25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE ÎKÎ 22 Temmuz 1968 CUMHURÎYET UHIVERSITE ve JINİ ARAŞTIRMA Prof. Dr. Ahmet KILICBAY ğrenel boykotlan arasında Üniversitelerimi2İB Snemli bir sorunu bir kere daha, bu defa oldukça yüksek bir sesle halk efkârına duyurataus oldn. Bu sorun: İrnıi Araştınnalardır. Teori, gerçekleri iıab etmeye çaüşan bUim•el modeller, kalıplardır. En iyi teori, gerçeği en iyi teah edebilendir. Mantıki ve matematiksel yCnii ile teori «üniversehdir, yani her yerde geçerlidir. Varsayımları ve uygulanacağı sartlar itibariyle değişiklikler arzeder. Teorileri pratik bir maksada yöneltip onlan, isabetli karar alma yardımcısı ve yol gösterici olarak kullanabilmek için büimsel araştırmalara thtiyac vardır. Bilimsti araştırma, bir ynnü lle, teorinin belli şartlar içinde teste tâW tutulması, uygulama ve başan şanslarırun araştmlmasıdır. Para kıymctini izah eden bir «tniktar teorisi» vardır. «Piyasada para hacrai çofaldıkça flatlar yflkselir» der. Bu nitelifci ile teori para hacmi Ue fiatlar arasında ayni yönde, beraber Uerleme eğiliminin bulunduğunu gösterir. Gerçekte, Türkiye'deki durum ne olabilir? Ne kadar para artışı ne kadar fiat yükselişine sebep olur? Geçmişte nasıl oknuştur? Gelecekte nasıl olahiIlr? Bu alanda yapılacak ciddi, bilimsel bir araştırma teorinin Türk ehonomisi için testi oldueu kadar «{elecegin para politikası hakkmda yol gösterid bir rol oynayabilir. Yahut araştırma, bn teorinin ilkel re kaba şekli ile ekonnmimiz için geçerli olmadığını gösterir. Bu takdirde daha ve ni, daha geniş kapsamlı bir modele. bir teoriye ihtfyaç olacağı şüphesizdir Yatırım politikası, fait politikası. ihracat, Ithalât ve hattâ genel plinlama meselelerini çözümlemek içi bn çeşlt arastınnalanB faideli olacaklannj söylemeye Ifiznm yokiur. Ekonomik alandakl arastırmalarda olduğu giM aoayal, politik alanlarda benzeri araştırmalaruı kaikınmamıza hız vereceğl cusu Oe başlıyalım. TüBtTAK MatemaHk, Ktmya, Flzik fibi mfl» pet bilimler araştırmalanyla ügilenmektedir. Müspet bilimler alanmdald araştırmalann bir kaç özel hali müıtesaa geri kalanı dünyaoın her yerinde geçerlidlr. Matematik, her yerde ayni matematik. Kimya her yerde o kimya, fizik her yerde o fhdkttr. Fakat sosral bilimler aşın derecede muğlak ve çok sayıda etkenlerin tesiri altında bulunan problemleri ele aldığmdan ülkeden 61keye, hattâ ayni ülkenin bölgesinden bölgesine değiaen SzeUikler taşıyabUirler. TürUye'dekl fcrt araştırma kaynaklarmın ve Temel araştırmalann sosyal bilimler alanına ydnelmesinde büyük faydalar vardır. t'nlversitelerimize sraştırma yapmak lçin bnkftnlar ve karnaklar verilmiştir. Fakat bn kaynaklann kullanılması ile ilgili malî hükümlerin ve kısıtlayıcı şartlann dar kabplan içinde, geniş bir hareket serbestiyeti Isteyen etraflı bir araştırma yapmak çok «rflç ve hattâ imkânsızdır. Üniversitelerimiz içtn aynlan ödeneklerin büyük bir losmının ekonomik, sosyal, politik alandaki arastırmalarda kullanmak imkânlanmn sağlanması ve araştırma fonlarının kullanılmasma dair hükümlerin rieğiştirilmesi zaruridir. Devlet Plânlama teşkilâtı ekonomik, sosyal alanlarda çok sayıda ve geniş projeleri desteklemiş ve Finanse etmiştir. Fakat; toplumun tamamının faydalanacağı araştınualarm malî yükünü yalnıs *a teşkilâta yflkleme naksızlık olur. özel araştırma kuruluşlanmn büyük bir zihniyet devrimi yaparak ciddî araştırma projelerinî finanse etmek yolunu tntmalan sonunda dolaylı olarak kendilerinin de faydalanacaklan çalışmalan teşvik etmeleri lâzımdır. I ayın McNamara feldi. Dün| ya Bankası Genel Müdürü, eski A.B.D. Savunma Bakanı. Vc önemli açıklamasmı yap tı: Yardımlar arttınlacak, doslu muz Türkiye düşünülmektedir Bu haber karsısmda, düşse düşse şenlikler yapmak düşer bize. Nitekim tutumlan belli gazeteler koro halinde bajladılar sarkılanna: Dünya Bankası Genel Müdürü sayın McNamara, aevgill insan dostlan, A.B.D. nin saygı değer kişiîeri, hos geldiniz. sevinç getirdiniz. Resmen nurlandırdınız. Oysa ayni gün sayın Î ıdir Na Y di, usta bir anlatışla deği^msj'en gerçeği açık açık kovuvr.H. ortaya. «Kapltallst dediğimlz diin yanın tuttnğu yol. az «elismlj milletleri borclandırmak suretiyle kendine bağlamak. böylece hem kendi varlığını korumak. hem de bu milletleri tatlı tatlı sömürmeğe devam etmektlr.» Bizce buna ek lenecek bir söz yok. Durum bütün çıplaklığı ile gözö'nünde. GUçlü devlet, ister kapitalist. ister sosyalist adını alsın her iki halde de ekonomi emperyalist aşamaya varmıs devlet, kendine pazar aramaktadır. Yaşama kosullannı buna bağlamıştır çünkü. Önce büyük, yaldızlı sözlerle, özgürlük uçurt malan ile girer içeri. Sevinçle karşılanz. Badanadan geçirmedik yer bırakmayız, yüreklerimiz ağızları mızda marşlar söyleriz. Sonra başlarlsr yardımlara. Arkadan uz manlan. dev firmalan, ikili and laşmaları gelir. Sözde memleketi mizi düsmanlara (!) karşı korumak için, aslında pazarlannı ba;kalanna kaptırmamak için, askerî andlaşmalarla askerlerini so karlar. Memleketin dört bir yanını tesislerle, kimi de (istierle donatırlar. Her geri kalmış ülkede olduğu gibi onlar yayıldıkçs düs man tehlikesi artar ve işler o kerteye gelir ki, insan. düşman gelse de kurtulsak diye düşünmeğe bajlar. Bu devletlerin en büyük özelliklerinden biri de, durumu belli etmemek amacı ile girdikleri memleketlerde «muteber» adamlarla demokrasicilik oynamaktır. Yar ^dımlan Jıep uydurma özel sektöre yaptıklan için de memleket içi takımı da kurarlar. Böylece memlekette hem demokrasi, hem de sömürü bir arada sürer gider. Millî bilinç bafkaldırana dek. 5' YARDIMLAR KALKINMA VE OZGURLUK büyük aksaklıklar meydana getireceğı ve tatsız hâdiselerin halkı ve dolayısı ile bahis kor.usu meclisleri rahatsız edeceği gün gibi aşıkârdır. Neden nıiî (T) Şurası belli olmuştur ki mahaili seçımlerde, seçmen oylan daha bilınçh ve s^hıslar gözetılerek kullanılmaktadır. Istanbulda (beğenelim veya beğenmiyelım) bir kütle, belli bir düşünüştekı kim«elere yekun tutan bir oy vermıştir. Şimdi, bu çahısların seçilme durumları iptâl edildiğine göre seçmen; kendi oylarının ve tercihinin değistirıldiğini düşünerek ve kabahatin kimde oldıığunu araştırmadan (ki bunda gnyret sarfedenler olacaktır) bir takım huzursuzluklara kapılacak ve yer yer patlamalar olacaktır. fî) Meclıslerde AP lilerın yerine gelecekler kendılerıni seçilmemişliğin (yetersız oy) ezikliğı içinde hissedecekler ve muhtemelen bu hissi gıdermek çabasıyle ciddiyetten uzak bâzı kararlara tevessül edilebilecektir. O Teni Belediye Başkanı krndisini desteksiz hissedecek, meelisle arasında çıkması mubakkak olan tartışroalarda bâzı partizanlann da gayreti ile meydana gelecek kırgınlık ve isteksizlik, dolayısiyle icraatına tesir edecektir. ff) Meclislerdekt üvelerini çekmek zorunda kalan partinin elemanlan; iki dönem üst üste vaptıkları ciddivetsızlifi ve vutturabilmek zıhnıyetlerinı unutturup mazlum tavrı tikınacaklar ve kıtleyi devamlı olarak Adalet mekanızmasına karşı fiergin tutmak istiyeceklerdir. A Nihayet, seçimlerden önce muhtelif yerlerde B«;lediyelere yardım şartlan afiklandığına Köre, tstanbul eski keşmekcşliğine devam meeburiyetinde kalacaktır. u durumda; yenıden erkekçe bir mücadeleye razı olmak, oturacakları sandalyeyi hakkı ile kazanmak ıçın her iki Meclisın üyelermın toptan İstifası ile tstanbul'da yeniden seçimlere gidilmesini temin etmek lâzjmdır. . . „ j f , Bütun ktanbıjlfulann ? kendi? meselelerini halletmek için ye^ niden düşünüp bu hâdısenin kendilerine verdiği dersten de yararlanarak yeni bir tercih yap malarına fırsat vermek gerek lstanbul ve gerekse memleket hesabına çok faydalı olacaktır. Cavit UEMfRTAS Üsküdar * * * dur. Bu iki yönden riaha sıhha^ h olur: O Ceza vBnünden varılacak sonuç: Hem daha hukukî olur ve daha sıhhatlidır. O Tapılan tahkikat politik baskının dısında. teminath bir hukukçn tarafından vüriıtülerek memur politikanın rlınde ovuncak olmaktan kurtulnr. Particilik etkisi memuru rjrjdnr etmez. Saygılanmızla. tsmail AK ögretmen Çarşamba * * * Bu zıtiaşma, Türkıye'nin çeşit1 öfretlm ve araslırma kurum1 larında beliren genrük hareketlen sırasında belirgın bir tarzda su yüzüne çıkmıştır. gtirdür. Duyuş, düşünüş ve anlatış biçimi bizimdir. Kendi özgürlüfünü kendisi yaratmıştır. Yıllardır uyuyan ya da uyutulan bir devi, dev bir edebiyatj dürtüklüyoruz şimdi. Uyansın diye. üyansın da asıl bizi biz yapaa değerleri bilelim, büelim de bunla» n çeşitli açılardan degerlendirmeğe geçellm. Onu duygusu, düşüncesi ve tüm yargılanyla bilmek kendimizi daha bir yakından tanımak demek olacaktır. Sonuç vet bugüne değin Halk Edebiyatı'na gerekli yeri. gerektigi biçimde neden sağlayamadık? Kendimizi kendimızden kopardık, neden? ve de şimdi n»den hâlâ nazlanıyoruz bu konuda? Türkoloji alanında yapılması zo> runlu olan bu çahşmalar neden yapılamadı bugünedeğin ve da şimdiden sonra yapılacak. mıdırYoksa gerekli bulmujorlar mı bir Halk Edebiyatı KUrsüsu'nün kurulmasını Eğer bulmuyorlarsa halk* karşı sorumludurlar, kendilerina karşı sorumludurlar. Tarih önünde surumludurlar. Kişiyi kişl yapan en önemli unsurlardan biri de bu sorumlululc duygusu diyor ve sorumlu kişılere çağnda bulunuyoruz... t.Ü. Edebiyat Fakültesi Boykot Komitesi adına bölüm temsilcisi Edip BOZKVRT * * * E Öğrenci hareketleri grenci hareketleri, özellikle fstanbul Üniversitesı o£renci hareketi yürütticülerinin yayınladıkları tasarıdan anlaşılacağı üzere, dinamikleşme sürecinin katı kabufu zorlavan ve catlatma denemesine girişen uçlandır. İlk başlarda devrimci piiç \u\ralannın istemı dışmda, beürli çıkar > u "valannın düzenlediği bir nvun sonucu Haziran ayına ıastlatılmış ve bir potansiyeli bosal'mak amacına vöneltilmıs ise de, hemen sonradan devrimci üniversitp çevresinin sahip çıkmasıvla, hareket, gerçek rayına oturtulmuştur. Gençligln kımıldanışının is?ale kadar varmasının nedeni. yünirlükteki düzenin jansıması olan öğretim kuruluşlannın iyice statikleşmiş bilimsel kımıltısınm yavaslamış olmasmda araıunahdır. Bu arada, belirli öğrenei kuruluşlannın gençlik harpketini destekler bir tutuma girmemeleri, yukarıda 8nılan dinamikleşme işlemini başaramamı$, devrimci çizginin eerisinde kalmış olmalanndan «rürtidür. Gençlik hareketinin vürfitiirtisti Kon!?ev'l tanımamak e«limi de bu zıtlasmarın sonucu (di Nevse tti. bu son eğilim gerilerde kalmısnr artık. Tiirkiye'nin kalkınması rhan Pekın, yukandaki baslıkla çıkan yazısında, konuyu tek yönlü incelemeye çalıştıSı için, ve iktı<;at bilgisinin yetersizliği yüzünden bazı hatalara düşmüştür Şöyle ki : O Serbest piyasa ve tam reka* betin hayal edilditi yazıda. bn knrnmlann liberal ekonominin yasıyla ters orantılı oldnjhı unutulmaktadır. A Yazar, kartejlerin başka kelimelerle büvük patronların korunmasma, küçüklerinse korunmamasına karsı. Büyük patronların korunması halkın patronlara karsı sevgi göstermemesine, hürmet etmeme'ine sebep olmaktadır diven yazara bu sözler seviyesinde eevap vermek gerekirse halkın bu tür iri patronlardan henüz haberi bile olmadığını söylemek vetisir. « | Fiyatlann karteilerde yöksek tntnlmasından söz ederken, karielierin hancri is dallannda knrnln olduğn. talep elastiklisM kavramı da gözden ırakta kalmıstır. O Savın Orhan Pekin'e, nasvonal sosvaüzmi ortava çıkaraıı çebebin karteller oldugunu sovleyip kartelleri yererken. serbest pivasa ve tam rekabetle ısıtmava çalıştıSı yumurtadan bövle bir canavar çıVfıBını hatırlatırız. C Kartpllprin ve himayeci iak naviin «s»n»"ivnnlnîunun yapıldıiı hir Olkede demokrasi acı cekecektir deniror. Gerçekten börle bir dfmokrasinin an cekm^si kadar kesin nlnn bir husus da yön degiştirmesidir. • III O Baskent paylaşılıyor azetenlzde «Başkent paylaşv hyor» başlıklı seri yazıyj okudum. Evet. bu defa Başkent paylaştlıyor. Bu yeni sistem değil seçim kazanmak için. Geçen defalanla da paylaşılan. zamanın iktidan tarafından verilen vaat ve alınan oyların hatınna, şahıslarıtnıza ait srazllere yapılftn tecavüz v« isgaller önlenmemiş ve hattâ kökleştirilmiştlr. ! tşte size canlı bir örrıek: 1954 plında lstanbul • Beykoz • Paşabahce'de bulunan şahsi ve ta> pulu arazlme muhtelif şahıslar (arafından yapüan gecekondulann yıktırılmalan hususunda, ayn ayn Belediye Encümeni ve Şur» kararlan almış ve yetkili makamlara tevdi etmiş olmama rağmen maalesef tnfazı düşUnülmediği zibl, hâlft da oyalama yoluna gidilmektedir. Araştırmalar neden az ? flrklye'de, yukanda özellikleri belirtilen araştırmalann vapılamamasının veya daha J I > uraya kadar araştirmacı ve araştırmamn fldoğrusu sayılannın çok az olmasının sebeplei ^^ .ansmanının sonmlannı ele almış bulunuçeşitlldlr. Bn konu daha evvel başka bir vesile ile yoruz. Araştirmacıyı araştırma yolundan alıkovan Cumhuri'et Gazetesinde ele alındığından tekrarve yukarda saydıklanmızdan belki de daha önemlamıyacağız. Yalnız bir kaç önemli hususa değinli olan üçüncö bir âmil daha vardır. Bu araştırmekte fayda görüyoruz. Birincisi Üniversitelertmalarda elde edilen sonuçlann değerlendirilmemizde Modern teorinin gerçek hüviyeti ile ve desidir. Araştırma bir gerçeği ortaya koyar. Bu gerrinliğine tanınıp bilinmesinin gecikmesidir. tkinçek içinde aksak giden işlerin tedavi çareleri rte cfsi; araştırma metot ve tekniğine sahip olmakgizlidir. Araştırma sonuçlannı kullanıp bunlara la Ugilidir. Bugfin sayılan çok olmasa bile ilml nyan tedbirleri alabilmek te bir gelenek, bügi ve araştırma yapabilme yeteneğine sahip olmuş buzihniyet meselesidir. lunan ilim adamlarunızın varhğını memnunlukla Araştırmalar ahşüagelenden, bilinenden farklı »öyleyebiliriz. Aşağıdaki satırlarda sosyal alanda iltedbirlerin alınmasını gerektirdiği zaman bunun mi araştırma yapmak istiyen bir ilim adamınm Kamn ve Özel Sektör tarafından tatbikata yönelkarşılasacağı problemleri şövlece sıralayabiliriz: tilmest çok güç olmaktadır. Bu sebeple araştırSağlam bir teoriye dayanan arastırma projemalan yapırma ve vapma lstekleri zayıf kalmokaine sahiptir. Geniş kapsamı olan bu projenin ta böylece millî dâvalar uzerine ilmin ışığını tutdört veya beş kişilik bir kadro Ue yaklaşık olarak mak mümkün olamamaktadır. bir yılda tamamlanacagını ummaktadır. tstatistik bilgilerin toplunması, işlenmesl, a.•ri8;raştırma kalıbının içioe oturması, matematik mo^ } 9 0 B *eUnin çizjln^esi ızümü için dakikası yüzle*X T nlversife öjretim iiveJerinin flmf araştırma ce lira olan Elektrorük makineler k..u>m«nn« V>* yeteneği ve tsteğinden daha çok dış âmflteifc n»irin»ı« kullamhmm büyük bir masraf konusudur. Bu masrafiann karrln tesiri büyük rol oynamaktadır. Bu dış ftmtlaılanmıs) İçin araştırma knruluşlannın ilgisinl ler, araştırma fonlannın azlığı, kuilanıimasına çekebilmek çok güç, hattâ imkânsızdır. dair aşın derecede kısıtlayıcı hükümler ve araşBu gibi kuruluşlar sathî, basit ve hiç bir maktırma sonuçlannın değerlendirmesinde bilgi yeaada hizmet edemiyecek çalışmaları finanse ettersizlfği ve istek azlığıdır. mek alışkanlığından henüz kurtulamamışlardır. Araştirmacılar aktif davranıslan lle araştırAdlan Araştırma Kurulu olduğu halde gerçek bima sonuçlannı tatbikata yöneltme yolunda kıslimsel araştırmaları, değerlendirip sıraya koyamen başanlı olsalar bile. araştırmacılann ve aeak imkânlara sahip değildirler. Bu sebeple araşraştırmalann sayısının ancak bu çeşit çalışmalatırmacı kuruluşlardan ciddi bir şey bekleyemeyiz. ra olan talebin artması ile çoğalabilereğini ileri sürmek yersiz olmaz. Tatbikatçılar araştırma sonuçlanndan favdalanma yolnnda bir zihniyet ve davranı» reformo yapmadan arzulanan neticenin te yanda ciddi araştınnalarla Ugilenecek fcualmacağını ummak aşın bir lyimserlik olacakruluşlar şunlardır: Ünive.siteler. Devlet tır. Plânlama Teşkilâtı, TUBİTAK. Bunlardan sonun Değerlendirme G Sonuç leuyu böylesine bir değerlendirma tabanına yerleştirmedikçe, girişilecek incelemeler yanlış olacaktır. kBnısındayim. GÜN Bl/LÜT lstanbul Hukuk Fakültesi öğrencisi * * * O BI Ks!k isin halka döniik ecitim | alkımızın çağlarda>ı beri geçirdiği bir evrim vsr. 3 u evrim türlü biçimlerde yansımış ya da yansıtılmıştır bu güne değin. Ama nasıl yansıtılmıştır? Bu soruya karşılık bulmak güç. Güç, çünkü bu iş gerektigi gibi ve gerekli bir biçimde yapılamadı bugüne dek. Daha bu soruya karşılık bulamadan bir başka soru çıkar karşımıza. Neden yapılsmadı? Btlnun nedenlerinl düşünmek ise çüç değil sanınm. Bu kolaylığın ışığı altında hani neden yapılamadı degil de neden vapılmadı diye sorası geliyor insanın. Bu sorulara türltl yanıtlar verilebilir, ama şunu bilmeüdir ki soru tektır ve de böylesine bir sorunun tek yanıtı olabilir: Halka çevirdik fcözlerimizi, ama görmek için değil, bakmak için çevirdik. Sada baktık. Sonra bu bakışı bile değerlendiremedlk sanınm. Bakmak yetmiyor değerlendirmek için. Degerlendirmeicten kaçınmanın en güzel yoludur sade bakmak. Halkımızdan Kaçtık cağlar boyunca. Ama yine de halk dedilc kendimiz İçin. Halkçıyız dedik hır de.. Bilmlyorum, bu kaçısla orantılı bir biçimde lgreti durduğumuzun farkında mıyız? Sonuç H Sonuç esin olarak biliyoruz ki: Hiçbir büyük devlet bize geri kalmıım her birine bizim kara gözlerimiz için yardım etmemektedir. Yardım grirünüsü altında girdiği her memieketi pazar olarak sö mürmekte, gelismelerini önlemektedir. Ulusca dönen oyunlan görmek, ağırlığımızı duyurmak, kendi kosullanmıza uymıyan yardımlan için, allenıp pullansa da sayın McNamaraya ve kapitalist aşamscılanna Go Home demek zorundayız! Tetkin ARÖZ * * * K TUBİTAK ve diğerleri Memurların n M. Y. Islâmoglu'nun Memurların yargı usulu» başlıklı yazısını okudum Sayın yazar halâ memurların günümüzün yargısına uymayan, Osmanlı zihniyeti güden bir kanunun eleştirisine dejjinmekle, yerınde bir uyarıda bulunmuştur, yasama merciini. Zira. bugünkü memurların çeşitlı suçlarındakı cezahındınlmalarında yargı ehliyeti olmayan yani hukuk bilgisinden yoksun kışılerin meydana getirdiği komisyonlarda yapılması günümüzün hukuk anlavısı ile taban tabana zıttır. Gerek kaza ve gerekse ll disiplin kurullarındaki komısyon üveleri içinde Mülkiye âmirinden itibaren hepsi mes lekı kişilerden, vani herhangi bir daire âmir veya memurundan meydana gelmiştir. Hattâ ll Disiplin kurullarındaki komisyon içinde bir de herhangıbir siyasî partinin encümen âzası bulunmaktadır ki. bu kurulların içinde siyasî bir hava da var demektir. Muhakkıklerin vap'ıgı ilk tahkikat ise; muhakkıklerin hukikî yönden temina^^ız olmaları sonucu çok kez politik baskıya dayanmaktadır. Memurun en çok t7İklik duyduğu ve cezalanması yönüne gidildiği suç ise: Politika meselesidir. Yasalarımızda nemurun politika vapıp vapmama durumu kesin olarak sınırlandırılmamıştır. örneğin: Ülke. tüm içide bulunan ki^ilerin hizmet ettiği ve korumakla vükümlü o!du»u sınırlı bir verdir Turdaki tüm meseleler o ülkenin halkının meselesidir. Burda ülkenin tüm kişileri söz sahibidir. O halde memur da bu ü'kenin ferdi olduğuna çöre «Ülke politikasını» ülkesl lçin vapabilir kanısındayız. Ancak bunu bir parti politikası anlamma tnkup, siyasî bir partinin de temsilcisinin bulundugu bir ceza komisyonunda vargısının, vargı bilsisinden yok«un kisiler tsrsfından yapılması »akmcalı olsa eerek. Hele de hükümranlıjı kaldınlmış bir devlet yönetimi zamanında çıkarılmıj bir ranunla kl bu kanun Osmanlı Devleti zamanında çıkarılmış olan Memurin Muhakemet Kanunudıır/ bu eibi uyguiamalar hukuk arlayısı ile bagdaşamaz. O s; yargı usulii ÇOK ACI BİR KAYIP FİKRET YUZATU 21 Temmuz 1968 Pazar güntt Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi 22 lcmmoı 1968 Pazartesi fcünü (bugün) Aksaray Vallda Snltan Camiinde kılmacak ikindi namazını müteakıp (vasiyeti Uzerine) Teni Londra Asfaltı üzerindeki Osmaniye KSyfl Mezarlıfın» defnedilecektir. Mevlft rahmet eyleye. AİLESİ ve ÇOCUKLAKI (Bebek) Feza Reklâm: 3226/8523 EMEKLİ SÜVARİ YÜZBAŞISI İsfanbul ve mahallî seçimler üksek Seçim Kurulunnn !stanbul îl Gene! Meclisi ve Belediye Meclisine seçilen AP li uyelerin mazbataîarmı iptâl etmesi ve bu karann kesin oluşu, önümüzdeki 4 sene için Istanbulun beledî hizmetlçrinde Y avınlanmasından kısa süre nnce Cumhurivet'te çıkan ba7i va7ilarla Ludwig Erhard' ın bir demecinden derlenmeve çahsılan vazıda çok önemli esas vanlıslıkları da e'oze çarpmaktadır • Dördüncü maddede degişik olarak ^ovlendiSı eıbı duşüncenın bina edilmeye çahşıldıgı temehn karteller değil. kartelleri doğuran sistem olarak ahnması ve eleçtirmeve o noktadan başlanması gerekirdi. 0 Sonuç bölümünrie ise İ5 adamının daima yeni rakiplerin korkusunda vasamasından yakınan yazar, düzeninin çalısması için sart koştuğu serbest piyasa ve tam rekabetin bu korkudan baska bir sev olmajıgmı niçin kabul etmempktedir? Do^an KARADOĞANGtL Ankara * * * Y 1Ö65 yılında " yenfden, îstanbul Belediyesl Başkanlığına yaptığım yazıh müracaatıma aldığım, tstanbul Belediyesi tmar MUdürlUıîÜ ifadeli 3 ocak 1966 gün ve 6217 sayı ile bir cevap verilmlştir. Yazının Incelenmesinde zamanında alınmış ve yetkili mercilera kıluunış bulunan Belediye Enclimeni ve Şura kararlan hiçe savılarak, yaz boz tahtası kabüinden, yeni bastan Encümen karan alınv ması gibi bir oyalama yoluna gidıldiği görülmektedir. Aradan ikibuçuk sene gibi bir zaman geçtiği halde halâ karar almacak arazime yapılaa tecavüs önlenecek. Oldu 15 yıl. Arüaşılıyor ki, ne Anayasa temV natı, ne Hakim teminatı (Ki ve»* dikleri karar kaFJ ve değiştirilamez olması bakjmından zikredilmlştir.) Siyasî menfaatleri 0n!s> mekte malesef hiç bir surette t» sirli olmamaktadır. Gerclik harekslinin bir yanu VEFAT Mu«t»f» Kırmık'm Jcızfcardeşl Hacer ŞEN'GECE 20 Temınuz !9tt giinO Hakkın rahmetine kavufmujtur. C*na*e«i 21 Temmuz 1988 Pazar giinü Edlrnekapı Kabristanına defcedllroljtlr. Allsh rahmet ejrleıbı. Cumhurlyet 8515 ACI BİR KAYIP Türkiye Yanş Atlan ¥etiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanlarmdan FİKRET YUZATLİ 21 Temmuz 1968 Pazar günü vefat etmiştir. Cenazesı 22 Temmuz 1968 Pazartesi (Bugün) ikindi naroazını müteakip Aksaray Valide Sultan Camiinden aJmarak Yeni Londra Asfaltı üzerindekı Osmanive Mezarlığına defnedilecektir. Kendısine Tsnrıdan rahmet, kederli ailesine ve yakJnlanna bassağlığı dileriz. TÜRKİYE YARIŞ ATLAR1 YETİŞTİRİCİLERI VE SAHİPLERİ DERNEĞİ Fezâ ...78521 MEVLİT kardejimlz. t. Hakkı Sevçili'nin ruhuna fthaf edllmek tizere yarınki 23 Temmuz 1968 salı günü lkindt nam«zını miıtaaklp Bahçrli*vler Camiinde Mevlidi Şerif okunacaJrtır. Arzu eden akraba. doıt ve dindj^larımızın tejriflerinl rica ede" " • KARDESIERt Curohurlyet 8518 ÇOK ACI BİR KAYIP Müessesemiz kurucusu eşsiz insan emekli süvari Yüzbaşısı ÇOK ACI BİR KAYIP Şirketimiz kurucnılarından eşsiz insan, Emekli Süvari Yüzbaşısı FİKRET YÜZATU'yı fcaybetmiî bulunuyoruz. Üzüntümüz sonsuzdur. Kendisinc Tanrıdan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına bassağlığı dileriz, ÖMÜR MÜESSESESİ 3834/8524 FİKRET YÜZATLI'yı kaybetmİB bulunuyoruz. Üzüntümüz sonsuzdur. Kendisine Tanndan rahmet, kederli ailesi v« yakmlarına bassağlığı dileriz. ÖMÜR KOLLEKTİF ŞİRKETİ r«ıa Bekllm: 8230/8525 S onuç olarak tunu belirtroek eerpk: Gerek tlçe ve gerekse ll Disiplin Kurullan yargı bilgisinden yoksun komityonlann elinden tlınıp, vargı bilgi»i olan hukukçulann ellerine teıllm edilmelldtr. Bunun Içinde ldar« Mthkemeleri en çıkar yol Bu konuda düşünebilecelE tüm sorulan birleştiren Oniversife Gençliği en önemli sorunu ortaya çıkarmış ve «Halk İçin halka dö1 nük efitim» sloganıyla hiç olmazoplumsal oluşun içinde ortasa eğitim alarunda eyleme geçmişya çıkan ve varlık kazanan tir. kuruluşlar, o olusumun dogözellikle bu slogamn edebiyat rultusunu tutturabildikleri sürpce canlı bir yasamava kavuşabilir. açısmdauı bilimsel bir biçtmde deTürkoloj) sa Oluşum dofrultusunu tutturabil ğerlendirilebilmesi Halk Edebiyatı"na eğılmek ise toplumdaki altvapı • Ust hasında yapı tlişkilerini kavrayabilmeye mekle gerçekleşebilır. Bunu söylemenin gerekliliği bile acı... baglıdır. Edebiyat Fakültesi ve bu FakülGelişim sürecini izleyemeyen, bu yoldan kendisini sürpkli bir tenin TUrk Dili vs Edebiyatı bfr lümünde öğrenci. bu alanda duyyenilemerün tçinde tutamayan toplumsal birimler giderek sta dugu susuzluğu gidermek için bir Halk Edebiyatı KÜrsüsü kurulsiîn tikleşir ve tarihsel skı$ irinde beistedi. Ve bu tsteginde direndi lirli bir zaman psrçasındaki vapı de... Bu konuda direnmek zorunselişiminin kestinin ifadesi olan hukuki kabueunun içinde sıkısır da kalmanın acı gerçeğini bile kalır. Mantarlaşmış toplumsal rek, bilinçli bır biçimde direndi.. kesitlerden dprlenen ilkelere dayah, geriye dcinük. canlıheinı yiNiçin Halk edebiyatı? tirmiş kuruluşiardır bunlar. Bu nitelikteki kuruluşlar. içinalk Edebiyatı tıaltamızm de «durduklanr topli mun hukufr edebıvatıdır. Bize en vakın dilzenince kendilerine sağlanan olan PdPbıvattır CUnkii biyaşama hakkına davanabilir ve zim öz edebiyatımızdır Divan bu voldan bir sür? daha varolaEdebiyatı tse önce ıtkonak» son1 bilir belki. Ama dikkat edilmek ra «saray» çevrpsinde »elişmiş ve r(Andenperekir: bu varoluş valnızca hu bu »elişimi içinde halka yaklaşlen razılann mümkıinnt dak kukî bir varolustur artık. tıgı oranda başanlı olmuş bir tflo pdllmeoini »ıu kellmfn edebiyattır. ffm«ım«j«n> »» vnMirlıır» detil Dinamik kuruluş Halk Edebiyatmda kaüksız re lartto özerine «rartısma. çıplak bir vasantının lçinden bakıümozD vazilarah ?axı Islertlnamlk süreci izleyebilen yele iMKtalanmamıi Hr» edfrtt lır dışanya. tçerisl de aydınlıktır nileşmiş kuruluşlann, ya da üstelik Cünkü alabildifcine ö» eski katı tcabugunu çatlatamavanlann yerine çeçen venilerinin, bu dinamiklesme işlemlni yapaAKREDITİF MUAMELÂTINA VÂK1F mayanlarla zıtlaşacagı açıktır. Dinamik kurulus henü7 hukuki bir kılıga btlrünmemiş de olsa. «flilen» varolacaktır ve yenileşmenin ilkelerini bulup çıkaracak, bu ilkelere dayalı isteklerde bulunacaktır. Bu evlemp giristigi anda İse kurulu düzenin ve katılasYedek parça satıfi yapan müesseselerde çalıjmıs olanlar tercih rmş kunımlannm tepkilerivle edilir. karsılaşacaktır. HattS bellcl. ser Şahsen Muracaat: pillp gellşmlş toplumsal bedene TASIT TİCABET A. Ş. uygun bir gelişim sa§lavamaran Bflyflkd"ere Cad. T. M. T. Han No. m da saglamayan hukuk (öy Gayrettepe İST Tel: 4S 30 41 selllkle cnsa hukuku) harekete geçecektir. Bu sorunlu bir fatlaşmadır. .Yildız; 485 8514 T H u acı hakikat Irarsjsjnda, arsanın Ustüne henüz tkl ia«j koymak lmkânını bulamamış bizim gibi vatnndaşlann, mal emniyeti bakımından. vapabilecejM tek tedbir ancak. tnevcut arsasını günlük elçantasma katlayıp kovmak ve her an yanında taşunak olacaktır. tmar ve tskân Bakanımız Sayın Haldun Menteşoslu'nun 7 temmuz 1968 pazar eünü Türkiye Hadyolannın saat 19 foberler bülteninde yayınlanan Muhalefet Partüerinin feryatlanna verdigi cevapta. «Baskalannm şahsî ve tapulu arazisine vapılan eecekondular behemahal vıktınlacaktır. Türkive kanun mpmleketidir. Kanunsuz hiç bir işe müsade edilmivacektir.. şeklindeki bevanatms da yanarak 16/7'1968 günlü dilekç» ile tmar ve tskân Bakanlıgı nezdinde veniden bir teşebbüste bulundum. Ne dersiniz. «caba malımı bana verecpkler mi? Yoksa her seçimde tistüne bir taş daha mı konduraeaklar? Ahfet ATL Kavakhdere Bilir ^o. 5 '9 AVKAR.% B Sonuç NOT: D TECRÜBELİ MUHASEBECİ ARANIYOR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear