25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE DÖRT 'fi TWırnuz 1968 CTTftT~ "*'YKT Eroin salgını Amerika'da başladı YİLMAZ ÇETINER rin sataşacağını. kısaca güzelliğinin başına belâ olacağını ne bilsin?. Sstanbnl o yıllarda eroin pazaI n haline gelmîşti. Aksaray, Top •hane, Tahtakale, Balat, Yanık Saraylarda uyuşturucu maddeler ve bühassa «Beyaz»; zeytin, ekmek gibl rahatlıkla satılabiliyordu.. Po lisler, kaçakçılarla bir fasit daire içtnde dönıip duruyor, fakat bir türlü sonuca varamıyorlardı. Ne gelirse 35 fakirin. zavallının başına geliyordu... Zaten hayatını yitirmis, ya verem olmuş. ya da aklî muvazenesuii kaybetmis «çeklciler» yakalanıp tımarhaneye atılıyor.. Veya birkaç gram «eroin»i, yine kendisine «eroin» alabilmek için sa tan zavallılar hapishaneyi boyluyordu... Ama perde arkasından pi yasayı idare edip, biitiin dünyayı zehirleyen ve bu sayede milyonlar kazanan «Eroin Ağaları.nı herke6İn tanmmasına rağmen. devlet ya pışamıyordu yakalanna.. Bazan de1U bulunamıyordu aleyhlerinde, ba lan da himaye görüyorlardı!.. Cezalar çok hafifti mahkemelerde... Kendisine milyonlarca lira ka zandıracak «eroin > fabrikası kuran adam bir de bakıyorsunuz 8 ay ve ya 14 ay ile yakasını kurtarmış.. Bu kadar süre hapishanede kalıp milyon kazanmayı isteyen pek çok in san her ülkede bulunur... Nitekim bizde de her mahallede gizli eroin fabrikaa kurulmu}tu o yıllarda.... Eroin salgını önce Amerika'da basladı... roin... eroin diyoruz... nedir bu madde?.. Nasıl şeydir? Türkiyede şimdi verilen ağır cezalar la imalâtı °> 85 önlenen ve yerini i esrara. afyona, uyku haplarına terk eden «Beyaz zehirM insanhğın başına musallat eden kimdir?.. Dresser adında bir Almanın 1898 yılında bulduğu eroin'in diğer adı, Diasetilmorfindi... O da asıl morfin gibi ham afyondan elde ediliyordu. Beyaz, kokusuz ve acı olan bu madde suyun veya alkolün içinde çabucak eriyordu. Doktorluk ta «Klorhidrat» diye kullanılan eroinin kuvvetli ilâç, kuvvet veren ilâç anlamına gelen Heroigue'di adı ilk zamanlarda... «Morfin» hastalannı iyi edeceği, hiç bir ahşkan lık vermeden vücudu diri tutacağı iddia ediliyordu.. Önce Amerika •Heroine» dört elle sarıldı. Hastahanelerde ıstırabı olan bütün hastalara uygulamaya başladılar bu yeni ilâcı... Keyif verdiği ve kolay kullanıldığı için yeni dünyadan, di ğer ülkelere süratle yayıldı bu toz.. E Fakat sonradan buna alısanların bir daha beyaz zehirden yakalarını kurtaramadıkları görüldü. Hastaha neler. tımarhaneler eroin kurbanlarıyla dolup boşalmaya başladı. Genellikle, müzisyenler, artistler, gemi adamları, ressamlar, doktor ve hemşireler arasında «eroin» sal gın haline geldi.. Önceleri tablet veya toz halinde yutulurken sonra lan enfiye gibi buruna çekmek mo dası çıktı. Istirapları dindiren ilâcın foyası!.. A radan 78 yıl geçince, «Dresser» in yeni kuvvet ilâcının, sarlatanlıkla reklâmı yapılan kor Savaş sonu olayları S şte Naciyenin beyaz zehir k«I çakçılanyla tanışıp, bunun imâ ™ lini öğrenmesi de aynı zamana tesadüf ediyordu. tkinci Dünya Sa vasmdan sonra, Türkiyede çok partili siyasi bir hayatın bütün hı sayla memlekete yayüdığı günler... insanlar da bir ruh değişimi içindeydiler... Savasın dışında olmanuza rağmen bir sinme, bir endişe ve yıllarca süren kapanık bir bek leyiş en kuytu köşelere kadar can h, cansu her şeyi etkilemişti.. Milyonlarca insanm feci şekilde ölümünü duymak ve okumak, görmek kadar tesirli olmustu Türkiyede!.. Naciye de bu hava içinde, kendisine eziyet eden. dö'ven, kocasından aynlmış.. Çocuğunu da yanına al mıştı.. Hür olmak güzel sey.. 17 yas kadar güzel ama.. Kaderin alnına yazdığı geleceği. küçük beyaz eLleriyle dünyanın en saf eroinini yapa cağını... hapishaneye düşeceğini.. orada kadınların.. dışarda erkekle ISTANBUL'DA YAKALANAN TURİST ESRARKESLER kunç bir zehir olduğu anlasıldı ama, atı alan çoktan Üsküdarı aşmıştı... Daha sonra Birinci Dünya Savajı patlak verdi... Ekonomik ve sos yal yıkıntıların altında kalan, ezilen insanlar ıstıraplannı dindirecek ne bulurlarsa tehlikesine aldırmadan ona koşuyorlardı... Savaş yara lılarının hastahenelerde tedavileri sırasında acılarını gideren en kestirme ilâç morfin ve eroindi... Taburcu olan askerlerin çoğu uyuşturucu maddelere alışmış bir halde birliklerine dönüyor ve arkadaslarını da aynı yola sokmaya çalışıyorlardı. Savaş, milletleri birbirleriyle temas haline getirdiği için eroin, kokain ve morfinin yayılması çok kolay oldu. Ordular keyif verici moda ilâçlan ülkeden ülkeye taşıyor ve böylece para kazanıyorlardı... Birinci Dünya Savaşmm başlamasından kısa bir süre önce Almanlar Fransa'ya önemli miktarda eroin gönderdiler... Bununla hem bir takım insanlan elde edi yor, hem kazanç sağlıyor, hem de Fransa'nm sosyal ve ekonomik yapısına darbe vuruyorlardı... Nitekim 2. Dünya Savaşında da aynı hareketi tekrarlamayı faydalı buldu Almanlar!.. Hattâ, Mısıra da aynı şekilde sevkiyat yaptılar. öte yandan Japonlar da boş durmayıp uyuşturucu madde imâl pderek Çin'i tekrar eski alışkanlığına döndürdüler... Görüldüğü gibi; top, tüfek. uçak, tank gücünün yamnda «Eroin» de etkili tir silâh olarak savaşlarda yer alıyordu... reniyoruz ki, Amerika'da eroinin kilosu 200 bin liraya yükseimiştir. Ancak; «Beyaz zehir» in Türkiye'de tahribatı; suç üstü yakalana na idam cezası, çekiciye 2 yıl, 4 yıl, satıcıya 8 yıldan başlıyan hapis cezası verildiği için yok denecek kadar azdır. Onun yerine eroinin ham maddesi, «Baz morfin» yapılıyor ve dışanya sevkediliyordu... Esrar, afyon va bir takım uyku haplarını kullanıyordu toksikomanlar... Dünyanın en kaliteli afyonu Türkiyedeki haşhaş tarlalanndan elde edildigi için, beynelmilel kaçakçılarm gözü genellikle bize çevriliydi... Şimdi Yugoslavlar ve Bulgarlar da haşhaş ekimine önem vermiye başlamışlardı... 1 kilo baz morfinden, 1 kilo 100 gram eroin elde ediyordu îabrikatörler. Tabii bunun içine Anhidrit asetik ve diğer bazı kimya sal maddeler de kanşıyordu.. 10 kilo afyondan ise 1 kilo baz morfin yapılıyordu... Afyonun kilosu 100 lira olduguna göre, vann siz hesap edin eroinin hakiki değeri ile satışı arasındaki korkunç farkı!.. ESRAR DALGASI GEÇTİKTEN SONRA SOGUK SUYLA YÜZÜNÜ YIKAYAN BİR TOPHANELÎ... Suyla kanşınca eriyen ve par sulleri Ofisine satıp makul ve meşru bir Ucrete razı olmayanlayıcı olan baz morfinin kilosu lar kaçakçılığa başvururlardı böyTürkiye'de kaçak 40005000 lira civarındaydı... Haşhaş ekim bölgelece... Afyonun kilosu Irak hudulerinde pek çok köylü basıt usul duna kadar götürülüp içeriye s o lerle Baz morfin yapmasmı bilir, ktılursa 19OO20O0, bizim tarafta Afyon, kireç ve nişadırı karıştıkalırsa 900 liraydı.. Irana kamyonrıp suda eriterek malını değerlarla, Suriye ve Iraka ise silâhlendirirdi... lı süvarilerle gönderilirdi afyon... Ama afyonun da baz morfinin Yülik mahsulünü Toprak Mah de bugün asıl tüketildiği yer Ame rikaydı... Oraya da Fransa kanalıyla sevkediliyordu kaçak uyuşturucu maddeler... Yarın: Istanbul'da kunılan Eroin fabrikaları İSTANBUL 06.25 06.30 07.00 07.05 07.45 07.30 07.50 03.00 08.15 0S.45 09 Ou 09.15 09.2S 09.50 10.00 10.05 10.20 10.40 11.00 11.45 12.0(J 12.05 12.15 12.3'J 13.00 13.15 13.30 15.00 15.05 15.20 15.25 15.40 1600 16.15 16.30 17.00 17.05 17.20 17.50 19.00 19.30 19?5 19.45 20.00 20.40 21.09 21.10 21.40 2200 22.45 23.00 23.55 11.55 12.00 12.30 13.00 13.30 14.00 1430 1500 15.30 16.00 17.00 17.30 18.00 18.30 19.00 19.13 19.30 20 İS 21.00 21.30 22.00 22.30 22.45 23 "0 23 30 01.00 Acılıs ve Drosram Gunavdın l l ı Köve haberler Giinaydın (II) İstaiıbul'da bueün Haberler ve hava durumu llâıılar ve hafiı müzik Hafıi batı müzlfii Beraber vc solo sarkllar l'ivano soloları Türküler Ev icin Sarkılar Soival konulaı Ara haberler Hafif batı müfciii G. Güvenli'den sarkılar Arkası v a n n Sabah konseri K. Koldastan türküler Ara haberler ve ilânlar Bu rıafıa dinlcveceklertnlz V. Dosru ve arkadasları Beraber ve solo sarkılar •'•' Haberler: Betmi Gazete Saz eserleri Rekl.im DroKraınları Ara haberler Cocuk bahcesl Cocuk korolarından Radvo Armoni mızıkasl Gencltk saati Hafif batı müziH S. Özer'den sarkılar Cumartesi konseri Ara haberler Daııs orkcstrası Yurdun Sesi Korosu ReKlâm Droeramları Habeıier ve hava durumu Kücük ilânlar M. Yalcın'dan sarkılar KitaDİar arasında Ezeilerimizin Betirdiei Gencler icin 24 saatin olavları ve ilânlar Şolistler eecidi Ülkeler v e melodiler Reklâm oroeramları Haberler Plâklar arasında Özetler: Dro?ram v e kaDanl» ISTANBU İL RADYOSU Acılı; ve Droeram Diskoteeimizden Karısık sjlolar Sevilen sesler Lied saati Al Banodan « r k ı l a r Koncerto saati Gencler icin Caz müziâi Cumartesi konseri Cav saati Kücük konser Genclere müzik Senfonik müzik Haılf müzik Rpdyo İle Transızc» Aksam konseri Genclerin sevdiklerl Fats Domino'dan sarkılar Se= müziM Gece konseri Neler dinliyecekfdnll Pivano soloları Hafif sarküar Hafif batı müziSl Proeram v e kaoanıs 123456789 SUZAN MARİ DUTTON Eroin satışındaki korkunç kâr eyaz zehir bilhassa Amerika'da gayet yüksek fiyata satılıyor ve zenginler arasmda rağmet görüyordu. Bir kilo eroin 100 bin liraydı New York'ta, Washingtonda... Mısırda 3040 bin... îsviçre'de 5060 bin liraya toptan müşterl bulunuyordu... Elden ele dolaşırken çeşitli katlularla eroin saflığım kaybediyor ve gittikçe pahalılaşıyordu... Bugün ise gelen haberlerden oğ B VVARNER HANS GUSTAV Disi Bond MODESTY BLAISE ÇIKTI.... PILOT VE. JH 7'y1, SOLDAN SAĞA: « 1 Tanınmış ve sevilmiş alattırka tatulanmızdan, (İ1Ü.J6ÖZ T«. »rada bir takı). 2 BtMSU»ui*lemiş olantn oilmiyerek bıraktığı tesir ve işaretleri bulmak çabası gösterilen (iki söz). 3 Atlantikteki meşhur su akıntısı. 4 Tersi bir insana yapılan tenbihlerin sonunda ilâve edilen bir sözdür, kötü. 5 Çevrilince «teslim eder ve eline bırakır» manasma bir çekim olur, üye. 6 Çukurda ve görünmesi güç yerlerde kalmış olan çevrelere böyle denilir, Habeşistandaki asil tabaka mensubu kişinin rütbe ve ünvanı. 7 Tersi «erkek cinsinden vaktiyle Hitler'in partisine mensup Alman» karşılığı iki sözdür, «kumarda yut!» anlamına bir emir. 8 «Lâtife» nin yarısı, vaktiyle donanmamıza katılıp «Hamidiye» ismini alan savaş gemisinin Alman donanmasında iken adı böyle idi. 9 cÇift sayıda alışılmış âdet ve usuller» mânasına iki söz. Çevrilince eski ve meşhur bir «Valse Boston» belirir, tekaüt edilmlYUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Mahkemelere fikirleri alm şin iki başı. 8 Yüksek iskemle1 mak için herhan »! bir konunun lere oturulup içki içilmeye mahmütehassısı olmak Uzere çagın 1 2 3 4 59 6/7 8 y s u s y e r l e r l b u ' " 3 ° 9 lunan eğlence sa lan zatlara böyle denilir (karma lonlanndan, ter söz). 2 «Son derece ırak yerde» si «şöhreti ve mânasına iki söz. 3 Afrikada şerefi fazla debir ülke. 4 3ir çoğul takısı, terğil» mânasına 1si yazın güneşe karşı gerilenlerki sözdür. 9 dendir. 5 «Uzaktan nisan alıp Bir zaman parkurşun kondurma hareketi» karçası, Hindistanşılığı iki söz. 6 îçki sofralannda halkı bırbida ikram olunan ( .van Edeblyatı OflnkO rinden ayıran sı terimi), cilveli hal ve tavır. 7 hallpfillınif takU nıf teşkilâtı. !1 DÜNKO BULMACANIN HALLEDÎLMİŞ ŞEKLİ KASIL HALLEDİLECEK TukandakJ rakamh bulmacada sadece 4 tane anantar (ipucu) ve 8 tane sonue vardır. Boş kalan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar u.vgun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine «iikkat ederek soldan sağa ve yukandan aşağıya bulıoarada gösterilen sonuçlan bultınu?.. Biraz vaktinizi alır ama, bog vaktinizi faoşça reçirmiş olursuuuz ItotH: Garfh PKETURlA IIILISI., •DEKOBRÂ Annc Mariel Çt?l«tl KURTBAY 4S Şıkhğmdan o kadar emindi ki, Patricia'ya çok iyi bir Hintli terzisi olduğunu ve modellerini de hep Paristan gelen bir mecmuadan seçtiğini anlatıyordu. Londra'dan gelen iki hanımla ahbaplık etmekten ger çekten çok memnundu. İngilizceyi çok süratle konu şuyordu. Derdini daha iyi anlatabilmek için Fransızca ve Portekizce kelimeleri de karışürıyordu. Durma dan kahve ve küçük pürolar içiyordu. Patricia ona Bond Street'in en tanınmış parfümörilerinden birinden büyük bir sişe lavanta çiçeği ko lonyası getirmişti. Genç kadın bu hediyeden çok mü tehassis olmuştu. Miss Weeds'e şelâle gibi akan cüm lelerle son havadisleri verirken, Apeldorn Patricia ile kütüphaneye geçti. Ciddi şeyler konusmanm zamanı gelmişti. Rahat birer koltuğa oturduktan sonra Apeldorn cordu: Miss Dunham, yolculuğunuz hakkındaki bilgim süvari Radcliffe'in söylediklerinden ibaret. Kızıl Haçta mı çalışmak istiyorsunuz? Patricia başım salladı: Hayır Mr. Apeldorn; seyyahatımın asıl sebebi başka; babam da bunu bilhassa gizli tutmanızı rica ediyor. Afrikander genç kıza hayretle baktı: Gevezelik etmiyeceğime inanabilirsüıiz, dedi, Miss Dunham sözlerine devam etti: Her halde, Gordon Highlandersierden teğmen Mackenzie ile nişanlı olduğumu bilmiyorsunuz? Hayır, tebrik ederim. Ne yazık ki, nisanlımm hayatında bir faciı oldu, beni de perişan eden bir facia.. Genç kız biraz sustu, Apeldorn'a baktı ve sordu: Teğmen Mackenzie olayının bahsini duydunuz mu? Hayır. Tekrar israr etti: Capetown basınında bu konuda yazı çıktı mı? Bu teğmenle ilgili hiç bir şey görmedim. Ne oldu? Patricia içini çekti. Üzüntüsünü bir yabancıya anlatmak ağır geliyordu. Fakat konuşmağa mecburdu. Izah etti : Bu sözler aramızda kalsın. Askeri mahkeme onu gıyaben yirml yıl ağır cezaya mahkum etti. Yalnız ben de nişanlımı tanırım. Ona atfedilen suçta, krybolmasınrta, derin bir esrar olduğuna inanıyorum, Mr. Apeldorn. Teâmen Mac ME MÜRJS MBOE ÖLMALı ANKARA Acıhs ve Droeram Gıınaydın (I> Köve haberler Gunavdın (II> Haberler ve hava durumu Sabah müziei Ankara'da bugün Kücük ilânlar Sabah şarkılarl N. Erol'dan türküler Ev icin Sabah konseri Arkası varın Ara haoerler ve İlânlar N. Akol'dan türküler Albümlerden secmelcr M. Derva'dan sarkılar Cocuk bahcesi Konser saati Ara haberler ve ilânlar N. Ertas'tan turküler Kıbrıs saati Kücük ilânlar Haberler: Resml Gazete Hafif müzik Sarkılar N. Bavram'dan türküler Reklâm programJarı Ara haberler ve ilânlar Sarkılar O. Türen'den türküler Batı San'at müziii Cesitll müzik Ara haber ve ilânlar Cocuk saati Reklâm Droeramları Haberler ve havn durumu Kücuk iîârüar T. Karabulut'tan türküler Haftanın konuk san'atctlan Ovjn havaları İtalva'dan müzik Eir varmış: bir yokmuj 24 saatin olavları Turhan Tooer'den sarkılar Tiirküler Yeni Dlâklar Sarkılar ve ovun havaları Haberler Caz müziSl ITiffanyf Jones TIFFANY. JONES İslanbu! Limanı Sahil Sağlık Merkezi Başlafaipliğinden: Merkezirnize ait 18.50 metre uzunlukta alt ve üst kamarah İstanbul mctorbotu teknesi kapalı zarf usulü ile satılacaktır. Keşif bedeli 14.700. lira olup artırma 9 Temmuz 1968 sah günü 15 de Merkezimiz komisyonunda yapüacaktır. İstekliler mesai saatlerinde şartnameyi görebilirler. İstirak edeceklerin katî teminatları ile birlikte belli sa«tt« Komisyonda hazır bulunmaları. Bursa 2 inci Asliye Hukuk Hakimliğinden ' Dosya No: 968/348 Dâvacı Hayri Demir tarafından ikametgâhı meçhul bulunan dâvalı Güle Pemir alej'hine ikame olunan boşanma dâvasının duruşması sırasında verilen ar» karan mucibi : Dâvalı Güle Demir'in yapılan ilânen tebligata rağmen mahkemeye gelmediği ve bir vekille de temsil olunmadığından gıyabında yargılama icrasına ve tebligatın gazete ile ilânına karar verilmiştir. Verilen karar gereğince dâvalı Güle Demir'in bu kere yargılamanın bırakıldığı 9/9/968 günü saat 10 da Bursa 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesinde hazır bulunması veya bir vekille temsil olunması, aksi halde yargılam«nın GIYABINDA icra edileceği, (iy«p kırınn* kaim olmık üı«r« kayfiyct İ14n«n ttbli| oluaur. iB»»ıa; 209S0/7S13) Duı mütiH Outlır: Dnrım v» kmınıı (Basın: 20953/7810). Bü eıer ONK CooTrîîbt Üianaındao «tın alınmıstır kenzie, ordudan kaçacak bir adam değildir. Babası, büyükbabası aynı üniformayı taşımışlar. Boers'ler ile baslayan savaşta görevini yerine getirmek üzere hareket etmişti. Ingiliz ordusunun adını kirlettiğini kabul etmiyoruin. Bu inanılmaz facianın aydınlatılması için bana yardım erferseniz müteşekkir olacağım. Kumpanyanın acentesi Patricia'nın sözlerini büyük bir dikkatle dinlemişti. Tereddüt etmeden : Tabii Miss Dunham.. bana güvenin, dedi. Halen Capetovvne'da bulunan Gordon Highlanders'ler arasında ne dendiğini öğrenebilir misiniz? Bir an durdu, sonra : Düşüneyim biraz, dedi. Onlar arasında Teğmen Osborne'u tanırım. Belki o bana bilgi verebilir. Bu akşam yemekten önce onunla temas eder, size öğrendiklerimi tekrarlanm. ••• Patricia ve Miss Weeds, Apeldorn'un karısı Jle birlikte oturduğu eve yerleşmişlerdi. Waal Drive yolunda, bir taraftan dağları, bir taraftan da denizi gören güzel bir villâ idi. Holânda üsluplu beyaz evi çevreleyen bahçede her cins çiçek yetişiyordu. Her îngiliz gibi Patricia da bu renk senfonisine bayılmıştı. Pia, genç kızı memnun etmek için elinden ne gelirse yapıyordu. Ona Capetowne'u gezdîriyor, ve renkli konuşması ile tarihi yerleri anlatmağa çalışıyordu. Güney Afrika tarihinin belkemiğini teşkil eden kaleyi gezerken, Patricia, Köprü Kapısının iki yanındaki aslan heykellerinin güzelliğinin etkisi altında kaldı. Kat balkonunun inceliğine de hayran olmamak kabil değildi. Fakat hapishane hücrelerini ve işkence odasını görünce ürpermekten kendini alamadı. Aklı James'e gitmişti. Sevdiği adam da mı bir gün bir hapishane hücresine sokulacaktı? Daha sonra, Malezya mahallesine gittiler. Patricia fesli ve yüzü örtülü insanların arasında dolaştı. tşçiliği çok güzel olan altın ve gümüşten yapıh biriki ufak tefek eşya aldı. Adderley Street'ten geçerken vaktiyle CompagnierfesIndes'in esirlerinin toplandığı yeri gördü. Akşam yedide Apeldorn villâya döndü. Genç kızı Pia'nın bitmez tükenmez eevezeliğinden kurtararak kütüphaneye aldı: Edindiği bilgiyi ona vermek istiyordu ;
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear