28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 Ocak 1970 CUMHURİYET VIohınoUiK \e AnzaMar BAHA VEFA KARATAY iiMiıı Anzaklık ılıu OIIMI ATIRLANACAGI Ozere, yaa »erimızin başlannda, Avustralya'da yaşayan ANZAKlarla sahsl temaslannu NZAKTarla ilgili bu derlemeleri yaparken, onlann ds bensağlıyan toplanülardan bahseden çok yerinde bir karsı istekleri olmnsta. Bn yayının tek derken, bunlar lçinde 25 Nlsan Urafü kalmamasını, biıim taraf aavasçüannın da aynı şekil1968 aksamı, tarafımdan bu esde doygn ve anılannın kendilerine dnyurulmasını istiyorlardı. kı muharipler şerefıne tertiplenYurda döndükten sonra bnnu sağlamıya çalışmayı kendilerine miş olan resepsiyonun »netrüi vadetmistim. îşte sımdl bn nedenle, Çanakkale'de savasmış bütün toır özelligl olduğunu aSylemis eski muhariplerimizden bana yardımeı olmalannı istirham etve bu toplanüyı ayn blr yan ntekteyim. Zahtnet bnynrnp asağıdaM cornlsn bir mektupla ceolarak «un&cağnnı belirtmlsvaplandırmak lutfnnda bnlnnacak olanlara ıon dereee mütesektlm. kir kalacağım. Hakikatea renkli T» Mcktnplarda au husnslar cevaplandınlmalıdır : bır toplantı olmustu bu. 1 Çanakkale savaşlanndakl birliginiz, yerlniı, rfttbeniz, g5ANZAK GtNt) (ANZAC DAT) reviniz. bizmet süreniz. 2 Kısa hayat hikâyeniz, bugünku adadı verilen 2S Nisan, Avustralresiniı, işiniz. 3 Çanakkale savaslanna ait en canlı hâtıralanya'nın her şehir ve *ıuw>>»mnda nızdan bir veya birkaçı. 4 Savaslar nraeında ve bagün AN«nemle, ilgiyle kutlanan blr mll ZAKIar hakkmda düştince ve kanaatini». $ Savas yıllarına ve 11 bayram günüdür. O gün her •on gunlere ait fotoğraflarınız. 6 Cevaplar için adreı : Slrşehirde savaş anıtlanna çelenkkeci Merkeı Han No. 27 . tstanbnl ler konur, bUyük geçit restmleri yapılır. H ÇANAKKALE'DE savaşmış kahramanlardan bir rica  Taşayan ANZAKlardan «ağlık durumu elverişli olanlar, Iküv ci Dünya Savaşına katılmıs eski muharipler veya bunlann dul ve yetimlerl bu geçislerd» başta yer alırlar. Yaşlı ANZAKlann 1915lerde. kl ünifonnalan içinde, göğüslerindeki madaiyalan ş&ırdatarak, yıllara meydan okuyan bir zindelikle, sert adımlarla askerce geçışlerl insanı hakikaten duygulandıracak bir manzaradır. Avustralya'dakl hizmetlmln lklncl yılı ıçınde, ANZAKlarla gittıkçe gelışen şahs! temaslanm bana 25 Nisan 1968 akşaınında, bu eskl muhariplerden miimkün olduğu kadar çofcunu bir araya getirecek bir reaepsıyon tertlplemek fikrini llham etmişti. Eskl Muharipler Birligl (RSL.)'nin değerM ve faal Genel Sekreten Mr. A.W. KEYS Avustralya Gcnel Valisi Lord Casey Anzaklar toplantısında konutsmasını yaparken. Tanmdaki bn satırlartn yazan Baha Vefa Karatay'djr. bu düşünceml gerçekle?ttrebilmem lçın her zaman olduğu gibi yine samıml yardım ve ışbirliğini esırgememi?, böylece Kanberra ve çevresinde oturan ANZAKlann adreslenni temln ederek dâvetlyelerimizt ulaştırma ltnk&nııu bulmuştuk. Cevaplar en kısa zamanda gelmjye başlamıştı. Bunlann çogu normal protokol gereklerıne gore yaiılmış teşekkur veya itızan bıldiren kalıplar halınde değıl, derın memnunluk ifadeleriyle dolu lçU mektuplardı. eaklannın lınkftnı Üstüne çıkarak, yakınlannın ve koltuk değneklerinin yardımıyla da ol5a, mutlaka bu toplantıda bulunmak arzusunu göstermişti. Onun bu Içtenliğl, o gecenin unutulnuu! hâtıralan arasında bizleri siyadesiyle duygulandıran ayn bir yer almıştır. Saat tam 2000'de Genel Vali Lord CASEY'in de teşrilıyle dftvetlilerünlz tamamlanmış bulunuyordu. Salondakl ANZAKlarla Genel Vallnin teker teker tanışmasından sonra ev sahlbi sıfatıyla sör alarak toplantının mana vettneminibelirten, ANZAKlara olan takdır ve sempatilerimlzi dlle getiren bir konuşma yaptım. Konuşmam şu cUmlelerle sona ermekteydi: «Sayın Genel Vall. satillilerinbı bfiytik meşgalelerlniz arannda, Szellikle böylesine önem11 bir milli gflnde, d&vetimize şeref verecek zunanı ayırmif obmmz, bizlm için unutulmayacak degerde bir hitınufar. Mtt saadenizle aynca anetmek isterim ki, bu pek nazik jestiniz sllah arkadaslığnun eşsiz deferini en güzel sekilde belirtti| i Ribl. ANZAKlann Türk ordu•nna ve nlnsnna olan sempatisinin de csnlı ve tarihl bir deli11 obnnşter.» Bu toplantıda Genel Vall Lord CASEY'nin yaptıgı konuşma lse, sadece bizleri son dereee müteşekkir .kılan, duygulandıran bir hitabe degil, aynı zamanda tarihl blr belge olmuştur. Aşagıdakl satırlara aynen aldığuTuz bu konuşma İle yaşayan ANZAKlann Türkler h&kkmdakl duygu ve dUştincelenne ait bu yazı serlsine, Avustralya'nın en yUksek mniraTnınft ulaşmış değerll bir ANZAK'ın İfadeleriyle süsliyerek nihayet vermekteyiz. Bacaklarının meflüç olmasına rağmen yakınlannın ve koltuk değneklerinin yardımı ile toplantıya katılan bir Anzak. (Sagda oturan) Ie bir toplantm tertiplemek suretiyle Rosterdiginiz yüksek jeste teşekkiirlerimi surunak isterim. Konuşmanızda belirttiüniz veçbile, Gelibolu Bavaşlannın devamı sfiresince, kanlı çarpışmalara rağrnen, ANZAKlarla Türkler arasında hakikaten savas meydanlarında az rastlanan bir sempati devam etmiş ve harb s o n u n d a da bizler o yanmadadan kahraman Türk uln^una duydutumnz derin takdirlerle aynlmışızdır. na Mvasmıs blr askerlm. On> lan severim. Kazandığım ba madalyayı da her zaman, her yerde Utiharla tafinm) seklinde olmuştur. Bir ates kes anlaşması »ırv sında onu göğsünde kendi madalyalarıvla gören Türk subaylan doktor Royan'a büyük sevgi göstermis ve biribirlerini kncaklayan ba insanlar sanki »avas halindeki iki düsman tarafın mensuplan değilmişçesine sevgiyle sohbet etmişlerdir. McillcOOOğlu KonuvVresim:AYHAN BAŞOĞLU CASUSU ÖNEMLİ KİŞİ TOPLANTTrA dAvet etmeyi düşündugUm en önemU şahsiyet ise kendisi de bir ANZAK olan Avustralya Genel Valısl. Sayın Lord CASEY idi. Ancak ne var ki, Devlet Başkanı durumunda olan bir zatın protokol icaplanna göre, yabana. misyonlann resepsıyonlanna dâvet edümesi mümkün olmadığı gibı, Lord CASiTSf'nin de herhangi bir buyükelçılığin davetıne gıdışi v&kı degildi. Buna ragmen, durumu kendilerinln bilgi ve takdirlerlne sunmayı faydab bultnuçtum. O tfeuyunurtdikj ç&murun ff 'ıtri r* Sayın Genel Valinin, blr ANZAK olarak bu toplanbya te?rif etmek latfunda bulunup bulunnuyacağı yolundakl bu sorum çok geçmeden başyavenn verdigi cevapla, benl pek mütehassis eden müspet neticeye ulaşmıştı. Başyaver, «Sayın Genel Vali, ANZAK toplantısma memnuniyetle katılacaklannı size bildirmemi emrettiler» demekteydi. Kanberra Oteli'ndekl divetlmize 47 ANZAK'tan başka Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanlan İle Eskl Muharipler BirUğinln ilert gelenlerl de katılmışlardı. DERİN TAKDİR DIŞI BOND . UK. ,SEMl>eı c p g c E ü T İ P T Ö t , SU^ dÜW YAMIKlOA SEKİ KAI Aı " (M. 3!2 O BETOU Vt<SlWIKİ IÇİMOfc SE.Ü\/ET >J*rriYOB E UAA. AK1LACM Î TATL1UM2 PEtil TAUIM> Gelen ANZAKlardan büyük çoğunlugunu Kanberra'da veya hemen civannda oturanlar teşkll ediyordu. Dlğerlerl ise daha uzaklardan gelmışlerdl. Sıdney ANZAKlan adına d&vetimize GeUbolu Kulübü Başkanı Mr. M. FtNNÎGAN İle tklnei Ba?kan Mr. C.W. RtEN 400 kllometrelik bir mesaieyl göze alarak icabet etmek suretiyle unutmıyac&ğım bir J«stte bulunmuşlardı. Yeni Zelftndalı AN» ZAKlan da bu Ulkenin Kanberra'daJd temsilcisl değerll arkadaşım, Büyükelçl Mr. J. LtJ. KE HAZLETT temsil etmekteydi. S ATIN BflTttkelci, EskiMoharipter, Bayiar, hetfeydea önce, Sayın Büyflkeiçi. bo> Gelibolu'ya çdaş tarihimiz olan 25 Nisan. Avustralya'nın tR difer hatıram da sudur. önemli bir milU (riinü olarak Bir gün yaralılarumzı, Türk her vıl kntlanmaktadır. Bu yıl siperlerine yakın ve açık iae, bu dâvetinizle bugüne ayn bir araziden geçirerek tasımak bir mânâ kazandırmı? olmaktaduramtmda kalmıstık. Bcs altı sınız. Esasen biz busflnfi kut kişiUk bir müfreze bu taaliyete larken nihayet zafere nlaşmı? başladıfı zaman Türk siperlebir hareketin ba?lançıcını da rinden hlç bir sekilde müdahakutlar defiliz. Hakikatte biz leye ve atısa manız kalmadıkaybettik, siz kazandınız. Falar. Türkler siperden baslannı kat sonncun böyle olması biz çıkarmış ve tam bir insanhk lerde Türk ulusnna olan bayanlayısı içinde bn durumu »eyranlıfı arttırmaktan başka bir retmişlerdt etki meydana getirmiş değildir. BeUrtmek isterim ki, sizler Savaşın devamı süresince hekahraman olduğu kadar ınsan pimizin şahit olduğu nice istisve medenl bir ulnsun evlâtlannal olaylar »ardır. Ben fu annnız. da aklıma ft\tn Ud hatıranu Memleketlerüniz arasında son anlatmak isterim: zamanda imzalanan a&laşma ile böyle bir ulnsa mensup insanGeUbolu'da nhhiye teşkilatımızın başmda, tuğgeneral rüt ların çalısmak üzere Avustralya'ya geliş hazırhklarmın basbesiyle bir doktorumuz vardı. Dolrtor CHARLES ROYAN. Bu lamıs olması bizi samiml olarak memnun etmektedir. Kenzat aonradan kayınpederim oldilerini Avustralya halkı ncak muştur. Doktor Royan daha duygularla bekliyor. önce Osmanlı ordusunda çalışmıs ve Ruslara karşı yapılan Sayın Büyükelci, size kendiPlevne Savunmasında gösterdimin ve bütün eskl muharip arği başarılı hizmetinin karşıhkadaslanmın müsterek duyguğı olarak da harp madalyası ile su olarak tekrar teşekkürler taltif olunmnştn. Işte bu dokeder, böyle bir toplantıyı ilk tor teneral, GelibohVya çıktığıdefa tertiplemek suretiyle gösmız andan Itİbaren bu madalterdiğiniz manâlt Jestten dolayı y»yı göğsüne takmış ve narp tebriklerimi sunarım. Uluslansüresince de, hattâ ikazlara rağmın daha da yaklaştıncı, kaymen bir daha çıkarmamıstır. naştıncı olacagına süphe etme» Kendisine (Düşman tarafın madlğim bn kabil faaliyetlerin dedalvanm tasunak nizamlara vamı ve daima basanlı obnan sjkındır) denildiğinde verdiği samiml temennimdir. cevmp (Ben Tttrklerle yaa y v 8ON İNSANLIK B Melih Cevdet Anday 80 Niçin üçe? Öğrenebilir miyim"' diye sordu. Eski bakanlardan Fazlu yardım diler gıbi heykeltıraş Nizam'a bakarak: îki takım önde, biri arkada, yedek.^ diye •öylendiBafvazar Kutsi: GizU emir bence saat l»i artık, dedi. Toplu durumdayken bajımız derde girerse, emir ortada kalır. Bunun için dağılmamız doğrudur. Bu sözler üzerine, birer ikişer, heykcltıras Nizam'ın evinden aynldılar. Geride, ressam Macit'in •vine gidecek olanlar kaldı. Bunlann basına «ktör Bilâl ceçti: Artık onun için hızlı günler başlıyordu. Olaylar birden öylesine bir gelijme yolu tutmuştu ki, aktör Bilâl mutluluğunun farkına varamadı nerdeyse. Gercekte tek yanlıhğı idi bu mutluluğun farkma vanlmamış niteliğini belirliyen. Çünkü ressam Macif in ölümünden sonra ikisi arasında kurulan iliski, yeni bir dostluk iliskisi olmuştu; onca «rkadaıl «rBKinda Nigâr, daha o bassağlığı ziyaretinin yapıldığı geceden başlayarak, garip bir teçme ile, aktor Bilâl'e yaklaşıvermişti. Gerçl arkadashklan tski idi, birbirlerini yakından tamyorlardı, ama bu tam«ıklık hlçbir zaman böylesine bir seçkinlik kazanamamış, dostluklar yığınm içinde kalmıstı. Ve belki de bu yüzden aktör Bi1Â1, ruhunu sanveren yangını ondan ve başkalarından gizlemek elanağını kullanabümişti. Doğrusu aranırsa, bunun için özel bir çaba da harcamamıttı: gercekte kimsenin dikkatini çekmemiş., kimseye yansımamıştı askının onda yarattığı büyuk değiîikük; içinde, derinlerde, kendi başına sürüp gitmifti. Böylece de Niglr, kocasınm ölümünden sonra kendine en yakın arkadaş olarak aktör Bilâl'i teçmekle, ytsamın gizlerini yöneten bilinmez blr güeün buyruğuna uytnustu sanki, uyup kendi için ve ondan habersizce durenlenen büyülü bir eve girmişti. Orada her ?ey tara istediği gibiydi, orada istediği gibi davranıyor, istediği gibi konuıuyordu, orada en büyük özlemıni, yalnızhSını dovuruyordu. Çünkü aktör Bilâl bir kişi degildi onun için, canlı bir vâdi gibi yankılanıyordu; ya da konuşma tavrı takmarak başını bir yandan öbür yana eğen bir yaban keçisi gibi sadece bakıs olup acıltnnı paylajıyordu onun, sanki bir eski zaman tanruıydı, biçimden biçime, kılıktan kılığa girerek sevgilisinin vanıbaşmda, onu sıkmadan, ona kendini belli etmeden beraberliğini sürdürüyordu. Bundan üzüntü de duymuyordu aktör Bilâl, ortaya çıkmağa, geçmijte tek başına yaşadığı sevgismin, o güne değin Nigâr'm gözüne çarpmamn olduihı anlasılan izlerini göstermeğe kalkmıyordu. Bundan korkuyordu bile ve bir zamanlar nasıl olup da bu askın bir cetit doğal yasa uyannea Nigar'a da yanstmıs olaeağını düısündüğünü ansunıyordu. Gerçi arada bir, Ni. gâr'm geçmişle ilintill bir takım «örlerini dinlerken, sıra kendisinin yolladtğı imzanz mektuplara gelecek mi diye vürejH heyecandan parçalanacakmış gibi oluyordu. Ama bu konuya hiç deginmiyordu Nigftr, yatammın kimi zaman en kücük ay. nntılanna girdiği halde değinmiyordu. Demek ortak bir geçmişe dayanmak oîağanmdan ve mutluluğundan yoksundu aktör Bilâl. yeni bir yola çıkıyordu. îfigârla birlikte, tek bajuıa derdiği hasadı nrtmdR. Tek basuıa... Aktör Bilâl, ja;kuılık içinde, gene tek basına kaldığını göriiyordu ve bu saskınlığı gün geçtikçe artryordu. öyle ki, bi» zaman geldi, aktör Bilâl, Nigâr'ın onu hiç tanımamış olduğu kuşkusuna düstü. Sanki aktör Bilâl gökten inmisü. Macit'i tanır mıydın? diye sordu blr gttn. Aktor Bilâl, bütün soğukkanlüığını takınarak: Evet, dedi. Nigâr, yumuşak bir sesle: Onu ben oldürdüm, biliyor musun? diy» ekledi. Ama nasıl olsa ölecektl. Öldürülecekti demek istiyorum. Kiroler öldürecektl onu? Bunu bılemem. Ama niçin öldürüleceğini söyliyebilirım Insan kalmak istediği için. Iste benim yülardan beri kendimi ahştırmağa çalıştığım gerçek budur. tnsanların öldurulmesine alışmak gerek. Va» şadığımız donemın gerçeğidir bu, bizim gerçeğimız. Şurada resim yapardı, şurada uzanır, dinlenirdi. Sundi yok ortada. Ama yok olduğunu bilmiyor, vaşadığını da bilmivor Bildiği hiçbir ?ey yok artık. öyleyse niçin üzulmeli? Yaşamımızm hiçbir değeri olmadıgını anlamanın en jaşmaz yolu, birini öldürmektir. Ben de kocarnı oldürdüm. Ben öldurmeseydım, başkaları öldürecektl. Ve böylece kendi yasamlarınm da boş olduğunu kendılenne tanıtiamış olacaklardı. Yanlıs anlamayın beni, yaşamın boş olduğunu soylemekle, dünyanm geçicilığını. ölümlülugünü ortaya atan bir takım mistik düsftnceleri benim=ediğimi belirtmek tetemiyorum Belki de tam tersi. Baska dünyasız bir dünya bu başka dünvasız ve ssStöresiz. Oldurmek istediSini v» p»™^ni doğuran, ölüm »onrası korkusuzluğu değil Öyle olsaydı konu basitleşırdı. Bu dunyanvn yalnızcs bir kez gelip geçeceğimız bir dünya olduğu billnd de doğurmuyor öldürme tutkusu. Havır. hayır, onca basit değil Ta\iaklan başaçağ) götürenler, yaptıklanmn yanlı» olduğunu söylediniz mi nasıl sasıyorlar, insanm olumüne de öyle bakılıyor İ5te. «Nasıl olsa öleceğiz» döşüncesinin yerini, günümüzde «nasıl oısa ölecek» görüsü almıştır. Acı ve azap nasıl olsa bıtecek ve bıttiği bile bilinmiyecektir. Ölen ise, dâvacı olmak bakkını yitirmiştir Ölenlerin adına dâvaci olmağa gelince, gülünçtür bu sadece. Çankü ölenlerle yasayanlar arasında sürekli bir ilinti inancı yıkılmıstır, Bunun zorunlu sonucu, yasayanlar arasinda ds böyle bir ilintinin açıkça yadsınmasıdır «Öolen bi? değiliz» olsa olsa korkakça bir kaçıştı, ama «ölenle biz avnı değiliz» kaba fakat cesur bir böinmlemedir. Bu cesaret gelişi guzel öldürmekten doiuyor. Kızgınlıktan öldürme, öc «Imak için öldürme. şan şeref için öldürme, günümüzde yerini keyif için öldürmeye bırakmıştır. Evet. sasmamalı, keyif için ya da can. sıkmtısmdan. Bunun en belirli ömekleri, toplu öldürmelerde gSrülüyor. Askerler bir köye giriyorlar, erkeklerl öldürüyorlar, gelmişken kadmları öldürüyorlar ve öldürmüşken cocuklan da öldürüyorlar. Ü&Mik bunlar o köyü korumak için gelenlerdir. GSrüyor musunuz, düşman yerme dostu öldürmek dönemtne girmiş bulunuyoruz. Bu tür öldürmenin ne kerte olagan karsılandığını enlatan tek gerekçe «Nssıl olsa ölecek değıl mlydi?> gerekçesidir ve bunun cezası kimseyi kotkutmuyor, çünkü bunun cezası şimdiye değin düSünülmemistir. Sucg kırsı eeza anlayısı, tek tek insanların kafasında yer etmem<s.«e. toplumun ceza biçmesi anlaşılmaz kalır. Cocuklan olan bir ndsmm, baskasının çocuklannı öldürmesi, onun ksfasında böyle bîr ceza anlavtsının bulunmadığuu gdsterirt «Ölen benim çocuklarun deâil.» »ar) TIFFANY JONES CANLILIK O OĞÜ 75'in UstUnde olan ANZAKlar, ya^l&nna göre hayret verici bir canlılık re neşe Içlndeydiler. Aralannda tek tük halsiz ve rahatsız durumda olanlar da yok değildl. Hele biri vardı Id, mefluc ba DOĞAN BİSİKLET İÇ ve DIŞ LASTİKLERİMİZ AYLÂK MUSA TÜRKİYENİN HER TARAFINDA PİYA8AYA ARZEDİLMİŞTİR. UHlkfltlk Smyl v» TIMnK AJŞ. UevontİSTANBUL (îlancılık: 6283/847) DOKTOR SÜREYYA ATAMAL Tkkatm StrauM)«r 106/4 Telı Mff>«4 Op. Orolof
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear