23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFE DfiRT 17 Mayıs 1969 kQ hlç blrlnlz Meclise gelemiyeceksmlz, sizi teselli etmek bize düşecek... dedl, ben de bakalım kim kitnl teselli eder, de dlm. Hakiluten sonradan tesellıye muhtaç olanlar onlar oldu. Yazılarda aynca göztlme Illşen vs beni slâkadar eden iki yanlış noktayı daha düzeltmek istiyorum. (T) Beni Demokrat Partlden »elâhiyeti olmadan tart eden Hayslyet Kurulunun Başkanı Puat Köprülü değildi, başka bir milletveküi ıdi. Fuat Köprülü o zaman Genel Kurul üyesi olarak Genel Başkan Vekilligi yapıyordu. (2) Yine bu yazıların bir yerinde, şöyle deniyor: (1954 den itibaren ise grupla Menderes arasında açık gerptnlik b&şladı. Hele İki üye, Samet Ağaoglu ve Karaosmanoğlu sert bir hava ya rattılar, ı m m ı bu uzun sürme CITMHT^ * ' E T MENDERES'in DRAMI'NA CEVAPLAR di. Bu mukavemetçiler abineye alındılar) Yanlış. . ben kabineden 5 4.952 de fıkir ihtilâfı yüzünden istifa ettim bir daha da Hükümete gırmedirn. 954 den sonra mukavemete geçtiğım dog. rudur, fakat bu mukavemet s o nuna kadar devam etmiştir Bu* nun neticesi olarak da 955 da beni partiden kovdular, ondan sonra da Hürriyet Partisini kurduk. Fevzi Lflfi Karaostnanofta Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu'nun konu ustöne bazı açıklamaları J1.S.1969 İZMÎR Curnhuriyette yayılanan «Men dfres'in dramı» yazılan hakkındaki b a a duşüncelerimi ve bildiklerimi kısaca açıklamak Istiyorum. Yazar, 10 yıl Türkiye'nin bas siyasî kudretlisi olarak sonıra yüklenmiş bir insanın hayat ve politıka hikâyesini mi anlatıyor, yoksa bu i n « m vesile yaparak bağlandıgı bir ideolojinin istikametinde belli bir sonuca rru varmak istiyor? Bir türlü anlayamadım: O kadar ki rahmetli Menderes'e miras kalan toprağın bile dedesi tarafından nasıl ele geçirildiği, nüfuz kuvvetiyle ansızın istilâ edilerek mi, yoksa zulıim ve gasp yolu ile mi, oyunla mı, hile ile mi elde edildiğt araştırılmakta ve yorum üstüne yorum, tahlil üstüne tahlil ler yapılarak menfi bir teşhise vanlmak ve her yönden olduğu gibi bu yoldanda halk husümet ve nefretile karşı karşıya bırakılmak gayretıne düşülmustür. Menderes'ln soyuna, sahsına alt kısımlar hakkında çocuklan ve yakınlan elbet gerçekleri söyliyeceklerdir. Ben bu taraflan bırakıp yazılarda geçen o za manki Tiirk pohtika hayatını ve umumu alâkadar eden üç meseleye değlneceğlm. O meselelerln geçtigi tarih sırasile: Deniyor kl 1946 seçimlerinde, o zamankl lktidar hile yapmamış ve zaten hiç bir mahkemede hile tesbit edilmemistir. 1946 seçimleri mülkiye âmirlerinin eliyle yapıldı. Açık oy, gizli tasnil usulile yapılan bu seçimlerde mahkemeler vazifeli değıldl. Sonunda da mazbatalar Meclise gelır orada kabul veya red edilırdi. 1946 seçimlerinde hilenin ve zulmün hâkim oldugu âlernce bilinmiyor mu, mahkemelerın bu işle alâkası olmadıgı biltün milletln malumu değil mi? Demokrat Partinin 1948 kongresinde de bu hilelere karşı o vakitde.ı beri yalnışlıkla herkesin diline vird ettigi ve yazarın da tekrarladıgı gibi bir tepkl gösterilmiş, tesanüt beyannamesl adı altında direnme birliğinl ve fıfcrinl gösteren bir metin tesbit edüml^tir. Milll husumet andı değil. Bir husumet andı kabul edilse idl, o vakit temyiz reisi olan zatın, yanlıs ve uydurma blr haberle hemen Hipodroma kosup orada bulduğu înönu'yu telâşa düşürmesinden ve harekete geçirmesinden sonra toplanan Bakanlar Kurulu Demokrat Partiyl kapatmağa ve temsilcilerini de koğuşturmağa kalkacaktı. Halbuki Bakanlar Kurulu böyle bir karara, böyle bir mesele bulunmadığından varamamıstır. Bana, o vakitki Başvekil rahmetli Şemsettin Günaltayın sonralan anlattığma göre meydanda husumet andı diye bir veslka bulunmayınca bıitlin telâşlar ve ofkeler hemen daha o aksam sabun köpüğü gibi sönmüştür. Tarihe geçecek olan hâdiselerin gerçek yönünden ayrılmamak bir vazifedlr. Gelelim 1950 seçimlerinde Demokrat Partinin Halk Partisinden kontenjan istemesi yalanına: Ben öteden beri seçlmlerde nisbl temsil usulüne taraftar idim. 1950 den evvel hazırlanan Seçim Kanununun çoğunluk usulunü yerinds bırakması üzerine Uzüldum. önümüzdeki seçimleri kazanacagımızdan kuvvetle emin olmakla beraber çoğunluk usulünden Urktiyordum» ÇünkU bu usul İle seçimler kıyasıya çe kişmeU, ölümlü ve döğüşlu olabilirdi. Bunlan önlemek için kendi kendime ameli çâreler anyorium ve bulmuştum. Bir gün iyl tanıdıgım îzmir mebusu rahmetli Sedat Dikmen ile tzmir'de buluştuk. önümuzdeki seçimleri konuştuk. Bu çoğunluk sistemi hoşuma gitmiyor, ya hep, ya hiç olabilır... kavgalar, cinayetler olursa ne yapanz dedim ve şu likrimi day bulunduğuna göre en fazla oy alan parti tabii ki on milletvekili kazanır. Ondan sonraki de geriye kalan altıyı alır... Sedat Dikmen o vakitki Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Uran'ın dostu idi, ona anlatayun dedi. Ankara'ya gittik, ben işi Demokrat Partı Genel Kuruluna, o da Hilmi Uran'a anlattı. Her iki taraf buluşup görüşmeye karar verdi. Halk Partisinden Hilmi üran, Tevflk Fikret Sılay, Faik Ahmet Barutçu, bizden de Puat Köprülü, Adnan Menderes ve ben Sedat Dikmen'in o zaman Merkez Bankasının üstünde olan Anadolu Kulübündeki odasında Halk Partisinin arzusu üzerine gizlice toplandık. Toplanır toplanmaz Faik Ahmet bey söze başladı. Şu düşundügünüz tarzı bırakaUm da size kontenjan verelim, partınizin, lider leri ve önde gelenleri için katî kazanma şansı tanıyalım, olmaz mı? deyince bizim heyetin başkanı Köprülü derhâl ayaga kalktı, Faik Ahmet'ın sözünü kesti. Bız buraya kontenjan dllenmeye gelmedik, böyle birşey konuşamayız dedı ve Uçümüz odadan çıktık. Hattâ en arkadan ben çıkıyordum, Faik Ahmet bey, bana Fevzi Lütfü bey sonra pişman olacaksmız, çün K A G I T C I I•'%&$& dUer! Insan «onnac mı? Sormadım u ı m ı , benim »ibl günefe k»r»ı lfa Şimdl «nlaşılmıjtı ljte Vehbl'nln kerrakegi. D» mektcn herhaldt. mek bu da kendileri gibi herhangi bir «uçla zanlıy Hıı... hangi partidenmis? dı? Önce çocuklar, «onra hırsızlarla yankesiciler Onu da bilmiyorum. Sen simdi dediğimi din. çekildi. Yalnıı uzunca boylu, sırun gibi bıri olan, le, avukaü gör, para isterse yanmdan ver. Enijtem kasaba kılıkh bir adam yanında kaldı. Karsısınd» başka sahit bulamamıs, de... dinliyor musun? dikiliyordu, sıraya, yanına ilişti: Gözleri «Müfettişler müfetti|i»nde: Demek siz de bizim gibi günese karjı ijedi Dinliyorum, dedi. niz bey? dedi. Para isterse ver, sonra evde ablandan alırsm. Konuşması bir hayli köylü. ama bakışmdan iç Bizim partiye girsin o, söyle! tenhk dökülen, kırklık biriydi ki, saçları yan ya Söyleyim mi? Ne deyim? rıya ağarmıştı. Benim baldız, bizim partiye girsin diyor d t l «Müfettişîer müfettişi. adamın sırtındaki urbaEnişte uzun uzun güldü: nm kumaşmdan, parmaklanndaki okkalı yüzükler Deli soyka.. den, içtiği cigaradan anlamıştı ki herif ya büyük De ama unutma ha! bir çiftçi, ya da çok zengin bir mirasyiyici. Derim derim.. hadi sen git simdi, dedikl»» Güldü: rimi de unutma: Avukat, para isterse ver! Günese karşı ijediğimi nerden anlad'Baldııuı gözü cMüfettijler müfettiji.nde kalferim? mıstı. Adam da güldü: Enişte tekrardan gelip »ıranın kıyısma ilıjtl: Kalıbma kıyafetine baktım da herhalde de Benim baldız, dedi. Çok aklı evvel, ağzınd» dim kendimce, adam vurmaktan içeri düşmemiştir. dıli donen, cerbezeli bir avrattır. Senden ötürü Sonraa... Hırsızlık, yankesicilik, uğursuzluk sürsen hangi partiden diye sordu.. bulaşmaz. E? Başka ne kalıyor? «Müfettişler müfettişi» yutkundu. Bir zaman Sen günese karşı mı işedın? lar tıpkı bunun gibi bakan, gülen, içe akan yeni Ne sayarsan say. bir Semâ'mıydı sakın? Nasıl oldu? Ne cevap verdin? Adam zâten anlatmak için bahane arıyordu, sı Bilmiyorum dedim, bizim partiden değils» raya oturdular. söyle yazılsın dedi. Öyle beri benzer kimselerf Ben esas buralı değilim, buranın yakın kas» beğcnmez. Sana {uracücU kanı mı kaynadı nebasından. Az buçuk tarlamız, çiftimiz çubuğumuz dir? var. Kasabamızda da hatırımız sajnlır azbuçuk. Ney Kefeki bağlamış dişleriyle keleş keleş. ama iç mi?, yeni partiye taraftar olmuş ve de girmişim. tenlikle güldü. Müfettişler müfettişi'yse hiç da Suç mu Allahmı seversen beyim? yadırgamadı kadının bu şıpsevdiliğmi. Daha çok Anlamıştı. da kadınlar üzerindeki etkisini gayet iyı bilıyor Ne münasebet? dedi.; Suç olur mu? Demok du. Ama henüz ayağının tozuyla geldiği şu canrasi bu. Sen sensin, ben ben. Öyle değil mi? darma nezarethanesinde, dikkatini Uk çektiği kaAdam az daha sokuldu: dına hemen kanca mı atacaktı? Hay ağzını öpeyim. Hem Demirkırathğı icat Enişte'yse sanki kadını gözüne sokmağa Çaiıediyorlar, hem de. . Milletnen oyun mu oynuyoşırcasına çaba gösteriyor, sorduğu, sormadığı şey nuz? dedim. Derken iktidar partililernen ver yanleri ver yansın ediyordu: sın. Ben onlara, onlar bana. Bana Serbest fırkayı Bir eri vardı zavallııun, senin kadar babaunutma diyorlar. Devir o devir değil, sayıynan yiğit değilse de seni andınrdı azbuçuk. Motora kendinize gelin dedim E. rakı. şişede durduğu gibi meraklıydı, motorsiklete. Bir gün buraya geliyor. durmuyor ki. Içlerinde bir kıranta var, en azgınla Çar?ı içindeki büyük içkili lokantayı bilmem birı o. Dedi ki: Fırkanızı başımza geçireceğiz dedi. lir misin? Orda kafayı çek ha çek ediyor. Geç va Ben de bok yemişsiniz dedim. Vay sen bize, bizim kit zil zurna çıkıyor lokantadan, atlıyor motosikpartimize bok yemişsiniz dedin dediler. Iş döndü letine. Şehrin içinden yıldırım gibi geçtiğini gödolaştı karakola intikal etti. Benim şahidim şuhurenler, « Eyvah» diyorlar, «bu gidiı olüm gıdidum yok. Onlar kalabahk. Zabıt tııtulurken komSü» ser de onlardan yana mâlum a? lktidar onlarda. Müfettişler müfettişi birden meraklanmıştı: Alladılar, pulladılar zabtı benim aleyhime düzen Sonra? lettiler. Benim de tepem büsbütün attı... Sonrası sağlığın, üstümüzden ırak.. bizim Bir ara heyecanlı bir kadın sesi ijitildi: kasabaya giderken yol dağlardan geçer. Uçurum. Eniste! lar minare boyundan ziyade. Demek o kafayla vi Ses arkalanndaki parmaklıkların ordan geîmijrajı dönüyüm derken... ti. Döndüler. îçini çekti, Yenice cigara paketini çıkarıp uAdam: rattı. Yaktılar. Motosikletiyle uçuruma yuvarla Benim baldız, dedi. nan adamın ölümüne saygı gösterircesine bir süParmaklığa ko?tu. re sustular. Müfettijler müfettişi adamm gittiği yana şöyle Sonra? dedi neden sonra Müfettişler mübir baktı ama, sarsılması da bir oldu. Ne iri, ne iç fettişi. leri kapkara ate? dolu ?eylerdi onlar öyle. Az sonra Sonra beyime deyim, bizim baldız deli olyeniden döndü, baktı. Kadm da ona bakıyordu. Ba du dağlara düştü Allah vermiye. Yemeden içme^ *tjpden az daha ince, pek^öyle phmı fâteng şji • f *jn.*esil#, sarardı soWu, feyıflatiı; 6 * görenle> değil. lakin bakjşlarındaki çekicilift tnsa£ı*k«a ' n&Ştrdan çıkmıs bellerierdi. Öyfc tayıfladı. E, îyle meşgul etmeğe veteceit kerfedeydi. Bakışöldürmiyen Allah öldürmez. Gün geldi kendi ken lanndan sâde zekâ akmıyor, tuhaf bir delicilik, san dine türkü çağırıp ağlamaya başladı. Tenhalarda ki baktığı kişinin kimliği üzerine sorular soruyordu. menhalarda ağlar oldu. Bilenler, bırakın dedıler, Nitekim ablasınm kocası olan eniştesine: ağlaan. Ağlaymca zehrini dışarı atarmış. Atama» O adam kim? diye sordu. sa korkun dedilerdi. Aylarca kendi kendine do• Enişte'nin baldızda oldu bitti g5zü vardı. Kı» landı, söyledi. ağladı. Kasabada bir hâfız Zarifa kanarak: vardır bizim; iyi hocadır. O yanına aldı. Okurken Beyefendi'nin biri. diye geçiştirmek istedi. üflerken kadını kendine getirdi. Bu sefer de HâAma genç kadın geçişivereceklerden değildi: fız Zarife'den ayrılmaz. Duyduk ki onun târika Nasıl beyefendi? tına girmiş. Eh. târikat, avrat kısmına da târikat Sana ne kız? yakışır. Din iman, Allah kitap ehli olsun da oya Suçu ne? lansın dedik. Oyalandı da. Sonunda Demirkırasi, Bakıyorum gözüne kestirmişe benziyorsunT partiler martiler, Hâfız Zârife bacıyla yazıldılar Amaaan... suçu ne diyorum! bizim partinin kadınlar koluna. Şimdi orda. Lâ Bilmiyorum anam. ne bileyim? Yeni getirkin bir konuşur, bir konuşur... (Arkası tar» 17 söyledim: Seçimler namzet listelerile yapıldıgına göre: Meselâ, îzmir'den 16 milletvekili çıkar, iki parti listelerine on altışar değil, onar namzet yazsın. Manisa'da böyle dığer birçok vilâyetler de böyle yapsın .. Bil fara Îzmir listelerinde onar a Diçi Bond I MODESTY BLAISE İLAN Atatürk Üniversitesi Rektötlüğüoden: Üniversitemiz Tıp Fakültesinm Biokimya ve Toplum IJeJumljgi Bölümlerine a^şistan almacaktır. Isteklilerin 29/51969 Persembe günü saat 10.00 da yapılacak imtıhana katılabilmeleri için 4936 sayıh kanunun 39. maddesinde jazılı belgeleri dilekçelerine eklemek ve bildikleri yabancı dıli belırtmek suretiyle Tıp Fakültesi Dekanlığına caşvurmalan duyurulur. (Basm: 15839) 5973 t Tiffany Jones TIFFANY JONESİ ceuv; tİZMETÇİLEEDeM BUMCU ICA. KULÛ^ PERSONEL AUNACAK Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Dokümantasyon Merkezinde Enformasyon Uzmanı olarak çahşmak üzere bir Tıp Fakültesi mezunu almacaktır. ADAYLARIN : a) Askerliğini yapmış olması, b) Çok iyi Ingılızce bilmesı, c) En fazla 35 yaşmda olması, d) Mecburî hızmetle yükümlü bulunmaması çarttır. e) Adaylar Ingilizce'den ıınava tâbi tutulacaktır Diğer yabancı dillere vukuf bir tercıh sebebıdir. Bu konudakı müracaatlann 26 Mayıs 1969 saat 17.00'ye kadar Kurumun Ankara Yenişehir Bayındır Sok. No. 33 adresindeki Personel Müdürlüğüne yapılması duyurıılur Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidroğrafl Dairesi Başkanlıgından bildtrılmiştlr UENtZCtLERE VE HAVACILARA 56 SAYIL1 BtLDtRt 21 Mayıs 1969 tarihinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşa ğıdaki noktalann birleştiği sahalar içinde seyretme. demirlem? avlanma ve bu sahalann 1400 metreye kadar olan yüksekliklen can ve mal emniyetl bakımından tehlikelidir. BtRfNCf SAHA: KARADENİZ ISTANBDL BOĞAZI GtRtŞt 1 n d nokta: Enleml 41 derece 13 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 09 dakika Doğu E. 4958 No. lu Anadolu fenerl. 2 nci nokta: Enlemi 41 derece 13 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 07 dakika Dofu 3 ncü nokta: Enleml 41 derece 15 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 06 dakika Doğu 4 ncü nokta: Enleml 41 derece 15 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 11 daldka Doğu ÎKİNCİ SAHA: MARMARA DENtZİ tSTANBUL B Ü C A Z I GİRİŞİ 1 n d nokta: E. 4910 No. lu Fenerbahçe fenerlnden 283 derece ve 1.5 mil mesafede. enlemi 40 derece 58 dakika 30 sanlye Kuzey, boylamı 29 derece 00 dakika 00 sanlye Doğu. 2 n d nokta: Enleml 40 derece 57 dakika 30 aarüye Kuzey, boylamı 28 derece 58 dakika 02 sanlye Doğu 3 ncü nokta: Enlemi 41 derece 04 dakika 00 sanlye Kuzey Boylamı 28 derece 50 dakika 30 saniye Doğu 4 ncfl nokta: Enleml 41 derece 01 dakika 90 aanlys Kuzey Boylamı 29 derece 02 dakika 00 saniye Doğu. DEVtZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNEMUE DOTORTJLUR. De aafriM... A O I peıs? TfiEMT •• U E MDE COK ^ T&U.1 ACWv'V. ÖNEMLİ &â I I 1 P2M f ^ il NPDBV / (Basın: A. 914415408/5961) konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU i|İ^JJK/\[^| YEMİNİ Samsun İli Daimî Komisyon Başkanlığından: 18.400.00 lira muhammen bedelli 2 adet komple palet (7517709) kapalı zart usulü ile satın aİınacaktır. Geçici teminatı 1380.00 lira olup, lhalesi 30/5/ 1969 Cuma gunö saat 11.00 de Ü Daimî Komisyonunda yapılacaktır. Taliplerin belirtilen gün ve saatte teminat ve kanunla tâyin edüen belgeleri ihtiva eden teklif mektubunu havi kapalı zarflannı ihaleden bir saat evvel vermeleri lâzımdır. (Basın: 15305/5956) (Basm: 15311/5957) Köy İşleri Bakanlığı Yol, Su ve Elektrik İşleri Genel Miidürlüciinden: 1 Genel MüdürlüğUmös thttjrwsı İçin 10 adet Su Koçu 6200 sayılı kanunun 34. esaslarinın 4. maddesine göre teklif isteme usulü ile satın almacaktır. Bu işe ait geçici teminat 4.000. liradır. 2 îhale, 28/5'1969 çarşamba gtinü saat 11.00 de Ankara • Ulus Anafartalar t ş Ham Köy tşlerl Bakanlığı binasınm 10. katmda Y.S E. Genel MUdürlüğü îdarl ve maU Işler Dairssi Başkanlığında toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır. 3 Sartnamesi ayni yerden talep mukabilinde bedelsia olarak temin edilebilir. 4 Istekliler şartnamede istenilen vesaik ile geçici teminat mektup veya makbuzlannı koymak suretiyle hazırlıyacaklan teklif mektuplannı ihaleden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde ayni yerdeki Komisyon Başkanlığına teslim ermelerl şarttır. 5 Postadaki gecikmelerle, telgrafla yapılacak teklLflrrtn kabul tJllııılj^egi il&n olunur. İ LÂ N m Istanbul Kandilli Rasalhanesi Midnriiiianden: 1 Rasathanemiz için satın alınacak 1 adet, 12,5 ayak, 3.540. lira muhammen bedelli buzdolabı. açık eksiltme usulflyle eksiltmeye çıkarılmıstır. 2 Eksiltme tstanbui Vaniköy, Kandilli Rasathanesi Müdörlüğu binasında toplanacak Komisyon huzurunda 23 Mayıs 1969 Cuma günu saat 14 00 de yapıiacaktır 3 Eksiltmeye girebilmek için: a 265 50 liralık peçici teminatlarını herhanpi bir ma? sandıgına yatırarak alınacak makbuzlannı, D ' 1969 yılına ait Ticaret veya Sanayi Odası belgesini Komisyona göstermeleri şartttr. Keyfiyet Uân olunur. (Basın: 14695/5958): : 15558 A, 9248/5855).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear