna da pek tabii olarak itina göstermiştir. Kendi sorurnund'a^jK komutası altında OIMI üS«*d«, lojistik tesislerde standardına uygun şartlart hazırlarken, 5zel süâhlann kontrolü gibi hususlarda o yabancı ülkede bulundurduğu muhafaza birHklerinin iskân ve idame sorumluluğunu kabul eden ülkeden de aynı standartların uygulanmasını talep etmiştir. Bu durum Türkiye için d» aynıdır. Türkiyenin ekonomik şartlan ve imkânlan Amerikan standartlanna göre tesis idame etmeye müsait olmadığından birliklerimiz içinde özel silâhlarla mücehhez yerlerde bulunan Amerikan askeri ile birlik rjersoneli arasında devamlı sürtüşmeler meydana gelmiştir. Yastık kıhfina kadar her şevde bir standart tesbit eden Amerikalıva malzemeyi kabul ettirmek, beğendirmek çoŞu zaman çok güç olmu"!t"r Kendi «artlarına ahşık, büyük bir devletin tebaası ve askeri olmanın hamlığı içinde bulunan askeri sahıslar s beğenme^' i malı horlayaTak yenisini istemek gibi bizim kitalanmızm mütevazi imkânlarını aşan isteklerde bulıınmu^. yukarıdan bakmalar, ağır sözler sarfetmeler: basınımızda zaman zaman eörülen kanalir » " i n temizliSine kadar usulünO asan isteklerde bulunmak: bavrsV vırtmak: «riinıriik ederek çok genis bir kaçakçilığa sebep olmak: kuvvetler statüsündeki haklan kötüye kullanarak suç işleyenleri görev belgesi ile himaye etmek veya Türkiyeden uzaklaştırarak «uçu cezasız btrakmak; işçi isveren ilişkilerinde Vanunt rollar ve şekiller drsında Türk maVamlannı mödahaleye zorlamak: isyerlerinde işletmeciliği deruhte eden müteahhitlere diplomatik muafivetler sağlayarak istismar hududunu genişletmek; Türkiyedeki faaliyetler hakkında sorumlu miIH makamlarla çoğu zaman istişare etroemek; bilgi vermemek veya yanlı$, noksan bilgi vererek yanıltmak ve daha birçok olaylar ve sebepler en alt kalîeınedeki Türk subay, astsubay ve erlerinden baslıyarak üst kademelere kadar yavaş yavaş etkisini ve tepkisini göstennîstir. 1961'den itibaren ikili anla?malann uygulamalanndan doğan bu zorlukların önlenmesi için Bakanhklar arasmda çalısmalar olmuş, 1962 yılında Dışişleri Bakanlığı anlaşmalann gizli olmayan temel ilkelerini bir tnetin altında toplayarak ve bunu meelislerden geçirerek kanunt bir höviyet vermenm daha uygun olacaEınt ve bunun bir anayasa gere|i olduğunu da belirtmistir. IKILI anlaşmalar YAZAN: «STRATİJİİ ANLAŞMALAR mamışlardır. Bn bakımdan bnnlann «trateji ile llgileri yoktur demek yanlıstır. ESNEK MUKABELE ş £m. Amiral Sezai ORKUNT ÎSTANBUL MtLLLETVEKtU kilde ortaya koymuş, komuta heyetinde de Amerikahların davranıslarına karşı sinirlilikler müşahede edilmiştir. Hoşnutsuzluklar had bir safhaya gelince, mesele dördüncü koaIisyon hükümeti sırasında tneclislere intikal etmiştir. O tarihte Sayın Senatör Sadi Koças'ın, devrin Başbakam Sayın Suat Hayri Ülgüplü ile yaptığı istişareden sonra Başbakanlık ikili anlaşmalann uygulamalanndaki zorluklar hakkında bir araştırma yapılmasım ilgill bakanlıklardan talep etmiştir. Bu çalısmalar devam ederken Adalet Partisi iktidara gelmiş ve Kasım 1965 ayında Türk askeri makamlannın bilgisi dışında Karadenizde uçuşta bulunan bir Amerikan istihbarat uçagının düşmesiyle yeni hükümet kendisini birdenbire ikili anlaşmalann yoğun sikâyetleri içinde bulmuştur. ükümet, bu meselede kendi makamlanmn şikâyetlerini haklı Rörmekten ziyade bunlan Amerikaya karşı yöneltilen bir rfüsmanhk olarak niteleme eğilimini göstermiş, bu da meseleleri basitleştireceğine güçleştirmiştir. Genelkurmay. hükümetin açıkladığı gibi 1954 askerî kolaylıklar anlaşmasıyla kurulan 13 kadar müessesenin tekemmül etmemiş belpelerine münhasır kalmak üzere anlaşmalann gözden geçirilmesini istemiş, Dışisleri Bakanlığı ise bunu temel prensipleri tesbit edilmis ve kanunlastınlmlş bir anlaşma metni haline sokmavı ve gizli hupuslan da ııygulama anlaşTnaları halinde bu belgeve bağlamayı daha uygun görmüştür. Raddl zatında bu çözöm sekü dogru olan bir anlayıştır. Fakat. büyük devlet tte müzakere masasına oturuldugu zaman. her halde mesele tahminleri asmış, hükümet iyi niyetine rağmen işin sonunu getirememi<;tir. Bu safhada hükümet, büyük devletin sıkıştı&ı zaman Anayasasının arkasına gırme maharetini mu^abil olarak göstererek mecHslerin yetklsinı kuilanmak, ondan güç ve destek almak şıkkını ihtiyar etmemiş, kanunlann müsait noktalarmdan bir çıkış yolunu aramıştır Diğer taraftan, mecüslerde ve basında devam eden rnünakaşa ve eleştiriler karşıaında hükümet ikili anlasmalann gizlilik yönleriyle açık yönlerini sarahatle ayırıp halk pfkârına bilgi vermekten garip biT tutuklulukla daima kaçınmıs, meselenin aklan ve karalan böyleee birbirine kanştınlmıştır. u itibarla, mesele hükümetın dediği gibi Adalet Partisinin ıktidar soruroluluğunu devraltfığı andan itibaren bu konu birdenbire alevlendiriltnış; tartısmaiarın sümulü, ortaya her gün yeni ıddıalar atılarak zamanla genişletilmiş ve yanlış bir istıkamete lürüklenme lsüdadını gö&termiş değildir. Kaldı kı. Sayın Demirel'in Başbakan yardımcılığı sırasında ikili aniaşmalara bir derece nflfuz etmesi de gerekiidir. Durura Adalet Partisine karşı istismar erfilroiş olabilir. Fakat başlingıcı belirttiğimiz gibi eskidir, esasında yatan nedenler çoktur. Meselenin Adalet Partisi zamanında alevlendirümış bir mahiyet arzetmesi, hükümet yonetenlerın göze batar bir şekilde Amerikaya karşı tavizkâr, kendi makamlanna olmasından daha ziyade Aroerikan taraftan olan görüntüsündea ilerı ğelmektedir. Hükümet; 1964'ten »onra Amerikaya karşı halkta, Orduda, gençlikte, aydmrfa meydana gelen menfi bırikımln psikolojisıni dikkat nazarına alarak iktıdan zamanında Amerikancıl bir tututn göstermemiş, gerçekleri her olayda muayyen bir dozda genel efkâra açıklamıs ve kendisi de ikili anlaşmalann mahiyetini tam olarak anlayabilmiş ^bulunsaydı bugünkü durum mutlaka başka türlü olacaktı. Meselenin iç siyasî safahatının özeti budur. Simdi şu sorulara cevap arayalım: O Hükümetin birbiriyle ilişkili görmedigi ikili anlafmalarla kurulan tesislerin strateji ile ileileri nedir? O Bu tesisler bir Ittltak gerefi midir ve ortak savnnma ne demektir? O Bunlann Tfirkiyede bnlnnmalannın mahzvrlan var mıdır? Varsa nanl Ushib < olnnnr? O ikili anlaşmalar neden meclislerin kanunla onaylamasına ihtiyaç (töstermiştir? Ortak savunma H SÜLEYMAN BEYİN GÜBBESİ Halk Nelere Gülüyor? BUGUN AKBABA'DA Bu hattaki ılginç başyaztsı HEVL1Dİ ŞERİF «09 $ Mart 1M9 tarlhinde kaybetügimiz sevgili abla: annemiz ablam, NERtMAN ŞENEON De 13 Mayıı 1957 tarihinde şehit düşen sevgill enisttm, babamıı Hv. Kur. Alb. NÜSRET ŞCNKON'mı aziz ruhlanna ithaf edilmek fizere, 5 Mart 1970 Perşembe günü Dtindi TVTTinı müteakıp Fatih camii çtriîinde memleketimizin üıüü mevUtharüarından Haîız Hüseyin Geredeli ve deâerli arkadaşlaıımn iSttrakiyle Kur"anı Kerim ve MevUdJ Şerif kıraet edllecektir. Arzu eden »kraba; dost ve arkadaşlarımızın teşrifleri rica olunur. Kardesleri: Perihan ŞENKON Çocnklan: Rülya, Hasret. HanceT, Hale ve Hatıra ŞENKON Cumhuriyet 2034 B TEŞEKKUR Selâm, hepinize gülücükler öpücukler. Benim ismim NAGÎYE TILDIZ Zeyyanzade Naci H. Yüdız ve Fatma Aylin Yüdızın kmyım. 28 Mart 1970. Saat 14.38 de dunyaya geldim. Bütun akraba ve dostlartmızın ve bilbassa bana yaaama imkânıru veren aile dostumuz Sayın Prof. Dr. SAMİM MOSTAR Beyin ellerinden hünnetle öperim. Bana ve anneme gerekli ihtimamı göstermekte olan ATAMAN Kliniği doktor, hemşire ve personellerine hayat boyunca sürecek şukran ve hurmetlerimi sunanm. Cumhuriyet 2037 Diger tarafian tğer taraftan, 1964 Kibrn olayı Silâhlı Kuvvetlerimizde o tarihe ksdar idare erfilmeye çahsılan hoşnutsuzluklan daha barlz bir »e D O Bu tesisler ittifakın zaruri , kıldığı ortak savunma İle uzaktan ilişkilidir. Kuruldukları ül .' kelerde mahalli savunmalara cfoğrudan dogruya bir katkıları yoktur. Müşterek bir komuta altında değildirler. Çogunun mahiyeti iübariyle de müşterek bir komuta düzeni kurmak mümkün değildir. NATO'nun resm! bilgi ve sorumu dışındadırlar ve NATO'nun askert entegrasyonu içinde mütalaa edilmez ve kullamlmazlar. Ortak savunma ise müşterek komuta ve sorumu gerektirir. Tahsis edilen arazi fizerinde tamamen Amerikan parası, plânı ile kurulur ve işletilirler A.B.D. hükümetleıi, bunlan kurmak için kuracakları ülkelerin kanunlartyla, A.B.D. nin kanunlannın verdiği imkânlar içinde ve varsa bir paktın geregi gibi gösterilerek tesis cihetine gitmiştir. Bunun için Kuzey Atlantik Andlaşmasının 3. mad'desinin geregi gibi göstermek ve kabul etmek devletlerara«ı bir usul halinde bugüne kadar d e v a m edip gelmiştir. Bir bakıma g i z l i l i k hüviyeti de bu kelime oyunlanndan 1leri ğelmektedir. lttifak içinde gerçek ortak savunma tesisleri ayndır. Bunlar ittifaktn müşterek mali fonlarının desteği ile yapılır. Müşterek sorum ve kullanmaya açıktırlar. Yapıldıklan ülkenin tam kontrol ve komutası altmdadırlar. Hava meydanları, savaş karargâhları. denlz tesisleri, muhabere irtibatlan. ihbar ve ikaz sistemO Askeri ikili anlaşmalar, kaleri, iktisadi sahada da kullabul edilen stratejilerin birer nılabilecek petrol boru hatlatedbiridir. tkili anlaşmalara bn rı, özel silâh depolan gibi saaçıdan bakılmadığı takdirde, vunmanm ieabı tesisler Türkinedenlerioi sara hatle anlamak yede de yapılroış ve savunmagnçtür. Amerika Birieşik Devnın birer parçası oîrouşlardır. letlerinin bir dünya polltikası Ortak savunma tesisleri devardır. Bu politika, komünizniHnce bunlardan herhangi bir min hâkim oldngn topraklarazalma veya faaliyet tatili keydan dısanya tasmasını Snleye* fiyetinin Türkivenin »avurımacek bir naktlar zinciri knrmak sında bir boşluk bırakması geveya bölçc devletleriyle bnnn rekir. Aynca, ortak savunma temin edeeek karaılıklı anlaştosı^i oM..wı»rı irin TÜTViye malar yapmaktır. Bn paktlar nin azaltmaya veya tasfiyeye 1950iilerin başında düsünülmuvafakat göstermesi halinde müs ve meydana getirilerek Ayerlerine başka bir güç ikame merika ve tngilterenin mevetmesi Iftzımdır. codiyeti ile birbirlerine bajtlanmışlardır. Bnnnn AvrnpaDikkat edilecek olursa Amedaki parçası NATO, Ortadognrikan tesislerinde bunlann hiçdaki kısmı CENTO. Gfiney Asbiri vâki defiildir. Amerikalılaı va b51ümu ise SEATO'dnr. PoAnkarada KösekBy dvannd'alitikanın hazirladıfı bn semin ki üs ile Trabzon ve Samsunüıerinde komiinizmin bn hattı daki mevrileri kapatırken, Çiğvarmaması için bir takım straliden çekilirken hiçbir makatejiler ve savunma tedbirleri mımızdan tepki eelmemiştir. nnrörfllmflrtür. Bn «trateji ceSarunmBmızd8 açılan bir gereSince, paktlar içinde ve dıdikten hicbîr asker bahsetmesında mnhasım tarafa en yakm mistir. CünkS bunlar Türkiyeveva tesisin icabı geri kadenin aradıgı şartlar içinde ormelerdeki coerafî mevkilerde. tak savunmsının bir icabl ©1mnhabero elektronik istihbanıamışlardır. rat tefftglert. Ihbar ve ika* »istemleri. nükleer darbeler için hava meydanları ve ffite ösleri ve bunlann destek birlikleri kurulmustor. Türkiye eografvası da Szellifi ile genel atratejinln maksada en elvertsll verlerinden biri olarak detera*fiye Için Türkiyenin lendirildiğinden 1954ten İtibamuvafakati de slınmaren flsler ve mevziler birbiri mıştır, sadece bilgi vearkasından topraklanmızda kurilmiş. tasflye ve devir şartrulmnş; 1956 1957 devresinde ları f5rii«ülmüitür. Çünkü, :akabul edilen NATO*nnn (topyemımen Amerlksn naran ile kân mnkabeie) doktrini İle de knrnlmns. isletilmis, komnta avustukiarından ISSOHarın baertaklıSı vaoıimamıstır. Ameşına kadar endişelere tebep olrikanın Türkiyedeki diğer te • 2 2 2 2 2 GERGİN. SİNİRLI, VURUCU BtR ORTAMDA JAMES BALDWIN Adıyla, yazarıyla, anlatımıyla, konusuyla 1970 yılının en çarpıcı, en ilgi çekici romam: KARA YABANCI JAMES BALDWİN, bir Amerikan zenci yazandır JAMES BALDWİN, İstanbul'da yaçiyor. JAMES BALDVVİN, zenci beyaz Uişkllerini anlatıyor NEW YORK. PARİS, KAPİTALİST DÜNYANIN İNSANLARI. CİNSİYET SORUNU, GARIP İLİŞKİLER. GARÎP AŞKLAR... KARA YABANCI BÜTÜN KİTAPÇILARDA AĞAOĞLU YAYINEVt, CAĞALOĞLU tSTANBUl TFL: 27 73 37 Cumhuriyet CH^RLES P. KINDLEBERGER 2036 ULUSLARÂRftSI İKTİSAT Cüt: I 20. TL. Çevtren: Dr. Necdet SERÎN Siyasal Bilgile.r Fakültesi İktisat Doçenti Türkiye'de dış ticaret konusunda tek temel kitap 2. cüt pek yakında piyasada bütun kitapçılarda Doğan Yaymevi: Cemal Gürsel Cad. Yeni Acun Sok P K. 120 Cebeci/Ankara 3/c Strafeji ile ••••••••••••••••••« Cumhuriyet 2035 *+••••••»••••••»•••••< İ ! ATEŞ HENRİ BARBUSSt ' Çevtren: Snat DERVUj FRANSA'DA 230,000 DÜNYADA 36 MİLYON basılıp »atan, GONCOURT edebiyat ödülünü kazanan; emperyallst savasların dehşeünl bu tün çıplakhğıyla ortaya koyan ünlü ROMAN çıktı. Otset ba»k» 20 «rrÖNCti KİTABEVt: BabıaU Cad. No. n Catalofiu • tstanlral İ2MİR DATİC tSTANBUL KARATEKİN • T J A • • i •••••••»»•»•••»•••»•»»•»»»••••••»»»•••»»»»» sislerini terk etmeleri halinde de hiçbir boşluk meydana gelmiyecektir. Bnnnn aksi misall Avrupadadır. Batı Almanys'da bulunı<"«>an Amerikan tttmenleri""'»n. «»n^lerıien beri arzn edilen bir azaltmadan gayri resmî olarak dabi bahsedils'; tepklsl hiç ilrlst yok gibi görülen tngiltereden gelmektertir. 7>ra. Batı Almanyada bnlnnan Amerikan knvvetleri fiilen merkezî Avrnpa'nın savnnmasıns katkıda bulunmaktadır. Avnı durum Türkiyf'de de olsaydı bu tepkiter ve endişeler tabiî olacaktı. KalReklamcüık: 523/2026 dı td, hükümet, bizim iktidar devremizde Türkiyedeki Amerikan askerinin miktan aileleriyle birlikte 23.000 kisiden, Haıiran 1970 sonnnda 6000 M* siye inecektir derken Türldyedekl yabancı askerinin azaltılmasinın bir basan oldnftınn ima ederek bnnlann savunmamızla bir it»ileri olmadıiınt rts dolaylı olarak ifade etmektedir. Mnvafakat alınmamif I YARIN • S O N DÇ