Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17 Ocak 1968 CUMHURtTET SAHİFE Ü« DüNYADA BUGüN Yağmnr ve şemsiye A NÖN'Ü, Cumartesi gtinkü ko| | nusmasında, dünya dış poliJ ^ tikasının Amerika ve Kus^ * yanın nükleer silâh, daha yayçın bir deyimle terör dengesine dayandıgını belirtti. Gerçek terör dengesi, Amerikanın her türlü dış saldırıdan masun olma imtiyazını yitirmesiyle kurulmustur. tki dev tabiî ençel, Atlantik ve Pasilik Okyanuslan, saldırgan ya da mi sillemeci için Amerikayı erisilmez yapmıstı. Halbuki başdöndürücü teknolojik gelismeler sonucn Rusyanın da stratejik bom bardıman uçakları, kıtalararası balistik roketler ve nükleer denizaltılara sahip olması, Amerik.ının eski rahatını bozmustur. tkinci ve Üçüntü Dünya Savaşları, Amerikan topraklarına bulastmlamamıstır. üçüncü için aynı sey söylenemez. Bugiin Rus yadan ateslenecek A ya da H baslıklı bir balistik roket, 15 dakika sonra olanca vahşeti ve tahripkârlıçı ile Amerikanın tepesine düsebilecektir. Ama Amerika taâlâ Tann tarafından bir kara ve snüstü deniz saldırısına karşi korunmuş durumdadır. Meselâ Kızıl Çin. Nükleer kulübe kaydını yaptırmıstır. Ama Amerika ve Rusya ile arasında terör dengesinin kurulduğundan söz edilemez. Çünkü A ve H bombalarını Amerika ve Rusya semalarına tasıyacak araçlan henüz geliştirememiştir. CHP Liderinin, terör dengeslnin Türkiye gibi küçük ülkelere sagladı&ı ve bizce zamanımizın paradoksal gerçeklerinden biri olan bareket serbestisine değinmemesi, ünlü konusmasındaki önemli bir eksikliktir. Eğer terör dengesi olmasaydı, tsrail geçtijimiz 5 haziranda Araplann üzprinp yürüyemezdi. Kurnaz Yahudiler, yüklendigi a|ır taahhütlere rağmen Sovyetlerin Araplann fiilen yardımına kosmavacagını hesaplamıstı. Çünkü terör denjresi süper devletlerin ellerini kollarını bağlamıştır. Sovyetler müdahale etseydi Amerika da tsrail lehine aynı seyi yapacak, iki güper, doğrudan çatışatakıardı. ÎNÖNÜ'nün deylşlyle «Aklın tasavvnr edebileceği bfitfin 8n tedblrlerle» kaçındıklan dojrndan çatısma, süperler için bir nükleer fcesaplasma, karsılıklı intibar anlamını taşımaktadır. I Rusk'a Brandt Sosyal Demokratlarm j«ateş kes» istediklerini Erkek ve kadın modaları birbirine karıştı OMA ttalyan modacısı Emüio Pucci, şimdiye kadar son derece dişi kryafetleri ile tanınırkec. artık erkek kıyafetleri de hazırlamaya karar vermiştir ve çarsamba günü modellerini gösterecektir. Genç idarecUerin klâsik koyu renk kıyafetlerinden kurtulmalannı gaye edinen Pucci çok ince kumaşlardan renkli elbiseler gösterecektir. Firmanın bir sözcüsü, Pucci'nin, desenlerini kendi hazırladığı erkek kumaslannm kadınlannki kadar alacah olmayıp daha ziyade çizgili ve kareli olacağım belirtmiştir. Erkek kıyafetlerirün ceketleri u bah kıyafetleri için sert grogrenzun ve bedene yapışık, yakaları ler ve panamalar, öğleden sonra içlerindeki gömlek veya sveterlekıyafetlerı için ise keten kullaari gösterecek kadar açık olacakmıştır. tir. Geçen mevsim, modacılarm kaPudra bile beyaz dmlarla erkekleri Ja örnek giydirmelerine karşılık bu mevsim Valentino geçen sezonda oldugu kadınlann elbiselerinin beden gibi bu sefer de elbiselerin pek kısmı yapışık, beller yı'.lardır ilk çok aksesuarı üzerinde madeııî defa oturuk, etekler geniş, kollar «V» ler kullanmıştır. Modacı, bu kabarık olacaktır. Pilüer, panolar, mevsim beyazm ıoda olacağını yumuşak şifonlar, organzalar kıiyice belirtmek için mankenleriyafetler için en çok kullanılan ne beyaz çoraplar giydirmiş ve kumaşlardır. hattâ mankenlerinin yüzlerini de Fakat bunlara rağmen 1930 yılbeyaza yakın açık renkteki pudra lannı hatırlatan uzun etekli, kare Ue boyatmıştır. omuzln klâsik tayyörlerde görülBeyaz dışında feullandığı bir mektedir. kaç renk bej ve lâciverttir. Bir Çoğu zaman koskocaman olan zamanlar Valentino'nun «alâmeti çiçekler, bu mevsim çok kuHanıfarikası» olan şifon pijamalar 'DU lacaktır. Bir yıldır devam eden mevsim kıyafetlerinden kaybolgöz alıcı renkler modasından son muş, yerlerini beyaz ve bejdnn ra bu mevsim bej, beyaz, gri, koyapılmış uzun etekli «ev elbiseyu kahverengi gibi dikkati çekleri» almıştır. miyen renkler kullanılacaktır. Valentino'nun silueti sveterlerin Geçen mevsim modacılann orrahat havası ile çok etkilenmiştir. taya attıklan uzun eteklerin tutuunanıası ve çok minik eteklerin Modacmın defilesi, şişirilmıs de herkes tarafından giyilmemeberelere benziyen şapkalarla gisi dolayısiyle bu yıl etek boylayilen kısa, beyaz mantolann gösrının diz kapağı hizasında veva terilmesi ile balşanuştır. Bu kıyahemen Ostünde olması beklenfetlerle giyilen çorap ve ayakkamektedir. bılann da beyaz o'.uşu dikkati çekmiştir Valentino beyazı seçti Lseler arasında Fai Meclisi idareler ultan Hamit devrinde Si I ray ve Devlet politikalaı | yüzünden açıkta kalmı devlet adamlarının aylı alsınlar diye tâyin edildikleı bir kaç yer vardı. Hatırımda ka dıgına göre buralan Meclisi Rü sumat (Giimrük Nezareti Mej lisi), Surayı Devlet (Danıştay ve Meclisi Maarif gibi yüksel meclislerdi. Buralann kadrolaı mahdut olmadıSnndan bir çoi yüksek' memurlar. hattâ sabıl nazırlar oradan maas alırlardı îsine gidenleri de pek azdı. Bı sistem devlet islerini pek aksat mazdı. Çünkü böyle arpalık o larak tâvin edilmis kimseler etlive, sütlüve kansmazlar. sa dece aylıklannı alırlardı. tlmi ve smıfı (sarıklılar) için de böy le isi olmıyan maaslı verler var dı. tkinci Mesrutiyetten sonra Türkiye'ye Balkan fırkacılıŞgirdi. tttihatçıların bilhassa Bni garlardan kopya ettikleri ha particilik tam mânssiyle komitacılık idi. Yani bir parti seçimi kazandı mı mahalle ve köy bekçilerinden en vüksek makam sahibine kadar bütün memurlar değisir, veni partinin adaralan is basına gelirdi. ötekiler de kendi partilerinin seçimi kazanmasına kadar beklerlerdi. Ye ni parti kazanmca seçimi kaybeden iktidar partisinin adamları tası taraih tonlar yerlerini yenilere bırakırlardı. Cumhurivetin daha ilk senelerinden beri memlekete ve Cumburivete su veva bu sekilde bis met etmis olanlar bulunduklarına mukabil eğer kabiliveti ve iktidarı varsa devlet n a muriyetlerine. mebusluğa getirilir. böyle defil veya kannnt durumu müsait degilse; vavas vavas knrulmakta olan Devlet tktisadî Tesekkülleri veya tsletme tdarelerine MeclisI tdare âza«ı tâvin olunurda. Tabii bunlann ihtisaslan falan pek de dikkate alınmazdı. Bunlann icin de ihtisas veva sahsi kabiliveti ile bnlnndufu idareve yararlı olanların sayısı tesadüf oranını gecmezdi. Halk Partisinin VI senelik Iktldan devrinde ivice yerine oturmus, âdeta tabiîlesmis olan sistemin kötüliijünü iktidar deîisince flk anlavan Halk Partililer oldn. Onun ne kadar attıfı ve vıktıtı kimseler varsa Demokrat Partive «eçip aynı sekilde Halk Partililerin yerlerine verlesmeve baüiadılar.. Tabiî iktidarla memuriyete irecenler, memurivetlerini ve islerini kaybetmemck İçin iktidann İktidarı kavbetmempsine calısır oldular. tste partizan idare. partizan memnr böyle doğmnstur.. Bu arada Meclisi tdareler de Halk Partililrrin eiinden alındıyenilere verildi. ^JŞ Ma.yu ihtilâlinden sonr» aynı hava esti. Ne kadar Dedokrat varsa hepsi stılmaya bas landı. Hiç blr psrtî için veva hiçhirine kar«ı yapılmadığını iddia eden İhtilâl tdareslnin bu amansı» budaması izah edilir bir acemilik defiidi. Bunun acısını ba iste hiç degilse parti olarak dahli buianmıyan Halk Partisi çekti. Kazanması kuvvetle muhtemel seçimi kavbetti. Fakat üç Koalisyonun başına geçti. Ba Koalisyon hükömetleri devlet raekanizmasınm gayri siyasî daha dojrnsu partisiz olması kaygisını dnyarak ysvaş yavas ba yola girdi. Hâlâ memurlann eski devirlere nazarao partisis olmalan veya görfinmeleri sadece kanun korkusundan deîil. meranrlara ve halka da blr devletin selâmeti. halkın rahatı için memnriann ve idarelerin tarafsız olmalan kanaatinin yerleşmis olmasından ileri gelmektedir. Bugün Türkiyede memurlar pek az istisna ile tarafsızdır. Ve bundan dolavı birbirimizi tebrik etmeliyiz. Bu arada hâlâ eski alıskanlıgı muhafaza eden ve hâlâ onun tadinı tatmış olan lar da yok değildir; fakat sag dnyn bunlan nötTalize edebilmektedir. Ama şu Meclisi tdareler yok mu? Onlan partilerin ve partizanların elinden kurtarmaya ira kân bulunamamıstır. Zaten hâlâ parti kademeleri adam kayırmak ve kavdırmafc isiyle harıl hanl uğraşmakta ve idare âmirlerinin basını ağntıp yerlerini sarsmaya çahşmaktadırlar. Ba hal herkesten evvel iktidan vıprstır ve seçime vurur. Ötekiler ise bunu guva seçimi kazanmak için yaparlar. Boş ve ysnlıs bir düsüncedir bu! Parti namzetlerini seçenlerin vüzde ancak onu kadan partilere mensupturlar. Ost tarafı partisiz halk seçmenleridir. Onlar da böyle liyakatsiz ve iltimaslı tâyinlerden hoslanmazlar. Demek ki seçimi kazanmak için vapılan ba tersine gayretler seçimin kaybına, hiç degilse bir kısım seçmenin kaybına sebep olur. Simdi yüzlerce milyon liralık tslere karar veren Meclisi tdareler çoktur. Buralara falan Belediye seçiminî kaybetmiş veya falanca Bakanın bacanagı olmnş olmaktan baska sebep taşımayan kimselerin sırf maaş almak için tâvin edilmeleri isleri, hele iktisadi isleri aksatır. Ayıp ve çirkin olmasa bile çok zararlı olnr.. Bunlann çoğunun böyle yerlere getirilmeleri de faal kad rova girmeleri va kanunî (emeklilik veva tahsilsizlik gibi) veya şahsi (bilgisizlik ve sart kitlığl gibi) sebeplerle mümkün olamadığından ileri eeldiğinden bunlar hani bir ise varamadıktan baska. kendi çibilerini idareve doldurarak koskoca müesseseleri arpalık haline getırmeye çahsmak saretivle zarar da verirler biz böyle zorluklarla çabalayan büyük isletraeler biliyoruz ve hükumete böyleleri için Uevlet Müsavirliğj veya Bakanlık Müsavirligi gibi pasit arpalıkl»r icat ederek ihtisan bekleyen Meclisi tdareleri bnnlardan kur tarmalarını tavaiye edivonı». Hakıu mıyıı?. R Ibildirdi (Dış Haberler Servisi) BONN Emin bn kaynaktan öğrenıldiğine göre, Federal Almanya Dışişleri Bakanı Willy Brandt, Alman Sosyal • Demokrat Partisi Yönetim Kurulu'nun 5 ocakta Vietnam savası ile ilgili olarak aldığı bir karar liakkında, Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk'a bir mektup gondermiştir. Parti Yönetim Kurulu' nun bu karannda Amerika'nın Kuzey Vietnam bombardımanlarını derhal durdurması istenmekteydi. Bilindiği gibi, Sosyal Demokrat Parti Yönetim Kurulunun bu çağnsı Alman hükfimet koalisyonunda yankılar uyandırmış ve Başbakan Kiesinger bir clemeç vererek, Federal hükfimetin tutumunu değiştirmeyeceğini ve Amerika'nın içişlerine karışmayacağını söylemişti. Şimdi Wılly Brandt'ın Dean Rusk'a gönderdigi mektupta, kendi mensup oldugu Sosyal Demokrat Partinin bu karannı aynntüı bir şekilde açıkladığı söylenmektedir. VVASHtNGTON Amerika Dışişleri Bakanı Dean Rusk, basma verdiği bir bildıride, Güney Vietnam'ın geleceğı haklanda, bu ülkenin meşru hükumetımn iştiraki olmaksızın karar verilemeyeceğini ve kaderini tayin etmenin Güney Vietnam halkına ait oldugunu bildirmiştir. Bilindiği gibi Başkan Tiyö, Amerika'yı üstü kapalı bir şekilde tenkıd ederek, Vietnam'da barış sağlama teşebbüslerinde bulunmak Saygon hükumetine düserken, Amerika'nın bu rolü üzerine almaya çalıştıgını söylemişti. Dışişleri Bakanl'.gı sozcüsü, «Dışişleri Bakanıuın bildirisi, banş teşebbüsleri nakkında birbiri ile çelişen çeşitli iöylentilerin ortaya çıktıçı şu sırada, Amerika'nın bu muhtemel teşebbüsler hakkındaki tutumunu açıklamak maksadıru taşımaktadır» demekle yetinmiştir. "Banş içinde yanyana, birhkte yaşayabilitiz» Dayan, Mısırlı esir subaylar önünde konuştu 3 Sovyet böyüğö gizlice Polonya'yı ziyaret etti MOSKOVA (a.a. APRadyolar) (Dıç Haberler Serrisi) EL AVtV trrall Savnnma Bakanı Mose Dayan, Uayfa yakınındaki Atlit Tnt gak kampına giderek, yurtlanna dönmekte olan Mısırlı snbay lar önünde bir konnşma yapmış tir. Rfltbeleri teğmenden generale kadar degişen 100 ksdar Mısırlı subaya yaptığı bn konnşmada, general Moşe Dayan, kendileriyle vedalaştıktan ve iyi Beyahatler diledikten tonra, şnn lan (öylemistir: «tsrail ile Arap dünyası arasındaki ilişkiler üzerinde göruşlenmi açıkça belirtmek için bu nadir fırsattan yararlanmak istiyorum. Bu bölgede tsraile yer olmadığına inanıyorsanız, yeni bir savaş kaçınılmaz olacaktır. Ama «Bir baska çözüm var mı?» diye sorarsanız size «Evet vardır» diye cevap vereceğim. Bız küçük bir ülkeyiz, belki 5 müyonluk bir nüfusa ulasabileceğiz. Ama beş milyonluk nüfusa ulaşsak da, sızın yanınızda Arap dünyasının bir parçası olmaksızın ve sizin de bizim dünyamızın bir parçası olmaksızın yanyana birlikte yaşayabiliriz. îsrailli Araplar kendilerini na «ü Arap dünyasının bir parçası sayıyorlarsa, biz de kendimizi musevi dünyasının bir parçası sayıyoruz. Ama bu durum, bizi yanyana y»s»maktan alıkoyamaz. Birçok Fillstinliyle konuştlim, Artık yeni bir savas istemiyorlar. Zaten böyle bir savaştan ilk acı çekeceklerin kendileri olaca ğını. çünkü bu savaşın kendi topraklannda geçeceğinl biliyor lar. Şüphesız bizi sevmiyorlar ve çekip gitmemizi istiyorlar. Ama bizim banş içinde gitmemizi istiyorlar. Rabat Zirve Top lantısı yapılsaydı, söylemek istedikleri de buydu. Onlar gibi ben de barışçı bir çözüme inanıyorum. Banş anlaşması imzalıyabileceğımize, banş çerçevesinde mülteciler meselesini kesinlikle çözeceğimize inanıyorum.» NEDEN? Daha sonra, son savaşın kaynaklarına değinen Moşe Dayan bu savaşın. «İsrail birliklerinin Snriye sınınna yığıldıgı yolnnda Snriyenin ve Sovyetler Birliğinin Mısıra nvdnrma bilriler vermesi ve Mısırlılann Tiran boğazını kapatması yüründen» patlak verdiğini söyiemış ve «Bize kalsaydı. savas olmayacaktı» demiştir. tsrail Savunma Bakanı daha sonra sözlerine söy le devam etmiştir: «Hükümetiniz uvasa fcarer verirse, savaşacağız, atna bunun tsrail ile Mısır arasındaki son sava; olacağım umujorum. Sizlerin sâdık birer subay jldu ğunuzu biliyorum ve size savaş emri verildiğinde yiğitç e sstvaşacağınızı biliyorum. Ama uma rım ki, bizim görüşürnıuü simdı daha iyi anhyacaksınız.» T Banş için S . I 1 I I I ' l I I ovyet hükfimet organı «tzvestia» gazetesinin bngün bildirdiğine göre üç yüksek Sovyet yetkilisi, Başbakan Aleksi Kosigin, Devlet Başkanı Nikolay Podgorni ve Komünist Parti Lideri Leonid Brejnev, 1214 Ocak tarihlerinde Polonyaü Liderlerle görüşmek ütere Varşovaya gitmişlerdir. Sovyet Liderleri bir yıldan da ^^ ha kısa bir süre içinde Polonyayı ikinci defa ziyaret etmişlerdır. tkinci zıyaretin de birincisi gibi Batı Almanyaya karşı bir tutum tesbiti, bu arada, uluslararası Komünist hareketinde başgösteren aynlmanın incelenmesi amacı tasıdığı tahmin edilmektedir. öteyanoan Batı Almanya ile Yugoslavya arasındaki ticaret görüşmeleri dün Bonn'da başlamıştır. Bu görüşmelere paralel olarak dıplomatik ilişkiler konusundaki görüşmelerin başhya cağı söylenmektedir. Resmî makamlar, diplomatik ilişkilerle ilgili görüşmeler konusunda sükutlannı muhafaza etmektedirler. Bonn, 1957 de Doğu Almanyamn tanınması üzerine Belgrat ile diplomatik ilijkilerini kesmişti. Üç Sovyet liderinin geçen hafta sonunda Polonya başkentini gizli ziyaretleri sırasında 26 şubatta Budapeştede uluslararası bir «danışma» toplantısı yapılması konusunun ele alıntîığı samlmaktadır. Sovyet Komünist Partisi ile 17 Komünist Parti da ha, geçen kasım ayında bu türlü bir toplantı için çağnda bulunmuslardı. Fakat, toplantıya Çin Sovyet ideoloji çatışmasın da taraf tutmayan Komünist partilerin katılıp katılmıyacakİarı hâlâ belli olmamıştır. «tzvestia» ya göre, Kosigin, Podgorni ve Brejnev'in Polonya Parti Lideri Vladislav Gomulga ve ötekı ileri gelen Polonyalı Liderlerle, ikili meselelerle uluslararası Komünist hareketinde birliğin sağlanması konusunu goruşmüşlerdır. Sovyet Liderlerinin Polonyaya bundan öncekı ziyaretleri, Romanyanın bütün Komünist ülke lerin muhalefetine rağmen 1967 Ocak ayında Batı Almanyayı resmen tanımasını izlemisti. Bu hafta sonunda yapılan ziyaret ise, Yugoslavya ile Batı Almanya arasında yeniden (îiplomatik ilişki kurulması yolunda çalışmaların başladığı devreye rastlamıştır. Sovyet ve Polonyalı Liderlerin, gbruşmeleri sırasında muhtemelen üzerinde durdukları konulardan bırının de Vietnam oiduğu tahmin edilmektedir. HONG KONG GUney ViI | etnam Kurtuluş Cephesi radyosunun Hong Kong'tan dinlenen I bir yayınında bıldirdiğine göre, | Vietkong yeol ay^ılı (Vjetnara yenTyıh) muriasebetiyle yeai gUnlük bir ateşkes üân edecektir. Güney Vietnam Millî Kurtuluş Söz geliml Suriye Türkiyeye I Cephesinin belirttiğine göre, ateş saliırsa, Amerika mfittefikimiz kes 27 ocak gece yansı başlayaolmasına rağmen fiilen yardımıcak ve 3 şubat gece yansı sona mıza koşacak mıdır? Sanmıyoerecektir. ruz. Rnsyanın tepkisinden korAteşkes sırasında GUney Vikacaktır. Hele Yunanistanla saetnam silâhlı kuvvetleri askerlevasırsak. «Ikisi de NATO üyerinin tek başlanna ve silâhsız osidir» gerekçesivle en iyi Ihtilarak gitmeleri şartı ile Vietmalle yerinden bile kıpırdamıkong"un kontrolü altındaki bölyacaktır. gelerdeki akrabalarını zıyaret etHareket serbestisi, terör denmelerine izin verilecektir. gesinin küçüklere sagladığı mâAynı yayınında Güney Vietnevra kaabiliyeti sadece askeri nam Kurtuluş Cephesi radjosu, değil, siyasî alanda da geçerliher ateskes'i ihlâl olaymın şiddir. Eskiden, tkinci Dünya Savadetle cezalandınlacağnu Amerişını lzleyen yıllarda, küçükler ka'ya ve Saygon hükumetine ihçıkarlanna uygnn düstüfcü için tar etmiş ve bu vesile ile yeni »uperlerin nükleer şetnsiyeleriyıl ve noel ateşkes'leri sırasınnin altına düsmüslerdi. Terör da Amerikalı ve Güney Vietnamdengesi dünya savası ihtiraalini lılann ateşkesi birçok defalar neredeyse sıfıra düsürdüğüne ı ihlâl ederek Vietkong'un kontrogöre, nükleer şemsiyelerin de | lü altındaki bölgelerde birçok kiğeri kalmamıstır. Yağmur tehHşinin ölmesine veya yaralanmasıkesi olmadıgına göre, şemsiyeye I na yol açtıklannı ileri siirmüşne ihtiyaç var?. | tür. Radyo bu defaki ateşkes sırasında ihlâl olaylarına müsamaÇağdaş anlayıs, topraklannda l ha gösterilmeyeceğine ışaret etyabancılara ait nükleer silâh ba I miştir. nndırmayan ülkelere daha Itibarlı bir yer vermektedir. Ayn • ca nükleer şemsiyeler güvenlik | ten felâket unsuruna dönüsmüs tür. Modern savas doktrinleri, I düşmanın önce vnrucu gücünün, misilleme yeteneğinin tahribini I öngönnektedir. Türkiye de Ame | rikan nükleer semsiyesinin bir LONDRA (a.a.) «Rnandal kösesidir. Dolayısıyla yeni bir Times» gazetesınin ünlü yazan Dünya Savası patlak verdiğinGordon Tether, her yıl oldugu gide, türkiyenin ilk hedefler man bi bu yıa da 1967 nin maliye osznmesine girmesi pekâlâ mümcarlannı açıklamıştır. kündür. Gordon Tether'e göre, «Tam g« lişmemiş» ülkeler arasında «yüın tNÖNC, NATO'da kalmamızı, ı en sağlam parası» savaş sonu'jla«yüksek menfaatlerimiz» açısın I rıru başarıyla atlattığı için tsrail dan öğütlemektedir. Oysa bir parasıdır. ülkenin ötekini yutup haritadan | Az gelişmis ülkeler arasında ma sildiği devirlerin tarihe karış I liye alarunda «Genellikle en bamasıyla, bloklann askerî fayda I şarılı ülke» olarak Tunus seçılsı hayli gölgelenmistir. tdeolojik | miştir. Buna sebep, «Hemen hetehlikeler ise, tepeden tırnağa | men hiç kusursuz bir para Lstikgilâhlanmakla savuşturulamaz. ran içinde, iktisadi gelişme siyaArtık süperlerin dünyanın en I setini izlerken, maliyesini iyi dn ficra köselerinde oha bile, her ' nımda mnhafara etmesidir.» santimetre kare toprak üzerinde • Öte yandan tsrail Dev'.et Baaçıkarlan vardır. Biri istilâya I kasının açıkladığına göre, tsrailin kalkıssa öteki izin vermiyecek • mall durumu, Hazîran savaşına tir. Nitekim Hindistan, 1962 de . rağmen, 1967 de 1966 dakinden da Kızıl Çin saldınsına uğradığı za I ha iyi olmuştur. man Pakistanın itirazlarına kn | Nitekim 1966 yılında 217 nüllak tıkayarak ilk yardıma koyon dolar olan bütçe açığı 1967 şan Amerika olmuştn. Oysa Hin de 118 milyon dolara inmiştir. distan Komünist Bloka meyyal bir tarafsızlık politikası izliyor ve Amerikaya etmediğini bırakmıyordu. öte yandan aynı rVashinğton, 1965 te Hindistanla savaşan CENTO ve SEATO'daki sadık müttefiki Fakistanı, en kara günlerinde yalnız bırakıvermistir. Hem de Hindistan WASHtNGTON, (a.a) BirKızıl Çine karşı kullanacağına leşık Amerika Yüksek Mahkesöz vererek aldıgı Amerikan simesi Amerikahlann komünist lâhlarıyla Pakistana çullanmışülkeler yurttaşlanna bırakacaktır. ları mirasla ilsıli bir karaT almıştır. Bu karara göre, Birleşik öyleyse askeri bloklara katılıp Amerikayı mevdana getiren eya bir sürü yükü omuzlamanın, Ületlerden hıç bıri bundan böyçüncü Dünyanın ve rSfcip ceple kendi yurttaşlarının, komübenin yıldırımlarını üzerine çek nist ülkelerin bir ya da bir menin hikmeti nedir? Süperleden fazla yurttaşına miras bırin küçüklere rakipleri aleyhine rakmalarına engel olamayacakgirişmis olduklan moral taahlardır. hüt yeterli bir güvenlik unsuru Birleşik Amerikanın on eyadeğil midir? leti. jimdiye kadar. kendi yurtta?larını, komünist ülkelerin Kayhan SAĞLAMER yurttaşlarına miras bırakmaktan aiıkoymaktaydı. Ateş kes Benelüks Ingilterenin Ortak Pazar karşısındaki durumunu inceledi B ı RÜKSEL (»A. • A.P.) Belçika, Holanda ve Lüksemburg 1 Dışişieri Bakanları, Fransız vetosundan sonri. İngiltere Ue Avrupa Ortak Pazarı arasındaki ilişkileri devam ettirmek Uzere gelecekte izlenece» yolu tesbit etmek için dün aralarmda bir toplantı yapmışlardır. Romalı modacı Valentino ise ilk bahar, yaz kıyafetleri için genellikle sveteri ve renklerden beya23 seçmiştir. Valentino'nun dün geceki defilesinde teşhir edilen luyafetlerde kazak ve hırka biçimleri düşük beller, «V» yakalar, pilili etekler gece ve gündüz için sık sık kullanılmıştır. Etek boylan hemen diz Ustündedir. Yakada eşarplar. jileler, kolalı, boncukla işli bluzlar dikkati çekmektedir. Valentino'nun erkek kıyafetleri de yine beyazdır ve biçimleri de kadın kıyafetlerine benzemektedir. Akşam için erkek elbiselerinin de yakalan işlidir Tek değişiklik ceketin altına onların etek yerine pantalon «lymesidir. Valentino'nun zaril kıyafetleri onu Bayan Kennedy gibi dünyanın ünlü kişilerinin terzisi yapmış tir. Valentino da zengin ve zevkli müsterilerini gözönünde tutaratc bol işli kısa gece elbiseleri ve çok yenl olan yere kadar uron desenli organzadan yapılmış pili11 etekler göstermlştir. Ognibene Zendman gibi, Valentino da sa Aksesuarlar Mantolann içlerine giyilen elbiseler dar, «V» yakalıdır ve üzerlerine sarı madeni kemerler takılmaktadır. Yakava takılan beyaz ipek eşarplar arkaya asağıya doğru sallanmaktadır. Koleksiyond pek az emprime kumaştan yapılmış kıyafet görül müştür. Kullanılanlann desenleri de ya yapraklar ya da düğüm olmuş iplerdir. Bu arada aksesuar clarak hakikî meşe vapraklan, ko zalaklar ve cilâlı tahta parçalan, kemerlerde de bazen sarı madenle tahta bir arada kullanılmıştır. Mantolarda saç örgüsü süsier, omuzların biraz kabarık oluşu, bunlara pek hafif de olsa askeri li"afetlerin havasını vermiştir. Gece kıyafetlerinde elişleri »« dantel çok kullarulmıştjr. Şampanya rengı bir kokteyl elbisesinin pilili ipek eteği, dantel ve krep karışık, uzun kollu, yakası sveter yakası gibi kesilmis bedeni vardır. Elişleri «ıt renklerde değüdir ve göz almadan asU bir hava vermektedir. Aynı elişleri er kek elblselerinde görUlmUştür. Görüşmelere Val Duchesse şatosunda Bakanların katıldığı öğle yemeği sırasında başlanmış »a yemekten sonra da devam edilmiştir. Holanda Dışişleri Bakanı Joseph Luns ve Lüksemburg Dışisleri Bakanı Pierre Gregoire'ın da katıldığı toplantıys Belçika Dışişleri Bakanı Harmel başkanlık etmiş tir. Top'.antı Benelüks devletleri arasındaki ticaret birlıği meseleleri konusunda başlamışsa da, Ba kanlar oybirliği ile, tngilterenln Ortak Pazar karşısındaki durumunu, görüşme konulan arasına almayı kararlaştırmışlardır. Benelüks ülkeleri Dışişleri Bakanları bu konuda alacaklan karar ları, 29 30 Ocakta yapılması öngörülen Batı Avrupa Birliği toplantısmda açıklayacaklardır. Batı Avrupa Birliğine üye olan devletler Altılar ve tngilteredir. Belçika hükümet çevrelerinde oe lirtildiğine göre, Batı Avrupa Birliği toplantısı, Ortak Pazann geleceği bakımından son derece önemli olacaktır. Malî Oscar'ları İsrail ile Tıınus aldılar ğumuz olacağım sanıyorduk, fakat bir tane daha doğuracağnn» demiştir. • TOKYO Sovyet Başba% BEYRUT Semen Cum kan Yardımcüanndan Baybakov, huriyeti hükfimet heyeti Yemen Sovyet • Japon iktisadi ve tlcarî meselesine bansçı bir çözüm bul ilişkilerini görüşmek üzere dün makla görevU Yemen üçlü ko Tokyo'ya gelmiştir. • VVASHtNGTON Bir fedemitesi Ue göriişmeyi reddetmişral hâkim, Vietnamdaki binlerce tir. Amerikalı sivili Amerikan askerî • KAHİRE PoUsin açıkla mahkemelerinin kaza hakkı aldığma göre, Birleşik Arap Hava tına sokabilecek bir emir çıkarYollanna ait bir Dakota uçağı mıştır. Beyrut'a yük götürmekteyken • BtRLEŞMtŞ MtLLETLER Nil deltasında duşmUş, uçağın Birleşrniş Milletler Kalkınma dört kişilik mürettebatmdan kur programı, savaş ve iç güvensizlik dolayısıyla şimdilik Güney tulan olmamıştır. • BÎRLEŞMİŞ MtLLETLER Vietnam, Yemen ve eski adı ile Birleşmiş Milletler tieuel Sek Aden olan Güney Yemen'e tekreteri tThant, Pakistanlı Ab nik yardımın durdurulmasına kadülhamit'in, Genel Sekreterin ha rar vermiştir. berleşme yardımcüığma atandığı• BONN Federal Almanyanı dün gece açıklamıştır. da, bilhassa renkli televizyon ya• NEW YORK Ünlü Sov yınlannın başlamasından sonra, yet bestecisı ve orkestra şefi Aram Haçaturyan, Birleşik Ame sinemaya olan Ugi gittikçe azalrika'da altı hafta sürecek bir tur maktadır. Hâlen, Federal Almanneye çıkmak üzere dün gece yada ynvarlak rakam 4,500 sineMontreal'den New York'a gel ma mevcuttur. 1959 yüında sinemiştir. ma sayısı 7,085 Qe azaml seviye• HAMtLTON Msorili 42 ye ermis ve o tarihten bn yana yasmdaki bir kadın, 21. çocuğunu dünyaya getirmiştir. Beş ta 2,600 sinema kapanmaya mecbttr ne de torun sahibi olan Mary kalmıştır. Sadece 1967 yılı içinTengu, «Kocamla ben çocuklan de kapatılan sinema sayısı 250 çok aeviyoruz. Bunun son çocu civanndadır. Amerikahlar kontİMİsUere miras bırakablleeek RÜKSEL Avrupa Ekonomik Birliği tstatistik Enstitüsü altı Ortak Pazar memleketinde ekim 1966 tarihi itibariyle ışçilerin nominal saat ücretleri ve haftalık çalışma süreleri hakkında elliden fazla sanayi kolu üzerinde yaptığı anketin neticelerini açıklamıştır. Nisan 1964 ile ekim 1966 arasındaki devrede Batı Almanyada nominal iş saati ücreti ortalama yüzde 20 artmıa, bu artışın asgari yüzde 13 ü demir madeni isletmelerinde, azamî yüzde 31 i de tütün sanayiind'e görülmüştür. Fransa'da ortalama artış yüzde 15 i bulmuş; bunun asgarisi yüzde 11 ile kömür isletmelerinde, azamîsi yüzde 26 ile petrol ve tabii gaz istihsal sanayiinde görülmüştür. ttalya'da artış ortalama yüzde 18 i bulmuş, bunun yüzde 5 i inşaat işlerinde, yüzde 33 ü de tabiî gaz istihsalinde görülmüştür. Holânda'da ortalama yükseliş yüzde 23 ü bulmuş, bunun yüzde 16 sı inşaat malzemesi sanayiinde, yüzde 36 sı da petrol sanayiinde görülmüştür. Belçika'da ortalama yükseliş yüzde 24 e ulaşmıs, bunun yüzde 16 sı kömür isletmelerinde, yüzde 36 sı da kimya endüstrisinde görülmüştür. Lüksemburg'da ortalama yükseliş yüzde İS olmus, bunun azamisi yüzde 41 ile metal isletmelerinde görülmüştür. Haftalık çalışma süresinin en düşük oldugu memleket olarak ttalya başta gelmektedir. En yüksek çalışma süresi Fransa'da haftada 47 saat, Holândaid'a 46 saattir. Bunlan haftada 44 gaatle Belçika ve Batı Almanya takip etmektedir. B Allılorda ücrel ve çalışma süresi Gastro Barrienfos'la göriişmeyi reddetli HAVANA (a^.) Küba Basbakanı Fidel Castro, Bolivya Cum hurbaşkanı Rene Barrientos'un göriişme teküfine karşı şu cevabı vermiştlr: «Barrientos gorillyle görüşmeyl hiç bir vakit kabul etmiyeceğim. Böyle bir şey aklımdan bile eeçmez. Çünkü, G.t.A. uşaklan va da sovtanlarla konuşmak âdetim değildir.» Fide! Castro, böylelikle Barrientos'un pazar "ünü Cochabamba' da yaptığı konuşmaya cevap ver mektedir. Barrientos bu konuşmasmda «Ghe Guevara'nın yaptığı gibi fcanlı bir macera İçinde d'gil, fakat kendi törüşlerini Bolivya devriminin eörüşleri ile kar sılaştırmak İçin Fidel Castro ile karşılaşmaktan memnun kalacafım» demiştl. KUba Başba.tanı Fidel Castro. Bolivya Cumhurbaşkanına verdiği cevabında şunlan eklemektedlr: «Ourumum çok açıktır: Barrientos bize binbaşı Ernesto Gnevara'nm cesedini verirse, biz de eninde sonunda Barrientos'un patrtmlan olan C.t.A. ve Amerikan Savunma Bıkanlığınca seçilecek ı.ooo devrim tutuklnjona aerbeıt i BELGRAD, (a.«) Belgrad" da çıkan «Politika» gazetesi, Bul garistan Komünist Partisinin or ganı «Rabotnfçesko Delo» sa7?tesinde çıkan bir yazıy» çatmıştır. Bulgar gazetesindeki yazıyı Bulgaristan Akademisinin Tarih Enstitüsü Müdürü Profeeör Hristo Hristov kaleme almıştı. «PoHttka» nin dünkü s^ısındaki yazıya gBre, bu makale «Salnt Stefan'ın bflyflk Bnlgaristan hayallnl canlaniırmakta y terih bahMMİ Ue kaatü bi> Toprak Bütünlüğü siyast davranıs nlteliği tasımaktadır.» «Politika» va göre. tarih Profesörurun hn tutumu, Yugoslavya ile Arnavutluğun toprak bütünlüğünü zedelemektedir. Ortadoğu ve Kıbns buhranı ile «Komşa» Yunanistandaki Cuntacı albaylann banş üzerindeki tehditlerini hatırlatan «Politika» gazetesi, bu şartlar altında büyük Bulgaristan ülkülünü yeniden canlandrrmanın «Bu tehlikell durumları vsratsn karanlık knvvetleri cessretlendlrdiıinl» ileri lürmektedir. a