28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA fKf: ÎCDMHURÎTET: 28 Kasun 1970 gunlerde rejim üıerinde yapılan tartısmalar yeniden siddetini artirmıs bulunıaaktadır. Özellikle devlet, hükfimet ve poUtilca eevresmln ban yetküileri fle blr kısnn basın mensnbn tarafından söylenen asağıdaki tözler, yalnuc tartısmaların aldığı lstlkametl gostermesi bakımından değil, siyasî huknk açısından da cidden üginctir. Çünkü, problem dönüp dolaşarak rejimimizin demokras ohrp olmadığı sornsunda dügumlenmektedir. öızteğin son birbuçuk ay içerisinde aaya Basbakan S. Demirel yaptığı konnşmalannda: « Türkiyenin artık rejim münakaşalan içinde olmaması gerekır . hiç kimse kendisinl aldatmasın. Ekonomik güç kazanrnamış bir memleketin baska sahalarda gücü olanıaz. Sivaa! gücü olamaz. Askerî gücü olamaz.» «Türk D« mokrasisi bıçağın sırtmda değildir.. Hür «ecimlerle gelmif bir parlâmento müessesesi yok mudur?... Parlâmento anarsi içinde obnamalıdır... Tarbçmalar bir rejim tarüjmasıdır.» diye beyanJarda bulnnmus. M. Mecllsinin müstafi Baskanı Saym F. Boıbeyll de şunlan söylemls• Başansız bir Meclisi:ı başmda olmaktan duyduğum ezaya daha fazla tahammül edemlyeceğım», «Genç Demokrasimizin mânız kaldıjfr tehlikelere karsı ciddî tedbirler alınmalıdır. Seçim sistemi ıslâh edılmelı, her kademeden yapılan seçimler, samimiyet ve liyakabn ayna»ı olmalıdır. Seçimlerin yeni ömitler getirmesi v» seçim sonuçlanna sayp, ancak bu suretle mümkün hale gelir.» MJT.P. Genel Baskanı Saytn A. Tfirkef I M S£TI« konuşmustur: REİİM TARTIŞNASI Nahit; SAÇLIOĞLU ASKERÎ YARGITAY ÜYESÎ Turkiyedeki rejim hakikî bir demok midir, değilse nicin? ejim meselesi en azından jn somlarnt cevabı aranmak suretiyle bülmsel v» politik olarak tartısüabllir: # Mevcut rejimin doktrmdekl yerl ve adı nedir? £ Fiilen uygulanmakta olan rejhn, Anayan u n kurmak istediği idare tantna ne nisbett* tirilmesi gerekecektir. Bu itibarla simdilik bu yazıda ölçti olarak çesitli tanımlardan çok. tanımlamalarda da uygularaada da vazgeçılmes onsnr olan ve kelimenin etimolojik kokenlni teskll eden (Demos=Halk, Kratos=Hakimiyetl halk hâkimiyeti fikrini esas alacağız. Demokrasilerde halkm hâkimiyeti, memleket idaresi için en ehilleri bulup ayırma> ı hedef alan %e adma seçim denilen faaliyetlerdeki ifadesinin serbestliği ile belireccğinden, memleketrmizde demokrasinin varhk derecesini ve sıhhatini de sccim sistemimizin saym Başbakanm (hür) dediği seçimlerde (irade serbestli#i)ne yer verme nisbeti ve Anayasanın seçhn için koyduğu ilkelere uygunluk derecesiyle tâyine çalışacağız. Daha once de bu sıitunlarda işaret ertiğimiz (2) için hemen soyliyelim ki seçim sistemimiz Anayasaja aykındır. Ve bu aykırılık, Türkiyede henüz siyasî demokrasinin bile tam olarak kurulmadığı iddialanna yol açmaktadır. Soyle ki: Anayasamtz bir taraftan millî hâkitniyet ilkesine dayanmış, bir taraftan da 33 inci maddesinde seçiralerin, diğer ilkelerle beraber, (SEREST. EŞÎT, TEK DERECELİ ve GENEL OY) esaslanna uygun yapılmasını emretmiştir. R • Bugünkü rejimin demokrasi İI« uzaktaa yakından hiç bir alâkası yoktur.» (1) Ban vaıarlanmız ise, demokrgshrıize ( d d , aydorma, gSstermelik, Fillpin tipl, Pasasal V A ) (r)bl adlar takmışlardır. tstiyenler, istemiyenler ısaeası memleketbnlzde rejimin tartışümasmı isteyenler vardır, Jstemlyenler vardır. Istemiyenlere göre deınokrasimiz fenç bir fldan hallndedir. Yrrll yeraiz tartışmalarla bo fidan örselenmemeli ve millettn demokrasiye güveni sarsılmamalıdır. Esasen 1*61 Anayasası demokratik rejiml bütün lcaplan Ue kurrnuf ve Isier hale getirmiş oldnğu lçta rejlmrn tarhfüacak tarafı da kalmamıstır. Karsı tezde olanlara göre de Tiirkryede bagOn uvgulanınahta olan rejim gerçek blr demokrasi değildir Filli idare tarzı Anayasa Ue çatısma halindedlr. Tartışmalar gerçek demokrasinin nasıl oldugunu anlatmak ve onu Türktyede yerleştirmek için yapılmaktadır. Bundan memlekete ve demokraslye zarar değil fayda ıreliı. Tartısmalar bu safhaya gelince slyasi hnkak açısından su sonıların cevabını aramak »• nmln oJar. Blr memlekette rejim meseled hanfi baknnlardan tarrjsılabillr? K 0 Rejimin demokratik bir yanı van», siyast Urtidarlan i; başına getiren mekaniıma, >ânl seçim sistemi. Anayasaca kabnl edilmij wçim llkeleriııe ujffun mudur? O Uygunluklar tam olsa bile, yürürlükteki rejim, uvgulanmakta olduğu toplumun o günkü problemlerini eağın ulajmıj bulundu^u Mviye içinde çöznıeye yeterli midir? veya bajka blr deyimle, çağ, rejim ve toplum iiçlusü arasındaki uygunluk derecesl nedir ve bu derece rejlmde ban düzeltmeieri Kerektirrnekte midir? Nitekim memleketimiz 1945'den bu yana «1yasî rejlm. 1981 Anayasasından «onra da liyasl rejimle birllkte iktlsadî slstem tartıjmalannm içine iyice girmlîtir. Zira günfimüzün geri kalmış toplumlannda saym Başbakanm bahsettifei iktisadî gucü ve dolayısiyle dlğer güçleri ror'atle kazanmak Işi her ;eyden önce bir ekonomik sistem ve plân meselesidir. Topluma bu jrüçleTİ hangi ekonomik siitem'n ve nasıl bir plânın kazandırabileceğini tâyin etmek ve onu maharet ve samimiyetle uygulamak isi de en cok siyasî rejimle alâkalıdır. Çunku. bunlaım başanlması iş basmdaki iktidar kadrosuna, kadronun tesekkul ve terekkuhu de sıkı sıkıya rejlme ve özellikle demokrasüerde Mçtm sistemine bağhdır. Bu itibarla memlekctimizde iktisa. dî sistem tartısması, rejim tartısmasının ayrümaı bir parçan haltnl almıjtır. Seçim sistemimiz leçim sistemimiz. ise, hem bu esaMarla hem de millî hâkimijet ilkesiyle söyle bir zıtlaşmaya düşmuştıir % Seçim sistemimizde bir (rin seçim) müessesesi vardır. Bu muessesenin bagünkfi sek11nin sosyal ve politik hayatunızdakl moral tahribatı bir yana, milletv ekillerinin asağı yukan "o 80'inin birkaç bln kişi tarafından seçilmesine yol açması Anayasanın tek derecelilik ve hattâ genel oy ilkelerine apaçık aykındır ve bu ilkeleri çiğnemektedir. • Sistem (serbestlik) ilkesini de yok etmektedir. Çunku serbestlikten maksat seçmenin evinden çıkıp gittiği sandık kurulunda onüne konulmuş bulunan nanızct llstelcriııden birini zarfla>ıp sandığa atınca.ta kadar hiç bir baskıya mânız kalmamasından ibaret değildir. Esas maksat, bu hali de içine alan, hukuk'daki (irade seTbestliğildlr. Tani scçmenin onüne konulan listeierden birini değil, dilediği klsiyi serebilmesidir. Halbukı yururlukteki sistemde seçmen, önune konulan listeierden birini tercihe, hem de kanunla mecbur tutulmakta \e irade serbestliği kanunla clinden almmaktadır. Sistem bu bakımdan da Anayasaya aykındır. # Slstem eşitllk esasmı da çiğnemektedir. Çflnkfl eslünrten maksat sadece dagdald ç«banla Üniversite profesörünun oylanam aynı dcğerde tutulması değndir. Seçiro mücadele sartlannda da esitliğin sağlanmasıdır. yürürlükteki sistem, paranuı ve mahallî nüfnntn rol oynamasına imkân bırakmakla veya hiç olmazsa bnnlan asgari hadde lndlrmemekle Anayasanın esitlik ilkesine aykın dü»mektedir. Ajrıea, Kanunla Devlet kesestnden büyiik partilere daha fazla para yardırm yapılmak «uretlyle mücadele sartlanndaki esitsizlik hem partiler arasında, hem de partilerle müstakil ~adaylar arasında bir kat daha artinlmaktadır. 0 Sistem millî egemenlik ilkesini de redelemektedir. So>le ki: teorik alanda bazılanna göre seçimler mllll iradenin ve hâknniyetln tecelll ve tezahür vâsıtası kabul edllir. Yürürlükteki dstem seçimlerde miUi bakiyeyi kaldınp kuçuk' partilerln oylarmı, yfini tecelü eden millî iradenin bir kısmmı biiyük partilere aktardıcından. daha açıjjı millî iradenin bir parcasına kanun zonıyla yön defiştirtildiğinden dolaylı olarak irade serbestliği prensipinl, açık olarak da millî egemenlik ilkesini zedelemektedir. Kısacası, memleketiraizde siyasî iktidarlan Anayasaya a>kın böyle bir sistemle vapılan seçimler iş başına getirmekte \e bu hâl rejim tartışmalarınm. seçim mucadelelerinin sert geçmesinin, bir yere kadar da siyasî huzursuzluğun ve hattâ seçimlere katılma oranınm duşmcsinin önemll bir sebebini teşkil etmektedir. Durum boylc olunca da değil memleketimizde siyasî demokrasinin var olup olmadığı hosusu, meşruiyetin hukuki olcüsünü Anayasaya uygunluk teşkil ettiğinden. 1941'den bu >ana Aııa>asaya aykın sistemlerle yapılmıs olan bütun secimlerin mesruluk dcrecesi bile. pratikte değil fakat teorik alanda, munakasa edilecek bir konu haline gelmektedir. Baro'ya değgin Bu köşede .Birinci Şube'de bir o l a y baslıklı blr ya*t yaymla mıs, .De^Tİmci Işçi BirliğiTiin toplantısını basan pollsin, Emniyel Mudıirluğune goturduğu yatandaşlara daMtınışIannı anlatmıştık. Bu olay sırasında nezarethaneye gotüriilen kimseler arasında bulunan tstanbul Baro<!U Avukatlanndan Sayuı Hüsnü Ozdemlr, asağıdaki dilekçesiyle Savcılığa basvurmustur: • tstanbul C Savcılığına; DÂVACI: Av. Hüsnü Özdemir, Divanyolu, Ali Faik Han, Kat. 3, No: 4 DÂVALJ: 1 Ilgız AykuÜu, 1. Şube Müdürü, Sirkeci Istanbul 2 Mithat 1 Şube polis memunı MEVZUU Ölumle tehdıt, varalatna. hakaret VAKIALAR 1 8 11.970 gunü Kanuni Devrimci tfçi Bırliği Lokalindekı herkeîe açık seminere, sosval olavlara Ugjm ve semtım olması sebebiyle. ben de katıldım 1 Şube Mudürü poliderle gırdıler üstümfîru aradılar ve 28 kişiyi Şube'ye göturdüler, 2 Orada müdür üçümüzü makamına çagırdı »e oradaki oğrenci ile bana Kafanızdan ne geçtiğini ve nereden emir aldıgmıa biliyorum, yakında sizi yokedeceğiz, dedi. Ben cevap olarak: Turkiyede böyle emir veren bir Teşkilit bilmiyorum; bilgimin ve vicdanımın «nrini dinlerim. dedim. 3 Rasih Nuri îîeri, Mehmet Tunakan ve beni sonra genış, rahat bir salona oturttular. dığerlerını 23 m2lık hucrelere 15 kışı olarak tıktüar. Çok geçmeden 5 m. öteroizde işçıleri ve öğrencılen feci sekilde dövmeye başladılar. Bu bütün gece devaro etti; sabahlom bız; de hucrelere aldılar Gozü patlavan. kulağı ışıtmeven, beli tutmayan, vüzu gozu kan içinde olanlar vardı Halbukı ıfadeler alınırken kımseyu en ufak bir tazvık yapılnuyordu. 4 Sabah dokuzda yeni gelenler venibaştan dayak, işkenee v* hakaretlere devam ettıler Içlerinden Mithat: Rasih Nuri ve Salım Şahın ile benı hücreden çıkarttı ve •Çöpleri temiîleyeceknniz», dedi Dığer iki memur «Bunlar ihtiyar, yahu, belki ölebilirler» dedıler; oteki' Ulan sen benim babamın parasıyla okudun, diyerek sille tokat bana saldırdı, daha çok manevl acıdan ellerimle >*üziimü kapadırn «Indır ellennı» dedı, indirdırn devam etti: sağ bacağıma ve buduma iki tekme darbesi geldı Sonra öğrendlm, ötekiler bunu tutup gotürmü^ler. 5 Birkaç gun bacağım aksadı, 9 gün bacağımdaki tekme yarası izleri belhdir Cumhuriyet ve DEVRÎM gazetelerinde bu zulme ait yazılar ozet ol^rak doğrudur. Mes'eleyi îstanbul Barosu Başkanlığına da ılctmek dunıınıındayım DELtLLER: Tahkikat dosyası, sahadet rapor, gazeteler. NETİCE: Dâvalılann fiiUeriyle ilgili mevzuat hükümleri mucibince, tecziyelerini saygılarımla dilerim. Dâvâcı Av. Hüsnü Özdemlr.» tnsan hakları demokratik haklar. ve avukatlık mesleginin onur ve gu\enliği açısından değerlendirilebflecek yukandaki olayın Baro'daki gelismeleri dikkate lâyık olacaktır. Sonuc u itibarla sonuç olarak diveceğiı ki; memleketimizde rejim tartısmalannm durmasını ve seçira sonuçlanna saygı duyulmasını İsteyenler, hiç olmazsa rejimin siyasi demokrasi bile olmadıjh iddialarını karjılamak ve erken seçimlerden memlekete bir fajda sağlıyabilmek İçin değijtirileceğl devamlı olarak vaad edilen seçim sistemimizde, yalnız seçmen kütüklerinin islâhı, seçim takviminin veniden duzenlenmesi, seçmen yasmın değistirllme^i ve yurt dısındaki vatandaslann da seelme katilmalannm sağlanması gibl işin özü bakımindan önemi çok az olan konulara değil. memleketi, seçim adaleti, seçim isabeti ve seçim emniyetl oldukça mükemmel olan ve dogru temsil) sağlama kabüiyetine sahip bulunan bir slsteme kavnstnrma konusuna eğilmeli ve bunu tahakkuk ettlrmelldirler. B Demokrasi mi? ejimimlzin gerçek demokrasi olnp ol madığı sorusuna geünce; gunümiızde demokrasi kavramına siyasî. sosyal, ekonomik gibl değişik anlamlar verildiğmden bu yazıda rejimiraid sadece siyasi demokTasi kavramına uytunlugu açısından ele alacagız. Siyasî demokrasinin de çeşitli târifleri ya pılmıjtır. Meselâ; Abraham Lincoln'ün demokrasi için verdiği (halkm halk tarafından, halk için idaresi) seklindeki târif esas aiınsa, yalna (halkm halk tarafından seçilenlerce idaresi) nnraru Ue yetinilmeyip, bir de bu idarenin (Halk içtn, yanl halk yararma) olup olnudıimnı eles Deraokraside işkenceye yer yoktur Gazeteniıin 18 Kasffn 1970 tarihfl nüshasında ikinci sahife, 7. • 8. sütununda neşredilmis olan Pencere Kösesindeki makalede yer alan haber ve sahsımı hedef alan yazılar gerçeğe uymamaktadır. Oiav asağıdakl sekilde vnkn bolmustnr: 15 Kasım 1970 frünü saat 18.00 de Taksimden Orman Fakültesine ıriden Belediye otobüsO. Kireçburnn Kefeliköy caddesinde seyrederken hir önceki duraktan maksatlı oUrak otobüse binen Faruk Öcal (lise S*rencislK Kürsat Istanbullu (Edeblyat Fakfilteni). Onder Durak fTrknik ÜniveTsite), Volkan Tardıma (Teknik ÜniverMte), Kaya Karahan (Orman Fakültesi), tzıet Topal ve Hasan özilhan (Orman FakültMİ) isimll sahıslar: Zafer Karpuzcu ve Mehmet Enrln Dikici isimli Orman Fakültesi BgTencilerini yan lannda tasıdıklan sopalarla dövmüsler ve bu arada dövfllen Hrencilerden Zafer Karrnızcn otobnsten indirilmek Istenirken ceketi yırtılarak çıkartılmis ve cebinde bnlunan iki yüz lirasının alınmıs oldujhınu iddia etmistlr. DSvüldüfünü ileri süren bn üd ogTenci. Sanrer Hükümet Ta Mpliğjnden dnrumUnnı tevstk eden Mrer rapor da almış bulunmaktadırlar. Olaya el koyan Sanyer Emnlyet AmirlijH ırprekli kanuni takibata giri«nis, «üresi içinde sanıklar adlî mercfler önfine çıkartılmıslardır. Pollste işkence .vapıldıfı husnsunda, pöreve basladığım tarih ten bngüne kadar herhanei bir şikâyet olmamıştır. Böyle blr olay vnku buldnfrı takdirde ilk müracaat edilecek makam; ba£ım«i7 ve tarafsız Türk hâkimleri olmalıdır. Yoksa müracaat mercii dediğinin ve yazdıç.nm ne kadar doçrn olduğu belli olmiTan «Î3 yın makale yazan değildir. Yine eazetede yazılmıs oldııju jfibi hiç bir kimse başka şahıslar tarafmdan Siyasî Poliste dorülme miştir. Bir süredir bilinen taktiklerle sistemli bir sekilde devam eden, görevlileri vrpratmak maksadı eüden neşriyatlarınız 6zlemini duyduğunuz çayeye ulaşamıvacaktır. Dummu tav7İh eden bu cevabımın 5680 sayılı Basın Kanu nunun 19 uncu maddesl uvannca Razetenizin ilk çıkacak nüshasmda ayni sahife ve sütunda ayni puntolarla nesredilmesini rica e d c r i l B ILGAZ AYKCTLU lstanbul Emniyet Birinci Müdfıru TEKZİPTİR (1) Tırnak içindeki yazılar 11 Eylül 151920Ekım1970 tarıhli Cumhurıyet, 22Ekım 19T0 tarihli Akşam v» Son Havadıs gazetelerinden alınmıstır. (2> Cumhuriyet 15Mart1968 tarıhli. (seçim «istemimiz ve Anayasa) baslıklı yazırroz. LINDEM UNE BiJmediğini bümeyen mağıur | Autodldact«,(kendi kendini retiatirKu» lnânJa, kttsjk oknl nterdivenlerini, it coerdlvenleftn detefinl vertrek tırtruthmıj insan arasındaki farkı hiç düşündünüz mü? Hocasıs, kendi kendisini yetistiren, öğronen bir insan çok zahmet ve çok çfle çekmiş olduğundan bilgisinin derecesini çektigi z&hmete gdre ölçer. Me•elâ on senellk bocalamaTi, on yıllık tahsil ile kanştınr TC on yil bir şeyler öğrenmek için kendi kendine nefsinl corlayao insan kendi cesaretinin ha\ram olunca, ister lstemez kendini baskalanndan fistfin farzederek Iüzumnndan fazla magrur olnr. Oys» onun bilpisi klâsik kademelerden ç^çmedlfi ve ststemden yok•un olduğu için yalnız hafrzaya davanır. Autotidacte, çok şey söyler, fakat dikkat ©dersenl» meseleyi açıklayıp anlatacağrna hep kesin hükümlere ba|Jar. O hfikümlerin çerekçelerini sorarsanız cevap veremiyeceği için kızar, politikada tra gibiierine çok rastselirsiniz . Bir tanesine kendi imrasmı taşıyan eserier hakkında tamamlayıcı bilgi sordugnm zaman, onun yazdıklannı çoktao unutmus oldufunu sasirarak g5rmüştüın. Ben de vaıdıgından haberi olmryao bn kialnln haline şasmıştun. Çok firüü fakat ünlfl oldngn kadar magmr re ofkeü bir raıar «rkadaşun vardı, makalelerinin her satınna bu kadar çeşitli ve aynntılı bilgiyi nasıl sığdjrdığına daima hayret ederdim. Sonr* gordüm ki bir süre herhantci bir konu Bzerinde derinleslyor, tetUk ediyor, fakat aradan üç beş ay geçti mi, eski konuya ve hatt& kendi yazılanna bile yabancı kabyordu. Bn arkadasım da birincisi gibi çok alın?an ve mağrurdu. Ikisinln de kütüphanelerindekj kitaplann yalnız yazıda kullandıklan sahifeleri kesikti. Ya Mozart diveceksiniz? Ondaki AlUh vertisini Mlgi ile kanstrrmamalı, mucize denilen şey işte bndur. Nitekim tsviçrede tarlalarda traktör şorörlfiğu yapan Panait tstrati de öyle bir hfirika insan olarak edebiyata ginnesiyle beraber psrladı. Bunlar gibi bir iki tane parlak değer bizim de sahnemizde var... Fakat bu misaller kabul edersiniz ki genel kaideyi bozmaz. Bir bakkal günün birinde büyük bir tüccar olmakla öğünebilir. Bir kahveci, bir şoför, pünün birinde ihracatçı, yahut büyük nakliye sirketinin sahibi olabilir, sma eğer klâsik tahsilinlz yoksa, eğer düşüncenizde matematik tasnife yer verecek bir kıvsma gelmemisseniz, gerçek bir hümaniste, bir sanatkâr, ynrdnns hizmet getirccek bir politikacı olamazsmız. Evet, her şey kolay veya ı o r öğrenilir, fakat yüce kabüiyet dediginüz sey ya Mozart'ta olduğu gibi istisnal olarak Allah vergisidir, yahut Leonard da Vinci, Mikel Anjelo, Ralael veya Andre Gide, Yehudi Menubin'de olduğu gibi büyük emek, çaba ve sabır mahsulüdür. Hitler, kendi kendini yetiştirmiş insamn ahmakça gurnm ile mahvoldu, D.P. de mağrurlar olmasaydı böylesine kurban olmazdı. Bir çok kimse zanneder ki eğer kader kendisini bir mevIcie ulaştıracak olorsa, o mevkide bilinmesi gereken bilgilerin tümüne de sahip olur. Cübbe rrivmekle insan nasıl imam olmazsa, meclis koridorlannda, dün>anın en basit düşünceleri ile dış politika tartışmalan yapanlar ve o dıs politika tartışmalan kadar fennî meseleleri konuşanlar, ekonomiyi beylik cümlelerle tarif edenler de bu meselelerin mütehassısı sayılamaz, ashnda bunlardan korkmak gerekir, çünkü nasıl cübbe giymekle insan imam olmazsa, hukuktan çıkmakla ve Paris marka kravat takmakla da insan memlekete yararlı milletvekili olamaz. Aslında onlar hilgiç tavırlar takınmakU saaünudirleı, onlır cidden ellerine kudret verilse 24 saat içinde memJeketin bunaJımlannı halledeceklerini sanırlar, neden pirincin kilosuna 25 kurus zam yaparak devletin maliyesinin zengin edilmediğini bir türlü anlamazlar. Çünkü bilmediklerini bilmezler... İşte bütün tehlike de buradadır. Evet her memlekette bu gibiler vardır, fakat eğer bir memlekette bu gibiletin sayısı fazla Te kendileri de önemli mcvkileri işgal ediyorlarsa, o memleketin neden felâh bulmadığım nzun uzun araştırmaya liizum kalrmt». Toplum bilmediğini bilmediği İçin, her şeyi biliyorum lanneden mağrur cabillerin akla uyrmyan kararlan ile gitgide feiâkete doğru sürüklenlr. EÇTtĞtMtZ haftanın ortasmdaB son ra hemen hemen bütün bölgelerde yer yer yağışlar kaydedUdi. tlk günlerde güneşli giden havalar bUâhare • 4yerini yer yer yağışlara terkederek, sıcaklıklarda da düşüşlere sebep oldu. G önümüzdeld bir hafte mrnnleketirnizin yağısh hava tlplerinm etldsinde kalaeağı beklendiîlnden haftanın tabmial sörledlr: Yer yer HAVA yagışlar devamedecek Prot. Dr. UM0AM E. ÇÖ4AŞAN cek sağnak yağışlan sonradan Batı Akdenlzde de kaydedüecektir. Hava sıcakhlciarında hafta ortasından sonra azaimaJar ola MARMARA BÖLGESİ: Hafta İçinde genellikle parçalı bulutlu Te raman zaman yagışlar görUlecek, hava sıcakUklannda blr İM gün önenüi bir değişlklık olmayacak, fakat hafta sonuna dofru düsUşler kaydedlllp, poyraz rüzg&rlan etklslni eösterecektlr. • li:< gUnler gOrülecek yağışlardan sonra bir İki gün guneşli bavaların yanı sıra tekrar yagışlar başlayacak, bu sefer hava sıcaklıklarının azalması ile yer ver kar yağışlan kaydedllecektir. Rüzgârlar öncelen lodo«, sonradan yıldız ve poyrazdan zaman zaman kuvvetli eseoektir. • üt'NEY DOGU ANADOLD: Hafta suresmce bolgede yer yer sağanak yağışlan görülecek. hava sıcaklıklarında önemli blr degı?ıklik olmayacak, rUzgârlar gene] lıkle değışık yonlerden hatif olarak esecektır. • DOĞU ANADOLU: Bolgede i £H^f 8 Sayı Çıktı cak, ve zaman zaman kuvvetli rüzgârlar bölgeyı etkıliyecektır. • İÇ ANADOLU: Bolgede hafta içinde yer yer yağışlar görulecek. Hava sıcaklıklan bilhassa kuzey kesltnlerde olmak uzere azaİBcakUr VER SONRA ISTE 1 TİP'TE TASFİYECI YÖNETİME KARSI MÜCADELE EDEÜM î s ç l S u u f t G S N E L ?x.^y GH«V isto hazır olmalıdır « Orta. doğu Devrimci Çemberi'ne kimler saldmyor • Marz ve EngeU'fe Devrımin Kesintisızlijı • Ho Şl MınVin Son Mesajı « Uru«u«y Şehir Genllajmın lıdert konujuyor, Prof. Dr. Umran E, Çölaşan • KARADENİZ BÖLGESİ: Bölge hafta boyımca yer yer yağışlara sahne olacaktır. Hava sıcaklıklan hafta sonuna doğru azalacak yıldız ve poyraz rüzg&rlan bölgeyl etküeyecektir. # EGE BÖLGESİ: Bir ilsl gün parçalı bulutlu geçecek, havalar sonradan yerini yağışlara terkedecek ve tru durum hafta sonuna kadar devam edecekttr. Hafta sonunaa zuzey raenşell rüzgârlar hâklm olacaktır. TEŞEKKÜR Müessıf bir trafık kazası sonucunda kaldınldığım Beyoğ lu llk Yardıra Hastahaneainde ba$arılı amelıyat ve sıcak 11gısı İle benı yenıden sıhhatıme kavuşturan buyuk Lnsan ve kıymetli doktorlar. Op Dr. RAMtZ KIXALI, Op. Dr. SEDAT ALTTJĞ, Op DT. SELAHATTtN BAS. Op. Dr. HALÛK KULEN, Op. Dr. BEKİR KIKAY, Op. Dr. VASfL ÇİI.ÇtL, Op. Dr. ALt CAN ve Mistan, Dr YURA BLAK, HALÛK TALNIZ Ue Btlkls, Fatos, Esın ve Aysel hemşirelere. pansununcı Muharrem ve 1. ci hariciyenln bütün personellnden gördügüm ilgi ve alAkalardan dolayı son»uz tesekkürleriml nınanm. KONSTANTtN ANGELtDlS Cumhuriyet 11798 'Sa&cut Hava sıcakhklannâa genellikle önemli değişiklık olmayacak, yalnız haftanın son günlerinde bilhassa kuzey kesimlerde soğumalar görülecektir. • AKDENİZ BÖLGESt: Blr Uci gün Doğu Akdenlzde görül» NİMBÜS. ANKARA Pakistan'da meydana gelen ton tayfun olayı yuzbınlerce ınsanın dlumune ve buyük mal kaybma yol açtı Bu hâdıse, meteorolo]i orgutlerinın meteorolojik olayları dnceden haber verebılmeleri için ne kadar iyi imkânlar ile teçhiz edılmelen gerektıgının en guzel bir örneğidir PAKİSTAN'DA meydana gelen tayfunun zaroanıntfa haber verilmemesınde Pakistan meteoroloji kurulusu sorumlu tutulmaktadır. Birkaç gun önce oradan geldim HeT şeyı yerınde gördüm Meteorolo]! teşkılâtının «orumluluğu yanında. o kuruluşa gerekli marfdi imkanlan vermekten kaçınanların acaba hiç mi sorum'uluğu olmamıştır? Aslında, o kuruluşa zamanmda gerekli tahsısatı ve yatırım ımkânlarım vermiyenlenn yüzbtnlerce Insanın ölumiindekı paylan elbette daha fazladır ve asıl sorumlu onlardır METEOROLOJİ Srgfltleri yargıcın karanna yardımcı dOneler verir. Çiftçinın ürününün yagmurdan, dondan ve dıfer faktörlerden zarar gorrnemesıni temıne çalışır, havada uçan her çeşıt uçakların meteorolojık desteğinl sağlar, denizde sefer yapan gemilere denizlerin durumunu bildirir. zıral mücadelede sarfedilen emek ve ilâçlann hebs olmaması için mücadele ekiplerine destek olur, savaj hallnde. savaşın sonucuna etkıli olan çalısmaları yapar Savaşın kazanılma^mda «ıılâhlı kuvvetlerin en büyök vardımcısı olur ESKİLER iyi hatırlar, gazetelerde oKunmustur. tklnci Üüny» Savaşında gerek Almanların, gerek muttefiklerin dayandıgı en büyük destek olmuştur hava tahmınlen. PAKİSTAN Meteoroloji Teşküâtı 1873. TUrk MeteoroloJ) TeşkilStı İse 1937 yıhnda kurulmustur Bu duruma göre, Pakistan brgütUnUn geçmişi bize nazaran çok eskidir. Anlasılıyor kl, bu süre içinde (rerekîi önem bu Srgüte Tftrilmemiştlr MEMLEKETİMİZDE de Dirçok aydın kımseler. meteoroloji çahşmalannı çok basit görmekte ve adeta ona verllen paravı fuzuli ( I ) saymaktadırlar. Hsttâ Türldye'de Meteorolo)i Teskllâtınm daho farla »ellsmesine lüzum vok ( I ) dlyenler de var maaleset SON itd yıldır Türk Meteoroloji Teşkllâtı. böyle düstlnenlerln ytlzUnden yatınmlan yapamamıstır. DEVLET Plânlama TeşkilStı, henüz gelişme çagında olan Meteorolofl Teşkflatımm sadece hissl ve çok özel neden lerle zayıf dılşürmeye. böylece yaptıgı ve yapacaftı çalışmatan gölgeleme^e çalı^maktadır. SURASINI iyi bilmek lânmdır ki, meteorolojl örgtitlert mustahsfl de«ldir, fakat her türltt lsfihsal ^ yatırıra onlann çalısmalannB davanır HOSÇA kalm Ant'ın Yeni Kitabı EMPERYALİZM, TEKELCl KAPITAL ve TÜRKİYE Dr. SEDAT ÖZKOL 7^ Lira ANT YAYINLARI P.K. 701 Sirkeci tSTANBUL Cumhuriyet 11802 Elli adet motorlu küçük otobiis yapmağa elverişli şasi satınahnacaktır İımir Eshol Genel Müdürlüğünden: 50 adet küçük otobüs yapmaga elverişli şaşi tekliî alma usulü ıle kredıli tediye esasma pöre satınahnacaktır. Muvakkat teminat tutan 148.750. Liradır Şartnamesi idarenin Ticaret Mödürlflgünden bedeNir olarak verilir Alâkahlann rngec 19/12/1970 tarihine rastlayan Cumartesi eünf) saat 13 e kadar. şartnflmesi esaslan dahüınde İdaremıze tekliftp bulunmalan ilân olunur. 1 (Basın: î. 4TO2248G5/1 "1 ; En verimli, en sürekli, en ucuz raklâm telefon renberindeki reklâmdır. (Basın: 24785/11783V
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear