26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA İKİ : CUMHURİYET: 16 Ekim 1970 atılan malların fiatlarının bir etiketle belirtilmesi zomnlnğunu getiren kararnamc yürürlüğe girmiştir. Böyle bir kararnaraenin çıkartılmasmda rol oynayan Tlcaret Bakanlığının hedefinin, fiat artıslanm önlemek olduğu şflpbesizdir. Etiket zorunlnğu yenl değildir. Geçmiş yıllarda basvurulmuş, basen ihmâl edümiş, veya terkedilmiştir. Satılan mallar üzerinde, onların fiatlannı gösteren etiketin bnlunması bazı faydalar sağlar. Alıcı, satın almak istediği malın fiyatını etiket üzerinde rörerek bir karara varabilir. Satıcı için, pazarhkla daha büyük fiyata satma yola kapanmıs olur. Alıcı ayni kalite ve miktarda malın fiyatlannı kıyaslayarak en uygun bulduğunu seçer. Satıcılar birbiri hakkında bilçi edinerek kendi rekabet fiyatlarını tâyin ederler. Etiket, ayrıca, fiyat kontrolunda ilk basamaktır. Etiket, diizenli bir pazarlamanın, rekabetin, pivasada açıklık ve berraklığın birinci sartıdır. Rekabeti önleyen, alıcıyı saskına çeviren alış verişi blötlerle doln bir kumara döndüren, mallann kaliteleri Ue fiyatlarını kıyaglamaya imkân vermeyen bir pazarlık düzeninden knrtnlnp modern pazarlamanın ön sartlarından birinin gerçeklesmesi mümkun olabilir. Ancak etiket. rekabet fiatlarının te«ekkülü için gerekli sartlardan yalnız biridir. Ekonomimizde fiyatiarın aşırı kârları önleyen bu seviyeye inmesi ve fiyat kontrollannın basarı ile yürütülebilmesi için etiket zorunluğu yeterU değildir. S ETİKET ve FİAT KONTROLU Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY tîcılerının çogu spekülâtif eğilimden kurtnlamamakta ve çok kısa dönemleri kavrayan dar iktisadî ufukları çerçevesi içinde kârlannı hesaplamaktadırlar. Çoşunun hedefl pivasada tnttınmak, dayanıklı olmak ve gelişmekten çok, kısa dönem kârlarmı en vüksek seviyeye çıkarmaktır. Bn sebeple ticaret, çoğnnnn kafasında aldatmak veya fitmekle ayni anlama gelmektedir. 0 Sayılan gerekli oldngundan daha çok ve küçük boyln pazarlama birimleri maliyetleri düsüreceb tedbirlerinin hiç birini alamamakta, parça basına tasıtma, stok. pazarlama maliyetleri yüksek kalmaktadır. Büvükçe bir satıs yerinde rılda ortalama 15 gün bekleyen mallar nfak bir ısletmede aylarca yatmakta, bayatlayıp, bozulmaktadır. Her İkisi de maliyeti yükselten olavlardır. 0 Pazarlama düzenimizin fiyat ve kalite rekabetini geliştirememesinde, standardlaşma nnıflama ve kalite kontrolnnnn bnlonmamannın büvük rolü vardır. Tfirkiyede satılan perakende malların cins ve kaliteleri hakkında tam bir bilgi sahibi olmak imkânsızdır. Malların buyük bir kısmı üreticl veya satıcının markasını taşımamaktadır. Marka yokln£n sornmlnlnSun sahibinl bnlmavı imkânsi7 hale tetirmektedir. Satıcı sattıgı malın kalitesinden kendisini sorumlu görmemektedir. # 1956 dan sonra satinalma çüçlennin enflâsyona vaklaşan bir hızla artması sıbhatli bir pazarlama düzenin kurnlmasını Snlemiş ve fiyat ve kalite rekabetinln çelismesine imkân vermemistir. # Perakende ticaretin belli haslı alıcısı olan tüketicinin rekabet düzeninin eerektirdijH bilgi sabibi olma, satıcıya ekonomik sosyal ve politik baskı yapabilme imkânlarından mahrnm bnlnnmnş ve örçütlesememistir. Creticiler, ve satıcılar arznlannı hükümete duyuran ve ço£unn trerçekle'itiren modeller için de örgütlestikieri hâlde tüketicl bn imkânları elde edememistir. 9 Satılan malların fivat ve kalitelerini, sistemli ^e bilimsel olarak izlevip onlan halka duvuran, kontrol eden bir resmî veva resmî olam3>an orçötler yaratılamamıstır. # Merkezî hükümetler tarafından ana maddelerin ve Belediveler tarafından perakende tüketim mallan satışlannın kontroln başarılı olamamıstır. Bvnun sebepleri çoktnr. Evvelâ isletme kavıtları ve mahasebe metodlan mâliyetlerini kontrolnna elverişli defildir. Perakende tiearetin çogu kayıt ve hesaplama zoıunloğTinun dışındadır. Hem hiç bir isletme gerçek maliyetleri hesaplayamamaktadır. Kontroln yapan Srgfitler fiyat kontrolnnu bilimsel ve rasyonel olarak değil, fakat kayıt ve vesika olarak yapmakt*dırlar. Fiat kontrolu lama düzeni, sattcı birimlerin saymnın bü>üklüğü. basvnrulan metodlar büyükroloynamaktadır. Etiket kontroln yoln ile aşın flvat artı<şmın onlemnedlği geçmiş tecrübelerle gösterilmistir. Bn teerfibelerden alınacak dersler çoktnr. Bnnlann en basında flretici mâliyetlerinin kontrol edllememesidir. Bnnları kar hadleri fle çözttmlemeye tesebbfls edildigi devrelerde fiyatlar yine de artmıstır. Zira tiretimin ve pazarlamanın her asamasındaki mSliyetleri tâyin etmek imkfinnz bnlnnmnş ve sunt mâliyet nnsnrlan katavca ortava çıkarılabilmistir Bnnnn vanında kaliteler hakkında avrıntılı hileinin voklu^n ve «standardlasma» alanındaki vavas ilerleme fiyat kontrolunn biraz daha çüçlestirmistir. Fiyat kontroln. sadece kontrol edenlerin bilçi, tecrübe ve dnrüstlügu ile ilgili bir sorun olmayıp ekonomik knrumların dnmmo ve mekanizmanın tşleyM ile ildlidir. öte yanda. cok sayıda satıcının rkonomik davranıstan nzak olarak çevirdikleri pazarlama çarkı niteliği itibariyle kontroln güçlestirmektedir. ürkiye. kontrolnn ülkelerden biridir. Bnnnn sebepleri T \e satıcı davranıslan, en güç oldağu alıcı bilgisizlik, pazar Pazarlama düzeni ve etiket pazarlama mekanizması, satıcı ve alıcı davranısları. ekonominin genel özelliklfri ve çalısması buna imkân verecek bir duruma ulaşraamıştır. Etiket zorunlnŞn alıcıya. kıyaslama imkânı verse bile, fivatların makfil bir seviyeye inraesini saglayamavacak, fiyat kontrollan sadece vesika ve fatura kontroln nitelifini aşamayacaktır. Bunun sebeplerini, Türk ekonomisinin özelli£inde ve pazarlama düzeninde aramak gerekir. Sebepleri şöylece sıralayabiliriz: • Türk ekonomisi maliyetleri yüksek olan bir pazarlama düzenine sabiptir. Pazarlama hizraetleri çok »ayıda küçük birimier tarafından yapılmaktadır. Rilhassa perakende ticaret alamnda çöze çarpan bu dzellik maliyetler ve fiyatlariD yfiksek kalmasına sebep olmaktadır. • Çok »ayıda nfak birimier tarafından yarütülen ticaret hizmetleri rekabet suurunnn yerleşmesine imkân vennemektedir. Zira rekabet bir ekonomi ve pazarlama modelidir. Bir terbiye. görçü, çelenek ve ekonomik hesaplama sorunndur. Rekabet, satıcının biljtisi, iktisadî ufuklanmn genişliği, basit veya karmasık olmak ttzere ekonomik felsefesi ile ilgili bir iorundnr. Perakende ticaretin yönezornnlngnnn getirmek soretiyle E tiket artışlanm imkSnsızdır. onlan fldil fiyat önlemek ve bir ıcviyede tutntak Türkiyede Sonııc tiket bir tedbit deFakat asın fiyat E Sildir. zornnlugu favdasızartışlarının önlenmesınde veterli çorünmemehtedir. Bunun iki sebebi vardır: Birincisi kontrol örsütlerınin ve bunlara bağlı personelin karmasık ıktisadi mekanizmayı bilememeleridir. tkincisl bizzat pazarlama ve kayıt sisteminin kontrola imkân verecek özelliğe sahip olmamasıdır. Asın fiyat yükseiislerinln önlenmesi maksadı ile flyatlann kontrol edilmesi, alınacak ekonomi politikası tedbirlerinin yalnr» bir parcasidır. Nakdi satınalma fficOnfin flretim gücünün üstünde olduğu \e gerçek mâliyet artışlarmın bulnndufu hallerde kontrol yoln ile fiyatları dnrdnrmak imkânsızdır. Fakat Türk ekonomisinde bo iki sebebe dayanmayan ve zamao lamao rastlanan «etiket enflâsyonları* da vardır. Etiket enflâsyonn arztalep ve firetim maliyeti ıliskilerine dayanmayan, snnî fiyat artışlarıdır. Daha çok kâr etmek için malın kilosn 500 verine "00 detnektîr. Bn dahi ekonomik bir olavdır denebilir. Zira 700 knrnsa o mal satılmadıjh saman satıcının zarar edip mâceradan vaz geçmemesi talebin canlı oldngnnn göstermektedir. Çok defa talep elâstikiiğinln zayıf oldngn mallarda rastlanan bn hâl Türkivede çesitli mallara yöneltilen talep oranlarını, tüketim tasarrnf dengesini bozan ekonomik dâvâlanmızdan biridir ve sanayilegip ceiismenin eo büyük düsmanıdır. Fiyat kontrolcnlannın bn noktalam parmaklannı basmalan gerekli oldngn sfipheaiıdlr. Fakat kontrol eden ve kontrol edilen bnna tmkfin vermemistir. Nakdî talebin mal arnnın ast&ne eıkn u ı ve mâliyet masraflannın artısından do|an haklı tivat vükselisleri İle a»«n kfir bevesi Ue yapılan fivat artıslannı ayırmafc terekir. tkincinin kontrol edilebllmesi için sn tedblrler alınabilir: • Pazarlama düzenimlzde çok sayıda ofak birimler verine büyük birimlerin gelişmesinl sa^Iamak. Böylece daha bilimsel. daha ekonomik davranısa sahip. rekabet snum gelişmis satıcılardan mevdana gelen bir pazarlama düzeni knrnlmns olur. Bövük satıcı birimlerde isletme stok mâIlyeti ile di&er mâlivetler daha düsüktür. Büvük ölçekli satıcılar çok kısa zamanda büyük kâr yerine daha nznnca d5nem plyasada kaimavı düsiinür. Bn sebeple sattıği mallardan sornmlndnr. • Üreticilerin ve satıcılann mallannı bir «Ticaret Markniı» altında satmak zomnlafnnu kovmak kalite ve fivat kontrola için sarttır. • Kontrol islemlerinde Belediye Kontrolörlerini de kontrol edecek merkezî bir büronnn knrnlması zornnlndur. 0 Fivat kontrollannın veslkaya baglanarak degil, mâliyet hesaplarını baska yollardan tahmin edecek bilimsel metodlarla vapmak lüznmlndnr. Aradaki farkın hiHüklüâünün hayret vericl oldniundan süphe etmemek gerekir. • Tüketicinin 6reütlenroesınde ve «ikSyetlerin dikkate alınmasında esnaf tesekküllerinin bn sikâvetler karsısında kannni bir zorunlnlnkla sornmln tutnimalannda rayda vardır. • Rekabet serbestliğinln bulnndugo ekonomilerin çognnda asın fi\at ftncüsü olan firraalar «Parlâmento Arastırma Kurnllan» aracılıgı Ue balk ovuna delillerle snnnlmaktadır. Bunnn Türkiyede aycnlanması temennt edilir. Genel ekonomi politikasını haklı fiyat artıslanna yol açacak sebepleri nrtadan kaldıracak bir blçimde vönetmeden. vukandaki kontrol mekanizmasını ve pazarlama ddzenini knrmadan fiyat artışlanru durdurmak çok Çağımızm hâkimi "I Gümiishane Asliye Ceza Mahkemesî Hâkimi Kemal Şengün'ün, boykota katılan vinni bes Sfretınen hakkında verdiği karardan bazı parçaları kösemlıe alıyoruz. Tnrkiye'de cvarolan» hâkimlerin düsfince alamnda geligmeslnı ısaretleyen bn karann rümünü koymak için verlmi» elverişli de|üflir. Bonnnla beraber bn konnva Wr baska ffln tekrtr eğUme* •»*«"•• Hakim Kemal Şentiin. kannnUrı «oynt değil. »o»»t koşultar içinde deferlendiren c a f m « hnlmkçtısiıdnT. Karannda diyor ki : Bovkot nedenlennin arastınlması. bilinmest ve tesbıtınde yarar vardır. TÖS bovkor nedenlerini «eSitim. sosyal ve Rendıka alanlannda isteklerimi?» baslıklan altında siralanns ve ozet olarak; cagın kostıllanna. metnleVrt gtrceklerme uvgurt ve Türk toplumunu »en gBtürecek. mutln kilaeak r3nde bir eeıtim ve ögretim reformunun vapıîtnasım »e totral. »endıkal dunımlannm dureJtilmesini Utemislerdir. Arne» B&rettnenienr üstünden yürütüleT» poUtflt baakılann »e kevft nlemlerln kajdınlması. kıyım olarsk nlteîenrHrfllcieTİ dururo» uSramıs ogretmenlerln naktannm »erilm«in» f^temislerdir Ö8r*tmen1erın geçim güvenliğinin bulunmadıgı. Scretlerini. egitim Sdeneklerıni. aylıklanm »amantnda alamadtklannı Ueri «ünnüsler. ornek olarak 118 000 llkokul ÖSretmenlnden 39 7M f 472 Hra. 19146^ t Tl 522 tira «vlıkla çahştigi s5ylermi<. ureare» ve tnsanca ya«amanın her törlüsflnden yoksun olduS" beHrtilmlstir. Eğitim fioruntı Ile'ileili bazı «erceMerin belirtnesi <3e Rffrekm»fctedir 19«S nüfu* savımı sonudann» e8re Tflrkive'd* 119 bw M9 öîretmen vardır Türkive nfîfu«unurı oloıl e»8ind» olan veva bn cagı Beçirmis 2S milvon 664 b»n 797 kisltfen 13 mnvon 138 hin q.5fl*si foran olarsk *452>i> okum» vaıtn» bilmemektedıOVuma varrn» bilmevenler'n R milvor 450 bin 39Vİ k»dm 4 "i'lvon m* bir. W'i erkeVtir rttevandan 10 va«ind» olan 991 bin Vn cocuktan 3«1 hin 174'fl okums • vazm» Mlmetnekte. bilenlerin miktan ise 609 bin 597Vİ gecmemelrtedtr. 80 vasmda 818 bin 758 src vardır. Bunlann 390 bin 76'sı okur "»**«* «e»«dlr 458 bin 4Î2 eene ise oktıma vazma 56renmî$ baivmmsktaoır Bu «orunlann ned*n1erini. toplumsai. ekonomik kosullsnnı ara«tırma vç Inceleme volurla kavravacak cBzüm volianni. düsünce ve kanaatlerini aeiklaması gerekli kimse en basts öğretmendir. Bovkotun prı»v olup oimadı&ı vBnünden eSjiJmlermesi gerekir 275 savilı Ortv ve Lokavf Ya^asının 17 nci M*. KÖre grev «ı?cil?rin isverenle olan müna<ebfflerinden İktl«ar1t. sosval durumlarını konımalç ve'a dÜ7eltmek amacıvl» ısverinde veva ıs kolunds faalîveti riurd'jrmak v* RpemH Riefiı!* «zaltmak «macıvla aralarınrts an1a«arak teva bir ti"teVVnîfln »vnı smaei» verfiıîi bir karara uvarak isi bırskmalanrlır» rfive t»nımlaTimaktar>ır Rıırada i^vprenin r» i«ıcin'n r»rnı«an iH R»el menfaati varrfır Bu tanıma SÖT* TflS oı> tLKP'P'*? üvelerinİTi eirisimlertnl «rev savmak olanaksızdtr Zira tendtkaiartn bovkot kamn tek basıns CŞretmenlerin meslek!. «orvtt ve «CITTI rtvenligi (fibi < r » çıVarlanm kat>«amavıp bunun vanınd» mernleke'* eerçeV5« l lerirte ovpun bir eHHm ve 88retim reformtıntın Tapılmasını i«femekl? k»mtj menfııntinl Ostön tutmilrtıırliT Adind» «yiemterl H3rt efln fcin eörflnörde kendnerin* verflmlt k«mt> hir.metinin duraklama<i ve ak»amı«i bJeimin<î# eBîflVmflfi» He. «mac vc tca«itl»n vetMnliV. ^tMnJfV ve nlteîHtce «Jaht ly* «Sretitn ve Sgf*nfm olansklan *aglam»krtT Bt» vtizden «rev olarak düsünüiemez. Sanıklann evtem) Anavasanm 20 m»ı!rte»1nrl» «düsönce hürriveti» nin ve onun «ciManmam «maeivla ortava çıkan ve bunu kamuovuna daht ljr» duvumbilmel» ve etkiliyebilmek için seçllmis bir gösterl bleimidir Anavas» «HerkM dflsönce ve kanaatlerini. *5ı, yızi, reılm İle »eva baska »oliarla tek basın» veya toplu olarak açik'tvablllr» dive tenel flke v* kuralı koyduktan sonra arttk (tt4 «avilı D P S K 'nun 13 maddesinin Cb) bendindeki persönel hukukunu flgilendiren mevzu*t ve konular üzerinde İlgili kunımlart tekMflerde bulunmak v« *Qşöncelerinl ve tekliflerinl «cıW«nıak lcüı toplu olarak d»vranmaianndan ibarettir 624 savılı Yasamn 14/F maddesintn tırırıltnınasîrt»«8» konu«u deBildir. Gereekt»n bu madrteve e5re tgref ve tesebbfl» faaliyetlerini destekleyiei davr»nıs!«rd» bulunanlar» eeıalanrttnlır. Olavda lsçîleree rOrfltülen Mf rrev desteklenmij Rendl bajflı olduklan Brgütön yapmıs olduffu bovkntu vemez an'^mını da çıkarmak doffnı /leffildlr . Baelanpçta» bertaçıklandiSı flMr* rantklann <ın»ımi«ri daha tyi y« Üeri Slr eiltim v«. 6gretim düıeninin kurulması amacıyla Devlete zarar vermek va kamu hlzmetini aksatmak ka°tı ile dejil. tersine onun daha iyi islemesi. dileklerinin kamuovuna duyurulması. çarelerinin aranıp bulunmasım «aSlamak amaciv la girisilmis toplu açıklama niteliğinde Anayasal bir hak arama yoln olnp, tanıklann eylemleri tuç nlteliglnd» eSnilmedığinden, benatlerina ktrar verllm<»«i «*r»ktitt •oauç v« kanıa " sına vanlmıstır. • •••••••••••••••••••••••••••••. rüçtür. y a p l Hayır Bütün yönleriyle az Az felişmis bir ülke derken ne anlryornı y a d » neyi belirlrnek istiyoruz? Bazı istatistik sayıtan üzerinde dnşünelim önce. Adara başına düşen millî gelir. Amerika Birleşik Devletlerinde 3303, tsviçrede 2171, Türkiyede 2S4, tranda 243, Sorlyede 204 dolar. Bin kişiye düşen telefon sayısı, Almanyada 160, Kanadada 394, ts\içrede 417, Türkiyede ise 8! Bin Idşiye düşen pwete sayısı. Amerikida 312, tsveçte 501, Ingilterede 488, Türkiyede 45. Patdstanda 18! Adam başına düşen elektrik tüketbni, Japonyada 2345, Ingiltercde 3487, tsveçte 6432, Türkiyede 183 kilovat!Cavit Orban Tüteneirin yeni çıkan kitabı «Az Gelismenin Sosyolojisi» ni günlerdir oknyorum. Tütengil az gelismenin nlteliğini, az gelişmeyi etkfleyen faktörleri. az gelişmis ülkelerin yeryüzündcki dafüışını, bölgesel «az gelişmeyi lnceliyor, sonra az gelismenin ölçülerini ortaya koyup Türkiyenin dnmmnrra ele ab>or. sosyal baknndan, sosyal yapı bakunından konuyu derinleştiriyor. Tütengil'in kitabı bilimsel bir yapıttır. Ama büimselliğin yansızlıgı, akılcılıgı, sentezciliğinin yanısıra, nstalıkla yazümış bir edebî denemenin niteliklerini de taşıyor. «Az Gelismenin Sosvolojisii çağdaş sorunlarla ilgill aydınlann mohakkak okumaları gereken bir kitap. Hem bir kez okunup geçüecek türden de degU. Az gelişmeyi yaratan başlıca dört etken vardır yazara göre. Coğrafi etken başta gelin «Bir dünya haritasına baküırsa az gelişmiş ülkelerin çogıırüuila tropik ve yan tropik bölgelerde toplandığı görülür» diyor. Zengin madenlere sahip olnp olmamak da rol oynar bunda. Gene de kesin kural konamaz. P. Bnrean'nun yazdığı gibi: Coğrafî faktör tek başına cemiyetin yaşayış ve biçimin tâyin etmez; emeğin ve dünya görüşünün de bnnda etkisi •vardrr. Bir de ırk faktörü var: Kınl, siyah ve sarı derill ırkJariıi yaşadığı ülkeler «az gelişmis» de beyaz ırkın yasadığı yerler çok gelişmis! Niye? Ama Tütengil bunu doğru bulmuyor: «Gelişnıe şartlan ayni oldugu takdirde yeşıtli ırklara mensup ınsanlar arasında zekâ dereceleriBin de ayni oldvıtu tesbit edilmıştir Çünkü ırk zihn! bir potansiyel eşitsizliğe âmil değildir.» Hem beyaz ırktan insanlann y&şadığı ülkelerden de bazıları «az gehşmişlik* ten knrtnlamıyor. Bir de din var: Bütün Müslüman ülkeler «az gelişmis» sayılıvjr dünyada. Protestan ülkeler katoliklifin yaygın bulonduğu ülkelerdpn daha çok gelişmis durumda. Renan kusnm tslâmiyette bulmuy: «Islâmiyet, mUletlerin terakki etmesine engel olan bir <iind<r» demiş. Tütengil bnnn başka açıdan yorumlayor: «Müsiuman ülkelerin geri kalışı dine tesir etmiştir, yoksa bizatihi din bu ülkelerin geri kalışında âmil olmamıştır» diyor. Bir de tarihî nedenleri var. Batı ülkeleri gelişmelerinl sanayi d^rimine borçludur. Burjuvaüpın güçlü olduğu toplumlar sanayide ileri gitmiş. H. vV. Singer, «Sınaî gelismenin meyvalannı taşımak. tohıımlaruu taşımaktan daha kolaydır» demiş. Tütengil'e göre, «Bir ülkenin gelişmesi konusunda sadece bu yolu veya modeli salık verenler için herhangi bir ülkede burjuvazi gelişmemişse en iyi tohum bile meyva vermıyecektır.» Tütengil az gelişmeyi tek bir faktöre bağlamanrn imkânsızbğını belirtiyor. Az gelişmişlik «bir karmaşıklık içinde» karşmuza çıkmaktadır. Tütengil'in kitabmdan gelişi güzel bir kestit sundum size. Kitabı okumanız en iyisi. Türkiyenin neden az gelişmis bir ülke olduğunu, bu az gelişmişlikten kurtulmanın yollannı anlamak, öğrenmek istiyorsanız bu kitabı okuyacaksınız. Sonnnda siz de Tütengil gibl şunu diyeceksiniz kendi kendinize: «Bunun için yapılacas şey, toplunmn bütün sosyal kurumlarmda ve ışleyişinde uvumlu bir bütüne götürecek ortak amaçlarda btrleşmektir. Az gelişmis ülkeler iktisadî bagımsızlığı kazânma ve devam ettirme yolunun kendi güçlerine ve kaynaklarına dayanma yolu olduğunu gözden uzak tutmamalıdırlar.» Az gelişmişlikten knrtulmak, «gerçek durumon bilincine» varmakla olacak. Tek tek. Hep birlikte... Gerçekten, Apolloll'in dünyaya dö'nüşünden sonra karantina devresi olarak geçen uzun bir süreden sonra, getirilen ay taşları aralannda Amerika, Avustralya, Belçika, tngiltere, Fin landiya, Baü Almanya ve Japon ilim adamlannın da bulunduğu 142 bilim adarm tarafından uzun süren bir incelemeden geçirilmiş bulunmaktadır. lan ve dünyada büyük akisler yaratan Apollo11 uzay v 1 &ntcınm ay yolculuğun •**tfan sonrageçen uiian bir bekleme devresi nihayet peçenlerde y a pdan uluslararası bir toplantıdan sonra sona erdi. Apollo • 11 astronotlan tarafından dünyaya çetirilen aydan a lınnuş nümuneler bugüne kadar, uydumuz hakkında bilinenlerin doğru olup olmadığmı ortaya koyacaktı. * AY HAKKINDA NE OGRENDIK * • » '«• •. HAZIRLATAN: VECDİ KIZILDEMİR oluşmuştur. Apollo11 uzay gemisınin astronotlannın aydan getirdikleri nümuneler bugune kadar ayın oluşumu Hakkında kabul edılmekte olan yuJcarıdakl üç teoriden hiç birinin doğru olmadıgını ortava koymus bulunmaktadır. ayın yüzeyini kaplamakta olan tozun içinde görülen bol miktardaki küçük parlak cisirrüer ıslUkat parçacıklan) ayın oluçu mu sırasında büyük bir ısıya maruz kaldıgını göstermektedır. Konferansa katılan ilim adam 1 an bunun sebebini asajtıdald sebeolere davandırmışlardır: GERÇEK OLAN O Ayın 200 milyonnncu vasında bir meteorla çarpısmasi ydan getiriimis olan nümu sonunda meydana gelen ısı, neleri incelemekte olan ekipA Çok aznn cüren volkanik lerden birinin şefl olan Abir faaUyet, vusturyalı Prof. Rıngwood"un B O ir gaz nebülözünün teşeKbildırdığıne göre ay ayni Sakül <min<ı^ ayı etkisi altına altum gezegeninde olduğu gibl dunyarun etrafmda donen mıl ması, O Atmosfersn bir yüzeye güyonlarla parçadan meydana gelnes ısmlarının devamJı etkisi, miş bır halka iken bunlar dı Henüz bilinemeven diğer namık bır sebepten birleşmiş ve tek bir peyk haline gelrnis bu baska sebepler. lunmaktadır. SU VAR MI? Profesörün ltade ettiğine göre bu yeni teonnın ne dereceye iraz dikkatie tncelenecek kadar gerçek olduğunun anlaşılabılmesı için daha çok ve yeni olursa Apollo11 mürettebabılgüere ıhtiyaç bulunmaktadır. tının yaptıklan lncelemelerin Batı Almanyalı Profesör Zah sadece ay sathı ile Ugili oldurmger'ın belirttiğine göre Apolgu görülür, bu bakımdan ay lo 11 mürettebatmın petırdıklerı sath;nın altında neler bulundutaş ve tozlann kesinlikle ortava ğu halen meçhulümüzdür. Gerkovduklan eerçek, ayın dünya çekten ayla ilgili toplantrya kadan kopan bir parça olmadıgıtılmış olan ilim adamlannın ifadır. Bu gerçek ayla ilgili olarak de ettiklerine göre ayı daha iyi yapüan toplantıya katılmış olan tanımamız için mutlâk surette 800 bilim adamı tarafından da sathm altma da ınmek gerekeıttifakla kabul edilmiş buluncektir. Bugün ıçın bılmen ayda maktadır. Toplantıda belirtüdıhayat ve su bulunmadığıdır. Yalğine göre aydan getlrilen kayamz bılgınler hâlâ av sathının allar 3^00 milyon, tozlar ise 4 600 tındakı elernanlarda su bulunamilyon yasında bulunmaktadırcağına inanmaktadırlar. lar. Bu tarihler İse güneş sisteEğer gerçekten ayın elemanlaminin meydana eeldiği tarihlerle n arasında su da bulunursa, ileuyuşmaktadır. ride aja gidecek olan insanlarm en büyük problemlennden bin AYRILIK NE? kendüiğinden halledilmis olacaktır. vdan getirilen nümuneler üBugün dünyadan aynlırken bezennde yapılan incelemeler raberlerinde su Ihtiyaçlannı da sonunda anlaşıldığma göre götürmekte olan astronotlar, ubunlarla dünya üzerinde bulunan zayda büyuk bır mesele olan bir benzer malzeme arasında farklar yükten daha kurtulmus olacakbuVunmaktadır. Gerçekte dünlardır. va ve aydan alınan nümuneler YENİ YOLCULUK ajTiı kimyevi elemanlara sahipseler de aralarındakl fark bu elemanların bolluğudur. azı ilim adam!an clddl olaAydan getirilen kayalsrla. rak ayın yüzeyinin altında buz tabakalanmn varlığına Inanmaktadırlar tşte bu sebepten dolayı önümüzdekl yıl ava gidecek olan Apollo14'Un mü rettebatı peykimizin yüzeyînde çok cıdd) denemelere girisecek lerdir. Bu denemelerin ana gayesi. ayın yüzeyinin altındakJ tabakala nn yapısım öğrenmek olacaktır Astronot Shepard'm kumandasmda yola çıkacak olan Apol İO14 ilk olarak ayın vüzeyinde aym petrol arayıcılarmın kiıl landıklan sismik sisteml uypu laysrak calısmalar vaTJacaklar dır. q Buna göre avın vüzevine 4 s tnetre uzunlugımda bîr kablo ycrleşUrilerek bunun Uzerine ge keşif ve TEŞEKKÜR E$tM MKLAHAT*m senelerdir eektîği rahatsızlığına kati teshisi koyarak ameliyatını yapan asi) tnsan. muhterem büyüğümüz; ProfesSt Dr. »»•••••••••••*••«•*••*•••*••••••••••••1 | TEŞEKKÜR Esftrı mir'in gecirmıs olduğu hastahjtnu »manında koydugu teshis <n tedavi Ue iyi ederek oizlere ograrmu Mothı'yu | Kazandiran essda tnsan, fa> | nletperver muhterem Hoca • Savm Profesör Dr A icatlar 2AMİM MOSTAR'a candan dost Başaslstan HÂLOl'N ÇERÇEL'e. amelıyat ekibi Uzman As. Dr. Ahmet Üner, As. Dr. Doğan Bemzi. As. Dr. Taylan Tok, As. Dr Sina Tükel, Bashemşire Salme Tnnen'e. yakın alâkasmı gördügümüz Miit Dr. Kadrfye Büge'ye, T1P FAKÜLTES1 ÇAPA KADIN DOĞUM KLİ KİGt ser\is pcrsoneline sükranlarımızı sunarız. Esi: Gökçen 'Cumhuriyet: 10336' Yustrf Keçedoğlu'na sayın Dr. EMEL OEÛER Beye, hsmsire Melek Toksoy Hanım» ve Hikmet Ablamıza te$ekkürü bir borç biUriz. Faöb GMeteler BayU Recep KANDEBdR * nıuuınııı ••••• ! » • • • • • . ••••* « • « • • • « » NEYİ ÖĞRENDİK? C eşitlı uluslara ait 142 ılim adamı tarafından incelenen ay taşları ve uydumuzun sathına yayılmış olan ay tozlan bizlere ne öğretti? Herşeyden önoe ayın orijint nin ne olduğunu. Ayın nasıl meydana geldiğl hakkında bugüne kadar üç teori üeri sürülmekte ıdı: (T) Ay dünyadan aynlmış bir parçadır. (?) Uzaklardan gelen bir sevyare iken dünyamn çekımıne kapılarak kalmış ve bir peyk haUne gelmiştır. (5) Dünya meydana gelirken ay da ikincı bir ikiz seyyare gıbı A B A OKTAY AKBAL ofonlaı Konacatc, ounlar da btr kayıt âletine bağlanacaklardır. ym yüzeyinin alünda ne bulundugunu öğrenebilmek için her 4,5 metrede bir acüacak olan deliklere Datlayıcı maddeler verlestinlecek ve buniar patlatüarak yeraltından gelen akislerı kaydedilecek. bu suretle ayın veraltınm bir haritasını elde etmek mümkün olacaktır. ApolİO14 astronotlan bu denemeleri yaptıktan sonra daha fazla patlayıcı maddelerle doldurulacak olan 152, 205. 915 ve 1525 metreye delıkler delınecektır. Bundan sonra ayın yüzeyine yerleştırilecek olan ThumpeT isımli bir Uet, Apollo14 mürettebatı aydan ayrildıktan sonra dınamitleri patlatacak ve yeraltından gelen seslert fcaydederek radyo ile dünyaya gönderecektır. tlgililerin beUrttiklerine göre bu patlamalann şiddeti ses dalgalannın 475 metre derinlığe kadar inmesinl sağlayacaktır. Bu derinlik de aym dünya gibi muhteUf tabakalardan mı. voksa sadece bir bloktan mı meydana geldığl hakkında ılim adamlanna bUgi verecektir. Alınacak olan bilgiler ayın nasü oluştuğu hakkında bilgi edinmemizi sağlayacaktır. Görüldüğü gibi dünyamn peykine msanoğlu ayak basmasına ragmen henüz nasıl âoğdugu bak tanda bile kesin bir bilgiye sahıp bulunmamaktadır (Cumhtırtyet: 10326) • Memtokctm {ktimdl refMn t« katkaunaraiB Toln de OKUYüİİLARA«KİTAW MAY TATTNLARI. Kredl Han. özel indirimii kitap satışlan bu ay son bulacaktır Ekim ayı sonuna kadar yapılâcak siparisler özel indirimle gönderilecektir. 1 Kasım 1970 den sonraki satıalar normal usullerle yapüacaktır. Cafcaloğln tstanbal Reklftmcüık: 2485/10340 Conkbayırı Mehmelcik Park Anıiı PROÎE YARIŞMASI ÖDt'L VE MANSfTONLARI t 1 ci Ödül Ahmet Gülgönen Mimar CD.T.O. Hüseyin Baban. Uğur GOndeç 2 ci Ödül Mimar D.GS.A Doruk Pamir, Fahrettin Ayanlar 3 cfl Ödül Mirnar O.D.TÜ Cengriz Bektas Mimar Munih. 1 ci Mansiyon Dündar Elbruz Mimar D.O.S. Turhan Erol Ressam 2 ci Mansiyon Ali Üstuner. Bedrettin Üstflner Mimarisr Î.TÜ. 3 cu Mansiyon rençiz Eren. Yalcm Oölteldn BOİpnt Özer Mlmarlar D.GSA4 cO Mansiyon Tan Oral Mimar DG.S.A. Metin Deniz Ressam. Oflrel YontMn D«koratör 5 ci MansiyoT» ErsrOn F^sflr Mimar t.TÜ NOT: Projeler 722 Ekim arası ÎTÜ. Mimarük FaktUtesinde serjrilenecek 23 Ekim Cuma gtoO 18.00 de aym verde kollokyum vsmlacaktır. RAPORTÖB T. MtMAR TTJSTTF ŞtM$EIC Cumhuriyet 10324 ' (Basın: 22595 10338) NİMBÜS B (Basm: 22595 10343)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear