Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19131969 DOGAN için Doğan Nadi ile yapılmış bir röportaj 4 Tedavi ıçin Londra'ya Kiderken verdıgı sozu tutamadığı icın şımdi ne kadar uzgundur kımbılır".. " DAKIK A: Minimini fıkra türünün en çok sevileo yazarı Olum haberi ı acıdır ama ! daha acısı ' unutmak HALİKAR.\AS BALIKÇISI | MÜTEVAZI bir insandı Doğan Nadi. Gösterişten hoşlanmazdı. Röportaj tekliflerine evet demekten de çekinirdi. Fakat «AKBABA»cı Yusuf Ziya OKTAÇ'la yakın bir dostluk vardı i^alarmda. Onu kırmağa razı olamazdı gdnlu. Bu röportaj yapıldı ve 1952 yıhnda yayınlandı. 5 ŞTE her sabah, ağzınıza bır I parmak bal çalan D N. ile * karjı karşıyasmız Başım elındekı gazetelerden kaldırıp juzume bakıyor. Sorujorunv En sevdığinız ış nedır? Ellerını açıp, etrafım gostererek guldu Başka iş bilmem ki, seveyim.. En beğendıgınız >azı nev'ı' Mızah.. Her şekluıde mizah . Bugunku mızahtan memnun munmuz' Eh.. Yazı yazmayı ne zaman sever, vazı yazmaktan ne zaman usanıısınız'' Fıkralarımı ak$ama doğru, beşte, altıda şuracıkta, Pazar jazılarımı da Perşembe gunlerı oğIrve kadar e\de kalarak vazarım Usanç gelmez. Simdive kadar gelmedi. Yazarken kaprıslerınız var mıdır* Boyona sigara ieerim. Kalabalık filâa tesir etnın HaHâfcnlabalık arasında daha iji yazarrnı. Sevahatfe de ovle. Sız, mınımını fıkra nev'in'n en çok sevılen muharrırısmız Bu se\ılmenın sırrı nedır sizee 7 Buntın tek sırrı v a f Bu zanıaııda kari uzun bo>lu vazıdan pek hoşlanmıvor. Baska sebep 7 Bence yok .. Bence var Bır suru vuzune bakılmayan mınımını fıkralar da yok m u ' Guluvor: Bilmem.. Na=ıl dusunur. nasıl bulur nasıl >azar=anız Vallahi.. Bak işte, sabahtan akşama kadar bu gazetelerin hep «mı okurum. Bır mevıu zihnıme takılır. Başka işlerle meşgul olurken de. kendi kendıne kafamın içınde işler. kemale gelir. akşam u<stu de oturur vazarım. Okuvuculardan da vazanlar olur m u ' Onlar ekseriyetle kufrederler. Bunun sebebi psıkolojıktır Ben duşundum de bu netıceje tardım. Okutup da hoşlananlar ffiıler geçerler. Kızanlar ise, alı\or elıne kalemi Aıkol sahıaen fıkrı, haysl kamçılar m ı ' Bu kahkaha ataıaV Bak bu muhım dı\or.. Ben alkolu «eterım, ieerim de. Yalnız bazan fazla kaçırıjorum, o fena olujor işte . O zaman fıkır mıkir, ha\al nıaıal kalnınor Fılm kopujor.. BıiMik bır şaırımız: "Işretın akjamı hoş. perhizın sabahı hoş demış Çunku çekınce kafaM, sabahleyin nasıl kalkılır, bılırsın sen . Doğan Nadi rahatsız Arkadaşımız Doğan Nadi rahatsız olduğu için, günlük ve haftalık yanlarını yazamamaktadır. Doğan Nadi'nin tedavisi bir sure daha devam edecek, iyileştikten sonra, «Bir dakika» ve «Yedi dakika» larına başlıvacaktır. Okuyuculanraıza duyururuz. Anlomodım, Anlamadım,, Orhan BORAN < Anlamıyorlar . Anlatsmıyorum Am» Orhsncığım sen snlıyorsnn değil tni?..» « AnJıyorum Doğan bry» derdim. «Aniıyornm sevgili DoJan..» Gözleri dalar; bazen dolar; bir sarkı mırıldanmava, ya ds sesi dnynlmayan bır ıslıkla, başını ıki >ana. sallayarak, benira çıkaramadığım bir mclodi fiflerdi Snsar beklerdim.. Hep kahkaha, hep espri, hep lâflama değildi sohbetlerimiz . MeslefiTİe, ısıvle, hattâ ozrl \aşantısıvla ilgili dertlerını kendinden 14 >as köçuk bana, sanki >asıtıvmısım, en yaki' nıvmışım çıbi anlatırdı . O buyük ydreğın, o comert sev?inin, bana ayırdıjı koskoca dılirai altınds ezilırdim biraz . Ve havret ederdım. Ben ve benim fibı vakınlarım, bırkaç saat, bileraediniz, birkaç gun uzecek kadar kiiçük bir problem, onu haftalarca kahrederdi.. Üzıintusunü pavlastığımı hıssetti£ı an, meshur kahkahaxını atar, konn değiştirır, derdinin, baskasını karartmasın» asla tahammul etmez, sesi du>olma\an ıslıkla. sekıllendıremedıfımız mırıltılı şarkıyla. içine kapanır, gomülürdu Bana bir fıkra anlatırdı : « Adam anlatmıs, anlatnm.. Hrrkes giilmüs; bıri gulmemis Baçlan anlatmıs: o kjsi Mne ırülmemiş.. Bir daha anla* tınca eülme>t baslarken (Vıha^et anladınız) demis.. Benkı (Havır) demis, (ben hâla anlamadım da, eseklıgıme gnlayornm )>. « Anlıvornm Doğan bcv, Anlıvorum seıcıli Doian..» Ovsa anlamadım Benı uzmekten çekındığı ıçın anlalamadı, anlatmadı. Belkı az knide rastlanır hassasıvetıyle anlattıfcını zannettı.. Sımdı anlamadığıma aflı>orum.. GAYET MAZBUT Nasıl yaşar, nasıl eğlenırsınız? Gavet mazbut bir havat. Eılendık artık. Çoouium da ^ar. l i ı ı e jaşnoruz, amma eglence pck kalmadı. Yahut şeklını değıştırdı. ev ha^atı. Aşka ınan.r mı=ınız'> Ve bır kadın ıçın agladığınız oldu m u ' Bir defa her ıfcısi bırden oldu. Bajım bela>a gırdı Şımdı ca Iıb.i bıraz da >aş ırabı, pek o^le ağladığım falan >ok.. Sımdıje kadar >azdıgınız fıkralar ıçmde en beğendığınızı anlatır mısınız' Bir tane \ar. Bektaşinin bı. risine. ıki şışe şarap sondermişler. Bunun hangisı bıdir, d n c sormuşhır. Herlf bir taneslnt »;mış, bır tudum tatnıış. otekıni gostererek: IBu ivıdir..! demış. Onlar da (Buna bakmadan nereden bıhjorsun, bunun daha iyi olduğunu'') demışler. Hazret elındeki şişeti çostermiş: (Bundan daha kotusu olmaz ki..) denıiş Bu nıalum bir hıkave zaten. Ben bunun başlığını (Sı\a«î partilerimiz) ko\nıuştunı Demokrat Partının >cni kurulduğu gıııılerde ıdı Pek hoşa gıtmıştı. Bu fıkra benim değıl. ^alnız başIık boııimdi I İR kaç saat önce Doğan Nadi nın oium haberını ansızım duydum Hıç beklenıedık bu haberın şaşkınlığıvla onakaldım. Doğan Nadı'sız bir unyayı, bir Turkıye'yı, bir umhurıyet Gazetesı'nı akıl, u jn sure kolay kolay <cabul ede*ğe benzemıvor. Haber yalan çıksa ne hoş ordu Bılınen dunya vıne jerı> gelıverırdı Eksıksız ve acız Doğan N«dıh feır dunya olu•nrdı, dunya rahat rahat. Ama acı aynlışlar yerıdır dun ımız. Bır munıs dost yuzonun rüıgıyla varlığımızın bır dıre yıkılır bırdenbıre Demek kı ımhunvet Gazetesının kapııdan nasıp olur da gırersem, 1 yandakı ılk kapınm donuk mı artık ıçerden avdmlanrrıcak ve «Do»an \'adı ıçerdedır» ve yurek sevınçle hoplamavak o donuK cam kor goz gıbı ranlık bakacak Şu halde karanlık kalan kapı ığan Nadı'nın bır nuktesımn .ilcımıyla ajdınlanmıyacak ar O gur kahkahalı sesı ora n çınlamayacak Hıcıv kesidzr, adaletı temsıl eder, mor rnetsızdır, adamm başı omıızinın ustunde durup dururrien : m n keskın kılıcı onu uçurur a m bıtmiştır. Oturduğj \ersankı altında bır dına.ıııt rlamıştır. Bu yollu hıcıv bek.ılere mal edılır, gulduruca ş nuktejse daha zıyade Nasidın Hoca'nın damga^ını taHoş gorucudur, merhamet dır Doğan N'adı ıkı dalm da asıydı Bunların ıkısı de Turk •adılışmın bır ozellığıdır Nıım dunyanın bu çeşıt yanşlannda bır de karıkatuıde rkler on sıralarda olurlar çokez. | 1 SIRRI NEDİR?.. Hedefi iyi bir gazeteci olmaktı, oldu... İyi bir yazar olmaktı, oldu... İ>i bir insan olmaktı, oldu... Fakat hastalandı... İyi olamadı. (Resim: A. ARAD) Doğan'ın ardından Gamısız görfinen içli Kabahat ölende bir insandı Kaçan kurtufuyor Kestirme tarcfı Kıskaç] DOGAN NADİ Bedii FAIK kıskaç üstüne Bizleri avutuyorfarKurunca o l u y o r Yer bulundu dı^larımız İçin «Canı Cehprr*mp» derd k srul: «Caru Cennete» demeiı' ¥ * * ?alim ve giizel akşam üstleri Kestirme tarafı "Gittikçe artıyor yalnızlığımız.••#/ Kabahaf öfende lllıyet »rkadajımızm Kanada'dan alıp verdıği bır habere före. blzım mts. Iıur tzmır ArkfoloJI Müzesl sov. ziınn orada nlav konusu olmu?. Gazeteler ve derpler müzele • rinuzın halmden, hattâ koskoca i Topkapı Sarannın bıle sadcce İBİtı ki;i Ue ve başka (meselâ Fotomalık alârm çıbı» hiçbır r emnıvet tertıbatı olmadan ko • runduirunıtan alarlı seUUerde ! bahsedıvorlarmı?. Bu arada bır Kanadalı *anatr,ı «Bo^le bır şey Kanada'da olsa, Bakandan baslnarak. bü^ün sorumlular mahkemeye verüır, 1 ağır hapls cezalanna çarptın } hr, çıktıktan sonra da halic arasında dolaşamazlardj» drmif. övledir. Oralarda övledjr. Ama bız böyle ufak tefek C) »evlere pek Bnen. verme\ız. kHaltâ, Işin içine cinayet karıyIKa. zannederira, tzmır Muzesovçunu fıstiinde de UZUD | bovlu durmazdık. Kaldı ki Kanadaiı sanatçının bu sekılde konuşmava hakkı »ok. Bizım muze soypnnunda ı mes'ul bulunmadı değıl ki Bal Ribi bulundu Bnlunmasına bulundu da, bn mes"nl eidnruliçin, bakkinda takıbat ( dufü Tapılamıyor: ' Muzenin zavallı . Ihtirar h c k ^ M k ı t ü n kabahat M ir 4merıkan beyetl TBr> kiTe de. halk »rasınd», bır anket tapmı;. Buna £Öre memleketımizde «eçmenIfrın bemen hemen jansı «IT». si p»rlUrrdtn habfrsizmfş. Hattâ yuzde 35'ı krndiJfrıne so • ruldueunda, tck bır sıvası partının adını olsun »ovleyememış Bu hal, Hındıslaos daır bır hâtıramı aklıma zetırdj. B nojmal ömrünU yan yold» bl • tıren harblerln önılne gaçemez] Buz dolabuu yapar da, dolaptan çıkan bxa parçal run kâsede bırbirino y ması ıçın bi^ şekai dii Üzatmaya lUzum yok. Şüphe1 •ız ılım ve fen dev adjmlanl 11e şımşek hızı üe ilerlıyor 1 Ilerlfyor ama, bu baş don dOrOcü ilerleyı» arasınd», lasanların günlıik hayatuu b ı r | kenara atıyor Be.kl öyle icap edJyordur *** OGAN, dostları ıçın hayat demekti, vefa demektı Dargınlıktan onun kadar nefret ederu ve kırdığına ınandıtı bır kalbı onun kadar yırtınarak au zeltmege koşaru hatırlamıyorum Onu uzaktan tanıyanJar, çok zaman, bır gamsızrn ızlennı onda bulduklannı sanınışlardır. Dıştan bakmca genellıkle umursamaz, coşkun ve gurultucu ıdı Ama her kaiıkahasının ardında, her neşe sehnın gerısınde na sıl bır ıçhlık bulunduğunu da bız dostları bılırız Içkısı bu ıç lılığın ortusudur. D LCAILE Doğan vanyana h a ' . Yerjuzu jer>uzu olalı bu derece >akı$ıksızlıgı az gordu Olum her zaman insafsız ve \akılsiz sa.Mjmıştır. Doğan'a uzanmakla o, jımdı bu sıfatlarına bır de mânasızlık ekledı!.^ YAŞLI GÖZLER Kurunca oluyor erken efendım, hafta !çin! de, tam minasİTİe bir U\ ye çeyrek kata bakanlı İı kuruldu. Sann Süleynun mırrl gıderarak (Sakıo Başba| kanlıktan pıdrr avak dedığımil sanmavın. seçfmlrre nder avakl demek ıstiTorum) kaşla goz ' ara<ıında. kım«eve çaktırmadan, kımse ile de konuşmıdsn, ku ruverdi Orman Bakanlıjını Bnvle bakanlık karulur m u l sualını Bektaşıye sorsanız. mejl hur apdrvtsiz namaz hikâTesı1 ni dfjıştırir, Te şupbesız. ' tvvabı verirdi: Ben kıırrfnm. Oldu Fılhakik» öyle. Kurarsıo 9lur. Ama, L'mum Müdurlukteni terfi ettırip Bakanlık yapmak la, haUolunor mu orman d i Baki Süha EDİBOĞ1.L' D ABIÂLt en =;e\ımlı çocugunu Mtııdı Pırıl pırıi >anan bır zekâ son du Heı an duımadan çagla\an neş e selâlesı suuiu Tam 38 \ıldır azi/ ve sıcak do^tlugu ı e nuktelen\le şakalarıyla sarmaş dolaş j'aşad ı Dogan ımı ka\bcttım Tuık basinına kuçuk fıkıa turunu ılk defa o getırdı Ikı uc cumle koskoca, sutun sutun makalelerın telkın edemedıgı fıknlerı ten lerı hıcıvleıı jediMiıden veımısıne kadar butun okuyuculannra an ıbılecegı temız \e ah^t bır Tuıkçe ile »ermesını bı!ı\ordu Rahmet abasından gcçen 1151 bır kibılı\etle gazetecılık mesles nın âşık'ı ıdı nan zaman dunja olçusundekı ola\ları mahalhnden haber ve ropor olarak ınce bır dıkkdt ve uzsgı goıen denn bır ^ezı içınde deı esunujor, çoğunlukla \01umlar1ndak1 ısâbet nne^lekda^'arına \e ga sınde kendunle bıılıkte çalısan aıkadas'anna ornek o'u>ordu Gazetesınde çahstıgım Mİlaıdan bas'ıvan arkadaslıgımıza bır gun golge dusurmeden sık sık. bulu«u\or \a da telefonlasıvoıduk Çoiukla akşam ustleııne dosıu \a matbaadan \a da heıhangı bır loien japtığınıız neş elı te efon konıısma'arma sojle baslardı Nerdesın Azııııız Bakı Suha"5. Çabuk alla gel. Seni bekli>orum. Onu bekletmek olmazdı Dostlarına ka »1 sıcak olduğu kadar tıtız Jgısı ve randevulaı na bozulmaz ve şaşmaz bır baglılığı vardı. Herten de onu beklerdı Ak^am ustlen Ab o zalım ve guzel akşam ustler. Doğan'la bır ;âhda bn sofıa basmda bulusmak onun esprı şolenlerı ıçmde >d ak butun dostlannı gunun vorgunlukiarmdan, uzuntulerınden lıe 1 ıkı uç dakıka içınde sı>ııır, âdeta bır makınalı tuiek sur'atıjle at «kaja savuıdugu nukteler vuzumuze ve gozlerımıze başka bır ıfddt 1 kahkaha'ar kahkahaları kovalaıdı. Sımdı kendi kendıme Onun da çok sevdıgı arkadaşı Cahıt Sıtkı'şu n M a n ı •nmldanıvoıum • Gıttıkcp artnor valnızlığımır • Vah Dosan'ım v ah Sen dc gıtt n Y^ln zlıgımız bushutun arttı O a1 do'ıj kjhkahaların artık hıılu«'ue<ımıız vp»leıdr çınlamıv ac A n \eııne buıuk ve acı ha'ıidlaun kjjiı nı a ddima sızl^ıtacaktır Bız Hindıstaıı'a pittı^mızde. o koca memlekrtte, ılk dcfa olarak, seçımler rapıiırordo Hıntlılcrın de, bızler çıbi. bu>uk çoğTinlujunun cahı) oldu^u malum. Zıyaretltnmız araoında, Mılü Egnım Bakanlıpna da çıttık. O zamanki Bakan prk tatlı yıı?lu. muhtfrem bır kadındı. Tabıî soz. hep seçımler etrafın. da dnlaşıvor. Bakan halkın cahUliğinden yaııa rakıla şıkavet ed.ıordu. (Ha, yunu «ojlne^ını \ehru • nun partısinın sembolu, ıki Jnek ka/asıdır.) Savın bavan bır ara: Cehafet o kadar ?a»çın Id, bızler propaçand* için koylrre Rittisimiz zaman, . pek uzun uışmu.Toruz. »rsanıı EVKEK asrı bulan geçmış dostluk yıllanmıza şımdı vaşlı gozlerle bakınca, baş•an aşağı sıcaklık, baştan sona kadar kardeşlık goruyorum. Ve hepsınde de benım unutkanlık larıni'n benım hırçınlıklanmın çarpar çarpmaz kayalara vuran dalgalar gıbı kolayca kınlıp u falandıklan tenemız bır kalb Dogan dakı bu temız kalb dostları ıçın her zaraan şaşnıaz bır olçu de olmustur. Bır uısan eger Doğan'ı vakından tanıjor da jevemıyorsa, mutlaka kotu kalblı olduğuna ınanmı^ızdır Doğan, aoğuştan gazeteci ıdı Hayatla bırlıkte, gazeteye, ga zefecılığe gelmıştir. Bu yuzden meslegı ve gazetesı onun oır uz vu gıbıydi Içkiyı bu kadar sevıvorıım va, benı sazetecilık dışıııda bir barmen olarak dahi duşünebilivor musun? derdı Gerçekten onu, gazetecıhk cbşında hıç bır meslekJe bır arada duşunerne memış yanyana koyamamışındır. Ç Kısa bır sure bırlıkte çalışgormek bıle tadsız artık Ve manın, ner ıkımız uzerındekı efkarlanmca uzandığımız ıçkının unutulmaz anılarıyla, her tu bıle Doğan'sız kaldıgımızı haluşmamızda gene bırhkte çalıtırlatmaktan otede bır anlarru şabılmerun hejecanına kapılır vok' . \e coştukça havalı kararlara \aTirdik Ne olduğunu bılmfvi'gımız ve kotu ıhtımallen de kafalanmıza dahı yaklaştırmadıgımız, hastalığından kurtulup doneceğı gunu beklıyorduıc Ûlum haben geldı Kapalı pencerelerımızden nasıl sızdıguıı bılemedığıraız bır duman gıbı »ırerek ve kalblerımızı ınsafsızca /akarak . Sımdı bıraktıgı boşluğa bakılorum Değıl vazmak gazete Herkesle dost bir yazar Ahmet Yazdığı son 'Bir Dakika» r . DAKIKA: TOPALOĞLU ABIALI'nın renklı \e ekı adamı muharrır Dogan Nadı'run kaybından Cumharı^et aılesıyle bırlıkte çok mııtees«;.r oldugumu ıfade etmek ısterım Doğan Nadi, dunrava, memleket meselelerıne anınıa bır hosgoru ıçersınde bakan, kımseyı ıncıltmek ısteıni' pn nâzık hahvie her zaman hatıralarımızda vasıjacaktır Kendısıyle mudavımı oldugıun Parkotel bufesındekı sohbotienmde yurt sorunlanndakı cleın goruşu ve Cumhunyet Gazetesındekı kısacık fıkralanvle bu konuya nasıl vakıf oldıı^unu gosterecek belagattedır Doğan Nadi herkese dost her >eyı ıyı tarafmdan gormek, \a kalamak ıstfyen fıkra ve ton•cıtlennde bıle ruhunun hassaslıgını kavbetrr.ıj'en bır muharrırdı. Cumhunyet aılesıne ve Onun fıkralannın tıryakısı olan pkuvTirulanna bu ehm ıajıytan dola^ı bajsagiıgı dJenm B Kârlı işler Vabancı turıstler tS mılron dolar retiriyor, Türk turistler 34 milyon gotüruyor. V'abancı sermave 100 milyon yatırsa, daha ılk senesinde 30 milyonuna çötürıİTOr Ihracatıraız, bilmem ne kadar, milvonu bnlsa ithalâtımız ondan bir misli razla oluyor .. Ve, hep böyle. Ben ticaretten hiç anlamam ama, ne de olsa, bu «alışveris» te bir tuhafhk sezmemek kabil cfrğil. Bir aklı eren (eter rarsa) çıkıp anlatsa da rahat etsek! D N. BİR MERHALE B Son Yedi Dakika..sı M İR DAKtKA dıyerek oaşla d:ğı kuçuk fıkra tarzı, de mokrası savaşınuı ılk yıî'a rma apayn bır revnak verrn ş ve Tuık gazetecUıgınde hıç şup ne yok unutulmaz bır merhale olmustur. Kalemıyle hırpaladıklanna da nı buruk bır keyıf vermek, can larını acıttıklannı dahı kendıne duşman etmıven bır kaİPra se umlılıgı \P riıkkafı ıçınde kal mak onun vazarlıg'nda hıç vaz geçmedığı bır tutum ıdı.