28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT lanndan ldare yolunu tercIK eıî!yorlar. Bunda belki dış etkenlerin büyük müttefik ülkelerin ve özellikle Amerika ile İngilterenin baskı ve etkilerini de aramak doğru olacaktı. Bugüne kadar Washington yönetiminin elestirmelerine rağmen desteğine de muhtaç olan askeri yöneticiler, dolayısiyle de olsa ABD'den gelen seslere kulak vermek zorunda. Nitekim Yunanistanın Avrupa Konseyinden çıkanlmaması için ABD'nin «NATO dayanışma sı» gerekçesiyle diğer üye ülkeler nezdinde yaptığı te?ebbüsler de ortada duruyor ve sonuçta Konseyden çekilmek zorunda kalmıştır Cunta. 9 Ocak 1970 CUMHTJTtÎYET yor! Acaba bu torihten sonra M çimlere gidilecek? Papadopulos' cular o tarihe kadar bir rartı ku racaklar mı? Iktidardan çekilm» lerini nasıl hazırlayacaklar? Hele değil solda, fakat sağda da Ralhs gibi «Sizi Sindağma ' Anayasa) meydanında astıracağım. diyen polıtikacılar dururken.. 900 KÜSUR GÜM SKERİ darbe yönetimi Yulanistanda bütün bu soru ışaretleri arasında ikibuçuk yılını doldururken ajanslardan go len haberler 23 Mayıs 1963'te Selânikte solcu milletvekili ve eski Balkan rekortmeni Dr. G. Lambrakis'i öldüren «kiralık kaatillerden» Spiros Kocamanis'in ya» kında serbest bırakılacağını bildiriyordu. Onbir yıl hapis cezasına çarptınlan Kocamanis altı yılınl bir tarım hapishanesinde geçirmişti. Bu hapislerde geçirilen cezalar azalıyonnuş. Spiros Kocamanis, Lambrakiî'e motosikletl ile çarparak ölümüne sebebiyet vermişti. Aynı günlerde başka bir ha» ber: Atina Askeri Mahkemesi Albaylar rejimine karsı yeraltı mukavemet örgütlerinde çalısan v» bomba olaylanna kanşan yirmi yaşlarındaki Kaliyopi Cembeliku ile Margarita adlarındaki iki kızı l 7 ve 15 yıl hapse mahkum edl yordu... 900. günde komandolarm 1963't« ki «fedaisl» Kocamanis hapisten çıkmağa hazırlanırken, Kaliyopi ile Margarita adlarındaki genç kızlar cezaevini boyluyorduS ON KOSTA DAPONTE A B tRAZ geç kalmakla beraber L963 Nobel Edebiyat Ödülünü sazanan tzmirli fair diplomat Yorgi Seferis de rejime karşı olduğunu 1969'da bir bildiri ile bütün dünyaya açıkladı. Marc Marceau, «Yunanistan» kitabında darbeden sonra, ünlü fikir ve sanat adamları tutuklanarak sur gune gönderilirken Seferis gibi bır şahsiyetin sesini yükseltmeme sini «Aydınların ihaneti» baalığı •Itında yazacakü. Seferis'i 1969'da, 18 Yunanh ya lar daha izledi. Brr bildiri ya|yınlayarak rejimin politikasını ve hükumetin inisyatifi ile yayınlanan hikâyeler antolojisi teşebbüsünü eleştirdiler. Bugün bu yazarlardan ikisi hapiste bulunuyor. Hikâyeler Antolojisine gelince. Fapadopulos yönetimi Nisan 1969 da aldığı bir kararla, kendi seçtiği yüze yakın Yunan hikâyecisin den, yine kendi seçtiği hikâyelerin, hafta sonları iki gün arka arkaya Yunan gazete ve dergilerınde «parasız olarak» yayınlanması mecburiyetini koydu. Bunun adına da Yunan Hikâyeleri Antolojisi dendi. Sonunda yine devletin parası ile kitap halinde cie çıkarılacak. Tabiatiyle hayatta olan hikâyecilerden seçtiği bu hikâyeler için hükumet müeaade almayı» lüzumsuz gördü. Ayrıca ve propaganda vesilesi ya pılan en önemli yanı, bu hikâyecİ ler arasında <komünist, solcu, sosyalist, anarsist» eğilünli olan Sokrat sağ olsaydı şaşardı S ama, sonuç değişir mi ? ların da bulunması idi. Başbakan Papadopulos bu antolojiyi bizzat •müjdelerken» bunun üzerinde durmuş ve rejimin •müsamahası nı» göstermeğe çalışmıştı. Oysa belki söz konusu yazarlar hükumetin seçtiği hikâyelerinin yayın lanmasını istemiyeceklerdi. Gazeteler de durumdan şikâyetçi idi. Çünkü haftanm iki günü bu hıkâ yeleri tam sayfa halinde yayınîamak zorunda bırakılmışlardı. SEÇİM AYRI TELDEN İR DE darbe öncesinde reoertuvarlarındaki müzikal ko medileri siyasi mizahla besliyen hafif tiyatrolann durumu var. Genellikle politikacıları hic MECHULLER veden bu tiyatrolar şimdi, özellikle sansür yüzünden, değişik ko nuları işliyor. Klâsik kaynana VRBEDEN 900 küsur gün songelin hikâyeleri, homoseksüeller ra meçhuller yine cözülve vergi memurları gibi.. Tiedi. •Kıral dönecek mi? Yunan başkentine gelen Türk Cunta gidecek mi? Seçim yapılagazetecilerinin tanıdığı ve sev ck mı? Şimdi ne olacak?» Bu sodiği şarkıcı Kostas Hacis de ayrı rular hâlâ cevapsız. B telden çalmağa başladı. Gitar ça larak yanık sesiyle orijinal şarkılar soyliyen Hacis, Teodorakis'in en iyi icracılarındandı. Şimdi değil Teodorakis'in bestelerini okumak, kendi yazdığı şarkılarm sözlerini bile sansürden geçirmek derdi ile uğraşıyor. Fakat rejimin ilgilileri son zamanlarda, bu konuda belki de maksatlı bir yumuşama göstererek, sözlerinin bir kısmı imah olan şarkılara bile izin vermeğe başladılar. Bir buzuki fbir çesit saz> çalgı cısınm şarkısında ise şu çağrı du yuluyor: «Gelip de bugün Atinanın su haltnl bir görsen, Sokrates, acaba ne düşünürsün?..» Yunanistandakl siyasi olay ve gelişmeler tamamen «kendine has» bir yol izlediğinden mantık yolu ile bazı yargılar yapmak, sonuçlar çıkarmak da güç. Bugünkü haliyle Kıral Konstantinin •elini koluna sallayarak» Yunanis tana dönebileceği düşünülemez. Askeri yönetimle bu kadar açık, hem de silâhlı bir çatışmaya düştükten sonra ilişkilerindeki ortamın değişmesi belki zamanla olabilecekti. Belki de taraflar birbirlerini kolluyor, pazarhklar yapmakla yetiniyordu. Belki «Na iplik için başka bir formül bulunacak.» Konstantin tahtından feragat ettirilecek, yerine çocuklarından bir veliaht naibin vesayeti altında tahta çıkarılacak. Belki de «kendime yat alacağım» diye albaylara hâlâ bilgi veren Konstantin de bir gün dönüp ge lebilecek. Görünürde askeri yönetim Kıralla bağlan koparmak İTtemiyor. Çünkü bu subaylar as lında «Cumhuriyetçi» subaylar değil. Fakat zor durumda olduk D BAŞOĞLU 1 TUHA CASUSU ÖÇ AUAAK. ÎÇÎN yAşAMAK ••••••••••••••••a ••••••••••••••••a ••••••••••••»•••a Bond ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a •••••••••••••••••••••••••••••••••••«••••••a • llllllllllllllllllllllllllllllllHllllllfl ••«••••••••••••••••••••••••••»••••••••••••• • • « • • • • • • a ••••••••••••••••••••• • • • • • • • • • • • • « •. • • • • • • •• « • • • • a • eçim ihtimaline gelince. Darbeciler arasında «Sertler» ve ıllımlılar diye iki ayn grup var. Biri gitmek, biri kalmak istiyor. Papadopulos «Ilıınlılanıı» basında gözüküyor. «Parlâmento rejimlne elbette dönülecek» diyor. Ama bunda samimi ise, bu arada «Sertlere de tâviz vererek. «Bunun için zamana Ihtiyaç vardır» diye ekliyor. Papadopulos'un çok ve sevdiği ve ikibuçuk yıldır tekrarlayıp durduğu hikâye şu: «Yunanistan büyük bir kaza geçirdi. Alçıya almdı. İyileştikce alçıları peyderpey çıkarılacak. Alçıya alınırken elini kolunu bağlamak gerektL Şimdi bu bağlan yavas yava? açmağa Cuntacıların ılınılılar k a n a d ı n d a yer alan ve başı çeken başlıyoruz," Papadopulos: «Parlâmento rejimine elbette dönülecek» d e Ni?an 1969'da da. •Hastanın armektedir. Kral K o n s t a n t i n i n portresi önünde çekilen b u tık alçıdan çıkanldıgını ve dostfotoğraf, Papadopulos'u b i r konuşma sırasında gösteriyor. larının da yardımı ile koltuk değnekleri ile yürümeğe başladığını» soylüyordu. Dostlarından acaba kimleri kastediyordu? Koltuk değ nekleri ne idi? Papadopulos her halde sansürün kısmen kaldırılmasmı ve kendi Anayasasmda er telenmiş kişisel özgürlükle ilgili bazı maddelerin yürürlüğe girdiğini müjdeliyordu. Çünkü o günlerde Avrupada yine Batılı ülkeler, askerî yönetime karşı kampanyaya girişmişti. tiyorum. Biliyorsun, Macit son zamanlarda bir Papadopulos'cular seçimlere gi takım bunahmlar geçiriyor... Resimlerinin ilgl dilmesi için yeni Anayasaya uygörmediğinden üzgün, gizli emir beklenirken Düşuncesinin burasında aklı karışıyordu. gun bazı kanunlarm çıkarılmasıçalısma durumlannın ne olacağı konusunda Belki de insanın var olması için bir başkası nı şart koşuyor. Yeni seçim kasallantıh, hattâ hattâ gizli emir üzerinde bil« gerekliydi, kendi başına yoktu o. öyleyse yanunu, yeni siyasi partiler kanunu bir takım kuşkuları var gibi gelir bana. Üspısının bütün zerrelerinden doğan, içindeki gibi. Ayrıca ilk defa bir Anayasa teîik kalb hastası, biliyorsun. Kansı ile de sasilik tasarının günden güne berraklığa kavusMahkemesi ile yüksek seçim mah ıırım aralan şeker renk... ması ile gerçekleşen, dışardan bağımsız hiç bir kemesi de kurulaeak, Papadopuduygusu da olamazdı onun. Insanan varhğı saAktör Bilâl, kendinden ummadığı bır sâlos Anayasasma göre, «Bu kadece tfışşal bir varlıktı. Bu bakımdan da sadekinhkle: nunlar cıkmadan seçimlere gidece amaçlar yaşatır, gerçekleştırirdi onu. «Bekmem» diyor. Kimlerin milletve Öyle mi? dedi. lemeliyim» diye düşündü aktör Bilâl, «Kendikili seçilebileceğini de biz tâyin Ve içinden «Yaşasın aktörlük, çok ışe ya* mi var kılmayı, gerçeklestirmeyi beklemeliyim» edeceğiz diye ekliyor. nyor» dîye geçirdi. Bekhyorsam varım. Heykeltıraş Nizam : Bu açıdan ele almırsa askerî Evet, dedi, Nigâr blr az sert mızaçlıdır. yönetimin kendi ölçülerine göre Ve bu inançla, «Bu son» diye vazdı Nıgâr'a, bir ortam hazırladıktan sonra se Kocasını sevmediğini sanmıyorum. Ama baskt «Bundan sonra yazmayacağım artık.» Kızgınhk çimlere gitmek istemesi de mümyapmakta çok ileri gidiyor. Diyelim Macit'in ve başkaldırma vardı bu sözlerde; gerçi tümkün olacaktır. Fakat beş yıllık plâ bir resmini beğenmedl, değil ml? Vay efendim, den yalmzlığa dönüşü kapsıyordu görünüste, nı da bir «mühlet» olarak kulböyle de resim olur muymuş, nerede yaşıyorama «Bu eşsiz tutkunun kendisi ile birlıkte lanmak istedikleri görülüyor. Beş mus, ayrfa mı yaşıyormuş? Ve Macit'in konuş« yok olmasına» katlandığını göstermesi bakıyıllık plân ise 1972'de tamamlanı mak istediği her sorun üstünde, ondan daha mından da, o güne değin yazdığı mektupların iyi bilirmişcesine ukalâlıklar, kestirlp atmalargereği açıkta kahyordu. Nigâr'ın bundan habersiz yaşaması Bilâl'e dokunmayacak idi ise, Macit sakin ruhlu çocuktur, ses çıkarmıyor, ama sanıyorum bunalımlannın bir çoğunun ne» niçindi bunca çaba? Işte burada, bütün yazdıkdeni de burada. larının bir yaklasma, amacı elde etme kaygusundan ileri geldiği saklanamaz duruma giriBu sırada ressam Macit fSründü. Aktör Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yordu artık; başkaldlnlan ise, vanlmak isteBilâl, Nigâr'ı görmüş gibi heyecanlandı. HevCerrahl Kliniğinde yaptıklanen amaçtı. keltıraş Nizam, daha Macit yanlanna gelmeden n başanlı ameliyatla beni aktör Bilâl'e: O zaman aktör Bilâl anladı ki, lnsan tek yeniden hayata kavuşturan başına bunca büyük bir yükü taşıyamaz. So Konuşacaklanm bunlar lşte, senin da değerli kaklarda, sanki yanında bir »rkadaşı varmış bulunman yararlı olur. özellikle gizli emir koProf. Dr. gibi bu konuyu yüksek sesle kendi başına konusunda güçlendirellm Çocuğu bir sz, dedi. "nuj'tug'ün¥"dikkat edince korkiiı. Bu böyle suRessam Macit, aktör Bilâl'in elini dostçt TURAN GÜRGE>Pe rüp gidemezdi. Sahnede en neşeli olunması gesıktı. ve Opr. Dr. rekli rollerini bile mahzun bir adam gibi oy Macbeth'de harikaydm, dedi. O günden nuvordu. Aşkın hüznü, dışardan çok çabuk Cüneyt Ünalan'a beri görüp tebrik edemediğim için çok üzgüfarkediliyor; ona «Asık mısm?» diye sorannüm. Nigâr da hayran kaldı... O gece evde Dr. Orhan ERSEK'e, Anestelar oluyordu. hep senden konuştuk. zist Dr. Oya KUTBAY'a, aVe aktör Bilâl, heykeltıraş Nizam'ı bulup Sonra heykeltıraj Nizam'a dönerek: meliyathane hemşiresi Ruziona açılmağa karar verdi. Nizam, bütün dost Kuzum, A.Y.O.T.'nin temsillercten sonra ye TUFAN'a: yakın ilgilerini ları için bir dert ortağı, hattâ bir kurtarıcı sakulise gidip oyunculan tebrik etmeyi yasaklagördüğüm sayın Dr. Tarık yılırdı, gücünü içtenliğinden alıyordu, bu ba ması neden? diye lordu. Düşündüm, düşündüm, ATLAMAZ'a, Dr. Aytekin ERkımdan da düşünceleri etkili oluyordu. Hele bulamadım. DAG'a, Opr. Dr. Ali Nihat kentin bu olağanüstü durumunda Nizam, arMINDIKOĞLU'na ve yarHeykeltıraş Nizam: kadaşları arasında hemen her gün başvurulan dımlannı esirçemeyen servis Dikkat etmedin mi, diye cevap verdi, bir d'anısman gibiydi. personeline içten teşekkürlealkıs da fazla sürmesin diye oyun bittikten üç Aktör Bilâl onu atelyede buldu. dakika sonra elektrikleri kapattırıyorlar. Nenmı sunarım. Seninle konuşmak istediklerim var, de deni, bir insanın sivrilmesinden korku.. SivSAMİ EVGtN dl, çıkabilir miyiz? rilen bir insanın çevresind'e başkalarmın topSâkın görünmeye çabalıyordu. Telâş ederlanmasını Snlemek... Bu! se heykeltıraş Nizam'ın merakını kurcalamış Sonra: (Cumhuriyet: 334) olurdu. Çünkü yolda oraya gelirken, Nizam'a Bilâl de bizimle geliyor, diye ekledi. Nigâr'ın admı vermemeğe, sadece evli bir kaRessam Macit: î LÂ N dını sevdiğini söylemeği kararlastırmıştı. Çok memnun oldum, dedi. İSTANBÜL 7 n d ÎCRA Helykeltıraş Nizam: Sokağa çıktıklannda hava kararıyordu. HÂKIMLİGINDEN Ressam Macit'i bekliyordum, dedi. BeLâmbalar yanmıstı. fakat bu lâmbaların, orta969/682 raber çıkmamızd'a sence bir sakınca var mı? lık iyice gecelese de, gene yeterli avdınlıgı Bu rastlantı aktör Bilâl'i öylesine saşırtEminönü Yaüköşkü Cadvermiveceği anlasılıvordu, 8vİesine sSnüktüler. mıştı ki, sanki olmaz de<=e, heykeltıraş Nizam desi Liman Han, Kat 4 No. însanlar, yürüme yansına çıkmı çibi, birbırbir az sonra yapılacak olan itiraftaki kadmın 415 de toptan dahili ticaret lerini geçmek istercesine hızlı gitmeye çabalıNigâr olduğunu o saat anlardı. ve nebati yaf istihsali ile işyorlardı. Karanlığın neler getireceği belli oltigal eden M. Zakir Buğday Bir sakınca yok... Ne olsun? dedi aktör mazdı. Hiç de güvenll olmamakla birlikte, gena cıoğullan, Hasan, Hüseyin Bilâl. de en iyi saklanacak yer evdi. Eve girilir, perve Ahmet Buğdaycı KollekVe böylece de o gün Nizam'a açılma tasaJeler sıkı sıkı örtülür, acele yemek yenir vo tif Şirketinin konkordato rısı suya düsmüs oluyordu. yatıhrdt. Ondan sonrası Tannnın bileceği $ey« talebi Hâkimükçe kabul ediAktör Bilâl ancak bir iki dakika sonra düdi. lerek iki aylık mehil verilşünebildi ki. heykeltıraş Nizam'dan başka bir Hoparlörler «u bildiriyi yayıyorlardı: «D'.kmişti. Bu kere Konkordato gün için randevu istiyebilir ve bugün onları kat, dikkat! Asavisi Yerlestirme Olağanü«*ü Komiserlerinin talebi üzeribaşbaşa bırakabilirdi. Belki aralannda kor.uTeşkilâtı Genel DirektörlüSünden bildirilmişne merciin 3.1.1970 tarih ve şacaklan önemli bir sorun vartfı. Bu düşünce tir: Asavisi Yeriestirme Olaganüstü Tesküâtl 969/682 Esas, 969/737 sayılı ile: Genel Direktörlügünün nişancı memurlan, va karan ile mehlin 3.1.1970 tarından baslayarak, on gün süre ile sokaklarda Ikiniz belki basbasa konuşmak i^tersinhinde başlamak üzere iki serbest tabanca atıslan yapacaklardır. Yaralanlz, dedi. Ben ayrılavım. Benim konuşacaklaay daha uzatılmasma karar nan ve ölenlerden A^avişi Yerlestirme Olağanrım da gerçekten öyle bir sey değildi yani... verilmiştir. üstü Teşkilâtı Genel Direktörlüğü sorumluUık Daha çok seni göreceğim gelmisti de... Keyfiyet ilân olunur. kabul etmez. Dikkat, Dikkat! Asavhi YerlesHeykeltıraş Nizam: 7.1.1970 tirme.... (Arka«n »arl Hayır, hayır, dedi. Kalmanı özellikle is Melih Cevdet Anday TEŞEKKUR (Basın: 139) 346 lltlllllllllllll Tiffany Jones Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletmesi Umum Müdürlüğünden Bussing otobüsleri için motor krankı satın alınacaktır. ı Müessesemizce 20 adet motor Kranla, (katalog No: 57/1428 resim No: 1825, 5601040001 O10 Bussing otobüslert için) teklif alma usulü ile ve Türk parası karşılığında satın alınacaktır. 2 îstekliler hazırhyacaklan teklif rnektuplannı tekllî fiatlan üzerlndeD yatıracaklan % 7,5 muvakkat temlnatlan ile birlikte en geç 15.1.1970 perşembe günü saat 17J0'a kadar MUessesemız Yazıtşlerine vermiş olacaklardır. 3 Postada v&ki gecikmeler nazan itibare ahnmıyacagı gibi telgrafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez. < MUessesemiz siparişi yapıp yapmamakta veya diledlğine yapmakta serbesttir. KAÎIP Şebekemi kaybettim. Hükümsüzdür. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümfi SERPİL DÜNDAR (Cumhuriyet: 341) Deniz Kuvvetleri Komutanlıqı Seyir ve Hidrografi Dairesı Başkanlığından Bildlrilmlstir. DENtZClLERE VE HAVACILARA 146 SAYELl BtLDİRİ 13 ilâ 16 Ocak 1970 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasmds aşağıdaki noktalan birleştiren sahalar içinde seyretme, demirleme avlanma ve bu sahaların 2500 metreye kadar olan yükseklikleri can ve mal emniyeti bakımmdan tehükelidir. KARADENİZ EREĞLİ VE BARTIN ÖNLERİ K 5 ve K 6 SAHALAR1 BtRİNCl SAHA: K 6 SAHAS1 1 inci nokta: Enlemi 41 derece 19 dakika Kuzey. Boylamı 31 derece 27 dakika Doğu E. 5826 Ölüce Feneri. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 19 dakika Kuzey. Boylamı 31 derece 06 dakika Doğu. 3 fincü nokta: Enlemi 41 derece 32 dakika Kuzey, Boylamı 31 derece 09 dakika Doğu. 4 uncii nokta: Enlemi 41 derece 36 dakika Kuzey, Boylamı 31 derece 23 dakika Doğu. 5 inci nokta: Enlemi 41 derece 26 dakika Kuzey. Boylamı 31 derec;j 45 dakika Doğu. IKİNCİ SAHA: K 5 SAHAS1 1 inci nokta: E. 5819 No. lu Filyos fenerinden 247 derece r e 2.5 mil mesafede, enlemi 41 derece 33 dakika Kuzey, Boylamı 32 derece 00 dakika Doğu. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey, Boylamı 32 derece 00 dakika Doğu. 3 üncii nokta: Enlemi 42 derece 05 dakika Kuzey, Boylamı 32 derece 32 dskika Doğu. 4 uncü nokta: Enlemi 41 derece 51 dakika Kuzey, Boylamı 32 derece 45 dakika Doğu. DENLJCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR • ( • « • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • * • • • • • •• • • • • • • • • • • • • •••••»••••••••••••a IIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII(II"III«"I • •••«•••••««•••••••«.•••••••••••••••••a • ••••••••a a a a a a • • a a aaa • • • « • * • • • ••••llllllfllllllltllllllllllll • • » • • • • •• • • • • •• • • • • * • • • lllMIIIIIIMIItllllail • • • • • • • • « • • a • • • • • • • •• • • (Basın: A. 1935527474/330) Ihracat Memuru Aranıyor TtRKİYE ŞtŞE ve CAM FABRİKALARI A.Ş. ihracat servisinde çalıştırılmalc üzere, konu ile ilgili muhaberatı anlayabilecek kadar İngilizce bilen, askerliğini yapmış ve ya§ı 35 den fazla olmayan bir J elemana ihtiyaç vardır. t İsteklilerin 15 Ocak 1970 tarihine kadar Şir i ketimiz Personel Şefliğine bizzat müracaatlan rica $ olunur. \ ADRES: Karaköy. Rıhtım Caddesi Anadolu Si f gorta Han. Kat 45 î Reklâmcılık: 40 336 (Basın: 27483 331),
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear