02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ ' 13 Şubat 1968 CUMHURİYET YER1İ SANAYİDE FİYAT İNDİRİMIERİ Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY •••«••• EGITIM VE irticaın kökeni nerede? Tazarlığa basladığım çunlerde aldıgım bir oknr mektBbnnıı hiç nnntmam. Okommnn gün sörmus geçirmis biri oldngu üslubnndan belliydi; mantık dızisi yerli yerinde ve anlatışı yumiışaktı : Sizi dikkatle okuyorum, diyordu, n e olur her olavın nedenini aramaktan tecrflbe kazandıfınız zamanlarda da vazgeçmeyin. Cnmhoriyetten ve demokrasiden sonra eline kalero alan nice yazar üslup alâyişi ve niikte sevdası içinde kayboldular; olavların gerekçesini inceliyecek yerde aldatıcı hedeflere hücumn meslek edindiler. Dar duvarlann hapishanesinde kııçınhkla dönenen, düşmanlık doygnlanndan eiic almava çalısan insanlar oldular. Genç yazarlanmızın önunde örnek olarak kdtü söhretler \ardır, aman dikkat ediniz. Aradan çok zaman çeçti. O sıra bn mektup üstünde bayll düşünmüstüm. Zaten daha oknl sıralarında ka\radığım bir gerçek vardı : Nedenleri bilinmiyen olay bilinemez ! Bizim orta öğretimin tası topraği çoktnr, ama o tasın topragın arasında cercek ce\herler de ö^rencive sunnlur. Bilim denen seyin ne oldusu anlatılır, eksik eedik de olsa mantıktan, metodolojiden sbz açılır. Ve her çocnk en basitinden snnu öğrenir : «Ta^ duser» dedijfimiz zaman bir gerçeği anlatmıs gibi g3rünürdz, ama lâfta kalır bu ! Ter çekimi kanununu öğrenmeden, tasın niçin düstüeünü %e ku«un nicin nçtuSunu anlnamayıı. İçinde yaşadıgımız •laytora bn açıdan baktıgımız zaman Türkiyede yazarlık mesletinin jiiclükleri ortava eıkar. Çflnkü biıde gazete yazarının hucum \e pclemik gelcnreı alkış toplamakta eazibelidir. Ben de çok eskiden, körleraesinp hücnmlan nükte ve üalup farfarası içinde snnan vazılan okur Amraa da oturtmuş ha!. diye bejenırdım. Tek parti ve çift parti devrinin nice yazan hiicnm etmek için hedef bulnrlar, bulmazlana da yaratırlardı. Hele bir zamanların modası, yttzü çember sakallı, eli tesbihli. ayağı takunvalı. omrü billâh dis macnnn KÖrmemis yobaz tipi üstttne yflkleıımekti. Yıllar ve yıllar Türkiyede >obazlara yüıeyde hfienmlarla geçmis, nice vakitler, nice mürekkepler, nice kâğıtlar bu yolda harcanmıştır. Ama yobazlık son bnlmamış; İkinci Dünya Savasından ve Truman doktrini Türkiyeyi nüfnz alanına aldıiından bu yana arttıkça artmıstır. Ve daba da artacaktır: fmam Hatip Okullan gelictikçe, Knr'an ve Hafız Kurslan yantdıkça. vÜ7İerce ve binltrce cizli ve açık dernek boy verdikçe elbette \ob.i7lık »rtaraktır Softalık mesleğine ra|bet yofunlasacaktır. Bn gidi^in onünr. «obaza küfretmekle, mollaya hücnm etmekle ve gardrop Atatürkçölüjü edebiyatı yapmakla peçllmez, geçilemer. Taassnbnn ırelismeaindeki temel iKtisadi ve »osjal nedenleri aramadan, buimattan, ve yobazlığın mali kavnaklarınt kunıtmadan yobazlıim dnrdnrulnratinı sanmak havaldir. Hele daha el kadar yavrucak îken Knr'an ve Hafız kurslarında beyni jıkanan ve kafası fitaienen rember «kallı vatandaslara kumak, faydan olmıyan bir eö«terıstır. Dünkü jszrtdcrdc Osmanlye'drM irtica hareketinin haberleri vardı. trtica yoktur diye tsmet Pasaya karsı çıkan Süleyman Demirel'e jüzel bir cevaptı bu» Sokaga dökülen hırlerce vatandası dağıttnak icin Osmanlye Kaymakaau Mkerf birlikleri yardun» ça(îrmıştı, Peki bir düsünelim : Zongvldak'ta isçiler yörflyüşe jeçerÇafır askeri birlikleri ! Osmanivede halk harekete çeçer.. Cağır askeri birlikleri ! Bn devlet böyle mi idare edilecektir? Elbette bn iki olay birbirinin aynı değildir. tsçl hareketlfrl çafımız medeniyeti içinde yer alır.. «Şeriat isteruk» diye lokağa Çikmak da ortaçafın çerive döntisünü haber verir. Ne var ki, nitelik bakımından biri yirminei viızyıla, öteki feçmis yüzyıllara bağianan bn iki hareket de, askerle. silâhla, gaz bombasıyla, copla, knrşnnla çözümlenecek işlerden deÇildir. Halk katlannda çittikçe yavılan irtica hareketinin iktitadi k6kenini arastırmak zorundanz. Knr'an ve Hafız kurslannı besliyen, lmamHatlp Oknllanndaki «erici ötretimi düzenliyen siyaıi vt malî çevreler hançileridir? Komprador metegallibe ortaklıgı, blr vandan millî katnaklart yabancı kumpanyalarla birlikte söraürilrken, bn sömürödrn telen paralan irticaı beılemek yolunda knllanmaktadır. Çünka komprador mütcıçallibe ortaklı|ı bilir ki. gerici çevreleri besledikçe bir militan kadrosnnn ellnde tntaeak ve «eçiro sandıŞına sahip çıkmak imkânlan artacaktır. Yinni yıldan beri yabancı nüfnzn ve yabancı kutnpanvaian Türkiyeye yerle»tikrc Gazi Mnstafa Kemal Ataturk'e nM«, ve adım adım ilerlemistir. Bir tesadüf degildir bu :.. Ahdülhamit devrinin komprador kapitalizmi beslendikçe irtiea da palazlanacakhr. Bu hakikatı kavramadan, aldatılmı* halk yıtınları üstüne gaz bombası atmak görünüşlere kurşun sıkmaktır. trticaın kökenini i>ice bildikten sonra, çember sakallı yttz binleree \atandasa kızçınlık bile duyamıyor insan^ onları siyasi iktidarlarına hizmetkâr eden komprador kapitalizminin a£ababalanna öfkelenı\or. Çıinkü gerçek suçlu, irtica akımını gizli çek defterleriyle besliyen kişilerdir. KALKINMA S on itl fiç ay içinde evvelâ kamyon, otobüs gibi montaj sanayii mamulfi fiatlarında, sonra lâstik ve diğer yerli endüstri mamnlleri fiatlannda bazı müdabalelerle indirmelcr yapılmıstı. Takın tarihlerde yine yerli sanayi mamuHerinden birinin gatıs fistmın °oU5'e yakın kâr getirecek bir seviyede bulunduğu haberi verildi. zivade spekülâtif faaliyetlere, bina inşaatına ve yotaltım artışına, mal ve hizmetlerinin fiatlarının yükselmelerine sebep olmaktadır. Alınması gereken tedbirler Neden, eğitim kalkınmanın en aslî bir unsurudur?.. tt u yazı sensmde gerı kalaıış veya gelışmekte olau bir mem.eketın sıyasi, ıktısadî, ıçtimai ve sınai bakıtnlaTdan modern bır endustrı cemıyetı haline gelebılmesının anca: eğıtım sa>esınde mumlrün olabıleceğl, hıçbır faktörun bunun jerını tutaraavacajı, diğer faktörlerin bundan sonra ve bunun \anında tesırh olabileceğı. bu ıtıbarla tek tarafîı bır iktisadi vej a sınai salk'nraa dusunulemeyecegı delıllerle gosterılmeğe çalışılacaktır. Prof. Dr. MÜmtOZ TURHAN ler arasındaki butıin bu farkların bırer derece farkı olduğu go. rulür. Nıtekım ıktısatçılar, bu farklan şerı kairuış memleket lehıne azaltmak suretıyle kalkınmavı temine çahımakta ve bunların azaldı^ını gorduklerı zamanlar o mem»eketın kalkınmakta olduğuna bükmetmektedirler. Gerçeirte, Türklyeyı kalkındırmak maksadıyle yapılan be»er yılhk plânlar da bu dflsiınce e^asına dayanmaktadır Fakat bu farklar çerçekten derece farkları mıdir' Uaha doğrusu gerı kplmış veya gelismekte olan bir cemhetle. endustrıiesmıs modern bir ceroiyet arasındakı farklar a<=hnda derece farklan mıdır vokm arada bu ve benzerı yüzlerce farkı meydana getıren çok muhını bır mahiyet farkı mı vardır? Iki cemivet tıpl aranndaki fark bir uıalılyet farkıdır: Hakikatte bu ıkı cemıyet tipi arasında derın, köklü bır mahiyet farkı vardır; v P bu fark her iki cemıvetın asli fonksıvonlarını ıfa etmek uzcre dayandıkları bılCi sıstemlennden ılerı gelmektedır. Bıhndıcı gıbı ınsan cemıyetlerı ne kadar iptıdai veya gırift olursa oLun, düoyanın neresinde ve ne zamanında bulunurlarsa bulunsunlar muşterek bazı asli, biyolojik îhtivaçlannı tatmin etmeğe mecburdunar. Her cemiyete mensup fertler bu esll ve müşterek (gıda, mesken, es edınme veya nesli ıdame, içtimal ve ruhi) ıhtıvaçlardan dogan problemlere asırlar boyunca iyi veya fena bazı hal çarelerı bulmuslirdır. Bunlann topuna birden bız «kultür» diyoruz. $u halde, her kultur veya cemıvette bu a«li ihtiyaçlann Uttnı.ıme yaravan bir takım faaliyetler. fonksnonlar vardır. Cemıyetler gelıştıkçe bu fanlıyet ve fonksiyonlar da farklılasmakta, is bolümü daha kesıf bir hale gelmektedir. Muayyen bir ıs oblümü seviyesine erismıs az gehşmis veya gelismekte olan cemiyetlerde de tıpkı endustnleşmış modern ve gırift oemiyetlerde oldujSu fiibı muhtelıf taalıvetlerde veya mesleklerde bulunacak olan fertler hususi hır \ekilde yetistirilmektedır Her ıkı cemivet tıpinde ı v li ıhtı>açların tatmınıne yarayan fonKsivoniar arasında bır ben7erlık veVa hıç olmazsa bir muadelet vardır Meselâ her ıkı tıp cemıvette de mımar. muhendif. doktor, kımvager, zıraatçı rolundekı »ahıslar ajagı yukarı a>nı \ azıfeleri görürler Fakat bunların jetışme tarzları, edındıkleıı bılgiler bırbırırün aynı değıldır Ne buyuk dahi Mıroar Sinan. ne de ondan sonra gelen ikinci, uçuncu derecedeKi Turk mımarlarının hıçbırısı bu mesleğı bır mektepte ogrenmemışlerdır. Bır mektebe gıtmış olsalar bile orada edinmis oldıkları bılgiler, mımaıhK ıneslcgını ıfava kafı gelebıletek b'r maîıı\ette değıldı. Bunun gibi geltşmemış bır cemıyeıte Kim.vdgcr. doktor veya ziraatçı roiunce olan sahıslar da bu mesleklerı va babalarından veja ustalarınd<ıı amelı. aropırık bır »eiiilde nğrenmışlerdır. Halbuki, aynı ınesleklen modern bır cemıyette ıcra eden sahıslar en az bır unıver^ıte veya onun ustunde bır talısıl eormege mecburdurlar S şte her ıkı cemıyet tıpının I aslî ıhtjyaçlannı tatmin ga* jesıyle kullandıkları bu iki nevı bılgı (amıyane bılgi ıle ilmi bılgı) arasıudaki bu mahı>et farkı, cemıyetler arasındaki derın koklu tarkİ9rı meydana getırmeKtedır. Amıyane veya am pırik bılgı ıie ılrnt bılgi aşağl sevıyelerde ve tatbıkatta birbırine benzese bıle aradakı farkın bır derece farkı oimadığı aşıkârdır. Çunkü ^radakı fark bır muhteva farkı değıl bir nevi farkıdır. Bu öyle bır nevı faıkıdır kı her ıkı tip cemıyet mjnsuplarının arasında sadece bılgı farklan meydana getırmekle kalmıyor onların göruş, düşünüş, ve davTanı>larında da derın farklar yaratıyor. Davranışlara, fıı) ve hareketlere akseden bu goruş ve duşünuş farkları Garplı âlım ve fılozofları asirlarca mesgul etmış. onlan, ner iki cemıyet mensuplannın doğustan birbınne eşıt olup ulmamalan hususunda şüpheye bıle duşürmüştür. Bır vakıtler memleketımızdp me$hur olan Levy Bruhl'u garıp ıddıalara sevk eden bu iki nevi bilgi arasındaki farklar olmustu. ler onun mahsulüdür; her mılletia kultur ve medenıyetın.n muhteva itıoaııvit belkı de °« 80 veya 90 ı ouun esendır. Sırf en muhımiennden bırkaç tanesını hatırlatmak ı^ın barut, kâğıt. por selen, pusaia ve buna benzer diğer sayısız madaeler zıkredılebihr. Bir ıptidainın neden ve niçınini bılmeden ağaçlarm birçok vasıfları ve dayamclılıgı hakkındakl bılgJerı ba?en bır botanık âlımınınkı kadar olabılir. Romalı, sıtmanın fena havadan ılerı geldığıcı zannederken Airıkalı verlı onu sıvnsınege bağlıyabıl mıştir. Guney Pasıfık adalarında kullanılaa hava tazyıkh bır nev'ı tufekie menzil bakımından namlu :1e vap ar^aiuaa bır munasebetın oulunduğu balıstık ka nunlarından evvel ampırık bır sekılde ke^fedılmurır Bunun gıbl Avustraı\a yeılılerının buyuk bır maharetle kı,Unaıkları Boomerang'ı ougun teknıkle yapmaya kalkısa.Mk bır ınsanm »on derece gırift fızık ve matenwtık bilgılere sahıp olması ıcabeder. Buna oenzer mı^aller sa>ısız denecek «adar çogjltıiabılır. BUtün bnnlar yeni knmlmakta bulnnan sanari mamulleri flatlannın \üksek bulunduğunu \e dıs pazarlardaki fiatlann çok üstünde olduğunu göstermektedir. Sebepler ebeplerini dört baslik altmda toplamak kabüdir: Birincisi, üretimle ilgili vasıtaiı •vereilerın, ıstihsal vergileri ile diğer vereilerin özelliği ıle ilçilıdir. «Turkıyede vergı strukturu nasxl bir özelliğe sahıp olmahdır k; >atırımlar artsın ve yerli sanayı Kelissin?» sorusunu burada tartısmavacağız. lkinci sebep Türkiyede kredinin ve serma\e teçhizatının kıt bir üretim kaynafı oluşn ile ügilidir. Bn kıt kaynak bfiyük kazanç pesinde kosmaktadır. Üçüncüsünu, veni eelisen endüstrilenn henıiz yüksek \erimlilik sevivesine ulasatnamalan tneselesine hajhnabiliriz. Mütesebbis, mühendis. usts ve isçilerin daha bilgili, teknigin daha ileri, iiretim metot ve organizasyonunun jrelişip isletme cesametlerinin hiivumesi halinde \erimlilik artıp masraflar düsebilir. Yukanda vivdıklarımız daha zivade endnstrhel mahbetin neden yüksek oldugunu izah etmektedır. Halbuki son günlerin asıl meselesi üretim mahiyeti ile satış fiatı arasında büiük farkiardr. erll tnontaj sanaviinin eelismesi kısmen, tamamı ülkemizde üretilen mallara ait endüstrilerin coSalması ise büvük ölrüde dövia tasarrufu sağlajacaktır. Bö\lece Sdemeler bilânçotnuzdaki acıklar vavas vavas azalıp, ileride birbirini besleyip destekleven endüstrilerin kurulnp felistikleri mümkiin olacaktır. Gerçek sanavi kalkınması birbirine baÇlı, birbirini besleren >erli endüstrilerin ahenk içinde gelismeleri ile mümkiin olaca|ından bu çeşit hamleleri hıiviik bir sevinçle karsılamaktan baska bir şey l Yeni kornlan yerli sana\iın gümrfik himayesi ile dıs rekabete karsı korunması tabiidir. Amerika ve Almanya dahi vaktiyle îngiltere' nin çelismiş sana\iine karsı bu gibi tedbirlere basvnrmııslardı. Fakat bu cesit himaye, dozlan ve sınırları dikkatle tâ\in edilmesi gereken bir iktisat politikası aracıdır. Gümrük hiroavesi yerli endüstrilerin üretim metotlarını gelistirip maliyeti düşiirmesini önlediği takdirde sınaî celismeve hizmet etmekten zıvade onn önler. lç rekabet yeterli olmadıgından ilk knralan endustriler varı tekel eücüne sahip olarak pivasajı somürme hevesine kapılahilirler. Bnnn önlemck için bazı tedbirler alınabilir. Bu maksatla Devletçe knrulacak bir Ofis tarafından dfizenle\ ici ve tekelle«mevi önlevici ithalâtın yapılma«ında büyük faideler vardır. Döviz harcama bütcesinde arılacak 6zel bir «dttıenleme kalemi» ile gümrük duvan arkasında rahatlaMp serinleven özel endüstrilerin nvarılması «rereklidir. Maliveti veter derecede \e belli süre içinde dü>ünmeven veya malijetlerin çok üstünde fiatla mal aneden yerli endüstrilere evvelâ ihtar, sonra da ciddî bir rekabet niteli^i taşıvacak ıthalfitta bnlunmakta büyük faideler %OTmekteviz. Bn çesit düıenle\iei, n\ancı ithalfit \erli «"ndüetrilerin mal kalitesini düıeltip \erimlilifi artıracak tedbirleri almak snreti>le satıs fiatlannı uvtun. âdil bir seviveve indirmeierine hizmet edebilir. Bılimtel kontrol altmda vaoılaoak bu çeşit «Güdümlö tthalât» ın verli endiintriler icin «yıktcı» deHI «yapıcı» bir tesire sahip oldngnnn ıımmaktavız. Bövlece müsteMlkin komnmssı da mümkün olacaktır. Tıcaret sektBrunfln cesametini, ticarî kredi hacmini fkonomik ihtiyaclarımıza nvdnrmak ve tonlam ticari kârlann milli relire olan oranını düsürmek için kaHtınma plâmmızda u/un \âdeli sisteraatik ve tutarlı tedhirler almakta büvSk faideler olacafı »ünhesiıdir. Merkez Bankası kredileri ve ticarî kredi veırn katnu «kt8rfl bankatan 1le 8zel sektör bankalTinın tieari krediler ile sınaî kredileri arasında kannnen tfivin edilecek bir oran tesbit ederek özel bankalan orta vftdeli sınaî kreHi vermeve zorlavacak tedbirleri almak ve, f>7Pİ bankaların krediİTİni bilimsel esaslara da^rıan sıkı hir kontrola tâbi tntmak lâzrmdtr. BoTİcce '.3,5 faiz ödenen mevdnata davanılarak %erilen borrlardan '.18, hattS ban hallerde d»><a vüksek faiz aiınmasının Snlenmesi mumknn olabilerektir. Tirari bankacılığimıı butünkü hiivivetleri ile iktisadi kalkınmavı hızlandırın f'at («tikrannın saelanmasına imkân vereeek özellikl» loHIHir B Farklar Gerı kalmıs ve>a gelısmeMe olan bir cetnıyetle sınailesmis modern bir cenmet arasındaki esaa farklar: Gerı kalmıs bır cemıyetin kalkınmasından bahsedebilmek, onun endustnleşmış modern bir cemıyet halın e gelebılmesının çarelerı hakkmda fik:r vurutebılmek ıçın her seyden evvel ou ıkı cemıyet tıpı arasındaki, temel farkı veya farklan bılmeğe ıhtıjaç vardır. tktlsatçıların üzerinde durdukları farklar: tktlsatçıların bu ıkı cemıyet UpiBİ een kalmıs bir memieketla endustnleşmış modern bır cemıyet bırbırınden en ıyı bır şekıide ayırdığına ve onları karaktenze ettigıne ınaidıkları bazı farklar vardır. On> lar bu farkiar uzerınde ısrarla durmakta ve bırleşmektedırler. Bunlar ampırık farklar olmakla beraber oır ÇOK hallerde geçerlı olmaları ve endekılerle Uade edıiebılmelerı bakımından kullanıhşlıdır ve sık >ıık tekrarlanmaktadır Senelık gajrı safı mılli hasılanın nufus baştna takslmınden elde edılen gelir mıktan kı bu gerı kalmıs memleketlerde 50 ılâ 200 dolar arasındadır, ge;:=mekte olan memleketlerde 200 ıla 500 dolar aratıuda bulunan bu endekj son derece gelışmış modern endüstrı cemıyetlerinde 30O0 dolara kadar yukselır. Sermayenin bırikme hızı ve yatırımların temposu arasındaki farklar da sık sık zıkredılmektedır. Gene iktısatçıların en çok üzerinde durdukUtı farklardan bırı d» her ıkı cemıyet tıpının okuma yazma nısbetı .arasındaki farktır. Avrupalı ve Amerıkalı ıktısatçılar, kalkınma uzerınde muessır olan bu farkları meydana getıren diğer birçok faktorler üzerinde de şuphesız durmaktadırlar. :::: Amiyane bi ilmî bilgiye geçiş ralarında birçok benzerlık ve musterek noktalann bulunmasın» ragmen bu ıkı çesıt bılgının teknıkte, ınsanın zıhnıyet ve davmnışlarında muazzam (arklar mevdana getırebileceğinı yıiıta'ıaa gormuştuk. Gerçekten ^raJakı bu mahiyet farkı, gerı kdlmış veya az gelışmı« memleketier;, endustnleşmış modern cemıyetler gıbı bırbirinden korkunç bir şekılde ay rılmıs ıkı ayrı aiemin meydana çıkmasına sebep olmustur. Bununla beraber alt kademelerdeki benzerlık ve müşterek noktalar kolaylıkla idrak edilebıldı^ı halde a>nlıkUr gozden kaçmış ve bunlann bır mahiyet farkından ılerı Keiebılecegı görulememıştır. Bur.ın da sebebı amiyane oılsıdtfo llıni Dilgıye geçışı ılk defd m^.\. jfruitıveUe başaran GartSın rîfl o ı leıitıci bir şekılde beş ılâ ai^ı a^ıi'ia gerçekleştırebılrnesıdır Garpta ümi bilgi, 13 Asırdan ^dMavatak enduttrıleşmenin rd .^.ıgı^ı olan 18 Asır sıununa Kadar gayet agır ve tedrıcı bır sekılde gelısmistır. Bu ıntıkal son derecede agırdır ve tedric! olması sebebıyle dıfer mılletlerın gozunden kaçmış hattâ Garphlar bıle onun farkına varamamışiardır. Aca dılını oğrenen ınsanların bunu nasıl öğ. rendıklenm Xark edememeleri gıbı onlar da bu basarımn suuruna varamamışlardır. Onun içın gen kalmıs veya gelumekte olan memleketler mensupları gıbı Garplı ılim adamlan da çok yakın zamanlara Aadat bu ıntıkâlın, vaiı kalkıımidnın hangı sahada ve hangı vasıtalarla mumkun olabılecegırıı tâyın edememıslerdır. •••• • ••• •••• •••* •••• A Yüksek kârlar ekonomisi akat venı knrulan özel endüstrilerin ço$u büyük kârlar pesinde kosmakta, üretim maliveti ile satıg fiatı arasındaki farklar çok •*uksek se\ivelere çıkmaktadır. Tfirkiyede belli baslı endüstri mamnllerinin fabrika fiatları Ile perakende fiatlan, üreticiler ve satıcılar arasında «zımni bir koalisyon» varnusçasma birbirine yakın ve yüksek sevivede bulnnmaktadır. Bu, ekonomimizde serbcst rekabetin tam çalısnıadıJını \e ondan uzaklasmaya dogru egilimler bnlnndugunu ebstermektedir. Belli baslı yerli endüstri mamnlleri satıs fiatlarının \ük*ek kalmasının ikinci daha önemli sebebi Türki>e'de ticaret kârlannın çok yüksek olnsudur. , Devlet Plânlama Teskilâtınca hazırlanan •1963 vıhna aıt» endüstriler'arası bağlantı tab.jlolarına göta ziraat dısımla kalan sektörde va' ratılan toplam millî gelirın büvük bir kısmı Ticaret Bankalarının, sigortacıların gelirlerini te*kil etmektedir. Bu kısmın ticartt sektörü lehine değiştifini gSsteren birçok emareler mevcuttur. Ticaret, üretim faaliyetlerinin tamamlanması, yani üretilen mallann müstehlik eline ulasması için zaruridir. Fakat millî gelirin aslî yaratıcılannın çok üstünde pav almaları sos>al adalete avkırı olduğu gibı smaî kalkınmamızın hızlanmasını da önlemektedir. Zira Türkive'de ticaret alanında biriken sermaye üretken endüstrilerin gelişmesine hizmet etmekten F S o n ıı ç eni knrnlan \rrli sanavii mamnllerinin fiatlannın asırı derecede vflksek olması çok savıda iktisadi âmillere baîhdır. Bnna rajmen bilimsel tntarlı \e devamlı İktisat politikası tedbirleri ilp diİ7en!enebilir. Bn alanda ahnacak beTTi haslı tedhirler. devlet eli ll« vanilması rerrken îüdömlü ve düzenleviei ithalât, tekellesmevr kar«i eiHlimleri dizpinlemesi, ticaret sektSrOnün büvük kazançiannın sıkı tedbirlerie önlenmesi ve toplam kredilerde sınai vr ticarî krediler oranlannın tesbitl ve ticarî banka kredilerinin israrlı, devamlı kontrolü voln ile millî tasarrnfa kalkınmavı saglavacak bir nitellk kazandırmaktır. Bnnnn basarılabilmesi için sınaî malivetlerle ticari kârlan bilim*el kontrola tSbi tntarak periodik raporlarla ilgili otoriteleri uyaracak bir «Sınai ve Ticarî Kontrol Ofisi» nin knrnlnp derhai faaliyete geçirilmesinde büyük faideler olduçn sttpbesizdir. !•••••••«••( •••• •••• :::: :••: iiii | •••• Derece farkı mı yoksa mahiyef farkmı? ıkkat edilecek olursa geri Kalmıs cemıyetlerle endustrıleşmis modern cemıyet )••••• >*••>!• •••••••••••••••••••••«•••* ** .I . ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••I* Nimbüs Yarın Kalkınmanın tarifi, yolu ve vasıtalan Sayı çıktı • VÎETNAM : «Acılm Kapılar Kurtulu; Ortlusu Geliyor» • SLTHI KARAMAN hutceyi elestiriyor • ZONGULDAK OLAYLAKI • Casus Gemisi FUEBLO'nun kaptanı ile röportaj 4 KORE HALK CUMHURİYFTİ'nin büdirisi • WALTER LIPPMANN'in ilgi çekici yorumu: «ASYA'DA ZAFER YOK» • Vietnam ve Biz ERDOCAN BAŞAR • Turk İşcisi Sendika Ağalaruu Suçhıyor A.B KAFAOGLU • Kapitalizm ve geniş yeniden üretim HIKMFT KIVILCIMLI • Bur«a'da bir fısütıya cevap BALABAN. Cumhuriyet 132C 13. TEŞEKKÜR Eşimin ve annemiz Cshide Tardu'nun Ataman Klınığındeki smeliyatını basan ile yaparak sıhhate kavuşturan. tedavı altında bulundugu surece sağlık durumunu devamlı şekılde vzlemek suretıyle yakın ilgi ve ıhtirnamlannı esirgemeyen çok değerlı ve guzıde Operatcir VEFAT Çok sevgiü ağabeyunız, sağlık memuru TEKNİK PERSONEL ALINACAKTIR Aikerliğinl yapmış ve en az 3 yıllık meslek tecrübesi olan: 1 MAKİNE YÜKSEK MTHE\DİSİ veya MÜHENDİSI 2 MAKİNE TEKNİK RESSAMI 3 Sa^a• Okulu tesviye bölumunden mezun olanlar alınacaktır. MühendiyVrden lısan bilenltr tercih edilecektir. RABAK A. Ş. Kâğıthane (İstihkâm Okulu karşısı) Öâncılık: 4988/1S08 Mevlidi Şerif Merhum fırıncı vefatının kırkıncı gunu dolayısıyla, azaz ruhuna ıthaf edılmek üzere 14 şubat 1968 çarşamba gunu oğle namazını muteakıp Hacıbayram camunde Mevlıdi Şcnf kıraat olunacaktır. Gonen aılesi bütun arzu buyuranlann teşrıflerını nca eder. Gdnen Ailesi TeRa: 221/1504 HAMDİ GÖNEN'in MUSTAFA BAĞADIR 12 2 1968 sunu Hakkm rahmetıne kavusınuştur. Cenazesı 13 2 1968 (bugun) oğle namazını muteakıp Çı^li CEmımden alınarak Orta kojaekı aıle kabrıstanlığına defnedllecektır Merhuma Allahtan rahmet, kecerlı aılesme ve yakvnlarına başUfii dıleriz. Dr. Cavit ÇAĞATATf ve mesai arkadajları Cumhunyet 1524 Prof. Dr. SAMtM MOSTAR'a Amelıyatta bulunan Op. Dr. Bahn tsmet ATAMAN'a, Narkozıtor Dr. Kadnye BİLGE" ye, Dr. Marko ALTARAS'a, Klinığın ıdare ve sağlık personeline. hastaneye kadar gelerek ve telefon ederek hatır sormak lutfunda bulunan akraba ve dostlanmıza tesekkürü borç biliriz. TARDU AILESİ (Cumhunyet: 1514) NazÜH Befediye Başkaniığından: Kapalı zarf usulü ile 140.000. lira muhammen bedelb bır adet Damperli kamyon sotın almscaklır. İhalesi 27/2/ 1968 salj gunü saat 15.00 de Encümende vapılacaktır. Şartnanıtsı mosai saatlcri içinde FPT fşleri Müdürlügünde görulebilir (Basın: 11102/1503) AGI BİR KAYIP Sevgilı babacığım As. Sb. Bşçvş. 1962 tekautlerınden TEŞEKKÜR Eşım Melek Kösel'ın uzun sureden berı çekmekte olduğu «Hernıdıskalbel fıtığı» nı hazık elleriyle vaptığı çok önemli amehyat sonunda kendısinı sağlığa kavuşturan Ankara Gulhane Hastahanesl Mdşavır Uzman Tabıb Hava Yarbayı ıle yardımcılan Başasıstan Tabıb Bınbaşı Şefık Ünlu, Mutehassıs Asıstan Binbası Bedıı Şahın. Mutehassıs Asıstan Tabıb Hava Yuzbaşısı Hızır Alp, Stajyer Teğmen Tabib Korkut Alkor, Tabıb Teğmen Hanefi Bay, Tabıb Teğmen Doğan Ünal, Tabıb Teğmen Zafer Nuhv oğlu, hemşıre Fırdevs Erozan, Vecibe Demır ve Fatma Uçkun'a açık tesekkürlerimi sunanra. Sabahattin KÖSEL Gazeteci Mersın • 1517 ' Müşfe?ek noktalar ve farklar ırbırınden mahiyet ıtibariyle ayrılan bu iki turlu bılgi arasındaki ayrılıkların in sanların zıhnî muhteva (bılgı, inanç. düsunee ve muhakemelerınde) ve davranışlannda derın farklar meydana getirdiği muhakkaktır Bununla beraber aynı menşeden gelrlıklen, bu ıtibarla tatbıkatta müşterek noktalannın olduŞu, alt kademelerde bunları bırbırinden avırmamızın guç olduğu da bır hakikattır Bu ffun bir dünva medeniveti haline gelen ve gıttıkçe yavılan Garp medenıvefne gelineeye kadar bütun kültür ve medeniyetlerin fimiyâne veva ampirik denılen bu bilginin esert olduğu da bir gerçektir Onun Içm bugün inmnlıSm k':ltıir ve mertenivet n» VEFAT Sevgilı kocamız, pederimiz, kayınpederımız ve alcrabamız RASİM ATEŞ 12 2 1968 sabahı vefat etmiştır. Cenazesı 13.2 1968 Salı gunu oğle namazını muteakıp Kızıl • toprak camıınden kaldırılacaktır. Allab rahmet eylesın. Oğlo: Yavıa Gulseren CumhL.rı%et 1519 Turki^c Iranlılar Haıır ve Ynrdımlasma CemiTeO Idare Hevetı Baskanhğuıdan Cemiveumlzın 28 1 1968 Pazar eunu Bevazıt Ruva dueun saJonunda vaDmi"! olduBU UTnum) hevet todantıs.ndan sonra ıdare hevetıne ısımlerı asaeıda vazılı sahıslar secılmıslerdır Basfcan Yusuf Adili Baskan veki11 Husevın Sıracı Umumı KatiD Yusuf Maıısurı MuhasiD" Allekber Erdane. Veznedar Alı Revanbahs Üve: Fethı Bersan ü ' c MMharretn Pt»an Uve Surevv» Ate« ! ' v Havdar Mchln. Cumhuruet 1S27 istanbul ficarel Odasından 20 mcı kota 45J sıra numarasında kay:Üı yatırım kontenjanından taleple bulunacak üyelerımİ2in 22.2.1968 günune kadar Sanayi Şubesine başvurmaları rica olunur. (Basın: 11099/1502) HAMİT GÖKALP B EFTAT ZOBOĞLU \ef.it etnus, 9 Şubat 1968 de Kavala'da defnedılmiştir. AİT.ESİ Cumhuriyet 1505 TURK LOKÜMU FRANSA'da DOKTOR MUHASEBE YARDIMGISI ARANIYOf, Beynelmılel bir şirket icin İktisadî Ticarî Öimler Akademısi mezuııu İngilizcc bılen, asLerliğini yapmış genç bir ELEMAN'a ihtiyaç vardır. İsteklilerin /Muhaaebe Rümuzu ıle/ PK. 839 Karaköy İstanbul adresıne yaalı müracaatları rica olunur Cumhunyet 1516 T. Ziya Kırbaksn Deri, Saç ve Z&brevt Hastalıklan Mötehassısı fstüdll Cad. Parmahkapı NO. 98 Tel: 44 19 73 Fransa'nm Marsilya, Bordeaux, LP Havre, Paris, Lyon ve Poitıa gıbı buyuk şehirlennde faaliyet gosteren AU PRINTEPMS mağazaları tarafından ^düzenlenen TÜRK SATIŞ HAFTASI'nda satılmak uzere isterulen TÜRK LOKUMU Alı Mubiddin Hacı Bekir firması taıafından vapurla Ftansa'ya set kedilmiştir. Fotofrafta Alı Muhiddin Hacı Bekir tarafından ihraç edilen lokum sandlklan vapura yuklenmaden önce Karaköy nhtımında görülmekteHırler Üâncıiık: 5015/1515 mına ııhip olduğu bırcok ece>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear