23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE tKİ 6 Ekim 1969 cuu R Î T ET •ezona kapanırken basında ve karau oyunda geniş yankılar hırakmıs olan turizm konusu Ue ilgili şu olaylara, adli sonuçları dısında turizm endüstrisl bakmundan toplu bir göz Btalım: Turizm yılının kötü büânçosu • Fransız tnrist ailesi ile trafik memnrn, arabacLİar kâhyası ve bir kaç esnaf ar&sında geçen Carsıka.pı durağı çekismesi. • Iki Fransıı lise öğrencisinin Wallde . Talkie denilen oyuncak telsizlerle fakalasuv ken polisler tarafından yakalanmalan, • Yeni evlenen oglu Ue gelinlni yanına alıp Türkiyeye gelen bir aile .arabalannı tzrnit yakınlannda ısıklarını söndürüp yol ortasinda duran bir kamyona çarptırmıs ve o£lunun böbrrği delinmiştir. Baba, kan kaybeden oğlunu hastahaneye götürmüs, kan bulamamıştır. İstanbul ile konuşan babaya «derhal yaralıyı tstanbula getirin» denilmisiir. Bu defa da tzmitte cankurtaran bulunmarrustır. Nihayet İstanbuldan cankurtaran yollanmış. fakat gecikmeden ötürü kazazede yolda ölmüstür. Ama çile bltmemiştir. Oğlunu tabuta koyup gelininin de kolmu giren babaya Yeşilköye gelince gümrnkçfiler: «Siz çıkamazsıruz, pasaportlarmızda araba tle geldiğiniz yamlı» deyince, adam kulaklarma tnanamamıs: «Görmüyor mnsunuz? Oğlumun cesedird hindiriyorlar uçafa.. Otomobilimiz parçalandı. oğlnm öldü. Şimdi onu götürüyorum mezara gömmek için. Benl nasıl dısan bırak • mazsınız..» diyor. Lokantalarda. gazinolarda. taksilerd», sJıj veriş yerlerinde önemli likâyet konulannın gayısı az degildir. Turizm egilimsiı üü yürümeı Rakım ZiYAOGLU İSTANBUL BELEDİYESÎ BASIN YAYIN VE TURÎZM MÜDÜRÜ yaptıklan aleyhte propagandalar torizminh* sarar vermektedir.» 0 «Turizm için Türkiye çekici bir menv leket olamamaktadır. Hazırladığımrz Türkiya turlan beklenen Ugiyi görmemektedir.» tşte önemli olan yuzümfize açıkça sfiylenen bu gözlemler, bu izlenimlerdir. Şimdi düşünelim: yabancılar neden, kimden gayri memnun dönüyorlarmış? Suyumuzdan, güneşten, denizden, kumdan mı? Tarih kalıntılanndan. müzelerden, camllerden, Boğazdan mı? Hayır! O halde memnunsuzlugu yaratan tutumumuz, yani her is dalındaki personelimizdir. Canlı §ermayemizin hanrhklı, genellikle halkın ve piyasanın turimıe yatkın veya alıştınlnus olmamasıdır. Çoğumuz «Turizm» kelimesinin djfinda bu endüstrinin yabancısıyızdır. Bu nedenlerledir ki: Çarşıkapıda trafik memuru çatısma ara•mda yatıstırıcı değildir. Araba kâhvası olay esnasuıda resim çeken foto muhabirine, gazetede sekretere resim altına «sırıtan» sıfatım koyduraoak hiçimde, sanki bir kahramanmıs gibi poz vrmektedir. Cçak alanında gümrükçü, tabut uçağa konurken baba ile dul kalmıs gelinin yarasına tuz biber ekilmektetiir. Bu işlemlerl yapanların elbet kötü niyetleri yoktur, hepsinin kalbi elmas gibidir, diyelim ama gerekli turizm bilgisinden yoksunluklan olması de*erinden duşürmektedir. yüında Park Otell parronunda Adnan Menderes bir basın toplantısı yapıyordu. O günlerin turizmle ilgili kalburftstü bir konusu, Istanbulun iman ve Denizli Pamukkalesini meydana getiren su akıntılannın tarlalara yöneltilmesiyle o tabiat hârikasmın bozulacaği endişesi idl. Menderes, toplantıda sorduğum bu soruyu cevaplandırmış, tehlikenin derhal önüne geçileceğini bildirmişti. Ben böylece konuyu bitmiş sanmıştım. Toplantıdan sonra biife önflnde karşılaştnıştık. Turizmin aksaklıklarivle ilgili bir rapor harırlamaklıpımı istedi. Ve yine tstanbulun imanndan sö< açtı. Her taraftaki kalkınmanın turizmle flglsi olduğumı belirtmişti. Ben kendisine yapılan imar hamlelerinden memleket turizminin özellikle tstanbnlun büyük ölçüde yararlanarağını, bunun ötesinin sadece canlı sermaye ve servis işi olduğtınu, ejrrr müsaade buyururlarsa kendilerini yormadan raporun bir kelimenin tekranndan ibaret oiacafım açıklamif, biraz meraklı bakışları arasında da: Beyefendi mflsaade buyurunuz arzedeyim: îmardan otesi personel, personel, per»oneldir, demiştfan. Rapor. sahifeler doluvıı alışılmı? chMten defildi, belki kendisine yavan jçelmijti. Ama turizmin kaidığı noktadan ilerl {itmedifi bugiin dahi iyi anlaaılıyor. p u r i z m felirine bunıyor muvuz, Inantnı•*• yor mnyuz? Mesele budur. TunanUtanın beyaz eldivenli turizm personeli sayesinde «yar tfog» denUen »elkenli re haftf motSriB tnrtenden sağladıfi çelir 22 milyon dolardır. Oörtte üçü denlzle çevrili memleketimizin «yatinf turizm» eldesi sıfır dolardır. Yıllık turizm bllânçomuz neçatif gelir göstermektedir ve gö»terecektir. Türkiye turizmine inandıysa kazanç yolu turizm eğıtiminin yapılmasiyle mümkttn olacaktır. Türk turizminin kazanç yolu ne maddî sermaye, ne müzeler. ne seminerler, ne turistik tarifelerden geçer. Bugüne kadar bnnlann hiç biri bütçeye bir şey kazandırnuuıu»Ur, yine de kazandırmıyacaktır. Sömürgeleşme sürecL. Gazi Mustafa Kemal, tki kere çok partill rejim denemesine girişti. Terakkiperver Fırka'yı kapadı, Serbest Fırka'nın kapısına kilit vnrdu. Atstürk bu partileri kapatmasa ne olnrduT Karşıdevrimci gücler sandıktan çıkıp iktidara otnrnrdn. Ama Atatürk Istiklâl Harbi kahramatu imis. Cumhuriyeti kurmoş.. Bağımnzlıfı gerçekleftirmiş. Türk ulusnna yeniden ean vennlşVızgelirdi bütün bunlar. Çok partili rejim, emperyalizmle lttifak ballndekl gerlelierin iktidanna yeşil ısık yaktığı içindir ki, Gazi Mustafa Kemal tarafından reddedilmiştir. Dünyanın neresinde olnrsa olsun, bir devrim, balk katlannda gerçeklestirilmeden oy sandığında mezada çıkanlırsa iflâ» eder. Hele bir toplumun devrimci aydınlarını ve sol akımlarını tasfiye ederek gidilirse çok partili rejime, artık ne devrimden, ne özgürlükten, ne demokrasiden «öz açmaya imkân kahr. 1950 iktidarı çok partili bir diktanın bütün koşnllarını hızırlıyarak koltuğa tırmanmıştır. Sol akımlar tasfiye edilmiş, soleular zindanlara atılmış, üniversitedekt solcu profesorler darmadafın edilmiş, sol yayınlar toplatılmış, lâik öğretim ilkeleri çignenmiş, 142'nci madde Azrailin tırpanı gibi biçmiştir ileri fikirleri... SaSa dofru açık bir karşıdevrim koalisyonu, hışım gibi gelip, Mc Cartby'ci bir rejimle memleketin tepesine çöreklenmiş, Amerikan dolârlarını arkasına alarak sol kanadsız çok partili bir rejimi demokrasi adı altında millete yuttunnoştur. Artık lyice anlaşılmaktadır ki, Türkiye'de çok partili barcket, Atatürk devrimlerine karşıdevrimi iktidara getirmiştir. 194S l%0 arası rejimin burjuva demokrasisi ile en küçttk bir ilişiti yoktor... Çünkü : 1 Fikir Sıgürlüğü yoktur. ' 2 Sol partileri yoktur3 Sosvalist partileri yoktnrBütün bnnlara karsılık lslâm ülkelerine Bzfö bir biçimde seriatçüık elaltında serbest bırakılmıs, millî bağımsıtlık nlküsü, seriatçılarla müttefik yabancı işbirlikçilerinin nüfuzn altında eritilmiştir. 1950 bareketi, halkçı hareket de tayılamaı. Çünkü emperyalizmin pençesine düsürmüştür kitleleri .. Köylü ve isçi yıginlari, politik kararlarını mütegallibe, komprador, sşiret reisi ve isbirlikçi baskısı altında vermiş, bafımsız «y kallanma fırsatını bir kerecik bile bulamamıstır. Çok partili dikta diyebilecegimiz Filipin demokrasisi Avrupa'da örnegini gördfiğümüz burjuva demokrasisi ile kt\ aslanamaz. Daba açık deyisle cok partili rejim Türkiye'de bir tfimflrgelesme sürecini yasatmıstır topluma . Millî Kurtulus Savası ve Anadolu ibtilâliyle kazandıklanmızın birer birer tasfiyesi, çok partili rejimle yürürlüfe konmuştur. Çok partili rejim yabancı nüfuzunun Trnva atlanna derhal kapıları açmıs, kapitiilâsyonlarını Lozan'da tasfiye etmis Türkiye'de yeni kapitülâsyonlann mimarlıgını ehliyetle yürütmüştür. 37 Mayıs bir dereceye kadar devrimci akımlara nefes aldırmıs. ama karsıdevrim birkaç yıl içinde eskisinden daha kuvvetle koltuğa oturmustur. Hukuk devleti diye bir sey voktur ortada... 27 Mayıs'tan sonra örgütlenmeye yönelen sol fikirler. »eçim sandığmda yenilgiden yenilgiye sürüklenmekte, oy sonuçları geri toplum düzenini yansıtan aynaiar gibi belirli oranlarla sandıktan çıkmaktadır. Seriatçılar palazlanmış, iktidar koltugunn kompradorlarla fiilen paylaşmaya bajlamıslardır. Tabancı knmpanyalar altın devirlerini yaşıyorlar ülkemizde... Dnrum budur ve gidis apaçık ortadadır. 12 Ekim seçirai bu gidişte en küçük bir değisiklik yapamaz. Oy oranlarında devrimcilik hesabı yapanların gafleti yüzfinden bogüne gelinmistir, oy oranlanyla devrimcilik yapmaya çalisanların gafleti devam etmektedir. Sıyrılmak gerek bn gaHetten.. hem de bir an önce .. Tedbirler ve çareler • Okul programlanna turizm bilgisi konulmalıdır. Haftada bir saat oknnan vurttaslık dersinde. yılda ancak bir saat verilebHen turizm bilçisi çok yetersizdir, basittir. • Radyolarda turizm saati defeerlendirflmelidir. Bir sflredenberi radyoda devam eden propaganda soğukluk, bilgisizlik örneti turizm saati değiştirilmelidir. • Resmi sektörde turizm ile sık Ui?kileri bulunan görevliler için öncelikle kiM »ürell kurslar açılmalıdır. • Ordu, Türkiyenin ve Tttrklerin seleneksel okuludur. Kadrolanndan geçen erleri pra. tik biİRİlerle eğitebilir, bu sayede eğitim bızla memlekete yayilabflir. • Ozel sektör de dernekler, sendikalar, odalar mensuplan için kurslar açmatıdırlar. • En önemli bir egitim yeri de camilerlmiz olmaktadır. Cami förevlileri, vaizleri. imamlar. knrslardan geçirildikten sonra elletine verilecek basit notlara dayanarak halkı turizme alışkın hale getirebilirler. Neye güçlerl yetmiyor ki!.. Cstelik bilgi vennekte. seyahat konusu da dinimizde öfütlenmiştir. ruriım esasen kutsal mahallerin ziyarttiyle bajlamıştır. • Basımmız turizm konulanna hiç olmazsa sezonlarda önem vermelidir. (Cç aylarda. Ramazan ayında dinsel konulaıa sütunlar verildiği gibi .) Seminerin tek faydası mısmalarına ve ögiitlerine kanıksadığımı: bilgin ve nazariyecilerimizin vecizeleri dışınd* Alman iştirakçilerinin eleştirmelerine bakalıra. Gerçekler acıdır ama Almanlar bize çok faydalı uyarmalarda bulundular: • «Türkiyeden gayri memnnn donenlerta geçenlerde tuB ir deseminerinde tzmirde toplanan korizm her zamanki çibi Sonuç Turizm Bakanlığı yapacakttr. Orgfit ve göröatt buna elverişlidir. Kazanç yolu Egitbnsiz turizm yürümeı.Koordinasyonu eğitimden geçmektedir. GUNDEN GUNE Ya stadyoma hücum ederlerseL O Anayasa'da uzak ve yakın geçmişin olaylarından ders alınarak gerçekleştirilmis bulnnan, yasama, yürütme ve yargı güçleri arasındaki denge sistemi bozulacak, yargı. hattâ bir bakıma yasama organlan yürfit me organının (yani gerçekte iktidar partisi bagının) vesayetine girecek; A Üniversitelerin özerkligi genis ölçüde kısıtlanacak; O Radyo Idaresi bir devlet * Hî îfs dairesi durumuna getirileeek, Evet mübalâğa ettiğimi ben de biliyorum. fakat stadlarda yani simdi özerk bulunan radişlenen bu kollektif suçla yüz göz olraayı ne memlekete, ne halyo, iktidar partisinin borazanı kımıza. ne de idaremize yediremiyorum. haline konacak: insan kulüpçü olur. bir tarafı tutar, mağlup olunca üzülür, O Düşünce özeürüljü büsyenince sevinir. fakat ilkel hırsını hu memleketi ahlâksızlık ile bütiin daraltılacak. yani birkaç damgalayacak kadar iieri götürüp, tempo ile bu kadar şeni bir yıl önce (Temel Haklan Korusuç isler mi? Ve bu suç bu kadar büvük bir müsamaha ile karma Kanunu Tasarısı) ile güdüşılanabilir mi? B.. sorunun cevabını verecek aklı evieller lutfen len fakat gerçeklestirilemeyen ortaya çıksmlar. amaç bu kez gerçeklestirilecek. B. eçım bıldırgesini en geniş biçimde yayımlayan iktidar • •• » • # • • • • » • • • • • • • • • • • » • • • • • • •• • • • • • • • • • organmda bunları ve sözüm ona gerekçelerini okuyunca, eSayın Doktor ve Eczacüar ile lımde olmayarak kendi kendiResmî ve Özel Sağlık Tesisleri me: «Benim o£Inm bina okur, yöneticilerinin nazan dikkatine. döner döner yine okur» decfim. • Bina» Arapça dil bilgisinin bir dalıdır. Eski fmedrese) ve (idaA M P l L 2 cc. di) îerde yıllarca okunur, yine 5 ve 25 ampulluk ambalâjlarda bol mıktarda mevcuttur. de dgrenilemezdi. Bizim (deİHTİYAÇ SA1IİBI: mokrapi) de ona benzedi ealıba! DEVLET HASTANELERİNÎN SSYB Tedavi Kurumlan 1876. hattâ bir bakıma 1839 dan Gen. Md.'ne beri demokrasi «mesk» ejıyoruz ÖZEL HASTANELERİN SSYB Eczacılık ve Tıbbî Müsve drinüp dönüp yeniden «meşk» tahzarlar Genel Mudürlüğüne edıyoruz. vıne de öğrenemiyoSSK Genel Mudürlüğüne ruz. İster istemez insanın aklıSSK HASTANELERtNİN SSYB Eczacılık ve Tıbbi Müsna. eski tarihlerde hep bajtaki LNİVERSÎTE tahzarlar Genel Mudürlüğüne «Hakan«m. «Padisah>ın. cVeziriHASTANELERlNİV SSYB Eczacılık ve Tıbbî Müsâzam»ın icraatına gözlerini diECZA DEPOLARININ tahzarlar Genel Mudürlüğüne. ken ve iyiligi de kötülüğü de oradan bekleyen ve atasözleri MÜRACAATLARI RİCA OLUNUR. arasında: «Kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmaz., (Rekl&mcüık: 3374/12061) tlmam yellenirse cemaat kirletir», «Bahk ba=tan kokar» gibi öndeyimleri bulunan bu millet, ille kendisini sopa ile yönetecek bir cbas» bir «şef» mi istivor? Türk ulusu için bu bir sosyal determinizm midır? gibi soru!ar geliyor. Yakışıksız bir konu ama, ben bu konu nzerinde Bzellikle rturacağım: Bütün dünya jjazetelerinde yazısı okunur bir gazeteci farzediyorum ki bir gun hâtırasına saygı duyduğumuz için ismini stadyoma verdiğimiz Mithat Paşa Stadına, pazarını boş çeçir memek. Türkiyede futbol nasıl oynanıyor bunu öğrenmek üzere Eitmiş olsun.. Bu adam gazetesine yazacaği yazıda mutlaka şunlan belirtecektir. «Türkiye çok tuhaf bir meraleket. on bınlerce insan, tempo tutarak karşı trıbündeki yine on binlerce insana cinsi sapık diye bağırıyor Onlarda hiç bir tepki görilranüyor, aksıne, bu sefer a\Tii tempo Ue mukabele ediyorlar. Dikka: ettım avnı sözü futbolculara bağırıyorlar, onlar da aldırmıyor. Hakemler de bu ilt;fattan nasiplerini aldıklan halde hiç bir asabiyet alâmetı gostermıvorlar. '. . r» • '.w Bundan şunu anlıynrum ki, Türkiyede bu.iy jok yayguv. Hayd Parkta ara sıra yakalanan beceriksizlere mukabil, burada stadlan dolduraıı binlerce insan sapıklıklannı ilân etmekten hiç bır mahcubıvet duymuyorlar. Benim seyrettifim maçta, bakanlar ile o beldenin valisi de. kumarrdanı da vardı. Dikkat ettim, hiç kımsenin yüzü kızarmadan tribünlerden karşılıkh olarak yapüan iltifatlan bir bardak limonata içer gıbi tabıi karşıladılar. Merak ettim. yandaki bir seyirciye sordum: «Acaba bu maç homoseksuel insanları toplayan iki kulübün maçı mıdır?» Adam guldü, hajır dedi. bütün lig maçlarında bu tezahürat yapılır. O zaman yepyenı bir şey keşfetmiş oldum. Demek ki TUrkiyede bu gayri tabii iş çok >aygın, âdeta millî bir gelenek haline gelmiş v. b g. » Yine farzediyomm ki, bu yazı dünyada bir kaç milyon satan bir gazetede yayınlanmıs ve sonra da garip haberler arayan dünya gazeteleri, Japonyadan, Hintten, Çinden, Sintten, Amerikasından Afrikasına kadar bu haberi ondan nakletmis olsunlar Ister misiniz? O zaman Türkiyede esrar satışı serbest diye nasıl tstanbula her milletten esrarkes hipiler hücum ediyorlarsa. bu sefer de bütün dünyanın kaşerlenmiş pirleri Taksim stadına doğru sefere çıksmlar, ve maç çıkışı stad seyircilerinin peşine düssünler!.. İster misiniz? Bunların tecavüzünden bizim işin nereye varacağını düşünmeden kötü sözler söyliyen seyircileri korumak için itfaiye hortumuvla su sıkmaya mecbur olsun.. Ona rağmen onları bir türlü dağıtamasın!.. H n i n seçim bildir•• gesini büyük bir dikkat ve iyiniyetle, madde madde okudum. Ayn bir yazı konusu olmaya değen, orman suçlannın affı, Tabii Senatörlüjjün kaldınlması, eğitimde ıslahat yapılması, mahallî seçimlerde en çok oy alan parti adaylannın seçilişinde ıısül hatâsı olur sa. daha az oy almış olan parti seçüni kazanmış saydmayarak yeni w seçime gidilinesi, yasama meclislerinde engelleme (obstruction) lere meydan verilmemesi, gibi noktalar dışmda, AP, bu bildirge ile bugfünkü Anayasa'yı temelinden değiştirmek, kısacası, geriye doğru bir düzen değişikliği yapmak isteğini açıklıyor. Buna fföre özetle: A ISINDA Ord. Prof. H. V. VEÜDEDEOGLU 7 111,1,1 \l IİİU OKUR, IIII\F.Iİ DOİR YINE OKUR» nn rektör, dekan vc mudürlerıni Florya deniz köşkünde bır akşam yemeğine çağırmıştı. O zaman Hukuk Fakültesı dekanı olJuJumdan, ben de davetli idim. Gittim. Oradaki enteresan izlenımlerimin ayrıntılarını bir yana bırakarak yainız bugünkü konumuzla ilgili bir konuşmaya değineceğim: Kokteyl biçiminde verilen yemekte, devrin politika kodamanlarından Refik Koraltan ve Fuat Köprulü de vardı. Davet111er. Bayar başta olmak üzere, oradaki «üç büyükler»in etrafmda halkalanıyor, bu halkalnr zaman zaman ver değıs'irıyor, onlarla çeşitli konular görüşülüyordu. ve bana sırtını dönup bizlerden uzaklaştı. salonun baska bir kosesine gittı. Emin Onat ve dekan bey: trticaa karşı bir teminat olan Cnmhnrbaşkanını hiddetlendirmeniz do|ru olmadı. Ben: Duymadınız mı? «Anayasayı da bir tarafa bırakarak» dedi. Ben Hukuk Fakültesinin dekanı ve «Takriri Sükun Kanunu» devrinin sâhidi olan bir kimse sıfatiyle düşüncemi sövledim. Düzeni korumak için ille Anayasa bir tarafa mı bırakılmalı? Onat: Anlayamadım. Ben: tktisadi durum bozulmaya başladı. Anayasayı çigneyecekler. Muhalefetln sesini tıkayıp diktava gidecekler. Onat: Kerâmetiniz ml var? Ben: Ne kerâmet, ne de kehânet! Bu netice. iktisat ve sivaset ilminin gösterdiği ve tarihte çeşitli örnekleri bulunan bir neticedir. Bu tartışmada rahmetli Onat' la saym dekan birlik olmu5. sayın Zeki Faik tarafsız kalmış, sayın dostum Nihat Sayar beni onaylamıstı. Ke yazık ki janraki yılların olavlan bizim görüşümüzü doğruladı. B İlle Anayasa S en bir ara, bir masanın yanında duran Bayar'm etrafındakiler arasında yer alrfım. Halkadakilerin içinde Teknık Üniversıtenln eski rektörlerinden rahmetlı Profesör Emin Onat. Iktisadî ve Ticari Bılimler Akademisi Reisi Ord. Prof. Nıhat Sayar, Güzel Sanatlar Akademisi Müdüni, ünlü ressam Zeki Faik Izer ve Teknik l'niversitesinden bir dekan vardı. Bir ara irticadan söz açıldı Çunkü o günlerde Konyalı bır hoca bir mektup yayınlayarak çok kan alma usulunun memlekete getirilmesini savunmuştu. Bu konuda rahmetli Emin Onatla Bayar arasında şu ilginç konusma geçti: YARIN ÂLEM. YtNE OL ÂLEM... DOLANTIN Samsun İli Daimî Komisyon Başkanlığından: Samsun Ö7.eî tdaresine ait 200 yataklı turistik otelin dış tesirlerden korunması maksadiyle teras tecritı ve sıhhî tesisatı 45.588.00 lira keşif bedelli işın 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usulö ile eksiltmeye konulmuştur. Bu işe ait dosya İl Daimî Komisyonu kalemin.de görülebilir. Geçici teminat 3 420 00 lira olup. üıalesi 21/10/1969 Sah günö saat 11.00 de İl Daimî Komisyonunda yapılacaktır. Kanuna göre hazırlıyacaklan teklif mektuplannı ihaleden bir saat evvel İl Daimî Komisyonu Başkanlığma makbuz mukabili venneleri lâzımdır. Yeterlik belgesi ahnması için son mflracaat tarihi 17/10/1969 Cuma günö mesa! saati sonuna kadardır. Postada vuku bulacalt gecikmeler kabul edilmez. (Basın: »259/130861 Onat: Beyefendi hazretleri! irtica kıpırdanıyor. Hattâ demokrasinin hürrivet havasından faydalanarak bortluyor. Biz münevverler büyük endişe duyuvoruz. (Bu endişeyi bizim de paylastığımızı, kimiraiz baş işaretiyle, kimimiz de «çok do£ru söylüyorlar efendim» diyereh sçıkladık). Bayar: Hiç endişe etmeyiniz Hukumetiniz kuvvetlidir. îcabederse Anayasayı da bir tarafa bırakarak irticam başını ezecek kudrettedir. Onat: Devletin en yetkili afzından bu teminatı duvmak lcimizi ferahlattı. Tesekkür ederiz. Onat'ın bu cevabını o sırada Teknik Üniversite'de bir fakültenin dekanı ve sor.radan DP milletvekili olan, hattâ bir ara bakanhk sandalyesine bile oturan zat hararetle onayladı. SaBiz bu yazı d1?isinde AP tek yın Zeki Faik ne diyeceğini kesliflerinin sakıncaları üzerinde tiremediği için, gülümsemekle avnntıh olarak durmavacağız. yetindi. Dostum Nihat Savar ile Zira bu konular üzerinde, özelben göz göze geldik. manâlı ba ' likle son üç yıldan beri o kakıstık ve sustuk. Cumhurbasdar çok yazıp çizdik ki. en an kanı bana doğru döndü: lamayan bir kafanın bile iyiBayar: Sen ne der«in? fne niyetli olmak kosuluyla bunhikmetse herkese «sen» dive ları anlamış olması gerekir. hitabedîyordu). Yapmak i^tediğimiz şey eski ve Ben: Allah bu memlekete yakın olavlan tahlil ederek, «Takriri Sükun Kanunu» deviyiniyetli yurddaşlan Bzellikle rinl hir daba eöstermesin! deAP'lıleri. gücumüz vettiğınce rim. tsi o kerteye getirmektenuyarmaga çalısmaktır. «e simdiden tedbir almak daha dofrn olmaz mı hevefendi? Bunun uzerine Bayar'ın eöz7'nda Cumhurhaçluklprinin arka=ında hir öfke nı C e l s l B a v S T î t kıvılcımı psrlsdı. pHnrleki kaH»hi varrfp''1 m s m j hırnksrak •lte, v« yüksek okulla iki elini ıntasın» kavusturdu Eczacı Nazlrc ve ErdojM öckal kızları D E F N E • nln dogumunu duyururlar. 2 Ekim 1969 Çanltay» Kltalji ANKASA Herl» Kekllm: 193312099 MODERN BİÇİMLİ üstün teknik karakteristikleri haiz ROMANYA MALI EUKTRİK MOTORLARI Kafes iargıh, tam kapalı, P33 izolasyonlu, DIN 42673 normuna uygun B3 formunda ve DIN 42677 normuna uygun B5 formunda, 0,25 ılâ 90 kw gücte, uç fazlı, asenkron elektrik motorları. Bilezikll, tam kapalı, P33 ızolasyon lu, 5^ Ua 125 kw. gücte elektrik motorlan. VDE 0170/171 normlarına uygun, 0,8 ilâ 100 kw. gücte, patlamalara mukavıra elektrik motorlan. Kafes sargıh veya bilezikll, 100 ılâ 50O0 kw arasındaki güclerde yüksek takatlı elektrik motorlan. Bütün bu elektrik motorlan 50 veya 60 frekans'.a, normal veja trupıkai lküm şartlanna uygun tiplerde, her volta jda teslım edılebılır. Aynca, KAYNAK MAKİNALAR1, ELEKTROJEN GRUPLARI, HAVA KOMPRESÖRLERÎ. DİEZEL MOTORLARI, da tarafınuzdan teslım edilmektedir. Ffırseafçısıı TESEKKÜR Haeettepe Hastaneslnde tıb bın bütün Imkânlarını kullanarak benl sıhhat* kavusturan Sayın Oprt. Dr. Ekrem Dimbiloğlu'na yaraımcıları Dr OKTAY ISIK. Dr. TUNÇ OZGEN. Dr. MEHMET EStN; narkozitör Dr. GÜNDÜZ. Dr tSTEPAN Beylere; ameliyath«ne hemşiresi FİrİZ ÇAÖLAYAN»: nekahat devresinde kıymetü yardımlar'nı esirgemlyen Doç. Dr. YILMAZ SANAÇa; Kan Bankası mensuplanna; her türlu yar dımlarını csirgemeyen hem«irelere ve idari nfr«nı«]e pösterdiği yakın s'âka «bebiyle savın GÜZİN ATLAMAZ'a; kan bağısl&mak suretiyle hayatımın kurtarılmasında yardımcı olan kıymetH ses sanatkârı OKTAY TEM'e; madd! ve manevl her türlu yardımlarını esirgemeyen SHELL StRKETİ mensuplanna: hastslığım «nasırda İnsan üj i tti Eayretleri İle bizlerl minnet ; tar bırakan NEVİN ALPAGUT'a! tejekknrlprımi bildiririm * MA$INEXPORT Bucarett Roumanle 7, Rue Matel Millo T4lex : 216 Telegrammes : MASEXPORT Bucarest Çabuk bilg! tdinmek İçin. m u r a o a f : ROMANYA T/CARET ATAŞELİĞİ Sıraselvller Caddesl 143/147, Ittihadı Millî Han Kat : 4 Rtza Şah Pehlevt Sokık Ne. 33 Ankara Telefon : 12 45 66 istanbul Telefon : 44 82 61 Türttiya Umumi Mümejjjf/ Ankara Şubesl BALIKÇ1 KARDEŞLER TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Bankalar, Şair Ziya paşa Sokak, Zekil Han 4/5 Karıkfiy Istanbu! T«!«fon : 44 44 78 Anafartalar c a d . 3 9 Te'efon : 11 51 63 Bir kokteyl Cumburi>«t
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear