Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT 24 Eylul 1968 CUMinJRtYET Çiçerin, Taşnak Ermenilerini tutuyor onlara Van ve Bitlis'ten toprak istiyordu ÇİÇERIN *VHTBN rak Cemal Paşayı Afganistan'a gondermışti Türkıye'de son zamanlarda Cemal Paşaya karşı beslenen fıkırlerden Afganistamn haberı olmayacağı ıçın, onun şohretınden faydalanmak ıstıyordu. Bunlan anlatan Karahan, tununla beraber, bız istemıyorsak, aramızda dostça gorusulerek Cemal Paşanm gen çağnlmasmın mümkün olduğunu bıldırmıstı. Yusuf Kemal Bey, dıyor kı « Benim sozumdekı asıl maksat, Halil ve Cemal Paşalarla cereyan eden muamelelerden cok, Baha Sait adında birinin, bizim trafunızdan Turkistan ve dığer bazı eskı Rus Imparatorluğu kısımları hakkında emperyalıstçe ısteklerin bir Rus komunısti ile rin, Nahcıvan'ın dışında; Rus askerımn ıse şehrin içınde olması sorulmaya değer olmakla beraber, bu bunu kendı ordumuzdan oğrenmeyı daha uygun gordük ve bu cıhet hakkında aynca bır soru sormadık. Yalnız, Nahcivan yolu ile hıç olmazsa haberleşmenın sağlanmasını blzım kendılennden once istedığımızi ve bunun yapılmasını süretı mahsusada nca etmekte olduğumuzu bıldırdık» diyor, Yusuf Kemal Bey Üçüncü madde üzennde heyetımızın gorüşü şu olmuştu. • Bizdeki askeri harekat içın gereken bılgıyı Seyfı Beyın Tumgeneral, Gümrük Muhafaza Teşküâtı Komutanı ve Bırınci Cıhan Harbınde Karargahi Umumı lstıhbarat Şubesı Müdüru Duzgören, vermeğe hazır olduğunu ve hlç olmazsa, biz de işsız tembel tembel durmayarak kısmen olsun çalışmış olacağımızı söylemek suretıyle, bızı boş oturttuklannı ima etmek istedık» En sonunda, dordüncü madde içın Yusuf Kemal Bey, şoyle konuştuğumuzu soylüyor «Anadolunun ahvalının pek vahım olduğunu, bir an önce yardımın gerektığıni bildırdikten sonra, Bekır Sami Bey, kendılerıne verdığımız yetkı belgelerınden de anlaşüacağı üzere, bız yalnız şimdı yapılacak yardım meselesmı konuşmaya gelmedıgımızi, maksadımızm sureklı bır surette anlasmak olduğunu söyledı Karahan da bundan emın olduklannı bildirdı » 4 Ağustos 1920 gorüşmeleri boylece burada bıtmışti. Heyetımız tekrar ne zaman goruşule zı gercekten üzmuştu Yusut Kemal Bey, o gunu şoyle anlat»yor YUSÜF REMflL TEN6İR5ENK . NAŞİT HÂKKI UUlfi ceğını sorunca, Karahan, akşama Elçı Ehyava'yı yollayacağı nı, ertesı gunu de bır asker gorevlının gelıp Seyfı Beyle çahsacağını ve bır kaç gun sonra da Çıçerın ile bır buluşmayı duzenhyeceğını soylemıştı Elçı Elnava gelmemı?. Çıçerın'de gonderdığı bır mektupla, Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı Hukumetı ile Rusya arasındaki munasebetlerı duzenhyecek anlaşmanın şartlarını tartışmak ıçın, Sabanın ve Adamof yol daşların gorevlendırıldığını bıldırmıştı Ağustosun 17 sınde baş lıyan konuşmalar, bır hafta sur muştu. Karahan Sabanın'ı Rıga* da bır ışe gonderecefinı Heyetımıze bıldınnce, 24 Ağustos 1920 gunu bır toplantı yapılmıştı Yusuf Kemal Bey bu toplantıvı ve sonrasını şoyle anlatıyor: «Ağustosun 24 unde Sofıskaya buyuk bınasında toplandık O gune kadar konuştuklarımızı parafe ettık Makıne ile Sabanın yazmağa başlarken bana Bu gunu unutmıyalım, dedı Onun uzerıne ben soyledım, o yazdı. Parafe ışını bıtırdıkten sonra, çay ıçerken, Sabanın soz arasında, soyunun tatar olduğunu, aılesının hırıstıyanlığı kobul etmıs bulunmakla beraber kendısının tatarlıkla ovundugunu soyledı. Bundan sonra rnuzakere kesıldı > Anhtan: Heyetimiz Lenin'e başvuruyor.. • Şaşırdık, kaldık. Terluııze donunce, Lenin'den bir mulâkat istevıp, bn hâlden on» sikftveti düsündük. Biıı bır trön kabnl etmesini bir aracı ilf ric» ettik. Lenin bir trün verdı. O gun Bekir Sami, Osman, Dr. tbrahim Talı. öngören ve Sevfl Bevlerle beraber Kremlın Saravının Kızıl Mevrfan uzeritıdeki buvuk kapısına vardık Lenın. Saravda de*ıl, Sarav dnvarlan ıçinde yapılmıs Yüksek Mahkerae bınasında oturuvordn. Saravın kapıcısı bıze daırenın volonn trösterdı; kendı krndımize fittik. Tnk<sek Mahkeme bınasının kapısında hıç kım«» eörunmuvordu. Kapıdan ?ıruik eeni» bir merdıvenden vokar rıîıtık. Bır kapının önunde bır«i asağı vukarı gezınivordu. Bız> «orünee: Siz Türk Hereti misiniz? dıye «ordu ve sonra aldığı cevap uzerıne • Sizi beklıvor, devıp kapıyı açtı, ıçerıye gırdık. Çok buyuk bır salon.. Yuksek Mahkeme toplantısını burada yaparmış . Orta yerde dortkose bır masa ve etrafında bırçok koltuk vardı Orta boylu bır adam bize bir taraftan gayet guzel bır Fransızca ile • Buvnrun, cfivor, bır taraftan da masanın etrafındakı koltuklardan bazılannı alarak başka bır tarafa yerlestırıyordu » Hepetjiftjzm Karahan'ın bu dort lsteğmden, bırıncısine venlecek cevabı esas konusmalara bırakan, Türk heyetı, millî hükumetın emperyalist fikırler gutmedığını belırtmek içln, daha önce Türkiye adına hareket ettlklerinl soyleyen bazı kimselerin buna haklan olmadığını açıklamıştı. Bunlann ilenye sttrdüMen mütalâalardan hiç bırinın Ankara'nın tasvıbı ile yapumadığını, anlatılınca, Karahan, Yusuf Kemal Beyın, bu sozlen ile, eskı Ordu Komutanı Halıl Kut ve eski Bahrıye Nazın Cemal Paşalar ile konusulmus olan şeylerı kasdettığını sanmıştı Cemal Paşa ile Halıl Paşanın memleketımlzin temsılcisı olmadıklanm bıldıklenni soylemıştı bunun uzenne Rusya, başlangıçtan beri bu adamlarla gorüşmeyi faydah bula cevaplan ımzaladıği mukavele olduğunu soyledun. Tercıune etmesı ıçin Osman Beje soylerken; Karahan, Baha Sait ısmini duyunca gozlerıni açmış, Baha Sait sozunu tek. rarlamaştı. Tercumeyi dinledıkten sonra, bu ıfadeden memnunluğunu bıldirdi.» Karahan'ın ılk temasta ileri surdugu 4 esastan bınncısi üzennde yukarıkı konuşma olmu$tu «îklnci maddedeld, bızim aske MOSKOVA Andlasmasının imza toreni: Yusuf Kemal bey, imzalanmak üzere andlasmayı Çiçerin Yoldaş'a uzatıyor.lerde yayınlanan bır anla.mayı tercume ettı. Bu anlaşma Federalcı Cumhurıyetlerle, Taşnak Ermenı Hukumetı arasında yapılmıştı Anlaşmanın 'çınde geçenlerden, bızım açılmasını ıstedığımız Tıtlıs yolunun, busbutun kapanmış olduğunu, yalnız bununla kalmayıp o zamana kadar azçok açık olan Şahsattı yolunun da tamamıle Ermenılerın elıne geçtığını oğrendık. Çıçerm'e: Bn nssıl olnr, bis bnrsya (eldiğımiz gündenbeıi yolnn açılması için çalıştıgtmıı halde, boyle bir anlaşmsyı nasıl y»ptınız? dedik. Çıçerın • Kafkasyadakl münıessıllerimız yapmıs dedi. Bız Tolo »çın, dedik. O Yapamayıı, diye eevap verdı.. Bırakın biz açalıml dedik.. Çıçerın, bu defa, O hıç olmaz, dıye dırendi.. Bu durum ve cevap Heyetımi Sovyetler, Taşnak .Eraıeni Hükumeti ile , andlaşma imzalıyor . «Bır ara bızı Çıçerın, Harıcı yeye çağırdı. O gunkü gazete YARIN LENİN İLE BAŞBAŞA Disf Bond MODESTY BLAISE İST4NBUL 06.25 Açılış, program 06 30 Guna\dm I 07 00 Koye haberler 07 05 Gunaydın II 07.30 Haberler ve hava durumu 07 45 N Tufekçı'den turkuler 08 00 tstanbul'da bugun 08 10 Hafıf Batı muzığı 08 25 Beraber ve solo sarkılar 08 45 Pıyano sololan 09 00 Ev ıçın 09.20 î l e n Turk Musıkisi 09 40 Arkası jarın 10 05 Okul Radvosu 1105Mın\atur muzık 11 30 Beraber şarkılar 12 05 Ara haberler, ılânlar 12 10 Dıvan Bağ'ama Cura 1225 Darva? ve arkarfaşları 12 40 E. Altan'dan sarkıl»r t 13 15 C C Çıçek'ten turküler 13 30 Reklâm programlan 14 00 Radıfe Erten'den sarkılar 14.20 Radvo ile Fransızca 14 35 Hafıf şarkılar 14 45 Salıh Uvgun'dsn turküler ' 15 00 Ara haberler 15 05 Okul Radvosu 16 05 A Çubukoğlu'dan turkü. 16 20 Radvo Oda Orkestrası 16 40 S Kokturk'ten şarkılar ' 17 00 Ara haberler 17 05 Kov odası 17 25 Yurdun se=ı 17 50 Reklâm programlan 19 00 Hab»rler, hava ve >ol durumu 19 35 Plâklar arasında 19 55 Bır varmış bır vokmus 20 00 Her hafta bır konuk 20 15 Beraber ve solo turkuler 20 30 Futbol dunyası 20 40 O Şener'den şarkılar 21 00 24 saatın olayları 21 10 Oda muzıkı 21 40 Sabıte Tur Gulerman'dan şarkılar 22 00 Reklâm programlan 22 45 Haberler 23 00 Çeşıtlemft'er 23 45 Gece muzığı 24 00 Kapanış 1234 56 7*9 4 6 8 9 an» J şey (iki soz). 2 Tarlaya tohum gelip hayatına son vereceğıni kimatarken 3 «Dunyayı1 temsıl e se bilmez 7 «San'at müesseseden yuvarlağı ele geçır » anlamı sı» karşılıgı ikt soz» tersı bır göz na ıkı sozlu bır emır, hele sıcak rengıdır 8 Çevrılince hermevsımlerde kendısıne çok muh hangı bir işın taç olduğumuz madde. 4 Her kok ve teme • hangı bır işi yapmak içın kendı lı olur, Or • kendımıze yaptığımız telkınler ve dudaki kahra• ırademızi kuvvetlendırmege çalış man Mehmetçima hareketlen (çoğul). 5 Tersı ğın rutbesi. 9 perhız ve dınlenme ile ya Kokulu bır otun pılandır (tıp tenmı), Muhammed dörtte ıkısi, AsPeygambenn annesı 6 Çevrı yadakı kurak lınce eskı bır Turk Imparator Üunku Dulmatanıo gol sahalarına luğu belırır, onun ne zaman balledUmi* cekll • boyle denilır. 1 = î 8OLDAN SAĞA: •'• Gorth Tıffany Jones TİFFANY JONES 1 «Son defa lstılâya uğrayan Orta Avrupa ulkesının resml sembjol i e ışaretı» anlamına iki soz. 2 tKaybolan erkek Inefi buldurtmaja sajıs'» mânasına tki sozİU bır emır~3 Eskı Yunanıstanda adını bır devre verdırmış olan devlet adamlanndan birı 4 Derıyi yumuşatmak ıçın cılde sürulen, dalkavuklann çok kullandıklan bır soz 5 Kendısi pek akılU olmadığı halde herkese akıl vermeğe kalkışan 6 Eski bır pevnir cınsı (bır atalar sözunde adı geçen), sonradan ılave edılmiş olan parça 7 Baslıca gıdamızm DÜNKU BULMACANIN ılkel maddesi, dılek 8 Bır soru HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ takısımn çoğul şeklı 9 Son de NASIL HALLEDİLECEK Yııkandakl rakamlı bulmacada tarece ganp ve acayıp şeyler ço • d ce 4 tac • aıtahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Bos kalan 12 ğul) karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve topYUKARIDAN AŞAGlYA: lama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek oldan 1 Evlerde ve müesseselerde sağa ve yukarıHan aşağıya bulmaeada gdsterilen sonuçlan bulunuz. kirlenmış artıklan içıne attığımız Biraz vaktinizi alu ama, boş vaktinizi hoşça geçirmiî olnnunoz. i DENİZ GURBETÇ1LER1 Sungercıler altı aylık kumanyalarım sağlamak içın boğazlanna dek borçlandılar Gozlerınde, sıkı fıkı tepılmış, çuval çuval kapadıka, melat, fıl kulagı (24) sungerlen tutuyordu Karüanyla kızanlarına se fer donuşu, ıpeklı şallar, poşular, yuzukler, bılezıkler, bakkallardakı soğan salkımları boyunda kupeler vâ'dettıler, bır takımı ıncır hanmı (bahçesı) satınalmayı çocuklannı unıversıteye gondermeyı tasarladılar Ük once en uzağı tâ Sılıfke ye gıtmeyı, oradan kı yıları taraya taraya Bodrum'a donmeyı plânladılar. Gule oynaya sefere çıktılar, yolda kayıklarda dans ettıler «Gâvurun kızı fındık verdun kanmadı», ve «Şah boylum, şebboy çtçeğı başında», turkulerını tut tuıdular «Benım sevdığım onuç, ondort yaşında» dı ye koro getırerek Sılıfkeye vardılar. Denız de şanlıy dı doğrusu Dalgalarm çıvıt mavısının uçları, sankı lule kaymak baglıyor, Sılıfke kıyılan boyunca karbeyaz bır fışlayışla kayalarda patlıyor, kumsallarda yayılıyordu. Ama dalgalar hıç de sunger savurmuyor du «Zıpkıncılar bekleyecek değıl a, kıyıya atılan sungerlerı toplayıp gıtmışlerdır Sağ olsunlar, sunger bol olduktan sonra, zıpkıncısına da gangavacısma da ekmek vardır» dedıler Sıhfke'de dalmaya başladılar Ama bır gun, iki gun on gun, denızde ılâç ıçın olsun bır sunger bulamadılar «Buranm sungerlerıne kıtlık karanlık ugramış galıba», dedıler «Hem de Karaman'da kıyıya atıldığı soylenen sungerler denmce sait Sılıfke kıyı ları anlaşılmaz a Herhalde kumelı sunger daha Batıda, Kargıncık adasıyla Kızıl burun arasındadır» dıje duşunduler Ama orada da denız dıplerınden hem^n hemen elı boş donduler Orada bır suru tershğe çattılar Gılındıre'de o mevsım hıç kıble esmezdı, ama ınadına estı ışte Dalgalar kıyıda top gıbı patlıyordu, çekıhrken de yuvarladıkları çakıllar acı çıglıklar sahyordu, sankı kıyılar ışkence içınde bağınyorlardı Guneş de guneş değıldı, bomba ve dınamıttı mubarek Tepelerınde parladı denemezdı, patladı denırdı. Herkesde oyle bır smırlılık vardı kı, bırının soyledığı tek soz, bır fışeğe değdmlmış kıbrıt alevı gıbı dudaklardan bır kufur selı boşandınyordu. O sıcak ruzgârdan olacak, kaplamalar, aralanndakı ustupulerı ve zıftlerı hep tukuruyorlardı dışan. Yurur ken o zıftler tabanlarını cayır cayır jakıyordu, ustelık de tekneler, kalbur gıbı açılıyor ve su yapıyorlardı Sefer ortasmda kalafat yapılamaz ya, elde maş raba boyuna denıze su aktarmak gerekıyordu. Ruzgârda boşanan kaluma uçlan, demır çubuklar kadar katı, hep yatay uçuyorlardı Sonra sarsılıp şuraya buraya çarpınca, buklumlerı çozulüyor, kenevırlerı saç tellerı gıbı koparak dağılıyor, ınsanm yuzune, go zune tebelleş oluyorlardı Batmlan bir sürü toplu iğneler kartalı bile öldUrilr derler a, hadi neyse bunlar gene de ufak tşlerden sayılırdı Ama tam fırtınanın ortaaında depozitonun motörü ve dahl duralar dlye stop ettt Çengelcl kayıklan kUçuk bir koyda banndı A NKAR A 06 25 Açıhş, program 06 30 Gunav dın I 07 00 Koye haberler 07 05 Gunaydın II 07 30 Haberler ve hava durumu 07 45 Sabah muzığı 08 00 Ankara'da bugun 08 10 Her telden 08 30 Çeşıtlı muzık 08 45 Y Avhan'dan turkuler 09 00 Ev ıçın 09 20 Sabah konserl 09 40 Arkası varın 10 00 Ara haber'er, ılânlar 10 05 Okul Radvosu 11 05 Hafıf muzık 11 10 Alı Rıza Koprululeroğlu' dan sarkılar 11 30 Balete çağn 12 00 Ara haberler ılânlar 12 05 Nıda Tufekçı'den turkuler 12 20 Kıbrıs saatı 12 30 N Demırdoven ve Yaşar Özel'den sarkılar 13 00 Haberler, Resmi Gazetede bugun 13 30 Reklâm programlan 14 00 Gıtar so'oları 14 15 F Kozmoğlu dan sarkılar 14 35 Plaklar arasında 15 00 Ara haberler ılânlar 15 05 Okul Radvosu 16 05 Turkuler geçıdı 16 25 Rad\ o ile Fransızca 16 40 Albumlerden seçmeler 17 00 Ara haberler, ılânlar 17 05 tncesaz 17 30 Kov odası 17.50 Reklâm program'an 19 00 Haberler ve hava durumu 19 35 Alı Can'dan turkuler 19 50 Bır varmıs, bır vokmus 19 55 Erkekler T sar ılar 20 25 Bırlıkte dusune m 21 00 24 saatın olavla ı 21 10 K Koldas tan t *uler 2125 Anadolu duşunı rı 21 40 Ahmet Melık v Nevm Demırdoven'den arkılar 22 05 Çeşıtlı muzık 22 3 0 N Çubukoğ.lu'dan turkü 22 45 Haberler 23 00 Geea konıert 24 00 Kapanış 28 Malkoçoğlu M Konu've re»imj; AYHAN.IAŞOĞUU BUDİN KOPRÜSÜ lar. O havada bunınlarını bıle dışanya gbstere • mezlerdı Ateşoğluyla kımı dalgıçlar da az buçuk bır karantıda dalış yapıyorlardı Depozıto açıkta\dı, motoru durunca karaya sumklenıyordu KA\alara bındırme ve parçalanma tehhkesı vardı. kaptanlık eden Teleskop Mehmet Reıs, kayığın r suruklenmemesi ıçın kayıkta ne kadar demır va sa hepsını de denıze funda ettı. Ruzgar onca serttı kı, demırlerın beşı de dıbı ısırdığı halde, kajıgı da demırlen de sürukleyıp goturuyordu Motor ışlemezse koca depozıto tuzla buz olacaktı. Hasan Bora, «motoru çabuk onarahm. tşletelim.» dıyerek motor daıresme ındı Motore bır goz attı, «Her sey yermde Sılındır ısuımıştı da motor onun ıçın durdu» dedı, motoru ışlettı. Motör işlıyor ve gurluyordu Hasan Bora, belıne kadar çıplak, gemmın yalpalanndan yara bere içınde kaldı. Soluduğu gazla kanşık havadan başı donüyordu ama, gene de motorun başından ayrılamadı. Motore hem kulürü basıyor, hem de guya cesaret vermek ıçın motöre, «Ha goreyım aslanım, ha gay1 ret » dıye ovuyordu onu Ama musıbet makınenm gene sılmdırı ısınmaja başladı Hasan Bora, Teleskop'a yalvardı, yakardı, motorun durmasına ızın versın de sılındır soğusun dıye. «Bız durduramazsak, motor bozulacak, kendılığmden duracak» dedı. Teleskop un daman tuttu. «Hayır olmaz1» dıye ayak dıredı «Gormujor musun, durdurursak parçalanacağız» dedı Hasan'a da motöre de ver yansın ettı kufuru. Ama motor de sankı aaaaa h' dıyerek bır ıçını çektı \e duruverdı. Bu sefer Çengelcı Alı Barut, «Ben mazot motoru ustasıyım» dıyerek çıkakoydu, «Ben mazotta yuzerım, mazotu ıçerım» dıye vahşı vahşı boburlenerek ma kıne daıresme gırdı Ama daha ne marıfetler yapacafını soylemeden bır gurultu koptu, gemıde kım varsa once one dogru, sonra arkaya doğru yuvarlandılar Teleskop, «Bayrağı yanya ındırın» dıye bağırdı. (Bayrağın yanya ındırılmesı tehlı kedeyım ımdad1 • demektır) Yuvarlananlar gemıdekı bolmelere, dambuçolara fena çarptılar, oyle kı hemen ayağa kalkamadılar Alı Barut'la Hasan Bora guverteye fırladılar Guverteye, çakılı olmayan ne varsa hepsi de bu arada kamış kafestekı bırkaç tavuk, kafesle beraber sılme denıze supuruldu Bunu goren bıri sınırlı smırlı gulmeye koyuldu Karabatak «Ne var gulunecek, ağlanacak ış bu'» dıye çıkıştı Bunu sö>lerken Karabatağın yuzu oylesıne hoş bir ciddihkteydi ki, Teleskop «Hele bak cıddılığe'» dedı Bu denınce, herkes Karabataga baktı. Kannlanna yumruklannı basa basa katıldılar gülmekten Gulmeyelım derken, ınadına gulüyor • lardı. Hele Ali Barut, oyle gulüyordu kı, gulUştl kulaktan kulağa koca bır smtış olmakla kalmadı, neredeyse gülüşün iki ucu ensesınde bırleşecektı. (Arkası var)