Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE İKİ 8 Eldm 1969 CUMHURİYET WM /k yı izi kurt izine karıştı!» sözünün *""• tam yeri şimdi ülkemizde. Türkiye' nln içinde bulunduğu dış ve iç koşullar. yürürlükte olan geri üretim ilişkileri, halkımınn rüzvıllar otesinden sürüp Relen karacahillijfi. örçütsüzlüğü. ekonornik özu de olan devrimcl blr kurtuluş savasının hâlâ bütünlenemeyişi: bugünkü kanşıklıfm u u npdenleri olmakfadır. Kanada çiftçisi buğdayın kilosunu 12 kuruşa rnâl ederken, \nadnlu \e Trakyada bunun buçünkü hesaplarla 350 kuruşa kadar yukselmesi, ama piyasada 8590 kurusa satılması, Çin'de bir dönüm topraktan 600 kg. pirinç alınabilirken Türkiye'nin bir tavuktan 6080 yumurta ile bir dönümden 120 kç. buğdayda kalması. yani üretkenliğin bunca az olması; rtış \e iç sömürüyle perçinlenmiş geri üretim ilişkileri yüzündendedir. SANCILI BİR ULKE Fakir BAYKURT • >T~Vine dönüş» «miUî istikamet» çibi .1" sloganlar'ın amacı olan girişimler dahi. temeldeki sorunu çözemedifi gibl, toplumsal kargaşayı gideremiyor ve ülkenln yönetimini hiç duıeltemivor. Bir üstyapı kurumu olan din. altyapıvla, toplnmun maddi koşullarıyla çok sıkı ve sürekli ilişki halindedir. Havada. so>ul bir din ne dün olmuştur, ne de bu^ün düsünülebilir. «Milli istikamet» de öyle. Bunun millet yaranna. milletin çoğunluçu olan köylüler ve işçiler yaranna, onlan bor görülmekten, süriinmekten kıırtaran, gerçekten «millî» bir doçrultu olmaM Rerekmektedir. Millî ve milletin yaranna olmavan ne \arsa, yabancı sermaye, şirket, pazar (Onlar ortak, biz pazar!.), ruhsat. imthaz, bİ7den çok vabancılara yaravan paktlar. ikili anlaşmalar temizlenmeli ki, tutnlacak «istikamet», gerçekten «milli» ol»bilsin. Yerliden daha baskın yabancı sermaye, jerliden baskın yabancı savunma araç ve gereçleri, yerliden baskın tüketim mallan, verliden baskın yabancı eğitim ilke ve kunımlarıyla bir ülke, ne kadar ilerleyebilir ve nasıl kurtulabilir? T Ikcmiz artık o hale felmiştir ki, verll J inekler \erine labancı inek. yerli buğdav ve pamuk >erine vabancı buğday \e pamuk, yerli afyon yerine" köylere kadar yayılan yabancı LSD ve NembüUI... Mustafa Kemâl böyle istemiyordu. Takılm bir sömfirfen devletin peşine, süriiklenin sidin ardından, madenlerin petrollerin işletme iznini onlara verin, ieneyi ipliçi onlardan alın, çocuklannızı da onİ3rın artık vr bavat suttozlamla besleyin demivordu. Bizim fanatiklcrin Atatürke fitil olmaları buradan geliyor. Bunu en iyi anlamış, geniş köylü ve işçi kitlelerine anlatmaya başlamış devrimci çençler ve inançlı öğretmenlere duyulan düşmanhk da buradan gelijor. Devrtmci RÜçlerimiz arasında. belki seçim RÜnlerinin sinir yorucu durumlarından dola\ı bir bezfrinlik ve karamsarlık görülüyor. Devrim yanlısı olmavan. yabancı çıkarlarla çıkarlarım uyustnnnnş tutucu eürlerin ortalıkta fır dönmeleri, tarihsel ölçülerle düşüniildüçunde. önü çibi sonu da hoş birer çabadan başka nedir? Her şeyden önce «fıruı» ın vapılmıs olduğu bir dünyada. inasanoğlunu birtakım yalancı dolmalarla sürgit yanıltmak sadece zor değil. olanaksızdır. Bayrak direeinın çölsesine bakip bu RÖlıredeki eğriliği düzeltmeğe çalışmak boşunadır. Yapılacak iş direktcki eğriliği düıeltmektir. ym dora olnm, Ünve kmrakofmıda Ftbnrf Kalfa dayakUn ölsün, t'niversite gençl«ri polis kurşunlanyla >erlere serilsin: köylüler de hâlâ oyumağr de\am etsin. Köylüler. solculuk. komünistlikti; bütün karçı propasaadaları ve temel sorunu hızla anlamakta ve yüzlerce yıl önce başlamış bir uykudan uvanmaktadırlar. Henüz köylü çoğunluğunun çire olarak duşünebildiği: partilere, kendileri adma konuşabilecek «halk çocupu oknmuş» lan sokmaktan ibaret şimdilik. Bu okumuşlar Ankaraya vanp baştakilere anlatacaklar, bastaki ler de btmlan anlayacak ve isleri düzelteceklerdir. «'öylüler hızla bunun da çıkar yol olmadığını jöreceklerdir. 200.000.000 liranın hesabı nerede ? Ataturk'ün de>ısiyle su mazlnm Türkiye'de neler olnyor?.. Toksal köylu. kara toprakla uğraşıp azığını çıkarmaya oğraşırken, neler dönü>or Ankara'nın dumanlı havasmda?.. 200.000.00fl liranın hikâvesi, Ankara'nın dumanlı havasmda olanbitenlerden biri, bir tanesidir. Anlatalım 200.000.000'nun hikâyesini dilimizin dondıiçü, köşemizin aldı^ı kadar: Adalet Partisi'nin bir Nevsehir Belediye Reisi vardı. Adı Esat Kıratlıoğlu Milli Petrol dâ\asının beyecanh günlerinde tstanbul çazetelerine >abancı petrol kumpanjalarını tutan yazılar yollardı. Morrisoncuların iktidara geçmesınden sonra îller Bankası Genel Müdürlüğüne getirildi Kıratlıoflu lller Bankası, Türkiye'deki Belediyelerin. su, kanalizasyon, harita, imar plânı ve elektrik islcrini \ urütmek ıçın kurulmus bir bfiyük devlet bankasıdır. Ne\sehır Eski Beledi\e Reisi bu bankaya Genel Müdür olduktan dort MI sonra Nevsehir Milletvekili adayı olarak listelerde ?oründiı. 12 Fkim secimlerinde milletvekili olarak vatandastan ov isti^ecek olan lller Bankası Genel Müdürü, Simel Limited Sirketi sorumlusu olarak 2 0O . M liranın hesabını vermeden parlâraentova çırecektir. O . MM Birkaç gün önce Bay Süleyman Demirel ile N'e\sehir'de Adalet Partisi'nin mitin^ine katılmıstır. Bu mıtingte Uonusan Siıleyman bey, kendisini dinliyen vatandaslara: Bız kanunlara saygılıvız demistir. Ovsa kanunların ne biçim kullanıldıeını çörmek için îller Bankasının ve Simel Şirketinin haline söyle bir goz atmak yeter. tller Bankası, Belediyelere vapacağı hizmetin daba verimlı olması gerrkçesiyle bir sirket kurmaM tasarlamıs, ve Kızüayla ortak olarak Simel Limited'i te«is etmistir. Türkiye'nin tuhaflıklanndan biri olarak Kızılay da bojlece ticaret havatına »tılıp tüccarlık vapmava başlamıstır. Simel l.ımited. de\e mı kns mu olduju belli olmıyan bir garip yaratıktır. Simdiye kadar vaptıiı iglerde sarfettifi 2P0.0C0.0O0 liranın kesin hesabını yapmatnıs. vermemistir. Simel Sirketi fiilen denetlenemez durnmda oldağundan halkın yüz milyoıılarının hesabı sorulamacnaktadir. Bay Esat Kıratlıoğla bu yoldaUi müracaalları UMitmuştur Bay Süleyman Demirel iktidarı da tller Bankasına ba;lı Simel Şirketindeki yolsuzlukları uyutma politikasını beııimsemistir. 15 Mart 1969 tarihinde. Başbakanlıea. tmar \e tskân Bakanlıgına, Maliye Bakanhğına. Ticaret Bakanlıeıııa her >ıl tller Bankasının 12.000.000 lirasının Simel Sirketinde heder edildifini ve 200.ftOO.000 lirasının kesın hesabının bir türlü >apılamadı|ını, üstelik denetlemenin mümkün olmadıiını du\uran resraî ve belgeli muracaat hasıraltı edilmistır. Aradan " av geçtigi halde bir ses çıkmamıstır. Ve bn isi gönül rahatlığıyla hasıraltı edenler, simdi çıkıp halktan oy istemektedirler. Simel Sirketi hakkındaki iddialar sunlardır: 1 tller Bankasının sirkete ha\ale cltigî isleri. Simel. kendine özgü usullerle müteahhıtlere daeıtmaktadır. Boylece 4050 isi birden ilâna dahi lüzum çörmeksizın >önetim kurulu kararıyla Simel Şirketine veren tller Bankası, bu yolda Simel Şirketini aracı olarak kullanmıs bulnnmaktadır. 2 Simel, aşa|ı yukarı 200.000.000 liranın kesin hesabını bir türlü veremiyecek kadar hesap karısıklı£ı içinde bulanmaktadır. 3 Taptıfı tesisleri yüzde 26 pahalıya maletmektedir. 4 Denetleme dısıdır. 5 Buna rafmen otomatikman ibra olnnmaktadır. tller Bankasında, Bay Esat Kıratlıoçlu nu uyarmak isteyen namuslu memurlar çıkmış, hattâ <Kesın hesap ekıpleru teskil olunmuş, ama aradan biraı zaman geçince i'ler hasıraltı edilmistir. Bakanlıklara yapılan muracaat da bır kenara itilmıstir Şimdi bu bozuklukların üstüne gidemi'ven \e bu \olsuzluklara ortak olanlar, halkın karsısına kürsüler kurup: Vatandaslaaaaar.. demokraaaaasi.. dive avaz avaz natuk atarak oy toplamak ve parlâmentoya girmek seferberligine çık' mıslafdır. . , 200.000.000 liranın hesabını Veremiyenlerin, yolsuzlnk Iddiılarını hasıraltı edenlerin, deraokrasinin erdemierinden' sb'ı açarak oy topladığı bir ortamda politikanın adı nedir?.. Haydi felin, bu yazıda söylemevelim bunu . Yalnız bn yazımızda. Morrison komisyoncusnnun, yabancı kumpanya a\ukatının, ve 200.000.000 liranın hesabını ipe an serer gibi hasıraltına serenlerin adını «öylemekle yetinelim Sonııç enim derdimi bana yakın biri bastaHlere anlatsın, onlar da bunu çözümlesir.» yolu, kırk elli yıldır, bilemediniz 35 yıldır denenir bizde. Sonuç, iste buRÜnkü ayı İziyle kurt irinin birbirine kanstıği dnrumdur. El, elin ineğini türkü çağırarak arar. Köylü («o 72), işçi (•'. 13) ve tamaraı •/. 90'a varan halk çoğnnluğu, biraz daha uyanmak ve kendisini yönetimin başma JTtirip çağdas devrimi başarmak, bunun için de çerekli politik bilinci kazanmak lorundadır. Halkın bunu yapaHlmesi için, uyanık gcnçlerinden ve öğretmenlcrinden beklediği en değerli hinnet, uyandırılmak ve geçerli bir politik bilince kivuşturulmaktır. Örfütlenmesi. e.vleme »eçmesi. her şeyden önce buna 1 ğlıdır. Belirtelün ki böyle bir erek için harcanılmı^ aba henüz çok azdır. Beztinlije ve karamsarlığa hiç Rerek voktur. Türkiye toplı mu, pınl pınl bir doğum ve eerçek bir devriın öncesinin sancılarını çekmektedir. Bu uoğal oluşumn hızlandırmak ve kolaylastırmak için harcanan hiçbir çaba boşa (rifaneyecektlr. Tarihin bilimsel ölçülerhle 12*ye çeyrek kalmıştır. Türkiye'de dünyanm en ffizel çiçekJerinden biri açacaktır. Bufünkü ntantılar onun sıkmtısıdır. mm Düiıyada bugün... T ~ ıınyada buçün çok ülkede çacda^ anTV •*" lamlı toprak reformları >apılmıştır. Kırk dönüm topraklı çiftçivle, 4 bin. 40 bin, 100 bin, 400 bin dönüm topraklı çiftçiler arasındaki uçurum kaldınlmış. özHlikle sosyalist. yada sosyalizmin eşisfinde bulunan filkelerde ciddî üretim kooneratifleri Vrurulmuş, üretici halk, bu kooperatiflerin büvük birlikIeri halinde örgütleıımiştir. Ancak bnnlar yapıldıktan sonra. bizim politikacıların «tarım reformu» dediği işler ele alınmıştır. Eşitlikten uzak, çarpık toprak mülkiyetiyle dönüm başma üretimi »rttırmava kalktığmızda politik ve sosyal >apı eskisinden bin beter kötüleşiyor, kargaşa alıp yürüyor Endüstrileşmeye varajacak ulusal sermave toplanamıyor. Yabancı sermaye ile kalkıntr çabaları ise, ancak vabancı sermavenin öz babalarına kâr jretiriyor. Darlık artnor. Köylüden memura kadar ffeniş kitleler alabilriijrine yoksullaşıyor. Maddî sıkıntıları müzminleşen kitleieri politik nutuklar. baskılar ve karakollar avutamaz ve durduramaz oluyor. latıldığı oranda anlamaktadırlar. inkara \e Galata'da yabancı sermaye ve çıkarlarla işbirliği yapanların yönettiei partilenJe >er alanlar bile içinde bulunduklan maddi koşallann, üretim tlişkilerinin, bütiin idari sosyal ve siyasal kurumların hiç de iyi olmadıçını kavramrktadırlar. 135 kunıştan 'Meksika buğdavmın tohumunu al. dönüme kilosu 6570 kurustan 100 kilo giihre saç, litresi 10 liradan ilâç kullan, sonra kaldırdıçın ürunu 79 kurustan sat.. Tohumu, gübresi, çabası. ilâcı, çilesi bunca yüksek olan pamueu 206 kurustan ver. Çocuğun okumasın, hastan bakılnıa«m, yılan soktuğu zaman bile bir şise serum için senden para istesinler, daflar eşki T ürkive devrimınin gızlifücü (potansiveli) olan köylü kitleleri, doğru ve iyi an Gidenler Gidecek... Yeşil plâstik ürahiler. Yakalarda ayyıldızlı rozetler. Ellerde \lman>a haricaları. Bavullar, çantalar, torbalar, zembiller Sabahın sekizdnde Sirkeci sarının çevresine birikmiş yıizlerce insan, belki binlerce. Kadın, erkek. çocuk, yaslı, genç. BıAiklısı var bnıksızı var. Kadınların çoğunon başt örtük. Erkeklerin hemen hepsinde kendine e^ivenen ya da öyle förünmek i«ti>en bir ha\a. dulmeler >apma. konuşmalar yapma. Yaşadıklan anın onemini bilip de bilmezlikten gelmek istiyorlar! Tren ne zaman kalkar? Saat kaçta? Hepsinin yeri var mı vagonlarda? Sıgacaklar mı? Kaç saattir bekliyorlar? Daha kaç saat bekliıecekler? Daldım aralarına. Sanki bir tanıdıçımı arıvormuşum gihi sıea sola baka baka Kulaçıma konuşmalar feliyor: «Bacın srm de aldırır. Sojadımz bir va.» Durmuşlar kaısılıklı. kimi (fidecek, kimi kalacak. Bakışıyorlar. sessiz. Derinden akan, yer altmm bilinmedik yerlerinde birleşen sular Rİbi birbirlerini anlıyarak Tiırk işçileri bunlar. Mmanyava fidecekler. Bu yüzden mutlu fıtmalılar: Bakıyorum. mutluluk vok bu vüzlerde. Mutlu kişi, belli olur daha uzaktan. Yok bilmiyorlar mutluluk denen seyi. Belki de çojjn hiç bilmiyecek, öğrenemiyecek .. Oarın hoparlöründe kalın bir ses bafırıyor: «tsçi vagonian Almanvadan daha snlmediğindpn tren bir buçubta kalkacak.» Saat srkiz daha! Bcş buçuk saat burada böyle duracaklar. Kimi ayakta, kimi vere bağdaş kurmuş, kimi kaldırıma çökmüş, kimi bavuhmun üstune ilişmiş. Kıpırdamıy acaklar yerlerinden. Ne olur ne nlmaz! Belki vazgeçerler onları çötürmekten. Belki tren kaçar gider! Beklemeli saatlerce saatlerce!.. Tren varsın gece yarısı pelsin. Bo yeşil plâstik sürahili. ayrıldızlı rozetli. Almanva haritah sıcak mı sıcak insanlarımız bek)i>ecekler. Sızlanmadan. sö\lenmeden. kızmadan. Alın yazısına hoyun eemevi öçrennıişler, karşı koymayı, meydan okumayi, hak denen bir sevi aramayı düşünmeden. şimdilik bilmeden. Belki bilivorlar. dıişünüverlar, ama bu valnızca içlerinde büyüyen bir tohum. ileride bit fün >eşerecek Hepsi tanıdık, hepsi dost bana. Konnşsak karşıhkli birer sigara vakıp. Gözlerimizdeki o garip buğulanmayı görmezlikten gelerek Ama imkânsız bir şey bu. Ondan ona atlıyor bakışlarım. Bir vumuşama. bir nemlenme. bir yağmur öncesi hali var gözlerde Hani. dokunsanız boşanacak tatlı bir yağmur! Dokunmayın. dokunmajalım. Buğular kalsın jözlerde çözülmeden, akmadan. haatler jcececek kara bir tren alıp götürecek onları: ¥eşil sfirahiler de. o tahta çantalar, torbalar, zembiller de, gözlerdeki buğularria.kalblerdeki hevecan da, umut da beraber gidecek. Yalınavak çocuklardan satın alıp kovunlarına soktukları plâstikten ufacık Turk bayrakUrı da .. emokrasi yolun da yülardanberi neden bir arpa boyu yol alamaâığımızı göstermek için, 24 Ağustos 1967 tarihli Cumhuriyet'te yavımladığımız «Dikta hevesi ve demokrasi» başlıklı bir yazıdan şu satırlan alıyorum: D Ord. Prof. H. V. VELİOEOEOĞLU Oktay Akbal «Basbakanın radyo ve gazete'.prdckı demeçlerınden yansıyan sert tutum, ıktidar yazarlarının 27 Mavıstan sonrakı demokratik reume karşı olan dav ranışlan, halkın pittikçe din taassubu karanlığma ıtılmesı, Ataturk'ün fikirlerine dolaysız ve dolaylı yollardan saldınlar, sıyasi maksath bazı tecavüzlenn cezasız kalışı (...), olup bittiye getirilen bir kanunla Uni: versite muhtariyetındB gedlk acılması, demokratik alanda artık yerleşmiş ve tabüleşmeye başlamış olan ozgürlüklen kısıtlama teşebbüsleri ( ). Anayasa mahkemesine karşı iktidar çevrelerinde ve iktidar basınında görülen saygısızlık. yavaş yaaş memleket havasmda diktaya doğru Ridış kokusunu yaymaktadır. Bir memlekette hakim olan rejimin ortadan kaldınlması için yalnız o rejimdekl şeflerin ilrtidardan düşmesi, işaret, alâmet. resim ve heykellerinin kaldınlması, gazetelerin ve yazarlann susturulması yetmez: onun temeli ve ideolojik prensıplennin koruyucusu olan kanunlar, özellikle Anayasa yürürlükte kaldıkça. tam bir rejim degişıkliğinden bahse ımkân voktur (.. > İşte şimdı bızde de bazı politikacılann beyanlarından. davranışlanndan ( ) ılk hedefin Anavasayı değıştirme ve tam bır restorasyon idaresi kurma olduğu açık açık gorulüyor. Bu, bir dikta DİKTA HEYESİ AP hevesıdır.» Gorulüyor ki bız bu hevesl daha ıkı vıl once seznuş ve soylemışız. ugünktl dıkta eğılımının çeşıtlı nedenlen vardır (D Bunlardan birincısı AP nin iç yapısîdır. Bilindîgi gıbi AP bir kitle partisidir. Üyelerı rürdeş (homoc'en) değıldır. tçlennde Avrupa ve Amenka'da okumuş aydın ve hartâ mason kişilerden tutunuz da Ezher Medresesıni bitirmış din adamına, hattâ din yobazına kadar her turden ve kafadan adam vardır ve çıkarlan AP'r.ın hberal • kapıtalıst ıktisat uygulamasının tam ters dogrtıltusunda bulunan köylü ve ışçıden cahil bir kıtle bu partinin «oy deposu» nu teskıl ermektedir Duşünce ve menfaatlen bırbl rınden avn olan, hatta kımı zamai birbiriyle çelişen ve çatışan bütün bu kışılerı ve bu kıtleyı çözülmeden bır arada tutmak ancak onlara ortak bır hadef gosrermekl. mümkün olabılır Işte AP seçım bıldirı»esınQe baş hedef olarak «1961 Anayasasının değıştırılmesı» ni göstenyar. «AP mes'ut ve nrireffeh bır Turkıye Joıracak ama ah şu Anayasa yok mu. ıste o. AP iktıdannın Plıru kolunu bağlıyor ve memlekette anarşi yaratıyor. ıç yapısı Şu halde herşeyden önce ona baltayı vurmak, onun bzgürlük, garanti ve denetım lcurumlannı budamak bövlece AP lidennl Hıtler gıbi kıtleve dayanan ve sıkıştıkça bu kıtlenın oy una baş vurarak. bütün Anayasa kurum ve kurullarını bır yana ıteoek genış bır iktidar s»hibi kılm«k gerekır. Anarşı işte o zaman son bulur, mamur ve müreffeh Türkiye o zaman kuıulur!» NİÇİN BU HEYES? R ÇELIŞMELER ••••••••••••••a •••••• Nimbüs '••••••••••«••••••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••••••• ««a*aBsa««a««««««•«••••••••••••••*••*••• • • • « • • • •• •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • « • « • • • • • • • • • • • • • • • • • • • ! »•••»•••••tlfllllllflimilll »••••••••••••»»•••••»••••••••••••••••••••••••••••»•••••••••••• \ orTinında su satırlan okudunr «1965 \nava«asımn çetirmiş bulunduçu nak ve hürrivetlerin kullanılması ve bu arada 7aman zaman bu hak ve hürrivetlerin kötüye kullanılması bugiine kadar memleketimizin alı. sık olmadıcı birtakım hâdiselerin mevdana gelmesine sebep olmuştur.» Demek kı hak ve hürnyetler, iktidar nartısıne göre. kötuye kullanılıyormus. Aynı gazetenın ayni tarıhli nüshasınm basyazısında ise şu satırlar vardır «Devlet idaresi, şüphe üzerine bina edilemez. Hükumetlerin iktidar vetkilerini kötüye Uullanmalarımlan endişeli bir zibniyet. 1961 Anayasasma hâkim olmuştnr. Nisbî temsil formüllerivle, parlâmento prosedür'erivle. özerk % e doknnulmaz müesseseler öreütü ile 1961 vılının kanun koyucıılan knvretli bir viırîıtme organı mevdana celmesini önlemeye çalışmışlarriır.» Çok doğru O kanunkoyuculan arasırda. gerek öneekı bıhm kurulunda. gerek Temsilciler Meclısınde bız de vardık va ?erçekten kuvvetli bır vurutme or»anının mevdana pelmesini önlemeve çaJıştık Zıra tarihimi7 daima ?osermıstir ki. asıl suııshTial snırutme organından felm «tedir. Bir taraftan hürriyetlenn kötüye kullanılmasmdan şikâyet edenler, öte yandan vürütme organının Eenlş vetkısını kbtüye kullanmayaca.Sım bıze nasıl temin ede bilirler? Hele koskoca bir tarlh ortada dururken! kalan oy depoau, köylU, kentll geniş halk kitlelerıni bünyestnde toplamak ve muhafaza etmek niyetindedir. İşte anarşı, bazılannın llerl surdüğıi gıbı Turkıye'nın bugunkıi demokratik Anayasa duzenınden degıl. bu düzene ıntıbak edemeyen etmek ıstemeyen AP'nın tutumundan dogmakta"fflF! Af ilHarecilerf""rneı:ruik:e?(e bır anarşı varmış havasrnı yaratarak dıktaya heveslenmektcdirİPr. Bir «zıt menfaatler partısi» diyebileceğlmız AP, bu zıt menfaatlerm gün ışıgına çıkmaması ve boylece kendı İç yapısındakı anarşmin patlak vermemesi için şımdiden, çanklı erkanıharb kurnazhgı 11e ve halkın cahıîliginden yararlanarak tedbırler almak sevdasına düşmüştur Böyle olunca bugün Türklve'de kurulacak bır AP diktası Anayasayı çığneyen. menfaat çevrelenni açıkça koruvan bır kaba tuvvet bır zorbalık rejimı kurma teşebbüsünden başka bır nitelik taçjmaz !•«•••••••••••••••••••••••••••••••••*•••••••••••••••••••«•<'< Ataköy Sahil Yolunda Satıbk Daireler Şahane dpnız ve cam ağaçları 3 oda, 1 salon. antre. hol, mutfak, banyo, WC. Kalonîer, sıcak su, marley. Taşhan Cad Havlucular Sok No: 10 Bakırköy Cumhuriyet 12142 İKTİSADİ DÜZENSİZÜK (î) Dütt« hevesinln başka bir nedeni iktisadl bozukluktur. Bu bozukluk. karrborsacı ve vureuncular müstesna olmak üzere, her sınıf halk üzerinde etkisinı göstermekte hoşnutsuzluklar dogurmakta dı? trans ferler vaktinde yspılamamak*a paramızın dP*eTi düsmpJrte ve btitün bunlan gazeteier. derpiler. kitaplar ve muhalefet üveleri dile getirmektedirler. îlle iktidarda kaltp «iş becermek» ıhtirası taşıvan AP ydnettcneri iktisadi durumun berbatlıftınm bovle aoık «cık dile getlrinmesini i<!tememelcte ve bu sebeple de düsünce ezsürlüStinü kısıtlayarak tenkidcilerta çamna o* tıkamak istpmek^edirlpr Bn ise ancak Anavasavı AP vb'netıeilerinin kevfine RÖTP değıştırmpkle mümkün olabillr. Kartonsan Karton Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketinden Sayın Hissedarlara Tebligattır Sırketımizin sermayesinin arttırılan 18.000.000. TL. kısrmnin taahhüdüne ıştırak ederek »o 25 ını peşinen ödemış bulunan hissedarlanmızın, ayrıca ve ılâveten taahhütlennın " 1 A 5 ve "o 20 nisbetlerı tutarını odemeleri ıçın ilânen ve mektupla teblıgat yapılmış bulunulmaktadır Bu suretle °o 60 ı bulan ode meye dâvet rusbetme ılâveten sayın hissedarlanmızın ıştırak taahhütlerınin '• 20 sinın en geç 2 Kasırn 1969 ta^^ııne kadar tedıvesı ile 2 Kasım 1969 tanhır.de °o 80 nısbctının odenmıs olmasma ve mutebakı ° i 20 msbetını de en geç. 10 Ocak 1970 tanhıne kadar otiemelenne Idare Meclısım;zce karar verılmış îir. Bu suretle ıştırak taahhutlennin ödenmesı tamamlanmış olacaktır. Sayın hıssedarlann odemelerini tstanbul SırkecJ DogubanK ıs hanı kat 5 No 504 adresındekj Şırket Merkezıne makbuz mukabıh yapabıleceklen gıbı Yapı ve Kredı Bankası Bah çekapı Şubesmdeki 698O.'5tı nurnaralı Şırket hesabına yatırarak banka mnkbuzlarını almak suretiyle dahi odemelennin müm kün bulunduğu ilâjıen tebliğ olunur. tDARE HETETİ (Bateş: 99 12132) YARIN Yok kanun Yap kanun MILLI PIYANGO YARIN ÇEKİLlYOR Yine servet yağdınyor. I • • • D OĞU M Gelınin Hajnınntsa iîe oğlum \tilla Tokcan'ın oğuliarı GÜNEŞ'in doğusımu butun akraba ve dost'arımıza sonsuz sevmçierie müjdelerım. Dedesi Veınedat T\ \T TOKCAN YARIN 8 milyon 364 bin liralık servet yığınından sizin de fardslanmanızı dileriz. • »• • • • • » • •• » • • • ••» • •• » » • • • •• • • • »• •» • • • • •• • » •• • • • » »• • » ••• • • • » • • • •» (Basın: 23069/12145) ^İ % (T) Dıkta eğilimir.in Wr n»deni de AP'nın yapısmdan doguvor: Evvelce bır vazımızda belirttiÇimız gıbı C26 8 19fi7 tarihli Cumhtınvvt> AP kSDİtalimi ıktisadî liberalızmi, bireyciligi, futueuluçu ve rr.ukaddesatcılığı benim=Pin]"! bır parH niteligi tasımaktadır O kapitahzm. 1 1 berahzm ve bırevcılik İle büvük ticaret. sana\1 ve toprak mSlikIeri çpvrelprıni mukaddesatçılık ile de kendisine DP"den mıras AP^NİN YAPISI ••••••••••••••••••••• J PSlKİYATRİST J |0r. Cemil Bikmenı t9T ACI EATIP Genç arkadaşımız, iyi insan, Orman Fakültesı »on sınıl bğrencısı Harem Iskelesı kazasında aramızdan ebediyyen aynlmıştır. Kendisini sevenlere va ailesıne başsağlıgı dileri». Bursa Hürnyet MahaUesi Gençllği adına CEVAT SÖNMEZ Cumhuriyet • 12165 ^ seyahatten donrruş. hastala• rmı kabu'e baslami'tır. 4 Tel: 4« % 13 4 • Osmanbey Rumelı Cad. 18 '3 • FEHMİ AYDIN »••»•••»»•»•»»••••••• • Cumhuriyet 12150 Makine Yüksek Mühendisi Alınacaktır Türkiye'de her sene sarış rekoru kıran soba Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A. Ş. Genel MadUıiUğüncIen: 4/10195 sayılı kararname trukümleri dairesinde istîhdam edilmek üzere, 12. derece kadroya kalorıfer. kJıma ve sıhhî tesisat işlerinde tecrubeli bır mak'na yüksek mühendisı (Tesisat Yüksek Mııhendısıı alınacaktır. İstekhlerin iş şartlannı oerenmpk üzere 13 Ekım 1969 tarihine kadar Bankamız Persone) Müdürlügöne müracaatlan rica olunur (Basm: 23302/12134) 1216ü MONT BLANC KALEMİNİZ İÇİN OAHA İYİ BİR MOREKKEP VEFAT Şubemizin taymetH 3 Jnci Müdürü Selâhattin Özyer'in vakıtsız ölumunden duydu' ğumu7 acıyı kederli ailes) efradıyla bırlıkte paylaşıı başsaglıgı dilreiz. Osmanlı Bankası Kadıköy Şubesi Mensnplan S RENX MEVCUTTUR HER YEROE ARAYINIZ Ilancüıls: 4705'12152