26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA İKİ: : CUMHURÎYETs 15 Kasun 1970 er siyasal dönem kendisbü doguran nedenler ve koşullar ile değeıiendirilir. Yakın tarihimizin adma «Kemalinn» dediğimiz dönemi de ancak kendisini etkiieyen yurt ve dünya koşullan göz önünde tutularak nitelenebilir. Tuıkiyc Cumhuriyeü Kurtulnş Savaşından sonra kurulmuş: itke ve amaçlara bu savaş saptanmıştır. Bu savaşm ilk ve belirgin özelliği antikapitaliyf. ve «antiemperyalist» olu$uydu. Atatürk birçok söylevlerinde, amacuun tam bağunsız Türkiye'yi kurmak olduguno ve bu amaçla Ankara'da bir meclisin toplandığmı söylemiştir. Kurtuluş Savasmm amacı, slyasal, ekonomik ve askerî srimürü altındakl yurt topraklannı kurtarmak ve bu topraklar üzerinde yeni ve çağdaş bir devlet knrmaktı, Çöken ve yıkılan Osmanlı împaratorluğundan sonrn knrulaeak yeni devlet, aynı topraklar üzerinde ve aynı halk unsuruna dayanacağına göre halkrılığın doğduğu ko$ullara kısaca değimnek gerekecektir. H HAIKÇIIIK İLKESİ wmm uğur wmm MUMCU ANKARA HUKUK FAKÜLTESÎ ASÎSTANI nm pazan olao Omanlı toplanranda sanayi Işçisinin oluşamayacağı da doğaldı. «Proleterya» nm oluşmadıgı, guçlenmediği, ve örgütlemnediği bir toplumda emekçi smıflann gelişiınl, Batıdan ayn bir çiıgi izleyecekti. O5manlı toplutnunda işçl sınıfı, köyden büyük şehirlere çalışmak için gelen köylüler ve yabancı aermaycnin kurdoğu fabrikalarda çahsan isçilerden oluşan dafmık ve güçsüz gruplardı. Köylüler, dirlik sahlbi denilen. asker . memur kansıraı yetkilerle donatılmıs feodal bcylerin tarlalarında çalısan reaya»lardır. Mültezim.lerin halkı ezen ve somüren vergi düzenleri altında ya$ayan toprak emekçileri de dağınık ve örgiıtsiiıdürler. Merkezi otorite ve teokratik yönetimln yarattığı dinsel dokunulmazlık. devlete yüce bir kisilik vennlş; halk kendi üretim tcüciine yabancılaşan kaderci bir eğitimle yetiştirilmişti. tstanbul'un yasadıfı, Lâle devirleri. Tan7İmatlar. Meşrntiyeflei' Anadolu halkıni ve Türk kdylüsünü etkilememij yuzeysel de\Telcrdi. Knrtulu? Savaşı başladı?ında. vergi adaletsizliklerinden, Balkan ve Dünya Savaşlarından bezmiş ve yılmış bir koylü sınıfı. kendi kader cizeisi dı;ındaki olayları caresiz beklemekteydi. Tanzimatlarm, Meşrutiyetlerin tçl boş kavramlan, tttüurteı . thtilâfçı çekiçmeleri ve kanlı olaylarm, k5y yajantısma hicbir e(l;İ5İ yoktn. Kurtnlnj Savaşı sonrasmda isçi ve köylüler, güesüz. örfrütsüı ve dağınıktüar. Yüzyülarca somürülm*ş. kendbinden banşta vergfl vermesini, savafta ise şehit olması istenmiş sınıflann, kendi yarınları için savasa firmclcrl de beklenemezdi. Kurtulus Sava;ı tamamlandıgında. böylesine yılgm ve perisan bir halk, mflyonlarea borç, genç Turkiye'yi bekliyordu. •Hasta Adam» böyle bir miras bırakmısh... mekteTdi. Toplum yapısınm gözlemine dayaiı ulusal çözüm yollan aranmış ve tartışılmıj değildi. Osmanlı aydınlarmın kafaları, Batı kültür egemenliğinl yanntan köksüı ve yabancı külturle doluydu. Edebiyatta, sürdeki batı taklltçiliği düşünce akımlarını da etkiliyordu. MiIIiyetçi subaylar, Osmanlılığa karşı gerçekçi çözüm yoUan ile yeöşecek yerde, coskun slirler, anlamsız kavramlarla yaşatılmak istenen bir kultür dünyası Ue kuşatılmışlardı. Sınıflarm giiçJenip örgütlenmediği toplumlarda, sosyalizın akımlannın, dar cevrclere özgü bir salon kültürü olduğn da bir gerçektir. Meşrutiyetin jretirdiği, siyasal suikastlar ve çekisnıelerle dolu düşünce ortamı boylesine yüıeysel ve kısırdı. Hallun es somnlanyla ilgili hiç bir tartısma ve teorl, MHliyetçf snbaylarm yararlanmalarma açık değildi. Knrtulus Savasmın onderieri, yasaklarla ve yanlıjlarla kuşatdmi} bir düsünce ortammda yetismiîlerdl.» Meclisin yapısı T lk Büyük Mlllet Meclisi açıldığında, Mec•• liste yer alan meslek gruplarımn dağılı* mı şoyleydi: (49) lüccar, (32) çiftçi, (11) gazeteci, (44) mcmur. (13) belediyeci. (53) subay, (14) mfiftii, (13) tnüdertb, (10) şeyh. (S) aşiret reisi ve (1> isçi milletvekfli. Doğaldır ki bn meslek dağılımı, aynı zamanda Kurfulus Savaşını yüniten tneclislerin sosyal kökenlerini de göstermektedir. Kurtulus Savaşı, milliyetçi snbaylar. esraf ve meraur üçliisüne dayalı bir siya«al kadro ile yünitülmüştür. Bn sosyal yapıdaki meclislerin yurtseverlikleri, KurtuIuş Savaşnun kan ve ates sınavtndan geçmiş, csrafın büyük çoğnnlnfu nlusal Kurtnlıış Savasına kaiılmıştır. Savaş yıllarında, milllyetçi snbaylaruı, eşrafm ve memnrlaruı ortak amacIan, yurt topraklannı kurtarmak olunca, bîitün bu sınıf ve tabakaları blrieştirmek ve bir tek ulasal amaca yöneltmek gerekiyordu. Atatiirk'ün, Kurtuluş Savaşmdakl ilk başansı, biitün ynrtsever güçleri bir meclis çatısı altında toplamaktı. Ancak, savas başan ile sonuçIanıp, sosyal devrimlere doğru >6ne!ininoe, Kurtulas Savasını yurüten esraf, bu kez devrimlere karşı çıktı. Eşrafın, kendi egemenliğini sürdürmek istemesi de doğaldı... dırılmasıydf. Henöz 1921 yıliarmda T.rtgH'âe çalısan isç'lerin sos>al güvenliklerinı sağlayan btr yasa kabul edilmiştl. 1936 yılında ise, Iş Kanunu yürürlüğe kondu. Mülteziınlerin, tütön reisliğmin kaJdınlması, ormanlarm devletlestirilmesi, köylerin birlestirilmesi yolunda çalışmalar yapılması, liraî komblnaların kurulması, toprak reformn ve Köy Enstltülerl birbtrlerinl tamamlayan halkçılık harekeflerinbı halkalandır. Bu arada Ztraat Bankasmm kurularak, üreticiye kredi sağlama hizmetleTİnm devletçi bir düzene bağianması da bu halkçılik anlayışmın uygularaasıdır. Bu devrimri hareketlerin hiçbiri, tabandan gelen teteklerie yapılmış ve başarılmı; değüdir! Atatürk, her türlü olumsuz kosula \e özelltkle Kurtulns Savasını birlikte yürüttüçü tutuca memur ve eşrnfa rağmen, köylünün hayat koşallannı dejriştirmek için çabalıyordu. Bütün bu hizmetlerin yerine getirilmesinde devletin smırlı olanaklarını da göz onündo bulundurmak gerekir. Devletin gelirlerinin bü>ük kısmı. «Dnyimu Unutnire borclanna ayrılıyor köylüye yol, ışık, okul, hastahane götürecek olan malî olanaklar Osmanlı borçlannı ödemeye harcanıyordu. Hiçbir devrim, birkaç yılda halk kitlelerinin yaşayıj koşullanni deeistiremeı. AtatflTk'ün halkçılık anlayısı «Köylünün efendiliğ1»nl amaçlaysn bir devrlmbı ana hedeflerini göstermektedir... Birinci Sube'de bir oloy | Bazı meslekler hakkında katalar» Snyargılar yeriesmistlr. • Bir kimseyi takdim ederken : * Polistir.. diye tamttığuiK nman ktmi Insaaın dflsfincesin S de olnmsm bir soru isareti kıvrtlır. • Gerçekte baksız bir lom tsaretidir b« .. Her meslekte lyi S veya kötü bnlunabilir. Polislerin arasında da türtü türlü adam l var. Kimi muhteris, kimi kendi halinde, kimi yetenekli. kimi Ş yeteneksiz. kimi zıpçıktı. kimi afırbanlı. kimi zallm. kimi vufka ! vürekll Totılumnn ötekl kesimlerinde ne çeslt adam varsa. po • lisler arasmda da o çesit adam vardır. Ama dogrusunu söyleınek • gerekiyorsa siyasi iktldann baskısı altında kalan Emnivet ör • rütönde rfn geetîkçe çalısmsk «orlasmaktsdır. Dnmm bövle • devam ederse, Emnivet memurin&una ülkücö ve dotrucu adam • bulmak cok zorlasacaktır. Sivasî iktidar. kendi eSrilimterine ; vatkın kisileri Emnivetin kilit noktalanna verlestirdikce. me • mnrlar arasında bezginlik ve çrkinçenllk artacaktır. Bnndan «a J rar rSrecek olan. aevlettir, halktır. S Blr pollsin her sevden 8nee IkMdann delfl, Anarasa'nın po ; lisl olmaüi gerekir. Akst halde kannntan «avonavım derken k» • nnnsnzlnju «ravıınmns olnr r>olî« Adana'da Bo^sa Fahrikasın • da i«*ilere smlmeden memurlar iste bn tür poIMerdir. t«tanbul' • da bir venl olavı tanıklanp^an ıMnlemi* hulnnnvonıı: Rnndan • hirkae rfln Snce Devrimei Url BlrKei Demefi lokall basılmıs, • dernek flyeleri Fmniyefe gîtürfilmüs, kendilerine «nlmediünis, • iskence yapılmıştır. S Köylü efendimizdir tatürk, bir Sovyet Diplomatı lle yaptıgi jirüjmcde işçi ve köylü sınrfUn konusnnda sonları soylemektedir: «Tüririye'de i^çi sınıfı yok, çünkü geüşmiş bir sanayi yok. Bizim burjuvazimizi ise, henüz burjuva sınıfı haline getirmek gerekiyor. Ticaretımiz çok cılız. Çünkü sermayemiz yok, yabancılar bizi eziyor... Sizin Rusya'da mücsdeleci bir i « l sınıfı var. Ona dayanmak mümkündür ve OT dayanmalıdır. Bizde işçi sınıfı yoktur ve kovi >ve göre ağırlığı azdır. Sizde endüstrı gelışmı'rt'r bizde yok gibidir..> Atatnrk'ün bu sözleri onun gereekçilijHnl •ansırmaktadrr. Örtrütlenml? ve bllinçll bir işçi sınıfı siyasal mücadeleye girmedikçe, sosyalist bir düzen kurmaya Imkân yok. tur. Atatürk bu gerceği görrrek köylüye ajırlık verilraesini ileri sürmektedir. Köylüye ağırlık vermek İse, yine, köylüden gelen bilinçll toprak da^Jİımı istemleri fle gerçeklefebtlir. Köylüden bu yolda btr Istek ve mücadele arzusu da jelmiyorda. Üstellk, Kurtuluı Savası böyle bir toprak daiılnnına katfi olaa esrmf U« kazanümısrı... Atatürkten bize şullar ile karşılaştirmak gereklr. Bugün tlk bakışta görülen gercek isçi ve köylü sınıflannzn bilinçlenip. kendi sınıfsal çikarlan İçin sa\asa gtrmiş olmalarıdır. Kemalizmin amaeian bu gercege göre, yeniden degerlendirilmelldir. Artık devrbnci nyanış. gerçekçl brr devrim yolu izienmpsine elveıisll kosullan beraberinde getinniştir. İşçi • köylü ve asker . sivil aydm kcnetlenmesine dayaiı bir devrimei birleşim Kemalizmin sosyal amaçlarmı gerçekleştirir. Bu yapılmadıkça. yirminci yüzyılda daha nlce yıllar kaybederiz. 1920 yılında Atatürk'ün devTİmcf Bakanlarmdan Mahmut Esat Bozkurt. snnlan soyliiyordu: .Efendiler. memleket demek. o memleketin iktisadiyatı demektir. Hlçbir zaman o memleketin yalan yanlış politikacısj demek değildir Fakat o memleketl, sapanıyla, elindeki o mübarek çekldyle çalısan demircisi, çiftçisi temsil eder ve o memleket onlardan terekküp eder. Zavallı halk, Kanunî Esasilere ra^men esirdir, ytee InJemektedir, yine aç sefüdir> E1II yıl önee söylenmla bu sözlere, bugün de katılmanm acısı devrhnd aydınlann; ntancı ve sorumlulugu ise. Atatürk'ten sonra Türklye'ji yönetenlerindlr. anlayısını. Tnrkiye'nln A tatürk'ün halkçılık sosyal ve siyasal koiçinde bulunduğu A tşçiler ve köylüler ~¥ şçl smrfı. Bati'da sanayl devrimlfleor* taya çıkmış ve bir smıf olarak gücienmiştir. İşçl sınıfı, kendi sınıfsal çıkan jçin örgütlenmiş ve bu amaçla kanlı siyasal kavgalara girismistir. Bati düşünce (arlh) de hn so*. yal mücadeieleri izlemistir. Sanayi devriminm dısmda kalmış, üstelik Batı ticarî kapitaliımi Düşünce ortamı nrratuş Savaşinı yürüten müliyetçl subay. larm etkilendikJeri diijiinee ortamı, îkinci Meşrutiyetle ortaj'a çıkinısttr. «Garpçüık», «İslâmcıhk, Tiırkçiılük., «MeslekcUIk» ve «Sosyalizm» akımlan Istanbul'un aydm çevrelerinde tartışılmakUydı. Bu aknnlar dtifânee aktmlarmdan çok edebiyat akımlanna benze Utürk'ün anlayısını kanıtlayau A İlk girisimlhalkçılık .Asar. Verglsinln kal1S2S d* H ay ır De Gaulle olmak... «Gelecegin süresi uzundur». Bu, General De Gaulle'ün bir sözütdıi. Bugün çabuk geçer. dün olur. Dün de yitip gider zamamn ferilerine. Ama her zaman sonsuz bir gelecek vardır önümÜ7de. Bir damlası eksilmez onnn. Gönlfik yassmın insanı bugiinün içindedir, gelecekten gelen tek tek günierin sormtlarını çöîTpye, kısscası gününü gün etmeye çalısır. Devlet adamlannın, polilika adamlannın çofu, daha doğrusu hemen hepsi gündclik dertİT. nğraşlar, çözümlemeler içindedirler. «Yann AIla.li Ke^ rj»» derceaine!.. >, Qü*>SSAL De Gaulle gelecegin insanı oldu her zaman. Günün koşullanm aşmak. günün acı. sert dummlan altında ezilmemek, ymnna nmnt baflamak, en iyisi yannı hazırlamak... Bir güç, bir inanç işiydi bu. Ucuz basanlar aramamaktı. Göz boyayarafc çevresini, en başta kendisini aldatmaya girismemişti. «Gelecetm süresi üTnndnr» sözfinde, güncelliğin, geçerakçeligin ötesinde bir yarsn. bir önemi, bir kalıcılığı, bir sfirekliliği aramak, bulmak, varatmak isteffi, çabası var... «Yüksegl hedef almalı». tste De Gaulle'tln bir flkesl daha. Burrda yiıksck sözcüğü bambaşka bir anlamdadır. Yer, mevki, önem değil anlatmak istediği. Kalıcı olanı. sfirekli olsnı, topluma vararlı olanı belirti.vor. Yüksektekl dflsünceyi. amacı, fllküyü .. Ayakların yanındaki. altındaki, durmadan çignenen, kolaybkla ele geçîrilen şeyler bir «hedef», bir «amaç» olamazdı ona jöre. Helpceçi düşünmek ve .vöksek ülküleri gerçekleştinnek. General De Gaulle'ün seksen yıllık yaşamında izledigi, nygnladığı, ba?ardığı iki ana düşünce .. Bir insan üikesine «hizmet» olarak daha ne yapabilir? De GauJİp, Tüznlm büyük kurtancılarındar.dır. Büyük işlpr basardı. 1940 dan 1946 ya kadar. Sonra da 1953 den 1969 a kadar... Hür Fransa hareketi, yurdunn düşmandan kurtarması, yeni bir Fransa kurması. sonra da en güçlü, en ünlü bir anında sapkasını alıp kövüne çekilnıesj .. De Gaulle'ün en büyük yanı iktidar düşkünü, haslası obTjamasıydı. Ulusu isterse iş başına gelirdi, Isterunediğini anlar anlamaz çeker giderdi. 1946 da bunu yaptı, 1969 da da bunu yaptı. Insanın bir talom gorevlerde, önemli koltuklarda oturarak büyümcdiğini. önem kazanmadığını ispat etti. Kisiliği varsa bflyüktü bir kişi. Voksa koltuk. mevki. rutbe, yıgmların alkışı. oyu ile büyümezdi hiç kimse. İki yıldızlı bir general olarik kaJdı ömrünce. 1940 da savaş alamnda kazaodıgi riitbesfne hiç hîr şey ekletmedi. O De Ganlle'dü. yeterdi De Gaulle olmak! General De Gaulle'ün yaşam öyküsünü, serüvenlerini. düşüncelcrini, hayallerini, gçrçekleştirditi işleri okumak, öğrenmek gerekli... Ozellikle politikaya bevesli kişiler için. Giindelik politikada başan kazanmak isteyenler için demem. Onlara zararb olur! Yannı. o uıun süreli geleceği düşünenler, koltnklariyle. görevleriyie değil adJariyle önem kazanmak isteyenler fçin . De Gaulle gibi, Atatürk, Mao gibi görevleri. vüzünden değil kisilikleri ile önemli olan, kalıcı olan büyük adamlar gündelik çıkarlann ardınd» koşan politikacılara örnek olamas elbet! Böyleleri az çıkar, az yetişir. Kendi celenelderini kendUeri getirirler. Yığmlann içinde erimezler, doktrinlerin kalıbında kendüerinl sıkıştırmazlar, yeni bir düşünce. bir inanç getirirler, yığıalan kendüeri yaratırlar, duymayı, düşüameyi öğretirler... «Anılar» ın ilk cürnlesi söyledir: «Bütün yaşamımca Fransaya bellrü bir anlam verdim». De Gaulle kendi ülkesini «belirli bir ardam» m ayduılığında gördü, tanıdı, düşündü. Fransa derken belirli, açık, aydınlık bir görüşü vardı. Elli milyon Fransız deffldl Fransa, gelecektek] Fransız kuşaklanydı Fransa. BnsSnkü Fransu filkesi değildi Fransa, yarının, gelecegin, o «sfireatc zaman* m içindeki ülkeydi. De GaoİIe artık vok. Fransa bir De Gaullefi kolay kolay çıkaramaz, yaratamaz. Nasıl ki biz bir Atatürk daha çıkaramsyız yüzyıllarca, öyle işte... Verdikleri «insanlık örnçğı», ortaya koy. dnklari yapıt, düşünceleri. görüşlcri kalır arkalannda... KuşakJar bir gün yararlanır onlardan. Çünkü gelecegin nzun sfireli oldıığnna inanan büyük adamlar büshütfîn ölmpzler. Clnslarının büincinde jaşarlar. Bir gün yeniden dognverirler. Dzun süreli gelecekte bir gfin... niversitelerimizi çağTmmn gereklerine, toplumtuntızun değişen ve gelişen koşullaraıa göre yeniden biçimlendirme çabalan gittikçe yoğimlaşmaktadır. Araştırmalar, incelemeler, soruşturmalar yapümaktadır bu konuda. Eğitim, öğrejtim, yönetim, öğretbn üyeleri ve ö&rcncilerle ilgfili ana sonmlar, eleş» tirel bir yargılamadan geçiriHyor. Ü (ij ISİTELERİM ANADÎLÎ SORUNU €€ Olavm hIVSve«l trnâur t S DevrimH tsoi BirH*i. isrnpri fHtmpfc ve Miinflenrtlnnek Içln ! tr"rn'mu* bl' dernebtî». ^»r>^»Wi»r lüellerin me«'»lt ve ficrft " dâvaiarına. <iva«i nartiler de iktidar şornnUnna eiKIdikleri için Ş Devrimr} t.«ci Birli*} mrf e»ltlrn »lantnds c»1ı«makta. emekctlere • ısık tnfmaya csbalamaktaflır. T>erneein lokalinde tamın raman • tonlanttiar vapılmakta. kitanlar «Inrnmakta. tartismalar acıl • maktadır. Bn foplantılara flnlversite acrendleri fle katılmalrt» • dir. • Gene bövle blr tonlanti sınunnfl* Blrme! Rnhe Mfldürfl fcaf S ta olmak fizere otuz ksrtnr rtoHi. T)emek lokglin! rjasmriar. El Ş terinde arama karan oldnfiına r8re btl bsgklnm b!r diveeek • voktnr. Ne var M. P«nek lokaitnde bnlnnau o»nı kisl apar • topar neznrete r6tflrillnr. • Pantomima bnndan sonra bafiar. S NeTarete alman demek ttyeierl. Sfrenefler ve Isefler Wr yan • <**n hflcrrtere verte»Hrilir. blr vandan davak fsslına «reelHr. • Tekme. • • m k vajmnm altındn eıflıklar. Mfflrler blrMrine • «n m bansır. Tflrklvr'nin incM tnri««k t«tanbnl*nn Emnlvet Blrincl J Snhe«lnrir clri demnkrad fatblksti aksamın besfnden altısından J «sabafı rfln aŞanncava kadar Bevderrjev üevam eder. S Bo arada nezarete aluıanlardan Bç Mjlyi bürosnna çafiran S Birinci Snbe Mudurfl : • Bnyurmaı mısınız? diye çlkolata ikran eder. S Tesekkflr ederis, almayıl. • Alın canımt S Almayız. • flyleyse bir sigara? S Blrincl Sobe MüdürÖnön nMttıtı Kent rigtnniir. \ Tesekkfir ederiı, Içmeyi». S Savin Mfldür borainr bnnnn fizerine : J Kimden emtr aldıgınızı billyomı, tam tesebbüs haline S Cirmenizi bekliyornz, sizl o ssman fiilen yokedlp temizliyecetiı. S * 5 Çok azarsanız safcı blr ennt» fetlrir, heplniıi temlzleri». • Ayn olarak bflrova davet edlten Oç klflden Iş çıkmayaeaSını • anlavan Savın Müdür bn konnsmalan vaparken. 6te vanda bı • yık yolma. saç çekme, dis kırma, g5« sisirme ribl demokratik is • lemler ehll memnrlarca yflrfirlfiie konnlmakta ve Devrimei l « i S Birtiği üyelerine gozdağı verilmektedir. S * i Dilden düşünce Yazanlar:. • 8 Bu sorunlan olcsturan degisik etkenler, bir bir ele alınrp ssreileniyor. Bütün bunlarm a > macı, üniversltelerimizdeki donuklaşmış düsünsel ortamı değiştirmek. eğitim ve Oğretime çağdas bir nitelik kazandırmaktır. Rısacası. çağraıızın büyük bir gerekstame duyduğu «Düşünce üniversitesi» ni kurmak. ünlversiteyi bir «diploma makine«i» olmaktan kurtarmakür. Düşünce ve di! B ••>•••»•••••»•••»•••• DOKTUS •••••mifl,ıı a a fl|M l a a H Tarık Z. Kırbakar DERt SAÇ ve ZÜHREVI Hastalıklan Mütehassısı îstiklâl Cad. Parmakfcspı No: 68 TEL: M 10 73 Doktot OperstSr Uralo» Süreyya ATAMAL SıraMlvUec «• I T AKSt M T»l ı M 0 M u amacı gerçeklestirme ytv lunda yukanda SÖB konusu edilen blr çok sorunlara de»inildiği halde, üzerinde önemle duruîması gerelcen «üniversitelerimizde ana dili sorum». bugüne değtn. bir tartıçma ortamı yaratamarmstır tlk bakısta önemsir gibl görülebilir bu sorun. Ovsa. bütün boyntlariyle düsünüldüjKinde bu sorunun, dofrudan ya da dolayiı blr yoldan, öbür sorunlan da etkfledigi blr gercektir. Çünkü dil, düsünceyi kuran ve oluşturan bir anlam dizgesidir. Bireyin. lç.' ve dıs dünyavı alfnlaması, buna bir yorum Ketirebilmesi di! aracılıgıyla olur ancak. Bü nedenle toplumlann ve kurumlann düsünsel değişim ve dönüşümIerinde dü, önemli bir «orun olarak çıkar karşrrntta. Bu gercegi, en somtrt btçimiyle kendi dil devrtmimisde görebfllrls. AtatOrk devnrnleri. temelde, toplumun kültür ve düsünce örüntüsünU değiştirmeyi amaçlayan önemli atıhmlardır. Bunlann gereekleşmestnde, dil devrtaü bir araç olmuştur. Çünkü dili değişörmeden düşüneeyi değistirmefc, düşünceyi değiştirmeden de tasanı degistirtnek olanaksızdır. Atatürkün, ulusal bagımsızbk savasımızdan sonra, bütUn varlıgıyla dil sorununa eğilmesl, bu konuda gecell gunditelü çauîması, bu nedene bağlanabüir. Bunu, Atatürk, en yalın biçimde şSyle bel'.rtiyon «Ulnsal dnygu Ue dil arasındakl bağ, çok kuvvetlidir. Dilin ulusal ve zengin olması, ulusal dnygtrmm geUsmeslnde başbca etkendir. Ülkesfarl, vüh U NİMBÜS tfin bımlar d* bfl*i ijidlr. Ba bügOer de baslıca di] aracı Ue elde edHir ve bu dil ne kadar ısıklı, ne kadar anlasılır olarsa, Emin özdemir Adnan Binyazar. bilgiler de o kadar çabuk, o ka> H. Tepe Üni. Temel Bilimler Y. dar saglam edinilir. Herkes için Okulu Türkçe öğr. Görevlüeri en anlasılır. en aydm dil kendi anadilidir. KökfinQ. baglantısını bilmediğimiı vabaneı blr sörü ne de olsa bnlanık olarak kavrasek bagtmsızlıgını koramaamı cUerln basansızlıgını bazırlanz, avnca da örrenmek corunbilen Türk urasn, dilini de ja> makta, hem de Universitenln dayızdır da onn. Demek ki. baact dülerirj boynndorutunhalka yönelmesini engellemekteTürkçenin kendialyle büim ve dan knrtarmalıdır» dir. Şurası bir gerçektir ki, U edebfyat yamian btr Mltur dül olversitcler toplumun tüm soolması. bir de. halk ejHtiminde Atatürkün büytik btr sesgi kolay, aydınlık. gfivenilir bir gücüyle ulaçtıgı bu gerçek, dıl runlanna ışık tutan, bu sorunbflimcfleTin de. flzertnde önemle larm çflathnünde nesnel ve bi araç olmak zonmlulnğumı duymasındsndırj» (2) elurtcSlan bir noktadır. Nftekim Kmsel flnerllerde bulunan devana dilin bireyler ve toplumlar rimci fcuruluşlardır. Bunlann, Bugün Turfcçeyi btr bilim v« üzertndekl etki gücunu belirlegörevlerini tam olarafc yerine gekültür dilt katma ulastırma dogyen $u dilbilimsel s&viar. Atarultusunda. eenç bilim adamlatirebllmelerl halkla sürekll bir Hlrkün bu varfrılarlyle de anlamnm:zın bilfnçî) çabalannı bir etMleslm içinde bulunmalanna sal bir Bîdeslik tasır «Dili yayana bırakırsak. üniversitelertbagbdır. Gelgelelim üniversiteler. pan. in.«an deÇfl; tnsanı vapan. mizde, bu konuda büyük blr g» uzun nllar halka fcapalj telmısdfldir. Bfr nlusn tam olarak anlişimin oldugu sövlenemez. öte tır. ÇünktJ bilimsel tdşnigml ve bvabilmek lrin onun dillnl de vandan Btretirrı dili, bu kurulustoplumsal (rörevini Turkçeyle obilmek gerekir. Ulnsn kandan larda açık ve anlasılır bir TUrklusturma voranu seçtnemistir. çeye davanmamaktadır. Arastırzivade anadili belirtrr. Dünya Bu vttzden utusal kültürün mama, mceleme eibi yapitlann, ögbireyin rahunda bir sözlük gireneilerin eltne verilen ders notvalandmlmasmda Universiteleribidir: o. onn anadiliyie berjrlannın ve ders Idtarjlannın dili tir.» (V Gerçekten de tnsamn miz, kendileTinden beklenen göbunun somut bir kanıtıdır. Söaen lyi ve en aydmlık bir biçim revi veterince yertne BetiremeKelimJ açjk ve anlasılır bir TUrkde düsiindtigü dil. kendi anadimiştir. Bu da. Oniversitelerdeki çeye dayanmadıeı için ögrencilidir. dilin, balktan kopukluğuyla sçık lerin kavrama ve öSrenme yerilanabilir ancak. ne, ezberleme zorunda kaldıklan bu tür vapıtlarm birinden yaptı gımız su tasa alıntıva bir söî atalım: «B&vlece Bsan. insan niversîtelerimizin dü ortaınıMn zihnl haller sırasmı. haricl na, dil devrimmin amacı ve nizsmı secivelendiren intizams [Uısa] kültürün olusamaması. iştirak ettirrneye yarar. Lisanın anadlltn etki gtlcO açısından lanadilin bir bilim ve felsefe baktîgınuzda, durumun pek iç mantılrf rolü su halde kendi 'dül olarak işlenememesl olaçıcı olmarHâı görfllür. Geoellikesasını teskJl eden, afak! dünya susuna da baglanabilir. Çünkü le ö£retiın dili. karramsal ve anhâdiselerivle duvıro düsünen nefbizde «kültür dili». TUrkçevle latımsa) yönden TOrkçenin söz sin asu hadiselerinin birlesti&i degil. uzun yüzyıllar. bir dil kadegerlerlvle biçhnlendirilmis dekaynaktan doğmaktadır. Dil. zihrı$ımı olan Osmanlıcayla yarafildir. Kansık ve karmasılc bir n? havatın haricîlesm«*5İ. dıçarv tılmak istenmistir. Batıîılasms lasması sistrmine muadildir. Bu vapısı vardır bu diiln. Arapça. siireci içinde de bir vandan OsFarsça ya da Batı kökenli sözmanlıca. varlıgını sürdürürken. sııretle dısan vnran bu hâdiseler. insanın veva harvanm blr cükler. agır basmaktsdjr. An)abir jandan da Batı kaynakh gave olarak tasarlanmasına lütım. Türkçenin soluguyU beskavramlar kendi söz degerleriyzum kalmaksızm. kendîliğinden le birlikte dilimize aktanlmıştır. lenmemiştir. Bu vabaneı sözctikmuhafaza ve teblie edilîrler. Cün Bu. ister istemez. külrUrel yaler. dolayıslyle kavramlar. Bg kfi ilk işaretler müessesesl gaybancjlasmanm bajlanpıcı olmusreneilerin söz d8ğaxcıgtnd8 buri iradîdir ve adali. asabî sistur. Böyle bir dönemde bilim lunmadıfc pibi. anlam yönünden temler arasıoda bir ba&Ianışm adamı kendi «Fildişi knlesi» ne de onlar için, hiç bir çagrışım neticesidir. Dıs ntzam, hattâ kapanmıs. halkîs herhangi bir pücü taşımarnaktadır. Bunun dodüsünee tarafmdan sezümesinbağlanh kurmayi ne duşünmüs ğal sonucu olarak. ögYenme stiden önce, narmn olarak müessir ne de atnaclamıstır. reci altsamakta, ögretirD üyeieolmaktadırj» (3) Atatürk devrimlerinin baglamı riyle ögrencfler arasmda düşünÜniversiteîeTimizde okutulan içinde dusünfUUree üniversitelesel bir iletlşlrn turulamamaktadır bir ders kitabmdan aldığunız bu re düsen cörevlerden biri de Daha açıkçası SğrencUerle Sğreörnek. sosyalbilimler alanmdaki halk dilini. fcültür dili olabilecek tim Uyeleri arasıns blr «dil dedi! karma$ıkhgım eöstermekte bir düzeve ulastırabilmek olmsmlrperdesi» gerilmektedir. Bu dir. Garüldügü gibi bu ömekte hdrr. Cniversitenin düsünsel vz «DO demirpcrdesi». heru ögrenbUlmsel birüdmîerinta genis yı Türkçe düsünüs egemen degildir. Cümle düzeni bakımından gınlara inmesi. bu yolla gerçekanlasıîmayı gtiçleştiren kavramleşecektir. Arnı samanda bu Atatürk"ün gerçekleştirmeyi öz sal bir bulanıkhgı vardır. DUsünceler, durula$maznıstır. Sözlediği «Türk aydınlanınagı» nın clik seçimJ bakımından da Türk çıtaş noktasHhr. Şumm içtedir ce degDdlr bu parca. StJzcteîeki: «Tanzirnattan beri bir aydınrin V 5Va yabancı kökenlidir » lanım çığın içinde bnhuntyoraz. SSs^elbnl «afakî». «nraadil», Bu vüzden biigiyi genls yığmla«adalî», «nazım» rfbi sözcOkleri, ra nlastrrmak isiUyornz: ber ködegil üniversite öŞrenlmine yeni re oknl yetlstlrmeve eahsıyor. baslayanlar, krrtanı asmıslar bioktrm» geferberlfkleri flfin edfle arüavamazlar. Bu tür btr ÖSyormt. Bütün bunlar bile Ifiks renim dfliy1<» karsılasan »Srenri değil, var olabümek için gerekHofal olarak Bgrenme istegini lidir. Bngun çok karmasık blr de yitirmektedir. Böyle blr dil avtarfık içinde vaçryonrz. Gflnöençeli. anlama Efücünü asaltıyor: müzün toplnmlan önce bflime Mviece oerencivi kuru «BberdT dayanmaktadrr. Bu bilimsel, tekgin verimsiz çıteıazma sürükl" nik kfiltfire ayak uydurmafc. va!vor. Bu nedenla de ögrencinîi nız ayak uydurmak defil, bnnnn yetisimi. tam olmuvor. Hattâ bu için yaratıcı da olmak gerek. Bii Bn tflr olaylardan sonra dahl toplnrn İçinde blr kişiyi • Ş Polistir^ diye takdim ettikleri satnan kafalarda olnmsnı ; sorn İsareti bnlnnmasım «ene de yersjs bulnruz. Çünkü poliı • var, potis var. VaUndasın canını knrtarmsk İçin kendi csnını • tehlikeye atan polîs de var; nezarete alrnmrs vstandssı döve • rek kabadavıhk gösterisinde bnlnnan ponVde var. Bis, Devrim • ci tşçi Birliği fiye ve misafîrlerlnin başına gelen fu olayı özel J llkle yazdık. ÇflnkB tstanbnl'a yeni tâyin edtlen ve Toplum Po • lisl kesimlnden gelen Birinci Şube MSdfirfl (ismlni yannaya 13 • «nm gormüyornz) epey hızlı gSruiuyor. Siyasi tktidarlarm çö • kSntü devirlerinde gdrfllflr bSylecme hızlı mOdürler... Bnndan • aonrs kendisini ayn blr dlkkatle taleyeeegiı; ve Blrlnei Şubede • olan bitenlerden ve devrimcilere nycnlanan her mnameleden g ozellikle haberimiz olaeaktır. J ••••••••••a .{ HOTEL • BAYRAM TATİLlNtZl rahat, koafor, »ükun içinde ve AÎLENtZLE BlRLÎKTE düediğiniz gibl feçirebileeeğinfz yegâne yerdır. EN AZ CÇ GÜN KALMAK ŞARTtYLE 2 Kişi Yanm Pansion 125. TJL (Oda t Kahvaltı + öjfle 4 veya Aksaro yemegî + Servis) YemekJer tabldot nlmayıp mi»aflrierc« JUteden «eçilir. Rezervasyon İçin 125, TL. kaparo bedeli alınır. HOTEL BOGAZtÇt (Adüye duraSı) YENİKÖÎ Rezervasyon: 62 40 01/3* Telgraf: HOTELBOGAZ (Cumhuriyet 11316) Üniversite ve dil Küftiir ve bilim dili Türkiye Bilimsel ve Teknik A raştı rma Ku rıtmtfndan: Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma rturumu Dokümantasyon Merkezine İnşaat ElektrikElektronik ve Tıp dallannda birer Enformasyon üzmanı fle Dokümantasyon Arşivinde calnnıak taere tecrflbeli bir Ktituphanec} ahnacaktırADATLARDA ARANAN NtTELlKLER : 1. Kendi branşında yUksek öğTcnlm yapmış olmak, 2. Çok iyi İnpilizce bilmek. 3 Erkekler için askerlifini yaprmş olmak. 4. 35 yaşını aşmamis olmak. NOT : a) înçilizce'den başka dil büenler, b) Enformasyon ve dokflraantasyon konusunda eğitim görmuş olanlar tercih edilir. o Kurum dilerse adaylar arasmda seçme a navı yapabilir. Möracaatlann, şahsen veya yazı De 4 Aralık Î970 punü saat 17 00 ye kadar TBTAK Genel Sekreterlifti. Baymdır Sokak. No: 33, Yeoiîehir. Ankara adresine yapılması. (Baan: 23785 A 15555/11328) ' durum, ögrenciyi «yazı» dan ve iiui!ii)iıımıııııııi!inmıııııjıııııımımııııım!!i"'j «kitap» tan soeutuvor: onda bir TESEKKÜR •Okuma foblsi> eeliçtirtyor özelükla aydınlan az okuyan WT •< Vetatt De = toplum oluşumuzun nedenind? lizJer) sonsuz = icılar İçinde = de eene bunun cayı vardır. nırakan »ev = « H eshn v« = • YARIN:. tabamız Ş Gskt nmharlp s ANADttJ BIUNCÎ Ofra4# AJbay = VE ÜNtVERSlTE u Mukfm | Dumlu'nunf 5 e«na» tSrerdne katılan. eelenk S (I) A, Dflâçar, Dfl. Dfller ve = «Onderen. telefen. teltrrafla v« ğ Dilcilik, Türk DD Karmmı 1969. = evlmh» kadar «elenlr OrfJntO = s. 30. ş mOıO oayiasan rilâh «rkadas = ş lanna. Invmetbtllr «ı^ncneri = (21 MaeK GSkberk. rem Der g ne. do»t. alrrat» v» ean kar Ş gi. Ocak 1967. tayn ZS. = de$lertm!îe »onsuı fOlmınlan Ş S mızı duyunmız. = (3) PmrtıkoMn 7 Fahri. tçflE0 ve EvMtlan § maiyat Metedoloji Nazariveleri, f tktisat Faküliesi yayımı 1961, a. 3IIIIIIUIIimımilllllııın>ıi'iıtıııııııiM)!iı<!irınıniu 26C.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear