02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE tKİ 21 Şubat 1968 CUMHURtYET DANIŞTAY 100 YAŞINDA nında da etkilerini göstermiş 3 Kasım 1839 tarihinde Ylustafa Reşit Paşanın aydın ve uyanık görüslerini benimseyen Padişah Aîıdülmecit tara fından yayınlanan Tanzimatı Hayriye Fermanı o vakte kadar, astığı astık, kestiği kestik olan padişahın sınırsız yekilerini kösteklemiş; sos\a) hajatımızda bir takım yeni kuruluşlar meydana getirmiştir. Bu kuruluşların en tipik örneği llttU de kurulan (Meclisi Vâlâyi Ahkâmı Adliye) dir. Adlî ve İdari hizmetleri birbirinden ayırma amaciyle (Meclisi Vâlâyı Ahkâmı Adliye) 1868 tarihli nizamname ile Oivanı Ahkâmı Adliye ve Şüra.ıı Devlet adlariyle ikiye böiünmüş Divanı Ahkâtnı Adliye şimdiki Yargıtayınıızın temelini, Şurayı Devlet ise Daıuştayınuzın kuruluş tarihinin bay langıcı olmuştur. anıştay yüz yılını dolduruyor. yüı yıllık süre içinde yurdumuzda ekonomik, siDsosjal, kültürel olaylann akımı,Bubukuk alayasî, DANIŞTAY 10 UNCU DAÎRE BAŞKANI Cumbnriypt devrinde Ankara'da yeni bir Danıştay kunılurken o devrin Anayasasımn 51 inci maddesi; (İdari dâva ve ihtilâfian görmek ve halletmek, hükümetçe ihzar ve tevdiğ olunacak kanun layihalan ve imtiyaz mukavele ve şartna meleri üzerine mütalâa beyanı, gerek kendi ka nunu ve gerekse saır kanunlar ile muayyen va zifeleri ifa etmek üzere bir Şurayı Devlet teşkıl edllecektir.) hükmünü taşıyordn. Cnmhuriyetin kurduğu Danıştay tamamen bağımsu olup yüksek idari bir mahkeme vasfını taşiyordu. Hükü metçe Anayasanın bu emrine uygun olarak ha zırlanan Devlet Sürası kanun projesi ancak l.W yılında Büyuk Millet Meclisine verilebilmiş, 7111925 tarihinde kanunlaşmıştır. 669 numaralı bu kanun yürürlüğe girdikten sonra perekli hazsrlıklar vavaş vavaş tamamlanmış Büyük IVIilleı Meclisi tarafından Devlet Şurasına Başkan \e tye seçimi 23 Haziran 1921 tarihinde yapılmış ve fi Temmuz 1927 tarihinde Ankarada fiilen işe başlanuştır. u tarihten sonra Danıştay'a ait 3546. 4901. 6716, 7197, 7354, 14.7.1960 tarihli ve 20; 2U.9 1960 tarihli ve 84 sayüı kanunlarla bn kuruluşun ihtiyaçlanna uyçun muhtelif yönlerden değişikliklrr yapıJmıştır. Anayasanın verdigi haklar. vatandaşın bak arama duygusnnun gelişmesi yfizünden Dâva L)airelerinin sayısı artınlmış hakların daha iyi incelenebilmesini temin için Danıştay'ın bünyesinde Savcılık Tesldlâtı kunılmuştur. Vatandaşın dâva açma müddeti 60 günden 90 çiine çıkarılmış, ayrıca hakkı venilenlerin idareye başvurarak cevap almamalan halinde dâva açma bakkı tanınmış, muavinlikler, mülâzımhklar yardımcı a'lı altında toplanmış, bunlar arasında savcılıkla sürevlendirilenlerin iinvanı kanun sözcülüğfine çevrilmiş. savcılar ayn ve bağımsız bir sınıf haline getirihtıiştir. Bu tarihlerde Devlet Surası BaşbakanliRa bağlıdır. Daşkan ve üyeleri Büyük Millet Meclısince seçitanektedir. Kadrosunda bir Başkan 9 Daire Başkanı 36 fiye vardır. Bu dairelerden 3 ü idari işleri diğer daireler ise Dâva Daireleri olarak çalışmaktariır. Her dairenin bir başkanı il» dört üyesi vardır. Birinci baskanırı seçeceçi b'r üye Genel Kâtiplik görevini yapar. Genel Kâtip başkanın verececi idari işlere ve yazı islerine b'i kar. Bu tarzda çalışmalar 1961 yılına kadar devam etti, 19B1 Anayasası eskisinden çok farklı yeni bir esas kurdu en vüksek idari yarcı mercii olarak Danıştay'ı muhafaza etti. Ancak Yarjrı mercii olnrak Danıştay l'iirütme organı arasında değU Ya.fi Orgam arasında yer aldı. Bu bakımdan V.m Anayasası 1924 Anayasasından avnlraış bulunmaktadır. EGİTİM VE ıhsan OLGUN Sokak kabüdoyıları ] KALKINMA S ayın Prof. M. lurhan'ın «Eğıtim ve Kalkınma» konulu, ılgınç bir yazı dızısı yayınlandı. Bu yazı dızisınde özetle: Eğıtımın kalkınmada en önemli araçgereç olduğu, Kalkınmanın aslında «... Geri kalmış veya çelenekçi bir cemiyetin âmiyane bilgiden ilmi bilçiye çeçişi..» anlamına geldığı, loplumların yuzyıllar boyunca ıhtiyaçlarını gıdermede bırtakım çözüm yollan bulduğu yanı bir kültür kurduğu, bunu yetısmekteki kuşaklara gerı kalmış toplumların • âmiyane bılgı» ile aktardığı, gelıştnış • çağdaş toplumların ise «ılmi bılgu ile oluşturduğu açıklanmaktadır. Daha sonra gelışmışçağdaş toplumların kalkınmalarına ılışkın örnekler sunulardk, Türkıye'de de kalkınmanın tek araçgerecı olmak durumundakı eğitimın aksadığı, hattâ «lâçkalaştiğı» eğıtım sıstemının duzeltilmesı ya da onarımı yerıne yenıden tcurulması gerektığı, bunun ıçin de bılım adamı ve eğıtımcı kadrolarının yetıştırılmesı zorunluluğu belırtılıyor. Bu arada onemlı bır nokta olarak, venı kurulacak eğıtım sıstemının bılımsel bılgıye ulaştırıcı nıtehkte olması, yani ünıversite ve onun ustunde bır eğıtım duzeyını esas alması onerılmektedır. me seçilmesı, böyleee ° J 75bü / oranında bir öğrencı kıtlesının elenmesı ya da meslek ckullaıına ve pratik ış alanlarına yoneltılmesı bakımından doğrudur. Ama bugünku sartlar ışığmda vanı ılkokullarımız ve orta oğrenım ku rumlarımız esasta kaldıkça. elenenler koy çocukları iîe yoksul bolge çocukları olacaktır. Çunku. Amerıka'da yapılan arastırmalar göstermıştir kı. daha i'.kokula başlarken. ılkokuma vazmayı kavrarken bıle şehirden relen ya da sosyo ekonomik bdkımdan üst duzeyde olan aile çocukları avantajlıdır. Kelıme hazınelerı zengındır. Kavram gelısimlerı bakımından ıleridir. Akademık öğrenime seçicı ölçütı^r (knterler) olarak testler de b'i küitüıel farkı elimıne edememel'edirler Öznel bır tutumla (oârctır.pnlerın subjektıf seçme yapmd'înr.n ne derece güvenebılınz? ü halde koyden, sosyo • ekorıomu; bskımdan fakır bolgeden gelen çuıuklar buyuk olçüde <=eı;ıienn><*reklerdir. Üniversıte ve o.ıı.n uOunde oğrenım ımkânı en çok bu ç<>cuklara kapanacaktır Bunun ise fırsat eşıtlığı ılkesı bakımınrlan doğru bırşey olmıyacaftı ortadadır. dunya halk reyi önünde «sorunu muz tutuluyor» diye propaganda vapmaktadır. Şu halde bu yardım yapılırken gozetılen amaç Amerıka'ya propaganda olanağı trermektir. Yardımın yapılmasına karaı verenler, mazlum Vıetnamlılaı önünde ne kadar suçluysalar, nafakalarındaıı keserek bu vardımı yaptığı Turk halkı onunde de o kadar suçludurlar. Çünkü halkın bırçoğu açsusuz ve perısandır. Bugun Vıetnamda oıan tehlık e yarın Türkıye'ye Rtlırse bunur emperyalızmle Navaşan Turk halkına karşı (Vıetnam'da olduğu gıbı) Batı Turkıye, Kuzeybatı Turkıye v.b. gıbi bJr adla Amerıkalıların yanında ver alacaklardır. Türkive bunun örneğını yaşamıstır 1868 tarihli nizamname Devletin başına da Tuna Valisi Mithat Paşa getiriimiştir. 1868 tarihli nizamnamede Şurayı DPVletin çörevi: CEsaslı ve fen devlet ışlenne lüzum görulen Islâhatın ıcrasım, gerek devletı ve gerekse tebaayı alâkadar eden günlük işlerde ve memleketin imarına aıt icraatın yolunda cere.anını teminle mükellef, kanun, nizamname layiiıalarınm tanzimi kanunen ve nizamen memur olduğu derecede mülkı ışleri tetkık ederek kararlarının arzı, adlî ve ıdari makamlar arasmdaki vazile ve selâhiyet ihtilâflannm halli, memur'ın muhakematı, dairelerce sorulacak meseleler hak> kında rey itası... hususlariyle meşgul olmak ÜZBre Şurayı Devlet kurulmuştur.) Bu suretle kurulan Devlet Şurası idarenin bir kısım tasarruflannı sınırlı da. olsa inccleme imkânını kazanıyor. Esasen 1839 fermanı: O Müslüman ve Hınstiyan hütiin tebaanm ırz, namus can ve mal hürriyetine ve güvenlifine kavuşması; 8 Vergilerin herkesin iktidanna göre < ü 1zenli bir şekilde dağıtılması ve toplanması; A Askerlik işlerinin bir düzene konulması; O Herkesin mal ve mülküne sahip olması ve evlâdına miras bırakabilmesi: O Rüşvet ve iltizam usulünün kaldınlmusı Q Mahkemelerin açık olması ve hiç kinv senin haksız yere asılmaması ve zehirlenmemesı, hususlannı teminat altına almıştır. ukarda prensipleri özetlenen tanzimat ffrmanının Ketirdifi yenilik bunlar olmakıa beraber, memlekette ilk <efa bütün kuvvetlerin daha üstündc bir kuvvetin bulunaraçı kimseııin aklına bile felmemişti. Bu rermandan evvel padişah kanun yapan ve kanun emreden bir kuvvetti. Tanzimat bu düsüniişü yıktı. Padisahın kanun yapan bir kuvvet değil kanunlart yürülen bir kuvvet olduğu fikrini yaydı. Bu yönden Tanzimat Fermanı bizde ilk defa padişah ve millet arasmdaki karşılıklı hakları düzenleyen bir senet karakterini taşır. Her nc kadar 1839 fermanının koymuş olduğu prensipler göz önüne almarak menlekette hukuk nizamının uygulanmasını sağlamak amactyla 1868 de Şurayı Devlet kurulmuş ise de bu kuruluş vatandaşın sultan karşısındaki haklarını koruyacak nitelikten çok uzaktı. O zamanki Devlet Şurası tutuk adalet sistemine bağlı; tutuk adalet sisteminde ise Dan.ştay'ın kazaî kararları da hükümetin onayına tabi idi. Şurayı Devletin dahili nizamnamesinin K inci maddesinde (Şurayı De\letin Umuru Idari\e dair olan kararlan kat'i olmadığı Misullu Muhakemat Dairesinde Deaavi üzerine lahik olan hükünı ve kararlann icrası dahi makamı sedarrti uztnanın tasdikine ve iradeyi padişahinin suduruna bağlıdır.) diye yazılıdır. Böylece eski Şurayı Devlet bağımsız bir mahkeme vasfını kazanmış degildi. (.üdümlü bir adılet sistemi uvçulanıvordu. O zamanki Şurayı Devletin kararlannı Sadrazam tasriik etmezse veya padişah onamazsa idarenin eadrına uğrayan vatandaş hakkını alamazdı. Bu hal 54 yıl sürtlü. 1922 tarihinde millî sava$ vıllannda oaltanal.'a beraber tarihe karıstı. Divanı Ahkâmı O tarihıe kurulanValisi Cevdet Paşa;Âdliyenin başına, Halep Şürayı SONUÇ : V ıetnam da dunyanın en korkunç cına>etı ışlenmekte ve Turk halkı da bunu desteklıyor gorunmekledır Bu durumu \arutanlan tarıh ve ınsanhk affetmez Kendınıze gelın beyler!. Fikret BABLŞ Dil, Tarıh. Cografya Fakültesi ANKARA Üçüncü nokta azar ile payla?druadığımız bır uçuncu gcruş le, ^ayın va/jrın bu gunku sı&temı kuıuluş itibarıyla kabul etmesı v e Özei Okulları, bu «Lâçkaiı?mıs siitemın> işlemesmde imdada yetişici kurumlar oUrak •r,t.;:c;uıe^ıdır. Fransa modelı lise, bel<;ıka moden Sanat Enstitusu, A!n »nya modelı ılkokul (kı, suıııacan başka modellere gore reoısanız& edllmeye çalışılmıstır) gcz önune alınınca, bu gunku &,,temin ışleyış guçluklerı çeKnıeMnın doğal bır gerçek oluşu .»vjrdııığır.den ortaya çıkmaKtadır. Burada onemlı bır soru sormak ısterız Yeni bir sıstemı orçui.lcstırmede en etkın rolü oynajacak olan bılımsel kurumlar (ü'aıversıteler), bu konuda acaba hargı araştırmaları yapmıştırlnr? Bu, gerçekten merak konu^'idur. Fakat, madem kı çeşıtlı modellerdekı kurumlar vardır. O halde Özel ükullarıa nasıl bır modele dayandıgını sormak ve araştırmak daha olumlu bır sonucu ışaret eder Kaldı kı, ozel ckulların imdada yetibicı uıup oir.j<»cığı nenuz ara^tıııirnamıUr Öğretmen gözüyle 6 •••• Yeni Anayasaya göre eni Anmyasa atama bakınundan da 19İ1 Anayasasından ayrümış ve hâkim niteliğini haiz olan Danıştay üyelerinin Anayasa Mahkemesinin asil ve yedek üyelerinden mevdana çelen kurnJca seçiunesi esası kabnl edilmiştir. Anayasanın getirdigi bu yeniliklerin ısıpı altında hâlen vrürlükte bulunan 521 Sayılı Danıştay Kanunu hazırlannuş ve Büyük Millet Meclisi, ve Scnatodan çeçenk 24121964 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla Danıştay'ın aldığı yön, Türkive Cumhuriveti Anayasası ile görevlendirUmiş Yüksck İdare Mahkemesi, Damşma ve Inceleme merciidir. Danıştay bağımsızdır. Danıştay'ın bütçe \e hükümetle ilgili işleri Başbakanlık aracılığı ile yürütülür. Danıştay ın görevlcri ise: • İdari uyuşmazlıkları görür ve çözümlcr. 0 Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları hakkında düşüncasini bildirir. Tüzük Utsanlannı imtiyaz sözleşme ve şartlaşmalarını inceler 9 Başbakanlık tarafından gönderilen her türlii işler hakkında mütalâasını bildirir. • Bu ve başka kanunlarla gösterilen işleri görür. • ^ anıştay'ın şerefle dolu yüz yıllık bir çalış~k • ' r a a süresi içinde mutlulukla anılmaya değer bir özelliği varsa o da her devirde kanunla • la verilmiş olan görevleri Anayasa ve hak ölrti leri içinde ak yüzle başarmayı bilmesidir. Bu mutlu yönüyle vüz jil Türk Milletine \e Türk Adaletine kutlu olsun. • aaı M*I ıaaa !••• !••• !••• ıaaa ıa«a ıaaa ıaaa laar ıaaı (••I Cumhuriyet devrinde Anayasası devletin idari kuruluşu içinde Devlet Şurasına çok önemli bir yer vermiş, Merkez Danışma organı, aynı zamanda idari yargı yeri olmak üzere Danıştay'ı tekrar kurmuştur. Sonuç enel çızgılerıyle Oietledığımız sayın Prof. Turhan'ın gorüslerı içinde henı Itatıldığımız, hem de katıldmad:îimız yanlar vardır. Boyie oiması da olağandıı. Çünku. sayın Prof. M. Turhan. eskı ve Osmaniıca sayılabılecck bır dılle Kaıeme aldığı \azismdj. daha çek «u^yal antropulojık bır açıdan esıtım sureeını ve onun sı^temının kalkınmadakı rolunu ıncelemıştır. Bız. daha çok eğıtım uygulamalarından geien bır goruşle (oğıetmen gozuyle) eğıtımı, kalkınmada en elken araçgereç Kabul ed'.yoruz. Boyle olunca da sayın Prof. Turhan ile «Goruş bırlığı» eoemediğımız hususlar ortaya çıkıyor. Önctlıkle behrtmelıyız kı, kalkınma açısından eğıtımın bır insangucu değerlendırmesı olduğu, bu değerlendırmenin ünıversite ve unıversıteüstu bir düzeyı esas alması gerektiğı hususunda saym Prof. Turhanla görüşbırllğındeyız. Ancak, ünıversite duzeyı tutturmak esastır dıverek. geniş halk yığınlarını temel eğıtimden yoksun bırakamayız. Bılındiği gibı sadece 712 yaş nufusu dikkate alındığında, ulkemızde 1.600.000 den fazla okul çağı çocuğu ılköğrenım ımkânından yoksundur. Okuryazarlık oranının ne denlı dusuk olduğu da malumdur. Bu şartlara rağmen, temel eğıtımın varlığını k;>bul edıp etmeme durumu tartışılmalı mıdır? îyı plânlanmış, ıyı örgünleştırilmiş bır eğitımde .etısecek kusaklara kulturün genel öğelerı olan casgari müştereKİ°ri» yanı temel standartları veren bır «temel eğıtım» soz konusuour Temel eğıtımı ilkokullar veremıyorsa; bu, temel eğitımin ınkânna değıl, okul sıstemlennın yenıden ele alınma^ına vol atmaiıdır Y Satılmışlara S İkinci bir nokta S ayın Prof. Turhan ile gorus bırlığı edemedığımiz ıkıncı bır nokta da: îlkokuıa gidenlerin en çok "o 25 ının unıversıteye ha?ırlık olmak uze;e lıselere devam edebılmesıdır Bu aslında yazarın belırttıgı gıbı, ancak yeteneklerı bakımıııdan uygun olanların akademık oğrenı V E F A Sevgili büyüğünıüz, T FANİ JERL'SALMİ ile İZAK KORONYO Nişanlandılar. 19 2.1968 Istanbul Cumhuriyet 1778 MUSTAFA NEVZAT PISAK k]sa bir b^stalığı mutaakıp Hakk:n ahmetine kavcşmuştur. Censzesi 21 Şubat «.arşa gıir.ü (bugun) ikindi namazından sonra Şija Camıınden Edirnekapı Şehitlığine defnedılecektir. • . Mevlâ rahrne* eylesin. /11LE31 1 Radar Reklâm: 121 '178 TEŞEKKÜfi Eşim Melâhat Tınaztepe'nin safra kesesi hastalığına zamanında teşhis koyan, sıhirli elleri ile ameliyatmı başaran Çamlıca Askerî Hastahanesı sayın operatörü Albay ayın t. Selçuk'un «satılmışlara değil, Milli Kartuluş Cephesine yardım etmeliyiz» başhklı yazısını her Türk vatandaşının ıbretle okuması gerekır «Zâlime karşı mazlumo savunmak, knvvetliye karsı zavıtı korumak» atalarımızın değışmez bır toresıdır Atalarımıza. ancak bu toreyı değıştırmemek; surdurmekle lâyık bırer Turk vatandası olabılırız. «Komprador ıktıdar» salt Amerıkan emperyalızmıne yaranmak ıçın böyle bır yardımda buiunacaktır. Bılınçlı kışllerın nefıet £*••••••••••••••• le andığı emperyalızme uşaklık yapmak; ne ınsanhk, ne de Türkluk şerefı ile bağdaşır. Doğuda Büyük yankı yaratacak halkımız yoksulluk içinde kıvranırken; yakacak odunu olmadıbir yazı serisi sunuyor ğından çocuğu z.aturrıyeden. kızamıktan ölurken neden bu yardım duşünulemez. kendı halkımıza? Bır çok halkımızın geçıminı sağladığı koyunlan ilâçsızlıktan kırıhrken; neden ilâç yardıDördüncü nokta mı yapılmaz?.. avın yazar ile ayn ycrüşte Kurtuluş Savaşımızda, blze bulunduğumuz dor4uncu bır topyekun saldınya geçen empernokta ise, egıtımııı nuelıpı ve tanımı konusundadır. «... Az ve yalizme yardım etmemiz: Korkaklığımızdan ( ! ) olmasın mı?.. özün, yalnız en mühim olanın akılda kalabilecek s.ekilde oğre Bunca ışler yapan bır ulus ıçin Cumhuriyet 1777 tilmesinin prensip t üiuilmesi..» sozkonusu olamaz bu. «Insanî mülâhazalar..» ise mazluma, zaıfadesınden anlaşılruaktariır m, yıfa yardım etmeliyiz. halâ ögrctimci bır anlayışa ıtıbar edılmektedır. Bız, müfıv ;at progHukumetımızın, Guney Vıetramlarının öğretıcılık açısından nam kukla hükumetıne yardımı yenıden gozden geçırılmpsının. Oğlumuz CENK'in dünyaya geldiğini her bıhnçlı Türk vatandaşı taeğitimı buyuk ölçude etkılemırafından protesto edılmelıdır. dostlarımıza mujdelerken doğum anında yeceğı kanısındayız. Aslında Ç ğc Bu yardım, memleketımıze ne fevkalâde çaba harcıyan Zeynep Kamil daş eğıtımın. öğretımcılığl yanı manevî, ne de herhangı bır yahastahanesi k:ymetli elemanlarından bılgj oğretmeyı bır sorun olarar sağlıyacaktır. Bıze tehlıkeler rak on plâna almadığı bılınen yaratabıhr. Atatürk «enolıp.ı böyDoktor Mütehassıs FERRUH ADALI, bır gerçektır. le bır tehlıkeye meydan vermıyeDr. Müt. Ayhan Tunak Dr. Müt. Fikret cektır, vermemelidır. Sayın yazarın goruslerı ı:ığınSelçukkan Ebe Sabiha Aydoğan KaHüseyin ÇAKMAK da önemli bir soru, h m u oyunun tnuran Eralp Hemşire Fehiman iler öğrencı dıkkatını çekecektır »anıvoruz: Kibriye Aksu Medine Erencan, YılÜniversıte ve unıversıte üstü eğı ] maz Yılmaz ve bütün hastane mentımı batıda yapnagelmekledır.' Bızde ise bu çağdaş anlayısa asuplarına yak uydurup, ilk de'a üniversıte Sonsuz teşekkürlerimizi bildiririz ustu oğremmı veren H^cettepe • M M M B B H I Ferhan ve Yolal Ikiz •• Ebediyete Intikal eden çok kıyUnıversıtesıdır. Madem kı çağfietli eşım, eşsız insan daş uygarlığa doğru vol almar.ın Cumhuriyet 1776 gereklerınden bırı ve en onemZeki Kumbaracı'nın lısını Hacettepe Unıversıîisı gerahatsızlığı esnasında gayret ve imkânlarını esirgemeyen tirmiştir; öyleyse bu unıversıteOrd Prof Sayın EKRE.VI ŞF.RİF ye gosterılen tepkının nedenlerı EGELİ, Prof. MÜFİDE KÜLEY, nelerdir? Vefatıyla bizleri sonsuz acıiar içinde bırakan biricik büyüDoç. Dr. Necdet Koçak. basasisUn Dr. Zeki, asistan Dr. Yıldız, Sonuç ğümüz ve babamız tuccardan, Petriçh asıstan Dr. Aris'e ve Gureba Hasartışılabılecek ayrın*ıları butahanesi m . Dahiliye Kliniğinin rada keserek bir sonuca ulaşbutun personeline, ölümünden mak gerekıyorsa; aıyebılıriz sonra cenaze törenlne katllan ki, ınsangücünü değerlendırmeFatılı Kaymakamı sayın Fahretvefatmın kırkmcı gününe tesaduf eden 22 Şubat 1968 perşembe nin tek aracı eğıtimdır. Yerli tın Altın, Fatih Belediye Dasheeğıtimciler ıvedıhkle yetıştırilgünü öğle namazını mutaak'p Şışli Camıinde ruhuna ithaf kirri Dr. Abdurrahim Sen. Dr. melıdir. Eğitım uygulamaları sısAlâeddın Tuncer'e. Fatlh ttfaiye edilmek üzere rnemJeketimizin Unınmiş Mevlithanları tarafıntematik araştırmalarla değerlenMüdüru Tarık Baye, çelenk göndan okunacak Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şerife, arzu buyuderen Teknik Okul Talebe Birdirılmelidır. Boylece bır eğıtım ran, akraba, dcst ve din kardeşlerimizin teşrifleri rica olunur. lifine, sınıf arkadaslarına. Emlfelsefesine ^e kendımize özgü eAİLESİ nönü Belediye Oaşheklmliğine, ğitim sistemine ulasabıliriz. kıymetü mesal arkadasıra Celâl Mehmet Âdem SOLAK Demirtaşa, yakın alâka ve maGazi Eğitım Enstitusu Cumhuriv^t nev! yardımlarını esirgemeyen Asistanı diğcr mesal arkadaslarıma. ay*** nca törene tcatılan mcktup. te S Anarşi ve soygun devirlerının ışaret memuriarıdır bunlar.. • Çoğunlukla külhanbeyi soyundan insanlardır. Sehirlerde kızlar.ı « kadınlara sataşmak, gittikleri yerde kendilerini kalabalık ve kuvvetü • görürlerse hır çıkarmak, zayıf yakaladıklan zaman insan üs J tüne çullanmak, sırasında kuyruğu apış arasına kıstırıp kaçmak, ^ı Ş rasında kabadayılık taslamak, ve her çeşit rezilliğin mesleğini sür Ş dürmekle yaşarlar. Siyasî rejim yozlastığı zaman politika alanında . faal rol alırlar. • Sömürücü çevrelerin ücretli külhanbeyleri vardır. Parti kongre • lerinde, sandık başlarında, seçim propaçandasında. bir takım itler, • efendilerine, çanaln alayıcılarla birlikte hizmet ederler. Çoğunlukla • işsiz güçsüz, bir baltaya sap olamamış basıbozuk takımındandırlar. • Demokrat Parti devrinde bu soy itlerin çeşitli marifetleri oldu • llşakta Milli Kurtuluş Savaşı kahramanı Ismet Paşanın ak saçh ba J ş»nı taşla yaranlar bunlardir. Memleketîn her yanında türeyen ve • türetilen güruhlann 27 Mayıs öncesi azgınlıklarının haddi lıesabı yoktu • Bu azgınlıklann Türk milleti ile en küçük bir ilisiğinin bulun . madığı kesindir. Anadoiu insanı çün görmüş ve geçirmiş, ağırbaşlı • ve sâkindir, kövlüsü. çilekeş. sessiz, efendidir. sululuk ve farfarayı • sevmiyen, müte\azi ve çekingen tabiatlıdır. Edepsizliğin ve külhan • bevliğin yeri yoktur Türk milletinin geleneğinde... • 27 Mayıs devriminden önce. it RÜruhunun tecavüzleri Ismet Pa • şaya kadar uzanmıştı. Bu azçınlığın sonunda kapıyı çaldı 27 Ma • yıs.. Ve de^im günü sabahı bütün sokak ve mitinç kabadayılan fii • recek delik arıyorlardı. Alçakhsfin hadsiz hesapsız hizmetkârlığını • yapan külhanbeyi sürüleri birden ortadan kavbolmuşlardı. i Bu fiiruh içinden bir tek kişi dahi zavallı Menderes Yassıadada , asılırken bir tek medeni cesaret örneği verebilmis değildir, çünkü . bunlar bir fikrin peşindeki ülkücüler değil, efendilerin hizmetindeki . beyinsiz uşaklardır. • Ne *ar ki zaman fteçtikçe, ve 27 !Vla>asa karşı devrim çevreleri • siyasî iktidarda ağır bastıkça, güruh da vavaş yavaş inlcrinden, ko • vuklanndan çıktılar. Önce usul usul yükseltmeye başladılar seslerini.. • sonra giderek küstahlasmava, ve mesleklerinin icabını yerine getir ; meye yöneldiler. Bundan dört beş vıl önc* İsçi Partisinin kongrele • rini basan. emekli öğretmrnleri verlerde surüyen, ak saçlı vatandas • ların kafasını kaldırım taşlarına \mranlar bunlardı. Kendilerini ka ; labalık gördükleri yerlerde saldınvorlardı. • tşçi Partisi güçlenip de eelismeye vüz tutunca saldırılar azaldı . Son yıllarda bu basıbozuklardan bazılarının Parlâmentonun içine Ş kadar sızdığı görülmektedir. Seçimlerle Büvük Meclisin kutsal çatısı • altına solnılan bir takım külh. nbe^ ler. oturumlara sarhoş gelmek . ikide bir hır çıkarmak. ve 27 Mayıs çüclerine kin eösterisi yapmakla . efendilerine varanma yolunda çırpınnorlar ve ayda 3500 ü cebe atı • yorlar. i Hiç bir kafa çabası gfistermiyen. fikre fikirle cevap vermeyi kel • lesinin kösesinden geçirmiyen, ve sadece: ; Tutmayın beni.. diye kürsüye hücumu meslek edinen kabadayı ; mukallitlerinin Meclis binasmda ne işi vardır? i Bu günıh. 27 Mayisfilardan altmış yasında bir emekU generalin J üstüne hücum ederek dövecek kadar küstahlık yolunda mesafe al • mıştır. • Gerçekte bu külhanbeyi takımı Türk milletinin yüz karasıdır. . Geniş tecrübelerle bilinir ki, nerede bu soy bir it varsa medeni • cesaretten yoksun, korkak, ve alçaktır. Sav?ş sırasmda girecek de • lik anyan. medeni cesaretten nasipsizler bunlardır. Sürü halinde do • laşır. ancak kendilerini güclü gördükleri anda hayağı tecavüzlere gı • rişirler. S Soygun ve anarşi devirlerinde üreyen ve türeyen bu yaratıklann • azgınlığı arttıkça toplumun yeni olaylara gebe kaldığı anlaşılır. Çün • kü her azgınlığın bir sonu vardır; ve azgınlık, bir milletin, bir dev • letin yasayısmda freçerli kalamaz. S Bu bakımdan azgınlar, aradıkları dersi kendilerine verecek, ve • azgınlığı disipline sokacak kuvvetlere dâvctiye çıkaran birer haber 5 cidirler.. Zira muhtaç olduklan biçimde sırtta.rını tımar edecek olan Ş lan bulmadan rahat edemezler. • ZEKERİYA SERIElin HATIRALARI DOĞUM ve TEŞEKKÜR " " MEVLİDİ T ABDÜLVAHİT SAĞLAM'ın VEFAT veiat etmışür. Derın teessürlerımizle bildirir. Tanndan rahmet dıleriz. Yardım kime karşı kime yapılmaktadîr? ürkiye'nin Vietnam'a gönderdiği yardım Konusu üzerinde her Türk'ün durmasında yarar vardır. (î) Yardım kime karşı, kime yapılmaktadır? Bu yardım, Komünist Kuzey Vietnam'a karşı demokrası savası veren Güney Vietnam'a yapıhyor olarak gösterilmektedir. Ashndaysa Vietnam halkı emperyalizme karşı özgürlük savaşı vermektedır ve bu yardım da onu yutmak Uteyen Amerıka'ya yapılmaktadır. Kasten bilmezlıkten gelenler bir tarafa bu durumu herkeı bilir. 6} Yardım neden yapılmakta dırî Türkiye'nin yaptığı yardım, bu savaş için milyarları harcamaktan çekinmiyen Amerıka'ya «devede tüy» gehnektedir. Gerçekten Sayın Kayhan Sağlamer'in i belirttiği üzere değerinden daha pahahya düşeceği için söz konusu yardım yerine bile ulaştınlmamıştır. Türkiye 36 devletten biri olarak Amerika'yı destekliyor gorünmekte ve Amerika da i lefon ve telgrafla acımı pavlaşar, dost ve afcrabalanma teşekkurü bir borç bilirim Esl: Dr. Sabiha Kumbaraeı Reklâmcılık 7991783 ACI KAYBIMII MUSTAFA NEVZAT PISAK MUSTAFA NEVZAT İÜ\Ç SANAYİİ A.Ş. İDARE MECLİSİ Radar Reklâm: 117/1785 Şirketimizin kurucusu Prof. Ecza^ı Kimyager, Zülfikâr AYTUĞ Binbaşı HULÜSİ MERT, Narkozitör Binbaşı OKHAN KAVŞUT ile her türlü yardımı esirgemeyen Baştabip Alb. Zekı Türker, Yrb. •fircüm'»nt Aras, Bnb. Mehmet Erdemci, Bnb. Edip Yüce, Yzb. Cevdet Kurt, Dr. Necdet Özdogan \e hemşire Hatice Önemli, Serpil Esirikli, Emin Arslan, Seyhan Bayır ve hastabakıcılarla butün hastahane personeline sonsuz minnet ve teşekkürlerimizi sunarız. Tınaztepe ailesi (Cumhuriyet: 1781) Doktor Up. Gerek yurt hizmetinde gerekse Odamızın çeşitli kademelerinde yıllarca gorev ve sorumluluk yüklenmiş bulunan değerli üyemiz, Y. M I M A R T Çok MUSTAFA NEVZAT PISAK'ı 20.2.1968 güni; ebediyen kaybetmış bulunuyoruz. Merhuma Tanrıdan ailesine başsağlığı dileriz. rahmet,l kederli Müessesemızin kurucusu eşsiz insan, Eczacı Kimyager Acı Bir Kayıp KARTAL ASLİYE 1 inci HLKUK HÂKlMLtGtNUEN 96Ö/421 Dâvacı Emine Berk, Vekili Avukat Güler Kezer »jafından Dâvalı Hazıne aleyhme Kartal Tuzla 24 pafta, 1720 parsel sayılı gayrünenkulün Kadastro tesbitinin iptali ile namına tesçil dâvası açılmış bulurımakla itirazı olanların kanuni süresi içinde MahkememJzin 966/421 sayjü dosyasına yapmalan, aksi takdirde bu yolda karar verilecegı lüzumu ilân olunur. Hâkim 7755 (Basın: 675/1779) DAHİLİYE MÜTEHASSISI İSMET BARÜTCU'yu ebediyen kaybetmış bulunuyoruz Cenazesı bugün oğle namazından sonra, Aakara Hacıbayram Carnıinden kaldırılacaktır. Üyelerimize üzülerek duyururken Turk Mımariar Topluluğu bu büyük acıyl kederli ailesi ile ber&ber paylaşır, başsağlığı dîler. T. M. M. O. B. Mimarlar Odası, M. O. Ankara, İstanbul. İzmir Şubeleri Heriş Reklâm: .«58 178! Satılık Arsa Aramyor Mecidiyeköy, Şişli, Beşiktaş ve yakm dolaylarında, üzerine depo inşasına elverişli 2000 ilâ 5000 m2. arsa aranmaktadir. Teklif sahiplerinin arsa çap sureti, varsa imar durumu ile, Topkapı, Londra asfaltı, Merter Sitesi mevkiinde MUSTAFA NEVZAT İLÂÇ SANAYİİ A.Ş. MENSUPLARI Radar Reklâm: 125 1785 Ziyaetttn Makiav Knlak. Bnrun, Bogaz, Ağız, Çene Cerrahisi Mütehassısı Taksim, Receppaşa Cad. 6/1 Telefon : 48 30 98 Dr. Kâmran Şenel Taksim, Sıraselvüer Cad. 111/5. Tel: 44 55 14. Her gün (151R Alman Hastanest vanı) FRUKO TAMEK MEYVA SULARI SANAYİİ ANONİM ŞİRKETİ Ticaret Müdürlüğüne müracaatları rica olunur. ' Radar Reklâm: 115/1787 X
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear