Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHÎFE DÖRT 30 Tcmmuz 1968 CUMÎTURÎYET Ftmeyiz. Çoban bir kex nyndu mu, kendi saati gelmedik çe, gök gürlese baçını kaldırmaz. Aşiretleri anlatacaktmız. Evet, Konya'nın adı nerden gelir bilir misiniz? Bilmem. Nerden gelir? Atalarımız Ortaasyadan göç edip, Anadolu'ya geldiklerinde, yaylak izlemişler. Batı'ya doğrn indikçe otlak bolalıyormnş. Hele Konya yaylasına bir varmışlar ki, akılları şaşmış. Konyeri demişler. Konmaktan gelir bu söz. Bnrada konaklıyalım. konalım anlamına. Sonradan bozuljnnş. Konya olmuş. tşte bizim aşiret adlarımız da böyiedir. Konya'da toplanan Av şar boyn oradan yine yola düşmü'ş. Konak yeri beslemez oldu mu Yörüğün malını, hemen yola düşer. O zaman, bn günkü gibi n e orman idaresi var, ne de köy yaylalığı. Dilediçin yere var git. Olmadı. Bir aykırı geldiler diyelim. Köylüler gâvor, bizimkiler Türk. Kılıçlar konusurmuş. Savaşçılıkta biçim üs tümüze var mı? Yok. Sonunda sesini kesermiş yerliler. Bırakırmış bizimkileri. Bunun karsı lığında gönüllerinden n e koparsa, yaylak hakkı verirlermiş oıılara. Bakarsın, yüklerini taşı yıverirlermiş pazara. Bakarsın, bir kaç koyun bırakırlarmıs. 'Yö rüklerde hak yemek yoktnr. Kimsenin hakkını yenıezler. Evet. Yola düşmüşler sjzinkiler? Yörük değil mi diyorlar; küçümsüyorlar biziL îz yine oturduk. Başladı anlatmaya Hasan Hüseyin Yüreci. Işte böyle bey. Kendi gözünle gördün durumu. Çine'nin yamaçlanndan kalktık. Denteli' nin Honaz yaylaaına gidiyoruz. Işte bak karşıda. Tam ardma düşen yerdeki en yiiksefc tepesi karü dağ var ya, orası. Oraya degin yürüyeceğiz. Yarın Sarayköy boğazım aşamayız. Ta Karataş Kırında, ya da Gölet'de moIa veririz. öbür giin boğazı aşar, vurunız yukarıya. Daha neler gelecek baçımıza. Hep bunlar neden biliyor musun? Yörük degil mi diyorlar. Küçümsüyorlar bizi. Adamdan, insandan saymıyorlar. Saymaz olurlar mı hiç? Saymıyorlar. Bunu i)i bil ki, hiç saymıyorlar hem de.. Ne. den dersen, biz Türkiye'nin göçmeni, gezgincisiyiz. Eğer yad yaban ellerinden, ecnebiden gelmiş gezginci olsaydık, burun kıvırmak, eziyet etmek ne demek. Selâma dururlardı. Bak daha üç gün önce ne oldu? Bir köye yanaştık. Bir açıklık bulup, konakladık. Tüm köylü, tarlasına üşiiştü. Neden o? Korumak için. Siz durmadan ziyana giriyor olmalısınız. Biz hîç ziyana girmeyiz. Daba doğrusu biierek hiçbir zaman girmeyiz. Çünkü dediğim gibi. Biz Tfirldye'nin gezgincisi olduğumuzdan kelli, hiç eöziimülün yasma bakmazlar. öyle cezalar yazarlar ki... öyleyse neden tarlasının başına diküdi köylü? Kendi yerli koyunlanyla çobanlanndan korunmak için. Biz Yörükler bir yere konduk nra, çobanlar önündeki sürüyü sürüverirler tarlalara. Sonra da, Yörükler yaptı der çıkarlar. Korunma görevliJerl bizi yakalar. Tüm köylü kar?ında tanık olarak dizilir. Var sen derdini anlat artık. Siz de birbirinize tamklık cdin. Bizim tanıkhğımızı makbul saymaz yargıçlar. Ttimümüz birbirimize akraba olduğumuzdan, değer vermezler tamklıgımıza. Kdylü de bilir. Koyunu tarlaya süren, kendi çobanlarıdır. Ama, hem bizi kötüleme fırsatını kaçırmaz. Hem de, ziyanına katı ka tına değer biçtirme imkânını. Neden katı katına değer biçtirilsin? Keşfe gelenler, kövliinün adamlandır. Deyletin adamı bile olsa, her daim köylüyle bir Konya şehrinin a d ı " Konmak „ aslından geliyor aradan. Sizin düzeniniz hiç değişmedi mi? Yörükken. Yani bizim belirttiğimiz anlamda gezginciyken kolay kolay değişmez düze nimiz. Şimdiye değin değişen bir başlık örneğidir. Eskiden, beşik nişanı derlermiş. Yavnk luluk, sevdalılık varaıış. Ozsnların çoğu bizim bovumuzdan rıkmıştır. Kişi niye ozan olnr. Yanar bir kekliğe. Yangimını belirtmek icin de. yakım yakar. Bunlar dilden dile dolanır. Gelir bize ulanır. Deriz ki. vay be.. Ne güzel söylemiş söyleyen. Simdi bunlar da vok. Başlık, isi bitiriyor. Sevda. yakım geride kaldı. Saz bile.. Bir kavalımız var. Onda da, yeni yetme çohanların çoğu çalmasını bilkicz. Ortaasva'da nasıl kurnlduysa düzenimiz, öyle gelmiştir ba güne. Acaba kadınların durmadan Bildiğinız boy ve aşıretlen rük diyoruz ya biz. Tümümüz çahşması da bu düzen gereği sayar mısınız? Oğaz boylanndan geliriz. Av. midir? Bizim Anadoln'da çoğnnşar, Derbent, Kayı, tlhan, Kır Ne sandın ya. Biz Ofuzlarlukla. Saçıkaralı, Santekeli, Ka sız. Gacar bep bn boylar defil da kadın evin direğidir. Hem ratekeli, Honamlı. Havnnç ve Ga mi de, düzenimiz üleşmek üzerecar aşiretleriyle.Avşar ve Der Demin onlan saymadınız dir bizim. Kadını zorlamak yok bent Boyn vardır. Bunlar, bâda. tur. O is yapmak. koyun sağlen gezen Yörük aşiretleridir. Saymanm bir gereği yok mak. tezrâh doknmak, hamar Ve Dogu'dan Batı'ya Anadolu' ki. Yörük demek, öz be öz Oğnz yu durmaksızın gezerler. Biz, Türkü demektir. Ha, bak ara yoğurup as pişirmek ve bir de erinin eönlünü hoşetmek için bu yıl konduğumuz yerde, ge mıza Çingeneler de katılır bayetistirilir. Cocukların anası. ça lecek yıl uyuşmazsak Köy Sanzen. Hemen silker atarız biz ondırın orta direğidir. Bn yüzden dığıyla, başka bir yer ararız. Ulan. Belli olur. Bir kez, kadını topuk dayar va kız babaları. Yet yuşursak, aynı yere konarız. rrkeğiyle esmerdir onlar. Bizde meyeni yetiren, bitmeyeni biti Böyle böyle. bakarsın bir yıl Güöyle değil. Erlerimiz, güneşten ren oldutundan değil midir dur ney Anadolu otlaklannda kışlavanıp, kardan kararsa bile. ka madan yükselen baslıklar. mış bir Yörük, erteşi yıl, Doğu' dınlanmız, kızlanmız bemen beya, daha ertesi yıl Batı'nm en lirtir Yörüklüğümüzü. San saç YARIN ucuna, deniz kıyısına kontnaş. lı. mavi ya da bal rengi gözlü DÜZENİ Bir de Türkmenler var deolur bizim kadınlarımız. Burğil mi? dan bilirsin. ÜLEŞMEK Türkmen'in gezgincisine Yö Peki bunca yüz yıl geçmiş B Röportaj: EROL TOY Demişler ki... Biz Türkiye'nin göçmen gezgincisiyiz! aradadır. Onun baskısuia dayanamaz. Biz... Biz çelip geçieiyiz. Kızsak, öfkelensek, bir şey yapamayız. Geçen yıl benitn başıma gelene bir bak. Gölet kırmda. su sam anuzlanalı (toplanalı) 15 gün olmuş. Benden önceki Yörüklerin hayvam, köyün sürüleri içinde cirit oynamıs tarlamn. Benitn develer girdi diye. tam 3.080 lira ceza yazdüar. tş mahkemede şimdi. Yargıca kalmış. Bakarsın, o yöredeki köylülerin tanıklığına değer verir. Susanun bozulduğuna inanır. Bakarsın, susam sahibi köylülerin dediğine inanır. Cezayı bastırır. Hiç belli olmaz. Olmaz öyle şey. Yargıç, cielillere, belgelere ve tanıklann açıklamasına bafcmadan karar vermez. Mutlaka, bir ziyanıruz vardır. Dışardan bakınca öyle gelir. Ama, geçmiş zamanı konuşarağım sana. Bak dinle. Burdakilerîn tümü de tanık. Geçen yıl. Bizim asiretten öraer Ali Karlı ile Mustafa Karlı'nın başına geleni bir işit. Sonra karar ver bu konuda. Anlat bakalım. kim olsa, hak verecek kişi. Yok. Her neyse. Biz ormana çok dikkat ederiz. Atalarımızdan lcalma bir öğüttür. Bir ağaç, gölgelik, bin ağaç bir koca yemlik derler. Orman bol oldu mu, suyu, otu bol olur. l'Iu aeaçlann dibinde çimenler biter. Koyunumuz yaylar. Malımız rezillikten kurtulur. Gölgelenir. Ama, kıraçta, ya da avıtlıkta orman adı ünlenir mi? Cnleniyor yasaya göre. İşte bizim Karlı kardeşler, böyle bir ayıtlığa konmuşlar. Köy arazisiymiş. Sonradan ormana geçmiş. Köylü, gelmiş konak bedeli istemiş Karlılardan. Onlar da 24 saat bedelsiz oturabileceklerini söylemişler. Sonra pazarlık baslamış. Uyuşamamışlar. Köylü, Ormancıları haberlemiş. Ve bunlar feçip jrittikten sonra bir tutanak düzenlenmiş haklannda. 2.000 keçiyi ormana saldılar diye. Oysa, tüm Yörükler bilir ki, Karh'ların topu topu 200 koyunları vardır. Dinleyen kim? Belgeyi hazırlayan bir devlet memunı. Yargıç da devlet memunı. Çıkardılar bunu mahkemeye. Riz gittik yine. Yargıç karşısında yemin billâh durumu anlattık. Dedik ki, bunların 200 koyunu vardır. Ve koyun ormana zarar vermez. Resmî belge, 2.000 keçi diyor ya. Yargıç, hem orman suçu. hem yalancılık diye haşladı bizi. Sonra da, birer ay birer gün hapis, biner lira para cezasını bastınverdi. Koyunlarım biz sürdük yaylaya. Çadırlarını biz çözüp kurduk, onlar damdan dönünceye. Sizin aşiretin adı ne? Yoksa sizde mi Saçıkaralıdansmız? Yok, değiliz. Ashnı uklayan haramzadedir. Biz Çakal aşiretindeniz. Çakal mı? Hiç duymamıştım. Daha duymadığın ne aşiretler vardır. Bak sana, anlatayım. Kadmlardan biri ayran yaymış. Birer tas uzattı. Soguklandık. Sonra birer sigara yaktık. Develer uzaktan görünüyor. Yaylamaya başladılar. Artık Yüreci' nin akşama değin işi yok. Akşam koyunlannı suvaracak. Iş ka dınların. Hiç oturmuyorlar. Ko>unlara bakıyorlar. Biz, bunları konuşurken, san saçlan örtün | dü^ii kilimin uçlarından taşmış bir kız uyuyor yanımızda. Soruyorum: Hasta mı? Hayır. Çoban o. Gece koyutıla birlikte gidecek de, uyuyor. Kız çoban ha. Yok canım. Kız çoban değil. Yardımcı o. Erkek çocuklar yetmiyor da.. Yardım ediyor efelerine. Gece koyunla birlik yol sürdiiğü için de gündüz uyuyor. Rahatsız etmesek. üsmeden önce de kararlaştırmışlar kendi aralannda. Demişler ki, bundan böyle Avsar köyünün aşiretleri biçiminde aynlıyoruz. Daha güzel yaylalar, daha otlak ovalar bul mak için. Birbirimizi nasıl çagıracafımızı baştan karariastıralım. Asiretlerimizin öniine ilk çıkan, havvan, insan ne olursa, adımız o olsun. Bizimkinin önüne bir çakal çıkmış. Aşiretin adı Çakal olmuş. Birinin önüne sarı teke, birinin önüne kara teke çıkmış. Bir köy kıyıaında kara saçlı birine rastlamış öteki. Böylece kalmış adımız. Yürüyfip gitmiş. D İSTANBUL 06.25 06.30 07.00 07.05 07.30 07 43 07.S0 0F.00 789 Orman sayılıyor rman yasası gereğince, bu yaylaklann çoğu orman sayılıyor. Ayıtlık orman olur mu? Oluyor işte. Bir ekim, di O Bond 08.15 08.45 09 00 09.15 0935 03.50 10.00 10.05 10 29 10.40 Aıkr.sı varın Sabah konseri Y. Guraş'ten farkılar Ara haberfer "'" • . t N. Mercanh'dan tiirküler Darvas ve ,«kadasları H. Kara'dan sarkılar Haberler. Resıni Gazete İ Cavıriı'dan sarkılar Reklâm cro<?ramları V. Ucaroilu Orkestrası O Sener'den sarkılar A. Dal Orkestrası A Sensestes lürküler Ara haberler Cccuk bahcesi Yar ckulu Redvo ile Fransızca Radvo Senfoni Orkestrası Ar3 haberler Erkekler fa^Iı Köv Odası Reklâm nrofframlar: Hsberier ve hava durumu K.ücük ilânlar Hafif müzik S. TurMan sarkılar Türkuler seeidi G. Güvenli'den sarkılar Hsva' ve kitaDİar 24 saatin olavları ve ilânlar I'lâklar arpsında Reklâm Drofframları Haberler Caz müziâi Procrarn ve kaoanı? İSTANBUL İL RADYOSU Acıhs ve orocraın Diskote?imizden Küçük konser Genclerle müzik Senfoııik müzik Hafif müzîk Radyo ile İneilizca Aksam konseri Genclerle beraber Framızca sarkılar Sonat saati Hafif müzik Gece kcnseri Caz saati Hafif Batı MüziSi Proeram ve kaoanıs Sanat dünvası Lied saati Acılı* ve Droeram Günavdın ı l ı Köve haberler Günavdın ıllt Hab?rler ve hava durumu İsıanbulda bueün K Tlânlar ve hafif müzik Hafif Batı Müıiâi Üniversitc korosu Aris ve arkadaslan Ovun hr.vaları Kv icin Pivano soloları Ssz eserleri Ara haberler Cesitti ülkelertJen müzik M Sen'den sarkılar YUKARIDAN AŞAĞrYA: 234 1 Çok kısa ve küçük zaman parçaları (çoğul). 2 Herhangi bîr fikir üzerinde lüzumsuz ısrar gösteriş (iki söz). 3 «Pratik olarak değil de teorik olarak özgür> karşılığı iki söz. 4 Tersi eski harflerin el yazısının adı olarak kullanıhrdı, derece ve riitbe (eski terim). 5 Bir edat, kol ucu. opera artistinde güzelliği DflBM bnimtcanıs aranan şey. 6 Tersi Kafkas bılledllmı; : ya'da bir böl gedir. 7 «Acayip kişi» antamına iki söz. 8 Tersi «ıstırap» demektir, önce. 9 Ka palı bir şeyl aksi hale getiren, trafik probJeminin esas konusu. SOLDAN SAĞA: non . enjM almak için üsjünfc $<%tı ^ ğı yücelik (karma sözl. 2 «¥avru sahibi geyik cinsi bir hayvan» anlamına iki söz. 3 Almanyada vaktiyle Hitler'in kurmuş olduğu parti mensubu, teknik işlerde çahşanlann kullandıklan. 4 Yönetim işlerinin başında bulu nan. 5 Oyun ve dans bilmiyen kızm dar bulduğu, tersi Hindistanda bir raçalık bölgesi idi. 6 Güzel ve yüksek kaliteli yazı yazan kişi, omuzu tüfekli, yanı köpeklinin peşinde koştuğu. 7 Çevrilince «yarım düzüneden bir fazla kıyı» karşılığı iki söz belirjr. 8 •Birbirinin benzeri âza» anlamına iki söz, bir parola. 9 • Fotoğraf çek!» mânasma iki sözlü bir emir. İ s? DÜNK0 BULMA'JANiN HAULfiDÎLMtS ŞEKLİ NASEL HALLEDİLECEK ynkandald nkamh bnlrnacad» M dece 4 taoe «nanlar (ipura) ve f tafle sonaç vardu B09 kalaD 12 > karenin içine 1 den 9 a kadar uynın birer rafcam koyarak re toplama. çarpma. çıfcartma. bölme işar°fl<>;>ie dikkat ederek »oldnn sağa ve yukandaD aşagıya bulmarada eösteriien «oauçlan buJunu». Birju raktinizi alu ama. boj vaktinizi hosça reçirmia olursuüum. Garfh 16.fi5 17.00 17 30 18.00 18.30 19 00 19.15 19 30 20.15 21.00 21.13 2ı ',b 22.00 23.00 23 30 0i 00 Yszm: MAURICE DEKOBRA BSRİN KURÎBAY Annc Mariel ÇİN ŞEURE İ 6TE C3İĞİNİ SO/' LE . . . ÇEM A N K A R A Tiffany Jonos TIFFANY JONESp Acıiıs ve oroeram Guiıaydın ılj Kbvt haberler Günavdın (U) Haberler ve hava durumu Ankarada busün Kücük ılâjılar babah türkuleri S. Ttenıenden sarkılar Ev icin faabah kouseri üikasj yaııu Am haberler ve ilânlar U. Vürükoâlu'daü turkuler Alüıimleraen secuıeler G. Ioek'ten sarkılar Cocuk Dahcesi BaJete aıerı Ara iıaberler ve ilânlar G Türen'den türküler Kıbus saati Kücül. ilânlar Haberler. Besmi Gazete Hafif müzik Reklâm nroırramlan Ovun havalan Cesitli müzik T. Tokvavdan sarkılar Ara haberler ve ilânlar Plâklar arasında H Sözeriricn türküler R. Sönmezocak'tarj sarkılar Yaz Okulu 17.00 Radvo ile Fransızca 17 C5 Ara haberler ve ilânlar 17.30 İr.ceEaz Köv Odası 17.50 Reklâm 19.00 Haberler DroBTamları ve hava durumu 19.:îo Kücük üânlar 19.35 N. Akol'dan türküler İB 50 20.2'J Türk müziSi düsünellm 20.40 Birlikte konser Kücük 20 55 Bir varmıs bir vokmus 21.00 24 saatin olavları ve ilânlar 21.10 21.30 Türküler eecidi Klâsik Türk Müzl» 22 00 Cesitli müzik 22.25 V. Gürsel'den sarkılar 2245 Haberler 23.00 Her hafta blr rorumcu 25.4 Gece vsrısına doîru 23 S3 öıetler. Droeram ve ktmnıı l^Nı/NM^^V^^ Sabai. müziei ScTkılar İzmir Leva::m İmfrüği I No, lu Sat Al. Kom. Bçk. hğından: 1 Deniz Birlikleri ihtiyac! için 180.000 kilo 9 numara çekirdeksiz kuru üzüm kapaiı zari usuJfl ile saünalınacaktır. 2 Tahmini bedeli 540.000 lira olup geçici teminaü 25.350 liradır 3 Eksiltme<=i 6 Agustos 1968 salı gunü saat 12 de Komisyonda yapılacaktır. 4 T°k!if mphtuplannui ihale saatinden bir saat evveline kadar Konr'syona verilmesi sarttır Postadaki vâki gecikmeler '<abul edilmez. 5 Evsaf ve şartnamesi mesat saatleri dahilinde Ankara, İstanbm l^y, Âmirlik^ri Ua Komisyonda görulebilir. Sayı: 1223 (Basuı; 21880/8925) Lv. A. Ankara 4 No. lu Sat. Al. Kom. Bşk. hğından: Keşfi f221.352.8!) lira ve geçici teminatı (12 320.00) lira olan İskenderun Dz. Er Etitim A'.ayı hamam inşaatı işi nin kapah zcrfla cksiltmesi 12/S/1968 pazartesi günü saat 16.00 da Komisyonda yapılacaktır. Keşif ve şartnameler mesaî saatlerinde Komisyonda ve İstanbul Lv. Âmirliğinde görüiebilir. Taliplerin 2490 sayıh kanun hükümleri dairesinde hazırhyacaklan teklif mektuplannı ihale saatinden bir saat evveline kadar makhuz mukabilinde Komisyon Başkanlığma vermeleri. Postada geciken mektuplar kabul edilmez. Talipienn en geç 7/8/1968 günü saat (17,00 ye) kadar Ankara'da Dz. İnş. Eml. D Bşk. tnüracaat ederek yeterlik be'geci almalan şarttır Sayı: 1248 (Basın: 22088 8928) Bu eaar ON8 Coovnetn AıuısındaD «atın alınmiftır dum. Aldığım emirlere göre Pretoria'da bulunmam çok normal. Boers'lerin yanında çarpışacak Binbaşı von Karlsburg, gözünde monoklu, siolan bir Fransız albayı ile beraberim. Fakat siz yah üniforması ile dakikası dakikasına geldi. T o nereden çıktınız? puklanru birbirine vurarak Miss Dunham'a selam Bcni yann dörtte görmeğe gelin. Size şimvermiş ve mükemmel bir Ingilizce ile onunla KO dı bir şey anJatamam. nuşmağa başlamıştı. Transvaal'de yalnız mısınız? Bir îngiliz vatandaşının Grütli'lerin mısalıri Dadım Weeds ile beraberim. olmasına hayret ettiğini söyleyince, ev sahibi, genç Babanız? kızın M. Apeldorn'un yeğeni olduğunu anlatmışn. Biliyor Neden gemilerinden biri İle buraKai'^sburg büyük bir nezaket ve iltifatla Patricia ya gelcifimı öğreneceksiniz. ile meşgul oluyordu. Arkadan uzun boylu, ince, Guilledieuze bir an tereddütteıi sonra: esmer İtalyan Albayı Ansaldl gelerek, genç kızın önutıde Prusyah ile rekabete başladı. Misafirler Ya aişanlınız? diye sordu. tsviçre Konsoloshanesine gelirken karşılannda Patricia susmasını işaret etti. O anda, elinde genç, güzel, altın saçlı bir Îngiliz kızı bulacaklannı bir kadeb şampanya ile binbaşı ;on Karlsburg akıllanndan geçirmemişlerdi. Hep beraber gevezeonlara •.•aklaşıyordu lik .derlerken, Zulu garson beklener son iki miErtesi gün öğle yemeğinöe, Grütli'ler blr gece safvı de içeri alda. Yüzbaşı Person arkadaşım taKönceki dâvet nakkmda konuşuyo.Iardı Konsolos: dim etti: Miss Dunham. dedi toplantımızın yıldızı ıdiniz. Prusyah da, ttalyan da etrafınızda kelebsk Size hülatmeti taralından müşahlt olarak gibl idiHr Sanki derhal birbirlerini kıskanmış göndarilen v^izbaşı de Guilledieuze'ü tanıtmanîa gibi. izin verin. Patricia kızararak yanıldığını söyledi. Böyle bir Fransız üniformalı subay ev sahiplerine selâm sözün şakası bile ona tatsız geliyordu. Konsolos verdi Yeni girenler Grütli'ler Ue konuşurken, Patdevam etti: ricia, von Karlsburg ve Ansaldi odanır öbür UCTUI NP kadar bırbırıne zıt iki subay tipl degil da, duvardakı resimleri inceliyorlardı. Grütli onml dertha? lann grubuna yaklaştı ve tatü bir tebessümle: Madame Grütli tebessüm etti: Müsaade ederseniz sizler» Pretoria'ya yeni Bence sevgilı Miss Dunham ne bir ne de gelen yüzbaşj de Guilledieuze'ü tanıyatım, dedi. öbüriine a'dırmıyordu. Süçük narmağım bana Subaylaı selâmlaştıktan sonra. Konsolos Pa^ Fransıza daha yakın olduğunu söylüyor. ricia'ya döndü: Patn:a havay? hazırîamalî ıçîn: Yüzbaşı de Guilledieuze.. Miss Patricia Dun Haklısınız Madame Grütli. vüzbaşı de Guilham, diyer'îk tanıştırmaya son verdi. ledieuze'ü ;ok sempatik buldum Müsterek dostCenç kız gelenlere dönmüş ve bafırmamak için larıraız da var Onu bugün çaya dâvet etmiştim, kendini tutmuştu. Müstakbel kayınbiraderi de ;iybir mahzur görmediğinizi ümit ederim Saat beşni şekilde hayret etmiş fakat belli etmeden sadece te bana Avrupa'dan haberler getirmeyi vaad ev önünde 'ğilmişti. tkisi de dudaklarının ucuna gemişti. len sesı tutmasını bilmişlerdi. Ne demek? rabil yavTum. Ştmdi size güzel Patr'cia Pransız subayıru inceüyordu. Londra'bir pasta yapayım. dan ayrılmadan önce, Cynthia'nın kocasınm Güney Ço* nazikslnlz efendlm. Afrika'ya gittiğini duymuştu. fakat, Pretoria'da b'r Saat tam beşte Boer ordusundan bir erairerlsalcda birden onunla karşılaşacağır, aklma genin taklp ettiğl bir atlı tsviçre Konsoloshanesitirmemişti. Guilledieuze'e gelince, o, Mackenzie nin ftnünd. durdu Guilledieuze Patricia'nın salohikâyesinden habersiz, Pretoria'ya ilk geldiği aknura alındı Anlatacak o Radar çok şeyler vardır sam James'in nişanlısmı görünce fena halde saki, çay masasının önüne oturur oturmaz nefes şırmışti. almc n knn'içmağa basladılar: Herkes büfenln yanında blr arada konuşurken, Guillediuze, bir kenarda genç kızla kısa bir gö Gerçdlcten Miss Dunham sizi burada görünrüşme yapmıştı. Jzaktan blr salon ahpaplığı hisce çok saşırdım. sini veren bu konuşma kesik cümlelerden ibaretti: Ben de hemen hemen ayni şeyı söyliyeöi Miss Dunham sizi burada göreceğimi tahlirim. Lonara'dan aynlmadan öğrendigim tek şey, miı. edemezdim. âni yolculugunuzun Cynthi?'vı çok üzdüğü tdl. No de ben.. Pena şaşırdjm. Onu rla çok (yi anlıyonım Cynthi» görevli olduğumu söylpmiştir Genç kız karşısındakinin gözıerınp n^Karak: Evet. Ama ben daha slzl yolda zanneoıyorvar)