23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 Şubat 1968 CUMHURİYET SAHtFE ÜÇ Blaiberg, "reddetme dönemi,,ni farkına varmadan atlattı DÜNYADA BU6ÜH Buhranlor Hew York borsosında fiyolları NEW YORK (a.a.) syadaki askeri durumun yeniden vahimleşmesi korkusuyla alım satımın sinirli bir hava içinde geçtiği New York Borsasın da yeniden büyük bir düşüş kaydedilmiştir. New York Borsasının sınirliliğine sebep, Ke San üssüne her an bir taarruzun beklenmesi ve «Pueblo» olayının çözümlenmemesi yüzünden Korede ikınci bir cephenin açılması ihümalidir. Buna, ayrıca Birleşik Amerikadaki toplumsal alandaki guçlükler de eklenmektedir. Bir yandan otomobil endüstrisiade ye ni grevler tasarlanırken, havacüık endüstrisindeki toplu sözleşmenin yenilenmesi sırasında da sendikalann çok yüksek ficret isteklerinde bnlunduğn görülmektedir. New York Borsasmda sınai gös tergeler 10 puandan fazla düsmüş ve borsa 840.04tizerindenka panmıştır. Bu da, nazari olarak direnme noktasının altmda sayılmaktadır. Borsada yükselen hisse senetleri yalnız altın madenine ait olanlardır. Bu yükselmenin sebe bi de, Amerıkan altın stoklarının 31 yıldanberi en alçak seviyeye inmesidir. Bilındiği gibi Birleşik A merika son olarak 100 milyon dolarlık altını elden çıkarmıştı. P Kore, Vietnam ve Türkiye I ikkat edılroediği takrde Turkiyeyi UzakDo I eudaki çifte buhrana hulastırabilecek gelişmelere tanık oluyoruz. Savgon rejımine ilâç yardımımızdan ve Günev Kore Büyükelçisinin hatırlatmasından söı edeceğız. 1950 de Amerika, B.M. Genel Kürulurıdan Koredeki koraünist saldmsına karşv koyma kararı çıkarmayı başarmıştı. O sırada Rusya ve müttefikleri B.M. çalısmalarını boykot etmişti. Tür | kiye dahil 16 üyenin verdiği bir | liklerden bir B.M. kuvveti kurnlmuştu. Bir tugayımız «B.M. I idealleri» uğruna savaşmak fize | re topraklarımızdan 10,000 kilometre uzaklaki el diyarlara git I ti. Ancak Mehmetçik «Allah, | Allah!» savhalanyla dögüştü ve binlerce sehit verdi. I Savas iiç yıl sürdü ve komtt I nist saldırı tam mânâsıyla dnr | durnlamadı. «Ateş kes» in ar I kasından Kore, bir komünist I rejimin knrnlduğn Kuzey ile Güney şeklinde ikiye bölündü. 16 fiye, 1953 te, komünistlerin saldmlarını tekrarlamalan balinde de yardıma koşacaklan taahhiitnamesi imzaladılar. Amerıkan casus gemisi «Pneblo» nun tevkifi şimdi iki Koreyi yeniden savasın eşifine getirmistir ve Büyükelçi SUNG . KA, kendi açısından gayet haklı olarak 15 yıl önce verdiğimiz seref sözünü hatırlatmaktadır. MENDKRES'in iyice 61çttp tartmadan, üaha beteri T.B.M.M. nin onayını almadan sorumsozca attığı teblikeli adım. reddedilmesi güç bir miras olarak bnKünkii nesillere kalmıştır. Keza sartlar deŞişmiştir ve o zaman BJH. çerçevesinde barekete geçilmiştir. Ve Güney Korede ancak Amerikanın cansiperane gayretleriyle sürdürülebilen B. M. varlığı. sembolik olmaktan öteye gidememektedir. Ne var ki, şeref sözümüzü geri yutmamız, en hafifindcn, Kıbns nyıışmazlığı dolayısıyla sahip çıktığımız »ahde vefa» ilkesi şampiyonluÇu ile çelişecektir. Vietnama gelince: Bir parti ilâç verilmiştir. Saygon bafif Insaat malzemesi, tıbbî araç ve çereç, yiyeeek ve I givecek te istemektedir. | Tardım Kızılay aracılığıyla da yollansa, Türk Hükumetinin Say I gonun muracaatı karşısındak) kararı .insani» olarak nitelenemez. I Dupedüz siyasidir. Aksi halde ay | nı yardımların Vietkonga da gönderilmesi gerekirdi. Sadece Komünist olmayanlara merhamet, çağdaş hümanizm kavramıyla bağdasamaz. Üstelik Amerikalılar düş I manlarının zayiatının 12.5 mjsll fazla olduğunu iddia ettiğine göre, Vietkonga yardıma öncelik vermek gerekir. Küçük ülkelerin nazik uluslararası sorunlarda belirli bir tavır takınmayıp tarafsız kalmalannın isaberi, defalarca ispatlanmıştır. Vietnam ve Kore gibi sorunlar birer mihenk taşıdır. Herkes, bir ülkenin dünyadaki yerini tayindc bu mihenk taşlarına bakar. Saygona yardım karannın Amerikanın baskısıyla mı yoksa serbest iradesiyle mi vermiş diye derinlere inip araştırma zahmetine katlanmaz. Zaten mibenk taşı da altının ayannı tesbitten ötede bilgi vermez insaIçine komünistler de sızmış ol I sa, Güney Vietnamdaki milliyet | çi bir harekettir. Vietkongun hayalindeki Vietnamm gerçekleşmesi I halinde, Türkiye bu ülkenin düş I manı olmağa adaylığını koymak I tadır. Atatürk'ten sonra Asya ve Afrika milliyetriliğine karşı işlediğimiz suçları hâlâ affettiremediğimize, B. M. lerdeki Kıbns olaylan en iyi delildir. I CAPE TOWN: (a.a.) rofesör Chrıstian Barnard, Cape Town Tıp okıılunda düzenlediği basın toplantısında, kalbini değiştirdiği dişçi Pbilip Blaiberg'in «reddetme» dönemini, geçenlerde ve hiç farkına varmadan geçirdiğini açıklamıştır. Barnard, «işin garibi» demiştir, •Dr. Blaiberg, bu dönem boyunca kendini çok iyi bissetti ve çok iştahlıydı. Hiçbir şey farketmedi.Profesör, Blaiberg'in durvımunu kontrolla gbrevli doktorlar ekibinin bazı incelemeler sonucu dişçinin «reddetme» dönemine girdiğini anlayıp gerekli ilâçların dozunu arttırdıklarını, bu dönem geçtıkten sonra da dozu ıızattıklarını belirtmiş ve şoyle demiştir: «Böyle bir dununun meydaoa gelmesi kaçınılmazdı. Çünkü bünye yabancı bir unsura karşı daima mücadele eder. Verilen ilâçlann görevi de bu tepklyi yemnektir.» A BOSFOR TURİZMT. EKONOMİK DÜBUM Profesor Barnard, Blaiberg'in hastaneden ikı uç hafta içinde çıkabileceğıni, hattâ dişçilik mesleğini icraya devam edebileceğini umduğunu belirtükten sonra, Blaiberg'in taburcu edildikten sonra dıkkat edeceği tek şeyin bulaşıcı hastalıklardan kendini konımak ol duğunu söylemiştir. Profesör Barnard, üçüncü kalp ameliyatıru, Blaiberg ile meşgul olan ekip bu görevini tamamladıktan sonra, yani altı sekiz hafta sonra yapabileceğini, fakat yeni hastayı henüz seçmediğini söylemiştir. Bir soruya karşılık, yabancı bir ülkede ameliyat yapmayı kabul edemiyeceğini açıklayan Barnard, şunları eklemiştir. «Fakat benden istenirse, yabancı bir hastanede, bir kalp nakll ameliyatında teknlk danışman ve seyirci olarak hazır bulunmaktan zevk duyarım.» Groote Schuur'da bir yabancıyı ameliyat edip etmiyeceğı sorusuna karşılık da Barnard, kim olursa ol sun ayrılık gözetmiyeceğini, fakat yurttaşlanna özellikle öncelik tanıyacağını söyledikten sonra, Groote Schuur hastanesinin, altı ay sonra aynı anda dört kalp ameliyatının yapılmasını sağlıyacak şekilde d#natılmış olacağmı belirtmiştir. Profesor Barnard, gelecek perşembe günü de, Kuzey ve Güney Amerika'ya gitmek üzere, Güney Afrika'dan aynlacaktır. Hastahaneden çıkabilir yi haber alan Fransız kaynaklanna göre, General De Gaulle ile Irak Cumburbaşkanı Abdürrahraan Arif, yaptıklan müzakerelerde şu prensip fizerinde mutabık kalmışlardır: Ortadoğu meselesi barışçı bir yolla çözümlenmelidir. Ayni çevreler bununla beraber, Irak'm tutumu çok sert oldugundan iki başkanm bu bansçı çozümün aynntılan üzerinde göruş * De Gaulle ve Arii'in ortak görüşü: Barış!.. PARİS (a.a.) birliğine varamadıklannı üâve etmektedirler. Gerçekten, General De Gaufle' Un, îsraillilerin isgal ettikleri topraklardan çekilmelerine taraftar olduğu bilinmektedir. Fakat bunun yanında Generalin, ancak, Israil ile Arap komşulan arasmda normal miinasebetler kurulduğu takdirde bolgede devanüı bir barış kurulabilecegine inandığı da malumdur. Abdurrahman Arif'in kabul etmedigi noktanın da bu olduğu sanılmaktadır. Cento G. Sekreteri Londra'ya gidiyor LONDRA, (a3.) tngıltere Dış işleri Bakanlığından bıldirildağıne gore, CENTO Genel Sekreteri Turgut Menemencioğlu ile siyasl ve idari işler yardımcısı Mehmet Baydar, tngiltere Dışişleri Bakan lığının dâveti üzerine 12 16 Şubat arasında Londrayı ziyaret edeceklerdir. Avcunuza gelen fırsat... f,t.. „,.,.. ı O lb tahsilimi tîsküdarda Rav•T» zai Terakkiy Büştiyesinde vap J Itam.Mektep parah ve hususl t ^ b i r mektepti. öğrencilerin ü* ngflizceyi doğrn dürüst konosamıyan T. Konaris adında genç bir niıormaları vardı. Mektep Müdakumarhane krupiyesi, bu güney sahil şehrüıde beyaz kadınlann saru tahsüli bir adam değfldi. Okutıldığı bir esir pazanna rastlaymca şaşkınlıktan donakalmıştır. ması vardı, yazması yoktu; fakat Gayet cazip ve kıvrak dokuz son derece dirayetli bir pedagoe genç )nmt çarşı ortasında bir idi. Mektepte, her yerde olduğu plâtform üzerinde satışa çıkarıgibi talebelerin numaraları varlışı ve müzayede ile fiyat biçilmesl dı. Benim numaram 143 idi. Sıişi, 22 yasındaki krupiyeyi heyefırla biten numara sahibi öğrencanlandırmıştiT. Konaris, etrafınMÜNİH FRANKFUR1 ciler bedava okurdu. Yani yüzde dakilerden birine yanaşarak ne on meccani talebe vardı ve bunKÖLN ve HAMBURG. olduğunu sormuş, şu cevabı allan tabii fakir aile çocnklarınGı'decek /ŞÇ/UR/M/Z mıştır: dan seçerdi. Çocuklar mektebe ciİÇIN OZEL EKSPRES SERVİSİ «Bu gördufün kızlan satıyorderken ve evlerine dönerken bir lar. tstersen birini satın alabilirhademenin nezareti altında taburla gidip geürlerdi. Her afcşam mektepten çıkarken talebeyi mekGenç adam gözleri parlıyarak tep bahçesinde toplar, derslere, derhal müzayedeciye beş sterlinahlâka, devama ve saireye dair Uk (120 liralık) bir banknot uzanasibatler verirdi. Bunun adına tarak: «Aman, su kızı bana ayır. «divan» denirdı. Talebe her hafdiye bağırmıştır. T.L. ta, bir haftabk voklamalarda ue Miizayedeci parayı alırken, kruGidiş 400. netice aldığına dair karnelerinl piye de kızı almaya hazırlanmıştır. Genç adamın seçtiği kız, cts velilerine götürüp gösterirler. Ve Gidiş dönüş 720. imzalatıp mektebe getirirlerdi. tünde mini etek, ayağında çizme Tasavvur edin ki riiştiye birde bulunan 16 yaşmdaki esmer gUyani Uk mektebin besinci smıfınzeü Julia Van Dyke idi. da bize eşya derslerini gizli oFakat krupiyenin iştahı krasalarak Fransızca ikJturlardı. Bu ğında kalmış, parası gittikten son mektep Üsküdarda Tabutçular iT.L. ra bu «esir pazannın» Plymouth çinde, yani Istanbulun fakir bir Gidiş Teknolojı Kolejinin fakiıler için 470. semtinde olmasına rafmen en iletertiplediği bir yardım kampanri tahsil müesseselerinden biri iGidiş dönüş 846. yası olduğunu anlamıştır. di. Kıvrak kızlann gUzelliklerl bay Müdür Halil Rüştu Beyin vefaranlıkla takdir edilirken bağışlar toplanmış, genç krupiye ise pa tından sonra Vakfa intikal eden, şimdi de hâlâ Uk mektep olan ozardan bir türlU ayrılamamış: kula «Halil Rüştü Bey İlkokulu» T.L. «Yacık oldu. Keşke onunla hiç dediler ve adamın adım okula koy olmazsa dolaşabilseydim. Çok tat Gidiş 500. dular, Ama ben şu malumatı verU bir şeydi. Ama kabahat bende, mesem bibnem okulun bir yerinGidiş dönüş 900. anlryamadım bonun kaidesini» de bu adamın resmi, israi, kimliği demiştir var mıdır?.. Ne ise lâf' uzattık.. Merkez TAKSIM Gencın seçtiği cazip esmer kız maksadım mektebin disipline ver» da hâdiseye üzülmüş: «Başkasiydiği önemi göstermektir. Opera yanı: 485151 le randevum olmasaydı bu yakıBu yazıya bu girişi yapraamıa Ankara: 121911 • 177036 sıklı gençle çıkardım» demiştir. sebebi, Millî Eğitim Bakanlığınta Izmir:: 22226 mektep dışı öğrenci hayatiyle KAYIP Diplomamı kaybettlm. mektep idaresinin, hükümetin ve Hukıimsüzdur. Bedil Terazl ailelerin meşgul olmalan hakkınCumhuriyet 1430 vCumhunyet: 1423) da verdiği emirdir. Ben bu emrin sık sık teyit edilmesini ve okul ı > dareleri, valilikler ve ailelerce ciddi şekilde tatbil: olunmasını, çocuklanmızın istikbali bakınundan zaruri bulurum. Çünkü; çocutc mektebinden çıktıktan sonra nereye gittiği malum değildir. Vani mektebin, hükümetin ve ailenin kontrolundan tamamen kurtulmuş haldedir. E bugün bu kör* pe dimağlan saşırtacak, iğfal edecek, kötü yollara sevkedecek o kadar kolay ve yaygın bir atmoster var ki bununla ciddi şekilde mücadele edilmezse âkıbet çok kötü olur. PLYMOTJTH, (AJ.) fngı'ftere'de esir pazarı da varmış hadiseler arasında Gcnçlikle ilgileniyor muyuz? I îst. Münıh Îst. Frankfurt îst. Köln Hemofilili köpeğe yeni dalak takıldı BOSTON, (aA.) Bir Amerlkan doktorn, Hemofilili bir kopegi, bir başka köpeğin dalaçını takarak iyUeştirmeyi başarmıştır. Bu usulU bulan Harvard Ünlversltesi profesörlerlnden Doktor John Norman, birkaç aya kadar ayni ameliyatı insanlarda da yapabileceğini söylemiştir. Doktor Norman'a göre, sağlığı yerinde bir kimse dalaksız da normal olarak yaşayabileceği için, verici meselesi oldukça kolay çözülecektir. Doğuştan gelen bir hastalık olan Hemofüı, en ufak bir yaralanmada durdurulamayan kanamalara yol açmaktadır. Btmun da dalağın meydana getirdiği pıhtüaştırıcı maddelerdekl bir aksaklıktan ileri geldigi anlaşümaktadır. Büyük yanlışlık TABANTO (Ita'ya) (a.a.> irbirlerini, peşlerinde oldnklan haydutlara benzeten »ivil giyinmiş iki polis, Taranto'da bir barın önfinde silâhlannı ateşleyip birbirlerini vurmuslardır. İkisi de ağır yaralanan polislerin bir yanlışlığa kurban gittikledi, olay yerine, üniformalı polislerin gelmesinden sonra anlasılmıştır. Kumar oynatan oyun salonlan, fnhşa yakın bir takun karanlılı «gece kuttüan» her türlii fitne, tesat ve habaseü tatlı tatb anlatan •HpHlffllUrr resiluJer, ahlâksızlık la kolayca bağdaşan felsefeler, kötüluk. hırsızlİk, Iıâttâ adam oldürmeyi bir ideoloji veya tazyik edilmiş ruhun çıkış kapısı gibi gösteren ve bunlan «insan hakkv» diye dünyaya snnan dalâlet mczhepleri bunlara karşı hiç bir mü* dafaa vasıta ve tedbirlerindrn yoksun ve cemiyet himayesindtn öksüz çocuklanmızın ne gibi kötü dersler alabıleceğini, ne gîbi kurtulunmaz tptilâlara uğnyacağmı düşünmek tüylerimizi ürpertmeye ve Millî Eğitim Bakanlığımn bu husustaki hassasiyetini takdir etmemek kabil değildir. Gene kabil değildir ki bu emirler gençlerimizin mektep dışı hayatını sıhbatli hale getirmeye ve onları genç yaşlannda türlü ahlâkî ve itiyâd! tehlikelerden konımayi kâfi gelebilsin. İşte burada Türk gençlik âleminin boş zaraanlannı değerlendinne dâvasiyle karşı karşıya kaunaktayız. öteden tekrar edegelir ki, 27 Mayıstan sonra daha da sıklaştırdığımız bu yoldaki ikazlanmız ne hükümet çevrelerinde, ne meciislerde akis bulamamış ve maalesel buna da politika kanşarak çoğu zaman gençlik âlemine getirilmek istenen disipline karşı güya akıllı sydm dediğimiz kimseler dikelmişlerdir. AUah cunüesinin teksiratlanm affetsin. Şimdi Millî Eğitim Bakantağının yapacağı iş yalnız emir göndermek olmamalıdır. Maalesef mekteplerimizin pek çoğunda spor sahalan ve oyun salonlan yoktur. Çocuklarunızın ders saatleri hattâ mektep saatleri dışında gidecekleri bir ver yoktur. Spor kulüplerinin bugünkü hali maalesef ihtiyaca cevap vermekten uzattar. Gece yatısı mektepleri çocuklarm faydalı şekilde vakit geçirmelerini temin edecek tesislerle donatümaOı ve beden terbiyesi, müzik ve resim hocalarının işbirüği Ue bu okyUarda «Recreatif = Vakit geçirici» programlar tertip ve tatbik etmeli. Yatısız mektepler için de Halkevleri ve Beden Terbiyesiyle işbirliği yapıp bunlarm kadrosuyla gençlere tatü gün* lerini iyi geçirecek ünkânlar hazırlamalıdır. Bunlar olmazsa ne kadar kovalarsanız kovalaymız, bu çocuklat kötü yerlere giderler.. bunların oralara gitmesinden para kazananlar bunu yaparlar. Zorla önüne geçmek kabil ounaz. Böyle yerleı kapatılır.. fakat boş zamanuu g» çirmek istiyen genç, kahvelere dadanır. Bunlann da ne dereceye kadar zararsız olduğunu ve zarar aız işler yaptağını bilmem. tmdi «Türkiye» gençlîğinin iy yetişmesi ve fena yollara sapma ması isteniyorsa bütün dünyad: devlet vazifeleri arasına girmiş o lan gençlik hayatını ve hareketle rinî tanzim için vakit geçirraedci etrafın neler yaptığım, gençler nasü yetiştirdiğini tetkik ederel işi ele almalıyız. Ama bir nokta vw ki Türk ma: rif âlemi bir türlC yerleştireme miştir. O da mekteplilerin bir ün torma giymeleridir. Eskiden me\ cut olan bu resmi kıük meseles bugün yalnız bazı hususi mekte; lerde tatbik edilmektedir. O d devede kulak. Halbuki meselâ İi veçte bir öçrenci kasketi onun e1 böyük şeTefidir ve başkalan b« nu giyemezler. Ajans: 0639,112? j B. FELE1 B Mevlîdî Şerif Merhum fırıncı vefatının kırkıncı günü dolayısıyla, aziz ruhuna ithaf edılmek üzere 14 şubat 1968 çarşamba günü öğle namazını müteakip Hacıbayram camiinde Mevlidi Şerif kıraat olunacaktır. Gönen ailesi bütün arzu buyuranlann teşriflerini rica eder. Gönen Ailesi TeRa: 221 HAMDİ GÖNEN'in Kayhan SAĞLAMER | X YATMAN ELEKTRÖKİK LÂBORATUAR! i jTelevizyon Jlntenleri •Yükselticiler • • • • • • • • • •• » •• » ••• »•• •O • • • • • • • • » •• » •• » » •» » • » » Elektronık : Cihazlar T. 7. Radyo | Bakım jTesisatları Servisi Mühendislik: :: Stereo | Müzik Endüstıiel (stişare \ Diskotek Elektrooik ve t ve Stüdyo Kontrollar Bilgi edinmek için l Tesisatiarı |SIZE TELEFONUNUZ KADAR % w DAÎMA YENİLİK PEŞİNDE n l •. .. * Umitlerinizi gerçekleştirecek olan, avcımuzun içindeki bu fırsatı kaçırmaymız. 17 Milyon liralık 1968 ikramiye plânından faydalanmak için İş Bankasında mutlaka hesap açtırınız. Daha fazla kazanma şansına sahip olmak isterseniz tasarruflarmızm tamamını İş Bankasma yatırmanızı tavsiye ederiz. TÜRKİYE 4> BKNRASI PARANIZIN... İSTİKBALİNİZİN EMNİYETİDİR Not : Mümessilltk Verilir. 44 83 64 • • • • •• • • • • » • • » • ••• » • » • » • • • • » • • • • •• • •• • » » •• •• • Cumhuriyet Beyoğlu Zambal. Sokak No: 10 Taksim İstanbul İETT Sitesi Hılton B!ok No: Şijli İstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear