Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAFFA DÖRT: sCUMHURÎTET: :9 Kasım 197ı Inönü'nün davranması yadırgnmn duygulnnnn yol oçıyor Bir geaX sırasında Atatfirk ve tnönü, kendllertnl karşılaouja gelenlerin eUerfni sıkıp hâtırlannı sorarlarken. tüetler Cemiyetinin oormal toplanüsı o yılın Eylül ayı içinde yapılacaktı. Dnrua» böyle bir aa/haya intikal edince, Hariciye Vekffl Dr. Tevfİk Rflstü Aras yaptığı tesebbfislerden ve vanlan neticeden hfîkömeti haberdar etti. Fakat teşebbüsü ve netieesi Basvekil tnönu tarafmdan olnmlu kArsılanmadı. O devirzornnla nna fdre böyle bir hareket tarzı bazı politık komplikasyonlara yol •ça.büirdi. Hariciye Ve M Bir konferansın getirdikleri siyle, Hariciye Vekülne, hareket tarzım tasrip ettigini ve kendislai destekledifini, aynl yolda yürfimesini tebHğ ettL lşte ne olduysa bn telefon konuşjnasından sonra oldu... Hükümetin bası ile Hariciye Ve» küi, hiç yoktan zıtlasmaya prmiş bnlnnuyorlardı. Jdlintn ba işfe birfnci plânda meye ne imkan, ne de lüznm rol oynamaaı itaJyanlan belki vardı. Fakat, Jdm ne derse kırar, belld de danltabüirdj. desln, BasveJril Ue Hariciye VeBa yüzden iki hükümetin arakfli arasında fîkir nynsmaılıgı sı açıiabilir, ssvas ihtimaü iibir kere. le belirebllirdi .. îddia ye tefBtnra haber alan Atatfirk, sirier ba yönde pelişiyordo. meseleyl ve inkisafını tahkik Halbuki difer bir znmreye yöederefe Floryadan KâtiH ümure esasta böyle bir b«li dâsünmisj Hasan Rıza Soyak vasrta Derinlemesine ariciye Vekili, Başveküini ikna etmek için, buyük gay ret sarfediyordu. ° Oradaki havan kendisine tam re noksansız oiarak aksettiriyor buna rağmen Başvekiün kendi bildjfindei] ntzgeçtaediği ilcri siirüJiiyordu. Bu sefer zevahiri kurtannak amısn ile muahedenin mânasını Izah eden birer mektubun Fransızlardan ve Ingilizlerden ahnmasında ısrara başladı. Hal buki bn arada İtaJya Hariciye Nazın Cenevrede, Türkiye Hariciye Vekiline mnracaat ediyor ve bu konferansa İtalyamn da dâvet edilmesini sağlamasını ondan rica ediyordn. N'itekim kısa bir süre sonra İtaJya bn konferans kararlarına katılacak, maahedeyi de Fariste imza edecekti. lnönü, her şeye rağmen dnrumdan kesialikle emin olmak istiyor, Ankarada bnlnnan Paris ve Londra Bttyükelçilerimizle de göruşerek Hariciye VeJdlimizin, Cenevredekj tutnmnndan bir sakınoamn doğup doğmıyacağııu ara/nak soretiyle, durumo dcrinJemeslne inceliyordu. Atatürk, bu konferans vesilesiyle Bayrekilin tntnnuna yadırçar halJer göstenneye başlamıştı. Bu arada tnönü, VekUJer Heyetini toplnyor, Hariciye VeMlinin Cenevrede biraz kendi başıns bnymk kesfldjğinl ttsde ile memnunivptsizljğini belirriyarin. Dr. Bü?tü Aras ise fönü fünür.e Floryadan taUp edilen konferans kararlan Atatftrk tarsfuKİan d* tasvip çörmesi ksrfinnda böyüfc bir rahathk içindeydi. Ankaradald çıkış ve tenkidlerden pek baberi yoktu. Askeri bir tatbikat sırasında Atatürk ve tnönu lanacaktt. Hattâ kendisi toplan tna RecikmJşti bile. Atatürkten izin istedi ve toplantısına koştu. Vekiller Heyetine gelince çiftlikteki durumu Başvekile sojledJ, Amısn inSnfi'nün işi bir an dnce hallederek tatsız bir raziyete mahal vermemesi idi. Ama böyle olmadı. tnönü. IIIIIHIIIIIII HI durumu hayrete benzer bir Ifadeyle karşıladı ve: « Atatürk benden ögrenecetüennı Hasan Rıza Beyden mı bğrenlyor » dedi. Vekiller Heyeti içtimamdan sonra da, Bosvekfl, Çankayaya cağınldı. Köşke giderken hiddetli görünuyordu. Fakat gunlerden beri birikmis ntesellllllllllllllllll lelerin tazyild, biraz sonra A * tatürkfin sofrasında bir inftilka sebep olacaktı. YARIN: ATATÜRK VE HÜKÛMET İŞLEJRİ MmİHâMfÇ^a^SSI^ konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU | | 6nd0fÜSf0 0^011 IIIH IIIIIIIIIIIIIIIIIHI FAKIR BAYKURT 53 Soyle madcm nasıl?» «Yaaa! Sen soyledin mi demin?« UIugu$ bir çimdlk daha attı Dıirnnün kası|t•Bak Dürü!. dedi sesinl defristirerek. «Ba akillar aktl değil. Bu yollar yol değil kızım. Akfuıı başuıa topia. Bir çocukluk yapayını deme sakın. Bir ikidir duyujordum, bugün de ırbzumle gordiim, \mgee bn kendbı] asraa zevdasmdan. Kendinin ne kâbatın \ar da kendini asıvorsun kn deü? Sen kendin tni getirdin bu halları ba$ına?> Sordnğu soronun karşılıfmı istemiyordn. Makineli tııfek efbl habire »oru.vordu. sö>Iüyordu: «Sen birindsi de^lsin ki ba hallara düşenlerin.' Eyi bil bunu, kendini asmaya kalkanlarm da ilkl olmayacaksm. Çok akılsız kız kendine kıydı bn olaylarda. babann olsun. Bb? Karakınn Haçça vardı be nlm coctıkluğTimrla. Girip çiküğım evlcrde herkes onu konuşurdu. tri dudaklan vardı. Yanaklan aldı. Etine dolpundu. Gorsen gözflnü ayıramazdın. Varnllaroı oğlanlan çok göt attılar ardında. tmij deje bir o?Ian vardı. Sevisiyorlardı ikki. Bnlnçup zabahiara kadar cmi^iyor. öpftsıiyorlardı, Tatıvorlardı peceleri, fıep biliyortfnk. Yanrlı Havdar deye biri almker oldn bunu. Habar yollaytp~t!Stettf. Anast bubası, •Dnrun bir dusiinelim!» dediler. Vnksnl dular ikisi de. Bubalantıdan el kadar mai kalmamıştı. Düşünellm.» Ne duşüneccklcrmiş? deye kızdı Ynnrlı Haydar Öfkeli bir babar yolladı: «Dünyayı başlanna yıkarun, olnrundan olmarrndan hemen bir habar yoliasınlar, ne demekmiş düşünelim?» dedi. «Yirmi dört seet iıin veriyorum!» dedL Aynca. aynen senin me^elede olduçu gibi. köyün mnhtarm». imamını. muhtarm imamm avratlannı <;aldı üzerlerine. Bir baskı. bir basku. Aflıy» ağlava «Olurî^ cuvabını yollayıverdiler. Geisin he. diyeler. gitsin hediyeler. Yimeler içmeler. Batası varsıllar varsıldır a kınmf Bifip fükenici değil ki paralanî Ötevpün cnminln dibine bir zeytinyağcî irelmis. «Yanm kilo tnu alavroi. hir kilorau?»deye düşündüm kaldım. Eslri mohtar Camalm arrat dört kilolok tenekelerden hirini kaidınp götüriiverdi. Sajırro knidım. Bn varsıllar böyledir a kızım î Panılan fföMür Ko'akinn kendisi. kocası. bbkaç gün bSvle nf puf ertîkten «onra Tanrlı Havdarm bokvidirflerivle BÜJÖTTI halım oldutar. ?mgur şungur at arabatnn ko^Tildıı Kızilca bazanna aidip urba ETÖrdtüer. Bir «ürîi dakı altmı. bilezik boncnk aldı lar Enrnıe Haçra hecbirinl daktnmadı. Gerlrdlkleri bnlazlan entariîei dp atasa bastı Eve geien Haydann vnzüne tükiirdii. \ğzma yfizüne gectl. Elinl yfizfinu dırmaladı. Bnbası yatmp dövdfi. «Beni ele eüne «an ettin'» derc olanea kfmiklerinf kırdt. O da aldı bir Ip. (jirdi ahıra. kendini asrverdi bir öflen zamanı. Hemf de nasıl biliyor mnsnn? Senin gibl filân da değil, bok dp'îjinl. abır kapısını açmıs da öyle asmıs kendini. Ölfiz?er estikçe sağa sola sal lanıvor öJSsö. Bfr nfak kardayı vardı Haççanm Dört yajmda bir şeydi. Danun ardmda oftm oynu>ormnş. Delikten bakmış, bacısı sallanıyor. Bir b«« kıyor, bir çekili\or gibi. Kendisiyle eğleniyor sanmış çocuk, ne biisin? Anasına gelmiş, «Anaa, kıu!» demiş. «Haçça abam ahtr deliğinden bakıp baknj kacıyor bana, yapma diyorum yapıyor!» demij. •Eee, sallanır helbet!» demis anası da. «O sallanma s»n da ben m) sallanavım? Bagüne bugün Yazıriı Haydara varacak, tabii saJIanır!. İkindin vanp jn ahıra bir bakayım, daha ne yapıyor hâlâ deyinea pormuş ki. dunya gözell Haçça ipte! Gozleri pırtla mış Dili dışına rıkmıj. Hâlâ sallanıp dunır. Atı/mıj vitiınc: «Aldırdım yavrımı! Aidırdını Haççamı!.^ Bir ağıt, bir pıŞIık, kıyametleri koparmıj. Hatırlıyonım. koca kov avağa kalktıvdı. Dnyan kojtu, herkes toplandıydı. Üç avrat dutup ipten aldrlardt Geflrip atlunun ortanna nzattılardı. Döilu düşlü. görtilmemis bir kızdı. emme bir daha dtrilmezdi H! Dirilmed) de. O gün bvle yattı avlunnn bir köşesinde. Ertesi gün yudular pakladılar, götiiriıp gömiiveridler mezerlije. $inei hangısıdır Haçcanın mezeri* Ben bfie bilemem doğm dürıist . Aldıklarmın daktıklannm hepicnıi toplayıp teslim cttileı YaziTİı Haydara. Haydar sonra Nnrinin kızım ist« di. Vori hemen olur dedi. Çabuk dovulu lurnayı ralffmitlar. Dari dfri. dari drri. dam dam, tröm rüm, Vorfnfn kizı altp jrtttfler. Yazırlı Haydar girdi kovnnna. Hacca olacağına Fatma olda. O da gozel idl Seker dudak bir şeydl, sor sor bitmezdi dudaklan. Fatma Haceavı unuttttrdu Haydara. Gikçimenin fcızlan biribirinden yosmadırlar. Biribirlerini unoJ rumrlar böyle. Sede Yanrl; Haydar nıı? Herkeı unutfu Haçeayı. Çık da köyfin içlne sor bakalım, heç hafırlayan var mı Haççayı?» TJIngTijDn dizinde öyle yaftyordn Dürfi. Bnlanmayı bükülmeyi bırakmıstı. Karakıztn Haç. canm hikâvesini dlnliyordtı soluğn kesilerek. Birden sordn: «Sonra ne olda Ulujmj nbıe?» •Sonra ne olsun?» dedl Ulngnî. «Sonratı «ovan dofra oldn. Gökçimende çok kıdar yettjti sonra. Cevre körlerfa varsıllan gözellerini seçip seeip aldılar. KSvün yoksnl oğlanlan da evlenebllmek için Ankarava, tstnnbola göçtüler. Odaa kapıeı oldnlar. Akillan snra bol para biriktirip geri ffeleceklerdf. Nasıl birikir yoksolun elinde psra"» Heçbiri srert gelemedi. Hepid de kaldı gittiffi verde. Hâlâ da övle olur. Ben o nman "edl sekiz yasmda blr kızdan. $indi yetmh sekizen oldum. Baksana, yanık tahtadan çıkarılmı; mıb rfbiyim. O guno'en ba*üne kaç kancık biliyornm. Hacca eibi kendini astı Istemediği birine verüdiji icin. Haccadan önce de çok kancık kendini asmıjtı aynı sebavtan. Varsıflar heç tmmazlar bile kızlarm kendini asmalarmı. Kendini asanlara deli derler. «Basma bir knj konduydu, kadrinl bnemedü. dev e eölerler haline. AJlah böyle yazmı« derler. Varayım da ırât edeyim demlyor!. derler. Âyrı falifnal DİŞI BOND DE YOK, G5C&J GÜNİ Tu<S M I Z E İ , SAL£ IOM DAVETlYE TİFFANY JONES I GARTH ysa BajTekfl de bof darcnuyor, Vekiller Heyeti kararlan oiarak Cenevreye ay n talimst veriyordn. tsmet Ps$a böylece, Oenevrede, Hariciye Vekiline anla?manın şartlars bağlaomasım, tnriliı ve Fransızlardan aynca te minat almasi bnsnsunu, müteraadiyen tekit ediyordn. Hattâ o kadar ki. Hariciye VeUli Dr. Aras'a, merke2den emir almadıfcça anlaşmayı imza etmemesî hususu bir telgrafla da aynca tfbli» edildi. Halbuki bu sırada bntün meseleler halledilmiş, Türkiye Ha riciye Vekfli Dr. Terfik Rüştü Aras da muahedeyi imza etmi? bulunavordu. Aras, hökünıet noerkeone muahedeyi imza ettiğinl ve istenilen bntün gsranti mebttrplannı da aldıçını bildirince kjyamet kopta. Bu sefer kendisine: «Muahedenin saat kaçta imza edildlği vo muahedeyi aynca merkezden emlr almadifcça İmza etme mesini bildiren telgrafjn, Hariciye Vekül tarafından saat kaçta alındıiı» sornJuyordn. tşte Nyon konferansındaki ça tışmanın icyüzü budnr. Atatürk ise neticeye feadar bu Vekiller Heyeti kararlarını •mzalaraamaktaTdJ. Şimdi orta vs şöyle bir bakukl variyet çüc rtuştı, VetdUer Heyeti kararlan, Cnmburbaşkamnın imzası olrnadan tekenunül etmemi? sa nlırdı. «\von» konferansı yözünden, Cumharbsşkam ile Hükumet Reisi tnfinS, arasında bir ihtilâf böylece basgöstermiş oldn. Bayvekilin inat ve ısran karsısında Hariciye Vekili konferansı yanda bırakarak, derhal yurda dönebilir, ve cneseleyi de Meclise arzederek bir bâdise çtkarabUirdi. Böyle bir hal hfikümetin dfismesine yol açabOirdl. O MiMiııuıiNinıınnıııımiHiiHinıııımıııııııııııııııı 74 • Bu lâflann sırası mı şimdi? Kes de yediğimiz yemeğin tadııu çıkara çıkara karnımızı doyuraUm...» Misfa, dilini damağmda çaklatarak garip bir tebessümle güldü: « Becerikli kadın doğrusu ya. Mükemmel pişirmi? jambonlu ytı murtayı. Su anda merkezde, nobetçi polise bîzi anlaöyordur belki de? Ha, ne dersin?..» Char.dler, boş tabağı kendinden uzaklaştırmıştı: « Birer kahve daha içelhn mi?... Ba çeşit teklifleri geri çevirdiğüni hiç hatırlamıyorum.» Chandler mutfağa doğru giderken ensesini kaşıyordo. ABsh bir sigara yaktı BeriM biraz sonra kahvelerie döndüŞünde arkadaşmı dalgın ve düşiaıceli bulaeaktı... Afabetlerinin ne olduğunu kesürmeV için kafa yordugu muhakk?ktı. BÖLÜM CTzaktaM vâdilerln ardıada Da tan güneş, gokyüaünU fiobaa kuşaguıdald TenZSertn tümüyle birden boyamıştı... Seyrtne doyulmayacak kadar güzel bir manzsrayd] bu Tom Vhıtesfde saaöne baktı SekjzJ yinni geçiyordu. «Bence topra» yolu tercth etmek daha uygun .. Böylece en azından on İM kllometre kazanır, topu topu blr saat sonra da evde oluna..» Sheila Whiteside cerap vermega bile Itizum germedl Otuz, kırk dakllcadan beri ısrarla susuyordu zaten . Çünkü 30W da Mka evvel şiddetli blr tartışma geçmlstl aralarmda Evlilikler) nin birinei yıldSnümü içm koca sından altın bir saat En lyisi yazlık kamplardfcn W « nyle yetinmekti. Ama bir daha mıT... Tanr) korusundu ikinei denemeden .. Karap malzemesint olduğu gibi bir arkadaşından ödunç almıştı: Güzel ve genig bir çadır .. Yemek pişirmek için gerekli her türlıi öteberi . Deri» den yapılmıj uyku tulumlan. Buna rafmen «omıç fjyasko olznujtu. Sheila, daha ilk gflnünden dayatmı?, yemek pijirmege katiyen yana«mamıştı Madem tatiîe çıkmışlardı, bSyle çevlerle uSrasmafa kimse mecbur edlsmeıdi kerdisinl . Paralan yoktu, oteJe gidemiyorfardı . Bunu kabulleniyordtı arna yemek pisirme külfetînt hanr... Koeası her »eyi bildi?i gibi yapablUrdi . Yemek, bula?ık ve t«anizlik .. Bütün bu direnişlere ve lorlamalara raçmen, Hariciye Vekili, meseleyi kapatmak için Başvetdlin arruladıği mektnplan Fransız ve tngiliz Hsricive Nazırlanndan sldı. Meseleyi de kapatma cihetine ıritti. Jamea Hadley CHASB TOrkçesi Şehbal ATGEN İkinei mesele Sheila buraya dinlenmek r« günejte yanmak amsciyla gel" mişti. Yer yerinden oynasa ba?ka bir şeye zorlayamazdı koc«m onu. Bu şartlarla geçirdiMeri !W haftalık kamp hayatım hatırladıkça Tom'a fenalıklar eeliyordu. A ncak, Atatürk ile Bsşvekfl arasında dana evvel baslamış nassasiyet dev»ro ederken, ikinei blr mesele daba oldu. Atatfirk bu sıralarda blr pön Orman Çiftlifjne yitmlsti. Tamnda Dabiliye Vekili Şflkrö Kaya u» vardı. G«nel Sekreterl Hasan Rıza Soyak^ teleronla arattı, ondan, bira fabrikası ko nnsnnnn ne oldtıgtmn «ordu. Şükrfl Kava, Ataturkfin bn bnsusn bavflk bir alSka ile takip Gaz ocaÇmın nasıl kulisnıl» ma« gerek1igi,ıl bir tiirlfl 6gdolar olctugunu öğrenlnoe 6zOr renememiştl. KşirdiŞi her $ey dilemekle yebnmişa: «Bizlaı b» "a çi6 Jcalıyordu ya cîa yanıyorkımırnızdan fazla lüks blr bedidn. ye... Nereden buluruz paranra Oysa Sheila, van tok yan aç bu kadannı kancıgım?..» demiş faîamayı bfle gCze afaraktan a sırtına varla yok arası blr biIdni geçiriyor. »abahtan akşaKadından yana blr göz atöma kadar gfine«te yatıyordu.^ Korkunç blr aşağilık duygusuBaîhbasma bir felâketti çu bU na kapıldıgmm farkındaydı. Ne kini . GSrenler yivecekm!': si' biçlm tatil bu böyle diye düşünü hi bakıvordu kansına S">r« vordu kendi kendlne Senelik izninl almıstı. Bir cok 8nem)i btr nokta daha varKampta tsm on d3rt î cerlere gitmek. daha doğrusu l Bir esini g5törraek zorundaydı... O