02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT 28 Arahk 1968 CUMHURİYET Çin ve Hububat üretimi Çtoln 1961 yılında hububat üretimi 165 • 170 mllyon tondu... Bn miktar 1955 • 58 yıllan ttretiminden • 5 ilt 10 • dflfükttt. Oyaa, 1960 yılında Çmln nüfusu 195? yılına g«r«. 1040 mllyon artmıştı .. 1961 de ise Çinliler için lorluklar çıttı ortaya... Üretün çok düşük oldugu için köylerde açlık baslamıstı. Sınal üretime gelince: 1962 de özellikle tanmsal h a n maddeye dayanan hafif endiistri üretimi azalmıştı . 1961 yüında Çin dışandan 327 milyon dolarlık hububat s»Un aldı. 1962 de tekrar 254 milyon dolarlık hububat ihtiyaeı belirdi . Böylece İM yılda 660 milyon dolan feçti dışanya ftdedikleri para . Fakat bujün artık Çin kendi kendine yeterU dununs felmistir~ Yülık hububat üretimi 220 milyon civanndadır.. flO'ITfl Kızıl Nehir Halk ısa k«*0mi| »açlan, lri kolaklannı bütbühin ortaya çıkarttyordn.. Kalm damarhydı elleri... Konusurken mütemadiyen onlarla oynuyor, mm»n w»m»n önumUzdekl kahn tahta maaaya THnıyordu.. Bütün duvarlan b«yax badanalı bir köy evinin içindeydik.. Bir hayli yüksek pencerelerden giren güneşin ıgıklan omuzlanmızı yakı yordu.. Yerlere iri malta taşları döşenmlşti... Odanın ortasında duran eski tahta masanın etrafında 810 iskemle vardı... Kanımızda, arkamızda, aağımızda ve solumuzda; Mao Çe Tung'un çeflt çafit re•ünleri konuzmalan dinliyomıus gibi dikkatll, mütebasaim biaa bakıyordu sanki!.. KIZIL NEHÎR HALK KOMÜNÜ Devrim Komitesl Başkanı Kuan Yao Haung, lnce sesini yükseltmeye çılııarak: 19S8 yılında dedl. Baakan M M ' nun ça£nsın» uyarak kurduk b« Komünü. 18 büyük üretim grupu.. 165 küçük Uretlm takımı v«r simdi burada Biı üretim grupu asağı yukan 3000 kijidir, küçüfü İM 500 kadar.. Bütün Komunde S M M den fazla aile yajıyor Yani, afagı yuk«n 25 bin nüfus... Neler Uretiyorsunus gen«lUkle? fl N L D R K Komünü..n de gördüklerim Plrinç ekiml başlıca lslınisdir. Sonra meyvacılık, gelir. Kendi Ihtiyacımız için de sebze Te patates eker, aynca domuz, Inek ve koyun besle.iz.. Komfin 200 bin Mou'luk arazi üzerine kurnlmnştur. ( T Mou 1 hektar) Bunun 30 bin Mou kadan gayet lyi «ulandınlmış, pirinç ekimine yararlı haJe getirilmiştir... Kuan Yao Haung artık lyioe açılmıştı.. Elindekl ufak not defterine bakarak rakamlar veriyor.. Fakat ne yapıp, ne edip sözü »iyasl konuya bağlamtk Istiyordu... Mao Çe Tung'a Te Kotnünist Pajtislne!.. Zaten kendisi de partirün devnm komiteleri başkaruydı... Yani, komünUn Tallsl, kumandanı, fenel mUdUrU, her şayi!.. «KomUn» ler, Çlnlilertn «Hslang» dedikleri bucak lle ilçe arası bir idarl bölje içinde, üretim kooperatiflerinin birleştirilmesinden meydana gelen örgütlerdi... 1958 yılında gelismey« baslamıştı bu sistem... MPO Çe Tung ve arkadaslan, Ruslann tavsiys ettiğl koopantiflerin Çin halkının bünyesine uymadıgını anlayınca, derhal hepslni bir araya toplayıp «komUn» leri lnırmuslardı... Aslmda. hem siyaaal, hetn de ekonomik örgütlerdi bunlar... Her şeye yetkileri vardı. Üretimi oldugu kadar, •gitiml, mallyeyl, ticareti, gUvenlıgi, adaletl de kapsıyorlardı... Evlenme ve bosanmalardan, lşlenen suçlann cezasına kadar bütün problemler bu küçük kuruluş lann içinde hallediliyordu .. Devrim komite"ri veriyorlardı diledikleri karan... Ortak mülkiyetin en ileri ?ek!i diye kabul ettiklerl lcomünlerde; olnülar, hastahanele, çoeufc yuvalan, ufak labrikalar, yemekhaneler kurmuşlardı. . Ve insanlann hakikaten ortaklaşa yaşadıklan görülüyordu burada .. Yalruz, diger sosyalist Ulkelerde oldugu gibi «Herkeain çalısmasına, kabüiyetlne göre değil; ihtiyaçlarına göre ayaılanıyordu kazançlar!.. Bunu da, Devrim Komiteleri, yani «Siyasiler» tayln ediyorlardı!.. 1958 yılınd», çin'de mercut olan 740 bin kooperatlf birleştlrUmis, 24 bin Halk KomUnU çıkmıstı ortaya... 1961 den sonra ise, bunlar yavas yavas çogalmıj, 74 bine yükselmişti... Bu şekılde orgütlenme ile tanm'ın daha süratle modernleşecegi, alısılmıs bir takım geleneklerin yıkılacagı ve devletin plinında kolaylıkla yer alınacagı kabul edüiyordu.. Kuan Yan Haung'a sordum: Kıml Nehir Halk Komunü' nün yılhk gelirl ne kadardır? Defterine bakü, Baakan ve o ecis bücüj sekilleri bir lüre göir den geçirdikten sonra: 4 milyon 50» bin yuan, dedi.M Yani 25 bin kiaiye bu para dagılıyor, degil mi?. Evet sdam basma 180 yuan düsüyor... K&fi midir bu para onlara?. Yemek içmek, giyinmek, ev klrası, çocuklann okuması ne olacak?. Kuan Yan Haung. belU de 2 yıldır uzattığı serçe parmagının kıvnk tırnagıyla oynadı ve sonra dişlerini gösterdi: Yeter de artar bile!.. Bir defa sunu aöyleyelim: Köylünün yemek masrafı yoktur.. Pirincinl, yagını, şekerini biıira kooperatif, üretim karsılıgı verir onlara... Ev kirası ödemeı... Şu gördüiüniiı evler hep ortak malımudır. Çocuklara okula gitmeleri için de ailcsi hiçbir masraf yapmaz... Çünkü onları da Komün okutur. Ancuc. yılda 1 yuan kitap parası istenir kendilrrinden.. Bir de berkes jiyimini kendisi temln eder. Devletin yardımı olur mu Komünlere?.. Obnas mı? Olur tabil!. MeKızıl Nehir Halk Komününde dinlenen köylü kadınlar. Yaşa Başkan Mao yanyorselâ biz devlete p*çen yıl 5,3 milyon kilo hububat sattık... Esklden bu toprakların beher Mou' «u 190 kilo pirinç verirdi.. şimdl 450 kilo veriyor... Bütün tarım ftletlerini dtvlet verdi.. sulama tesislerini devlet kurdu... Fakat artık, kendi kendimiıi yeter hale jeldik... Bundan sonra tümaeye vük olmak istemiyonu... Adam basına ne kadar hu« bubat dağıtıyorsunuz her yıl?.. Ortalama 300 kilo... aileler genpllikle 5 kişi, 6 kişi olduğu için fazla büe gellyor!.. Fazlasını ne yapıyorlar?.. Satmaları mümkün mü? Hiç öyle sey olur muT Geri kalanı daha fazlaya ihtiyacı olan kim varsa ona verirler!. Yahutta getirir yöneticilere teslim ederEllerindekl taaaır aapkalarda.. Milyonla rını hatırlatıyordu. . Az ilerde, 1617 yaslarında bir genç kız, sırtında taşıdığı çocuğu unutmuş, meraklı gozlerle bize bakıyordu... Belki de ilk defa gorüyorcTu bir yabancıyı... Kuan Yao Haung, parti binasının hoparlörunden gelen gürültülü ihtilal sarkısını bastırırca> sına sesini yukselterek : Kurtuluştan önceki halimizi nereden bileceksiniı? dedi. Çoğumuıun topragı yoktn» olanında, agalara tefeellere borçları vardı.. Bir avnç pirinç alırdık çalışmamıza karsılık. . Yagmur yafınca, mahsul sular altında kalır . yajmayınca kuraklık, arkasından açlık gelirdi . Bir türlii ikisinin ortasını bulamazdık... Ama slmdi her seyimlz var. . Mntluyuz da... Baskan Mao'nun eroirlerini yerine getirerek; guluyernz, gfibreliyomz, tohumu ıslah ediyor, aık aık ekiyomz. Ekinleri hastalıktan kornmak için ilâçlıyoruz. Yeni yeni tarım âletleri alıyornz Kızıl Nehir Halk Komttnüne... Acaba hiç kimsenln »ıhıl malı olarak toprağı var mı burada?.. Bay Haung tert lert baktı yOc^tenni kalıolaftırm*> ya çfllŞtı ve Bn topraklar herkesin, dedi, hepimizin... Ama ne demek iıtediginizi anlıyorum . Evet, timdl üçbeş kişinin kendi malı aı miktarda araziıi var .. Kültür thtilalinden önee daha çoktu .. Çin Kruçevinin kovulmasından lonra onlar kollektif çalısmanın deferini anladılar ve koroüne bırakı tılar topraklarını... Peki ya dıjerleri? Digerlert nasıl barınıyor aranızda? Malım kime, nasıl satıyor?.. Onlarınkinl de biz alıyomz!Arada hiçbir fark gözetmiyor, v» rlyornz paralarını. Fakat, blrtakım tosyal haklardan «müşterek ealifanlan kadar yararlanamıvor> Iar tabiî!.. Zararlanna olnyor b« durumlan .. Bir süre durdu. Ve tonra s8zlerini tamamladı Başkan : Amma . dedi, gerçeği anlamaya baçladı onlar da .. Yakında mutlaka aramıza katılacak, topraklarını komüne bırakaeaklardır... Zorla detil .. katlyen •orla defil... fönül nzaııyla ! KIZIL ÇİN'DE SK SIK RASTLANAN MANZARALARDAN BİRİSİ... SIRTINDA KÜÇÜK BtB ÇOCUKLA GEZEN BİR ÇtNLİ K1Z Disi Bond MODESTY BLAISE GcırtK omite Başkınıyl» beraber Halk Komününü geziyorduk.. Yemyeşıl ağaçların arasında kurulmuş, genış damlı beyaz badanalı evlerin duvarlarına kırmızı boya ile Çince yazılar yazılmıçtı... Mao Çe Tunj'un gdzlerıydi bunlar... Bisikletli kadıntar.. öküzlerin çektığı kağnılar, zaman zaman burnumuza gelen tezek kokusu bakımh bazı Anadolu kasabala K YARIN: Köylülerin yaptığı köprü 23 Şehrin içinden demiryolu geçmediği gibi, nehir de geçmez. Dere bıle geçmez. Ancak, hızlı yağmur yağan günlerde, eğri büğrü sokaklardan seller geçer. Çamurlu sular içinde taşların yuvarlanıjı duyulur. Çarşıdakiler eve dönmek için, evdekiler çar51ya çıkmak için, selin yatışmasmı beklerler. Sokak aralarında, çocuklar, kirli uzun paçalı donlarmı diz kapaklarına kadar sıvayıp, sırtlarına bındirip, sırasında adamları, sırasmda küçük kardeşlerini, analarını, bacılarını tasırlar. Yağmurdan sonra hava birdenbire açılır. Seller, batının boj topraklarına doğru çekilir ve gökyüzü, masmavi. pınl pırıl, ortaya çıkar. Kadınlar avluya dolmuş çöplü taşlı çamurları kürek kürek dışarı atar. Guneş onlarj kurutur, rüzgâr ise dagıtır. Sayıca uzun boyhı eksiği, artıgı olmayan iki cins, birbırine karşı adamakıllı kapalı, kaçgöç hızlıdır. Çeşmelerin başmda komşu komıuya yârenlik eden, su dolduran kadınlar, uzaktan bir atlı, bir er kişi görduler mıydı. damalı çarşaflarını hemen başlarına çekerler. Çıplak baldırlan görünür. Bu işin çozüm yolunu erkek erkeğe, kadın kadına sevişmekte buldukları söylenir. Babadan kalan eczaneyi Uşak'ta satıp savmadan önce, kımi günler 120 lıralık satışlara para demeyen baba, 60 lira aylıklı eczacısıydı Memleket Hastanesi' nın. Rontgen uzmanı Necmettin Bey de Başhekimiy dı bu hastanenin. Baba, çocuğu karşısına aldı. Ahp: Oğlum, baba sozü dinler, tutar mısın? dedi ona. Olacaksan rontgen uzmanı ol, Necmettin bey gibi. Hastanede çek heriflerin, kanların filmlerini. Bu olmadı de, muayenehanede çek. Paralar oluk gibi aksın.. doldur ceplerini. Yazın izin alır Samsun'a, Istanbul'a gidertia. Çocuk: Peki baba, deyip söz verdi. Ya?ı otuz beşi bulmuştu babanın. Biri gelmek üzere. bugun yarın yolcu, geliyor, çoluk çocuğıına dört elle sarıhyordu. Önce manda sürulerinin, sonra ineklerle öküzlerin hiç şaşırmadan kendi evlerinl bulduklan, kapıların açılması unutulmuşsa, sahiplerini kapılar önünde böğürerek uyardıkları, saat kulesine yakın bir »okakta tuttuğu evin merdiven altına çeki çeki odun istif ettirmiş, kışa hazırlık, çuval çuval kömür taşıtmıstı. Küpler saün ahp pathcan, salatalık, biber turşuları kurduruyor, erifteler kestiriyor, arkada ufak bir bahçenin ayırdıgı bölmede oturan ev tahibinin esi Ifakat Hanuna, birkaç torba tarhana ve kuskus hazırlattırıyordu. Çorum'un yerlisiydi, Defterdarhkta küçük bir memurdu Fazlı Bey. Konuşurken sık soluklar alır, goğsü hır hır öterdi; verem. Baba onları yemeğe çafırdığt gün, anne. adamm yemek yedıği tabağı, çatalı, kaşığı ayrı bir kapta kaynatıp yıkadı. Bir zaman el sürdürmedi. Esi lfakat Hanım akça pakça kadındı. Koyu kahverengi gözleri güzeldi, sönmez bir parıltı vardı onlarda. Eksik gedık sormak için uğrayışlan babanın gelış saatierin» denk düştü mü, anne tedirginleşiyordu. Kara aaçları kısaydı, fırça gibi sertti, ensesi ciletle ahnmıştı. Kalın kalındı sesi. Kendiliğinden für ve eğmeçli ksşları rastıkhydı ayrıca. (Aıkası var) Tiffany Jones TIFFANY JONES konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU ( | B U D I N K O P R U S U AL14H AUMH ,VCUSUF?A BAKMA ^Makbul ve faydalı bir yübaşı hediyesi! PARKER DÜNYANIN EN ÇOK İSTEK CELBEDEM DOLMA KALEMI Oostltrınızın, müşterılerınızın ve 8evdiklerınızın Yılbaşını kutttmak için, yalnız yeni yılda değıl. nıce seneler zevkle kullanacakları bir Parker 4 5 dolma kalemını hedıye edinız ! İlâncıüls: 13315888
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear