Catalog

.•CDMHtJRÎTET: :13 Kasım TATÜKK, Türk ordusunun içtnden yetişmış bir asker 1 ve btr Başktunandan olarak, ordudaM bütün tekâmul ve geHsnsBterla daima yalnndan ilglJenmekte ve bunlan izlemekte idl. M0I1 Kurtulus Savasında emrtads vs beraberinde görev alan kmnaodanjan esasen pek yafciTKian tanıyordu. Ordan sık sık sofrasında görmekten çok sevk duyardı. Ordn Müfetüşleri Orgeneralter, bölgelerlnden Ankara'ya her gelistarinde, kendistai ıdyaretJerinden sonra onlan yemeğe alıkoytaak YS onore etraek âdeöydL Ordn maaerralartnı yakuıdan feiemek en sevdigi işlerin basın da geUyordu. Daima gayet sık btr spor kjyaieüe, bu manevralara katıhr, fcrmızj va mavi kuvvetlerin hareketlertni adım adon taklb e«ierdi. Manevra aonu kritlkleri, daitna dikkatle dıaler, kendl görüslerini en sonunda açık ve sarüı olarak beyan ederdl. Yanlış harekeUerde müsamahasız tenKtleri olduğu gibi, doğru ve gü zel hareket ve buluşlarda da takdir *9 tebrtklerlnı esirgemezdi. Ordunun başmda bulunan JHaresal Fevzi Çakmak. Türkiye Cuminıriyetinin temel direkleTlnden biriydl Atatürk'ün kendlsine sonsuz saygısı vardı. Onu biçbir raman ve hiç blr vesile ile yaruna Romanya ve destek istiyor neral v&rdı. Ismet Inönü bu zatm orgen». ralliğe terfiını tasvıp etıruyordu. Fakat ortada Mareşalin inbam da vardı. Kendisi böylo bir meselede Mareşal ile karşı karşıya gelmeğı mur&îık bulmadı. Meaeleyi Atatürk'e pötür dü. Atatürk, Başvekilin bu arzusunu öğrendıkten sonra işia halledilmesini üzerine aldı ve kendi el yazası Ue bu busustaki düşüncesini yazdı. Fakat işin önemU ytSnü, Mareşalın lnhasuun gercekleşmecıesinden müteesstr olmaması, kınlmaması idi, Bu görev banc venJdi. Bu tanhte Mülî Müdafaa Vekâleti yaveri buiunuyordun. Olgnn insan GÜN öğleden sonra uçakla Ankara'ya ve dogruca Mareşalın yanına gidecek, hem Atattlrk'ıin mesajını kendilenne verecek, hem durumu anlatacaktım. Sonucu da o gece dönemiyBceğim için telefonla î»tanbul'a bıldirecektlm. Aldjğım talimat ve emır bu yoldaydı. ArJcara Etimesut Ha\aalanına inince, beni bekleyen arabaya binerek Genelkurmay Baş kanlığma gittım. Saat 19a gelıyorda Ekseriyetle GenelkurmaydakJ makamında geç saatlere kadar çalışmak âdeti olan mareşal, aksı gıbi o gün bıraz evvel çıkmış bulunuyordu. Buradan Çankaya'dakı evine gittım. Beni kabul ettı; « Hayır ola oğlum» hitabı İle karşüadı. Kendısme Ataturk"ün mesajxnı takdim ettım. Ve gereken lzahatı verdim. Beni diniedikten sonra söyle cevap verdı: «Ben, hükumetin pmrindeTim oğlum. Atatiirk nssıl tasvip buvurmuşsa süphesiz o T»püır. Bentm inham, söz koausu feneralin. bana gelerek hükumetin bn yolda muvsfakstı ve arzusu oldujn beyaoı fizerine yapıimıştır. Tekrar ediyorum, Atatürk'e hfinnetlerinıi arzediniz. Ben ş^Ti*tf*fTimın vo httkuiDCtio emrindeyim. Kendilerine bağ ii^ ber veyin üstundc Atatürk ve Çakmak çağırtmarmş, gerektiğinde onun yanına dalma blzzat gitmek büyüklügünü gdstermistir. O Bir askerı tatbikat sırasında Atatürk. İnönü ve Marejal Fevzi Çakmak tavsiye etmekliğimi mi istiyorlar? Benim gibi, bütün örarü boyunca yurdunun barunsızhğı ve bir kanş toprağını başkasıns vermeraek için savaşan bir adam, inançlanna avkın bir şeye nasıi aracı olur? Göriıyorum ki »lajeste Kral beni ve karakterimi iyi tanımjyorlar.» Ataturk'ün en hassas oldugu vatan topragı ve bağımsızlik k o nusuydu bu. Ondan baskası 2ehine bır vatan parçasından fedakârhk tavsiyesi beklenebılir miydJ? rona yatasda Atatürk'ün reisliblt edüdL Büyülc Şef. her yö ğınde bir Vekiller Heyeü topde direktiflenni verdi. lantısı yapıJdi. Bu devrede Türkıye Cumhuı yetınin dünya devletleri ile ola Atatürk, o günlerle rahatsız ilişkileri, gerçekten çok itibar bulunmasına rağmen bir an bıJa bir sevıyede bulunuyordu. dunya polltikasını taJdpten uzak Turk kamuoyu Ise büyük bl kalmıyordu. Yukanda da belirtmoral yükseklıği içınde hâdıse lığımız gıbi nasyonal sosyalam leri büyük lıdennin gözU Ue go ve faşızrn, bütün dünya devletrüyor ve izkyordu. Ierim endışeye dü?ürecek bir şekılde artık hâdiseler yaratmaTurk miUeU kalkanma va y H U ya başlamışlardL selme haralelennın gunden güHıtler Altnanjadfl siddetîi nune gelişmesıyle. güler yüzlü va tukiar çekiyor, Mussolini de Akyannına emnlyetle bakan bir denizi «Mare .\ostrum Bitopluluk halme gelrniştl. zun deniz» yapmak hevesine kapılıyordu. ( YARIN: Vekiller Heyetinde dünya duYABANCILAR rumu, sıyasî gelışmeler uzun uI OMANTA Kralınuı zlyarezadıya gözdeu geçirikU. HUkuNE DtYOR? I tınden 3 hafta sonra 9.7 1938 metm gelişecek olaylar karşı' tarıhınde saat 16.30'da Savasında tutumunun ne olacagı tes •millllllllliniMIIIIIMIIIIIMIIIIIIIIIIimilllHIHIHHIIIIIIIIIIIIIIIIIINIIIIIH Bir meselo N AREŞAL Fevzi Çakmak'ın, Mılll Kurtulus Savaşuıdakı büyük hiametleri, çok vakur »e dddl sahsıyeti, «lcra Vekilleri Hev*eU Reisligi» hüviyeti, kendısıne büyük bir itlbar ve saygı saglamaktaydı, Burada kendlsine ait bir ola7i nakletmekle yukand&ki görtlsümü teyid ctmek lstenm: Bir Ağustos ayı sonlanna dog ru Millî Müdafaa Vekâleti Per socel îşleri Daıresi Reısı General Lütfü Karapınar, hazırlanan ordu terfi defterlni tasdik ettir mek için îstanbui'a gelmisti. Mılli Müdafaa Vekjli General Kâzım özalp, generallero aıt kısmı bu sırada yıne Istaobulda Heybelıada'da buluoan Başvekıl Ismet înönü"ye götüjerek hükumetın tasvibini almak 1»tecü. Bu listede orgeneralüğe terfü, Mareşalın telgrafla yaptığı ln. hası uzerine yer alan. bir go ffibarfı Tesekkür ederek aynld:m. Du rumu telefonla îstanbul'da bulunan MiUİ Müdafaa Vekıli General Kâzım özalp'a arzettim. Çok memnun oldu. Ertesi gücü tstanbul'a vansımda Atatürk'ün vo Inönü'nun de meselenin bu suretle tatlı bır sonuca varmış olmasından menınun oldukJanzu ögrendim. fAKIR 6AYKURT 57 Kartallar, akbuba kuslan dolasıyor kSyun sokaklannda...» Çesmenin basına dSndn Zakey. Kaplannı doldurup evlerine gitti. Bıraktı kaplan kapının ardına. Dürünün halası gile kostu. Çıktı yukarı. Dürü oturuyordu .. Halası Kara Ayşeii iğde kov. muştu önune. Onu yiyor, kardeşini a\*utu}ordu. Halssı da, dısarda yapağı yıkamı; sermi? güne, onlan aktanp dönderiyordo. Didiyor, açıyor, seriyordn. Zakey kolayca solruldu Dürüye. Fısıldadı knlağına: «Bize kadar geleceksin Dürü, Ulngns görmek istiyor seni. Evinize gidip aramıs, yoğmnsun. Hemen be? tagga gelip gidivereceksin. Bekletme, çok tembeh etti. kendisi de bemen bize pelecek.. » Fazla oyalanmadı Zakey. Kara AyseU batırdı ardından: «Neydi zorun fcuız, atas aimaya nu geldinf Ne dedin Dürüye fısıl fısıl?» «Dedlm bize gel de kayrak aynayalım. öteygfln beni yendi de...» «Allab rolunn versin dell Zakey! K n o koca k n ildu. Bngfin yann düğflnâ knrnlacak. Daha kayrak nu oynar?» «Amaan Ayseli aba! Bir daha oyanaya mı bfllr? Bir iki sefer daha oynasın snnun snrasmda. Ne laran rar?» «Eyl vallaa.'» dedi AyseU. tçeriye bagırdı: «Dürüüü! Kalk halam, git de orna birez.' Canın Utiyorsa git » Bir kaç dakika Içinde toparlanıp gitti DflriL Ulngus geldiginde Dürüyle Zakey otnrnyorlanlı. Zakeyüı anası da yoktn. «(Eyi!) dedi içinden. «Aman eyi! Bakın kızJar. vakit çok dar. Bnmı Dürüye deyecektim emme, yalnîz yapatnaz. Salmaz anası. Şinci ikinize diyornm. Egin kulaklannızı. Hemen yapacaksuuz bu dediğinü...» KızUnn knlaklannı blrbirine yaklastırdı. Ddsinin ortasına söylemeye basladı. SSyledi söyledi . «Birer torba alırsımz!» dedi. «Vsnrsınıı Dflrü gilin evine. » dedi. «Biz hanmlara gidifortız Havana teyıe!» dersin sen. Sen Zakey! «Terehnası, havnç, salgam çıkaracaz» dersin. «Hemi â bireı arkadasiık edecez» dersin. «Erfene fiISn knrmayı dfisünüyoruz» dersin. «Nasolsa Dürü gelin olup gidecek, bir dah» yüziinfl kimbilir ne zaman görecez?» dersin. Kosarak gidersiniz ikiniz. Hemi kazarsınız kazacakianu hemi de yoltı gözetlersiniz tkindi geçti mi •ikür. fazla gecikmez. fîözükfince sen çitletin arasma sinersin Zakey. Dürö de yapar dediklerimi. Sonra Diirü evlerine gider, sen de gelir bana nabar verirsin ikiflçkelem » «Tapanz!» dedi Zakey. Çok beyecanlanıyordn. «Saldırıp maldırrp etmesin?» diye torda Dflrü. •SaJdıramaz!» dedi Clnfns. «Saldınrsa k > a «Nasıl kaçayım Ulngns nine, hertt atlı!> «Atlı otsttnf fÇitlerin arasindan kaçarsın. Bir şcy rapamar. Tamnda Zakey de var, sıkısırsan Zakey de çıkar nteydana. Lâf anlamam Diırü, bu dedijnmi yapacaksm? Hadi bakalım, hemen fidin Vakit geçirmeyin. Kayadlbine gitmis kdr olası, sinci döner nerdeyse » Diirü: «Ben eve Mrez 5nden gideyim m«dem?» dedi. «Zakey arkadan gelsin. Ayşeli ha. lama da habar vererlm giderken, süphelenmesin. EjÇer bir de bir oraya varmadan berif geçer riderse?..» «Oeçemez!» d«H ülagny. «Daha ohnadı, ben Linlinin gayfanın orslarda bekter, Mfa dntanm. «Tırpammı bâlâ bulamariım Mosdsan? Kayadibinde filân frSrmedin rai?» derün, Ofalamn...» Dürfi hemen kaHrtı. Ralası gile gittt. •Oyundan vac nu geçtiniz? diye soıtfo ha, lasj. «Vazgeçtik! Zakerin «nası geldl, korlrttı. Ben de dönüp peldim* «Deeee, bosver be Dflrfl! Ey*etmisln dflnSp feldifin«. Koskoea k » oyon mn oynar sindet sonra?» Biraz durdn. kalktı Dflrfl ayağa: «Bu sefer de ne var?» dedi Ayseli. «Eve gidecem. Anam marat eder. Çok otnr n u dediydi.» «Sıküdıkça gel) gdtver. Bldm bnranın flnü açıktır.» «Hoscakal!» dedj DoriJ. El mel apmeden Inh; gitti. Kardesi strtında, çıkrp vardı eve. Anan avratlardan krırtuiamamıstı daha. Dflrfl kart)» sinl koydn çnlun fistüne. Kendisl de dnvarır dibine otnrdu. Ü«gün. mahzun bakınmaya bap ladı önüne vanına. Avratlann her blr» bir l>aşka lâf attı. Desmek. içinl bosaltmak Istivorlardı akılları sıra. Kimisi de neselenrilrntrk için çülünçlü «uizler ediyordn. tmammM biraz arıp bir fıkra anlat mayı denrdi. Havana lâfı sapıttı. O sıra Zake< geldf: var) Üeri görüş UKARTOA AtatUrkün ordunun zaman zaman yapügı manevralarla ilgilendiğini söylemiştim. 1936 yılmda Ege kıyüannda yapılan manevralarda Söke vakinlannda bır dinlenme sırasında söyledUderinl hatırlıyorum. O sıralarda fasist îtalya'nın birim Mersln ve Antalya kıyılaramzda gftztl oldugu söylenlrdj. Atatürk, öunu kastederek baa kumandanlara, ttalyaalann kjyılanmızın neresine bir çücarma yapabUeceklerinl sordu. Kumandanlann her biri ayn ayn bu sonı karşısında düsiincelertol açoiüadılar. Atatürk hepsini dinlecü. Sonunda: • Ben sizin gibi dfisünmflyorum» dedi. «Bana kahrsa Italya, eğtsr böyto bir nlyeti varaa Balkanlardan gelir ve boromm ölçtisünü de abr.» Gerçekten de sonradan Itaiyamn genisleme politücası bu istikamette oldu. Amavutlugun istilan ve BaJkanlara Inme teşebbüsü bunu teledi. Y Kral Karol (938 HAZİRAN ayjnda Orta Avrupada birtakım slyasl kjpırdanmalar baçlamıştı. Hit ler etrafına tehditler savuruyor, Mussolini de atesli nutukları Ue kara gömleklllenne îtalya dı?!nda hedefler gösteriyordu. Bu hareketler bütün Avrupa devlet lerinin buzunmu kacıraealr mahiyette idl. Avrupada mevcut paktlar dısında bir de «Köçük Antant» paktı vardı. Romanya da bu nak tm üyesi bulunuyordu. Slyasî havamn gergin ve endl şe verici bır hal aldığı bugünlerde Romanya Kralı Karol, îstanbul'a geldı. Atatürk üe görüsmek istıyordu. Türkıye Cura buriyetinm Ba$kam, h&stalığına rağmen, Kral Karol"u 19 Haziran 1938 günü saat 14.00'de yamnda Harieiye Vekili Dr. Tevflk Rüştü Aras oldugu halde Sav&rona yatında kabul etti. Dünya durumu ve Avrupa'daki endışelı hareketler Uzerinde Balkan Paktı açjsından uzun gorüşmelerde oulunuidu. Atatürk görüşlenni kendlsine açıkça söyledi. Nasjt)naJ Sosyaüzm ve Faşızın tahrıklerinin önüne geçılemedigı takdlrdegeJ* cek bir savaşın kaçınıimaz ols caguu da sbzlerine ilâve ettl Kral Karoi Atatürk'ün görüş ve mütalâalanm derin bir hay retle dınüyordu. Kralın, Atatürk*ü aiyarete gelmesinin, nasta bulunmasıaa rag men, kendisini kabul etmes) için rtca etznesınin baska bir sebebi daha vardı. Kral, Küçük Antant üyea olarak Orta Avrupa'zun bu andaki kansık havasından çok en dişeye re korkuya kapıljnıçtı. «Siidet» moselesi Almanya Ue Cekoslovakya arasmda bir çıban bası olmuştu. Kral. Cekoslovakya Cumhurbaşkanı Beneç'in bu mesele l'arsısındata sert tutumundan, Atatürk'e şikâyete gelmlşti. Atatürkten. Benes'in, Almanva'ya karşı daha uysal davranınasını, bir savasa sebebiyet vermemesinl safi lamak İçin mildahala ve telkinlerde bulunmasını rtca ediyordu. Atatürk Romanya Kralınm ou earfp tekiifini hayretle karsıladı. Yanındaki Harieiye Veldli Dr. Tevftk RUstü Aras'a dönerefc • Majeste Krabo 987ledflderini dikkatle dinledtm. Benden. bir devlet reisine keıtdl filkesinden bir p«r Almanltra terketmesini TİFFANY JONES oaha da anı gapfın, sam'a ^AO^a'nın kOcuk na anyar burada, f sama rm, ama bu gülünc, Mona j^'rtın anas' otacak ıjagt"3 \ia\6\r ayağını ushjT \ na. CBshriT anncsı olduV ınHinımıınııııııııııııııiNiııııııınııııın,,,,,,,,,, 79 «Hiç süphenlî olmasın .. Sizin gibi müstesna bir km iş bulamayacak da kim bulacak' Bir tasavvurunuz var mı bu ko nuda?.» «Pek yok.. Ama sekreter lik, hosteslik. buna benzer bır seyler işte. • «Belirli bir daida tecrübe veya üjtisasınız olmasa bile aradığıruz işi bulmakta güçlük çekmeyeceğinıze ben keadi hesabuna vüzde yüz emiiHm. Böylesine kusursuz bir vücutla... ÇaJdjgmıa bütün kapılar ardma kadar açılacaktır.. » «tltifatınıza çok tesekküı edertm . Dedığiniz «ibi oiursa ne mutlu bana..» Peki nerede kalacaksınız? Bildiğınız bir ver. bir akrabs filân . > «Tek tanıdıgım yok orada Nerede kalacağımı da bılmiyonım ama, başımı sokacak bi> ver bulurum herhalde ..» «Ben tam size göre blı iames yer bılıyorum. Götürürüm sizi. Haftada onsekiz dolardan fazlaHadJeT CHASE va malolmaz size . Ama tertemiz. oınl nınl ve çok sevirnü bir ver » rürkçesJ «Bana yaramaz » diye eenç fcz başını iki tarafa saila varak cevap vermişti. «Haftada on dolardan fazla haroayamam îmkânsız.. i 'evkieri vmrdır..» «Sıkışık dumrada mısınıı B5yle söyledikten sonra Tom isyoksa?..» temeye istemeye kaikmiftı Goz «Adamalsıllı...» lerini kızın bacaklanndan «yıramıyordu bir tiirîü« Siz tj i«i bana bırakın öyle ise . Bıitiin Paradise Ciryyi « Yann saat tam dokuzda yoavucumun içi gibi bilirim ben . la çıkmak benlm ldn de gayet uyAsluıda nerelisiniz?...» çun. Beraber eideriz.. • Miami ..» Sheila da doğrulmuş. etekliti« Paradise CSty'de daha uynin buruşan yerlerini düzelriyorgvn bir ortam bulacagımza emin du Sonra erkege vaklaştı Kırıta misiniz'' Nasıl vardtnız böyle kınta: bir kanıya?. > « Vol paramı vermeSe hazır • Hiç Sadece deŞisflcHk ar oldujumu da habrlatınrn ..» zusu . Biteviye yaşamaktan hiç KJZ dimdik batayordu Gdzlerihoslanmıyorum lffin büvük zsnin içine içine. Tom kizanp bozar ailarmıdan bfri de de5i?iklik ... mafa ba?lsmıstı yine: • Normal bir şev tab» Her Amma d» yaptmıı.. Yol k e n r i i n e fffSrp h î r MVTTT sa gidiyonım .. Sizi de götürüyonım işte.. ' Erkeklerin çoğu sizinie aynı fikirde olmasa gerek... îlle de zab metierinin ödenmesini istivorlar.... Konuşurken dönmiiş, yataktar yana balcınışt!: • Nakit oiarak değil tabi!.. O biçim ..» Bu aleni davet bu açık teklifkarşısmda genç adarn allak bullak olmushı. Kızın dediSini verine getirebılmek için vapmavsca& ?ev katlanmavsea?! fedakSr» 'ık yoktıı su anda ^ms havır .. Heve«i»ri'>i«>iTtf>!tvr)i hövlp bir feve Sheıla avakö^tü çoze almacsk maı''fllsrm coV n*<»«în^e bir tioti 1T."if»sna hh varlık • Ben havır . rjtve kekeledi«Vartn saaf tsm dninırda • Sheila. nna btra» daha vak!a«tl, uzandı aSrindpn öntfi Ate?ten farksızdı dudaklsn. Tom teıjeden tırnaSs vırsridığın hissetfi li ve ca pprıc kı vsk>n«mız Cok hemen sonrs S)r ııvkıı anlarrlı > AYLÂK MUSA f akrabalann , ' Tifv'dp ona hafla bir ^d,i bıiIdTj. Irolır Ir'.'may vin« baçtamıştı. Vrnd'^ r) B hijmivordu. vasla ISfı bitc <y1Mm»THı Hngw«u va Carricı Incırr vprtp hir (V^irf, tepeden titnaea rfi.ı h(r vamdılışh. Bir ırtn sonrasınm aksamı daha razta davanamadıfj için onu tr, fci^ortn htl vonit;iT|0 m