26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHIFE TKJ 15 Ocak 1970 CTJMHTJRTYET ! •••»•••••••'••••••! asta Amerika ve Rusya olmak üzere büyük ülkelerde atom enerjisini bir savaş aracı olarak taşıyan ve güçleri tam açıklanmıyan nflkleer bombalann deneme patlatmaları yapüırken, bir yandan da atom enerjisinin banş yolanda knllanılması ve atom silâhlannın sınırlanması üstüne görüsmeler olmaktadır. Gerçek şu ki, nükleer savaş hazırlığı asU gevşememekte, dnrnm her zaraan aktüalitesini korumakta ve kâbnslarile bilinç altımııı biteviye tedirgin etmektedir. Nükleer bombalann korknnç gücü patlama sırasında birden açığa çıkan termik, me kanik, ve radvant enerjilerden ileri gelir. Buradaki radyant enerji iyonizan ışın soyundan gamma ısmlandır ve nfiklecr bombalar bir bakıma korkunç bir gamma radyant' dır. Zira patlama sırasında kozmik ölçüde bir gamma salımı olur. Aynca, çatlama ürfinü olarak çok yüksek sayıda radioaktif izotop meydana gelir. er bombaior ve iyonizan ışın hastalıâı Dr. Vasfi YENER UZMANI daha başlangıçta boşa gıtmıstır. J. Docuing' in konusmasından su parça çok ilginçtir: « Joliot Curie'nin bir söylevınden öğ reniyorum ki James Frank'ın başkanlığınd'a bir Amerikan bilim komitesı Hiroshima'ya ilk atom bombası atılmadan iki ay once Cumhurbaşkanı Truman'a başvurarak, bombayı kullanmanın doğuracağı felâketli sonuçlar ustüne uyarıcı nitelikte genis bilgi vermiş ve bu sonuçların vicdanlarda uyandıracağı tepkiler üzerine Başkamn dikkatini çekmiştir öyle iken bomba yine atıldı. Or.u attıranlar bütün diinya önünde, yığınlarla insan öldüren topyekun savaş çağını açmış olmanın ağır sorumluluğunu sonuna kadar taşıyacaktır..» fiziğinin politikaya karıstırılması bn sonncn verdi ve dünyamızda atom çagtnı açan bBylesine devrimci bir bilimsel bnlnsnn teknik alanda ilk meyvesl insan için bu kadar acı oldn. Durnmn bilimsel ve medikal yönlerile inceleyen M. Pons'un raporu söyle bitmektedir: < Genel dii$ünüşe göre, atom fiziği insan zekâsının en muhteyem yapıtlarından biridir ve Hirofhima bombasını mâzur gormek için değil, fakat atom fiziğine hiç olmazsa moral bir destek bulmak için kolavca denir ki, onun radioaktif izotoplan buluşu hekimlige bâzı yenilikler kazandırmıştır. Bize kalırsa, terazinin Jki kefesi arasmda korkunç bir dengesizlik vardır ve kanserle sava? hastahanelerinde kanser tedavist için kullanılan cTıbbi» kobalt bombasının sevabı, msan vicdanına «gerçek» kobalt bombasının gunâhmı affettirmek için çok yetersızdîr. O gerçek kobalt bombası kı, însanın onu hiç bır vakit kullanmayı göze almıyacağı sadece umut edilebilir.» Amerikan tohumluğundan sonra Rus tohumluğu... Kulakları çınlasın Bahri Dağdaş'ın.. Hatırladınız mı Bahri Dağdaş'ı? Eski Tarıra Bakanı.. Hani Amerikan tipi Meksika tohnmlngu Sonora64 üzerine büyük bir kampanya açan, buŞday üretiminde yapacagı büyük bir devrimle memleketi buğday arr/jarına çevireceğini ilân eden, ve : « Bu memlekette heykelımı dıketekler..» diyen kişi. Knlaklan çınlasın Bahri Dagdas'ııı.. Çlinkü gazetelerın yazdıklarına bakıhrsa Sonora64'ten, yani Amerikan tohnmluğundan vazgeçilecekmis. Bn konndaki haber şöyle : «Yapılan denemelerde pas hastalıgına sebep oldugu aniaşılan Sonora64 tipı buğday eklmınden vazgeçilmıstır Bu yıidan başlıyarak Rus kökenli Bezestaya buğdayı yetıştınlmesıne başlanacaktır. tlgililer Rus tohumluğundan umutludurlaT. Tarım Bakanı tlhamı Ertem bu yıl Trakya, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'da Rus buğdayının ekilmesme başlanacağım söylemiştir. Ertem demiştir ki : ^ Türkıve'de yıllık buğday üretimi 10,5 11 milyon ton dolaylarındadır Her yıl nüfusumuzda meydana gelen artış da dikkate alınırsa yılda 30ü 400 bin tonluk bir artışa ihtıyacımız olduğu ortaya çlkar Halen vıllık bugdav tüketimi 910 milyon ton arasındadır Tohumluk bunun dısındarfır Bu duruma goıe üretim muhakkak artınlmalıdır Gereken arastırmalar yapılmıştır. Dünyada oldugu gibi bizde de kısa boylu, sağtam saplı erken yetişen ve gübre verildığınde yatmayan buğdayın yetışürılmesıne karar verilmistır.» İste böyledir bn isler... Bizde bir politikacı Bakan oldn mu, hemen otnrdugu koltn$nn icabına göre alelacele bir seyler Sgrenmeve sıvanır. Milli EJitim Balianhtından Tarım Bakanlı8ına transfer eden tlhami lirtem de elbet koltuğuna otnrdugu zaman zile bastnııj. Tarım Bakanlıjhnın gediklilerindrn gerekli bilgileri istemistir. Birkaç çünlük bir inceleme. oknma. ve«aire «onunda veteri kmdar doldu mn Bakan. hemen gazetecilere demecı patlatır Daha hızlı olanlar ise kendilerinı tntaraazlar. Gümrük Bakanlarının ilk siinlerde motorla kaçakçı kovaladıtı. Saglık Bakanlarının hasta poznnda hastaneye basvarup tebdili kıyatetle teftislere k.ılkıstıfı gazetelerin haberlerine vansır .. İlk günlerin hevecanı, sevincl, şasktfılıÇi geçtlfi zaman, âlemin gene ol âiem olduğu görülür. Nitekim Tarım Bakanıyken «hevkelimi dikeeekler* diven Bahri Datdas'ın hevkellnî dikmeU geregi dnynlmadı. üaha önce de Tarıra Bakanlıgı koltuğuna otnranların hiçbir ise yaramadıkları virmi yıidan beri Türkiyede dönüm basına alınan bngdayin verinde savmasıyla ispatlanraıstır. Yirmi vıl önce bir dönümden ne kadar buîdav alıyorsak, bngün de o kadar alıyoruz. Ama niifus artmakta, ibtiyaç çoialmaktadır. BuSdav ekimine ayrılan toprakları genişlete genislete son sınıra dayandık .. Amerikalılann ortaya attıkları Sonors64 efsanesi de ififts etti .. Simdi de gelsin Rns tohumlngn diyoruz. Oysa bosnnadır bütün bnnlar... Düzeni detiştirmeden, toprak reformn yapmadan. gerekli devrimleri vürürlüge koymadan, ne dönüm basına bnğday üretimi artar. ne de adara basına ihracat rakamı .. Türkiye çatdısı bir yasayış içinde çözülmeye devarn eder. Kalkınmanın bn düxen içinde mümkün olmadığını öjrenmek için geç kalmısızdır Bn dftzen devam ettikçe, ister Amerikan tohumluğu saç Anadolu'ya. ister Rns tohnmlnğn .. Nafiledir. Bazı ilkel toplnmlar var dünvada : Knveyt Sjeyhligi gibi.. Snnd Kırallıgı gibi.. Bn toplumlar petrol zenginlijtinin birden ke^fedilmesi ve isletilmesivle dünyada birinci plâna çıkıverditer: petrolden gelen paralarla grri düzenin sürdürülmesi Sdeta kolaylastı. Türkiye'de de son günlerde buna benzer hevesler görülüyor. Amerikan tohnmlnğn ekeceğiz, yerden altın fıskıracak, ormınlarımızı Isletecegiz beş on yılda milyarlarca dolâr giriverecek cebimize.. ya da bir baska sihirli formülle, kompradora. mütegallibeye ilismeden, »ervet sefalet ayrıealiklsrını kaldırmadan, toprak reformnnn vapmadan, terlemeden. vornlmadan. »ıkıntı çekip gayret göstermeden ksikınıverecegiz... Otraaz 6vle sey... Tarım Bakanı koltuğuna venı otnrmnstnr. Belki bazı hevesleri vardır. Ama bilsio ki hiçbir sey yapamıyacaktır. Bu düsen değişmeden. gerekli retormlar \apirmadan; m amim basına ihracat artacaktır. ne de dönüm basına buğday .. ister Amerikan tohumluğu eksin, ister Rns tohumlutu... Kökeni dışarda tohumluktan, kökfi dısarda kompradordan raedet nmdukça iflâs sürecektir. Sonuc ükleer orijinli iyonizan ısın hastalığı insan zekâsının var ettiği a|ır bir patoloji olarak karsımiza çıkmakta, tedavici hekimli^i âciz bırakmakta, koruyneu hekimlik ise burada hiç etkili olamamaktadır. Zira iyonizan ısın hastalıgına yol açan nükleer silâhlar savas vöneticilerinin ve politikacıların kontrolnndadır. Çıkacak bir savasta blokların nükleer silâbları ancak geleceklerini tehlikede gördükleri an ve o da böigesel ve kısıtlı olarak knllanacakları üstüne verdikleri sSz çüvenilir olmadıtı gibi, kStle halinde yok edici silâhların depo edilmesinl bansm garantisi eibi göstermek de toplum psikolojisini avutan korknnç bir ovalamadan baska bir sey deiildir. Bu oyalama nükleer silâh yanşını hızlandırmakta. gittikçe daha çok öldürücü nükleer sii&h vapımını ve en kötttsü, bir eün bu silâhların genis ölçüde kullanma olasılığını "rttırmaktadır. Simdiki halde. nükleer silâhların bir vanına çok agır bastığı terazinin iki kefert arasındaki korknnç dengesizlik atom fisiginın saf bilimsel yapKina karsı dnvdntnmn* savgıyı. teknik alanında in«an mntlnlnftı için ona bagladıgımız umndn bir veis halkasiyle çevirivor ve içimizde Fikret'in sesi havkırıvor: Hflrmet s»na, hürmet sana Lâkin seni viedan Hep kanlara batmıs ve kızarmıs görecekse '. tnsanda bn cinnet daha pek çok sürecekse ! tnsantıga cidden bu trhâlüt, bn raeâdât Makdur ise. irfcan bnna mahkum ise.. Heyhat! vet, insanda bn çılgınlık pek çok Eimanlıgın gerçekten kaderidaha ve insan sfirecekse.. Bn anlasmazlık, bu düşmanlık ise ba kadere mahkum iseÇok yazık! RADYOLOJİ ~İ nsanlann gamma ısınlarile, daha doğ• rusu iyonizan ısınlarla hastalanmasının » kısa bir tarihi vardır. Yakın denecek zamanlara kadar daha çok röntgen ve radium ısınlarile çalısanlarda bir meslek bastalıgı olarak görülen ağır kan hastalıklarinın kurban aayısı yanm yfiz yıl gibi nzun bir süre boyunca bütün dünyada bir kaç yözü asmış degildl. tnsanların iyonizan ısınlarla hastalanma çagının bu, birinci dönemi idi. tkinci dönetn 6 Agustos 1945'te basladı. tki gün içinde 6 ve 9 AŞnstosta «Atoraik» denen iki patlamanın etkisiyle iki Japon kentinin insan ı yoğun bir gamma ışınlamasına tutoldn. üyle ki, en diisiik tahminlere göre 40 bin kisi bn ısınlama sonucu hastalanarak öldü. İnsan patolojisinde bu kadar öldürücü bir bastalıgın örnegi voktur. Mikrop. zehir ve başka hiç bir ajan. yaptıkları hastalıkla, bu kadar sınırlı bir bölgede bn kadar yüksek oranda bir ölüme yol açmamıştır. bombası H iroshima artık bir ve onnn korknnç bilâncosn tarfh olarak geride kalmıstır. Fakat o yalnız zamanca değil, yeni günlerin nükleer silâhlan yanında güç bakımmdan da çok gcrilerde kalmıstır. Yeni bir genel savasta milyonlarca insanı acımaksızın kısa sürede yok edecek, miivonlarcasını somatik ve genetik a|ır sakatlıklara ngrataeak bir saldından kornmak için en kertirme yol, nükleer silâhlan hiç kullanmamak olnrdn. Ne yazık ki bnnnn için barcanan çabalar Yakıcı ve yikıcı ^ ~T ükieer patlamanın insana zarar veren ' ilk etkileri termik ve mekaniktir (yakıcı ve yikıcı etkiler). Baska deyimle, bombanın termik ve mekanik etkilerinin cok üs tünlük aldığı, ısının milyonlarca santigrad'a yükseldigi bir ilk bölge vardır ki bnrada gamma ışınlarının etkisi anlamsız kalır; zira bn bb'lgede insan bir anda yok olnr. Bir sınınn ötesinde artık termik ve mekanik etkiler öldürücü âfet yapmaz. Fakat taç biçiminde cografi bir bölge gelir ki burası bütfiniyle gamma ışınlarının etkisi altındadır. Bnrada ısınlarla çarpılan insan hemen ölmez. Fakat ışın etkisile ağır hastalanır (organizmanın bütün as sistemleri ve fonksivonları iflâs eder) ve ne yapılsa, kısa bir süre sonra bu hastalıktan ölür. Gamma etkisindeki bu bölgede ölüm oranı 'ılOO dür. Şurası önemli ki, nükleer bombalann eamma ısınlarile hastalanıp ölen insan sayısı, termik ve mekanik etkilerile ölenlerin sayısından çok olmnştar. A tom iste Cevat Dursunoğlu Kurtoluş tarihimizin aydın ve canlı tanıklarından birini daha ka>bettik. Cevat Dnrsuno|lnnnn ölümüyle, aralık duran Erzurura Kongresinin kitap sahifeleri artık sımsıkı kapandı. O kongrede, Mustafa Kemâl Pasa kongreye katılsın diye, Atatürk'e yerini veren genç temsilci de, o günkü arkadaşlannın galiba en sonuncnsu olarak, Atatürk'ün yanına gitti.. Erzurumnn sevgilisi, dadas rnhln Dnrsiınoğln, çok nzun yıllar memlekete eğitimci olarak hizmet gördü. Içine sinmiş, hattâ lüzumundan fazla sinmis, bilgisini, ne ilim alanında ne de içinde yasadıgı tarihsel günleri degerlendirme yolunda istedigi gibi kullanamadı. Daha do|rnsn dünyava bıraktığı, beraber götürdügnnün vanında çok aı kaldı.. Bn sebepten dolayı, yalnız Erznrnm dadas bir evlâdını kaybetmi? olmadı, tüm memleket de Cevat Dursunofcltuiun mütevazi sahsında çok. pek çok seyi kara topraklara verdi. Kısa bir süre önce aynt menhu* hastalıktan kınnı topraga verdikten sonra pırıl pınl lekâsıyle civelek ve cesur edasıvle Dursunoğlu, birdenblre ihtiyar ve ahrcte lH*retI»k duyan blr Insau aluvennlsjU.^ SevglÖ kmna. aynı hasiahklardan, ayni' an geçerek öbiir dünyada kavuştu. ' "' Şimdi Erzunım'da bulunduğum yılları hatırlıyorum. o tarihlerde Egitim Bakanlığında Gencl Müdür idi. bir aralık Millî Egitim Bakanı olan Saffct Ankanla birlikte dojruda büyük bir geziye çıktıklan zaman Erzurum'a gehnişti. o tarihte Ereurum bir bayramla resmi bir merasimi bir arada yaptı. Ankan saygı ilc mcrasimle karsılandı. alkışlandı, Erzurumun sevgili evlâdı Cevat ise sevgi ilc bağırlara basıldı, öpüldü. Gelişinde yoluna seviuç vc hasret göz ya^larından örülü blr halı serilmişti. .«Cevat yapar!», «Cevada söyleriz!:», «Ah Cevadm haberi olsaydı!»... Cevat yaşadığı sürece Erzurumun ve Erzurumlulann, ağabeysl, sevgilisi, zor frünlerin hamisi, karagün dostıı umitlerl olarak yaşadı ve bu vasıflaruıdan hiç birinden bir tek zerre kaybetmeden öldü. Dursunoğlu yalnız Erzurum'(}a Atatürk'e kucak a^mış genç bir vatanperver olarak değil, bir pedagok, bir fikir ve düsunce adamı olarak da Atatürk'ü en lyi anlamış ve onu benimsenıiş olan gerçek aydınlardan biri idi. Acı öliknüne aeılık katan sebeplerden biri de Erlurunj'un Atatürk'ün mânevi makamı nezdlndeki bu anJayışh clçisini kaybetrniş olmasıdır. Erdemli insan olmanm örneğini kendi yaşantısı ile Teren rahmetlinin dünyada kalan dostlan, onun sohbetlerinl, arkadaşlığını çok arayacaklar, yokluğunu hiç geçmeyen bir sızı halinde yüreklerinde duyacaklardır. Herkesle beraber bir kişiyi. herkesten fazla teselliye muhtaç kardeşi Sttkı Dursunoğlu'nu teselliye dilimiz varmıyor... Doğunun bu kahramanlar diyarmda son kırk yıl içinde yetişen her genç üzerinde hocalık hakkj olan Erzunım'un bu sevgili vefalı çocuğu. Türk dilinin bu titiz. pürüzsüz kalenıi, milli mücadelenin bu sessiz fikir kahramanı. ağabeysinin ölümü ile !jimdi öksüz kaldı... Ne yapalım kader... O da şimdi Cevad'ın kendisine minnet duyan eviâdları arasıtıa kanşacak ve teselliye muhtaç iken, mânevi öksüzlüğe düşen Cevad'ın mânevî evlâtlanna ve bütun hayatı boyunra nna destek olan vefah eşine teselli dağıtmağa mecbur olacak!... C i l u ı t l llttl»t»t» zetlerini yukanda sunduğumuz ve içinde büyük hakikatler bulunduğuna inandığunız farkü görüşler karşısında bu problem Türkiye . gerçeklerine uvgun olarak nasıl çözümlenebilir? Silâhh Kuvvetlerde personel tasarrufu suretiyle bütçe yükünü hafifletmek ve kalkınmayı . kolaylaştırmak gibi gayeleri hedef tutan bu problemin köklü ve sürekli çözümünün ancak kalkınma için gerekli devrim ve .£ reformlar tamamlanç dıktan sonra^yapüabileceği â^îkâr olmakla beraber bugünkü imkân ve şartlar altında şu üç volla bir dereceye kadar çözümlenebileceği kanaatindeyiz. O Bu sorun nasıl çözümlenebilir ? YAZAN Hâfc. Alb. Nahtt SAÇLIOGLU ASKERİ ifARGITAY ÜYESİ BAYANLAR İÇİN hususi pamuk File içinde (8 Parça) İlâncılık: 6168'5H unsurlar (öğrenmek) ve (vapdan veya egitim tafalarından mak) tır. Çünkü normal zamasonra bunlariü büyük merkeznın genel yükümlülük süresi teslerde meslek ve Imtsaslarıvta pıt edılırken diğer faktörlerle bagdasan yerlertie hizmet yapiırlikte bunlar arasında da mâ: malan kannnl» »«tUnmalıdır kul bır dengenin fcurulmasına B« kişUer spferde de »ynı «tt«bır dereceye kadar dikkat edıliklı koranmabdır. O Uevlet kunıluşlannda ^tt İir. Anayasanın 6 ncı maddesı: U rev yapan bazı ilim, mesîek »e (Vurt savuıımasına katılma, her sana» mensııo'.anyla, cahşaıaları milli ekonomlye, M. GüvenUge Türkün hakkı ve ödevidir. Bu ve M. Kaltanmaya önemli dere ödev ve askerlik yükümü kacede etkili olan blr kısım kalı nunla düzenlenir.) demektedir. liye hizmet ehlmin yedek subay ikkat edildigı zaman kolayca okulunu veva egitim kıt'asırıı bıgörülür ki, madde (Askerlik O Genelkunnay Başkanlığı ve tırdikten sonra yükümlülük su yükümü) için süre ve şekil M.S. Bakanüğı da dahil olmak resinl kendi hizmet yerlerinde tespit etmemiş, bunu. kanun kouzere bütün suâhlı kuvveUer tamamlamayı arzu ettikleri takteşkilâtı inançlanndan tâviz ver dirde aylık, ödenek veya Uc yucunun objektif iradesıne terk etmistir. Bunun böyle olduğu samez, cıddî ve işinin ehli organiretlerini kendi Iturumlarından al dece maddenin ifade şeklinden zasycn ve metod (O.M.) uzmanmak ve normal yüktimlülük südeğil, Kurucu Meclisteld müzalanna ıncelefUmeii ve her alanresinin sonuna kadar, sadece keresi sırasında bır üyenın da fuzuli masral ve istihdamıan izin tecavüzü ve firar suçlannTürk kadınlan da vurt savun(rn.eyen bir reorganizasyona gı dan dolayı askerl kazaya tâbı masına tâbı mi? şeklindela diîmelidir. olmak kaydıyla, kendi kurumlarında çauşmalanna izin verile sorusuna komısyon sözcüsünün Asîmda deviettn bütün mırum (Bunun cevabım kanun verecekve kuruiuşlan buna, silâhlı kuv bilmelidir. Nitekim bunun memtir) şeklındekı karşıUgmdan da vetlerimizden cok daha 'azla leketimizde çeşitll uygulamalaı ı anlaşılmaktadır. yapılmış ve halen de yapılmak muhtaçtır. tadır. Meselâ 6794 sayüı kanunla Aynca maddeye, İöncı cümlejft Hem yedek subaylar, hem maden ocaklannda çahşanlann sindekı (Ve askerlik yükümü) de erat için üu ayrı yükümlülük bu yerlerdeld; 291 sayılı kanunkelimeleri Meclisteki görüşülmesüıesl kabul olunmalıdır. Lise la ögretmen okulu tnezunlannın sı sırasında eklenirken tlen süve eşidi okul mezunu erat onseaskerî eğitim devresinden sonra rülen gerekçenirı (Yurt savunkiz aylık, ortaokui ve eşidi omıl ira, kişilerin nitelik ve forması genel bir tâbirdir. S»vıınmezunu erat ytrmibir aylık, di verildikleri Vk okullardakı hız masyonlan bîrbirinden farklı ma ile Ugili birçok hizmetler ğerleri ise yirmidört aylık süre metleri askerlik hizmetinden saoldugu cihetle gerek harb vardır.. Vapılacak kanunlara ye tf,bi tutulmaiıdır. Ancak. »ir yıhrnştır. Keza bu türlü uygulasanatmı ögTenmek süreleri ve malar Bakanlıklararası anlaşmesnet olacak Anayasa hiiküramibır ve yirmidört aylık süreye gerekse hizmetlen Ue topluma malar'a bazı mühendıslpr hakkın lerinden süpheyl kaldırmak... tâlıi tutulan trata Uenflkurmav ve Millî GUvenıiğe yapacaklan da da yapıünıştır Aynı şey belBa«kanlıgının onayı ve Milli Ücretli ve gönüllü sısteme yol katkı'arın değeri de eşit olmayali bir oranda, üniversıte öÇreGüvenlik Kurulunun mütelâası açmayıp mecbuıi olduğunu be cağından bunlann cümlesini aytim üyeleri için de yapılabilir. al>nmak snretiyle. Bakanlar Kulirtmek ) şeklınde ıfade oıunni yükümlülük süresine tâbi tutılunca belli bir süreye kadar: masmdan da, belli bır şahsî ve mak eşitlik değil. aksine esitsiz(Meselâ: Yirmidört ayiıklar için bedeni mecbunyet dısmda. yüiik yaratacaktır. do'rt ay'a kadar. yirmiblr aylıkkümlülüğün şekil ve süresinin Bu itıbarla değlşik vasıl ve lar icin de bir ay) terhis mahitespitinı kanun kdVucunun takformasyondaki kışilere değişık vetincie izin verilebilme yetkisi dırıne terk ettiği anlasılır. tanınmalıdjr. Celpler ve terhisjükümlülük süreierini öngören "er bnna göre avarlanıp plânlanbir düsünce Anayasanın esprisidığı takdirde yükümlülük sürene, dayandığı adalet şuuru i!e sinin üçe bölünmesi önemli bır içtimai fayda anlayışına uygun caba (2 ve 3) no.lu bentlersakınca yaratmaz düşecegi gibi, ayni durumda oiğer taraftan Anavasa bu de ıleri sürdügümüz esaslara lanlar aynistatüve tâbı kıhndıkedek subavlar için de genel yukümlülüğün herkes içm göre yapılacak bir kanun lanndan eşitlik ilkestne de her yükümlülük süresi onsekiz eşit olacağına dair bir hü halde aytun olmayacaktır. anayasamızan 60 n a maddesıne ay olmalıdır. küm de koymamışUr Anayasave (eşitlik) ilkesine ve dolayıAncak, yurt içi ve yurt <tışı nın açık bir işareti bulunmayan siyle Anayasaya ayfctn oîur mu1 SO N üniversitelerinde ö£retim üvelijı . Bu soruyu cevaplandırabilmek vapacak akademik ünvanlan ka ıçın önce askerligin ne olduğu••••••••••••••••••••>•••»•••••••»»« zaBmış olanlar ve kanunun v gösnun anlaşılması, Anayasanın tenrejM nadir ıhtisaslardan bıri 60 ncı maddesmın incelenmesı ni yapmış bulunanlar ile ilim, ve eşitlik prensibınin Anayasafcn vf sanat daılanndan birtade nın ruh ve diğer ilkeleri karşıınîUetlerarası başarı ve şöbrete smdakı yerinin (Değerinin) teskavuşmuş veya Nobel. ya da o biti icap eder. na yakın önemde ödül kazanmış Türk Silâhlı Kuvvetîeri îç t olanlar için, vüksek tahsil aran Hizmet Kanununun 2 nci mad• nıaksızın, yükümlülük süresi bir desi askerligi (Türk Vatanını, vıl kabul ediımeii ve bu millî tstiklâl ve Cumhuriyetini korudeğerlerin korunmalarım ve fcen mak için harb sanatını Sgrendilerinden gereğı gibi faydalanmek ve yapmak mükellefiyetimayi sağlamak ve uzun süre vurt rtışında kalmalarını ve hat dir) şeklinde tarif ve kabul etmiştir. tâ tâbiiyet de&istirmclerini önBu tarifte, mukeUefıyet süresilcmek için de Xd. Sb. okullarınnın tesbiti bakımmdan, önemb D haiterbe bır tıukuki durum eleştırılıp değer!«ndlnlırken kendjsme dayanmafe ıçın prensıplerinden arzu edilenl veya işe geleni değil. Anayasanın temelıni teşkıl eden prensip, ya da prensiplerden blrinı seçmek gerekır. Zira akstoe hareket Bir Anayasa madde veya Ukesini kendi ruhuna aykırı sekilde tefsire cevaz olraadıçindan hem tetsır teknıgtne, hem de bızzat Anaj'asamn rub ve sistematigine uymaz. Şöyle ki; her Anaya' sanın çapları birbinnden larklı.; biri diğermi ıçine alan ve en büyuk çaplısı da hepsinl içine alan değişık önemde prenaiplerı vardır. Bir Anayasanın en önemli prensıbi yanı temel prensibi ise, kurmak istediğı devletin sekil ve gayesiyle kişi hak ve hürrtyet lerini ve karşılıklı ödevleri de içine almak suretiyle kurulus felsefesıni aksettiren güçtekı ilke. ya da ilkelerdlr. Eşltlik ilkesi ise bu güçte değildir. Anayasanın önemli bir ilkesidir, fakat meselâ adalet ilkesi gibi bir temel ılke degıldır. Sosyal. ekonomik velhasıl hangı sahada düşünülürse düsünülsün eşitlik ilkesi, adalet ilkesin) içine alamaz, onun ıçine gırer. ÇUnkü her eşıtlikte adalet voktur. Nitekim bu konuda da oüunaz. ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a TEŞEKKÜR Sosyal SıgortaJar Kurumu İstanbul Hastanesinde geçirmış oldugum ameliyatta büyük ilgısmı gordüğüm kıyraetli operatör Sayın Sonuç ile amelıyatımda bulunan narkozitör ve asıstan dok ( J torlara ve dıger personele teşekkürü bir borç bilirim. ^ Türkân tĞMEN Cumhunyet 514 Doktor Hayri Davas | TEŞEKKÜR Sevgili annemiz I Anasaya aykirı olur mu? MEVHİBE AKYOL'un vefatı dolayısiyle cenaze törenine iştirak eden, çelenk gönderen. evimıze gelerek acımızı paylaşan, telgraf. mektup ve telefonla tâzayede bulunan. akraba. dost ve arkadaşlanmıza teşekkürlerimizi arzederiz. EVLATLARI Cumhunyet 502 Dfser laraftan Y A D Değerli okuyucular TEŞEKKÜR İ VEFAT Ba? Antua'n Gargar, Bay ve Bavar. Kıernan Mıgıryan, Bdy ve Bayan Bedros özattar re Kvlâdı. Bay ve Bayan Piver Gürekyan ve Evİatları, Du) Bayan Şinorik GiifFJtyen ve Evlâtlan, Gürekyan, özattar. Nigoğosyan, tncici. Rahip Andon Civanvan SevKili Anneiert, Büyük Anneleri. Halalan, ve yakın Akrnbalan Dul Bayan îîîîîîSSÎÎ!"*"* "••• « * .~£y.\ Nimbüs • •••••••••••«••••«••••••ta««s*î .••*•••••••••••••••••••••••..::: ::::::::Î:Î:::ÎÎ::::;!ÎS;;ÎS;: • ••a • ı ı ı ı ı u ı ı ı ı ı l l ı l ı I I I I a ı •• NILLİ PIYANGO en çok ve en büyük ikramiye ödeyen müessesedir. 1970 yüında numara miktarı azallılmış, isabet mikiarı daha da arlırılmıştır. Size de bol şanslar dileriz. Artık ayda üç defa milyonerliğe ; kavuşma imkânı elinizdedir. Biliyorsunuz: Uzun zamandır mnztarip otduğum rahatsızlıgımı gtdermek için lilzumlu am«liyatı yaparak b«ni saglığa kavu$turan Ceırahpaja Tıp Takültesl K. B. B. Klinlği ögretira Üyesi müşfik insan sayın Doç. Dr. ve mesal arkadaşlan Or Demircao Akan; Or. Alpay TekcU; Dr. Atıf KuUar; Dr. Bırim Şengil; Dr. Celil Habeşı ve kllnikte görevli düer sağlık personeli Ue hastalıfım esnasında yakın llgilerinl eslrgemiyen sayın mesa! »rtaadaîdanma; dcstlarıma ve akrabelarıma ıçtenlikle tesekküı ederim. Emine lanlkdağ Cumhuriyet 500 Fikri ŞENOCAK'a JÜSTİN GARGAR'ın Vefatmı teessürıe bildınrler Cenaze merasimi 16 Ocak 1970 Cuma günü saat 14'de Taksım Voskeperan Ermeni Katolik Kiliseslnde icra olunacaktır. Stüdyo Grafik: 482 519 >>.»••••>• ı •»••••»••»•«»>•)»< ŞANTİYE ŞEFİ ARftNIYOR (Y. MüKendis, Y. Mimar) Ciddî bir müessesenin Fatih'te emanet suretiyle yaptıracagı büyük bir inşaat ıçın tecrübeli Y..MÜhendis veya Y. Mimar aranıyor îsteklilerin bugüne kadar yaptıgı işlere ait bonservisleri ile birlikte hâl tercümelerini bildirir bir mektubu Galata P.K. 835'e göndermeleri rica olunur Cumhuriyet 523 (Basın: 10207'507' MMHHMtMMMMMMI»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear