Catalog

' SAHtFE İKİ 5 Temmuz 1968 •••••••••••••••••••••»••••••••••••»•• CFMHURİS YORGUH SAVAŞÇI Rauf MUTLUAY * tSpn^örk devrimini, Ülnsal Kurtnlnş Sa> » vaşını, ba savaşta reçmiş bir olayı • y» da Türk topiumunun temel sornnlarını konu alan». »roman türündeki» en iyi esere verilmesi şartını tasıyan 1967 68 îunus Nadi Armafanını kazanan Kemal Tahir, Cumhuriyet'teki konu.şmasında (30 Haziran 1968) «Memleketimizin romancılanna bırkaç iş birden düsuyor» diyor. •Memleket gerçekieri bilim açısından incelenip gereğince tesbit edilemediği için de bu iş, roman yasalarından çıkmamak şartı ıle, Türk romancısına düşüyor.. Romancıya düşen bu ödev, büyük bir fırsat, gerçek romanı güclendirecek bir fırsattır..» noktada Cemil îüzbaşı'nın serüvenı, belki ancak Tarus'nn Hamdi Bey'ine benzemektedir biraz. Cehennem Topçu Tüzbaşı Cemil, ilk gençlifini Makedonya dağlannda vnruşarak harcayan bu tttihatçı kıt'a subayı, ihtilâl ülküsünü öğrencilik yıllarında kazanmıs Mustafa Kemal kuşağının hemen ardından gelmektedir. «Askerlifin Knllufu ve Büyüklüğü* içinde piskin bu savaş adamı, ardına düstükleri büyük düslerin yenilçisinden yorgun bir ordu artıgı olarak, işgal baskentinin karanlığında tutunacak umut arar. 480 sayfalık kitap, Cehennem Topçu'nnn kişisel; Mondros'Ia ilk ordu kınntılarının Çerkes Ethem yanında kisiliğini bulup ilk küçük zaferlerini kazandığı güne kadar geçen zaman bakımından da toplumsal açıdan, önemli üç ana bölüme ayrılmıştır. «Von Kres Paşanın Dürbünü (5206), Karanlığın Dibinde (207374), Dönemeç (375480). Bunlarla lttihatçi Osmanlı subaymın ilk şaşkınlığını ve kişisel bnnalımlarla yol arayışını, Tunan bayraklarıyla donanmıs Batı Anadoln kasabalannda ilk karşıkoyma noktalannm yaratılısını, nihayet liderini bulan subayla yolonn seçen Mehmetçiğin zafere avağını atan Srgfltlenisini buluruz. Romancı, kisilerin de, toplnmnn da, sarsılmıs deSer yargılan içinde bocalayan dram dönetnler^ıi verir ve Kurtnlnşn baber veren ilk adımda aniık çözülmüs saydıği bir sorunun asamalarını izlemeyi jrereksiz sayar. sünler Malta sürgünü Gökalp'in «Talvar ban yalvar ilin kurtnlsun Dile haktan bulbfil, dilin kurtulsun» diye sızlandığı; Btusa isgalini duyan Mehmet Âkif'in «Teter artık sss ey bülbül, senin hakkın değil matem» diye yasa büründüfü günlerdir. Anadoln dısındakiler için her şey bitmis gibidir; oys'a Anadoln'da bnJunanlar, telçraf basında Mustafa Kemal'den emir alan Cehennem Topcn için ise, zafer başlamıstır bile. Kemal Tahir'in büyük ustalıfcı, Türk Ordusunun daima en genis kadroln rütbesi, halk agzında snbavlığın âdeta anlamdası diye knllanılan Tüzbasılık kisiligi altında Cemil'i, bir yanıvla büyük sivasi kadroya, bit yanıvla şube bekçisi Kör Saban'a yakın seçerek Ulusal Kurtuluş Savasını en basından alıp vürütmesindedir. Bu helirsiz savas içinde de her duyendan daha üstün bir sevgi kaynaihnı; Türk ordu seleneği içinde hen yasavan o yiçitce davanısma ve kardeşçe disiplini, gereğince belirtir. İlk savfalardan baslayarak, her biri birer roman kisisi olarak canlı, tarih adlın girer kitaba. tttihatçı avının basladıfcı, •millicî gâvurunun» izlendigi o günlerde, ortak kaderin esitlestirdiği rütbeleri deiisik kişiler yakın olayların hesaplasmasını görürler. Kemal Tahir romanının bazı okuvnculara yadırçaticı gelen uzun konnşmaları, bir evin dört duvarı arasına sıfınmıs bn yürekli ve kafalı insanlar için, yanIış bir yöntem degildir. «Türkive'de »vler. kahveler, sokaklar hep konnsur: biraz da vazabilsek» demisti bir hocam. Mondros günlerinde sanınm romandakinden çok fazla konuşulmuştur. ehenneıp, Topçn Tüzbası Cfemil, kendi ku»«iteıın en nyçttı» ıSrtıefidir. Bir yandan Jules Verne oknr, bir yandan kadıjnını ve raITaîınî dusünur, t i r yandan Çorum toprajma ya da Kusçubası çiftligine sıjhnıp ordudan kurtulmayı; bn tekil düslerle kişisel bezginlik çıkarcılıjhnın yanında da en amansız zamanda dostunnn yardımına kosar. ardını düsünmeden en büyük serüvene atılır. Bir oeak davanısmasıyla sartlanmış, askerlik ejitimivle de en kökten förev ve ynrtseverlik çizgisine yerleşmistir. O. Türk toplumunun bütiin sornnlarını âdeta sezgiyle bnfan ve XIX. yüzyıl ortalarından baslayarak adım adım knrtnluşlara vönelen Türk Ordnsunon veıimli bir evlem adamıdır. tkinei bölüm Anadoln topra^ına ayak basan ve el yordamıyla destek arayan ilk Kuvayı Milliyecilerin inanılmaz gibi görünen çerçek hikâvı»sidir. Bütiin ana olavlar, romanın inandırıcı rürüvle hen relin Cemil Tüzbasının çevresinde dolanır. övlevken Cemil vasayan kisiliSinden hiç avrılmaz, hep Cehennem Tüzbaşı olarak kalır: liderlik katına vükselmesi hiç beklenmivecek olan bu orta subay, inancının ve dösüsünün zafere gifl'n vollarına adanır. üniırersifeniıı ana sorunları •••• • • • a • ••• :::: >••• Ü AÇIK TEŞEKKÜR Sevgili annem Fatma Acaroğlu'nun Istanbul Çocuk Hast nesinde yattığı sürece pek yakın ve dostça ilgilerini esırgemiye insanhkları hiçbir ölçüye sığmayan, başta, doğru teşhis ve baş rılı ameliyatıyla bizi ihya eden hazik Universitelerin ve siyaşî iktidarın sorumluluğu ^Pfof.SehaLMERAY* StYASAL BtLGtLER FAKÜLTESt ÖGRETtM ÜTESt OKTOR AStSTAN'LAR: Haeettepe Üniversitesi ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi dışında, öteki üniversitelerimizde, asistanların doktoralarııu yapmış, ya da yapmamış olmalan, öğretime katkıda bulunm'alan bakımından, hiç bir fark yaratmamaktadır. Bugünkü sistemde, Üniversiteler Kanununa göre. yalnız profesörler ve doçentler Öğretim üyesi sayılmaktadırlar; aynca, belirli şartlara bağlı olarak, Üniversite dışından «öğretim görev Jisı» de alınabilmektedir. NURETTirî "APAYDIN olmak üzere, özellikle Asıst. Dr. Mahır Tan, Asist. Dr. Arma Çakıroğlu ile Dahiliye Uzmanı Sayın Dr. Nadire Güresin, herr şire Meliha Sürucü, öğrenci hemşire Hacer Erdogan ve bütü hastane personeline candan teşekkürü bir borç sayarım. . Türker ACAROĞLU (Cumhuriyet 77 • ••« • •>« D Kemal Tahir romancılığı ann bile bile yüklenmek istediği bn sommlnlnk, görev edindigi bu güç iş; toplnm yapımızın özelliklerini en eski tarih köklerinden yakın geçmişin düjümlü dönemlerine kadar bir roman dizisinin bütünlügü içinde ; t tirme amacı, simdilerde açıkça ortaya çıkan tartısmalann defişik yommlannı yara(mak(adır. Çünkü, Sağırdere (1955), Körduman (1957) la baslayıp önce Çankırı, Çorum dolaylannın koylüklerini dolaşan; Rahm«t Yolları Kesti (1957), Tediçınar Taylası (1958), Köyön Kambnrn (1959) ile eşkiya ağa eşraf sornnlarına sokulan; Esir Şehrin tnsanlan (1956) ve Esir Şehrin Mahpnsn (1962) ile Mütareke dönemindeki toplum ve aydın dramını iki yanlı bir deferle isleyen Kemal Tahir romancılığı, jide gide çünümüzün e»ı yakın somnlanna el atmıs; Yorgun Savaşçı (1S6S» ile Kurtuluş Savasının ilk günlerinl, Devlet Ana (1967) ile Osmanlı Devleti kurulus döneminin güncel değerlendirilisini, nihayet Bozkırdaki Çekirdek (1967) il» K8r Enstitüleri atılımının degisik ve yadırgatıcı yorumnno konu almaya baslamıştır. Hattâ Ulns' ta tefrika edildigini dnvdufnm Knrt Kannnu, Izmir suikasti rtrafında Cumhnriyet sonrası hayatımızın muhakkak ki alışılmamış açıklamalarını eetirmektedir. Türk romancısının, filkesinin rerçeklerini yalnız sanatçı açısından anlatmakla yetytmemek isfemesi yeni bir şev defcil. Aslında en aceoıi örneklerle baslavan Tanzimat edebiyatı çirismisti bu ise. O çünden bn yana romancılanmız bülün eserlerinde toplnm sonınlanmızı işfemek ve önemli savdıkları tezleri ileri sürmek için ortak bir yöntem uyçuladılar hep. Onlarca en önemli konnlar: alafrangalıgın gösteriş züppeliği, yanlıs knmlan ailelerin temelindeki bozukluk, asrilik modaları re toplum değişmeleri karsısında sarsılan ahlâk düzeni, nesiller arası n.vuşmazlıklann mutsuzlnğtı, «askı memnu» ların «kırık hayatlar» ı, konak • köşk yalı çatısı altında kümelenen eski ailenin dagılısı. nihayet yavaş yavas Anadoln seriivenine atılan Türk avdınının kişisel ve toplumsal bunalımlar «Imustu. • • ~¥ T tünde birlesilen ana roman konnlanndan ^ biri de tstiklâl Savası oldn neden sonra. En aceleci davrananlar zafer günlerininı htmtn ; e rtesinde bireysel Szgeçilere adanâK*JttfSyertılu ' asklarfâ etkfli bir' vatrifl edebiyatı yaratabileceklerini sandılar. Atesten Gömlek (1923), Vurun Kahpeye (1936), Dikmen Tıldızı (1928), Halâs (1939)... Mütareke îstanbulunu anlatan Sodom ve Gomore (1928), Yıldız Yajmuru (1936), t > tstanbul (1938) an yanısıra Anadoln serçefinin Kurtnluş Savaşı yıllarındaki karısık ynmafına ilk yönelen eser Yaban (1932) olmustu. Yayın günlerinde varattığı dejfisik tepkilerin eunümüze kadar sürdüğü, buçün bile üse ders kitaplarında aykırı yornmlarla çerçekçiliğinden kusku dnynlmasına çalısılan Taban. Günümüz romancılarından birçoîu, her biri ayrı avrı bakıs ve deferlendirme ölcülerinin deJHsikliÇiyle aynı ana konnda eserler verdiler. Bu konnda ilk akla trelenler Samim Kocagöz'ün Kalpaklılar Dolndizrin (1962 63), tlhan Tarus'un Var Olmak (1957), Hükutnet Meydanı (1962), Vatan Tutknsn (1967); Tank Bufra'nın Küçük AÇa (1963). Küçük A£a Ankara'da (1966), nihayet çok etraflı bir bel?eler derleyicilifinin emekli eseri olan Hasan tzzettin Dinamo'nnn sekiz ciltlik Kntsa) tsyan adlı eseri olntalıdır. Tarısmayı kazanan Yorçon Savasçı'nın, bu ilçi ve emek mrrkezinde toplanan değisik eserler arasındaki gerçek yeri nedir? ssss •• • Bu yüzden, kanunızca, Üniversi(elerimiz, gereksiz bir eleman israfına göz yummak. ya da kanun hükümlerini görmezlikten gelerek doktor asistanları öğretimle gorevlendirmek durumunda kalmaktadırlar. O.D.T.Ü.'nde, doktorasını ver miş asistanlar «yardımcı Profesör» ya da «öğretim görevlisi> olarak öğretime katılabilmekte, üstelik bölüm başkanlıklarına atanabilmektedırler. Hacettepe Üniversitesi, bağlı olduğu Üniversiteler Kanununun bu engelini, doktora venniş asistanları sözieşmeli «öğretim görevlisi» atayarak, kanun içinde aşma yolunagifmiş görünmektedir. • *«• >••• •)••• •••• •••• •••• «••• »••• •••• Öteki Üniversitelerimiz ise, öğretim üyeliğini meslek olarak seçmek isteyen bir gençten. 3536 yaşlarma gehnceye kadar, öğretimde yararlan mak olanağından yoksundurlar: Ünıversiteden 2224 yaşlannda çıkan bir genç, 34 yıllık bir doktora çalışmaîmdan, 2 yıllık bir askeriik gö revinden. Üniversite Kanununun zo runlu kıldığı ve en az dört buçuk yıldan uzun süren, tez hazırlama ve smavlardan sonta, başarılı sayılır da «doçent» ünvanını alırsa, öğretime katılma hakkını elde edebılmektedir. yeniden değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bizce, yalnız, adayın yaptığı bilimsel çalışmalara, bilimsel araştırmaJara. yaymlarma, öğretim alanında tecrübelerine dayanarak ve akademik ünvanların Danış tay'dan değil de, Üniversiteden alın raasını sağlayacak objektif yollar benimseyerek vükseltilme kurallarının saptanması gerekmektedir. Böylece, jürilerin, adaylann çalışma ları üzerinde daha büyük bir titizlikle durmaları, aynı zamanda aklın kabul etmekte güçlük çekeceği durumların ortaya çıkmasının önlen mesi de sağlanabilir: Ömeğin, Yale Üniversitesinin son 170 yıllık tarihinde, 2829 yaşlarında en genç fullprofessor olan. ve biriki yıl önce Saym Cumhurbaşkanımızın eîinden Bilim Ödülü alan Oktav Si nanoğlu gibi ünlü bir bilgin, Üniversitemiz öğretim üyeleri arasına katılma isteğinde bulunsa. önce do çentlik sınavı verip vermediğinin araştınlması, vermemişse doktorasını yapüktan sonra kendi meslek ve bilim dalında eylemli olarak dört yıl çalışıp çalısmadığma bakJması, dört yılı doldurmamışsa. bu süreyi doldurduktan sonra doçentlik tezini ve smavlarını başanyla vermesi, profesörlüğe yükseltilebilmesi için de en az beş yıl beklemesi gerekecektir. Bunun dışında. •öğretim görevlisi» olarak alınması söz konu su olacaktır. da, belirli yetkiler ve oranlarda ka tıldığı, Lâtin Amerika ülkeleri tem sil etıniştir (Bknz. G. L. de Romero Brest, Ameriflue Latine, a. g. e., sh. 9195). Alman Üniversitelerinde, asistanlar ve öğrenciler. kendilerini ilgilendiren konularda bazı fakülte organlanna katılabilmekle birlikte, programlar, atamalar ve yükseltilme ler konusunda kendilerine oy hakkı tanmmamaktadır. (Bknz.: R. Reinhardt, Republique Federale d' Allemagne, a.g.e, sh 7677) Bu toplantıda. çoğunluk görüşünü savunanlar, Üniversite ve fakülte öğrencileriyle sıkı bir temas içînde bulunulmasmı, onların görüşlerinin ahnmasmı, bunun hem pratik. hem de pedagojik yararı olduğunu da belirtmişlerdir. Ingiltere'de uygulanan ve olumlu sonuçlar vermiş olan, öğretim üyeleriyle öğrenciler den kurulu Karma Komisyonlar sis teminin yaygınlaştırılmasımn yarar h olacağı da kabul edilmiştîr. Böylece, kesin karar yetkisi olmasa da. Üniversiteye ve Fakülteye iliskin bütün konularda, öğretim üyeleri ve yardımcılanyla öğrenciler arasında karşıhkh anlayışın sağlanması müm kün görünmektedir. Böyle bir siste min bizde de uygulanması, yalnız yarar sağlıyacaktır. on olaylardan bütün fakültelerin almalan gereken bir ders de. boykot ve işgal gibi olayları bek lemeden, programlarmı konu ve k^psam olarak sürekli değerlendir mek, yenilikleri uygulamaktır. Bilim ve teknolojinin hızla gelistiği, di namik değişmeler gösteren bir top Jumda, programların sürekli olarak gözden geçirilmesi ve yeniliklerin benimsenmesi gerekmektedir. Bildi ğimiz bir örnek olan Siyasal Bilgiler Fakültesi, on yıl önce yaptığı program yenileştirmesinden sonra, iki yıl önce yeniden bir değerlendir me yoluna gitmiş, eski programının ','t 60 mı. konu ve kapsam olarak ye nileştirmiştir. HATİM DUASI HASAN RASIM US'un vefatımn birinci yılına rastlayan 6'7/1968 (yarın) Cumartesı günü saat 10 00 da Merkez EfendVdekı aıle kabri ziyaret edilecek ve azız ruhuna ithafen Hatim Duası okunacaktır. Eşı : M. Müzeyyen H. Rasim l'S (Feza Reklâm: 3235/777 Beni ebedıyen yalnız bırakan biricık eşim : TlCARET MÜDÜRÜ ARANIYOR Oluklu mukavva ve kutu imalâtijle istigal eden büyük bir şırket, aşağıdaki sartlart lıaız Ticaret Müdurü arıyor : 1 Yüksek tahsillı olup, yası 40'tan yukan olmamak, 2 Ecnebı bir lisana vakıf olmak, Ingılızce tercıh sebebidır 3 Modern pazarlama metotları hakkında bilgisi olmak. 4 Teknik bir formasyona sahip ve kâğıt sanayiinde çalışmı? olmak tercih sebebidir. îsteklilerin el yazıları ile yazılmış hâl tercümeleri ile «MUKAVVA SANAYlf VE TlCARET A. Ş. Mumhane Caddesi Emek İş Hanı \*o. 31/204» e yazıîı oîarak müracaatları rica olunur (llâncıhk: 7529/7761 S Malî özerkjjk DENÎZ KÜVVETLERİ KOMUTANLIGİ Sevir ve Hidrografi Dairesi BaskanhSından bildirilmiştir. OE.VtZCtLERE VE HAVACfLARA 68 SAYILI BlLDtRİ 15 ılâ 21 Temmuz 1968 tarıhlerinde 06 00 ıle 19.00 saatlerı arasında aşağıdaki noktalan bırleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 2000 metreye kadar olan yüksekliğı can ve mal emniyetı bakımından tehlikelidir • KARADENÎZ IĞNE ADA tLE RUMELÎ KARABURUN ARASI. nokta : Enlemı 4 derece 33 dakika Kuzey 1 Boylamı 28 derece 12 dakika Doğu olan Çamlık Burnu. 2 nci nokta : Enlemı 41 derece 38 dakika Kuzey Boylamı 28 rierece 1 dakika Doğu 1 3 fincO nokta : Enlemı 41 derece 35 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 29 dakika Doğu 4 fincü nokta : Enlemı 41 derece 28 dakıka Kuzey Bovlamı 28 derece 22 dakika Doğu. DENtZCÎLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR. (Bastn: 20565/7743) 1 fnci Gereksiz • ••I • •«I • ••! • ••« mtmm • ••« • ««a • ••a engeller izce, öğretime katılma bakımından gereksiz engeller koyan ve «yıllanmaya» aşırı önem veren böyle bir sistem ytxvae, tdaha esnek ve dinamik bir sistemin kabulü gerekmektedır. Bımun için, uygulamalara v% öne sürülen çeşitli tekliflere de bakarak, şu yollar düsünülebilir: O O.D.T.LYndeki sistem in benimsenmesi: Doktor asistanın, tezini ve öteki çalışmalarını incelemek ve adayla bilimsel bir görüşme yapmakla görevli bir jürinin olumlu ra poru üzerine •yardımcı profesör» atanması; Irfs aaaa • a«a • ııı • III E •••• • Hl • ••• aa*a aaal • •«a • •«a •••• mmmm acettepe Üniversitesi ile O. D. T. Ü.'nin öteki Üniversitelerden çok daha geniş malî ve maddl kolaylıklardan yararlandıkları bir gerçektir. Bu iki Üniversitemize, aka demik ve idarî özerklikten başka, malî özerklik de tanınmıştır. Öteki Üniversitelerimize ise hem malî özerklik tanınmamıs, hem de bütçele rini kullanmakta, iki «yeni» Üniversitemize sağlanmıs kolaylıklar, onAyna değerlendirmeyi, sınav sisiardan e?irgenmiştir. temleri açısından da yapmak gerek Bütün Üniversitelerimİ7İn, en az mektedir. Gerçekten eskimiş, öğreOD.T.Ü. ve Hacettepe Üniversitesi time ve öğrenime katkısı artık olum kadar. malî özerkliğe kavuşturulma suz olmağa başlamış, ya da anlamsı gerekir; bu. geciktirilmez bir zo sız zorluklar çıkaran hükümlerin runluluktur. Bu, yalnız yönetim ve değiştirihnesinde gecikmemek geRelişme açısından değü. aynı zaman rekir. da, mali zorluklar ya da yetersizlik ler yüzünden ikinci • plâna dü?mÜ9. İ 9 j ^ görünen aıaştırmalann canlandırıj'^ . j .ması.v£.yürütülmeslbakuHmdan da"'' * ' u bir zorunluluktur. Sanırız ki, Hacet tepe Üniversitesi Kanununda bu ko nuya ilişkih hükme benzer bir hük mün Üniversiteler Kanununa eklen alabahk sınıflardan kurtulmak mesi, mali özerkliği sağlayabilecekve «küçük sınıf» sistemine gittır. mek, hem bir eğitim anlayışı. H( Kalabal.k sınıflar ıtıı mmmmmtmmmm Yönetime katılma Sonuç Savasçı, büvük tahkiye ustası Kemal Tahir'in en saglam, en emekli, en güclü eserlerinden biridir. Baslayınca elden bırakılmaz sürükleviciliiH, inanılmaz dil özeni ve sağlıgı, Knrtulus Savaşı denince artık hep nnutmns oldutumnz asıl düfiim yaralanna ozanan eesareti. kahramanını dogrn seçen gerçekCilifi ile üstünde avn avn durnlabilir. fstenen noktalardan elestirilebilir ama onn, alısılriııs zafer edebiratının abartmalı boznslanna şirmivor ve bazı eerceklerin hakkını vermiyor. va da yanlıs verivor dive kınamak, kolay kolay kimsenin hakkı olamaz. Gerçek yeri nedir? B ana göre Kemal Tahir önce iki noktada, eserini canlı ve yürekli kılan iki seçim noktasında doğru ve sağlam baslangıçlardan >ola çıkar. Kahramanını seçmede ve anlatacafı zaman dilimini bnlmada. Gerçekten bu iki dayanak, Kurtnluş Savasının hemen baslarında sona eren, onu zafere ve sonnca kadar izlemediği için bazılarınca eksik kalmakla suçlanan romanı, beazerlerinden tamamiyle ayırır. Bu O Ya da, doktor asistanların. «öğretim görevlisi» olarak atanmalan yolunun benimsenmesi; ayrıca, niversiteler Kanununa bağlı O Kendisine öğretime katılma ünîversi'elerde (bu arada Hahakkı tanınmış olan doktor asistacettepe Üniyersitesinde) olduğu na, doçentlik için «bekleme» süresi gibi, O. D. T. Ü.'nde de. asistanlar ni tüm kaldırarak, dilediği zaman ve öğrenciler Üniversite ve fakülte bir tezle, ya da başka çahşmalarla, yönetimine, doğrudan ve oy hakkı doçent olabilme yolunun açılması. ile katılamamaktadırlar. Üniversite Bu arada. doçentlerin profesörlüler Kanununun 7 nci maddesinde, ğe yükseltilmesinde, ya da «rofesör fakülte yönetim kurullanndan söz ünvamnm verilmesinde, «en az beş edilirken, şöyle de denilmektedir: yı) doçentlik yapmış olma. şartı da. •Öğretim yardımcılarını veya öğren cileri ilgilendiren konuların görüşülmesinde yönetim kurulu bunlar dan ikişer temsilciyi dâvet ederek bilgilerine müracaat edebilir. Ayrıca, her sömestir başında öğrenciler JALE DAĞLIOĞLU ve öğretim yardımcılan, kendi orile tak problemlerini temsilcileri vâsıta FIKRET DAĞLIOĞLU sıyla yönetim kuruluna bildirirler.» Evlendiler Bu hükmün, bütün fakültelerde > Salonu. ne öfçüde yürütüldüğünü, yönetim İSTANBLL 4.7.1968 lcurullarının «müracaat edebilir» söz lerini dar mı. yoksa geniş mi anlayıp uyguladığmı (bizce. «edebilir» kelimesinin «eder» olması gerekirdi), arfstanların ve öğrencilerin, ken Cumhuriyet • 7771 dilerine 7 nci maddenin sağladığı ola naktan şimdiye kadar nasıl yararlan dıklarını yakından bilmiyoruz. Ü hem de olanaklar sorunudur. O. D T. Ü. ve Hacettepe Üniversitesi bu sistemi benimsemiştir. Yeni öğrenci alırken. öçretim üyelerinin savısını da gözönünde tutmaktadırlar. Öteki Üniversitelerünizin de, şimdilik hiç olmazsa bir eğitim anlayışı olarak. •küçük sınıf» sistemini benimseme leri ve bu yola gitme hazırlıklanna girişmeleri gerekir. Doktor asistanların «yardımcı profesör» ya da «öğ retim görevlisi» statüsü ile, öğretim üyesi potansiyel gücüne katılmaları, sınıflarm bölünmesinde önemli bir katkıda bulunacaktır. Öte yandan fakülteler, ilerişi için gerekli sayıda öğretim üyesi" yetiştirmek üzere. bol asistanlık kadrolan alabil melidirler. (Değerli gençlerin asistan olmalarını sağlamak üzere, asis tan maas ve ödeneklerinin. bütün öğretim üyelerinin maaş ve ödenekleriyle birlikte bir an önce yükseltil mesi de gerekmektedir). Küçük sınıf sistemi, yıl boyunca süre'cli hazırlanmak ve denetlenmek eerektirdiği için. öğrencileri bovkotlara iten birçok yönetmelik nedenleri de ken dıliğinden çözümlenmiş olacaktn1. K: MİUİ PiYANGO Rekor üstüne rekor kırıyor 7TEMIVIUZ Yine servet dağıtım giinüdür. Toplam Ikramiye : 10 Milyon 397 6in Lira Büyük İkramiye : ticarali» Î ölç'üde olursa olsun, «kitap ticareti» terimiyle anlatılan yola, rlevlet Üniversitelerinde çalışan öeretim üyelerinin yönelmesi süphe siz anlaşılır ya da savunulur bir tu tum degildir. Bu sorunun kesin çözümü. bütün ders kitaplarının ve teksirlerin fakültelerce bastınlması. yayın giderlerinde siyasal iktida nn kesintiler yapmaması, kitap ve teksirlerin öğrencilere indirimli satılmasıdır. Tamgün çalışma sistemi kabul edilirse. kitapların ya da teksirferin yetiştirüememesi, ya da sınavlardan az önce yetiştirilebilmesi gjbi sakıncalar da öğretim üveleri • Üniversite işi» için daha çok zaman bulacakianndan ortadan kalka bilecektir. 1 Milyon Lira Gerçek olan şudur ki, büyük ikramiyeleri kazananlar. bilef almayı ihmal etmiyenlerdir. Şansınız açık olsun sevgrili okuyucular. (Basın: 20403/7752) ÂBİ TASFİYE VE {rLÂSIN AÇILMASI İLÂN1 İSTANBtL 1. tFLÂS MEMfRLl'fiL'NDAN Dosya No' 1968 'G Müflisın adı. sovadı ve ikameteâhı Tasfive halinde H. Tayyar Vapuru Donatma tştıraki Isletmes;, Hasan Hantal v.s. tflâsın asıidıgı tarih: 21.2.196!* saat 14 30 îst Aslıye 4 üncü Ticaret Mahkemesince iflâsına karar verilmiş olan yukarda adı ve adresi yarılı müfiis hakkında tasfiyenin şimdilik âd* şeklinde vaoılmay fensip kı'tnmış oldulundan: 1 Alacakhların ve istihkak iddiası sahiplerinin alacak ve istihkaklrirın) ve bıınların dayannçı olan belgeleri veya örneklerini bu îlân tarihinden iîibaren bir av içinde (*) memurluğumuza kaydettirmeleri veva tevdi evlemeleri. 2 Müflıse borckı olanların avnı süre içinde kendilerini ve borçlarnı bildırm<=len. aksi halin (lc. If K 336. maddesi uyarmcal cezai sorumluluihı aerektireceği. 3 Müflisîn mallarını her ne suretle olursa ol?un ellerinde bulun duranlsr o maHar ıizerindî? kanıınî hakları salclı olmak sartivle bunlar. avnı sii1 içir.de iflâs dairp?i emrine tevdî etmeleri. mâlfi'jl özre davannıaksızn vermezlerse cezai sonımlnluSa nŞıayacakları ve rüçhan haklanndan mahrum kalacaklan (tc tf. K 336ı. ' 4 12 719*18 günü cuma saat 15'de ilk alacaklılar toplantısı yapılacağmdan jlacaklı'ann bu tnolantıva eelmeleri veya yetkili bir vekil göndermeleri müfiis ile müsterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin bu toplantıda hazır bulunmaya hak ları o!dığu üân ve tebliğ olunur. (lc. !f. K. 219, 33S) (*) 1 Pek uzak yerlerde veya yabancı memleketlerde ikamet eden aJacaklılar için 1 numaralı bentteki bir aylık süre uzatılabilir. 2 Reddedilen bir mirasın tasfiyesi lâzım geldikte miras hükümleri gereğince evvelce alacakhlar dâvet edilmişse 1 numaralı bentteki müddet on güne indırüir (lc. If. K. 220) Ydııptmelik Örnek No: 35 Nimbüs Mardin Kız ilköğretmen Okuîu Müdürlüğünden S. No. Onst 1 Ekmek (80 randımaniı) 2 Erkek koyun etı 3 Kemiksiz dana etl 4 Şeker (kris»al) 5 YemefcİJh margartn 6 Konserve (karışık) Zeytin anesı 7 Linylt kömürü (Cizre) 8 IMİktan 120.000 Kg. 8.000 » 2.000 » 7.000 » 4.000 » 4.000 » 2.500 » 350.000 » Flyatı 1.25 TL 11.00 » 11.00 > 3.40 » 7.00 » 5.00 » 6.00 » 22 » Tutarı 150.000.00 TL. 88.000.00 » 22.000.00 ı 23.800.00 » 28.000.00 a 20.000.00 > 15.000.00 « 77.0O0İM ı Muv.Teminat 11.250.00 T U 6.600.00 » 1.650.00 » 1.785.00 » 2.100.00 B 1.500.00 » 1.125.00 » 5.775.00 » SEVİM ERIŞEN (BAV1.VD1R) ile İktisatcı (Malî Mtisavir) İHSAJİ ERİSE.V Evlendiler 4.7.1968 Cnddeboslan Öte yandan, Anayasamızın, Üniversitelere ilişkin 120 nci maddesinde şöyle de denilmektedir: «Üniver siteler. kendileri tarafından seçilen yefkilî öğretim üyelerinden kurulu orçanların eliyle yönetilir..ji Bu hükmün, asistan ve öğrencilerin. Üniversite ve fakülte organlarında »yönetim ve denetim» amacıyla gögörev almalarına imkân verir şekilde bir yoruma bağlamak mümkün olsa bile. akademik ve pedagojik yönden böyle bir *katılrna>nm, yararlannı ve sakmcalarını. uzun süreli fftkilerini. «fiilî durum»lann yarattığı gerilimli bir diyalog içinde değil, sorumluluk duygusu, sağduyu ve soğukkanlıhkla düsünmek ve bir sonuca varmak gerekir Anayasada bir değişiklik yapmadıkça. 120 nci madde hükmünü, asistanların ve öğrencilerin yönetime katılmasını sağlavacak yönde yorumlama olana ğı yoksa, yalnız doktor asistanların, «öğretim üyesi» sayılmaları halinde kurallarda temsilci bulundurmaları söz konusu olacaktır. M Sonuç Cıunhuriyet 7751 Jt Yukanda yazıü yiyecek ve yakacak maddelertn kapalı zart osulü dar 15/7/1968 pazartesl ve 8 numarada 16/7/1968 salı gtinü saat 11.00 de toplanacak Komisyonca satın alınacaktır. tsteklllerln ihale saatlndeD bir n , 1968 yılına ait tlcaret belgeleri ve usulüne uygun tekliî mektupları İle almalan duyurulur. ile ayrı ayn 1 den 7 ye KaKız İTköğretmen Okulunda saat ö n «Î teminat tnektupıaKomlsyona başvurup makbuz GÜLT6N MOL i. : Çetin KARAKL'LLUKÇL Eviendiler Beyojlu 4.7.9S8 Cumhurivat 77JO Şartname ve diğer Delgeler her gfln mesai saati dahlllnde Omu Müdürlüğünde görüleblllr. Postada vâki olacak gecikmeler babül olunmaz. (Baaın: A. 7660 18950/7735) niversitede Reform» konu|sunda. süphesiz. bütün sorunlar bu kadar değildir. Burada belirttieimiz sorunlar bakımından da en iyi çözüm yollannı öne sürmüş olma iddiasında değüiz. Bir an önce yapıîması gereken, «at latılmıs bir bunalım»m verebileceği ve yaz aylarmda daha kolay be nimsenebilecek blr rehavet»e düs maden. bu sorunlar üzerinde bir an önce eğilmek ve gerçekten yapıcı bir tutumla. geeikmeden somut çö TtıJma» konusu, son olaylar zümler üzerinde birleşebilmektir dan önce, A.B.D.. Sovyetler Birliği. Fransa, Almanya, İn Bu yola gitmede başlıca sonımluluk giltere ve Lâtin Amerika'dan gelen ve çaba Üniversiteye düşmektedir üniversite tem:ilcilerinin katıldığı, Universitelerin getirecekleri olumlu Milletlerarası Üniversiteler Derneteklifleri kabul edip etmemek, bunğinin 1966 topîantısında da tartışıllar için gerekli kanunlan bir an ön mıştır. (Bknz.: L'Admlnlstration des Univ*ersite<î. A.I.U. Cahiers8, Pace çıkartmak, gerekli ödenekleri sağ ris, 1967, Sh. 1314) OrUya bir «ço lamak, başka her türlü tedbirleri gunluk», bir de »azınlık gö'rusü çık mıstır. Azınlık» görüşünü. Üniver almak, siyasal iktidarın yetkisi ve sorumluluğu içindt? kslmaktadır. site kurııllarına öğretim üyeleri ya nuıda, öğrencilerin v# merunların S ON U Karma kcntis^onlar srstemî K