28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
JAYFA DÖRT: sCUMHURÎYET: 5 Kasım 1970 tB TAZ gecesl, Istanbul'da Park Otelde, aöyle Wr olay geçmiştt Bir büyük Ingiliz ransatlantlği îstanbul'a kalabaık bır turist kafilesi getirmişı. Turistler akşam yemeklerini »ark Otelln restoranında yiyorardı. Bırdenblre Ataturk, mâıyeti le birliktt »ozkonusu otela gel ii. Keodislni görenler derh&l a,»ağa kalkarak alkıslaınaya ve M [âmlamaya başladüar .. Hemen oraokta hazırlansn sof rasına oturdu. Her ««nıınkl natik ve güler yüıü Ue sağa sola tjaktı, çevredeMlere iltifat ettı. 'Yemek sırasında sofrada, bulunaa Dı$işleri Bakanına bir kart geürdller... Gönderen oradaki tngiliz turist kafilesl başkanı ve îngilterede yayınl&nan «Navy Military Reeord» dergisi müdürü emekU bir denlz albayı idl. Atatürk*ü güsel bir tesadüt sonueu bulunduklan yerde görırıekle mutlu olduMannı, bu vaEile ile kendisine tngilis kafilesinin saygılannı sunmanın uy gun olup olmayacagmı aoruyor du Durum AtatUrk'e aıredillnce olırmlu karşılandı ve albay sof raya dâvet edilerek kendisine Uc ramda bulunuldu. B Atatürkun sofrası en ciddi meselelerin tartışildığı bir çeşit açık oturumdu Ş SAVAŞ» TTLLARINDA ATATÜRB MEMLEKETt ADIM ADIM DOLAŞIYOR. BAGIMSIZUK UGRUNA nCŞMANA KARŞ1 KIYASIYA MVCADELE ETMEK GEREKTtĞÎNt MİLLETE ANLATIYORDC. Bt FOTOGRAF, MTJST\FA KEMAL MERStN DEKİ MİLLET BAHÇESÎNDE BÜTÜK YANKILAB TAPAN NTJTKVNU SÖYLEBKEN ÇEKtLMİŞTÎR Çanakkaie diye bir yer Bu eevabı AtatUrk pek olumsua buldu. îngiliz olbaym*; • Hayır efendim, o dar boğazdan geçerken boyle bir şey akls geimez. Oradan geçerken biT tek, an* bir tek sey düşünülür... O da gSrdöğfinüz o küçücfik kara parçası özerinde hakb veya haksız birer divâ ufnmda çok çetin savaslar vererek, canlannı kaybeden bin lerce mert ve asil Insanın, mescaıian karşısında saygı duymak ve saygı ile huzorlannda eğilmektir. Bnndaa başka hiçbir şey düşflnolmez ve oradan geçer ken insam da başka hio bir şey bunun kadar etküemezj» Ataturk'ün dUşmanlarmı da öven bu insanî çıkışı karşısrnda, çok mUtehassis ve hayran kalan îngilıa albayı: G ÖRÜŞME sırasında Atatürk, îngülz deniı albayma şöyle bir sonı yöneltti: « îstanbul'a gelirken Çanakkale diye bir yerden jeçüniz. Bnradaa geçerken ne hissettinis, lütfen söyler misiniz?» Ingllız deniz albayı bu soruya çöyle bır cevap verdl: « Efendim, çok <Ur, girintisi çıkıntısı fasla, akıntısı da bol bir boğaz... Birinci Dünya Sava sıada, tngiliz denizaltı gemüeriain buradan nasıl geçerek Mar maraya gtrdiklerine hayret ettün...» DİŞİ BOND »WÜW. TİFFANY JONES 'll* GARTH • AYLÂK MUSA ettigi sanayii de kendisi isterve yine aynı jekılde kapıtaluAtatürk, «Biz bıze benzese kurabilir. mın para kuvvetine dayanan, riz» demiştir. Böylece butunü Atatürk biz lâikiz demiştir: küstahlık ve hoyrathğını enerile öıgürlüğün hâkim bulun« Ekaelina çok hakbsmıs, Yenı Türkiye'nin siyasal, sosıık bir jekilde rayın» oturtmuş duğu, kendine özgu. demokraben sonmum yanlış yoruml*yal. entellektüel ve ekonomik tık bir devlet yaratmıştır. tUT. tnakla, büyuk hstav» düştüm, 8butün reformlan tam anlamı Işçi sınıfı ile i?verenler, Türk Ancak, hürriyetin bir ateş zürler dllerim...» demış ve elinile lâıktir. milletinin refahına yönelmls deki ç*mpaxty% kadehl ile aym olduğunu gözetilir ve kontrol Atatürk biı devrimdyiz debir anlayışla, beraberce çalı?edılirse «hayır getirici» kendi ğa kalkarak kafUeslne: «Ingiihmistir: Görevlerinin henüz bit maktadırlar. Grev ve lokavt haline bırakılırsa «yakıcı ve yıler, hia çn anda dfinyanın en tiğıne kâni olmayan Turkiy» yasaklanmıştır. Hükumet ihtikıcı. mahiyeti olduğunu da göz bfiyfik ve müstesna bir şahsiyetl Cumhuriyetl idarecileri, yurİâf vukuunda tek hakemdir. den kaçırmamıştır. ile beraber bulnnmak mntlulndun devamlı bir tekâmül içinAtatürk biı devletçiyiz deAtatürk biı halkçıyıt demi?ğn içindeyiz. Hepinizi benimle de tam kalkınmasını sağlamak miştir: Türk devletçiliğl, her tir: Türkiyede halkçıhk ve milberaber Ekselans AUturkün $er« için, inanılmaz bır dinamızm v» seyin devlet tarafından yapılliyetçılık bırbınne bağlıdır fine üç def'a hnrra! diye ba^ırgüçle durmadan birçok reform masını öngoren ve örel teşebTurk milleti, birliğinin temel maya ve içneie divet ediyoları daha gerçekleştırmeye çabuse hak tammayan «Markfaktörünü, halkçılıkta bulmaklıjmaktadır..» rum» hıtabmda bulunmuştur. sızm»e de katiyen benzemer. tadır. Bu halkçılığm temel «.art Tersine olarak Türk devletçiCJörulüyor kl Atatüık, insanlılan ise şöyledîr: YARIN: liğine g8r« özal t««cbbüı »erğı çok seven ve bunu da her urSınıflar mücadelesini mutlak besttir. satta etratmdakilere telkln etsurette ve kökünden yok etATATÜRK'ÜN Fakat kamu yaranna olan mektea sevk alan bir karakUr mek amacıdır. DIŞ POLtTİKASI ekonomık tesislere, devletin sahıbiydı. Onun icın işçılerin sayı üstün mudahale hakkı saklıcftr. Atatürk'ün trenle yapüga bir lüğune ve partiler kuvvetıne Devlet. himaye v y« V=»T.» seyahatte katarda şef olarak budayanan şıddet hareltetlennı an şıddet hareketlerini uevıeı. nımaye veya tesvik B lunan Paşa Kâzım'la geçen bir ııııııııııııııııııııııııımııııı ıııııııınıinmınıiHimııuıniiinıunıın» olay da gorçekten dikkate d»ğerdir: AtatUrk salonda oturmaktadır Trenın hareketinden sonra mOsaada isteyerek AtatUrktin yanına giıen Paş« Kfizim, kenöisin» hayırJI jolculuklar dilemek için geiâiğinl söyler AtatUrk pek neş'fcUdır, Paşa Kâzım'ı da karşısında görtince ona biraz takılmak ister, halini, hatınnı, gebis de gelecez mı AT» 49 çimini sorar. Nafla Veküi AU «Ulan Hanlfe, ten de kendinl ortaya k»yÇetinkaya İle arasının nasıl ol* masan Slîlrgfin!» deai Mnsdn. «Camn i«tiyor« Birden çaktı kafası. Bastırdı kardegıni sırduğunu da öğrenmek ister. Pabnyor kınm! Sen de bnyBr, Gü«»tio de bny^rtına. Hiç ses çıkannadan indl merdivenleri. Cşa Kâzım, bu ilttfatlar karşısın nın. Haeer de reltin. Dahi Hafı» geltin. Camal »olca geçti avlnvu. Koca kapıyı açıp çıktı. Duda kendisi için Atattlrkten bir feisin. !t Omar gelain. Nasıl olia koca minipoı.. varların dibinden dibinden yürüdü. G51ge çişeyler koparabilecekftrsatınçık beniniz gelin mına goynra!» bi gidiyordu evlerin, çitUrin ara«ından. Çeftığmı görttace, hemen faydalanCebinden paketini çıkardı. Bit dgara yakb: «Tamenin baçı kalabaydi belki. Arkadan, agıllann mak ister rından sonra zabahlaym »aat on dedi mi Ankarattstfinden dolandı. Ters yanından girdi ülngn>a kavofmalıyu. Yedide hanr olun. Sıgır herge« Paşam herşey lyi hoş an» 8un avinsnna. Kosar gibl evln kapısma vardı. le çıkarken minipos burdadır. Ben yann adam • • • aldığimız para pek yeti$miyor«Uluçns ninee!.. Aaaa Ulugns ninee!..» lar, birini peyletirim Kmlcadan!Sonra sizdrn de benhn bir alaca «Gel Dârti! Gel kııım! Sen misin?» .Olor. hay hay!. dedi Vell. jhm var.. Knrtnln; Savaşı siraAn gibi, an vıııltısı Rİbl bir sesle konnsnsında (talfba bendenizden Sdflnç Ravana çaylan katta bardaklara. yordu Ulo«a? Evinin içi karanlıktı. Do|rm düpars almıştnm, mıulluıiBi herImanua kan da alıp tundu konuklara. rü»t srçilmİTordn esya. DürO girip vardı: «Nlhalde?» der. oe kalk!» dedi. Çaylan içtiktea sonra kalkıp gittiler. AtatUrk gulmeye başlar . «Bor UİDgns hayretle baktı kınn rözüne. Karde•Hele sükür!» dedi Havana. «Rel« jükür ghtl» rnmtaa eda edelim Syleyse...» şi sırtındaydı. Serçe gibi çırpınıvordn. Ulugaî Vet. Az daha bognlacaktım gttmeseler. Bo kiz da diyerek kendlsine bir elll Ural* kendi gözya&lanm söstennemek içia basını eine>« titti acaböla?. Dıîarlara bakındı. Hayatta, avverir. di açağı. «Ne dirorsnn kadın Dürüm?» diye sorInda frörfinmüyordn Dürü. Az durup, «Kız Dtt» Paşa Kâzım memnun, teçekdn. Ama görmüştü Dürü: «Sen ne ighyortnn nıüüU! . Verlerdesm kız Dürüffiiü! • diye bagıvkür eder ve AtatürkHn huaunlne? Senin neyin var? Ulutrng nine biliyor mnmaya basladt. Görfinü dört açtp bakındı. snn, anam tamara dedi? Agtaya ağlaya tamsn rundan çıkarken bir tarafa eğiBniamarmca merdivenleri İndl htzlı hodı. dedi. Knlağıml^ dnvdum Ulüfn» nine. tamam lerek çarpık bir vaıdyet alır. «Düriühi!. . Ku Dürü, ses versene knız!..» dedi! Hemen yanndan »onrm nrba EÖrrneJe giAtatürk hemen: Ahın samanlıfı aradı: «Kıı Dfirüuüü!... dedl. deeekler. Knlatımla dnydnm T71ngn$ nine!.» « Ne oldn Paşa Kânnı'aT» Çıktı, yel jrtbl, tak tnk odasına koştn. ttti kader Sorariar. « Mnvazenem bo «Anan tamam dedi, ben tî buradan dnydnm pıyı, Vapı açıldL İçerisJ karanlıktı. S«eilmiyord« Dürüm'. Oknya oknya avradı ssrseme çevirdi TU\6U efendim» cevabmı vertr.. birden. Düriiıiüü! Anam nerdesm?» DıiTdn bldonnz Hafız! Korknyornm bufün yann sen de Bu vesile ile bir elll llra daha raz. Gözlerinl yumnp açtu ynmop açtı. •Dürüüüü» tamam deveceksin. Kaneık kınnının yazgısı bnkoparacaSmı umar. AtatUrk ise: Dürü gibi adı batası!,..» dar a kırırn!» «Ver o elliliği» der. YanmdakiDıjan fıriadı hemen: lerden birine döner «Stınn bo««Ben demem nlne! Ben tamam demem a Vcliil!.. Aaa Veli!.. diye bağırdı yukanya. dürnn da kendisine övle verln. SlSföbfSe! Kscsr rider daglarda bir ayıyla evVell hopladı birden: «Ne diyorsun kuz?» lenirim, 0 Sisçöbtfe tamam demem !^ Yansrm sat cebh», yansmı da •Dürii yok meydanda hertf, en as^a!» Otnrda fTlnçusnn yanına. Kardevini de osol cebme kovsun. . Mnvagene•Dürü yok mn dediiln?» dedl Veli. tnrttn. üintrasla blrlikte a|lamaya, Clnjmşla sl vprine çelsiıu» Kızdı Havana: «Dürü yok dedlm, anlamadm birlikte d6(flnmeye basladı. Bütün sofra hlkSyeleri böyleIBl?» «Ayn ayn e«ek]ere atlar» blnlp Kızıleaya ce hepsl birblrlndenrenkllay«AnladnB anladon!» dedi Vell. «Evıen vat varmak, oradan miniposa binmrk yerine, minin avn özellikler tasımaktadır. raı?» posn bnraya tetirtmryi düsfinflyomm!» dedi Atattirk'Un bu sofralan, vefa«Ev$en de yok, alıp gitmis!» Kabak Mnsdn. «Bntfine biıçfin insanın hayatınhndan bir 1 av Onoesine kadar W «Ulucnsa jitmijtir, var bakS da nadiren rördö^ü bir hizmat için Ankaraya devam etmistlr eidiyornı. Ejekle rfdemeyiz. Minipos bnraya Açtı koca kapıyı, fırladı Havana. Köy lcrnden HastalıSı sırasmda ytne arkatrelecek. Koca kammn Snflnde dnracak. önce vurdo hızlı htzlı. Çesmenin bası kalabalıktı. Kadın. daşlannı srrfrada ve karşısmda siz bineceksiniz. Sonra Evdye gellp bizi bindilar dnrnp baktılar. Hiç birini gönnedi. Ağılın altın"örmek istpr. RpceD ZfihtO Berecek. Barabarca gidecegiz Ankarava.» dan kostn. Avlunun çit kapısını açıp drdi. Ulueuvin AvTut>a'dan eetirdlgl vücutt Omann avrat kafasından bir hesap yaptı: san kapın aeıktı. Cami penceresi yoktn. Karandunu istediği setdlde rahata ka>(tkl bnnlar. ikl de onlar, d5rt! DSrt kisiye bir hktı icerisl. Ses etmeden koştn. Daldı içeri. vusturan mihanlki bir koltuga koea mlnipog?)» Sonra «ordn: «Urba jorraeye oturur, yine onlarla görUşmekten zevk duyardı •••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I 1937 yılının EylUl ayında bir gUn bu sofrada yine mühim bir tık. O hergele her seyi bastan h« 71 olay geçecek, Başvekü îsmet saplamıs, suç ortaklannı atlatînönü'nün görevden aynlması manın çarelerinl peşinen düşün• İdare edeceğiı... Daha fazmüş, mükemmel de uygulamışU karan alınacaktı. la oyalanacak halde değiliz zatkivle ikinin dört etmesi kadar ten.. Haydi gel. Gidip getiregerçekti bu.. Kendine daha önlim onu buraya..» ce gizlenecek bir yer bulmus, soy Yirmi dakika sonra ceset gögunu ve sonrasmı da buna göı» mülmüs, kazalan yer dümdüz edü CNA DERHAL, hayır diye ayarlamışü süphesiz. miş, en ufak bir iz bile bırakılm» cevap vermek, yıllarca AtaSaat on otuzda küçük vfllânm mıştı. türk'ün çevresinde vaıife ile önünde bir MiniCooper durdu. Mish yapbklan işden memnunbulunmak mutluluğuna erismij Chandler ve Mish kalın tül perdu . Palmiye ağacından bir iki ınsanların baş ödevldir. Böyle delerin ardından dışarısını gözetkuru dal kırarak her ihtimale karbir sıfatı yabancı yazarlann çolemekle meşguldüler. Heyecan v« 51 kazdıkları yerin üstüne serpış£u bile ona yakıştıratnamışlarsabırsızlık sebebiyle sinirleri yay tirdi. Görîinmeyenraezarböydır. eibi gerilmijti .. lece büsbütün görürunez dururna Fransız yazar Gerard Tongas getirilmis oluyordu. Lotita arabadan inerken Mish kitabmrfa bu konuya temas esordu: Tekrardan villâya döndüler derek bakınız ne diyor: • Seninki mi?...» « Bahsettiğin kız gerçekten € Atatürk 1927'de kesin ola gelecek mi yoksa biziml« alay nu rak bazı prensipler ortaya koy « Evet...» diye Chandler oturetti Chandler?...» duğu yerden kalkarak mınldandı. muştu: Biz Cumhuriyetçiyiz, Bunu soran Mish'tl... Bir yan•Ta kendisi .. Sen lçerki odaya biz Milliyetçiyiz, biı Halkçıyız, dan terini siliyor, bir yandan da seç... Ben onunla söyle başbasa biz Devletçiyiz, bir Lâikiz, bîı üstüne basma çeki düzen veriyor. bir konusayım. Hiç belli olDevrimciyiz» detniştir. gönüeğinin eteğinl pantolontro imaz • Belki de bir tuzaktır.» Türkiyede milletin doğrudan çine sokmaga çaliîiyordu. Mish pencereye yakla«arak bfcr ioğruya mümessili olan Büyük « Gelmesine gelecek tabii... kere daha baktı kıza .. San renkMıllet Meclisi'nin tasvibi oljames Ama saat on ikiden önce burada te pariak kumastan daracık bir madıkca da hiçbir şey yapılaolamaz .. Ben biraz daha yatapantolon giymişti . Ciçekli kumaz. Birçok yabancı vazarlar Badley CHASE yım... Uykumu alamadım .. Üstemaştan da sütyen vardı gö|sünburada büyük hatâlara düşlik fena yoruldum galiba?.» de .. Kapri modasına uygun btr müsler ve bu muhteşem dekor kıyafetti bu . Güneşten yana ya« Radyoda bizden bahsedildifl arkasında «Kemalist DiktatorTOrkçesl na derisi bronzlaşmıştı âdeta... nl duvmus mudur dersin?...» vası> nın olduğunu söylemişler Boyu, posu, pırü pırü saçlan, in« Belki duymu?tur ama ben dır Bu, büyük bir hatâ ve Şehbal AIGEN ce zârif jrlzü enikonu etkilemişkendi hesabıma şüpheliyhn... yanlış bir teşhlstir. ti Mish'i.. Duysa bÜe önemi yok .. Sen keyÇünkü Atatürk, milleünin flne bak Mish . Kız bana fena vürüyeceği yolu çizmiştir. Ata Bunu Chandler"e hemen bildir«Yaman kan.. » diye kendi ken tutkundur Bir elin iki parmatürk yöneticidir. Tavsiyelerd'e meli miydi? .. Bildirse ne olacak dine mırıldanaraktan sofayı geçğı gibiyiz biz.» tı sanki?... tkinci defa uyandırbulunur. Her sahada verdiği misti. vatak nrtasına ^rdi. kapıArkadaşmdan yana bir göz kırp makta mâna yoktu çoeuğu .. Rad direktifler, toplumun faydasıyı arahk bırafctı. mıs. yatak odasına yönelmişti. yo aynca her üçünün târifmi bir na olduğu için umumun ttısviChandler de kosmus, sokak kaMish de banyonun yolukere daha tekrarlamıstı. Sert bir bini görür. Di.inı açmı«tL tıolita salma salına nu tuttu. Bir duş yaptı. Canı nasıl hareketle düğmeyi çavirdi, kap»yaklaşıyordu. Atatürk istibdatls. lor kullsda kahve istiyordu. dı. Genç kadm onu görünee durak narak milletini idare etmez Son sigarasmı yaktı... Sindire lar gibi oldu .. Cflnkü Chandler, Milletinin genel tasvibi He haDurum bis de pariak degildi sindire içti. Sonra yavaş yavas ilk göreni eerçekten $aşırtacak reket eder. Cıkmaz bir sokağa girmişlerdi... giyinip salona döndü. Perry Ce haJdeydl Sakallan uzamış, saç Bu kuvvetli idare altında da Kolay kolay kurtulamayacaklan ilgili bütün izleri ortadan kaldırlan kanşmış yüıü gözö kan ter ki bu da milletin arzusudurda meydandaydı. mak için vanm saat kadar uğraçiçinde kalmış, kılıksız bir adamyine demokrasinin çehresinl Maisky olacak h«rit nmdeydl tı. Başardıtms kanaat getirinee dı şu anda .. Oysa erkek güzell buluruz. Kemaüzm di2er hiçsu anda kimbüir?... de biraz uyumak, biraz da sinirdenecek kadar yakısıkîıydı asbabir rejimle mukayese edilemez lerini yatıştırmak amacı üe div»Sehrin bütün fcapılan •• kavda«> Demokrasl tarifini: «halk tana urandı. Fakat uyuyamadı. saklar gıkı bir kontrol altına alın« Merabs küçük...» diye sea• rafından ve halk için» prensiBir aralık haberleri dinlemek için mıçtı muhakkak. Bu şartlarla lcndi. «Senl nfhayet burada g&binden alan otoriter bir cumradyoyu açtı. Maiskynin çehlrden eıkmıa obaa rebüdlğhn için nasıl sevindlm, nahuriyettir. sı Oıtimali üstünde bfl« dormak Splker. Wash'm oTOm haberlnl sıl memnun oldum anlatnmam.» Mussolini, Hitler ve Stalin abestl. Mish kesinlîMe emlndl arverlnce fena hozuldu .. glbl Atatürk'te bir dlktttBr 11tab yoktu», , FAKIR BAYKURT DiktatSr müvdfi? B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear