22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAH1FK DÖRT 23 Evîul 1968 CUMUnRtTET îbrahim Tali öngören beylerle gittik. Karahan'ın önündeki massnın üzerinde uzun bir kâğıt vardı. Karahan şöyle konuştu: <O Ankara Hükumeti Brest Litvosk muahedesine dayanarak Ermenistan'a bir ultimatom vermiş. Bundan da bu muahedenin çizmiş olduğu sınırların aşılmaması lüzumunu bıldirmiş...» Yusuf Kemal Tengırşenk, bu notanm Delegasyonumuzun Rusya'ya geçebilmek için yolu açmak maksadile Doğu topraklarında Horum düzünde vermiş olduğu nota olduğunu ilk duyuşta tahmin etmiş. Karahan devamla: tstiklâl Savaşında Ankara'da Hariciye Vekâleti binası. Eski Düyunu « Bir Brest Litvosk muahedeUmumiye binası (Bu bina buçünkü Merkez Bankası arsasında idi, sine dayanmanızı ve sizin Ermeyıkıldı). nistan üzerine taarruzunuzu birtahasına imza attıracağı S^vres diknnde işaret ediversin. kım siyasi düşüncelerle ve Avrutası için havayı hazırlatıyordu. • O Anadolu'nun ahvalini, a^pa umumi efkârmı gücendırmeBütün Türkiye matem içinde idi]. kerî durumumuzun hakikatini mek için uygun görmüyoruz. Bız bir müttefik olarak bütün tafsilâYARIN Ermenistan işini kendımiz hâlledetıle öğrenmek istiyoruz. Anadolu cak ve nihayet bir aya kada. yoHEYETİMİZİN lu açacağız. Ermenılere o za pek muzdarip ise ona gore hareket CEVAPLARI man Ennenistan'da Taşnak Huederız. demişti. kumeti hâkimdi hadlerini bıl[Gerçekten bu 4 ağustos 1920 dirmek için elimizde yeter vesıka gunü, dort bir yanından düşmavar. Bu vesikalar. harp sebebi teşnm saldırdığı Anadolu, kan ağlıkiline müsait.. Hattâ size gonder(*) Kara Vasıf Bey, Bırinci diğimiz altmları yolda müsadere Cıhan Savaşında tumen komuyordu: haın Damad Ferid ve enişetmişier. 48 saat sürekli bir uitjnatanhğına yukselmış bır kurmay tcsı Vahdettın o gun Kuvvayi tom da verd'k. Fakat bu Ermeni albaydı; once tstanbul'cfa KaraMılliyenın jokcdılmes! kararım işini kendimiz görmek istiyoruz. kol Cemıyetı adı ıle bır mukayayınlıyor, 10 ağustos 1920 murahTurkiye'nin bizim eski Rus sınırıvemet teskı'âtı kurmaya çalışnın beri tarafından bahsetmesıni mış, sonra Anadolu'da Mılli Muuygun bulmuyoruz.. Brest Litvosk cacieleye katılmı^tı; o zaman 41 muahedesini sizinle beraber bır yasında ıdı, Sıvas Kongresıne ışdaha gözden geçirmek istiyoruz...» tırak etmış ve Heyeti Temsılıye •# Nahcivan'da bizim askerler aa anan a ÖEH QQ uyesı seçılmışti. Istanbul Mebuile sizin askerler arasında temas Q tıaaun anuua a san Mechsıne seçılmış, esir edılehasıl oldu. rek MaJta'ya göturulmuş, esırlıkSizin askerleriniz şehrin etrafmten kurtarılınca, T.B.M. Meclısıaaa a aaaa da, bizim askerler şehırdeler; kurnın bırıncı devresınde Mıllî Sayelerle gorüşüyoruz. • a aaaau vunma Encumenı Raportorluğıi Meclıste Mustafa Oradan t e 1 g r a f 1 a haSU3BB m a a a a ü ua etmış, muhalefetı «tkıncıKemal'e karşı Grup» berieşme mümkün olursa. bız doğB (9 (3EIQS adı altında organıze edenlerden rudan doğruya Ankara ile haber• QQOQ W bm olmuş, Meclısın 2. seçım devleşırsek memnun oluruz...» resınde Muhalif Partide çahşmış<A Sizdeki harp harekâtını nok tı. tası noktasına takıp edebilmeklığıaaa ÖHÜ.Ü miz için bir adam görevlendirece( * # > Sayın Tengirşenk'ın «VaHaftahk bulmacarun ğiz; sizin bir memurunuz ona yartan Hizmetuıde» adiyle neşrettiği dım etsin. O yerleri harita üzehaUedilmiş şekli hâtıratından. Millî Devletin Delegeleri Sovyeilerle görüşmeğe baslıyor razda bulundu. Ben, cevap vermek için kürsüye giderken, benden önce M. Kemal Paşa kürsuye çıktı; teskın edici sözler söylıverek meseleyi kapattı. Erzincan yolu ile Erzurum'a v»r dık ve Kâzım Karabekir Paşa ile buluştuk..» Uzun kara yolculuklarından sonra 10 temmuz 1920 günü Trabzon yakınında bir köyden motora binerek, Karadenize açılan Turk delegasyonu, 11 temmuzda, bır Rus motorunun makıneli tufek ateşi ile durdurularak, Suçı' Der/eyen : YUSUFKEMAL TEN6İR5ENK HAKKI ÜIUÜ çiçerin, akşama Karahan'la goruşmeğe başlıyabileceğimizi anlattı, aynldık. Muamele ve konuşma sade idi, dı? görünuşune bakıhrsa samımî idi... O akşam Karahan'la görüstük. Konuşmamız başhca yolun (Kafkaslarda Turkıye ile Rusya arasındaki yol) açılmasma dairdi... Resmi tutanak tutuldu. Karahan, 26 temmuzda toplanacağımızı soyledi..> 31 Temmns 1920 Antaten: 23 \isan 19J9 «... Yeni Turk cfevletı o gun ku*uldu. Hıçbir makamın veya şahsm tasdikına muhtaç olmaksızın kanunlar, muahedeler yapıp tatbîk ve icra etmekle, Cumhurıyet idaresi o gün başladı... Meclıse devamla beraber, o zaman Hukumet Konağı olan Zıraat Mektebine gidıyor, orada da çalışıyordum. Nitekim, Teşkılâtı Esasiye Kanunnnun ilk parçası olan «Büyuk Millet Meclısi tcra ' Vekillerinin sureti intıhabma dair kanun lâyihası» nı M. Kemal Paşa'nın nezareti altında ben hazırladım. Maarif Vekâletıne Terbiye ve Tedrisat Vekâ'.eti, münakale işleriyle mesgul daireIçri toplıyarak hepsme birden ^ünakalât Vekâleti denmesini teklif ettim; Paşa, muvafık gordüler, fakat sonradan maarifçiler ve bazı arkadaşlar eski unvanlan tfeğiştirmek istemediler. Yalmz Sıhhiye Vekâletinin içtimai muavenet işlerine de bakmasım tefclif ettim. Bundan ne kastedıldiğini sordular. kursüden izahat verirken: «Türkler şu halde, bu halde.. » diyerek, hep «Türk» sozunu tekrarlamısım . Benden sonra kürsuye Sıvas Mebusu Çerkes Emır Paşa (çiftçi ve sivil paşa) çıkarak: « Yusuf Kemal Bey hep Turk. Turk dıyor. Bu memlekette Turk'ten başka kimse yok mu!> dıye iti Millî Hükumet Rusyaya heyet yolluyor muz dairenin yanındaki binatfa Çıçerin ile müsteşarı Karahan'ın bizı beklemekte olduklarını haber verdiler. Orada tanıdığımız Dr. Fuad Bey de yanımızda olduğu halde hepimiz gittik, Çiçerin ve Karahan ile buluştuk. Çiçerin iyi Fransızca konusuyordu; Karahan yalnız Rusca soyluyordu. Soze Çiçerin başladı. Enver Paşa'nın amcası Halil Paşa ıle evvelce gorüstuklerini, kendilerinin isteklerini ve şartlarını onunla, bizim hükumete 5 Mayıs 1920 Kabul edilen kanuna uyu'arak 3 mayıs 1920 gunu Meclis. Icra Vekıllenni seçtı; ben de Iktısat Vekili seçıldım. 5 mayısta, M. Kemal, Heyeti Temsıliyenın ıcraatını anlatarak, bır nevı hesap verch. hukumet ışlerini devrettı. Ben, Rusya ıle munasebette buJunulup bulunulmadığını, sordum. Pasa, Kara Vasıf gıbi bazı arkadasJarın Kafkasya'da Bolşevıklerle temasta bulundukları öğrenilmış ise de, Heyeti Temsihye'nın Rusya ile resmî hıçbir munasebette bulunmadığım bildırdi (*). ... Paşa Hazretlerinin bu cevapye ve oradan Tuapseye götürülları uzerine, Rusya'nın bize karmüş ve kendilerinin Moskova'ya şı ne muamele nıyetınde eldugıtmeleri ıçin Sovyet Hariciye ğunu öğrensek fena olmaz, dedım. Heyeti Vekıle, Hanciye VeKomiseri Çiçerin'den emir geldikıli Bekır Samı Bey o tarafa gitğını oğrenmişler, Tuapsedarı mek tasavvurunda.. Sen de betrenle yola çıkıp 19 temmuz 1920 raber gıdeceksin, dedi'er. Rusça gunu Moskova'ya varmışlar. bılen Lazıstan Mebusu Osman Bey de bize terfik ediltfi (RahGörüşmeler metli Muhendıs Osman Özgen). II mayıs 1920 gunü Bekir Sami 24 Temmnı 1920 Beyle beraber yola çıktık; Ulukışla Nığde Sivas Koçkın «... Saat beşte bizim oturduğu Ruslarla karşı karşıya bildirmiş oldufc'.arını anlattıktan sonra, bizim Fransızlarla bir mütareke yapmaklığımızdan endişeye düştüklerini, Ingilizlerle kencfrleri arasında bir anlaşmaya varılırsa bunun şartlarını bizimle goruşeceklerini, Islâm siyasetını bızim'e tâyinin iyi olacağını, komunizm siyasetine muhalif olan Muslumanlann harekâtına engel olmak lâzımgeldiğini ve bunun çarelerini aramak gerektiğinı soyledı. O güne kadar Karahan'dan bir »es çıkmayınca Bekir Sami Bey, Çiçerin'e bir mektup yazmış : «Anadolu'nun maruz bulunduğu vahim halin beklemege tahammulu olmadığını» bı'.dirmiş ve cevap istemiati. * * • 4 Afurto. 193* Türk Delegasyonu, Moskova'daki Türklerin dâvetlerine icabet ediyor, enternasyonalin törenlerine çağırılan, fakat müzakere içın Hariciye Komiserliğine dâvet edilmıyordu. Nihayet 4 ağustos 1920 günü saat 4'te, Karahan'ın Delegasyonumuzu beklemekte olduğu haberi gelmişti. « Bekir Sami, Osman ve Dr. Dişf Bond İ MOOESTY BLAISE ) İSTANBÜL 06 20 06.30 07.00 07.05 07.30 07 45 08.00 08.10 08.25 08.45 09.00 09^0 10.00 10.05 11.05 11.20 11.40 12.00 12.10 12.45 13.00 Açılış. program Gunaydm I Köye haberler Günaydın I I Haberler ve hava d u r u m u Saz eserleri Istanbul'da bugün Hafü Batı müzigi Solistler geçidi Keman soloları E v için Üsküdar Musiki Cesniyeti Ara haberler Okul Radyosu Oyun havaları Opera melodıleri Emin Gündüz'den jarkılar Ara haberler, Uânlar Meral Ufurlu'dan şarkılar Can Etili'den t ü r k ü l e r Haberler, Resmi Gazetede bugün N. Koyuürk orkestras» Reklâm p r o g r a m l a n P . Kovenç'den şarkılar r Radyo ile Ing. (4O.ders) ' Ç. Inönepe orkestrası Ahmet Sezgin'den t ü r k ü l e r Ara haberler O k u ! Radj'osu Saz eserleri Lied saatı Türküler A r a haberler Koy odası Karma faslı Reklâm p r o g r a m l a n Haberler hava, yol d u r u m u Özdal Kale'den şarkılar Bir varmış. bir yokmuş R. hafif muzik orkestrası Geçen hafta (Tür. Rad.) Kemal Koldaş'dan t ü r k ü l e r Olaylar v e küçük ilânlar M. B i r t a n d a n garkılar Çeşitli müzik Reklâm p r o g r a m l a n Haberler Stüdyo konserlerimiz Gece müziğı Haberler, program 123456789 J tılkiye yediren havvan cinsine 7 Manevl yüksekliklcr karşi9 lığı bır eski mensup kuşlar (çoğul). 2 İş 12345< terirn ve eski kence, bır şeyı tecrübe etme işi. ki usul bir ço3 «Acelecı olma, bekle!» karşığuldur. 8 «HÜlıgı karma bır emır, «baş» ın yalâsa kısım» anrısı. 4 Karşüıklı alıp verecegl larruna iki söz. kalmamış duruma düşme hall, es9 Şeytan glki Yunan filozoflarının en tanın ^bi bir akıl ve mışlarından biri. 5 Bir şeyl bir sezış kudretine yerden ahp başka bir yere ulaştı ICvvelkı gunku sahıp, Yahya Koran, eski Mısır tanrüanndan. 6 bulmacanın mal'ın mesleginTersı «kâfı gelen» mânasınadır. halledilmiş sefcll de dırenen. I 09.40 Arkası yarın 13.15 13^0 14.00 14.20 14.35 14.45 15.00 15.05 16.05 16.25 16 40 17.00 17.05 17.25 17.50 19.00 19.35 19.55 20.00 20.20 20.40 21.00 21.10 21.30 22.0 22.45 23 00 23.45 23J5 SOLDAN SAĞA: 1 Uzaklan ve en küçük şeylerl kuvvetle ve açıklıkla seçebilen görme vwrt*s (iki söz). 2 8ayısı lazli olmaran familya miktan (iki söz), bir harfın okunuşu. 3 Ayn duran iki şeyi birbirile beraber hale getirmek (iki söz). 4 Karşılıklı bır şey veya bir fikir ahşvenşi yapma işi. 5 «Dürbün veya gözlük camı imal et!» karşılığı iki sözlü bır emır. 6 Şimdi Rus idaresi altında bulunan küçük Baltık ülkelerinden birırun halkından, çevnlınce değerlıleri İspanya'da ve Hindistanda j>apılan kumaş cmsı belırır. 7 Bir zaman parçası, az alkollu ıçkılerden. 8 Bir işte en son nokta ve hedefe ulaşma başarısı, bir sıfat takısı. 9 KUçük bebeklerin en çok. öpülen yerleri (çogul). YintARIDAN AŞAGIYA: 1 Agzından peynıri düsiırüp EVVELKİ GÜNKÜ BULMACAN1N HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ NASIL HALLEDİLECEK Yukarıdakj rakamJı bulmacada M d.ce 4 tar; anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Boş kalan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölrae işaretlerine dikkat ederek "oldan sağa ve yukarıdan aşağiya bulmacada KÖsterilen sonoçlan bulunuz. Biraz vaktinjzi alır ama, boj vaktinizi ho$ça geçirmiş olursunaz. DENİZ GURBETÇİLERİ 27 Ama ne kadar nalına tez olsa da Yonca, Çakır A>'şe" nin insansı tezcanlılığma karşı yavaştı. Kara Bükü, Değırmen Bukü'nu bır varmış, bır yokmuş gibi trak trak, takatrak arkada bırakınca, patıka dağa sardı. Yonca, dışlermden kopukler uçurarak, nallarmdan kıvılcımlr savurarak gidiyordu. Bu dort nala hızla, nizgârda bır sağnağın kamçısı altında ağaçlar, yaprak ve dal hışırtısıyla bır sağa, bir sola eğıldikten sonra dikilince, hayretle «Ne oldu acaba?» diye birbirlerine soruyorlardı. Dımdık selviler, cYer depremi galiba» dediler. Uçurumların kenarmda seken Yonca'nın nallanndan uçan taşlar, uçurumun kara dıbinde fişekler gıbi patlıyordu. Uçurumların hemen ötesınde Yolculuğa çıkmış bulutlar arasında koca koca deniz parçalan görünüyordu tâ aşağıda. Yukardaysa, Datça'nm ormanh Emecık tepeleri, goklerde kara nobetçıler gıbi dikıliyordu. Hey, canım yurdun ozgür, yüce dağları .. Ağaran patıkada duman izi bırakarak, sivrilen yavrusunu golgesiyle koruyordu. Ak?am oldu, güneş çekü kızıl elvedasuıı yeryüzüne. Artık Çakır Ayşe, «Kargılı Bük'e» ve «Dalyan Bükü>ne çığ gibi iniyordu. Hızla kıprayıp goğü titreten yıldızlarda gecenin nabzı çarpıyordu. Evrenm mılyarlarca samanyolunun topaçlar gibi fırıl fırıl do nen milyar kere milyar gezegeni vardır. Onlardan gelen dayamlmaz akımdan hızını alan Çakır A\şe, yapyalın insan gönlü olarak hâlâ uçuyordu. Artık pek yakındı Avlonya. Çakır Ayşe dişlerini sıktı. Çıfte sinin iki horozunu trak, trak kaldırdı. Yakındı, çok yakındı. Ay ışığında, O idi! Hamzaî.GüçIükle bir aia binmeye çahşıyordu. Çakır Ayşe, bir bakışta olan bi teni anladı. O da Ayşe'yi gördü. «Sen! Ayşe, sana geliyordum, gelemedim», diye sevinçle bağırdı. Ham za, ayağa kalkarken Ayşe, çıftenin iki horozunu ındardi. Bu gerekmezdı, artık, çifteyi yere bıraktı. O dakikada, Hamza'nın önünde Ayşe, bir can kasırgasıydı. Annesinın bır gece önce O'nu kuçümsemesi, onu. suratına vurulan bir kamçı gibi acıtmıştı. Ay. şe, annesine yaptığı gibi. iki eliyle, mintanınm önunü yırttı. Hamza'ya. çelık gıbi sert memelerıni goste rerek, <Bak, bunları sana getirdim!» dedi ve koştu Hamza'ya. Sesınde arslan, kartal, kumru, kırlangıç vardı. Yağmurda salınan gökkuşağı, ay ışığı, şım şek, güneş vardı. Doğanın bütün sesleri onda ötuyordu. O ses, bir çığlığa yükseliyor, bir fısıltıya iniyor, bir ninrıi oluyor, bir mitraiyoz namlusundan çıkarca sına vuruyordu. Geçmiş bınlerce. yüz binlerce dı;ı kusagın sesiydi o. Erkek, provezza fırtınasına tutuimuş kuru yaprak gibi savruluyordu. Büyük bir şeyle karşılaşmıştı erkek. Çakır Ayşe'nin şalvarı büklüm üzerine büklüm düşerken, balıkçının kulaklarında sanki kat kat gök gürlüyordu. Önce de söylendiği gibi Ayşe'yle Hamza'nın mut lulukları çok sürmemişti. Evlendiklerinden henüz üç yıl geçmişti ki, bir gun Çakır Ayşe, yere bağdaş kur muş, kendi ve Hamza'nın eski elbiselennden, iki ay sonra doğacak çocuğuna pılı pırtı dıkıyordu. Birden kapı açüdı, balık dönüşü Hamza, içeriye sendeledi. Yüzü kireç gibi ağarmıştı. Ayakta duramadı, Ayşe' nin koynuna düştü. Hafif güiümseyerek Ayşe'nin yü züne bakıyordu, «hoh« dedı. Ayşe sıcak soluğunu yü zünde duydu. Hamza'nın gözleri Ayşe'ye bakakaldı. Olmuştü Hamza, «hoh» deyışi son nefesıydi. A^'şe'den pek iç yırtıcı bır cığhk koptu, yırtındı. Konu komşu odaya sökün ettıler. Ama yapılacak iş yjktu. Gitmışti Hsmza. B;r salavat okudular. Hamza'yı yere uzatıp gözlerıni kapattılar. Beklenmedık act olaydan otürü Ayşe de çocuğuhu düşurdü, ağır ha'talandı. Ko nusu komşusu Ayşe kurtulamıyacak. ölecek dfye umut kestiler. Ama Ayşe ölümün de ötesine geçti, ses sınırmı aşan uçak gıb:. olüm yatağından dıpdıri kalkmca. başka bır kadınd^ Çakır Ayşe. Sankı bır büyuteçten geçip Hamza'da yakarfasına toplanan sev gisi, artık bütün denizcılere yayılıyotdu. Bu denızcıierin hepsi de denizci Hamza ıdiier. Ve onlann baş ta geleni de Hamza'nın amcası seksenlık mı, doksan lık mı Denizci Palamut Buk'u Salıh Reıs'di. SÜNGER KESADI Bodrum'da kımı soyientiler fısıldandı. ama üç gü ne varmadan bu fısıltılarla tum Bodrum çınladı. O yıl Karaman kıyılarında sunger o> le boldu kı, Marmaris'li zıpkmcılar koca kufelı eşekler ve katırlar satın almışlar. dalgaların kopara kopara deniz kenarına savurdufu sür.gerleri toplamaya koyulmuşlar. Sandaîiarını karaya çekm;şler deniliyormuş. Kıyuarda süngercilere gün doğmuş. Bır yağma Has3n'ın boreğidir gidiyormuş Karaman kıyılarında. Bodrumlu dalgıçlar, >Ne duruyoruz? Davrandhm» dıye Ateş oğlu'nu, Karabatağı ve Teleskop'u sardılar. Bu yaşU deniz kurtları, Sabredın molldlar! Etmeyın softalar!» dedilerse de otekılere bır türlu dınletemedıier. Ateşoğlu dalgıçlarını topladı ve enınde sonunda Karaman kıyılarma yollandı. Dalgıçlar giderken sevinç ve türku ıçindeydiler. Hey gidi koca Karaman kıyıları'. dıyorlardı. Kaıaman adı dudaklanndan düşmuyordu. Dalgalar kıyılara sünger atacak.kadar sünger bollandıysa, kim bılır dipte ne kadar sunger vjrdı. Çür.kü dalgn ancak bır iki kuîaçhk dipler, supüre bılirdi, o sularda bıle, her sungeri değil. ancak pek azmı sokebilirdi. Hey gibi Anadolu'nun koca Karaman kıyılan hey! Denizden bakıhnca, dağlar perde perde mavi dalgalar gibi kalkına kalkına apak kopürurlerdi tâ ıızak Toroslann karlarmda... 'süngercilerin Karaman dedikleri kıyı, Güney Anadolu'nun Silıfke ıle Fethıye arasıdır.j (Ark.tsı rar) 24.00 Kapanif. ANKARA 06^5 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.30 08.45 09.00 09.20 09.40 10.00 10.05 11.05 11.10 11 30 12.00 12.05 12.20 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 1415 14 35 15.00 15 05 16.05 16.25 16.40 17.00 17.05 17.30 17.50 19 00 19.35 19 50 19.55 20 20 20.40 21.00 21 0S 22.05 22.25 22 45 23.00 23 45 24.00 Açılış. program Gunaydm I Koye haberler Günaydon II Haberler, hava d u r u m u Sabah müziğı Ankara'da bugun N. Ersör'den şarkılar Çeşitli müzik Sabah türküleri Ev için Sabah konseri Arkası y a r m Ara haberler. ilânlar Okul Radyosu Hafif muzık M. Güyer'den şarkılar Konser saatı Ara haberler. ilânlar Aşık Veysel'den türküler Kıbrıs saati Beraber şarkılar Haberler, Resmi Gazetede bugun Hafif müzik Reklâm p r o g r a m l a n Kuçuk konser Türküler Plâklar arasında Ara haberler, ilânlar Okul radyosu Z. Taşkent'ten şarkılar Badyo ıle Ing. (40. ders) Albümlerden seçmeler Ara haberler, ilânlar Yurttan sesler Köy odası Reklâm p r o g r a m l a n Haberler v e yol d u r u m u N. Innap'tan t ü r k ü l e r Bir varmış, bir yokmuş Gül Batu v e Ahmet Me • hk'ten şarkılar Geçen haf i Sevilen ses'er 24 saatm olayları Radyo tıyatrosu Y. Çınar'dan turküler K. Payash'dan jarkılar Haberler Opera a l b ü m ü n d e n Gece müzigi Kapanış. Mallcoçoğlu Konu ve resım; AYHAN6AŞOĞLU BÜDIH KOPRUSU fldms&wİ9.*TTp(Mİ L W ü(unaa <ç.g OlAUM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear