26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE tRİ r 3 Çubat 1970 CTJMHURfYET •••••••••a 958 yılından önce, bellrli ve geçici sürell işlerde •mütehassıs ljci* adı altında çalıgtınlan klmseler, 1958 yüında yürürlüge konnlan 4 10195 sayılı kararnameye bağlı «yönetmelik. adı veıilen Idarî bir tasarruf ile tefcnik eleman olarak nltelendiribnişlerdir. Teknik elemanlann 1958 yümdan öncekl dnrumlarmın bir «hizmet akdJ» çerçevesi içinde düşünüldüğü ve saptandığı konusunda bir uyuşmazlık ve tereddüt olmamıçtır. Öyle ki, bagün bile, teknik elemanlann çalıştınlmasına Borçlar Kanununun 340. maddesindeki önellere ayularak son verilmektedir. Ancak, 1961 Anayasasuun getirdiği yeni anlayış karşısında. «işçi niteliğinin belirtilmesinde eski «Bedenen veya fikren çaIışma» kıstaçı terkedilince, teknik elemanlann hnkukt durumlan, özellikle oıılaıı çalıjtıran idarelerin tntumn dolayıslyle tartışılmaya başlanmıshr. Bu konuda ortaya çıkan birbirinden ayn iki görüş olmastnr: 1 Teknik elemanlann püvenlik hakları Doç. Dr. Seyfullah ED1S • (ANKARA HUK. FAK. ÖĞR. ÜYESİ) tanımlayan 931 sayılı yasanın birincl madde;! de, «Bir hizmet akdine dayanarak, herhangi bir iste ficret karşıhğı çalışan kijiye ... işçi denir», kuralını koymuş balunmaktadır. Bn iki kajıuni metlnden çıkarılabilecek sonuç, hizmet akdine göre çalışmayanların, yani işçi sayılmayanlann sosyal guvenlik haklan bakımmdan sosyal Sigortalar Kanununnn kapsamı dışuıda kaldığidır. 506 sayılı yasanın 2. maddesindeki «Bu kannna göre «Jgortalı sayilırlar. iharesi. Sosyal Sigortalar Kannna açısından soz konusu edilen «hizmet akdi» ile 931 sayılı kanundaki «hizmet akdi» kavTamlanmn birbirinden farklı oldugu anlamına gelmez. Bu bakımdan. 3M8 sayılı kanunan yiirürlüğü sırasında Sosyal Sigortaların kapsamını genişletmeye matuf bir ibare olduğunu kabul etmek zorunluluğu vardır. İşveren daromundaki çalıstıranların ljverenlere terettnp eden prim borcumı Kurnma ödemelerine ve teknik elemanlardan prim kesilmesine rafmen, yine de burlann hizmet akdine göre püısmadıklan esast kabul edilirse. yapılan prim kesinti ve ödemeleri hukukî dayanaksız kalacaktır. Gerçekten, kamu tüzel kişileri bakımından bir hususiyet prensibi caridir. Bu prensibe göre. kanunla kendilerine verilen görevin dışında herhangi bir islem ve eylemde ••ilımamazlar. Bunnn sonncu olarak, Sosyal Sigortalar Kıırumu, kanunla tâyin ve tesbit edilmedigi ölçüde prim ödense dahi hizmet akdine sbrc çalısmadığı için sigoTtalı sayılmayanlara herhangi bir sosyal guvenlik hakkı veya menfaat sağlayamaz. Bu konuda, her zaman, Sosyal Sigortalar Kuruma hususiyet prcnsibini: dolayısiyle kannnen kendlsine yüklcnmeyen yükümlülükleri yerine getirmeyecegi (getfremeyecegi) itirazını öne sürebilir. Bu duromda. teknik elemanlann, Sosyal Sigortalar Kurumunn zorlayacak bir httkuki imkânı mevcnt değildir. Bir görüşe göre, teknik eletnanlula onlan çalıştıranlar arasındaki hnkukî ilişki, salt bir «özel hukuk ilişkisi» niteliğindedir. Bn görüşü bcnimseyenlerln bazısına göre, yönetmelik, bu haliyle bir çeşit «icaba dâvet» şeklinde kabol edüebilir. tkinci goriiş l»e, teknik elemanlann «statfiter» ıkananî durumra) olduklan; çahçtıranlarla bunlar arasmdakl iliskinin bir «bhnnet. <is) akdi tlijkisi olarak nitelendirllemiyecegi yolundadır. Bunlardan teknik elemanlarla çalıştıranlar arasındaki ilişkinin bir hizmet akdi olmadığını öne süren göriişe ternel hukukî dayanağtn sağlamlıjh ürerinde durulabilir. Bu konu, ayn ve derinletnesine bir incelemeyi gercktirdiğinden. bu yazımuda, yalnıı teknik elemanlann hizmet akdine göre çalısmadıklannm kabulü hallnde, bunların sosyal giivenlik haklannın ne olacağı üzerinde durmak istemekteyiz. G Isçi sayılmama enel hükümlerden çıkarılan bu sonuç, 5»8 sayılı yasanm 84. maddesinde aynca teyid edilmis buluumaktadır. Buna göre. «yanlıj ve yersiz olarak almmış oldugu anlaşılan prhnler, ... hisseleri oranında isverenlere ve si«ortalıl«ra geri verilir». Kesîlen ve ödenen primlerin geıi verilmesini gerek işverenler ve gerek bterat yanlıslıkla kendisinden prim kesilen teknik elemanlar 'steyebilecegi gibi: Kurum da kendiliğinden ptimi geri verme yoluna gidebilir. 506 sayılı yasanın «4 3 maddesine göre «primleri geri verilenlere, primleri tptal edilen çalışmalan dolayısiyle, Kurumca, iş kazalan ile meslek hastalıklan sigortasından yapılmakta olan yardmı ve ödemeler durdurulur. Hastalık, analık, malfillük, yaslıiık ve ölöm sigortalannda yapılmakta olan yardımlar ile verilmekte olan ödenek ve yardımlar be, ilgililerin bu sebeple gerekli yardım. tahsts ve ödeme «artlaTinı yitirmiş olurlarsa durdurulur. Şu kadar ki. daha önce saflanan yardunlara all giderler ilgililerden geri alınmaz.» Primlertn geri verümesi konusunda yamlacak Istemler yine anılan 84. maddenin öngördiigü on yıllık zaman aşımı süresi içinde yapılmıj olmalıdır. Prhnler, on yıl geçmemi» ise geri verilir. Sandıgi ile IlgUendirilmeleri bnkftnı var «udırT Bu konu üzerinde durmakta yarar vardır. 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 3.3.1954 güiılü ve 6311 sayılı kanunla değişik 12/11c maddesine göre «daimi kadrolarda ayhk ücretle çalışan her çeşit hizmetuler. bu kanunla tanman haklardan yararfenırlar. Demek ki Emekli Sandığı statüsü ile ilgilendirflebilmek için aranan iki unsur sudur: a) Daimî kadroda «Bİısrnak. b^ Aylık ücretle çalısan hizmet. li olmak. Devlet memurları ile ilgili 637 sayıh kanunun 4, maddesinde ve Anayasanın 117. roadde»inde tanunı yapılan «devlet memuru. kavramı Ue teknik elemanlar arasında en ufak bir yakmlık yoktur. Gerçekten, Devlet memurlannm daimi. ve «aslî kamu hizmeti görmelerine karsılık, teknik elemanlar, «muayyen ve muvakkat miiddetli hizmetlerde» çalışırlar. D « T let memurları, kanunla tesbit edtlmiş «kadrolartn konusu olan kamu hizmetlerini görmek üzere atandıkları halde; teknik elemanlar. böyle kanunla tesbit edilmiş kadroları işgal etmezler. Bundan baska teknik elemanlar gündelikle çabstıklan halde, .Devlet Memur.ları aylık ile istihdam edillrler. Hepsinin üstündc. Aııayasa m. 117 geregince devlet memurları «devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle >ükümlü oldugu» ... kamu hizmetlerinl görmek üzere, yani «egemenlik hakkını kullanmak üzere atandıkları halde. teknik elemanlar bakımından böyle bir durum söz konusu depdir. Bu söylenilenlorin ışığı altında. teknik elemanlann devlel memuru olmamalan karsısında Emekli Sandığı Ue ilgilendirilmeleri mümkün değildir. Normai.. hem de çok normaL «Normal» kelimesi dilimize yerleşen dlvetsiz misafirlerılen biri. Kahvehane sobbetinden bilim kitabma kadar her yerde kullanılır. Geçenlerde bir tanıdık anlattı: Dolmus soförn müşterisine aksamcılığın yararlaruıı sayıp dökerken: Arkadasım. diyormus, sabahın kSrnnden akşam ezannıa kadar direksiyon salladıktaı. sonra kapağı eve atınca. çtlingir «ofrasmın başuıa geçiyorsun; bir tek attın nn tıormalleşiyorsun, iki tek attın mı daha çok normatleşiTorsun. üç tek atrır. mı .. Şoforün hesabı üstüne hakiyortH: Bizim toplum masallab jiv tikçe daha çok normalleşiyor. Sözgelişi Cumhurbaşkanı Sayın Cevdet Snnay «on haftmlar boyunca durrnadan askerî birlikleTİ dolasıyor. Eh. normal bir»ey Bildi>iniz gîbi Sayın Sunav, eski asker... 21 Mayıs oldnktan sonra devrimciler kendisine teklif vapınca: Katıtmm.. demiş. Millî Birlflc Grnpunnn ardmdan Silahlı Ktıvvetler Birlifci örgütlenmiş orduda .. Cuntanın önde Relenleri vüksek rötbeli bir »ubayın başkan obnasinı istemişler. Sayın Sanayî Ornmrıı.. defniş. 1961 seçimlertnden sonra parlamentomm kapısına Wlit vnrma karannı siyasi parti liderlerine. Cnnta adına teblig eden b i s a t Saym Cevdet SımaT... Sonra, parlâmentoculuk celiştikçe Cuntadan kayan Sann Cevdet Sunav. Genfl Kurroay Başkanı iken. cici demokrasi politikacıları kendisine Cumhurbaşkanlıt» »eWif edince de: Olurum.. demis. Sunav askerliktcn ayrılmış. Cumhurbaskanlığı kontenjan senatörlerinden biri inifî» etmiş. Sann Suna* CnmhurbaskanlıŞı kontenjan senatö.S t*\in edilmis. Ve sonra Cumhurbaskanı seçilmig. Bövlece askerliirten avnlıo da Cumhurhaskanheı makamına tecen Sayın Sunav'ın askeri birlikleri son haKalarda durmadan dola^rnası normal defil mV!.. NormaL. Hera de çok normal.. Başka normal olaylar nnlatalım: Diyanet İşleri Baskan Muavinliginde Atatürk dü«manı oldugu belgelerle ispftlanmıs birisi var. Biztat Sayın Sunav. bu Atatürk düsmanmı yakından izllyor. Rapor istiyoT. belgeler getirriyor. Senatör Mehmet özvünes. Atatürk düsmanı kişlnin devlet katlarmda nasıl çalıshğınt bu belgelerle Parlâmentoda açıkhyor. Bu Atatürk düşmanının adı ne? Yasar Tunagur! Bay Demirel'in aile dostu Tnnagür.Normal değil ml bu? Normal.. Hem de çok normal.. Ve bu Atatürk düstnanı hâl4 mevkiindc oturayor. Normal değil ml bn? Normal.. Hem de çok normal. Bay Süleyman Demirel iktidar partlsindeki muhaUfleTİTi açıkladığına göre seçimleri kazanmak istememis; gönülsüzmüş bu i;e.. Bir müdahaleden korkuyormuj. Gözü, ne iktidar koltuğundaymış, ne de baska yerde. Gözü sapkasındaymıs Demirel'üı.. sıkıstığı zaman: Şapkamı alıp kaçanm.. diyormus. Normal değil mi böyle düsünmeıi Demirerin? Normal, hem de çok normal.. Topluma baktıgmn zaman zaten bastan sona normal. hem de çok normal seyler görüyorsunuz. Şu sıralar Genel Kurmay Baskanı makamından uzakta. rahatsız oldagu için» Normal, hem de çok normal... Bes subay meslekten uıaklastırüdı son günlerde.. normal. hem de çok normal. Devrimd üniversite gençleri sokaklarda mürteciler tarafmdan öldürülüyor.. normal, hem de çok normal. Hacı Ali Demirel'in banka Istihbaratına göre 5» milyonluk varlıgı varmı< normal, hem de çok nonnal. Yolsuzluklar birbiri üstüne yığılmıs.. normal. hem de çok normal. Ögretmenler ayağa kalkmi}.. normal. hem de çok normnl. Gördes'te yesil sancak dolaştırılıyormus.. normal, hem de enk normal.. Amerika yardtmı bu yıl kısıtlayacakmış.. normal, hem de çok normal. H'ashington. tsmet PasaVa ve Partislne yanasıyormuş» normal. hem de çok normal. tktisadi durum baştankara gidiyormuş.. normal, hem de çok normai. Bir seyler olacak dlyorlar.. Normal.. Sonuç eknik elemanlann hirmet akdine göre çalışmadıkları kabul edilirse. kendilerindtn isçi olarak prim kesilemez; isveren de kamu kesimmde ise malî mevzuat karsısında isverene teretrüp eden prim borcunu ödeyemez. Sosjal Sigortalar Knnımo. teknik elemanlara, tüzel ki. şiler açısmdan mevcot «hususiyet» prensibi karsısında herhangi bir menfaat sağlayamaz. Teknik elemanlann Emekli Sandığı ile ilgilendirilmeleri bukukî veriler karsısında mümkün değildir. Bu durumda, teknik elemanlann, bu görüşün benimsendiü andan Hibaren. »osyal güvenlik haklanndan yoksun kaldıklarını kabul lornnluluğu vardır. Yargı yerlerinin mütereddit kararlannda bu hususu gözden kaçırmamalan gerektiği böylelikle ortav» cıkmaktadır. T 965 yılında yüriirlüge giren 5M sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için, onun, bir hizmet akdine dayanarak» çalışması gerekir. Niteklm, bunu, adı geçen kanunun 2 nci maddesi şu şekilde saptamaktadır: «Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafmdan çalıştırtlanlar, bu kanuna göre sigortalı sayılırlar>. Demek ki. sigortalı sayümak için «hizmet akdine göre çalışmak şarttır. 1 Emekli Sandığı Y ukanda ayrmtılı olarak belirttiğimize göre mademki Sosyal Sigortalar ile ilişkileri kesilmek gerekiyor. teknik elemanlann Emekli UNDEIM UNE 85 ve 26 Ocak tarihlfrinde, ülns yazan ve eski Aydın Millet vekili Şükrü Koç arkadaşımız C.HJ'.'nin ne oldufunu, yann ne olmak istediğini, bu partinin devrimci niteliğini, Cumhuriyet Halk Partisinin yöneteceği demokratik haJk devriminin hangi amaca ulasacağını, çok önemli iki yazı ile açıkladı. Aradan bir hayli zaman geçmiş nlmasına ragmen bu yazılar hakkında parti Tönetici çevreleri hiç bir yorumd» bulunmadıklan için, Şükrü Koç'un bu düşüncelerini aynen benimsemekte midirler? diye merakla düşürunekteyiz. İyi veya kötü. haklı veya haksız bizim bildiğimiz kadan ile C.H.P. bir sınıf partisi değildir. Sınıf partisl otmadığmı projrratnında açıkça söyler, daha şimdiye kadar C.H.P. hiç bir Kurultayi'nda Şükrü Koç'un önerdiği gibi, yalnız işçi ve köylö sınıflarına dayanacağı hakkında ne bir tartışmaya girişti, ne d e bu yolda bir Karara vardı. Kurultaylara hâkim hiç bir ku\vet mevcut olamavacağı için belki bundan sonra, Halk Partisi Kurultayı C.H.P.'y\ bir sınıf partisi olarak ilân edebilir, ismini değiştirebilir, Atatürkçülüğü bir küçük burjtrva asamast sayarak bu parti ile Atatfirk arasındaki ilişkileri kesebilir. Yann ne olnr bilemeyiz? Fakat bupiin için ortada böyle bir meselenin mevcut olmadığını sanmaktayız. Şükrü Koç. mensup oldugu partinin sol yntturrflacılığı yaptığı iddiasına karşı söylediği şu sözlerde: «Ortanın solu, solun yutturmacılıgıru yapan bir terim değildir. Bilimsel. saglam temellere dayanrnaktadır. Dayandığı sosyal sınıfı, aydın güçleri, kadroları vardır. Bunlar aslmda ekonomi poIitiK re tarünmize aytan düşmeyen, biribirleri ile çelişki halinde olmayan güçlerdir. Bu batamdan yüzyü öncesi şartlardan farklı olarak kendi aralarında ittifak etme, çıkarlan üzerinde anlaşma ihtimali daha çoktur..» Yine Cumhuriyet Halk Partisi için: «Köylü ve işçi smıfları ile onların ürünü olan sosyal tabakalara dayanarak eylemde bulunup iktidara gelmek amacmdadır» demektedir. Onun anlayışma ve tarifine göre Devrim, bu sınıflann yani ttretici güçlerin iktidara gelerek bir an önce Turkiye'yi bağımsız bir etıdüstri toplumu halin? getirmektir. Hiç şüphe yok Şükrü Koç'nn ba yazısındaki ne devrim anlayısı ne partiyi, i « i k ö y l ü ittifakı üzerine oturtma karan Ue, C.HJ'.'nin programı ve başta zrnel baskan olmak üzere mensuplarnun büyfik çoğunluğu mntabakat halinde değildirler. * * * Şükrü Koç. işçi ve köylü iktidan deyince, ister Istemez geçenlerde Dominique Desante imzasiyle (Boukharine'nin düşüsü) hakkında yayınlanan bir kitap hatınmıza geldi. Tuhaf tesadüt Stalin'in emriyle 1938'de öldürülen. ihtilâlin bu sevimli evlâdı Ue Troçki arasındaki doktrin tartışmaları aynen Şükrii Koç'un işlediği temaları kapsıyordu. Troçki, işçi Ue köylü ittirak etmeli, fa. kat, dizginler işçinin elinde kalmalı iddiasında idl. Boukharine d« az gelişmiş memleketlerde işçi sınıfınm etldli olamavacaihnı he. saplayarak. işçi köylü ittifakmın işçiye priorite vermeden islemesini öneriyordu. Sayın Koç'un fikirlçri Halk Partisi programından ne kadar uıaksa bana. Boukharine'e o kadar yakın gibi göründü. Hele AND'ın 27 Ocak tarihli sayısınd^ marksist cephedeki bolünmeler dolayısiyle yapılan açıklamalan okuduktan sonra. fikirlerin biribirine paralel düsüşündeki tesadüfe doğrusu çok hayret ettim. Fikirlerdeki tesodüfi paralellik on zamanlarda şurada burada «Türkiye Halklan» ndan söz edildiğini görmekte ve bunu çok, hem pek çok yadırgamakta iken, geçen g^ün Üniversitedeki çalışma odamda, içimdeki yadrrgama duygusuyla dolu bardağı tâşıran bir küçük gazete buldum. Posta ile gönderilmiş. Posta damgası okunmadığı ve gönderenin adresi yazılı olmadıği için, nereden ve kim tarafmdan gönderildiği belli değiL Yalnız tek yaprakh gazetenin Aralık 1969 da çıktığı görülen bu ilk sayısının ikinci sayfasmdaki nottan. bunun yönetim merkezüıin doğu Ulerimizden, basıldığı yerin ise, Orta Anadolu bölgesindeki kentlerimizden biri oldugu aalaşılıyor. Bu yazının amacı bir bildirme (ihbar) değil, bir uyarma (iykaz) oldugu için, gazetenin admı ve sözü edilen illeri buraya yaomyorum. S Türkive "Halkları,, saltanat ve aömUrtisü Ue dertiidirler. Bütün bu nedenlerle, küçük gazeteyi evde çUnkö Oniversitede vaktim y o k t u dikkat ve iyiniyetle baştan aşagıya kadar okudum ve sempatiyle başladığım bu okumayı, ne yszık ki. hayal kırıkhğı ile bitirdiın G azetenin gene» yöntl. toplumcu görünüyor. Blz de toplumcuyuz. Yayınlanma amacırun Doguda ağalann, beylerin egemenliği ile savaşmafc oV dugu anlaşılıyor. Halka banka kredisi vertlmezken agalardan ve beylerden kimlere, ne kadar hayvan karşıhgAnda, ne tnlktar kredi verildiği, bir liste halinde açıklanıyor. «Doğuya taşınan saman, ot, arps yoksulun eline geçmlyor, muhtacın eline geçmiyor...» deniliyor: talancılardan yakınılıyor. Gazetenin «Siyasî nüfuz ve servet yapmak için köylülerle kasabalılan birbirine düşman eden agalara, beyıere karsı oldugu • yazılıyor Bütün bunların hepsi iyi, nepsi güzel, hepsi doğru. Doğuüa ağa, bey, seyh, seyyid saltanatının yıtalması, dünya nımetlerinin bilimsel adı ile milli gelirin dağüımında tüzegenliğin (adaletin) sağlanması, devletin etkili yardım ve oayındırlik girişimlerinin, şimdiye degin lhmal edilmis olan Doğunun en uzak köşelerine kadar uzanması gere kir. Bu düşüncelerde tamamiyle beraberiz. Türldyemizin dogusu ile de, batısı ile de topyekun kal kınması sağlanamazsa. vatan, bir ayagı sakat insana beo2er. çabuk yıkıhr. Cumhurıyetıere ayırıp yaöancılar Için kolay yutulur bir lokma naline getirmek gibi bir ard tâf&t tasımakUdurlar. OUziki jDBİJyonluk Türkiye'de «enıüleri gibi düşünen kaç klşi çıtor ocaba? Bu ülkede «halUar» değU, «Tttrk nalkı» yasamaJrtadır. Blzim mlUiyetçUiğinıiz ırltcı milUyetçilik olmayıp, gerçek toplumcu ve toplayıcı milliyetçililc oldugundan, bu vatam vatan bilen, kendisinin ve getocek kusaklannın mntluluğunu bo vatanm mutluluğunda gören. bu vatanm felâketini kendi felâketi sayan, kısacası. kendi alın yaıısını bu vatanın alın yazısına bağlanus bulunan herkes, hartgi trk, cins, din ve mezhepten olnrsa olsun, bixim için «Türk» tur. Ermem ve bazı TUrUenn evet Türk ırkmdan olan baa TUrklerin Blrtnci Dünya Savaşı'nda* i 4feaaetlerinden veJau t h a n e U a | sonuçlanndan örnekler vereceğim. Başta dedim ya, maksadım itham etmek degil. uyarmak. (1) Bu vesile Ue »ıllard«B beri bu konnda almıs oldtıjnun mek. tuplara toptan kaı^ılık vermck Isterim. En •onnncınu birkaç ron önce g«ldi. T.B.MM. Po»tah»ne»in. den atıtmıs. Bunan bir mllift vekill veya «enatör tanfıadas 7a. Kildığını uıunıyoram. ÇDnkn mil letin bir tem*ilcisinln ba Yıie dâfecejrl hatırrmdan Hakkımdaki çirkin »örfere re tPh. ditlere eevap verecek deSilim Talnıı daha Snee almı* olduğ^ım hircok mektnptakl gibi: «Sen de mi bu vaştan «onra sosyallım mo. da«ına urdun?» ve «YetistlrdiSın Çetln Altan ve tlhan Selçuk gibi vatan hainl talebelerln sentn pibi hocaUrıyla iftihar etsinlen: «tcah ramanlık tashyorsun» eflmleleri ürerinde duracagım: 0 Btz ım«Tallxın tmdasına " 7 mıdık. E?kiden bert MKral adalrt rîvîr <i»n^ rfn«.t|i^ «~w*T ııınıııııııııııııınııııınııııııııınııııııııııııııuıg İ I Biraz dışarıya kulak vermeli | HİÇBIR ANUŞMAYA DftYANMADAN | | TÜRKİYE'DE KUftULAN AMERİKAN | İ HAYA KUVYETLERİ ÖRGÜTÜNÜN | IÇYUZU B. ECEVİT VE RÜŞTÜ ERDELHUN'UN = MEKTUPLARI = Doğunun dertleri B 6 !•••••••••••••••••' >•••••»»••••' • • • • DEVLET OPERA VE BALESI TEMSİLLERİ ( A N K A R A ' D A) 7 Şubat 1970 Cumartesmden itibaren J. STRALSS azete Dogu iUerimiaîeki halkııı dertlerini dlle getirlyor. Ben Dogulu TUrk vatandaşlannı çok severim. Doguda Eski Harpnt ve eski Gümüşhane" de içinde olmak üzere pek çok iümizi gezdim, gördüm. Murat ve Munzur ırmaklannı geçtim; 1942 de Kalan's kadar gittim. 1947 de Erzincan, Bayburt, Erzurum ve Kars bölgelerini dolaştım. Kendirn bir Orta Anadolu çocuguyum: fakat TürKlyemizin hiçbir yanuu ötektnden ayırmam. Her bölgenin insanına ayni sevgi ile bağlıyım Doğalu pek çok eğrendm. pek çok dcstum var. Hepsi de temiz duygulu, içli, vatansever, gerçek dost insanlardıt ve her vatansever Türk eibl. Türkiye'nin dertleri ile, Doğunun yoksulluğu içinde. bey, aga ve şeyh makulesinin iz statükocu deglllz. Agaük beylik gibi Ortaçag derebeylik kalıntılannın fcaldınlmasını, emeginin tarn değerirün halkın eline geçmesini, bugünkü sömurü düzeninin değişmesini can va yürekten tsteyenlerdenlz (1). Ancak bu değişmeyi, Atatüric'ün çizdlgi ve onbinlerce senit kanı pahasma gerçekleştırdigi «Misakı Milli» sınırlannın değişmesi, TUrk butünlügunün değismesj ve parçalanması biçiminde anlayanlardan degiliz Rusların Sendl Sovyet Cumhuriyetlerinde nasıl bir Rus milliyetçiliği izledigini, Sendl ujdulan arasında İse. miHiyetçilik şöyle dursun «sosyalist hümarüzma» diyebileceğimiz insancıl akıma bile nasıl izln vermediginl gördük Bunlar benüz tarlh olmadı. gözler önUnde. btttun çiğiik ve çıplaklıgı ile duruyor. Durum bövle olunca sosyalist Rus. yanın. milliyetçi uyanışlardan tııç hoştanmayap kapitalist ve emperyali«t Amerika'dan ne fartcı kalıyor. Her ıkısı de komü nist olan Çin ve Sovyetler Birliği neden birleşemiyorlar? Ni çin eski yazılannı. eski harflerini, miUetleraras] Lâön aüabeslyle detiştirmlyerek. kendi ulkelerindeta halidara vavaş yavaş bu harfleri empoze ediyortar. Arnavutluk ve Yugoslavya halklan uyanmışlardır, her iki sı de komünist ve sınır komşusudUTlar. Neden acaba birleş miyorlar?.. fomtinıst Sovyet ordusu. Ka münist Çekoslovakya'ya gı 1 rip. komünist Romanys ve komünist Yugoslavya kendileri ni tehlikede görünce, neden komünist Mareşa) Tito, «Biz bu ülkeyi onbinlerce msantn kanı pahasına kurtardık; bağrmsızlı tımız için eerekirse son neferi miıe kadar çarpısınz» dedi?. Bütün bunlar komünist ülke lerin lcomunizm tdeolojisl içinde, nasıl güçlü bir mllUyetçilik özü tasıdıklarmı açık açUc gös termege veter sarunm. Madem ki oana gflnderilen ga zeteyi, basyazısmda denlldlgi gi bl. «Halka kulak veren nyanık rençler çıkanyor»; bu uyanık İ» Üzüntülü yön S D O R T O R (Operet 3 Perdeı Biletler. Opera ve Büyük Sinema gişelerimizden satılmaktadır. (Basm: A. 560510895/1119 >X •••••••••»••••••••»••••••••••»•••••••••••• NOT: VİYANA KANI Tarık Z.Kırdakan DKRİ, SAÇ ve ZÜHREVt HastalıfcJan Mütenassısı Istiklâl Cad. Parmakkapı «6 TEL: «4 10 73 C.H.BOEHRINGERSOHNINGELHEIM AM RHEIN Firması Sayın Doktor ve Eczacılara SİLOMAT PL draje adlı uzun tesirli antitussif müstahzarını piyasaya arzettlğini bildfrir. İmal ve satış yeri: TEK İLAÇ SANAYİİ LTD. Evrenos Zâde sok. 4 Bomonti İstanbul ŞTİ. Literatür ve nümune için: C. H. BOEHRINGER SOHN Türkiye İlmî Bürosu İstiklâl Cad. 239/6 I.J.I. azetenın bizde dus fcırıkhğı doğurmasının nedeni, bunlaruı dile getirilmes» değik Vazılanlardan bir kısou «olmatnası». bir kısmı da «gerçekleştirilmesi» gereken işler. Ancak bütün bunlan heyecanlı bir dille belirten Türkç* bir gazetenin ilk sayısında bir defacık olsun •Türk» veya «Türk vatanı», ya da «Türk hallu» sözcügünün bu lunrnaması; Birinci Dünya fca vasında Dogu illerimizi korumak için oralarda da düsmanla sa vaşmış, daha sonra Millî Kuriu luş Savaşında bu vatanı kurtarmış olan Atatürk'ten hiç sJ» edilmemesi, buna karsılık, başyazısının «Devran değişiyor (Halklar) uyanıyor» başlıgını taşima sı ve «Yaşasuı (halklann) uyamşı» cümlesiyle bitmesl, her ko nuyu kuşku ile degil, daima iyi niyetle ele almayı ilke edinmis Dizim gibi bir insanda bile, bol «eciUk, bölüoülük şüphesi uyan dırdı. Hangi «halklan» bunlar?. Türkiye'de yasayan ve bn til nenin vatandası olan Kürt, Çer kes, Abaza, Lâz v« Arap, ya da Rnm, Ermeni, Mnsevi ırkmdan olan Tfirk vatandaslan mı? Bü tün btmlar TUrk balkmdan değil T1İ?. kit'in 25 yıl 5nce çıkardıgı «Ayhk Analklopedl. de «Sosrallrm» bendlnl blz yazdık. Bak: Cllt Z: Sta. 5«7 v.d. (1M6). # Cetin Altan: Faktiltede bınlm «rreneim olmadı. Ankara'da hakuk sınavlarını verlrken h*nlm kltanlanma göz «tıp atmadı|ını da hllmlyortım. tlhsn Seleuk'u F»kflltcdrn hatırlıvonım. Fık»t on. lan ben de|U. kimıe yetHttrmemistlr; onlar kendi kendtlerinl yetisHnnM^rdlr. Benhnte IRflıaT et. melni Jı;in WÇWT sehep yok. fa kat (çıkca «Syieyeyim W; hnrttntn t»rar'>v ve tfhlikHI ort»tnd» bflyuk nklr savası ve medenl ee»aret Srnegl veren bo url deger. H Tazartn devnnde r»s»nııs olm»* la bcn tfHbar dayuyomm. On. ların bir tek yazısmda hHe boHirüliik: Tfirk hajımsıriljrın» fSI«e dfisfirucft uyduculok İ2İne r»«tlamadım. Reşke bana o mekttıhn cönderen kişl nninnn Tarrn k»dar vıtansever »lsaydi! S Brnim «kahramanlık la«Jadıjım» iddlasını ise Md«ce rulünc bnldnm. Biz uzun Tillardan beri rtüsnncelerimizi »çık ve tctenlikle •Syle.ven ve yazan mütrvarl b<r vıtandasız Bflyle bir doşflnce hlc hir taman aklımızdan R«n>ed1 v» crecntez. Şdhret hudalası. da de. iillz. Yalnıı yukanki snclam» M ze Alman Filozofıı Hegel'ln cok bcgendigtntiz bir u d n 9 hatırUttı • Bir uşağa göre hiç kimse ksh raman değildir. Bu sOz. dOnyad» kahraraan bulunmadığmı degil: böyle «öyleyenin bir usak oldu ffiıru gösterlr.» • Blrisl de kalkmıs e*kd «Vol. kan, dan daha geri gasetetindF hiıim «mason localannın karan. lık salonlarında kara rtlbb* İle ma •on âyinler) yaptigımız» Utlrasını «evurmug. YaJanladım, Savtılıktan tebliğ etttrdim. Bu •özOmona mfisIfiman adam; Irttrasını dflzeHmek kin çaba fostermedi; Tuaya kar. sı tceldi ve yılanlamajı gazeteje basmadı. Biz mason degilis ve hiçbir zaman da olmadık. Baska. sının maaonlnguna lw kansnuu nz. Tttrkluk ve Atatttrk dusmanı olan. Türk •Aalettaıden kaçaralı A n p parasıyla li'ik oldattı colde ya^ayan bu adamı ıdalete verdlm. Tflrkiye'jri öTnmelçlltk ba tatında eökertmeK isterco bn glhı kisilertaı makndını da rji blltneV ve fajUijeÜerlnl tzlenek feıek. i s MADANOĞLU PAŞANIN BÜTÇE KONUŞMASI VE OSMAN KÖKSAL : CELÂL BAYAR'LA KÖSK'TE ALTT AY S SİlllHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIlllllllaİ Cumhunyet U08 İ Osmanbey. gişli arası. Halâskârgazi Cad 355357 Aylık 910 bin getiren, kıymeti her gün artan. şirket ve irat arayanlara uygun mülk sahibinden (GalataTunel yani Şehit Tegmen Hüseyin Sofu Sok Hürrijet Han 5<5. Tel: 44 69 81) Cumhunyet 1125 Bos Teslim Satılık Mağaza s 8 ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• A1ETIERİ1Ş. • K; Şirketimiz hissedarlar umumî heyeti yıllık top lantısı 13 Mart 1970 Cuma günü saat 16 da Harbiyf Cumhuriyet Caddesi No: 361'deki Şirket MorkpTir^ yapılacaktır Bilânço, Kâr ve Zaraı Hesaplan 21 tjubat l»7i tarihinden itibaren Şirket Merkezînde sayın hıssedarlarunızan tetkiklerine âmadedir. 1 2 3 4 5 GÜNDEM : Başkanük Divarn seçimi. 1969 takvim yıü muamelâö ve hesaplan Ue ii gili tdare Meclisi ve murakıp raporlannın okun ması. müzakeresi ve karar ittihan. İdare Meclisi azası ve murafcıplann ibrası Yeni murakıp seçimi ve ücretlennin tâyinı. İdare MeclisJ reis ve ftzalanna THTV TS~ İdare Meclisi Reisliğinden: Eğer bu gazeteyi çıkaranlaı •sendilerini Türk halkından sty mıyorlarsa, o zaman toplumcu milliyetçi defil. dUpedüz «ırkçıa Iırlar: böylece, ya kendj kendi •eriyle çelişkili durumdadırlaı va da toplumculugu anarsi ya ratmak ve Türk vatanını bölmek çin geçici bir paravaoa, bir ör YARN İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear