23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8AHİFE DÖRT mamif mıdır? Bugün Amerikalılal şiddet hareketlerin* adeU raygj duymaktadırlar. 8? ITarfran 1968 CÜMTTTTRÎYET Amerika ve gençlik Cole: Mesele şiddet hareketlerine karşı saygı duyulup, duyulmaması degildir. Asıl problem, lnsanlann bazı ihtiyaclannın tatmin edilmesinin zorunlu olması ve insanların bn ihtiyaclannın tatmin edilmesl İçin gösteriler yapmalarıdır. Gösteriler sırasında polisle çatiş> ma olduğu takdirde. bu, insanlann fhtivaçlarmm tatminine, kafalannın yarılmasından daha çok önem verdiklerini gösterir. Bu gösteriler bir kütle plskoloJlsinin sonucu olarak ortaya çıkmamakta, fakat düşünen bireylcrin bir araya gelerek bilinçli bir şekilde hareket etmeleri ile yapılmaktadır. Profesör Mc Kenzie: Bay Meldolese siz ne dersiniz? Meldolese (Italyan): Ben şiddet harekHleri ve baskı konusundaki fikirlerimi şu şekilde özetliyeceğim: Eğer öğrencilerden veya işçilerden gelen hareket toplumsal bozukluklann köklerine inebilecek ve yapıyı sarsabilecek niteliğe biirüniirse. baştaki yönetim derhal baskı metoduna başvurmaktadır. Hiikumetin baskısı. türlü biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Italya'da bir süre önce bir öğrenci suçsuz olduğu halde, mahkemesi bir yıla yakın »avsaklanmış ve genç adam rezaevinde bosuna hırpalanmıştı. Gencin hapse aCılmasının sebebi. tehlikeli fikirleri olması idi. Gerek hükumet ve gerekse hâkimler bu haksızlık karşısında kıllannı bile kıpırdatmamışlardı. îşte. size hükumet baskısmın ufak bir misâli. Kanıma jröre, baskı hareketlerinin olaçan sayıldığı bir toplumda, bu baskıya karşı savaşmak gereklidir. Tarık Ali (îngiltere>: Dikkat ettiyseniz, Bonn'da olağan üstü yrtkiler kanununa karşı yapılan büyük gösteride hiç bir şiddet hareketi nlmamıştır. Bunun sebebi de ortalıkta polis olmayışı idi. Aynı. ;ekilde Paris'te yapılan büyük bir gösteride de. CRA faşistleri (Fransız Toplu Poüsiı işe karışmadığından hiç bir şiddet hareketi olmamıştır. Bu örnekler de göstcrmcktcdir ki, şiddet hareketlerine, polisin baskısı yol açmaktadır. Artık insanların düşünce biçimleri, moral ölçüleri değişjnektedir. Bundan 67 yıl önce, polisin bazı durumlarda baskısı olağan kabul edilirdi. Oysa, bugün hakkını aramak, sesini duyurmak için sokağa dökülmü; olan vatandaş, polisin ise karışmasıııı kabul etmemekte ve, «Ben polise nasıl el kaldıramazsam. 0 da bana el kaldıramaz...• diye düşünmektedir. Eğer polis bu vataııdaşa vurursa. onun da polise vurmıya hakkı vardır. lşte kanıma göre, gözümüze çar Ne ben polise, ne polis bana el kaldıramaz,. Gefsmar (Fransa): GUnümflrün toplumunda büyük çelismeler vardır. Bir yanda lşsizlik ve yoksulluk, öte yanda yaşlı kuşağın genç Jcujfağı nyutmak amacı ile tekrarladlğı tnutln ve müreffeh dünya hikâyesi... Kanıma göre bu çelişme' leri topluma en etkill blr biçimde gösierebilecek olan kurul da Üniversitedir; çünkü Üniversiteler topluraun kadrolannı yetistirir. MeseIâ Fransa'da sokağa dökülen öğrenriler, halka boznk yönetime karjı. güçlü bir savaj vermenin jnümkün olduğnnu Ispatlamışlar ve öğreneflerden eslnlenen (ilham alan) •• Kapitalist sisıemin yükii altmda ezilen işçiler de uzun bir aüredenberi nnutnrus olduklan şejrt yapmif r e mücadeleye katılmıslardır. ProfesSr Mc Kenzie: Ama yu gerçeği inkâr edemezsiniz ki, işçiler her ne kadar başlangıçta öğrencilerle ijbirliği yapmışlarsa da, sonradan geri çekilmişlerdir. Hepjl birden: «Bu doğru değildir.» Nauweds (Belçika): Renault fabrikasuıdaki olaylara tanık olsaydınız böyle düşünmezdiniz. Bir gün oraya gitmistim. 12 Mart hareketlerüıe katılan öğrencilerden birisi isçllerle konngma yapmak istedl; CGT (Transız îşçi Konfederasyonu) temsilctal buna izin vermek istemedi. Bunun üzerine işçiler hep bir ağızdan: «Bırak konuşsun, dinleyelim. diye bağırmaya basladılar. Kanıma göre, Fransa'da da gördiiğiimüz gibi, öğrenciler her ne kadar bir hareketi baslatabilirlerse de. toplumsal değişimi tek başlarına gercckleftiremezler. Böyle bir 15i basarabilmek için isçilerle birleşmeleri sarttır. Profesör Mc Kanzie, şimdiye dek Batı Avrupa'da, işçılerle, ögrenciler yalnız Fransa'da birlestiler. lerinde, gençlerin, hükumet güçlerinin gaddarlıklarım ortaya çıkaraıak ve halkta yöneüme karsı bir tepkl yaratmak için, polisle bilhassa çatı*mıya girdiğinl ve hattâ bu çatısrnayı aradığım, iddia edebilir miyiz? Nauweds (Belçika): Hayır. Kanıma göre böyle bir İddia yersiz olur. Biz polisi aramıyoruz: aksine bizim her protesto toplantımızda polis karşımıza dikiliyor. Polis sert tedbirlerle bizi sindirebileceğini uıtıut etmekte. fakat genellikle polîsin baskısı sjddetlendikçe, h»rekette büyümektedir. Bizim polisle bir çatısma aradığunu doğnı değildir. Profesör Mc Kenzie: Fakst bazı öğrenci liderleri öyle iddia etmektedirler. Hepsi birden: Klmler? Bendit: Geeen gün okuduğum bir tnsiliz gazetesi de aynı jeyi iddia ediyor ve bizim polisle çatışmayı dilediğimizi öne süriiyordu. Gene a.vnı gazeteye göre polise karşı basıbnzuk kiitlelerin savasını arzu ediyorlar. Fransa'daki son olaylarda 2 işci ve bir polis olmıi? ve bunun tek nedeni polisin gösterdiği fiddet olmuştur. Başıbozuk kiitlelerin s»\aşı konusuna gelince, eğer Vietnam'a asker gönderilenler, hu savaşı protesto edenler veya haklannı aramak için sokafa döktilenler başıbozuk kütleler ise. o vakit biz de bu başıbozuklara dahil olmakla iftihar ediyoruz. Profesör Mc Kenzie: Bvı konu da biraz da Amerikalı arkadaşımız Cole'u dinleyelim. Bay Cole, Amerika'da şiddet hareketlerinin olağan sayjlmasında bir dereceye ka Tıllardan sonra duvarlarda jeniden Stalin ve Troçki'nin resimleri görülecekti. Mevki, Paris'teld Sarbonne'un duvarlarıydı. pan bu değişim gidprek guçlenecek ve sosyal demokrasiyi yıkacaktır. Müradelenin zaferimizle biteoeğine inancım tamdır. Ishii fJaponya>: Bu hareketlerde ferdi kışkırtmaların olduğu iddia edildi. Kanıma göre bu çok yanlıj bir düşünredir. Bu hareketler politik ve iktisadî konularla ilgili olup, kütleler tarafından desteklenmektedir. Bu gibi durumlarda işe polis müdahale ettiği takdirde halkın tepkisi çok güçlü olmakta ve iş sertliğe dökülmektedir. Profesör Mc Kenzie: Peki, ne yapmak lâzım? Tarık Ali, polisin işe kanşmaması gerektiği kanısında. Fakat Üniversite, Sorbon olaymd» olduğu gibi, uzun bir süre ögrenciler tarafından işgal edildiği takdirde, otoriteler ne şekilde dsvranmalı? Grupların gayri menkulü işgal hakları varmı dır? Yoksa bu gibi durumlarda, Üniversite yönetimi, işgalcilerin Iehinde haklarından feragat edip, istifa mı etmeli? Şiddef Krippendorf (Batı i.erlin): îlkönce şu şiddet konusundakl tartışmayı kesmemizi teklif ediyorum. Asıl önemli olan siddet hareketleri değil, fakat toplumdaki huzurguzluğun nedenleridir. Şu pankarttaki yazıya bakm. fiddet bareketlerinl protesto edeTİZ.' Değinmek btediğim iklncl konu da. modern toplumun girift bir yapısı olduğu iddiasıdır. Bana kalırsa günümüzün toplumu hiç de girift yapılı değil. Bu iddia yönetici sınıfın bizi uyutmak için kul1 ıtıdığı bir taktiktir. Ünlversite »orununa gelince: ÜnlTersite'de muhtariyet istiyoruı. Profesörler Ise öğrencileri otoriteleri ile ezecekleriııe. onlaıı anlamıya calışmalıdırlar. Kendim de öğretmen olduğumdan, size temin edebilirim ki, bazı ögrenciler, Profesörlerinden çok daha zekidirler. (Dtvam edecek) BULMACA 123456789 kat'et ve fırlat!» mftnaaına Uç sftı İU bir emir. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Birini çalıştınp onun sırtından geçinmek. 2 «Konut bul ma çabası göster!» mânasma ikl sözlü bir emir, tersl kazılarak açılmı? su yoludur. 3 «Yüksek mahkeme» mftnasma ikl sözlü bir terim. 4 «Kendini geçindireceic bir meşguliyet bulmaya çalış!» an lamına ikl sözlü blr emir, gelecek zaman parçası (eski terim). 5 Çevrilince üzüntü sonucu meydana gelenlerden olan bir bal belirir. 6 Sıvayı duvara mak için kullanılan araç, çevrllince «istediği hedefe ulaşır» minasına bir fpkim belirir. 7 1 2 3 4 5 6 7 8 9 :<çok hoş ve güjel vilâyet» mâlasına üç söz. J «Aşağı yucan karak araak» karşılıgı id söz. 9 Orlumuzun kahramân cikleri. Budala yöneiim Bendit CKızıt Dany): Gerçt Fransa'daki budala yönetimin aldtgı baskı tedbirleri yiizünden halkta tepki artmıj ve isçller, öğrencllere katılmıjlardır. Fakat ?u nokta üstünde israrla durmak isterim ki. günümüzün öğrencileri heniiz ne biçimde savaşacaklarını bilmemektedirler. Fransa'da gençler sadece kendilerinden önceki işçiler gibi başkaldırmışlar ve ayaklanma yayılarak işçi sınıfına da sıçramı;hr. Profesör Mc Kenzie: Şu ayaklanmanın biçimi ve kullanılacak metot »orununa değinmek istiyorıun biraz. Günümüzün öğrenci hareket tııtiw<l'»is «efcll Dişf Bond MODESTY, BLAISE ' r/eiuw/«... iSlÜlJ EUM tılı ™ j ^ •tam • ^^ \iîöğ Garth Tiffany Jones JIFFANf JONESt I I ^ Q2'>TEP1SIM \. 1 >^.PnM v E v ^ BU VÜZDEKl 1 ^ ÇPCUS'UM ÖlXl) ıll j *K m 06 25 Acılis. Droerara 06 30 Gıır.avdın ' I ı 07 00 Köre haberler 07.05.Günavdın (III 07.30 Haberler ve hav» d u r u m u 07.45 İstanbul'da bu^ün 07.50 Tlânlar ve h«flf müılk 08.15 B n a b e r ve solo sarkılar 08.45 pivano soloları 0900 H. Ovlurn'dan türküler 08.00 Hafif Batı Müzivl 09 15 Ev icin 0933 G ü l ü a r Ersel'den M r k l l ı r 09.50 Soival konulara toolu b«kıa 1000 Ara Iıaberltr 10.05 Hafif Batı M ü z i « 10.20 M. Mukadder'den larfcılar 10.40 Arka^ı varın 11.00 Sab.nh konserl 11.4» S. Yastıman'dan föTküler 12.00 Ara haberfer. Hânlar 1205 Bu hafta dinleveceklerlnll 12.15 Vural Doeu ve arkadasları 12.30 Beraber ve «olo sarkılar 1300 Haberler. Resml. Gazetede buBün 13.15 Sa?. eserleri 1330 Reklâm uro«ramları 15.00 Ara haberler 15.05 Cocuk bahcesi 15 20 (?ucıik korolarından 15 25 Radvo armonl mızıkası 15.40 Genclik saati 16.00 Hafif Batı m ü z i « 16.15 Sarkılar 16.30 Cumarteçl konserl 17.00 Ara haberler 17.05 Dar.s urkesiralan 17.20 Yurdun sesl 17.50 Reklâm Drosramlan 19.00 Haberler ve hava d u r u m a 19.30 Kücük ilânlar 19.35 Özadal Kale'den sarkılar 19.45 Kitaular arasında . 20.00 Ezeilcrlmizin Eetirdiffl 20.40 Gencler icin 21.00 24 saatin olavları. ilânlar 21.10 Beraber ve solo sarkılar 21.40 Ülkeler ve nıelodileri 22 00 Reklâm uroeramları 22.45 Haberler 23.00 Plâklar arasında 23.55 Özetler. oroeraın. k a n a n u İSTANBUL IL RADYOSU 11.55 Acılıs ve Drocram 1200 Diskoteğimizden 12.30 Karısık sololar. 13.00 Patti Pase'den sarkılar 13 30 Lied saati 14 00 Soul müzik 14.30 Koncerto «aati. 15.00 Gerıcler icin 1530 Caz müzffi 16.00 Cumarfesi konserl 17.00 Tav saati 17.30 Kücük konser 18.00 Genclere müzik 13.30 Senfonik müzik 19.00 Hafif müzik 1915 Radvo İle Fransızca (14. ders) 19.30 Aksam konseri 20.15 Genclerin sevdiklerl 21.00 Portekizden müzlk 21.30 Ses müzisi 22.00 Gece konseri 22.30 Bu hafta neler dinleveceksiniz? 22.45 Pivano sololan 23.00 Hafif sarkılar 23.30 Hafif Batı MüziM 01.00 Pıoeram ve kaDaun 1 Insanın göz veya kaşında bir Urperti meydana gelmek (bu hareketi zamanına göre bazılan iyiye bazılan da kötüye yorarlar). 2 Birıni medhedip göklere çıkanş, millete memlekete büyük hizmetler yapmışların bâtıralannı anmak için dikilen. 3 OrtaAvrupada yaşıyan ve asıllan Türk olduğu iddia edilen millet (çoğul). 4 «Nesil ve sayı bakımından çoğalıp artar» anlamına bir çekim, geniş saha ve meydan. 5 Vapurlarda etrafı kollamak için kullanılan modern cihazlardan biri, midesi boş durumdakl kişi. 6 Katı halden su haline geçme işi. 7 «Üstelik ilâve olarak verilmiş mühletler» karşılığı iiti söz (çoğuH. 8 Yanardağ tepesindeki delik. eski Mısır tanrılarından. 9 «Blrdenbire bıçaKia DÜNKt) BDLMACAmN HALLEDİLMİ5 SEaoJ NASIL RALLEDtLECEK Inkandaki rakamiı bolmacada câdece 4 tane anabtar (ipucn) ve 8 Une »onuç vardıt. Boş kalao t karenia içine 1 den t a kadar a»" 1 birer nkaro koyarak ve toplama, çarpma, çıksrtma, bolme Işaretlerine dikkat ederek «oldaa sağa »e yukarıdan «»ağıya bulmarada ^ösierilen sonuçları bulunus. Biru vaktiniıi aiır ama, bog vaktinir' hojça geçirtnij olnnnuuı "PRFTnpin ü M A U R 1 C E rnc IUKIA • » H K O B R A ITmi: fllLISI Annc Mariel Eu r ONK CoDvrleht Aiansındao satın alınmıstır yaklaşmıs, merakla yüzünü inceliyordu. Misafirinia gergin hatları bir şeyler olduğunu hissetüriyordu. Kanapenin üstüne yan yana oturdular. Graham'ın verdiği tâlimata uyarak, daha önceden hazırladığı cümleleri James ezberlenmis bir ders gibi tekrarlauı: Ben mahvolmuş bir adamım.. İyi işitip işitmediğıni kontrol için genç kadın: Ne? Ne dedinız? diye sordu. Mahvolmuş bir adamım. Anicia hayretini gizleyemeden: Hayatım.. Ne oldu size? diye tekrarladı. Genç kadının yüzüne bakmadan, teğmen devam etti: Bir deülik yaptım. Yat Kiılüpte, oranm l e n gınlerı ile poker oynadım. İkı bin Lngınz Kaybetum. Tabii sözle sadece.. Yirmi dört saat içınde bu parayı ödemem gerekiyor.. Bu boıcu ödeyecek durumda değilim tabii.. Subay nâmusum mahvoldu. Kulübun başkanı Albayıma şikâyette bulunacak, ben de ordudan kovulacağım. Önüne geçemiyeceğim bir felaket.. Anicia ayağa kalkmijtı. Büyük bir üzüntü ile: Ah. zavallı Jimmyciğim.. Emin olun, bend» olsa, derhal verndim.. Kırgm bir şekilde doğruldu: Reddederdim. Yapabileceğim tek karan aldım. Madem ki mahvoldum artık başka çarem yok, kaçacağım Anicia Jamea'in sözlerini gittikçe artan bir ilgi İle dinlemjşti. Bu deliliğin nereleıe varacağını görür gibi oluyordu. Bu istihbarat subayı kaçtı mı, kurdun ajzına düşen kuzu olacaktı.. Bu şanssız kumarbazın durumundan faydaianmak için daha iyi bir fırsat olamazdı. Büyük bir şefkatle ona sarıldı: Jinunym.. zavailı yavrum.. Bu aç kurtların arasına girmek ne büyük ihtiyatsızhk. Genç adam içini çekti: Biliyorum. İçmiştim.. Delıler gibi rölanS' lar yaptun. Şimdi artık hatâmı ödemeliyım.. Elini Mackenzie'nin omuzuna koyarak heyecanla: Hakkınız var. Ben de sızin gıbı yapardom. Ortadan yok olmaktan başka çare yok. Ordu sizi kovmadan, siz Kaçın, dedi. Yanagını James'inkine dayayarak: Sizin için neler hissettiğimı bıliyorsunuz, diye ekledl. Bu trajik durumda, sizi seven, bunu ıspat etmek istiyen bir kadııun size yardıro etmasini, sizi destekiemesini istiyorum. Duvariann sesini duymasuıdan korkar gibi nunldanarak: Kaçmak kararınız Kesın mi? diye sordu. Ümıtsiz bir hareketle ellerinı açan James: Mecburum Anicia. Başka ne yapabüirim Ki? dedi. Bir *n düşünür gıoı oiau, sonra: , Peki. Beni dinleyin, dedi. İkı gün sonra üurban'a Perth geraısi üe hareket edıyorum. Hana Schroeder adına sizın ıçın biı bilet aiacağım.' XJmana sivil elbıse ile gelin. Ama askeri evrakım? Hamburg'da oturan, mühendis Hans Schroeder adına bir pasaportunuz olacak. Genç adam kaşlarını çattı: Merak etmeyın. Ben vereceğim. Onunla i t man poliainden rahatlıkla geçebilirsiniz. Jamea Anicia'nıa ellerini elleri arasına alrlı, »ıktı, «ıktı; (Arkası rar) A N K A RA 06.25 06.70 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.05 08.10 OS.40 09.00 09.40 10.00 10.05 10.55 11.15 11.30 12.00 12.05 12 20 12.25 12.30 13.00 13.15 13.30 14.00 14.15 15.15 15.20 15.40 16.00 16.41 17.00 17.05 17.50 19.00 1P.30 19.35 20.20 20.55 21.00 Acılıs ve rjroeraıu Günavdın (V Köve haberler Günavdın (II) Haberler v hava durumu Sabah roüziei Ankara'da b u s ü n Kücük ilânlar Sabah sarkıları N. Akol'dan rUrkuler Ev icin Arkası Yarın A r o haberler Uânlar H. Bulus'tan türküler S. Teâmen'den sarkılar Cocuk bahcesi Konser saafi Ara haberler. il&nlar Ovun havaları Kıbrıs saati Küoük ilânlar Z. Taskent ve N. DemlrdSven'den sarkılar Haberler. Resml Gazeted* bıısijn Hafif müzik Kadınlar T. î a r k ı l a r Hacı Tasan'dan tkrkklet Reklâm Droeramları Ara haberler. ilânlar M. Sa5vasar'dan sarkıla; M. Türüne'den türküler DinJevici istekleri Cesitli müzik Ara haberler. ilânlar Cocuk saati Reklâm Drosrramlan Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar T. Karabuluftan türkül«r Ovun havaları Bir varmı% bir vokmuı 24 saatin olavlan. llânlar 'M Jımmy.. garip bir haliniz var, dedi. N« oluyor? Artık güzel dostumuz Mrs. Sandra'dan bana hiç bahsetmez oldunuz. Bu konuda saygı göstermeniz çok iyi ama. flörtünüz'ün vaftiz babası sayılırım.. James dalgın bir hareket yaptı.. Oh.. flört.. Hunt bardağını bırakarak: Ne o? Anicia ile işler iyi gitmiyor mu? diy» sordu. İyi dostuz, o kadar.. Yüzbaşı göz kırptı: Yüzbaşı göz kırptı: Anladun.. Meslek sırn. Baska şeyden bahsedelim. Ailenizden fena haber almadmız ya? Yoo. Bil'akis. Öyle ise sizi düşündürenin ne olduğunu «nhyamıyorum. Ne ise israr etmiyelim. Müjdeyi duydunuz mu? James heyecanla: Neyi? dedi. İşittiğime göre 15 kasımda yola çıkıyormuşuz. Cephane ve gıda ikmali yapılur yapümaz hareket edecekmişiz. General Fench'in süvari alayı ile beraber gideceğiz. Ayrıca Londra'dan Rifle Brigade ve Grenadiers Guards'lar da geliyormuj. Bu kamp hayatı beni sıkmağa başlamıstı. Harekete geçmemi zi bekliyordum. Tatlıyı yerlerken, Hunt sehre inerek biraz eğlen melerini teklif etti. Mackenzie bir randevu bahane ederek arkadaşım atlattı. Atı hazır olur olmaz da Roc Garden'in yolunu tuttu. Saat dokuz buçukta bahçeye girdi, atını bir ağa ca bağladıktan sonra kapıya doğru ilerledi. Pencerelerden hiçbir ışık sızmıyordu. Anicia, onun gela ceğini öğrenince her halde hizmetçileri savmıştı. Birkaç defa tokmağı vurdu. Sessizliğin devam ettiğini görünce Mrs. Sandra'nın Capetown'dan tahmin edildiği tarüıten önce aynlmış olabileceğini düşündü. Bu fikir onu sevindirmişti. Böyle bir durum karşısında artık görevini yerine getirmesine imkân kalmıyordu. îsrar etmemek niyeti üe son bir kerre ağır tokmağa eli giderken taşların üstünde ince ökçe seslerini duydu. Aynı zamanda Anicia'nm sesi: Jimmy, siz misiniz? diye soruyordu. Evet. Kapı yavaşça açıldı. Duvara takılı bir meşaleden dökülen ışık genç kadının vücudunu sarıyordu. Üstündeki ince robdöşambr bu aydınhkla şeffttflaşı yor, ve Anicia'nın bir heykel kadar güzel vücudu bütün çıplakhğı ile görünüyordu. James içeri girer ken: Mesajımı aldınız mı? diye sordu. Evet.. ne oldu? Yüzünde hafif bir endişe okunuyordu. Sizinle muhakkak görüşmem gerekiyordu. Gelüv sevgilim.. Küçük salona girdiler. Ağır perdeler pencerele ri sıkı sıkı kapatıyordu. Bundan dolayı da dışan hiç bir ışık sızmıyordu. Kanapedeki yastıklann üzerinde genç kadının vücudunun izi beliriyordu. Bir an için, James. onu oraya uzanmıs,, gelmesini beklerken tasavvur etti. Neden kapıyı bu kadar geç aç mıştı? O girmeden bir şey mi saklamıstı? Farkettirmeden James etrafına baktı. Fakat oda U B dekorunda hiç bir değisiklik yoktu. Anicia on* 34 İLLER BANKASINDAN Içmesuyu Tesisleri Yaptırılacaktır Kasaba adı Vilâyeti Kesif bedeli Geçici teminatı M»lî thale evrakı yeterlik satış bedeli 160.000, 90.000 95.000, 65.Q00, 50.000, 150, 75, 100, 60, 60, Adıyaman Adiyaman 2.347.736,60 84.182,00 Gölbaşı » 984.338.75 43.124, Kâhta » 1.363.667,79 54.660, Polat Malatya 690.187,69 31.357,51 Pertek Tunceli 519.535,97 24.531,44 Hurda Demir, Pik ve Diğer Maden İle Alışımları Safılacaktır 1 Bo!u ve Sakarya gemllerinde bulunan hurda deralr ve diğer maden ile ahşımlan »atılacaktır. 2 Bu işe ait şartname teşekkülümüz Dcmftl Müdürlügiinden temin edilebilir. 3 Teklif mektuplarırun en geç 28/6/1968 cuma günü saat 16.00 ya kadar kabul edileceği ilân jolunur. D. B. DENİZ NAKLİYATI T.A.Ş. GENEL IVriJDÜRLÜĞÜ (Basın: 20083'7094) 1 Yukarıda isimlen yazılı Kasabaların içme »uyu tesisleri kapah zarfu usulü ve fiat birimi esası ile eksiltmeye konulmujtur. 2 Teklif zarfları 8/7/1968 Pazartesi günü saat 14'te Bankamız Satınalma Komisyonunda açılacaktır. 3 Teklif vereceklerın (Bankamızda bedeli mukabilinde satılan eksiltme evrakında yazılı belgelerle birlikte) yeterlik belgesi almak üzere 3/7/1968 Çarsamba günü saat 17,30'a kadar Bankamıza müracaatları, (Projeler satılmayıp Bankamızda görülebüir). 4 Teklif mektuplarınıh 8/7/1968 Pazartesi günü «aat 12'y» kadar Bankamıza teslimi gerekmektedir. (Bm: A. T704 • UMS/7001) SATILIK EKSKAVATOR LJNK B2LT 21/2 CU. Yd. Şovel tertibaüı LS 408 tipi. yeni vaziyette. Tekliflerin en geç 26/6/1968 tarihine kadar verilmesl. Daha fazla bilgi için Müdürlüğümüze müracaat olunması, Tİ M L O Istiklil Cad. 181185 Beyoilu Tel: 4* M 01 407677066) 21.10 21.30 22.15 n 45 ».30 33.S.1 G. Tecer'den sarkılar Kadınlar TOD. türküler Sarkıar Haberler Dan» mOrijH özetler. nroersm. kaonni»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear