Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE İKI 5 Ocak 1968 CTJMHÜRÎYET PRODUKTİVITE ngilterenin Sterlini devalüe etmesi üzerine teknik gelijme ile prodüktivite artıslan arasındaki bağlantılar yine günün konusu oldu. Ingiliz sanayicileri teknik gellsrne ve ooa baglı olarak prodüktiviteye bırakalım Amerika B.D. ni fakat, Müşterek Pazar memleketlerl kadar önem vermedikleri için. bugün İngiltere bunu halkının refahını kısmağa mecbur eden bir devalüasyon İle ödemeğe mecbur kalmıştır.. Teknik ve iktisat dünyasmdaki lıızlı gelişmeye ayak uyduramıyanlann âkibeti de budur zaten. îngiltere'de Işçi Partisi hiikümeti devalüasyonun teknik gelişme ve prodüktivite artışı için bir müşev\ik olduğunu söylernekte israr ededursun, ashnda devalüasyon kararınm İngiltere'nin teknik gelişme ve prodüktivite artışlarında kendine benzeyen komşulanndan geri kalmasınm çctirdlği bir çaresizlik neticesi almmıştır. Nitekim tşçi Partisinl bu karanndan dolayı lthara edenler bu parthıin İngilterede teknik gelişme ve prodüktivite artışı için hiçbir teşvik edicl ve yapıcı tedbir almadığmı Israrla belirtmektedirler. Teknik gelişme ve • ••• • >•• • ••• Doğumu kontrol savaşmda erkek haplan oraünist Çin, 650 milyonu aşmakta olan nüfus artımına mâni olmak üzere çeşitli tedbirlere başvurmaktadır. Şanghay'da yayınlanan «Wen Hui Bao» gazetçsi gençleri evlenmelerini geciktirmeye ve evli çiftleri doğumu önleyici ilâçlar kullanmaya çağırmaktadır. Öyle ya, doğumun kontrolü için yalnız kadınlar mı gebelik yükü ve rizikolanndan korunmak zorunluğund a kalacaklardır. Oblomovl Ivan Gonçarov'un «Oblomov. n yeniden yayınlandı. Sabahattln Eyuboğlu ve Erol Güney'in çevirisi ilk kez 1948'de Millî Eğitim Bakanhfinca basılmıstı. Demek aradan yirmi yıl geçmiş.. O zamanlar bn ülkede devlet yayıniarı diye bir kültür hizmeti vardı. Toplumun kalburüstü ayâınlan toplanmıs dünya klâsiklerini Türkçeye çevirme işine hız vermislerdi. 1600 1700 ciltlik bir kütüphane meydana geldi. Şimdi bu kitapların 800 kadarı bitmiş, piyasada kalmamıstır. Oblomov, güzel bir kapakla, temiz bir baskıyla yirmi yıl sonr tekrar karsımıza çıkmca Türk toplumunda sık sık işittiğimiz m blr iöıü andık. Çogu kişinin kafasına bizim halkımızın tembel oldağn kanısı oturmustur : Tembel milletiz vesselâm, kahvehanelerimiz miskinler tekkesi gıbıdir, köylümüz uyuşuktur, ısçimiz dalgacıdır, Batılılar gibi çahssak biz de kalkmmz.. diye koııusulur. Oysa biz bir milletin tembel, ötekinin çalıskan olduğo konulunda verilen topyekun yarçıva katılmayız. Türkive sömürü altında ezilen bir toplumdur, bövie toplumlarda is alanlan yaratmak zordur. Toplumu emme basma tulumba Ribi sömüren iktisadi mekanizma milletin iliğini kurutur. Halk çeleneklerin uyuşnkluguna itilir, voksulluk insanlann belini büker. Komprador kapitalizmi yoluyla kalkınmak istendi mi açıkgözler tayfası ureyıverir ortalıkta, ückâ«ıtçılıkla para kazanmak, sirket knrup kâr etmek, komisyonculukta vursunlar vurmak havatın başarısı sayıbr. Böyle devirlerde toplumun ahlâksızlık ve sömürü çarkına nvamıyan nice usln akıllı kisi bir bezçinlige düserler, bir yanda halkın ezilmisliei. 8te vanda avdınlarııı mutsuzlugn ve karamsarlığı ortalıfı sarar.. Ve bu eörünüsün gerc<"5ini anlıvamıyan kişiler : Efendim, biz tembeliz, ahlâksızız, onun için ilerliyerniyoruz, diye konusurlar. Ne v»r ki, bir milletin içinde yasadığı bn soy iktisadl ve sosy»l mekanizma nzun sörede elbet alıskanlıklar yaratacaktır. Ilkel k8y havatı, kesmekes içindeki kent hayatı, emeksiz lenginlikler. ve'serekçesiz sefaletler, insanlarda babadan oğula geçecek miraslar bırakırlar. Bn sosval kanun süphfsiz yalnız bizde islemeı. Rn» toplumn da uzun yıllar, geçmisten aldığı aŞır mirasın çıkmazları içinde çırpınmıs durmustur. Ünlü vazar t\an Aleksandroviç Gonçarov (18121891 > derebeylikten kapitalizme çeçisin sancıları içinde kıvranan Rusya'daki insanı. Oblomov ile bize sunuvor. Oblomov, devlet kapısına sıgınmıs bir derebeyi ofludur. Tembeldir. Ama bn tembellik tanıdı£ımız bava»:ı tembpllik detiidir. Ohlomov kendine Sz?ü bir Sark tembelliünin ıstırabı icindedir Çalısmakta mutluluk yoktur onun için. ama çalısmamakta da mutluluk bulamaz. HayaU, dnrfrun bir bataklık gibidir. Tstünde havaller tüter. Ve Oblomov ancak havaller kurarak yasamın keyfini sürebilir. Esasta .önemli olan Oblomov değil, Oblomovluk'tur». Bunun Içindir ki Lenin : « Rusva uç ihtilâl geçİTdi. ama sene Oblomovlar kaldı; çünkü Oblomovlar yalnız rlerebeylen, koyluler, avdınlar arasında değil, işçiler, komünistler arasında da vardır Toplantılarda, komisvonlarda nasıl çalıstığımıza bakarsanız, eski Oblomov'un içimizde oldugunu görürsünüz. Onu adam etmek için daha çok zaman, yıkamak, temızlemek. sarsmak, dövmek gerekecekür» diyor. Geçmisten alınan olumsuz mirasın altından kalkmak kolay olmnyor. Rejimler deHşir. ama insnnların deiismesi için çok laman Ister. Geçenlerde Mao ÇeTung'un bir sözünü okudum : « Kadınları kurtarmak çamasır makinaları vapmak değıldlr kocalannı kurtarmak da bisikletler yapmak cTeğildır» diye yazıvordu. Sark milletleri için uynsuklnktan knrtulup çalısma düzenine çirmek bir ortak dâvadır. Türkive. özeliikle son yirmi yılda öylesine vanİKİara itilmi'stir ki. icinden cıkılması cok zordur. Osmanlılıktan (selen miras üstüne komprador kapitalizminin çürügünii ekledik. Halkımızın tembelliçine hichir zaman inanmıyoruz, ama alınteri dökmeden yaşamanın makbul sayıldığı iktisadi nizamın toplnmu cürüttÜKÜnü görüyoruz. Bu çürüyüs elbette insanlann çiirüyüsüdür. Ve Türk toplumunn cafımmn gidisine avkırı hir toplum durumuna sokan çürüyüstür. Türkivede devrimler gerçeklesip. kurtulusa yönelditimiz vakitlerden sonra da geçmisten aldıjımız mirasin afırlıjını sırtımızda duvacajız. buna siiphemiz olmasın. Türk okuru Oblomov'u okuduğu zaman bic vabancılık cekmivecek, ve aramızda nice Oblomov'un yaşadığını kendi kendisine itiraf edecektir. t Doç. Dr. Haydar KAZGAN az İH mlsll daha yüksektlr. Bu gösteriyor ki makine keşfl işgiicü prodüktlvitesini arttırmak için yeterli bir sebeb değildir. Nitekim A.B D. bu sahadakl üstünlüğü tayin eden sevk ve idare, organizasyon plânlnma ve bunlara bağlı yönetme fonksiyonlanndaki başarısıdır. Işçiyi en iyi bir şekilde çalıştırabilmek için yapılan keşiflerin ve buluşlann en önemlisi ijçiyi yetiştirmek ve yeni tezgâhlanmış makina ve âletlere adapte etmek olmuştur. Nitekim A.B.D. de makina ve âlet sanayi. iııin teknik keşifler yanında en fazla meşgul olduğu konu bu makina ve âleti kullanacak olan işçinin formasyonu, sevk ve idaresi olmuştor. O kadar kl bugün A.B.D. yeni makina ve âletlerin keşfinde bunlan kullanacak olanların muhtemel tepki ve davranışlannın önceden bilinmesi, keşfi, keşfin asıl önemli tarafmı teskil etmektedir. akat biDıassa A.B.D. kalan F leketlerde en önemlibirdışında alındığınıenı olan konu uygulamadaki muvaüakiyettir. Zira patent veya •»•• •••» • ••• •«•• •••• İ41t K Gelişmenin seyri ercekte teknik gellşme keslflere dayanmaktadır. Yalnız bu kesiflerden kastedilen lâboratuarlarda, ilmî çevrelerde gerçekleştiriienler yanında en vasıfsu Işcinin beden gticünü en ryl kullandırmaya kadar yönelmi; keşifler anlaşılmaktadır. Bugün AJB.D. ve S.S.C.B. insanlann her türlü ihtiyaçlanna yarayacak mal ve hizmetleri ve bu arada bilhassa A.B.D. yenl mal ve hizmetleri datıa iyi şartlarda iiretebilmek için üst seviyede dlyeceğimiz keşiflere koyulmuşlardır. Bu keşifler ortaya patentleri çıkarmakta ve bu patentler çegitll sanayi ve hizmetler kollarında kullanılmaktadır. Gerçekte bugün A.B.D. genellikle dünya piyasasına patent ihraç eden bir memlekettir. Yalnu bu patentleri uygulamada da dlğer memleketler arasında büyük prodüktivite farklan çıkagelmektedir. Nitekim A.B.D. kendl patentlerini uygularken, işçislnin yüksek prodüktiviteslnl gözeterek hareket etmek zorunda kalmaktadır. Şöyle ki, meselâ dokuma sanayiinde yenl bir elyaf ile yapılan lpliği imâl ederken, kendi işçistnln prodüktivite seviyesine çıkaracak durumda olduğu zaman bu işi başka memleketlerde yaptırmak yoluna gitmektedir. Bu sekilde A.B.D. yalnız elyafuı keşfini kendi toprakları içinde yapmakta bunun iplik ve kuma; haline getirilmeslni başka memleketlere bırakmaktadır. Tabii patent hakkını elinde bıılundurmak şartile. Bu patenti kullanan memleketler arasında patentin kendilerine olan ağır maliyetinden kurtulma çabasını gösteren memleketler ilk uyjrulamanın veya en iyi uygulamanın avantajına sahip olan memleketler olmaktadır. Nitekim Almanya, İtalya ve bir dereceye kadar Fransa A3.D. patentlerini uygulamada tngiltere*ye nazaran çok daha üstün bir başarı göstermektedlrler. En iyi uygulama ise o da bir keşiftir, ve menşei yine A.B.D. dir. fakat maliyeti yoktur. Nitekim A.B.D. kendi işletmelerinin sevk ve Idaresini, işçinin prodüktiviteslnl attıran teknik ve beşeri münasebetleri dünya'ya yaymak için büyük gayret sarfetmlş, baskalarına bedelinl ödetmek şöyle dursun, kcndisi bunun için bir maliyete katlanmıştır ve katlanmaktadır. A.BJ). bunu niçto yapmaktadır? Tabll ylne kendi menfaati için. Zlra kendi kesiflerinin en iyi bir sekilde uygulanması patentlerin fiyatmı yükMltmekte ve yeni keşifler bu sayede bükümet desteği olmaksızın piyasa yoluyle teşvik edllmektedir. bir makina lşletmede Işletmeye acıldıgı zaman büyük bir maliyete katlanılmış olmaktadır. Bu maliyeti en yararlı bir şekilde amorti edebilmek için sevk ve Idarecrye, ustabaşına ve hatta işçilere büyük iş düşmektedir. Zira artık geriye dönmek yoktur. Nitekim bugün Almanya ve İtalya'da sevk ve ldarect, ustabaşı ve işçilerin A.B.D. patentleri ile makina, âlet imâlinde olduğu gibi, oradan ithâl edllmi? makina ve âletlerin kullanılmasında yeni keşifler diyebileceğimiz katkılarda bulundukları bir gerçektir. Meselâ, mensucat sanayiinde İtalya ve TürMye'nin aynı markayı taşıyan boyalar kullandıkları halde, bırakalım desen ve renk »arafetini fakat günejte solma derecesi çok farkh olmaktadır. Aynı misallerin binlerceslni tekrar etmek mümkündür. Nitekim. ifade edildiğine göre, meselâ mensucatta boyanın kullanılması üzerinde yazılı tarifenin uygulanması gibl basit bir is olsa bile fabrika kimyagerinden boyamayı yapan işçiye kadar katkı isteyen bir iştir. Her tekniğin uygulanmasmda uygulayıcınm katkısı, tekniğin kendisine bağlı prodüktivitenin arttınlması için şarttır. Zaten keşfi yapan kesfin bizatihi getireceği prodüktivite artıçuıı kendisi patent fiyatlan ile almaktadır. L'ygulayıcı bir katkı yaptığı nisbette teknik gelişme kendisine bir fayda getirecektir. Biz ise daha Üniversitelerimizde bile bütün teknik gelişmeyi veri kabul ediyor ve Türk işletmelerinin ve Türk işçisinin buna ne ölçüde bir katkı yapmasının mümkün olabileceği üzerinde düşünraüyoruz bile. Oysa ki ilmi gelişme bugün ancak bununla ölçülüyor. eri kalmış memleketlerin en büyük dramı, kendi muhiti içinde geri kalmış olan İngiltere misalinde olduğu gibi, Uknik gelişmeyi ithâl etmek için gerekli mali imkânların yokluğü kadar, bunlan en iyi bir şekilde uygulayacak isletmecilik ve İlmî ortama sahip olmamalandır. Türkiye'de bugün teknik gelişme sandıklara kurulara konmuş olarak içeri girmekte, içerde açılmakta. fakat daha montaj safhasında i;Ier aksamakta, uygulamada ise teknik gelişmenin lüzumsuzluğunu ortaya koyan bütün şartlar Türklye'ntn bir keşfi olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun neticesi yenl teknik. bankalarımızda ve birçok sanayi kollarında olduğu gibi gösterlş İçin ithâl edilmiş olmaktadır. Nitekim bankalarımu tngiltere'den de ileriy» giden bir makinalaşmaya rağmen Abdülhamlt devrtnde memleketimizdeki yabancı bankaların hesap mükemmcliyeti ve istatistlk tutma ve kullanma seviyesine hâlâ ulaşmış değillerdir. Birçok sanayi kollanmızda ileri tekniğin ömeğl olan makinalar, bunlan kullanamama yüzünden çok düşük kapasite ile çalışmaktadır. Blrçok fabrikalarunız hiçbir etüd yapraadan en ileri tekniği sırf rakipleri de ithâl ettiği için yani gösterijde geri kalmamak için ithâl etmişlerdir. Bunun neticesi ileri tekniği ithâl etmekte mahir ve hatta tngilterenin dahi ilersine geçtiğimiz halde işgücü başma üretim değerinde, katma değerde yine de en geride olan memleketler arasındayız. C*"* Dünyanın her yonündekı bir sürü ilâç firmaları erkekiere mahsus korunma ılâçları ıçın çahşmaktadır. Günümüzün aktualitesini teşkil eden bu çok enteresan problem için, tanınmış bu Fransız ilâç firması doğumuD kontrolü için ERKEK HAPLARI hakkında engin etüdler yapmıştır: Tanınmış tilm ve televizyon yıldızı ROBERT HOFFMAN'm da içinde bulunduğu bir test personeli üzerinde yapılan deneyde, bu yeni ılâcın, erkek organları üzerindeki izlenimlerıni, etkilerini incelemişler ve bu konuda tıbbi kongrelerde çok çetin tartışmalann doğmasına sebep olmuştur. HOFFMAN'ın açıkladığına gore. bu yeni ilâç hakkında bazı insanî ve tıbbî sorunların incelenmesi gerekmektedir. Şöyleki; bu hapların kullanılmasına kadınlar taraftar mıdırlar? Acaba. erkekler bu haplan almakla ken dilerine düşen sommluluğun yeterli olduğuna kani olacak kadar BÎLİM kesinleşmis midir? Bu konuda bütün arastırıcı bilim adamlannı düşündüren esas problem: • Erkefin einsi (Seks) arzusu zedelenmeden döllenme (fertil olma) yetenegi azaltılabilinir mi? • Erkeçin kısırlaşması için ne kadar zaman gerekmektedir? • Bn preparadın erkek psikolojisi üzerindeki etkisi; iktidarsızlık fobisinden nasıl kurtul unabilini r?.. deneyın uygulanmasında çok güçlükler çıkmıs bir surü dedıkodulara. tartışmalara yolaçmış tı. Bu önemli sakıncaya bakılmayarak, sonraları alkol alınmayan ülkelerde meselâ. doğum kontrolü en gerekli görülen Hindistan' da deneylere devam edildı, ancak doğu bölgelerindekı aıle hayatında ERKEK EGEMENLİĞ1 hüküm »ürmektedir. Buralarda bir erkeğl özel seks hayatını etkıleyebilecek her hangı bir ilâcı almasına zorlamanın geçerlı olup olmadığı problemi üzerinde duruldu. S > aylarda Hamburgdakl U n luslararası Eczacılık Kongresınde Dr. PETERSEN, bu problemi çözecek ldeal bir çareye ulaşılacak bir ilâcın bulunması ıçın bir çok firmaların bıkmadan. usannıadan. sessız ve sedasız ıncelemelerıne devam etmekte oldugunu bildirmiştir. Bütün bu tartışmaların tümünü aşağıda özetleyebıliriz: Düzenli bir yuvanın gelismesindekı sorumluluğu yalnız kadınlara yüklemeye hakkımız yoktur: ama, tüm olarak kadınlar bu sorumluluktan vazgeçmek isterler mi? Veya bu fikirden vazgeçebilirler mi? Kadın. kocasının her gün hap yuttuğunu kontrolundan kaçırırsa, »orumluluk kendisine aittir. En azından güvensizlik ortaya çıkmış olur Burada kadını yakından ilgılendiren daha önemli bır problem de; kocasının herhangı bır se bepten ötürü kendısını ıyı hısset memesıni yani muvaffakiyetsızliğinı, koruyucu haplara yastanarak (hamlederek) itiraz etmesi halıdır.. Kilisenin durumu Erkek hapı: WİN 18446 rkekler için doğumu kontrol hapı bize çok şeyler müjdelemekteydi. tlk olarak Amerıkan Wintrop firmas» tarafından WİN 18446 maddesi ile geliştirilen bir preparad, Amerikada ceza evlerindeki mevkuflar üzerinde denendi. Uç ay sonra doktorlar başarılarının sevinci ıçerısind e bayram yapmışlardı; çünkü, bütün test personeli kısırlaştınlmıştı.. Büyük umutlara bağlı kalan aynı doktorlar bu ilâcı kendi üzerlerinde de yapmı; oldukları deneyde. bir kaç gün sonra doktorlarda müthiş bir kalb çarpıntısı hissi ile birlikte gelip geçici fıyevrı gözlerde kızarma ve boğulma belirtilerı başgostermışti.. Bu doktorlar hele alkole hiç tahammül edemez (dayanamaz) olmuşlardı.. Çünkü, bu ilâç, alkol ile bağdaşamıyordu.. Cezaevı parmakhklan arkasında olumlu görülen bu ilâç, dışarda bir bardak bıra'ya bile şıddetli tepkiler gösteriyordu. Bu bakırndan ilk E Yeni bir prodüktivite anlamı rodüktivite artışını Ptışı olarak eledurmakişçl başına üretim aralırsak, bu üretim artışuıın nedenleri üzerinde gerekir. Genellikle lsçinin daha fazla sermaye yoğun teknikle caüstırılması yani işçi başına makinalaşma oranının artman işçinin verimini arttırmaktadır. Fakat bu yeter «ebeb değildir. Makinalaşma işçiden bir takım munzam vasıflar talep etmcktedir. Nitekim bugün A.BJ). deki işgücü produktivitesi, hâlâ kendine en yakın saydığımız memleketlerdeki işçinin prodiiktivitesinden, kullanılan üretim tekniği yani makinalaşma oranı aynı olduğu sahalarda bile en atolik Kilisesi, doğumu kontrol savaşında erkek haplannın etkisinin bir Hakem Kurulu tarafından incelenmesinı ıstemiştir. Eğer bu haplarda tabıKEEP'in kamsına göre, ata aykırı bir sorum varsa, dlkısır'laştırma erkeklerde ğer bir deyimle. Kısırlaştırma (Sterilisasyon) veya hadımlaşma büyük bir problemdır Halbukı, kadında ise bu çok ba (kastrasyon) olursa besbelli ki bu sıt olarak etüd edılmektedir; zı tezı kabul etmeyecektir. ra, kadınlar her ay yalnız bir tek Rahıpler Kurulu ve Papa'nın yumurta hücresı (Eızelle) atar kamsına göre; Halbukı, erkeklerde ise. her bir Cınsi (seksüel) hayatın temel santımetre küpünde ortalama amacı döllenmek (fertılite) dir 100.000.000 spermatozoıt bulunAma. bu problem asla korkunç maktadır. Ancak bu rakkam herbır olay haline getirilmemelıdır bir santimetre küp ıçerısınde Eğer evliler. yeni doğan çocuk20.000.000 milyona ındiğı vakit lannı korumak, daha iyi bakmak erkek kısır kalır. Mamafih, bu amacıyle fazla çocuk istemıyordurumda dahı az ihtimal de olsa, larsa, bu gibi hallerde A5K, ön çok sen hareketli bir spermato plânda geterek, korunma zorunzoıt. döllenmek için kadın yumur luluğuna başvurulur. tasını delebılir. tncelemeler bu Adilâne olacak bir kısırlaştırspermatozoıt âdetlenni ilâçlar va ma'ya ancak tabiata aykırı olsıtasıyle azaltmaya çalışılmış ay mayan metotlarla erışilmelıdır nı zamanda kadın hormonları yoBu da. daima her iki tarafın sevluyla da Hypofiz bezini etkileye gi ve saygı davanışına uygun olcek çabalara başvurulmustur. malıdır... Bunun sonunda da spermatozoitDERLEYEN ler azalmış hattâ bazen yok olDr. Süreyya ATAMAJU ma derecesinde ıktidarsızlık llrapotans) emarelerı belirmistir. Bu sakıncaları da ortadan kaldırmak için tekrar sun'i erkek hormonları (Androjen) verilmışse CÜLÇtN KASIMOĞLD de bu derece komplıkemetotlaİle rın ıçerısınden bir türlü çıkılaT. Elektrik Mfihendisl mamıştır. Uıttut belirtileri K Dr ATATÜRK SEVERLER Ecneui dostlarınıza herzaman verebileceğinız en Kıymetii hediyeyi sur.uyoruz. Sonuç u olaylar ve getirdikleri neticelcr de Türkiye'nin asıl probleminin yeni teknikleri İthâl zorluğundan ziyade uygulama zorluğunu gidermek oldugunu ispata kâfidir. B ••«•••••••••••••>•••••••••>••••*•••••.•••••!.••••••••••••••••••••••*••••.*"" ••••«••«•••••••••«••••••••••••a•••••••••••••m*B*•••«•••••••»••••••••••••k*' ERKEK KJSIRLAŞTIRMA HAPLARININ ETKİ SÜRESİ: Doğumu kontrol haplanmn erkeklerde etkısı görülunceye kadar, ilk hapın ahnmasından sayılarak ortalama 2, 53 aya kadar uzun bir süre devam edilmesı gerekir. Fakat, haplan almaktan vazgeçıldiğı zaman tekrar döllenme (fertil) hale dönülmesı ıçın uzun bır süre ıster. Herşeyden önce, öylesıne bır ilâç olmalı kı, spermatozoitler sayıca hem azalsın ve hemde erkek kısırlaşsın, ınferetıl (Unfruchtbarkeıt) hale dönsün. NAZMİ MT.SAL Evlendller Manis» ATATÜRK LORD KINROSS'un 5 yıllık bir araştırma sonucu TURKlYE'yi v e ATATfRK'ü tanıtan bu şaheser, tngilizce eserini yurt içindeki ve dışındaki dostlarınıza vermekte acele edıruz. S a y m , Dışışleri Bakanlığı, Basın Yayırı ve Turızm Bakanlığı ve otekı müessaselere toplu siparışlerınde ozel indirim yapılacaktır. Müracaat : KAYIHAN ÇAĞLAYAN Istantul : Istiklâl Cad. 387 Tel: 49 35 58 Ankara : Mithatpaşa Cad. 61 Tel: 127318 Heıiş: 9/98 Cumhuriyet 106 HULYA GOKStN ile YALÇIN KİBAB NişanlandıUr lstanbul 30/12,967 Cumhuriyet 117 Aylak Musa Kongre raporları A X±r Nimbüs MERİKALl DR. BOCKDA BİR HAKİKATİ ORTAYA KOYMUŞTUR: (üüksek Isı dereceleri meni hücresi (spermatozoit) vapmava eneel olmaktadır). Test personelinın 64" ısıdakı sıcak su banyosuna torbalarının sokulmasıdır Bu önlem ile ıkı hafta sonra. ancak bır ay süre için. sperm yapımı duruyormuş Londradakı tıbbî kongrede de Amerikalı Dr. VARREN NELSON, gelecekte erkeklerı fcısırlaş tırmanın bugünkü kadınlann fcısırlaştırılmalanndan daha kolay olarak, bir çeşıt tabletler ile ayarlanabileceğını açıklamıştır. Kopenhag'dakı son Uluslararası Aile Kongresınde ise erkek ler için bır kısırlaştırma ınjeksıyonu. bahıs konusu olmuştur. Nihayet, elımızde son çare olarak, haplardan başka cerrahi metotlar da vardır; sperm kanallarının yolunu değiştırmek suretiyle spermatozoitlerin ileri geçmesıni önlemek.. MEVL1T Muhtar Seçkiner'in esl. Mediha Demirci. Salim Seckiner, Alaettln Seçkiner'ln anneleri. Sıtkı Demirci'nin kayınvaltdesl, Demir Demirci, Çelik Demirci'nin anneanneleri LEBtBE SEÇKİNER Hanımefendinin ruhuna lthaf edümek üzere vefatının 40. cı gününe tesadüf eden 6 Ocak 1968 Cumaretsi günü ikindi namazını müteakip Üsküdar Seliıniye Çiçekçi camiinde Mevlidl Şeriı kıraat olunacaktır. Dost ve akrabalarımızıo tejriileri rica olunur. Eşi ve Evlâtları tlâncıhk 4358 10? İki Adetlçme Suyu ^ombine Arabası İmâl Eüiriiesektir Muhammen bedeli 15.200 llra olup, son teklif verme terihi 9/1/1968 sah günü <aat J5 00 c kedar Taksim Gümüşsuyu Dümen Sokak Güınüş;jaias Apt. nın 5 No. !d daıresindekı Levazım Müdnlüâü\nü*.e verilmesi şarttır, şartnameler aynı yerde görüicKhr İÜRK HAVA YOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Basın: 28203/111) VEFAT Ameiiyaila kisırlaştırma B TÜRKİYE KIZSLAY OERNEGI İSTANBUL MÜDORIÜGÜNDEN. Derneğımizce çadır imâlinde kullanılacak 25000 metre kanaviçe, 125000 metre koton. 20.000 kg. çadır ipı 201000 adet kapsül, 76000 adet sanmaak. 87000 adet çeük tanta, satm alınacaktır. Şartnarneleri Kızılay İstanbrJ Müdıirlüğünden; Ankara'da Genel Merkezden temin edilebülr. Kapalı larf teklifleri en eeç 15/1/1968 pazartesi saat 16 ya kadar KiMlay fstanbul Müdür!ü§ü Per ve Muhaberat Bervisine tevdi ed'lrni} olması lâzanıdır. Bu kalemlerden her birine ayrl teklU de verilebilir. Postada vâkJ eecikmeleT nazan dikkate alınmaz Cumhuriyct 104 Erbaa Belediye Başkanİığından. 1 Alacabal mahallesi içmf.svyu inşaatı 82.601.40 lira muhammen bedel üzerinden 24P0 sayıh kanunun 31. inci maddesi gereğince kapalı zarf usuiü ile 20 Şubat 1%8 sah günü saat 15.00 de Belediyede Encimıen huzurunda edilecektir Geçici teminat R380.C7 liradır. 2 İhaleye iştirak edeceklerın teminat makbuz mektuplarıru 1968 yılı Ticaret Odas! vizesini havi vesikasinı, İller Bankası Samsun 6. Bölgo Müdürlüğünden alacaklan yeterlik belgesini teklif mektuplarına eklemeleri şarttır. Postada vâki gecikrneler kabu) edilmez. Teklif mektuplarvnın ihaleden bir saat evvelire kadar makbuz mukabıH Komisyon Başkanlığına verilmesi şarttır. 3 Bu işe ait şartname ve Projeler Belediye Fen Dai resinde ve İller Bankası 6. Bölgo Mödürlüğünde görülebilir. (Basın: 28351/113) aşta Kızıl Çin olmak üzere bugün Hindistanda, Sovyet Rusyada ve Amerikanın bazı ""'orınde doğum kontrolü 1 çin erkekiere yapılacak basit bir ameliyat ile kısırlık (dölsüzlük) temin edılmektedir. Deneyler sperm kanallannın kesilmesi (Va zektomı) ameliyesı çok olumlu sonuçlar vermekte, ameliyattan bir sene hattâ daha da uzun bir süre ıçın kısırlık temin edilmektedir. Bu amehyat o kadar basit ve zararsızdır kı, kadınlardaki gibı. ilâçların vapmış olduğu yan etkiler görülmez; diger bir deyımle erkeğın sesine sakalına ve genel görünüşüne etkisi olmadığı gibı. cinsî arzu ve kudretten de bır şey kavbettirmemektedır Deneyi inceleven doktorlar daha da llerive çiderek bu ameliyatm cinsi arzuları arttırdıgı kamsına varmıstır. Döllenme ile ikttdann birbirleriyle hiçbir ilgisi yoktur. Bir erkeffin spprmatozoit vapmaksızın kudretinin tam ve hattâ fazlalasacağına ınanj duyması gerekir. Yük. Müh. Selahattin Söylen'in bazı mecburiyetler doîayısiyle evvelce ilân ouılen günde kaldırılamıya.ı cennzes: 5 Ocak 1968 cutıa günü (Bugün) oŞıe namszını mütaakıp Kadıköy Osmanağa Camunden alınarak Karacaahmet Mc zarlığmdaki ebedî iitimhatgâhına tevdi olunacaktır. AILESİ Reklâmc:lık: ll'12 27 Aralık 1967 günü vukua gelen müessıf bir olay neticesinde ve'^t eden; Hasan ve Sıdıka Söylen'in oğulları; Izmit Kız Sanat Enstitüsü Oğretmenlerinden Gülvf.ı Söy'.en'in eşi; Bânu Sovlen'in babası, Beyhan Fidan, Ziya Söylen; Baha'*in Söylen; Sabahat'J.ı Söylen ve Zafer Söylen' v ağabeyleri Burhnn Göçmen'in eniştesi, Fevzi Fidan'ın kayınbiradeiî: Türk Pirelli Lâstikleri A.Ç. İzmit Fabrikası Elektrik Bakım ve Montai Oairesi Şefi TÜRK Pİ8EÜ.İ LfST^lERİ A.Ş. UMUM MÜOÜRLÜGÜ^IDEH: 27 Aralık 1937 günü Fabrikamizda vııkua gelcn müessif bir olay ne'icesinde vefat eden Elektrik Bakım ve Montaj Dairesi Şefinr.z Yük. Müh. Selahattin Söylen'in bazı mecburiyet'er dolayisivlp evvelce ilân edilen günde kaldırılamıyan cenazesi 5 Ocak 1968 cu>na günü (bugün> ö s ls namazını mütaakıp Kadıköy Osmanağa Caminden ahnarak Karacaahmet MPzarhğındaki ebedî isrirahaTRâhina tevdi olunacaktır. Merhum arkadavimıza Allahtan TiaŞfirı^ diîeriz. Reklâmcılık: 14 ' 2 '