28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA DÖBTs kflda gftüer finfine leran btr » 24 Kasım 1970 nıışb. RaHamn, kalmınaa gerülanın 8 Ekün 1967'de öldürülmesinden •onra, Guido tnti Peredo Leigue'nin, «Dağlara döneceğiı! Zafer vey» 81üm!» sözleriyte, vurtsever ve enternasyonalist mücadele bayra|mı nasü yük selttiğini çok iyi bümektedir. «Kendi hallrmın mllli kurtajuş hareketine ve buudan ötürü ö n peryalizme karsı açılnuş olan mfl cadeleye yaptıği sayısız hianetterden ötürü, Küba thtilâlci Hfikümeti, yiğit binbaşı Ernesto Che Guevara'ınn Jdeallerini ve eylem lerini BoUvya'da yürfltmüş ve aygulamış olan savaşçınm önünde saygıyls eğilerek 13 Eylül 196! tarihini resmi matem günü flâr etmiş ve bayraklann yarıya in dtrünıesine karar vermiştir.» Küba tbtilalci Hükümett Peredo'nun bütün hayatı mücadele içinde geçmişti OLİVTA MiUÎ Kurtulus Ordusu Komutanı ve binbajı Cht Guevara'nın kahraman Nancahuazu gerilla birliğinin en yiğit savajçılarından bıri olan înti Peredo, 9 Eylul 1969'da düjmanla a»vaaırkeıı öldü, tnti Peredo, bir OıtUalel olank sürdürdüğü hayatma uygun bir sekilde gözlerini yumdu. Yâni, yeni bir Lâtin Amerika'da yeni bir Bolivya'nın savasını verirken; delikanlılıgmın Uk yıllardan beri bel bağladığı ve otuz iki yafina kadar dncü bir bir «avaşçı Te Iider olarak hayatmı adadıjı hürriyet, ide aller uğnma öldü. Henuz on dört yagmdayken, El Beni bSIgesindeki Trinidad'da sol DH.MIM DONECEGIZ ••»• BINBAŞI INTI PEREDO'nun 6ERILLA GUNLUGU B B •Ch «Mnıonde BoBvyı Knrcntaf Oepbeal Uderi olma Intl Peredo. bir partl kurao genelerin aayıea küçük grupu içinde yer ahnif T» parü taaküatmın gerçek bir devrimei hareketi yürütecek araf oJduguna inanmııtL Kardefi Roberto Coeo Perado fle birlikte ihtilalei faaliyetten ötürü 1954 yılında tevldf edilinceye kadar, Bolivya rejiminin hapishanelertni ve dayagını tam bej kere yaşadı. Ama mücadeleci yüreği biı kere olsun sarsümadı. Gençlik tejkilâtında önemli görevleri kabul etti. Önce, Partinin La Paz'daki ma halli komitesinde birinci «ekreterdi; daha soora merkez komltcsiı&de Oye oldu. Mario Monje'nin başmda bulundugu Bolivya Komünist Partisinin zorla kabul etordlği kaypak ve ihanet dolu siyaseti kabul etmeyerek teskilâttan a y n . lana kadar bu görevleri yerine getirdi. Silâhlı mücadele ternasyonalist gttrUslerini tam anlamıyla benimsemlçU. «Daglara döneceğiz» sözUyle dile getirdiği tarihl bildinsi, Bo. livya Lhtilâllnin nedenlerinl ve amaçlannı en açık ve kesm OLÎVYA Kurtulus Ordusu Komutanı Guido tnti Peredo Leigue'nin ölüm günü olnn 13 Eylül 1967, Küba thtüâl hUkümetl tarafından resmî matem, günü ilân edilmlştir. Bütün ülkede, res mî ve asker! binalarda bayraklan s yanya lndirilmesi emredilmlştir. Ihtüâlcl Hükttmet, bu ko nuda şu bildirlyl yaymlamıştar: «Bolivya Kurtuluş Ordnsn Konratanı, yoldaş Guido tnti Peredo Leigue"nin, mücadele sırasında öldürülmesi. Küba halkmı derinden müteessir etti. tnti Peredo, sağlam ihtilâlcl davramsi, bfl külmex iradesi, filkesln! kurtarma dâvâsma kendinl adaması re T A R I N : Amerika Birleşik Devletlerinln İNTt VtVE emperyalizmi elinde bir knkJa olan Bolivya rejimine k*r?ı firişİNTİ YAŞIYOR tiği sürekli mücadele dnlayısıyU, Küba halkınm hayranlığmı kazan N endülüste isyan ÜCADELE ve ideal arkadajı ve karde^i Coco gibi, înti Peredo da, Parti içinde, ideolojik amaçlara bağlüığı ve Bolivya ibtilâli için ancak silâhh mucadelenin sağlam bir eelecek sağladığına bütün kalbiyle inanmasıyla dikkati âzerine çekti. Bundan ötürü. tnti, Küba ihtilâlinin ategli bir hayranıydı ve bu ihtüâli savunmak için, sokaklarda yapılan gösterilerde ve dayanıjma hareketlerinde en Snde yürüyordu. Coco lle birlikte înti de, Bolivya Komünist Partisl yöneüd kadrolannm, ülke şartlannın ve Lâtin Amerika'nm dunuminun gereJrtirdigi gerçek bir ihtilâlci yolu izlemektea çok, teşküâtı hareketsizliğe mahkum ettiğinl re kötü bır duruma düşürdüğünU anlamakta gecikmemişti. Bundan ötürü, lnti, partinin yönetici kadrosu Ue ili^kisinı kesti. Onbeş yıl önce bu partinin kurulmasına katkıda bulunan bir kimsenin böyle bir karar alması, çok güç ve üzücü bir jeydi. Ama, tnti, bu karanyla, bir militan olarak kişiliğinl bütün yüceliği ile ortaya koynyor ve Bolivya Komünist Partisinin tabanındaki üyeler lçin tutartt bir ihtilâlci yolu göstenniş oluyordu. •••••••••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••••••• lllllllllllıaaılllllllıaııaB FAKIR BAYKURT 68 «<Bn hocalık sor!)» dedi Vell Içinden. Sonra merdiven basamaklanna basladı Hatız. Her basamagı a y n a y n okoyup üflüyor, ardından da tükürüyordn. «(Yavu merdivenler öğleye bitmeyecek!)» dedi Veli, sinirlendi. «(Acaba içerdeki oknma ne kadar sürecek? Vay benim alnımın kara yazılan vaaav!..)» Hafız, merdivenin basma vardı. Bir urun flfürme tükürme de orada yaptı. Sonra kapının eşiğinden atladı içeri. Havana ocaÇın basında aflıvordu. Küçük Evşeni dizinin dibine almıstı. Bir eliyle kül esiyor, bir eliyle Evsenin saçını basını okşnyordn. Dürü yoktu görünürde. «Dürü yok Havana!» dedi Vell. Havana basını kaldınp baktı, Hafızla g*lmis. «Yok Dürü!» dedi. «Hemi de bilmiyomm nere gitti!» Tepesinin t a n »ttı Velinin: «Nasıl bilmlyoraon?» «N'asU blbniyorsnnn var mı? Bavft bilmlyonım!» Veli, Habzı (ilân nnnttn, tepti kansının bellne basına: «Evin içinde koynp gitriğim kızı nasıl bilmiyorsnn?» «Bundan kelli ben senin kızmın, tavnfnnnn efic&günün çobanı değilim Kepçeknlaklı Veli! Bnl bir çoban, otnrt evine. Ondan sonra çık sokağa çıkacaksan!» «Ulan sen n a n l konasvyorsnn, bıdala kan?» «Ben bıdala detilim, yeter artık!» Bagırdı VeH: «Söyle çabık, nerde Dürü?» «Bftmlyornm dedim! Bak avlnya, bak ahıra!.. » Veli fırladı d ı ş a n : «Bn k a n beni ıor!a katil edecek. Emme bakalım ne zaman edecek?» tndi merdivenlerden. Avlnnun her yanına baktı. Ahıra baktı. Samanhga baktı. Taktok odasına baktı. Her yere baktı. Çıktı ynkan. ö t e k l odava baktı. Yoktn, yoktn. Hafır da bekliyordn 6vle! «Bir yere gitmis otmann nlan Havana? Gel bana dojfrnyn sByle! Giderken sana habar vermedl mi?» «Vermedi!» ueâ\ Havana. «Versevdi sSylemez miydim? Habanm yok nere gittiginden, ne yaptıfından, ne olduŞnndan? Git ara bnl. Bnndan sonra da çolnğnna çocnÇnna sahap ol. Güvenip çitme bana. Kafan varsa bn dediklerimi eyi anla Kepçeknlaklı Veli!» «Kızlann yanına gitmiş olmasın gine?» «Bilmiyomm dedim. anlaşümadı mı?» «Halası eilt filân, haa?» «Bilmiyomm.» «l'lnguson vanına filSn?» «Habanm vok dedim, sorma bana!» «Allah senin belânı versin erisikli kan!» «AUah hepimizin belisını versin daba belâsı varsa!» «Sen otnr arkadas Hafız! Ben eidlp bakayım!» dedi Veli. TJflayıp pnnayarak köy içinl treçti. Çesmenin basına vardı. Habip gile baktı. Zakey gile baktı. Zakey de yoktn evde. Anasına sordn: «Zakey nerde?» «Zakev Clngiıs gfle gitti.» dedi sı|ırtmaeın kansı. Vell, ülnrnsun evtne kostn. Tel gibi girdl çitin kapınndan. Bıdırtılar jeliyordn Içerden. Kapıya dnrap baktı. Bes altı kıx vardı. Dürü aralanndaydu AJhyordn. Zakey de aflıyordn. ülngns ağlıyordn. Kafa kafaya verip yasa dnrmuslardıt «Ayanın imamın, Kabak Mnsdnnnn. Kepçeknlak Velinin, bepldnin evinl hlr günde vakıp koynvermeli!» demisler sonra aÇlamava koynlmnslardı. Aglamakla Kabak Mnsdu bildiŞinden kalacaktı, sözünü geri alaeaktı! Vardı kızınm kolnna yapıytı Veli: «Yörü bakayım nlan!» dedi. «TBrfl eve de «Bstereyim sana! îki leettir »eni anyornm ber yerde. Koynp gittifim yerde ne durmuyoraim nlan jrök donm!» Sürüdü kıtım gokaklarda. TTIn^nsun evdekt kızlar çığlık çığlı^a kaldılar. K8y içinde kosuşmalar, b a t n s ı p çagnsmalar oldu. Köpekler ür« düler. Atakçı Veli. kızını alıp çıkardı merdivenlerden, attı İçeri. «Kalk Hafıc! Sen sinei ?lt de. nüıüm ederse sonra gel arkadasım! Nnzüm edinee ben sana habar verim. Bonlar benim sinerimi dirllğimi komadıiar!» Şakir Hafıt kalkip tnttn Vellyi: «Otnr! övkenin esirl olma Veliknl!» dedi. Hiç sakaaı yoktn Velinin. Çok kesin k o n w tn: «Bak Haftc! VaHa seni de kneaklar koe» kapının önüne bıtakınm! öteygün. tHnçns denen vitneye ne yaptım, gördün! Eysi mi ırözellikle çekil *tt evlmin fistflnden. Gerçi »eni ben çagırdım. Gel kanma kızıma okn dedim. E m n l sinci nüzümfl yok. Üeretini tam vereyim ine. Çabuk cekil git Ocerimden!» Boynnnn nzatıp büktfl. «Çekn git!» Isareti yaptı. Baktı etti. «onra yıkilip tftti Harız. Glderken: «Bn dününBn Içine de ein girmİB. kanyı kın keseeek!» dedi. Havsna kalktı. DürByfl «iperine aldı. «Bırak!» dedi Vell. «Hanl kansmıyordnn?» •Bırakayım da Sidür Bvle mi?» dedi Havana. KoVandan kavradı Dürüyü: «Kız ben sana o erisiklinm evine fitrae, •nnnla konnsma demedhn mi kız? Dakmadan, danısmadan, anana bnbana «oımadan, niçin çekip gidivorenn o kara sertanm evine kız? N e reye gittifinl de heo habar vermeden nasıt gidiyorsnn kız?» Her cümlesinin sonnnda «kıx> deyfp indiriyordn. Havana da atmaca kmsn gibi atılıyor. ama knrtaramıyordn. Evsen hemen kaçmıs, «ofra tahtasının altına saklanmıstı. Orada siniyor, snsnyordu. Hifl aflamıvordn korknsvndan. Paaat küflnt. habire vnrnvordn VeH. Havana baktı, aksi jritmekle, kavıravla olmavacak. bn gefer yalvarmava basladı: «VeB dnr! Dnr bak ne deveeem Veli? Elini ayaiını öpevim Veli! Dnr bak. dinle beni! Ben ettim Veli! Ben essefclik ettim? Baiısla beni Vellt Dürü. Dürü de evseklik etti. Onn da batısl» Veli! Benim kocsmsm, onon da bubnsı. Dnr vnrma dnr! Dnr Veli! Bafısla Veli! Bir dah* etmevelim! Hep senin dtdijin eibi olalım Veli! Furma gayn, yeter gavrl knrban oldnğum Bir Iider 2 NTÎ PEREDO, 1966 yılında, I Guneydoğu BoUvya'da üsle• necek olan gerilla kuvvetlerinin hazırlanmasında, Binbaşı Ernesto Guevara ile biılikte çahştı. Che"nin Bolivya günlüğüniin sayfalannı kanstırmak ve tnti hakkında söylenenleri hatır lamak, bu yiğit savaşçınm olağanüstü ideolojik ve askerl gücünü anlamaya yeter. tnti, yenl doğmakta olan Mıllt Kurtuluş Ordusunun sıyasî komiserlerisden biri olarak atanmıstı. Che ve arkadaşları öldurülün 8U £Q&M 6İZİN r^ClEILtŞO^K S l KEMOİ GÜCÜ»İJ »04.* Güıüüğünde sık sık İnti Peredo' dan bahseden Che Gnerara™ ce, tnti, Bolivya lhtilâlinın bayragını yükseklerde tutan bir 11der halıne geldi. Savaşlarda pişmiş olan ve izlenen yolun doğruluğuna daha da inanan tnti, rejimin ve emperyalizmin ajanları tarafından sürekli olarak takip edılmesıne rağmen, yeraltı faalıyetinin tehlıkelerine ve tuzaklanna göğüs gerdi. Yeniden dağlara çekilmek ve savaşa devam etmek için teşkUâtlanma faalıyetine vargücüyle girişti. îlkelere olaganüstü bır tutSu ve derinlikle bağlılığın misali olan înti. Cbe'njn ihtilâlci ve en ••millllllMMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIISIIIIIIIIMIIIIIMIIIIIIIII 90 Aynı anda çavuşun ceketi kan içinde kalmıştı. Kocaman elleriyle göbeğini kavrayaraktan âdeta kükredi. önce dizlerinin üstüne çöktü, sonra da boğazlannuş biı öküz gibi hınltılar çıkararak boy lu boyunca yatb. Lolita da isterik çıglıklar atarak koşmu?, tekrar salona dalmış tı. Collon. tüfefini tavan arasına açüan kapağa doğrulttu. îarjörün yarısını boşalttı. Mish, en öldürücü darbeyi suratınm ortasma yemişti. Aynca vücudunun sekiz on yerinden de isabet aldtğı muhakkaktı Buna rağmen tabancasını do&rnltup ates etmeğe muvaffak oldu. Kurşun, Collon'un omuzuna rast lam^tı. Elindeki tüfeği düşürerek olduğu yere yüzükoyun kapaklandu Tavan arasııun kapağı iyiee açü mıştı. Mish dengesini kaybetmemek için kenarlara tutunraağa ça hşıyor, bir yandan da ateş ediyordu . Fakat tutunamadı, tepe si üstü düştü.. Düşerken bile ateş etmekten geri kalmatnıştı. Wand, onu ayaklannm dibinds görünce tüfeğini indirdi. beynine bir knrşun sıktı . Sonra geri geri çekilerek salona girdi . Ona göre yukarda iki havdut daha vardı. Jack Perry'nin ölmiiş bulunduğundan haberi olmadığı için böyle düîünüyordu. Tüfeginin namlusunu deliğe dogru kaldırdı. Tavan kısmını sürekli btr ateşle taradı: • Hey... Siı Odnlz... önce silâhlaruıızı atm, sonra da meydana çıfcın*Lolita, sırtmı duvara dayamış Omitsiz gözlerle çevresine bakıyordu. Sehpanm •üstündeki koca man (igara tablasını görünce aklma bir şey geldi. Bir hamleue kavradı tablayı... Ayaklannm ueuna basarak yürüdü... Wand kapının Dervazını sîper alrruj, ta van deliğini gSzlemekle me;guldü. Kolunun bütün gücünü kulla narak aŞu tablayı pollsin kafasına indirdi. Wand can acısı ile haykırdı, tüfe gini düşürdü, arkasından feendî de düştü, hareketsiz kaldı. « Jess .. Çabuk in.» diye baftırdı Loltts. «Acele et. . Kaeabiliriz... Bize mânl oîaeak kimse kalmadı f»+alıV+» Havdl...» TlFFANY JONES neldi.. Şaskın vaziyetteydi Bavulunu kaptı, oteberisını gelişi guzel doldurdu. Hıçkıra hıçkın ağlıyordu. VanaTflan ^ırılsıklanı ch. Tekrar sofaya çıktığında Chand ler"den yana bir göz attı, OConnor*un kocaman cesedi üzerinden atladı, garaja koştu. Bavulu nu küçük arabasının arka kolruğuna attı, direksiyonun başına oturdu, motoru çalıştırdı ve Miami asfalüna do§ru yola koyuldu BÖLÜTV1 YEDİ Maisky'nin villâsı ü ; saatten beri an kovcnından farksızdu Hess'ın emnndekj cmayet masası elemanlan Ue Jeff VVhite'in emrindeki parmak izi uzır.anian oefes almaksızın çalışıyorlardı Merkezde ise polis şefi Terrell gittikçe artan sabırsızlığını gizlemeğe ga>TPt ederekten raporlan beklemekteydi Kafatasınm tam ortalık rerina sigara tablafim vedikten sonra olduğu yere vıfılıp kalan Sam VVand, kendine gelir gelmez yalpa vııraraktan arabaya kadar yürümüş fpNi7İe durumu merkeza bildirmişti Hernen alarma ^ecen ilgilı memurlar da soluğu villâda almı^lardı Soyjrun olavmdan bu vans yolları ve kavsak'an s;kı bir kontrol altına alan sewar ekiplerden bi» ri. Lolita'yı. Miami . Paradise City asfsltmr yakalamış merkeze eorürm"=tü Simdi genç ka dın kapatıldtŞı hörrede sorffuya çekilmek üzere b»kletüivordu. Bitkindi Bir saatte birkaç yıl birden irıtivarlamıştı sanki. Geeevansma doŞru Hess. polis sefinin odsnna girdi. Kanter içindeydi. GSzlerinin alü da yorgunluktan. uvkusuzluktan halka halka olmuştu. « Anlat bakalırn son durumu^ dive sef konuîhı. Bir yandan da karton bardaklardan iki tane almış kahv» dolduruyordu tri kıyun Hess. ha men oracıktaki sandalyelerden bi Hne ç5ktü: « Hesapta yanılmıyoraalı soy gunculanlan kala kala bİT kisi kaldı. En azılısı , Yani be^ind adam » Karrvesinden bir jrudum alrruıfc için lustu sonra devam etti: TEMELOEN ÇATIYA HER TÜRLÜ TECRİT İŞLERİNİZDE I S F A I T I I GAM BE2İ GARTH eriep TE CAVOA James Hadley CHASB Turkçesa ŞehbaJ AYGEN Kısa bir sessızlik basgostermişti. Sonra Chandler'in tavan arasında sürüne sürüne kapağa vak laştığı duyuldu. Nihayet başi şö ründü. Suratı bembevazdı. Gör leri de yan yarıya kapalı: « Sen git yavrum . » dıye lnledi. «Benim için yapacak hiç biı şey yok artık... Sana ne kadaı müteşekkir olduğumu unutma sev gilim...» Konuşmasmı burada kesmek zo runda kaldı . Çünkü ağzmdan kan bosanmağa başlamışfa. Bu korkımç manzara karşısmda Lolita avazı çıktığı kadar ba|ırdı: « Jess. Sevgilim...» « Kaç Lolita kaç ..> dlye beriki tekrar inledl. Delikten aşağı sarkan vücudunu dnha fazla tutamadığı için te pesl üstü yuvarlandı. düstüğü yerde hareketsiz kaldı. Lotîta hemen kos^u. erkegîn WT elinl avuçlanna aldı. «onra ürpererek btraktı. Yatak odasms »5 «SITAIEK V A E . <3U KABİIOİTTECRÎT INSTITtiSİ ANKARA • B«hç«lievler . 60 Sok.36 Tel. 13 45.54 İSTANBUL: Perşembe Pazarı Fermeneciler Çehreli Han No. 4 TeL %49 32 49 Herıç: 2154/11809 AYLÂK MUSA Haküd Kristal Avizede Zam Yok \Ucuzluk Var 350 Uradan 1300 uraya muh. tellf eb'atta sabane kristal avizelerl mağazamızda eörünüz. Adres: IŞDt İTHALAT (Mıurtarsın arkası) Ketencller, Sabuacu Han Cad. No. 22 tstanbul rtATLARI GÖRÜNÜZ. Tel: 26 » N 22 H II a u ı« s •) n Cumüuriyet 11610 ta*l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear