23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFE İKİ CUMHURİYET 26 Aralık 191 •••••••••••••••••••I MRLÎ PETROl SORUNU Feyyaz TOKAR konomik güçlükler içinde çırpuıan ülkelerde çoziım bekleyen ceşitli problemler zaman zaman büyük gürültülerle tartısma düzeyine sürulur ve kısa bir süre sonra da o gürültülü gelişine hiç de uygun düşmcyen bir sessizlik içinde bir harlı ateşte pişirilmesine ihtiyaç olup olmadığı nasıl tartışmaya değerse, daha sonra se\kedildiği buzhanede sessiz sedasız kalıplaşmasının da ayn bir tetkike bağlanması gerekir. Fakat roesele o kadar çok ve hançereler her meseleyi göz bebeklerimizden içeriye akıtmak için o kadar açılmışlardır ki parmak basılan olaylar, köselesl bozuk bir musluğun her dokunuşta biraz daha gürüldeyerek akması gibi boşanır giderler. Kanatlı insan • köle insan Şo satırları yazdığım dakikalarda, üç insan Ay çevresinde tv atıyor. Apollo, birkaç saate kadar, Ay çekiminden aynlıp Dünya ya yönelmek için yörünfe değistirecek. 1969 yıhnın yansına va înadan ilk uzay gemisinin Ay'a inmesi ve Dünya insanının bir baı ka yıldız toprağına ayak basması bekleniyor. On yıldan beri uzay çağına girmis bBİnnoyornz. Ne var ki, bu yeni nfuklann insanlığa neler kaıandıracağiB hesaplamak zor. Bilim ve teknoloji gelismesiyle insan toplumu ars sındaki uçurum büyüdüfünden eelecefin bizlere neler taazırladıf nı tahminde güçlük çekiyomz. Kristof Kolomb'un Amerika'yı ke? finden bu yana 476 yıi geçmistir. Gerçekte Kolomb'on cevi kabn fu kadar bir tekneyle bilinmiyenlere doŞru yelken açması, üç ır sanın Ay yoiculuğundan daha korkulu idi. Batıl inançlara saplı tayfalann kulaklan deniz efsaneleriyle da luydu.. Her an bilmedikleri bir canavar karşılanna çıkacak gibij di.. H*r sanlye bilmedikleri bir tehlike kendilerinl yntabllirdiAylarca gece gündüz yol aldılar; bitmiyordu deniz. Çoluklarından çocuklanndan habersiz, vatan topragıyla ilişik siz, ve daha kötüsü haritasız bir yolculuktu o... Ay'a (ridenlerin dnrumlan ise baskadır : Yolculuğnn her biı dakikasında ber bir ihtimal hesap edilmistir.. Dünya ile her daki ka konuşulur.. Uzay haritası eldedir.. «idilecek yer bellidir.. A] yolculugu, insan aklının ve bilimin yolculuğudur: Kristof Kolomb nn yolculuğn insan yürejinin yolculnjhı idi. Ve Santa Maria kara ya vardıjfı zaman yeryüzünde yenl bir çaS açılıyordu. Medeniye dünyasında o cünden bu yana birbiri ardısıra kesifler ve icatlaı devam etti. övlesine ki, yervüzü toparlatı dar çelmeye başladı in sana Lzav'a tırmanma yarışı basladı. Daha on bes yıl 8nce ha yal gibi pelen tasanlar 'erçeklestirildi. Otnz bin kilometre hızla evren'de mesafeleri yutan »emiler yapıldı. Kolomb'un şemisi Ak denizde. E«e Denizinde yflzenlerden farksız bayafi bir velkenlı İdi. Av'a ıriden gemi ise bilimin son buUularıyla donanroıstır. Baş^ döndürucö bir gelfsme Içindedir dünyamız. Ama bilim alanındaki »elismeler hızlandıkça insan toplamla nyla bilimsel veriler arasmdaki tehlikeli uçurum derinlesmekte dir. Cç kahraman insanın Ay çevresinde tur atması. on binlerce ki lometrelik hızla nzaya dalarak akıl almaz bir geziyi «rçeklestir mesi ne kadar saşkınlık vericiyse, bu üç insanın yasadığı toplnmda siyah • beyaz aymmının devam etmesi o kadar saşkınlık vericidir Derilerinin renjri yüzünden köle muamelesi eören milyonlann ya sadıfı blr ülkede Ay'a yükselen «mi. hem alkıslarımızı toplnyor hem biıleri yenl düsüncelere sürüklüvor. Vletnam'da blr ulusn kö leleştintıeye çalışanların. veya «encilere Ikincl sınıf İnsan muamelesi vapanlann ecemen oldnfn filkc Apollo'vu fırlatıyor Ay'a... Bilimsel ve teknik >elisme ile toplumsal havat arasındakl nçurnrau gözler önüne daha belirfin serecek bir baska olaya rartlanamaz. Geçmisie uçnrum bn kadar derin degtldi. Kölelik ve sSraürü kılıçla ve kalkanla. barutla ve tüfekle yüriitlllüvordn. Yirminci yüzyıl dünyasında isler de^ismistir. Akıl durdurucu silâh ve araç İara sahip cıkmıştır insan .. Bu silâhlar ve araclar insanlığın ivilijti ve özgürlüjtü yönünde knllanılırsa gelece^in dünyası başka türlü olnr: kötülük ve kölelik yolunda kullanılırsa bir başka türlü olur. En küçük bir tabanca için geçerli kanun en güclü füze İçin geçprlidir : Bir revolver bir kaatilin elinde insan öldürmek için kullanılır.. Bir polisin elinde insan havatı savunmsk için. Bir füzeye atom baslı^ı taktınız mi tehlikeli bir saldın silâbı olur.. Blr füzeye feza kapsülü takıldı mı insanı Ay'a fStflrebilir. Bn bakımdan çajhmız çapraz ve tehlikeli oynnların eşlfindedlr. Gerçekte bu çaprazın sosyal kanunlara avkın bir yanı yoktnr. Tarih çerçeji föstermistir ki. sömürünün yoğunlaştığı çağlarda bilim ve teknik hızlanır. Çünkü bilimsel arastirmalara yatınlacak sermaye büvüdükçe bilim ve tekni&in eelismesi tabiîdir. Ne var ki, bn kannnun çerçevesine çiren olavların çapı büyüdükçe tehllke de büyüyor. Akıl durdurucu araç ve silâhlarla donananlann irade ve niyetleri gün çeçtıkçe daba çok önem kazanıyor. Biz her seve rafmen ivimser ve umutluvnz. Çünkü bilim ve teknik ile toplumsal vaşavıs arasmdaki uçurumu yok edecek ilâç fene evren kanunlannda saklıdır. Dünva 2000 vılına dofra toplumsal vasavısta her soy reriliji yok etmis ve bilim ile toplumsal hayat arasmdaki uçnrnmu kapatmıs olacaktır. Baska türlüsünü düşiinmek insanlığın geleceğinden umudu kesmektir. \ E ı ' r ' 1 , i* : î £ * ı# ^ t*. Af şte bir an içinde bütün gençliği harekete geciren Millî petrol sloganı, komünizmin tipik örneklerinden birisidir. 1965 seelmlerinde muhalefetin de eenis capta üzerinde İslediği bu konu kısa bir süre sonra heyecanını kaybetmıştir. Zira ortaya daha yeni meseleler cıkmıştır ve onları daima daha yenileri tâkip edip gitmektedir. Petrol konusundaki fırtınanın da blr sure sonra durulup gitmesinde zannederim en büyük rtken henüz petrol üretimimizin, tüketimünizi karşılar durumda olmamasi ve her hâlükârda ham petrol ithaline kaçımlmaz ihtiyacımızm oluşudur. Bu gerceği bir yana alırsak yabancı şirketlere tanman imriyazlann gerisinde kalınlaşmıs komprador ensesi var mıdır? Bizl ne ölçüde sömürmüşlerdir ve somüreceklerdir? Bütün giirültü patırdıdan sonra lütfen hafıza derinliklerimizde bu suallerle ilgili bir gezintiye çıkalım.. Zannedivorum büyük çoğunlumuzda ve belkl de heoimizde bu suallere cevap teşkil edecek ciddî bir rakkam veya olayı hatırlayabilme güçlüğü ba«Iıya^aktır. İhti«asımızm dısındaki ve teknik bilgive de cok fazla ihtiyaç gösteren bu koııunun küllerinl eşelemek amacında değiliz. Değiliz çünkü, bulunacak ateş parçasının çıkartılarak, gözbebeğine değdirircesine sokulmasının sadece gözü sulandırıp görme hassasım yok edeceğine inanıyoruz. O halde külü eşelcyelinı ama bulacağunız ateşe parmağımtzi sadece uzatalım fakat basmıyalım. t Heyecanını kaybetti bir türlü toparlıyamadıfı gibl bir cadı kaıanı misali kaynayıp gitmektedir. S yılda 4 Genel Müdür ve 13 Genel Müdür Yardımcısuıın değiştiği Petrol Offcinde her bir buçuk yıla 1 Genel Müdür ile 3 Genel Müdür Yarduncısı isabet etmektedir. Teskilâtı Turkiyenin dört bir tarafına yayılmıs bu dev müessesenin başına gelenler çoğu zaman kendi bünyelerini dahi tanıyamadan veda etaıişlerdir. Bu dört Genel Müdürden birincisi ihtilâl sonrasınm getirdlgi zarif bir emekll general, diğeri devlet bayatında tecrübell bir kişi, üçüneüsü Ofisin ismmi duyurtup petrol rüzgârını estiren fakat ayrılma zamanını kestiremeyen, dördüncüsü de yerinden almmasmdan birkaç gün evvel istlfa eden devlet tecrnbesl olmayan bir kişidir. Fakat bunlann hiçbirisl yirmi küsur yıllık Petrol Ofisinln bünyesüıde yetismis insan defildir. Yanlıs saymadıysak 13 Genel Müdür Yardımcısına »relince bunlardan yalnız üç tanesi Ofis bünyesinde yetismis ki'Oerdir. 10 tanesi dışardan gelmistir. K \l KI\\1 Ml \ YERİ :::: >••• • ••• • ••• •••• • •«• •••• S "••• •••• •••• >••• • •• !••• !••• !••• !••• Niçin yürümedi?.. u rakkamlara atılacak küçilk bir na zar Ofisin ljleri niçin İyi yürümemektedir ve neden bu makine dnrmadan adam öğürmektedir svallerini derhal cevaplayacaktır. t'Ier iri «itmemektedir. Zira teşkilâtın ve konulann rabancısı olan, meselelere intibak devresini jreçirene kadar. çeşitli özelliklerinden ötürii politikacının ve menfaat gunıplarının daima pek iijiltndifi bu teşkilâtta ya yanhş işlere kaydınlıp Bakanınm eüvenemediği adam haline gelmekte ya da kendisince isabetli. dış etkenlerce pek hatah sayılan ts•arruflanndan ötürii BaJouıının dahi tutamıyarağı adam olmaktadrr.^ Kişileri tanıyıp. konulan Sğreninceye dek ya birind ya da iMnci ihtimal &kıa haline gtlince bn tnrnike periodik bir sekilde dönüp gitmektedir. Petrol Ofisinin büyük malî ve idarî problemleri vardır: Kuvvetll bir bankacı, genel müdÜT. idareci de genel müdür yardnncısı yapılmıştır. Petrol Ofisinin pazarlama problemi vardır ve büvüktür. tki yıldan fazla bir süredir bn millî şirket tstanbul gibi bir enirde dahi tek blr istasyon açamamıştır vp derler kJ Ofisin en iyi pazarlama teknisyeni de genel müdür yardımcısı oLmuştur. ••>• •••• Tek konu zelden gerçek anlamda endüstrilesmektir. İşte petrolde de ana hedef pek tabii bu paraleldedir ve gaye, kendimize yeter petrole sahip olup ondan sonra da göğsümüzü gere gere •Millî petrolümüzü kullanalım» demektir. Ancak nasıl bir montaj sanayiinde imalâtçmm kötü imalâtınm, pahalı imalâtınm karsısına geçip dur diye bağırmak hakkına sahipsek (Hos bu hakkımızı var zannetmemize rağmen onu da bir türlü diyemlyonıı ya...) Tınn göstersin bir gün kendimize yeter petrole sahip olduğumuz anda da o millî petrolü satan teikilâttan en iyi hizmeti beklemek hakkımızı mahfuz tutmamız gerekir. Ancak gelin görün ki o teşkilât isti«nasız olarak gelmif geçmiş de kendisini urkiyenin problemlerinin yüzünTkonudolaştığıiktisadî ihracatıüzerinde suislenilen de şu günlerde tek ithalâtı kısıp arttırmak ve te * • • Sonuç lunmak kaydı ile üç yıllık bir görev garantisine sahip kılınır ve yıllar yıiı cıkamayan (o da nedendir büinmez ve işin garibi C.H.P. koallsyonlan da çıkaramamıstırt. Teşkilât Kanunu da süratle çıkarılırsa işte o zaman millî petrolün satıcısı bu sirket ptsınklığı derin bir nefes almayla (riderecektir. Petrol Ofisine »ahsiyet verecek bir TeşkiUt Kanununu çıkarttiracak Enerji Bakanı, baflı oldnfu partinin felsefesi üzerindeki tartısmalar ne olursa olsun, millî petml dâvasına en büyük hizmet çivisini çıkmıs doğruhı|ann zaman Bütün bn denilenlerinasankadro kusurdavebugösterecektir ama gelen görev so rumluluğun klâsik tarifinj bir ÎİV • ••• •••• «••• • ••• • ••• :::: •••• »•»#»•»•••»••»•»•»••••••••••••••»•••»•••••• Telefon Değışıklığı 1 Ocak 1969 dan itibaren yeni Telefon Numsralan ayın Nadir Nadı'nın bir uyarı makalesinı zevkle okudum. Yîtzar, bu yazısında, bir memleketin kalkınması için en verimli yatırınnn, insan yetiştirmeyi hedef alan yatınm olduğunu, uygarlığın da, özgürlüğün de, refahın da başlıca kaynağı insan olduğunu belirtmektedir. Sayın yazara bu hususta hak vermeraek elde değıldir. Bır toplum eğitim dâvasını halletmedikten sonra, kalkınmak için uğraşırsa, boşuna çaba sarfetmektedir. İnsan elemanını iyi işlemedikten sonra toplum kalkmamaz. Eğıtim, ferdi nayatta karşılaşacağı zorluklan yenmeye muktedir olmasını temin işidir. Eğitim bir intibak ve uymalrtır. fnsanda, intibak kapasitesi rardır, bu da eğıtimle olur. Bu intibakın ve uyumun gerçekleşmesi için beden, zihin, duygu ve sosyal geli$imi saglayan plânlı ve kollektif bir faahyet gerekmektedir. Eğitimin amacı, ferdl, gelişen ve değişen geniş dünya şartlarına etkin ve verimll olarak uyma kudretinde yetistirmek, kendi çıkarlan kadar toplumun çıkarlarını düşündUrmektir. Yirminci asırda eğitimde yapılacak vatınmlann, ulusal geliri ne kadar artırdığı üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Ünlü Sovyet ekonomisi Strumilin vardığı sonuçlar şöyledir: Üç yıllılc okul eğitimi, emekçiye üç yıllık fabrika stajından daha faydaiıdır. Ulusal ekonomi bakımmdan ilkokul egitimi, aynı mtiddet içindeld fabrika stajından verünliligi 2,6 defa daha fazla artınr. Bir yıl öğrenim görmUs bir emekçi, hiç öğrenim görmemis bir emekçiden % 15 daha fazla kazanmaktadır. Genel olarak llk ötretimde yapıian bir yatınm, bir yıl sonra amortismanmı sağladıktan sonra, 35^ yıl sonunda yatınmın 27,6 misli kar sağlamaktadır. Ulusal ekonomi bakımından baska keslmlerdeki yatınmm bu kadar kâr sağlayacağı düsünUlemez. Yine Birleşik Amerika'da yapıian arastırmada, emeğin geliri 71 milyar dolar arttıysa, bunun 64,5 milyarı eğitimin gelişmesine bağlt olduğu tespit edümiştir. Diğer araştırmacılar eğitünin, ulusal kalkmmadaki payını aynı sonuçlara yakiasık çıkarmışlardır. Bu araştırmalar göstermektedir ki, insan elemanı iyi islendiğınde toplum kaikınır. Çok sayıda fab rika fcursak, çok geniş toprakta ziraat yapsak bile, bu fabrikayı çaJıştıracak insandır, bu toprağı işleyecek insandır, toplumu her yönüyle kalkmdıracak insandır. Bu gerçekler apaçık ortada iken hâlâ eğitimi karşılıksız yatınm kabul edenler vardır. Eğitim dâvası hallolmadıktan sonra bosuna çaba harcıyoruz demektir Meseleleri bu açıdan ele ahp değerlendirmelidir. Kalkınan milletler eğitim sorunlannı hallettikten sonra kalkmabilmişlerdir. Bunlan örnek almab, eğitime gereken önemi vermelidir. llus&i kaikınmada en verimll I yatınm insanı eğitmek için ya'pılan yatınmdır. Eğitim kalkınmanın temelidir. Bu hususu gözönünde bulundurarak eğitime grerekli önemi vermek ve eğitlmcilerin (öğretmenlerin) maddî ve manevl hayat seviyelerini yukseltmek, masraftan kaçmamak, maddi bakımdan eğitime öncelik tanımak, okulsuz ve öğretmensiz köy bırakmamak, köy ve şehir farkı (tözetroeksizin bütün fertlere en kısa zamanda esit eğitim olanağı hazırlamak gerekmektedir. Yusuf YILDIZ îlköğretim Müfettisi Giresun zipleştirici tedbırleri almak, yetki, sorumluluk ve hak dengesini İyi kurmak gerektlr. Kırk bin köy ünitesinde ham kaynak olarak yatan nice büyük kabiliyetlerin. aydınlar katına çıkma yoUannı tıkamakta değil, açmak çabasmda bulusmahyız. Mehmet ÖCAL llköğretim Müfettisi • îzmit Time dergisinin tufumu ü S O N U Ç S politikamız ayın Prof. D. Ahmet Kılıçbay* ın «Eğitim Politikasında Gelismeler* baslıklı yazılarını okudum. Sayın yazar, 1969 eğitim programmda. ağırüğın ilköğretimden yüksek öğretime kaydınldığını açıklıyor ve toplum refahı İle ekonomik kalkmmamızı hızlandırmak için, bu değismeyi yerinde buluyor. Hattâ daha ilerl giderek, 1520 yıllık devre için, plânda bu görüsün benimsenmesini istiyor.^ Oysa. ilköğretim, yüksek öğretim karşısında münazara kefesine konacak sıradan bir konu deglldir, kanımızca. Bu bakımdan alternatifler yanlış seçilmiştir diyoruz. Sınırlı olanakları öne sUrüp, temel etitimden kopanlacak ^»ylarla, yüksek ögretirne yarar sağlanama^acagı }aandntfc{saz. tMinci Dünya Savaşı koşulları İçinde bile gevşetilmeyen ilköğretim seferberliğini, böyle sessizce durdurmak, en önce, on binlerce okulsuz köyümüzün basında atotn bombası paralamak demektir. Çileniz daha dolmadı, yazı binlerce yıl önce bulunmus ama, sizler için değl!, demektir. Karanhğın uykusunda uzanın; bayrak, vatan, Atatürk, devrimler. uygarlık, bağımS'zhk, ülke yönetimine katılma, • însan ve ulus olma> bilincine erismenize luzum yok, demektir. Evet. daha çok seyler demektir ama, sütun yetmez... S ıym Dr. Melih Tümer'in «Tiaıe dergisinin tutumu» başlıkıı yazılannı üzülerek okudum. TUmer gibi ben de Tlme dergisinin tutumunu nefretle kımyorum. Nefretle dedim; zira bir devletln isMklâlini korumak için canmı dişine takarak en kötü şartUr altında .^aba göstermesini ve haklı olarak da bunun mükâfatıni gö^ mesini lstilâ olarak (röstermesl başka Mr kelimeyle kmanamaz. lnsafsızlığın bu derecesi her şeyden önco • insan olmak» vasfma yarasmaz. Tıme'ın insafsız ithamım şöyle karikatürize edebiliria: Blr canlıyı bütün gaddarlığmla hançerliyorsun. O da her canlı varük gibi kendini korumaya çabalıyor. Sonra da kendini müdafaa etti diye basıyorsun damgayı: Vahşi. Küstahlıgın bu kadan fazla. Hem de çok fazla. Bilhassa bütün dünya kamu oyuna güya tarafsızlık iddiasıyla hizmet ettiklerini söyleyenler İçin. öyle bir küstahhk ki, lzmir'den bahsederken israrla «Smyrna» diye bahseder. öyle bir küstahlık ki; tstüâ kelimesini «Bir Ulkenin birliklerini, baska bir ülkenin elinde tuttuğu bölgeye göndermesi» seklinde tarlf eder. Zira bu tarif, Izmir'in Yunan lşgalinden kurtanlmasını, Türklerin bir istilâcı olarak gösterilmesi yönünden uygundur. Ve d? Türkler istilâcı durumuna dUsürUlUr. Bu gülünç lddia ve buna uygulanan olay şu misalin aynıdır: Evine hırsız giren ev sahibinin, çalınan esyalannı polis karakolundan almasını, hırsızı soydu olarak itham etme» tekşartsirrar izahj israr etmek •••••••••*•••••••••••«••«••'••^•«•• Bir soru ime'a şu soruyu sormak yerinde olmaz mı: tlle de hırnzdan yana mısm? Emperyalizmin en kötü âdetlerinden birisidir bu; her hâlükârda haklıdır. Zira emperyalisttir ve de bunun için de kuvvetlidir. Maddî kaynaklar gibi günlük olaylan da sömürmek ve istediğin şeküde yorumlamak. En basitinden bir Yunanlı • Amerikalı evlenmesini fırsat sayarak Türklüğe hakaret etmek? Böyle davranışlar şündiye kadar hiçbir millete uğxır getlrmemiştir. Olaylann lstenildiği yönde yorumlanmasını anladık. Fakat şu kelimelerin, bir milletin sui niyeti uğruna istenıldigi biçime sokulması çok çirkin oluyor. Acaba Amerika literatüründe bütün fcelimeler bazı miUetlenp menfur emelleri uğruna değişik tarifler mi alıyorlar? örnegin Megalotdea gibi. ıyın yazann bellrttiklen" gibi söyle zırvalar bu toplumun in»nlanndan gereken tepkiyi görecektir. Zira böyle bir yerde tepkl Böstermeye de mecburdur. Bu yer Ziya PasaYun «Hazır ol cenge ister isen sulhu salah» dediğl yerdir. Bunun için de dünya basmını ve olavlan devamlı takip ederek İyi değerlendirmek gerekmektedir. Lehimize durumlar yaratmak. aleyhimize olanlanna gereklı uyarmayı ve lzahı ramanında yaptnak icabetmektedlr. Time' un bizlm haklı oldugumuzu belirtmesini beklemekten çok, biz ona haklı olduğumuzu belirttirmeliyiz. Tabiî bunu da. burada izaha luzum olmayan vollardan. Zira hak alınır, verilmez sözü boşuna söylenmemlştir. Hüseytn TÜRER Î.Ü. Orman Fakültesi öğr. BU HAFTA Î 2O S AY FA RADYÖ DUN ÇIKAN YILBAŞI SÂYISINDA: VOLKSWAGEN yarışmasının doğru sonucunu bulacaksınız... İPRAŞ Rafinerisi Umum Müdürlüğünün İZMİT31453(4631473148 İZİ (Basın Organizasyon: 68 609/15783 « • • • • * * • • • •••••••••••••>»*» • • • • ••• • • « TİP OLAGANÜSTÜ KONGRESİ YE SOSYALİSTLER SOLVEY SflNflYİc.LERtNE j Sovyet Rusya'dan elinde ihtiyaç belgeleri bulunan sayın sanayicüerimizın VOSTOKİNTORG Türkiye Mümessili NAİf URAS HALEFLERİ firmasma acele müracaatları menfaatleri icabıdır. Sirkeci Uman Han Kat 3 302 İstanbul. Tel: 22 96 81 Yıldız: 748/15782 Yılbaşmda; dinlenme, huzur, eğlence ve neşe Sayın vazar, yazılannın bir yerinde. «Hiç tabsili olmavanlar bu hızlı dönen çarkın içinde çalıstıklan islertle efitîlerek. kalkmmayi eerceklestirmede yardımcı olabilirler. Talnız ilkokul tahsiline sahin kişiler çelenek. röiTÜden kendini konanp avaklaruıı verden kesemezler» diyerek çelişkiye de düsmüştür. Varsayıma neresinden bakılsa çürüktür Demek, egitlmden hiç nasiplenmeyenler vüksek bileililerin «sürükleyici. gücüne avak uyduracaklar da. ilk eğitimden gecenler geleneğe saplı kalacaklar öyle mi' Bize göre gerçekIere avkın ve dayanaktan yoksun bir fikirdir bu. II • Sosyalist örgüt nedir? Ne değildir? • Sosyalistler Için ; utanç belgesi! • Tip Devrimri Grup bildlrisl ' ve ' Türüyüş ve Devrim f zerine KADRİ KAPLAN • NATO AHMET YILDIZ • Yemlenenler BEHZAT AY Bablâll Cad. No: 29 Cağaloğlu tst. Abone 40 TL. Cumhuriî'et 15794 S ÇOCUK ÇAYI Çocuk Esirgeme Kurumu Alemdar Yuvası Çocuklan yaranna SONUÇ ıngi nedenıe olursa olsun, llk Dğretımden Kuvvet kaydırmak ısla doğru degildır Üstelık kuvvet yığmak için ihtiyaç büyuktıir flkögretımin özellikJe koy cephesiıu yavanlıktan kör topallıktan «urtarmamız sarttır. Bu, egitım savaşmda özveriligi göze almakla etkılı, isabetli ve ruhlu havayı varatacak ıçtenliği göstermekie olur. Eğitimde fırsat eşitliğini yaşam haline gettrmek, tecrübeli öğretmeni köyde tutacak ca BU HAFTA İRADYÖjy RESIMLI * DEDİKODU FİDAN BACI ÎILDIZLARIN FALINA BAKTT HOTEL BAYRAMOPLU'nda Rez: Bayramoğlu P.T.T 3 Cumhuriyet 15791 HI Yılbaşı eğlenceleri Zengin program Hiiton Oteli ŞADIRVAN'INDA Cumhuriyet 15811 28 Aralık 1968 Cumartesi günü saat 14.30 da İnşaat Y. Müfıendisi ve Inşaaf Mühendisi Alınaeaktır Yapı işlerinde enaz beş yıllık tecrubesi bulunan İnşaat Yüksek Mühendis veya tnşaat Muh alınaeaktır. Yevmiyeli Teknik Personel Kararnamesi içinde ve diğer haklardan istifade ettirilecek şantiye veya merkezde çalıştırılacak olan isteklilerin Şirket Merkezine (Ziya Gökalp Cad. No 80/2) müracaatlan rica olunur. Ankara tmar LJmited Şirketi * KİM KİME HEDÎYE ALDI?.. 2 2 6 nci Şubemiz •f YILBAŞINI 5 NEREDE GEÇİRECEKLER? i •.;$; KARADUVAR Bugün (26 Aralık 1968 Perşembe) hizmetinize gjrdi. DEMİR'İNSAÇ MODELLERİ •XGÖNUL YAZAR, EVİNDE... •36BEE GEES •6 THE 3* MOVE HcTHE * CREAM i •* ' X* "*X% (Basın: 29701A. 16910/15781) I DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANUGI Seyir ve Hidrografl Dairesl Baskanlıgından bildirilmiştlr. OENtZCtLERE VE HAVAC1LARA 139 SAY1LI BtLDtRİ 2 ve 3 ocak 1969 tarihlerinde O9W ile 16.00 saatlerı arasında asağıdaJd noktalan blrleştıren saha tçinde seyretme. demirleme avlanma ve bu sahanın 7000 metreye kadar olan vüksekligı can ve mal emniyetl bakımından tehlikelidir. KARADENİZ fSTANBUL BOC.AZ1 ONLERİ K 9 SAHASI. 1 nci nokta: E. 5832 No. lu Şile fenertnden 002 derece ve 18.S mil mesafede enleml 41 derece 28 dakika Kuzey, Boylamı 29 derece 38 dakika Uoğu. S nci nokta: Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey Boylamı 29 derece 38 dakika Dogu. 3 ncü nokta: Enlemi 41 derece 50 dakika Kuzey, Boylamı 30 derece 17 dakika Dofu. 4 ncü nokta: Enleml 41 derece 28 dakika Kuzey, Boylamı 30 derece 17 dakika Doğu. DEKlZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUTTJRÜLTJR. 6u şubemize ait tu yılırt ten ikramiyt ç«kilifind« bir dtfada 25.000 lira tutanndo özel ikramiye çekilişi 14 APARTMAN OAİRESİ 18 adet 100.000 lira 10 ad«t 50.000 lira 10 ad*t 25.000 lira we ayrıca 13675 adet 10.000 liraya kadar «•ıitli pora ikramiyaleri 7,5 MİLYON LİRA MOGOLLAR Bo ««ttilHkrd* Sayın Mavduet SahlpUrin» bol »antlar diltrit. (Basın: 29595/15786) (Cumhuriyet: 15814) Moarn: 2944/1580^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear