26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFAÎKÎ: s CÜMHURÎYFT: 29 Kasım 197<l » • • • • • * • • •• • • • • • • • •• • • « • • ugün AkdenlrTn mavi ve berrak soları fizerinde, iki bölge dısı süper devleün modem ve biiyiik bir vnmeu giice malik donanmalan, karsı karşıya balunmaktadır. Bunlardan Blrlejik Araerika 6. Filosu Avrupa Güney kryılanna ve bu kıyılardaki deniz ve hava üslerine, Sovyet Rıuya Akdeniz filosu ise Kuzey Afrilta kıyüarmdaki hava ve deniz üslerine dayanmaktadırlaı. Bu bölge dışı kuvetlerin, binlerce senedit dönya medeniyetinin beşiğî olan ve bugün de snlhçn bir ticaret ulaşım yolu ve bütün bir sene yorulan, giineşe susamış çalışkan bölge sakinleri için bir dinlenme yeri olan bu güzel denizde ve bu lük, berrak sulardn aradıklan nediı? * kind Dünya Harbinden sonra, 9d büyfik ok"" yannıo btrbirine bağlayan, deniz ticatetl ve petrol ikmal yolu olması dolayısiyle stratejik ve ekonomik önemi olan Akdenizde, eüvenliü korayaeak bölge iei bir kuvvet kalınaınıstı. B AKDENİZ ve GLOBAL STRATEJİ Refik TULGA EMEKTıt ORGENERAL deniz üslerinden, bilhassa deniz hava desteginden de yoksun bulunuyordu. İşte bu sebeplerle, Amerikan 6. Filosu Akdeniz'e, petrol ve ticaret yolunu olduğu kadar, bölgedekl devletlerin politik ve ideolojik kararsızlıklarmı vaılığı ile gidermek ve kendi demokratik ve liberal düzenini empoze etmek maksadiyle geldi. Sovyet Rusya'nın Ikinci Cihan Harbi sarsıntısından hızla kortulup, kısa zamanda yeniden organize ettiği kara ve hava kuvvetlerine dayanan askerî gücünün baskısı altında ideolojik taarruzlarmı, millî kurtulus savajlan yapan yeni ve küçük denizaşm devletleri destekleme suretiyle dunyanın her tarafına yöneltmesi ve bu arada Batı Avrupa'ya karşı beliren acık tehdit; bnna karsı knrulan NATO ittifakı, 6. Filo'nun Akdeniz*dekl değerinl ve gorevinin mahiyetini değiştiriyordu. 6. Filo'nun uçak gemilerindeki nükleer vunıcn güç, Akdenizde olduğu kadar, Batı Avnıpada Sovyet tehdidine karşı bir denge kuvveti vücude getiriyordu. Sovyet Idarecileri için denizlerde seyrisefer hürriyetinden istifade ederek, anavatan rta sulanna bağlı X^lmw' " kurtulmak ve nükleer giicti, diinya denizlerlne gotürme zaruretl bir milli politika olarak kabul edildi. Bu sebeple 1956 yüında Kruşçev ve Millî Sa\unma Bakanı Maresal Zükof Rus deniz kuvvetlerine yeni hedefler ve istikametler vererek, büyük bir deniz programının tatbikatma girijtiler. ovyet Rusya kendisini tehdit eden misil kuvvetini denizlerde yenmek, kendi nükleer misil gücflnü Amerika kıtasınuı yakınlanna götürmek ve düny» denizlerini kontrol etmek üzere büyük çapta bir bilimsel ve teknolojik araşhrma ve geliştirme faaliyetine girişti. 1982'deki Küba buhranı da bu gerceği doğruladı. Sovyet bilim adamlanmn ve teknolojisinin son on senelik başansı, Sovyetler Birliğine dünyanm en yeni ve en modern donanmasını kazandırmıştır. Bugün bu donanma, nükleer güçle çalışan ve balcstik roketler Blan denizaltı gemDerine, satıhtan satha, yani kara ve denizdeki duran ve vürüyen hedeflere nükleer tsarruzUr yapabilme kndretine malik çok sayıda kruvazör ve destroyere Amerikan denizaltüanyla mücadeleye yarayan helikopter gemilerine maliktir. Vatan bir gelecekte bu donannuuıın tek Dokaanı olan bilhassa dikine havalanan uçaklan taşıyan gemilere malik olacaklan da rauhakkaktır. Sovyetler, radar, sonar, uçaklara takılan manyetik anomali dedeksiyon alctlerine, dünyanuı bfitün denizlerinde hareket eden filoIannı, karadaki harekât merkezlerine bağlayao mututbere cihazlanna, Amerikan muhabere sistemini kontrol eden elektronik cereçlere nullktirler. lesik Amerika*ya yetijml» ve Mr denge ktrr. muş durumundadır. Menzilleri on bın Kilometrenın üzerindekı ve Amerikan Minuteman3, Sovyet SS9 füzeleriyle misaUendireceğimiz nükleer vurncu güçlerdeki Megaton ateş kudretinde mutlak Mr denge vardır. Sovyetler, sadeee Avmpa yı ve Akdenizi vurabilecek Ukatteki karada üslenmiş SS4 ve SSS Megaton güçlü orta menziUi füzelerde adet üstünlüğüne maliktirler. Denizlerdeki nükleer güçte, Amerika'mn Poiaris füzelerini atan nükleer denizaltı pemileri, şimdilik kesin bir üstünrafe maliktir. Fakat Sovyet Rusya her av bir nükleer Denizaltı gemisi inşa etmekte ve boyleee Oerideki beş, on senede bu sahada kesin ttstünlüğfi ele geçireceğe benzemektedlrler. Halen Sovyetlerin deniz altından fırlatacafi 200 füzeye mukabil, Amerikalılar 650 füze atacak kndrettedir. Sovyetler nçaklarla tasınan nükleer güç alanında zayıftırlar. Bu zaaf hem üs eksikliğinden ve bem de teknik sebeplerden ileıi gelmektedir. Fakat emperyalizme kar?ı milli kurtuluş savaşı yapan Güney Amerika, nzak ve Ortadoğu devletleriyle Rusyanın knr. duğu Uişkilerle. bu zaytfhk giderilmekte ve Ktiknalde bu volda da denge temirune gidilmektedir. Sovyetler asker! deniz RÜcüne llive olarak, deniz ticaret filosu. balıkçı gemileri 0losu, deniz tabanlannı nükleer fisler haline getirecek oseanografik etüdler, teza çaUsma» lan sahasında da hamleltT vapmaktadır. Bunlar icabında, bir düııva harhinde askerl tnaksatlarla da kullanılacaklardır. Operada hayalet Paris'in kursnnî eünlerı vardır. Oüneşin sarısından en Itfl I çük bir iz yoktur ortada. Görüş mesafesi haylicedir. Yer yer ı gümüslenmis bir havada derinlesir boyntlar. Bu işleri iyi bilen ı bir arkadas : Paris kadını. gfizel ve inee görüntüsünü bn havaya borcludur.. demisti. öyle mi idi? Parisli kadın Adana'nın san sıcagma otursa nice olurdu? Cevap bulmak zor. Zaten biraz vazarlık özentisi vüzünden vazıya Paris'in havasıvla baslamıs bulunuyoruz. Gercekte bizi ilçilendiren Paris'in değil Utanbnl'un havasıdır. Dfin tstanbul'nn havan biraz gariptl. Kursnnî idi. Günes voktu. BByle zamanlardn ak«am vaktin den önce çBker. tftara yaklasırken eaddelerdr eorfls mesafe«n daralmıs. hafız biçimli adamların varlıSı hi*«edilmeve baslamıstı. SSylenenlere bakılırsa sagcılar geeelevln bir eaıetevi basacaklardı. Kandiller yanmadan finee «okaklarda birtaktm tepismeler olmus, eerieiier, sigara icenleri vakalavıp : Mübarek Ramazan gfinfi ntden sigara ieiyorsun nlan! diye tartaklamıslardı. Aksam karanlıgı bo havada basarken tstanbul tlvatroseverleri de Taksim'deki Kültür Saravı'nda Arthur Miller'in Cadı Kaıanı'nı sevretmeve hazırlanıvorlardı. Kültür Saravı veva eskl adıvla Opera hinası eercfkten tüzel bir eserdi. Sahnesinin Mr esine zor rsKİanahHirdi Tanılan acıklamava ?Srp vervü«Bnde bn olanaklara sshin ancak dört «ahne vardı Isıklan elektronikle vöneHiivnrdn. Saravı pavlanmak fızere tstanhul Sehir Tivatroınvla Devlet Tivatro«u »ra«mda kanmma cıkmı<î. isin İCİne Bakanlar, genel mfıdBrler. mndfirlrr kan^mıs. Rn «ononda zafer. Ankara'da kalmıstı. Tflrkive'nin kBltör merkezi Utanbul'a Ankara'dan ovnnrnlar rriiKÜrİpr tasmıvar, otellerdr kalınıvor. binbir manraf. lükn ve alâvis içinde sanat hirmeti görülüvordu. Kültür Sarayının ilk receleri de blr Stem olnvordn. Komnrador «osyetesinin Paris'ten aktarma tiim Tcnginlifi Taksim Mevdanına akıvordu Eriesi eünkü eazetelerde dedikodu «avfaları Kültür Saravı galasmın vornmlarıvla dolup t«aiyordn. Saravda saraysal acılıs geceleri vapılıyordu. Elektronikle vönetilen ısıklar orta«ında. cicekler. alkıclar üülürükler. reveran«»ar ve maTİnm hir alkrnln vok«iilJ halVms nisp^t yaparcasına Dior'dan, Car\en'den, Laurent'dan aktarm) bir eardrnn soırvetesi Saravımıza renk katıvordu. Ilal bSvle ihen, memleketin halini hilenler : Rakalıtn bu isin sonu ne olacak? dive dGsünüvorlardiBiz vam»n kMlerdik. Sarav vakmak. konak vakmak. val> vakmak gibi aiı>:kanlıklanmi7 vardı. EÎPT vakacak bir sey bu lamtızsak. hirbir'mİTİ vakardık. Nitekim dfin aksam eere&i düsünüldO. Sokaklarda oracsuz vatandislar döviilfirken ve sahnedr Cadı Kr)7anı ovnanırken. Kiiltfir Saravı'nm hüvük salonnnda ovunn sevreden vatandaslardan biri nahneve «tcradı. Elivle knInvla isaretler yapıyor, yangını gösteriyordu. Sahnedeki sanat çılar : Bu herif nereden çıktı, oynnnmuza bozdn.. diye 6fkelen dUer. Salondaki seyirciler : Bu adam neden rahatımızı bozuyor? diye düşündüler. Adam telâslıydı : Yangın var ! Hadi canım sen de ! Yanaraksınız ulan !.. Zaman geçiyordn. kimse isln farkında drSüdl. Alevler ortalıgı sarınca isl anladı kalabalık Bn «rfer telis baxladı : Blrbiri üstüne vıtıldı Insanlar.. kacısmaya basladılar.. ttfaiyeye haber? Su nerede? Kapıları açtn ! Kadınlara dikkat ! Telefona koşun !.. Hiçbir jev yapılamadi. Dünyada hirkaç benzeri bulunan. ısıklan elektronikle calışan •shnenin yangın söndürrae mekanızması ışletilemedi. Görevliler, yetkililcr, ellerindeki olanaklan llyıkıyle kullanamadılar olan bitenlere seyirci kaldılar. ttfaiye sn sıkmtısı çekti. Gösterişte blrinciydik, masrafta ve lükste $ampiyondnk, gaI» geeelerinde üstümüze yoktu, eardrop «oıvetemlze dlyecek yoktu, yolda oruçınz vatandası döverdik; ama bir Kfiltur Sarayını yangından kornyaeak bilinç, bilgi ve »oruma sahip de gildik. 23 yılda yaptık Kültür Sarayını$90 gnn içlettik» Bir saatte yaktık. • ^ s u i a f^'^ ^V ' ' S Cebdüttank Süveyş mlhveri üzerlnde kurdukları deniz ve hava üsleriyle uzun >ıllar Akdenizde kesin bir egemenlik kuran tngiltere ve Fransa: tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yorgun ve fakir düsmüjler, donanma ve hava kuvveüerinl yenileyecek ve idame edeeek rnali kudretten •uüırum bulunuyorlardı. Akdenizde söz sahibi olmak isteyen üçüncü deniz devletl, İtalya ise harpten yenik çıkmıs, deniz ve hava kuvvetlerini kaybetmişti. Dünya ticaretinin yüzde doksanının halâ deniz yollariyle tasındığı, dünya nüfusunun yüzde 7fnin deniz kıyılannda ve bu kiyılardan 50 kllometre derinliğindeki bir serit içinde yaşadığı bugünkü diinyada, diinya denizleri ve bu meyanda Akdenizde güvenliği koruyacak va sulhü sürdün e e k bir kuvvet, yoktu. H S ! • • J • • • j • S S S S S S • S S • İ Polis devleti eniz ticareti bakımından oldufu kadar, politlk bakımdan da, Akdeniz'de bir polis kuvvete ihtiyaç vardı. Zira Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da rutusan Arap milliyetciligi, FtUstin'deki tsrail siyonizmi, Yunanistan ve ttalya'da baslayan komünizm «yaklanmalan ile Akdeniz, politik bakımdan da güvensizllk, Istikranulık içmd« tehlikeli bir bölge haline gelmisti. bman havanın açtığı bojluga üşüfen aofnk ve ajır havalar gibl, bu vakumn doldnracak tek kuvvet 1945 sonrasında, Birleşik Amerika deaiz göeü Jdt Biiyiik bir mali kudretin ve endüstrinin bestediği Amerikan donanması, dünya deniz ticaret yollannı güvenlik altuıa alraa yeteneğinl inhisannda tutan, büyük bir vnruco güce malik, gerrekte ıtp yenilmez bir armada idi. Aynca Birleşik Amerika harp sonrasında nükleer güce sahrp tek devletti. O devrede diinya suLhünü «urdüreeek ve güvenllgi kornyaeak diğer bir devlet yani Sovyet Rusya donanması, malî ve endüstriyel imkânsızlıkların da zorlamasiyle savnnma maksadiyle kurulrnuş ve zayıf bir durumda buInnoyoTdu. tkind Cihan Harbinde bütün geml inşa tezgâhlarını kaybeden Sovyet Rusya, harp •onrumda açık denizlere çıkacak modern gemilerden, bu denizlerde gerekll hava ve D iSulh içinde beraber yaşama» iımanla nükleer enerjinin denizaJtılarma tatbiki. bu gemilere konulan polaris misillerinin deniz altından ateşlenme tekniği, karada üslenmiş, ve Sovyet Rusya'ya yöneltilmij stratejik nükleer kuvvetler bu dengeyi Amerika lehine çevirdt. Dünya sulhünü kendi ideolojik çıkarları Için bozmağa yönelen Sovyet Rusya, kendisini denlzlerden ve uzak kıt'alardan saran bu tehdidin altında kâbuslar geçtrmeğe başladı. Bnna karşı tek çare, hazırlıksız bir savaşa mânl olmak ve zaraan kazanarak bilimsel ve teknolojik arastırmalarla, nükleer güç kazanmak ve bunu dünyanm herhangi bir noktasına tasnna alanmdaki yetersizlifi kapatmaktı. Kruscev'ln •suih içinde beraber yasama» politikası bunu sağlayacak değerli bir aractı. İhtilâlci sosyalizm felsefesini ve bunun vasıtasi olan Dünya Üıtilâüni yaymağa müsait olan bolgeler ve buralarda cereyan eden Milli Kurtulus Savaşlarmı destekliyeceğl yerler ile Smyet Kı<5ya arasında fizikî temasın aneak büyük denizlerle tcmüı olunabileceği coğrafi bir gerçektir. Sonuç ovyetlerin Akdenizdeld mevcodlveti; gittikçe artan ve celisen ve asıl etkl aracı nükleer olan tasıyıcı bir deniz gücünün kendi kıyılanndan tasması ve dünyaya yayıiması olayınuı bir neticesidir. Ortadoğu'daki Arap tsrail mficadelestnin, mahalli bir harbe dönüşmesine kar^ı önleyici ve frenleyici etkisi ise, asıl büyük olavın, yani bn kudret artrjının yan mahsulüdür. Ba bakımdan Amerikan 6 ncı RJosn ile Akdeniz'deki Sovyet filosunun tmrdnğn denge, bdlgesel bir önem taşımaktadır. Asıl dâva nükleer stok ve bu gücü dunyanın her noktasına, Okyanuslann Stesine götürebilme dâvasıdır. Bugfinkü durum her iki taraftaki geçici eksikliklerle birlikte, dünya için hayırlı diyebileeeğimiz bir dengenin mevcut bulunduğudnr. Dünya ve insanlık için asıl tclâket, knrulan mevcut dengede değil, bu dengenin taraflardan biri laranna kesin olarak bozulması, veya yann, bilim ve teknotoji alanında meydana gelebilecek yeni bir bulnş, ysni, yeni bir gilâhın ortaya pkmaııyla kopacak ktya, mettedir. S Sovyet Rusya donanmasındaki femilerin ancak yüzde biri 20 senelik ve daha yaaiı gemilerden mütesekkil olduğn halde, Amerikan donanmasmda bn nispet '/• H dir. Denge kurııldu mu? adeee donanm» bakımmdan değil, stratejik nükleer kuvvetler bakımmdan da, yani karada fislenmis roketler, denizde üslenmiş roketler, stratejik bombardunan hava knvvetlerl bakımından da Sovyet Rusya, Bir S Hayır Iskeletleşmek böyle olur... Ne yazn^alı? Var mı söyleyecek söz? Belld pek çok, belki hiç. Tazacaksın < a ne olacak? Kime anlataeaksın derdini, üzüntünü? Kendimlz Şîje fazla day»namıyojjı^böjle açjlara. Bir yerde *lrakıp aolan geci>oruz baska konulara. Vordumduymaz olmuanz, kayıtsız, mnursamaz, aldırtsnz .. V u geliyOT her sey vnt Bana bir şey olmadı ya! Benim maluna, bana ait seylere dokunan yok ya, yetcr o kadan! Varsın her v y yanstn kfll olsun, yok olsua, bltsin tükensin! Paçamızı kurtannak, yalruz kendimizi her şeyin dışında, üstünde tutmak!.. Bu bir panik havasıdır, bu bir panik dfizenidir. Her »n bir panik bekler gibi vaşıyoruz. Otobüflte, dolmnsta, sokakta, çalıstığımız yerde, her an bir «şey» olabilir. Bir deprem, bir ihtilai, bir savaş, bir yangm, bir kasırga... Dünya yıküabilir tepemize .. Kendimizi kurtarmaiıyrz, sıyırmalıyız, ama yalnız kendlmin, belki bir de yakmlarımtn! Nasıl milyarderler gelecekteki bir «üklecr uvssta canlannı kurtarmak için simdidrn atom sıgınakları yaptırmışlar! Öylesine bencillik stğinakUn kuruyoruz kendimİ7e. Ne denli toplumcu olursak olaiım, ne denli milliyetefyiı dersek diyelim, en safcıdan en solcuya, en renksiz kisiden en rengârenk kişiye kadar hepimiı bencillik köaklerinde pinek. liyoruz. Zamanı çürüterek, kendimizi çürüterek .. Cuma gecc yansı Kültür Sarayı yandı, yok oldn. Su buluaamamıs söndürmeye. Bulunamazdı elbet! Geceleri koca tstanbul'da bir danüa su yotlur da ondan! Evinizde el yıkamak için su var mı? Nerden bulacaklar Kültür Sarayı'mn alevlerini söndiirecek kadar suyu, nerden? Denizden ancak... O da koca yapı •anıp iskelet olnnca yetişirdl, üyle de olmus'. Iste kayıtsızlık, vnnırsamazlık, vurdum duyrnazlık .. "Sangına karşı çare nedir, su! Su var mı, yokî öyleyse ne umuyorsunuz? Hepimiz boslukta yasıyonız demektir. Bütün işlerimizi AUah'a bırakmısız, rast(eie gftnlerimizl geçiriyoruz iste... Oradaydım ben de. Gece yarısım geçiyordu. Binlerce Insan brrikmis. Tanrp giden Kültür Sarayı'm seyrediyor. Cayır cayır, alev alev, ıçıl ısıl bir yangın. Bırakmıslar yansın diye! Ne kansan, ne bir sey yapan! Neler yanımyor içinde? IV. Murada ait tarihi esyalar, giysller, el yazüan, kılıçlar, bilmem neler! Hepsi bepsi. Talnıs bugünü degil. dünü de yaktık orada. Bir yann var nmut olarak eide kalan. Onu da ne zaman yalap kül edecegiz? iki saatte yandı koca yapı. Umutlar yandı, dâfler yandı, her sey yandı gitti Tirmibes yıl, bir yapının iskeletini seyrettik o alanda. Bekledik ba kentin bir operaya, bir tiyatro salonuna, sahnesine kavusmasını. Bir ömür boyu... Gelip geçtikce bir iskelet gördük orada, Çocukluktan gençliğe, gençiikten orta yaşhlığa dek... Ancak Nisan 1969'da açüabildi Kültür Sarayı. Birbuçuk yıl sürdii bütün yaşaatısı. Kavgalar, çekjşmeler yarattı önce. YoksullukJar itinde çırpınan bir ülkede böyle bir Saray'ın ne geregi var dijenler de oldu. Kapüarı önünde gösteri yapanlar da .. Kültür Sarayı günleTce polislerle korundu. En koyu kapitalistlnden en koyu sosyallstlne dek her ülkede Operalar, Tiyatro'lar o topluman en gösterişli yapüanydj oysa .. Bunu anlamayanlar çoktu Önceleri. Sonra sanatın büyülü havası, karsı çıkanları da etkiledl, snstnrdo. Şimdi gene Mr iskelet var Taksim alanında, Sankl geri d5nftp reldi o esM çirkin iskelet. YlUarca o Iskelete bakıp bakıp fizflldflk. kentbnize doğru dürüst bir tiyatro yapısı kazandıramayışunızdaki güçsüzlflgümüzü duyduk... Şimdiki iskelete baktdcea andsn da derin bir şeyier duyacafız: en başta utanç!.. KaTitsızhğunmn, nmursamazUgimızın, bencilligimizin elle tutulur fimeği karsunoda işte... Taptnak yetmez, tutmak gerek o yapılaru. Korumak, ona yakışmak, lâyık olmak... Dnrmaksızın bir seyler yitiriyorn», bir şeyler yıkılıyor, çöküyor içimlzde, çevremizde. öylesine alıstık ki buna. Hep birbirimizi kötüleyerek. Hep suçu başkalarma yükleyerek. Hep kendi görevimizden ka GELİRİ VE ANA.PARASI , , % EN EMIN YATIRIM Itriki 139».«Bne«i« Ramazan. •ıımmnMi '"•"' • " tr''' "^V Ş • mmnnnmıı \ >ımr«wıri tahvilleri MAARİF TAKVİMLERİ SON YAPRA'KLARINDA 1971 SAATLİ D U V AR YAPIveKREDİ BANKASI tavassutu ile ECA Pres Döküm Sanayii A. Ş.'den başk gaz armatürleri, Alüminyum ve Çinko Sanayii yarı mamulleri, Kalıp ve Takım, Prinç ve Bronz imal eden şirketlerle, diğer Ticarî şirketlerin bağlı bulunduğu HALI VERİYOR İlâncJık: 991/1İ81S Cağaloğlu Yokuşu No. 38 İstanbul T A K L İ D İ N E DİKKAT ELGİNKAN HOLDİNG A.Ş. 4 Aralık 1970 tarihinden itibaren şatışa çıkarıyor. Ihracmdan itibaren 6 ay sonra tahvillerini paraya çevirmek isteyenler için lüzümlu karşılığın banka nezdinde tarafımızdan tesis edilmiş olduğunu şirketimiz beyan eder. VEFAT VE TEŞEKKÜR Mardln Savurkapı camii eski lmamı Hacı A!i Aykaç'ın eşl, Ulu Cami ünamı muteveffa Hacı Basan Uğurlu'nun kızı HACI TEŞEKKÜR Kızunız Keriman EUI'nln hastalığım bajarıh blr araeliyatla tedavl eden Hacettepe Hastahanesl nlsaiye servlıinin bajta değerli hocası HATİCE AYKAÇ 18/11/1970 Pazartesi gunü ânl olarak vefat etmis ve 17/11/ 1970 Salı günü cenazesi Marduı'de toprağa verilmi$tır. Ce. nazesine iştirak eden. bizzat veya telgrafla başsağlığı düeyen akraba, hemşehri ve yakııüarunıza teşekJrürö blr borç bUlriz. H. AU Aykaç, Öfretmen M. Nafi Aykaç, Doç. Dr. tbrahlm Aykaç, Dr. Ömer Galip Aykaç, Y. Mfl. Saldı Aykaç, Şehmns Solay, Dr. Osman Solay Aykaç, Solay, Kolmz, t'gnrln, Avcı, Işık ve Kanşıray aileleri. Herlş: 35711820 «ank... de? Hep bunlan düsünerek, ha Q H T A Y l H f B A 1L I U teUyarak, iskeleüestiğiniMİ du ' " » • » ' » • *"'1 ' yarak... taBHaaBMBBjaaaaiMB^MBHMaıaa Tazaemk baska şey bnlamıyomm. Acıdan, üzüntüden deği!. TTtançtan!» SU dnymuyor musunuz ba utaacı? Her gün toplunı olaylanm gazetelerde okudukça, göziinüzle gördükçe? Her şey lm utancı duymakla olacak. Kendimjze karsı, çevremize karşı, odevlerimize karşı, ulusumuza, yurdnmuza, dünyaya. insanlıga, Kelmise geleceğe karsı bir sorumluluk dnymayı bu utanç öğre tecek bize... Yoksa herşey iskeletleşecek: yapüardan insanlara dek eanlı cansız ne varsa bu ülkede, lasUlgini, yasamasmı, varbğım yitire yitire, kuruya kurnya... Kimbilir yeniden kaç >ıl •eyredeceü» bu îskeleti Taksim' , ^ DR. MİTHAT ERDOGfiN'fl ve mesat arkadaşları T)r. Bedrl Turhanoglu, Dr. Haluk Çaglar, asistas Dr. Pınar Azak Ue anestezist Dr. Sabis Yardım'a minnet ve sükranlanmızı surar, dikkat ve şefkatlerini esirgemeyen hemşire T<?man Ünses ile servis personeltae tesckkürlerimizl bildiririz. ELLf Stüdyo T 89211836 Sıra ayırimak için şimdiden banka gişelerine müracaat edilmesi rica olunur. Yeni Ajans: 4147/11313 DİS TABtBÎ D O K T O R M EVLİT Aziz ejlm. rahraetli «vgill babatnız, GENÇ BİR BAYAN lCumhurıyet 11849) DOKTOR ORHAN TÜZÜN Saat 15 19.30 Samatya Cad. No «0 Tel : 21 75 82 NUSRET ER ' in BflmOnün 40. füniine rastlıyan 30 Kasım 1970 Pazartesı günu (yarın atjam) Murat Paşa ramilrtd* Mevlidi $erLf ukunacagım cflmle dost. akraba, arkadat ve raüslüman kardealerimi*• duyururuz. Esi ve ÇocakUrı KAYIP Sebeke ve ehliyetlml kavbettim. Hükümsitadür. ELMAS Cumnuriyet Almanya'daki muayenehanemde çahştınlacaktır. îsteklilerın aşagıdaki adresime acele yazmalan nca olunur Dr med. R. Karakan 332SZLcbenstedt Hans Böckler Rlng 25 Deutsehland Cumhuriyet ~ 11843 İnşaat Miihendisleri Odasından: Takvim yılı sonuna kadar ödenmeyen aidat borçlannm birinci yılda yüzde 50, sonraki yıllarda yüzde 75 artınmlı olarak ödenmesi gerekeceği gibi, ödemeyenler hakkında kanun yollarma başvunılması da zorunludur. İstenmeyen uyeulamalara yer bırakılmamasım üyelerimizden rica ederiz. YÖNETm KURULU Cumhuriyet 11852 Tarık Z. Kırbakan Ocrl 8*t V* SOhrevi nartalıklan uatehaosın tftlkUU Cad Pırmakkapı No.: M Tel: 44 10 n
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear