Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 Ocak 1968 CUMHURİVET SAHtFE ÜÇ Tilo'ya karşı Mao'cu bir komplo oriaya çıklı P (DIŞ HABERLER SERVtSt) nom Pen Kamboç Devlet Başkanı Prens Norodom Sihanuk, dün basına verdiği bir demeçte, çarşamba günü Pnom Pen'e gelecek olan Yugoslavya Devlet Başkatu Mareşal Tito'ya karşı bir komplonun meydana çıkarıldığını açıklamış ve demiştir ki: sebekeyi «Mareşal Tito'yu öldürmeye hazırlanan Maocu bir meydana çıkardık. Yugoslav Devlet Başkanı yarm Kamboç fda bekleniyor ABERLER VVı'/son, tasarruf /ıstesıni bugün açıklayacak... LONDRA, (a.a. Radyolar) konomiyi istikraTa kavuşturabil mek içüı savunma harcamalannda büyük ölçüde kısıntı yap maya karar veren Harold Wilson'un îşçi Hükumetinin, Uzakdoğudan sonra Amerika ile de iktisadî ilişkilerini bir dereceye kadar kesme rorunda kahnasmdan endişe edilmektedir. Wilson, kısınUlann listesıni bugün açıklıyacaktır. Şimdilik resmi bir açıklama yapılmamış olmasına rağmen, îşçi Par tisi Hükumeü. Süveyş'in doğusundaki Ingiliz birliklerini mümkün olan en kısa zamanda geri çekecek tir. Wilson Hükumetinin buna paralel olarak, Flll tipi jet bombardıman uçaklannın mübayaası için Amerika ile imzaladığı sözlesmeden de cayması veya bu sözleşmenin bir kısmını iptâl etmesi mümkün görülmektedir. Amerika'ya verilen si pariîin bedeli 720 milyon dolâr civanndadır. Hükumet, sözleşmeden caydığı takdirde, protokolda tesbit edilen cezaî hükümlere uyarak imalâtçı firmalara tazminat ödiyecektir. Kiesinger Heo Noziler'in Meclise girmesini isiemiyof F hadiseler arasıiij DSnyayı düzellecekler e derseniz deyiniz! İnsan yaşlandıkça akülanıyor. Sebebi de aşikar!. Teo rübelerle, başansıabklarla, hayal kırıklıklariyle zenginl©;en hafızası aklına, taratlann» yardımcı oluyor. Ve bereket şu sütun var eliml» de de içimizi döküyoruz. Bizlmkisi de biraz saygısızlıktır, ama başa gelen çeküir. Gazeteyi alan bir kere de bu sutuna bakar. Yakabyabüirsek okuturuz. Ohnazsa sağbk olsun.. deriz. Bir yakın dostumla biı dügüne gidiyorduk.. yağmur, kar, ça. mur, çepel. î a n i tabiatin ne fea» dar pislikleri varsa toplanmışşu Ocak ayında İstanbulda ran^ devu vermişler sanki.. Ne ise lâfı havaya etmiyeliın de geün şuracıkta bir dertleşelim.. Dedün ya aklım başıma eeç Eeldi.. bundan sonra da olacak şey deçil.. ama bari lâkırdısını edeyün: Yirmi sene, hattâ on sene evvel olsa idi bu işe girişebilirdim. Ba 1$ ne?.. Bir kiUp yazmak. Bir dostumla dfiğüne gidiyor» duk.. dedim ki: Hani bazı adamlar vardır. Akıllı sanılır.. da bir halt değildir. Evet!.. Ben onlardan biriyim ¥aa! Sen de onlardan birisin.. Deme!.. Bizim falanca onlardandır. Fll&nca da.. Epeyce oldukî Evet! Bunlar ömürleri boyonca hiç değilse akılları başlanna geldiği sanılan yaşta bir hevese kapılırlar.. dünyayı, yani kendi dünyalanm düzeltmek: Ne gibi?.. Meselâ ben altmıg yüıraı sporu düzeltecpğim diye harcarm şundır. Bir adım Ueri götürememişimdir.. başıma gelmedik b e ü kalmamıştır. Hani böyle konnçayorum ya!.. Gene de akülanroam. Doğru!.. Meselâ sen: Omrün boyunca tiyatroyu diizeltmeye çalısmışsın dır.. hâlâ bir tiyatro talimatname si yapamamışsın, hâlâ bir doğru dürüst muhit kuramamışsındır.. yanlış mı? Doğru.. « şu bizim Gâfili! Endüstrlyi diizelteceğim diye işini gücünü ihmal etmiştir.. nice kisilerle kötu kişi olmuştur.. hâlâ d» uğraşır. Sonra gün&n birinde ümltsizliklo kötü kötü düşünür... Bi"teviyo sönen sigarasını yakmak İçin dikine kibrit çakmakla »inirlerinl yatıştırmay» çalışır.. Tanıdım.. tanıdım... Tamrsm ya!.. BnnlaTdan blr kısmının ateşi sönmüş, piyasadan cekilmiştir.. bir ara tstanbul trafiğini diizeltmeye kendini vakfetmiş bir zat vardı. Vefa Bey.. seneler var ki artık (rörüomer olda.. o da bunlardandı.. İstanbul trafigi duzelir mi?.. tşte mal mey danda.. Sahi vardır böyleleri.. Vardır böyleleri ya! Bunlarm kabahaUeri erken doğmaUrıdır Ab!.. Ne kadar dogru söyledin.. onu sen bana sor! O tarafa çekme lâfı!.. Biz hep bnnlardamz.. bu bir meziyet mldir? Asla! Bu bir eriyettir. Kafiye de iyi geldi. Gelir... ben kendime bakıyorum. Yazdıklanma bakıyonım. Kırk sene evvel ne dediysem» bugün onları tekrara mecburum. Galeri sanki hiç defismemiş.. degişmiş.. sahıslar... Toplum'.. Asla! Nasıl bundan kırk yıl evvel dediklerimizi kimseye anlatamıyorsak, bugün de aynı hal başka baska diller konuşuyoruz. Ve sen tek olduğun için haksız, lsabetsiz. Akılsız.. Bn tamant! Evet aküstz oluyorsun! Ve senelerden sonra şöyle bir blânço vapıyorsun! Bakıyorsun ki eğer gerilememissen bir arna boyu Ueri gitmemişsin! Ve verindo saymış durmuşsun.. Bu elim bir tniişahededir, ama herkesin başına gelmıştir. Vaktinden evvel doğan, vaktinden evvel konuşaa, kimseler.. pek tenha deçiliz bakma teker teker konuştuğumuza!. Her biri* miz bir çıkmaz sokaga sapmışa da ondan.. birbirimizi görmüyoruz. tşte ben diyorum ki; keske böyle bosuna emek verip hayatımızda su dövmemiş olsa idik.. de diveceklerimizi veya deyip de anlatamadıklarumzı bir kitaba yazsa idik. Hiç değilse Ueride dillmizin anlaşılacağı bir gün gelir, o zamanın insanlan okurlar da der> dimizi anlarlardı.. bugün içio çölde vaaz edip durduk.. çöl olduğu için akis bile vapmadı.. yalnız zaman zaman serap gördüko da yanına vaklasmak lstediğimiz zaman kayboldu. Ve çöl, ıssızbğı, çoraklığı, kuraklığı Ue bana dehşet verraeye başladı.. Zavallı kendini akıllı sanıp Smrünü dünyayı düzeltme ugrona heder edenler. size Tıflî Hasan Efendinin bir sözünü anlaUyım: Merhum dermis ki: Bu rüya denüen şey ne garip tir.. meselâ rfiyada elime altm verirler. üyanınm. Avucumda ter•'en baska blı şey yok.. derken gene rüyamda küçük abdestiml bozarun. üyanmm ki; yatağum eerçekten ıslatroışım. Hayat da böyledir. KBtö rüyalar gerçekleşir.. iyileri sadece avucunuzda biraz ter bırakır. B. FELEK İnönii, • NATO ve Türkiye imm rini açıklamıştır: « Biz NATO içinde kalmaısak, hiç bir bedeUe diğer bir tertibln içinde veya tek başınuza aynı faydayı sağlıyamayız.» Temelde hemfikir olmakla beraber, tnönü'nün NATO konusunda söylediklerinin bepsini senet, içtihat kabul edecek değüiz. Üstellk sözlerinin bazı sağ çevrelerde yanlış anlaşılması, hattâ çıkarlan yönünde istisman mümkündür. Dolayısiyle demek istediklerinin teşrihi, aydınhğa kavuştu rulması gerekiyor. Hemen belirtelim ki, C.HJP. Uderi asla 1950 • 60 dış politikasına dönüşü savunmuvor. İstediği, NATO içinde «Amerika ve Rus\a fle tahrik etmiyen. düşmanlık gütmiyen, varlığımızı ve bağımsızlığımızı banş yoluyla savunau blr dış politika» istiyor. «Barış içinde herkesle beraber yaşıyan» sınırlı da olsa bağımsız bir dış politika. 1950 • 60 arasmda Türkiyeyl haysiyetsiz bir uydu derekesine düşüren hataların tamirinl şart koşuyor. Nihayet, haUlar düzeltilmediği takdirde, NATO'dan çıkabilecegimiz kapıyı tamamen kapatmıyor. Nitekim sağ kora Ecevit, önceki gün, «NATO içinde kalmadan kalmaya önemli farklar vardır» diyerek hem Genel Başkanının sözlerini yorumlamış, hem de ortanın solu ;le sağcı A.P. nin aynı paralelde olrmdıklarını batırlatmıştır. Kanaatimizce, A.P. iktidanmn NATO müttefiklerimizle ttzerinde çalıştıgı Doğu sınırlarımıza nükleer kara mayınları döşenmesi projesi, Rusyaya karşı, İnönünün kesinlikle kaçuıümasını istediği bir kışkırtma niteliğindedir. C.HP. llderi, Türkiyenin dünyadaki yerini «yüksek menfaatlerimiz» açısmdaıı ele alıyor. Her ü'.keninki gibi, Türk dış politikasının da iki ana hedefi vardır: 0 Ulusal güvenliği sağlamak. 8 Ekonomimize, gelişme yolunda bir ülke olarak, kalkınma gayretlerimize yardım. Her süper devlet doktriner, sömürücü ve yayılıcıdır. Dolayısiy le, «şu süper efendi melek, öteki şeytan» biçiminde bir peşin yarKi, tamamen hissidir. Küçük ulkeler açısından her süper devlet kötüdür. tlişküerde uyanık, dikkatli davranümazsa, hangisi olur sa olsun, süper küçüğe ideolojisini aşılar. Farkettirmeden iliğini emer, elini kolunu bağlayıp beRpmonyası altına alır. lş isten geçtikten sonra gözyaşı dökerefc ağlamak para etmez. Süper başkalan aleyhine daha da genişlemeye, kuvvetlenmcye ve zenginleşmeye mecbur hisseder kendini. Aksi halde rakihince geride bıraküır ve en aşağısından süperlik statüsünü yitirir. İnönü, yukandaki gerçeğe ra£men, çağdaş dünyanın şartları ve Türkiyenin jeopolitik durumu gereğt süper Amerikamn «Grup başkanlığmı» yaptığı NATO camiasmda kalmayi, iki ana hedefe ulaşmanın en kestirme ve akla uvgun yolu olarak gösteriyor. öteki alternatifleri, yani Sovyet b\pku ve üçüncü dünyayı, hiç değilse şimdilik, düşünmeye bile deçmeı buluyor. İnönü, «aslmda hiç bir siyasi tertibin tam hir emniyetli yol gös tertniyeceğini» ikazdan da geri kalmıyor. Ona çÖTe, tek güven yolu hep haysiyetii davranmak, kışkırtmalardan kaçınmak ve banşçıüktır. Gelişmeler elverirse, C.H.P. Hderinin konuşmasının dış politika bölümünü incelemeye yann da devam edeceğiz. ürkiyede hararetli blr Y l j M N A T O tartışması başlamış II ve nihayet tnönü de tik Üç Çinll tedhlşçi tutuklandı. Ellerinde çok giiçlü S O el bomO bası ve Amerikan vapısı birçok alıcı verici el telsiıi bulunmaktaydı. Polisimiz oanla başla çabşmaktadur. Mareşalin gUvenliği için binlerce kişiyi seferber ediyoruz.» Prens Sihanuk, Kamboçlu genç komünistlerin her gece Maıeşal Tito'ya ve kendısine çirkin küfürler taşıyan bildıriler ttagıttıklarını, Mareşal Tıto üe kendisini «Amerikan emperyalistlerinin uşaklan» diye nitelediklerini bildirmiş ve demiştir k i : «Bu büdirilerden biri, bütün Kamboç halkını ve gençliğini, Başkan Tito'nun geleceği gün genel ayaklanmaya çağırmaktadır. Tedhişçiler askerî mabkemeye verileceklerdir. Bunlar ölüm cezası giyebUir.» Prens Sihanuk, daha sonra düzenlediği basın toplantısında 6emiştir k i : «Büyükelçi Chester Bowles, Amerikannı Kamboç topraklannda düşmanı izlemeye giri'jmeyeceği konusunda teminat verdi.» Birleşik Amerikamn «Düşmam izleme hakkı» ndan resmen vazgeçmediği yolundaki Washington kaynaklı baa haberleri yorumlayan Prens Sihanuk, sözlerine söyle devam etmiştir: «Birleşik Amerika anlaşmaya aymaz ve birUklerini topraklanmıza gönderirse, bizi Amerikayla savaşa sürüklemeye çalışan Vietnamlı ya da Çinli komünistler, biz istemesek de jardımımızs koşacaklardır. Bunlar, rejimimizi ortadan kaldırıp Kamhoçlu komünistleri işbasına getirmek için bundan yararlanacaMardır.» Kamboç Devlet Başkanı, vtınlan anlaşmalann tartışma konusu olmasuu kabul etmiyecegini bildirmistir. Mareşal Tito'ya karşı bu «Maocu komplo» nun ortaya çıkarılışı konusunda da Prens Sihanuk şunlan ilâve etmiştir: «Tugoslavya, Çin'in bir numaralı düşmanıydı, Sovyetler Birliği sırada ikinci gelmcktedir. Birleşik Amerika da üçiincüdür. Ko münist bloktaki aile kavgaianna bulastırümak istemiyonız. îurdumuzun birçok ülkeyle dostluk kurması hakkjdır. Çin, Kuzey Vietnam ve Vietnam Kurtıılıjş Cephesinin dostlugnyla vetinirsek, bağımsız bir ülke olamayı/.» Kamboç Devlet Başkanı Prens Sihanuk, öte yandan, Mareşal Tito'nun ziyaretinin sonunda, 23 ocak, Kamboç'un «şimdiId suurlar» ını tanunayan ya da bu smırlann değişmezli^ini benimsemeyen ülkelerle diplomatik ilişkileri «donduracağuu» bir kez daha belirtmişHr. johnson'ın HoSİ Minh'e giıli bir mesaj çönderdi|i söyleniyor SAYGON, (a.a AP) E «İtibanmız sarsıhr» İzleme hakkı II Suıırlann değişmezliği aşkan Johnson'nn Knzey Vietnam Cumhurbaşkanı HoŞi Minhe gizli bir mesaj göndererek, Dışişleri Bakanı Nguyen Van Trinhin son demeci üzerinde aydınlatıcı bilgi istediği Saygonda yaygın bir söy lenti haline gelmistir. Amerikan resmi çevrelen, Baç kan Johnson ile Ho Şi Minh arasında tek veya iki taraflı ha berleşme söylentileri hakkında hiçbir bilgüeri olmadığım söylemişlerdir. Fakat, yaygın olan bu söylen tilere göre, Hanoinin niyetinın ne olduğunu iyice anlamaya ça lısan Başkan Johnson. Ho Şi Minhe. geçen yıl gönderdıği tne saja benzer yeni bir mesaj daha gondermiştır. Hanoı rejimı, Amerikan bombardımanlannın şartsız olarak durdurulması halinde banş müzakerelerine başlamaya hazır olduğunu belırtmiş bulunmaktadır. Hanoinin bu açıklamasından bu yana. Amerika, bazı kanaüardan Hanoı ile temas kurmaya çalışmıştır Amerika, Hanoı ile açılacak mü zakerelerin Korede olduğu gibi uzayıp gitmesinden ve esasa inilemiyecek bir şekil almasından endişe duymaktadır. Londra'nın Uzakdoğudaki birlikleriai geri çekme karan Smgapur ve Malaysia gibi ulusal savun malarında Ingiltere'ye bel bağlamış ülkeleri güç durumda bırakmıştır. Nitekim Londra'ya gela» Singapur Başbakanı Lee Kwan da, Ingiliz askerlerinin Malaysa yanm adasından çekilmesi haiinde, Singapur'un Londra Bankalannda bulunan 200 milyon sterlinlik mevdualından bir kısmını çekmek zorunda kalacağıru belirterek «Zira, tahliyrlerdcn sonra ellmizde para kalmıyacak» demiştir. Singapur Başbakanı Leee Kuan Yew dün gece tngiliz Başbakanı Harold Wilson ile beş saatten fazla süren bir konuşma yapmıjtır. BONN, (a.a.) ederal Abnanya Başbakanı Kurt Georg Kiesinger, aşın sağcı radikallerin parlâmentoya girmesinin, uluslann Almaa demokrasisine olan inançlannj sarsacağını söylemiştir. Bir televizyon programında komışan Başbakan, seçim kanununun 1969 seçirolerinden önce değiştiritaesini sağlamak için koalisyon ortağı Sosyal Demokra^ larla blr anlaşmaya varmaya çaUştığını, fakat muvaöak olamadığını belirtmiştir. Kiesinger, seçim kanununda, blr partinin «Bnndestag» ta temsil edilebilmesi için genel oyun en az 1b 10"unu kazanmasını sart koşacak şekllde tadilât yapümasuıı teklil etmiştir. Bundan gaye de, aşın sağcı Ulusal Demökrat Partinin (NDP) parlâmentoya girmesini önlemektedlr. Sosyal Demokratlar ise, Kiesinger*in bu tekliıini, belki anayasaya aykın olabilecegi gerekçesiyle geri çevirmişlerdir. şimdiki seçim kanununa göre, bir parti, genel seçimlerde toplam oyun V» 5'inl elde ettiği takdirde parlâmentoya aynı nlsbet dahüinde temsilci sokabilmektedir. Bu hüküm, 19191933 döneminde hükumetlerl daima zayıflatrms olan ktlçük partileri bertaraf etmek için seçim kanununa alınmıştır. İtibar Kiesinger, yaklaşan genel seçimlere değinec konuşmasında, «Baa radikal partilerin, Almanya'nın uluslararası itibar kazanma çabasına büyük zarar vereceginl» işaret ederek söyle devam etmiştir: «Ancak politikamız», baskalannın düşünce ve davranışlanna göre, şekil vermiyeceğimiz tabiîdir, Başkalanmn müriçine uyarak danaetmiyeceğiz. Gene de, politikamız ve özelUkle Alman sorununa illşkin politikamız, tamamen 'lünya kamn oyunun güvenini kazanmamıza bağlıdır. Johnson Scçimlere 10 ay kala, arkamda hep Kennedy'nin hayalini görüı gibi oluyorum. Tek başına kalış Senatör Eugene Maccarthy, dün California'nın Fresno şehrinde yaptığı bir seçım konuşmasında Johnson idaresinin « l e ni bir çeşit yalnızlıga sebep oldugunu» söylemiş, «Bana. dünyadan avrılarak biı sebep olm» dık. Dünya devletlerinin çogo bizden nzaklastı» demiştir. Demökrat Senatör konaşmasına devamla şöyle demiştir: «Biı sadece demokrasinin tersanesi değil. aynı zamanda dünyanın her tarafında diktatör lügün de tersanesi oldugumuzn farkediyoruz, 20 yıldır cumboriyetçi partinin siyaseti olan si yaseti izüyornz.» Maccarthy Jonhson'a karşı adaylığını koyacaktır. i Tokyo'da polis I öğrencilerle çatıştı TOKYO. (a.a.) Solcu öğrencüerle emniyet kuvvetleri atasında dün Tokyo gannda patlak veren çatışmada 116 kişi tev kif edilmiştir. Amerikan nükleer uçak gemi si «Enterprise» in Saseboyu ziyaretini protesto için Saseboya gitmeye hazırlanan çelik miğterli öğrenciler. ellerinde bulunan taş ve tuğla gibi silâhları almaya çahşan polise şiddetle karşı koymuşlardır. Çatışmada, her iki taraftan da yaralananlar olmuştur. «Enterprise» bu halta içinde Sasebo limanında, barış adına sokaklara dökülen yüz binlerce Japonun aleyhte gösterileri ara sında karşılanacaktır. Atom enerjisı ı!e işliyen dev uçak gemisinin Saseboya varışında, binlerce gencın toplum polısiyle çatışması da kaçınıimaz olacaktır. Bunu şimdıden kabul eden ve ona göre hareket eden Japon polisı, Sasebo limanında sıkı güvenlık tedbırle ri Almaya başlamıştır. Solcuların Saseboda, en az 300.000 kışının katılacağı buyük bir protesto mıtingı düzenledığı büinmektedir. Sosyalıst ve komünist partılerı de, çeşitli şehirlerde gösteriler düzenlemiş olmakla beraber. polis daha çok Militan öğrencı gruplarının neler yapabileceğıni merak etmektedir. «Enterprise» in limanına girdi ğı gün Saseboda 5000 polisın görev alması beklenmektedır. Uçak gemısı ıl e beraber Amerıkanın yedinci fılosuna tnensup atom enerjısı ıle çahşan «Truxton» muhribi ıle atom zırhlısı «Long Beach» de. aynı gün Saseboda olacaklardır. I 1 . I | I | I I Kayhan SAĞLAMER Vietnam'da filler paraşütle allalılacak NE TRANG (G. Vietnam) (a.a.) • merikan askeri yetkilileri orR man içine kurulmuş iki Gü* • tıey Vietnam köyüne paraşütle Uç tonluk filler indirileceğine dair haberleri teyit etmişlerdir. Böylece ilk defa olarak bir fil paraşütle atlamış olacaktır. tçi hava doldurulmus lâstik sallara bindirilecek fillere, uçaktan atıldıkîannda heyecanlanmasınlar di ye îngilizlerin gellştirditi «M99» adlı bir UâQ içirilecektir. Füler, Amerikan ordusunun Güney Vietnamda slvillere yardım programı için dag kahilelerinden satın almmıştır. Erışümesi güç ormanlık alanda kurulmuş olan iki kövde bu filler çalıştınlarak tanm için toprak temizlenecektir. Fillerin rtağ kabilelerinden olan sürücüleri fillere tmirlere itaati ftğretmişlerdir. Fillerden ikisi dev «B52» uçakb n ile köylerin vakınmdaki bir hava alanına getirüecekierdır. TekpartiH yol. CEZAYİB, (a.a.) j ezayirde iktidardaki Ulusal Kurtuluş Cephesinin yeni lide'ri Kayid Ahmet, parti yetkililerine tek partili sistemin sürdürü leceğini bildirmistir. Geçen ay Cumhurbaşkanı Hoari Bumedyen tarafından «partiyi can landırmak> ve yeniden örgütlemek le görevlendirilen Ahmet çok partili bir düzen meydana getlrilmesini isteyenlerin •partinin çizdiği yol dan ayrıldıklanm» söyleraiştir. Par tinin istenmiyen unsurlardan temizlerıeceğini belirten yeni liderin açıklamasına göre ulusal Kurtuluş cephesinin ikinci kongresi, üyeler gece gündüz çalışırsa 1969 başlarmda düzenîenebileceklir. Partinin ilk kongresi 1964 yılmda eski Cumhur Vaşkanı Bin Bella'nuı başkanlığuıda yapümısUr, 1 WASHİNGTON (a*. Radyolar) WASHI lncl kongrenin ikinci çalışma dönemi Vietnam, vergüer ve büyük şehirlerin çilesi gibi geçen yıldan bu yıla aktanlan sonınların agırHğı altında çahşmalanna baslamaktadu. Kongrenin birleşik otunımu dün 19'da (Türkiye saatiyle), açılmıştır. lyimserlerin görüşüne göre. ikinci çalışma dönemi, kasım ayındaki Curnhurbaşk&nlığı seçimi dolayısıyla, birincisi kadar uzayıp gitmeyecektir. Senato'daki demökrat çoğunluğun lideri Mike Manslield. kongrenin haftada beş gün toplanarak gündemde bulunan kanun teklif ve tasanlannı ağustos ayındaki parti kongrelerine kadar KAHtRE, (M.) bitirmesini teklif edeceğini sfyleemen Dışişleri Bakanı Hasan miştir. Senatör, işlerln bu tariMekki, Beyrutta Yemenle 11hr kadar bitirilememesi haiinde, senatoyu parti kongrelerinden gili olarak yapılacak üçlü kon sonra derhal toplantıya çağırmaferansa katılmak üzere Kahireya kararlı olduğunu, bnnun da den aynlmadan önce verdiği deseçim kampanyası için senatör meçte, «Yemen birliği uzlaşma ve milletvekillerine pek az zakonferansının başan veya başarıman bırakacağuu belirtmiştir. sızlığa ulaşması, tamamiyle Suu90 mcı kongrenin ikinci dön«dî Arabistamn tutumuna bağbminde senato ve temsilciler mecdır» demiştir. Usi Demokratların kontrolü alMekki sözlerine şöyle devam tında bulunmaktadır: Senato'da etmiştir. ! 64 Demokrata karşı 36 Cumhuri«Beyruta meseleleri haUedebilyetçi, temsîlciler meclisinde ise me konusunda taşıdığımız saminıi 246 Demokrata karsjlık 181 Cumarzu ile gidiyoruz. Bu arada Yehuriyetçi vardır. Temsilciler Meciisinin iki üyelifi İse hâlen boşmenlilere, bütün Arap dünyasınm tur. benimsediği ihtilâlin sağladığı temellere dayanarak ülkelerinl bayındır hale getirme yollarını temine çalışacağız. Yemen hüküme ti Birleşmiş IVUUetler nezdinde yaptığı bir müracaatla Suudi Arabistanm müdahalesinden yakın HELStNKt, (aa.) mıştır. Bununla birlikte, en bü* inlândiyalı seçmenler, ülkevük tehlikenin Arap âlemini tehnin yeni Cumhurbaşkanmı se dit ettiği şu sırada, siyonist salçecek «Cumhurbaşkanı seçdınsına karşı birleşmesi geremenleri» için oy kullanmak üzeken Arapların aralannda anlasre bu sabah sandık başına gitmaya varmaları beklenir.» meye başlamışlardır. Öte yandan, Yemen konusundaCumhurbaşkanlığı makamı için ki üçlü komisyon toplantısına kaüç aday bulunmaktadır: Simditılacak o'an, Dışişleri Bakanı Ha ki Cumhurbaşkanı Urho Kekkosan Mehki başkanlığmdaki Yenen, sağcılann adayı Matti Virkmen heyeti Beyruta gelmistir. kunen ve reformcu erupun adayı Veikko Vennamo. Üç milyon seçmenin oy vereceği 1300 Cumhurbaşkanı seçmeni 15 şubatta bir araya gelerek ülkenin yeni Cumhurbaşkanım seçecektir. Çoğunluk hükumetinKAHİRE, (A.P.) deki bütün partilerin destekledirdün Başbakanı Behçet Talği Urho Kekkonen'in üçüncü bir hunî, memleketinin hangi şart dönem için daha CumhurDaşkanı iar altında olursa olsun t * seçilmesı beklenmektedir. Son rail Ue Ikili eörüşmeler vapmıya halkoyu voklaması, Kekkonen"ln, caiını söylemiştir. oylann % 69'unu toplayabüeceğlni göstermiştir. Behçet Talhunl, Kıral HUseytale beraber buraya yaptığı 24 saat lik ziyaretten sonra memleketine dönerken varı resrrü El Ehram gazetesine verdiği beyanatta «Ürdün, Arapların müşterek hareketlerinden hiç bir zaman ayrdPLEASANTON (CaUfornla) (a.a.) mıyacaktır. Biı ber zaman Arap Hder Martin Luther milletinin geri kalan kısmı Ue King, Vietnam savası ve as1 beraber yürüyeceğte» demiştir. kere celp politlkasım protesto ettigi için 45 pün napfe ceuÜrdUn Başbakanı, Birleşmls sma çarptınlan dünyaca ünlfl AMiUetlerin özel temsüdsi Gunnar merikalı halk şarkıcısi Joan BaJarring ile yapılan görüsmelerden ez'i hapishanede rivaret etmiştir. sonra bazı tâvizler kabul ettiği Zencilerin dâvasını destekleve tsraille gizli bir enlaşmaya mekle de Un yapmış olan Joan vardığı yolundaki söylentüerl de Baez. hapishanede, aynı gösterivalanlamıştır. ler sırasmda tpvkif edildikten son Talhuni, Jarring'e söylenen tîrra kendisiyle beraber 45 gün hap dün resml görfişünfln, Kahire ve se mahkum edilen armesivle beBeyrutta ifade edilenm aynı olraber oulunmaktadır. Oakland duğunu söylemiştir. askerlik şubcsi önünde. Noel Öncesinde cereyan eden gösteröer TaDıunî Kıral Hüseytnln Ba»sırasında tevM edilen Joan Baez kan Nâsır ile buluşmasırun, ÜrUe annesi önce 90 ırtln hapi< cedünün tek başına hareket etmibu ceza daha sonra yanya lndlyecegini gösterdiğini lözlertiM ekrUmistir. Seçim öncesi kongre dönemi yakmlıgı ariıyor başladı F ^P 1 Basına Başbakan Wüson'u Ingiltere'nin Singapurdan çekilip gitme kararından caydırmak için son bir tejebbüste bulunmak maksadiyle Londraya gelen Singapur Başbakanı, dün gece Başbakanlıktan çıkarken gazetecileri «Bu buz gibi havada üç bin millik yolu boşo bosuna gelmis oldnğunu» söylemiştir. | İ T « i r ( | a RllC . F r a i l C I ? MiajVa nU9 riail»!» . . v a 90 Yemen için herşey S. Arabıslan'a bağlı» Y Fin seçimlerinde Kekonnen yinefa^orî I PARtS (>j.) ransu Billmsel Araştırmalar, 1 Atom ve Uzay Meseleleri Bakanı Maurice Schumann, Mos kova ve Viyanaya yaptığı zlyaretleri'tamamlıyarak Parise dfinü, şünde verdiği demeçte, «Sovyet..7. ler Birliği bizden uydulannı fırlatmak için, Güyan'daki uzay üasünü talep etredi» demiştir. Schumann, Moskovada yapılan «Fransıs Sovyet ortak komlsyon» toplantısına katıldıktan sonra Viyanaya üç günlük resml blr ziyarette bulunmuştur. Schumann böylece, bu konuda daha önce çıkartılmış olan haberlerl de yalannıış olmaktadır. «Güyan kelimesi görüşmelerimU arasında geçmedi bile» diyen Maurice Schumann, Sovyetlere, Fraasanrn malzeme ve personel bakımmdan bazı yabancı devletler tarafından girişilecek denemelers yardımcı olabileceginl sandıklan nı söylemiştir. Scoumann, «Ba bakımdan Fransız uzay Istasyonları, içinde insan bulunan veya bulunnuvan Sovyet uzay araçlannın izlenmesinde yararlı olabilir, bununla birlikte Sovyetler bu konuda bizden hiç bir talepte bulunmadılar» demiştir. Bakan Pransız Sovyet görü> melerinln büyük bir samimlyet havası içinde geçmis olmasından memnunluk duyduğunu da açıklayarak, «Uzay ve atom meseleleri hakkında hiç bir gnçlükle karsılasmadık» demiştir. Maurice Schumann, Frans^ yapısı billmsel araçların, Ay çevresinde dolaşarak bir Sovyet uydusuna takılacagı yolundaki haberleri teyit etmis, projenln bu yüın sonuna doğru gerçekleştirileceğinı belirtmiştir. Schumann, Fransız billmsel uydusu «Roseau» nun de 1971 yıluıda, bir Sovyet üssünden Fransız büginler nezaretlnde, blr Sovyet füzesi ile fırlatüacağını da sözlerine eklemiştir. TÜRK SINEMATEK DERNEGI ÖYELERİNE OCAKSUBAT/1968 gösterileri YENİ CEKOSLOVAK SİNEMASI TOPLU GÖSTERİSI 22 Ocafc ( 1 B 4 5 v e 1 8 45 > 23 Ocak | U 3 0 | i GECENİN ELMASLARI Demaniı Noci Von/Jean Nemec (1965 Pesaro Yem Smema ŞenlıjjıBuyuk Oduiu | 23 Ocak 116 4 5 v e l 8 45 | 24 Orak | 16 4 5 ) HER GÜN IÇlN CESARET Kazdv Den Odvahu Yon/E»ald Scnofm 1964 24 Ocak 118 45 | 25 Oca« (16 45 va 18 45 • 26 Ocak ( 1 6 4 5 ] LOŞ IŞIKLANDIRMA Iniımnı OsvEllenı Yon / Uan Passet 1955 26 Ocak U 8 4 5 v e 2 l 3 0 ) 27 Ocak i H 30ve 1B 451 BİR SARIŞIN»N AŞKLARl lii'i Jeune Piavoviasky Yon Mıios Foman 1965 (196b Veredık semğı CIOAIC odulu) i Cekosiovak Sıneması IOD'U gostensınde yer alsn buiur i>l<niett a lılmler' varancısı JIRI TBNKft nın fılmien aosrerılacekiır 29 3 0 31 Ocak ( 1 8 4 5 1 . 2 Subaı I 2 1 3 0 ) i ÖRANCALEONE ORDUSU 5 6 7 Subaı (18 451 SSubst (21301 l Arna;a Bıancs'ecne Yon ' Mano Monıcellı 1956 iıalya TEŞEKKÜR Klzımız Nevhll Ağabeyoglu • nun amellyatında ve hastanede yattıjı süre. büyıik alâka ve şefkat gösteren Haydarpasa As. Hastanesi Başhekimi büyük kıymet, rayın Tuggeneral IİRİTRN KANIN KUKLA FİLMLER1 GÖSTERİSI [ Bu gosıer rje ÎR\K4nm cesıilı uiun meıraıMılmlet fideı def'enfiırs br prograrn sunulacakiT) u Ürdün. İsrail'le masaya oturmayacak OSMAN ZEKİ CANAR'a hastalıjı te$hla ve ameliyatı fevkalâde bsşarılı bir titizlikle y a parak evlâdımızj sıhhatine ka vusturan va amellyattan lonra vakm alâka ve ihtlmamını eslrgemiyen hastanenin çok kıymetU nialye mUtehassım layın Dr. Binbasi YENİ ALMAN SİNEMASI TOPLU GÖSTERİSI BARIŞMAMIŞLAR 12 Subaı ( 1 6 4 3 ve 18 4 5 ) 13 Subaı | H 301 ?v T ' r c i n ı 'luı Jran Manç St'aub 1965 (1966 Pe;aıo Yem Sınena Senhgı Odülu ı 13 Subaı I 16 45 ve 18 4 5 1 U Subaı M 6 45) Dr. King, joan Baez'i hapisle ziyarei eltî Mithat Yümaztürk'e ve devamlı ilgilerl Ue moral takvfyesl yapsn rayın doktorlarla hastane gSrevlilertne, nırkozlt8r Osman Cöcer, Fatma Çitak, ömer Çakır, Hilml Bilgl ve servlsln degerll ebe ve heroçirelerl Sariye Yüzügüldü GOlsüm S»krak, fedakar Makbule Selçuk ve Cemlle Çafcarer'e, ^zeteniz vasıtası U« te«ekkurlerlmlzl blldtrlrlı. AftABEYOÖLTJ AflMİ Cumhurlyet . 478 VAHSI SURÜCÜ ORTAKLIĞI \\ )der Re Îer GTÖH H r Ftaiî Josepi Spıeks' '3 J6 1 : l 14 Subat (18 45) 15 Subat 116 45 ve 18 45 | I* DÜNDEN AYRILIŞ Abscmsd <on Geste^ Von(A!8»aidE' Kljge 1966 (1966 Vened>k Senhğ» en ty• kadm oyuncu oouiui IBSubat ( 1 8 45 ve 21 30) ) 7 S u b a i ( 1 4 30ve 18 4.5 ı Bahtsız reklör.M dinbourg Üniversitesı RekfArii Malcohn Muggeridge, Ünl vprsite dispanserinde doğnmu önleyici hap huJundnrulmasıtu istlyen öğrencilerin bn isteğini kabul yanaşmadığı için tstitasını vermişttr. tskoçyamn bütün tarihl taiversltelerinde olduğu gibi, Edinbouıg Oniversitesinde de Rektörü ftğrencüer seçmektedir. Rektör, Istifasını bildirirken «Ögrencüeri nin kendisisden her şeyden Snce dofum kontrolu hapı tstedikleririnl görmenln blr rektör için çok açı olduğunu» töylemiştlr. S^YEMEK ZAMANLARI MahUeı;en Yon/tdoaı Reaz 196? (1967 Venedık Senlıjı İlk Yapn Odulu | 19 20 21 Suba '18 45 | 23 Subaı i 21 30 ) E Gabin Maratona (CAUNAN TOPRAK )TA CEZAYİR SAVASI La Ba;:aglıa dı Algeiı 'lon.ü'Ho Poiıecono 1965 (1966 Venedık s s n j ı Bu,u( Oduiu) Buiun f Imie" oosıen'en ŞıŞL: KERVAN 1 Nol Cumhuıiret r*.İ