26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE DÖST 26 Evlul 1SG7 CUMHURİYET Tito'nun, bağımsızlık ilkesinde direnişi başarıya ulaşıyor Dogu ile Batı arasındaki Yugoslav H köprüsü ftler ordularmm 1944 te çöküşünden sonra ideolojik bir depremin uzun ve derin bir uçurumla biri birinden ayırdığı iki dünyaıun arasına, en umnlmadık bir zamanda, birdenbire bir köprü atıldığuu gördük. Bu, ideoloji bakımm)dan Doğu blokuna bağh kalnıakla bcraber kendi kaderini Komintern, ya da Komekou'un değil de ancak kendi sinin tayin edebileceği noktasında ısrar ettiği için Stalin'in hışmına uğrryan Tito'nun Yugoslavyası idi. birliğa tahip olmayışımn da 5nemli yeri vardı. Bilindiği gibi, kırallık Yugoslavyasında Hırvatlarla Sırplar, Bosnahlar, Ma kedonyahlar arasında, Yugoslav yanın büüin tarihi boyunca süren geçimsizlikler. hattâ düşman hklar oimuştu. Kral Aleksar.dr' ın Marsilyada bir Hırvat gönüllüsünün kurjunlariyle öldurülmüş oiduğu unutuîmasın. Vede ' Federal Devlet Savaştan galip çıkan Yugcslav yanın güçlüklerine, bu ulusal ay r.hklardan başka Mihayloviç'in mil!:, Tito'nun sosyaiıst yönetiminde iki ayrı ordunun varlığı ekleniyordu. Albay Mıhayloviç çabuk elendi. Rejimin büyük şansını ise Tito'nun Hırvat, başlıca yardımcılarının ıse Sırp ve Karadağlı oluşu teskil etmiştir. Eskisi gibi Belgrad hükümet merkezi oluyordu nma bu sefer devletin başına bir Sırp değil bir Hırvat geçiyordu. Yuşoslavyanın ulusal yapısı bakımmdan karşılaştığı güçlüğü iyi bilen Tito bütünlüğü olan bir devlet yerine, ülkesini altı federal curn huriyete ayırmakla büyük bir anlayıs gösterdi. Böylece bu devleti teskil eden uluslar arasında egemenlik ve bağımsızlık çekişmelerini bir derecey e kadar önledi. Bir dereceye kadar. diyoruz. Çünkü hâlâ, zaman zaman bu yönde çekişmeler, «ızlanrnaiar olmaktadir Yugoslavyada. Bir kaç ay önce Hırvat Yazarlar Bir liği'nin Sırpların kültürel egemenlik çabalarına karşı yayın O ııralard» Batıh müttefiklerine bile dehset salan Stalin'ın o korkunç silâh ve propaganda gücü karsısında Yugoslav ülkücülerinin uzun zaman dayanabiIeceklerin e inanan pek az kişi vardı ganmm. Amı Mareşal Tito yılmadı. Ruslann ambargolanna da, tehditlerine de aldırış etmeden, ulkesinin büyük sıkıntılara katlanmak zorunda kalacagını bi.e bile, ülkesinin bağımsızlığı ilkesinde direndi. ladıgı proteıto bildinıiııia ge nif tepkileri olmuftur. Bugün Yugoslavyadaki («fitlı ulustan temsilciler, kendi Meclislerinde oiduğu gibi, Belgrad daki Federal Mecliste bil« ken1i dilleriyle, yani Slovence, Ma kedonca. hattâ Türkçe Te Arnavutça konuşmak, devlet dairelerine kendi dilleriyle dilekçe vermek yetkisine «ahiptirler Tatbikat güçlüklerl yüzünden bu hak çok kere kiğıt üzerinde kalsa bile, azınlıklann bu ülkede millî kültürleri bakımmdan nf kadar geni? bir nıuhtariyete ?ahip oldukiarını (östenneye ye ter. Makedonya Türkleri, nüfus kâğıtlarının milliyet hanesine «Müslüman» diye yazdıran Bos na Müslümanlan, bu haklarını biiinçli bir direnme ile <=avunmakta v e Türk ya da Müslüman çocuklarının kendi dil ve kültürleriyle yetiştirilmesi yönünde büyük çabalar harcamak tadırlar. Ne yazık ki Türkiye ile Yugoslavya arasında bir kültür anlasması bulunmama?ı ve hükıimetimizin Makedonya Türklerinin kültürel ihtiyaçlariyle U eilenmemesi bu çabalan genij nlçüde baltalamakta devam ediyor. Bu. üzerinde ayn bir kitap ya zılacak kadar uzun bir dert konusu. Geçelim! Kazanıian parti Gerçekten de sıkıntıh yıüar geçirdi Yugoslavya bu yuzden, Savaştan harap ve bitkin çıkmıs bir ülkenin. yeni bir »osyalizasyon denemesini, dış yardımlara rtayanmadan kendi imkânlariyle başarraası olacak iş değildi. Ama Tito ve çevresindeki inanmış bir avuç insan yılmadan dayandılar ve sonunda partıyi kazandılar. Karşılaştıgı guçlükier arasınria Yugoslavyanın tam bir milli BELGKADDAN BİR GÖRÜNÜŞ >l 1234 56 Yarın Liberalleşme akımlan ve halk MAHEŞAL TTTO, BAŞKAN NÂSIR ILE BİRLİKTE doğru gitme hall, nota. 3 Blt Unce eski Alman filozoflanndan biri belirir. kl, kı? bahcesi. 4 tlplik ve llf 8 Kapılarda 1 234567 haline sokmuş» karşılıgı bir çebulunan küçüi kim, çocuk yemetinin yansı. S bir demir kıİspanyol dansözlerinin sahnede sım, eski deviı numaralarını bitirdikten sonra lerde azınlıkseyircilere karşı kollarım açıp lar «Beyoğlıı» söyledikleri sözlerden, birinin çevresine bu a, karşısmdakine söz söyleme hadı verirlerdi reketi. 6 Tersi madenl lptir, 9 Kau, çoi askerl bir hükümet darbesine maruz kalmış komsu bir devle oaıura Doimacanııı çabulc ve acetin başkenti. 7 Bir reni, çevri bailc(Ulınl| fckü le. İ S T A N B Ü L Acılı;. Drocram Türkııler Köv avukatı Ovun havalan Köve habcrter IstediSiniz türküler Habcrier ve hava durumu Istanbuida bunin Hafif müzik Bu sabah sizlıd»^,^, Valsler ' I^anbokm Kadınlar icin Fransadan vankılar Türküler eecidi Pivarto soîoları Müzik kutusu Gelln tamsalım Kendlmlzl tanıvalım R.SözmezocakUn sarkılar Arkası varın Kısa haberler Sabah konscri Mavi Isıklar ork«tra« Türkülpr Y.Gursesten sarkllar M.Demirkırandan sarkılar Haberler. RG.de bueün Hafif müzik Reklâm DroEramları Ileri Türk Musikisi Konservatuvarı korosu Vasfi Ucaroclu orkestrası Orhan Sencrden sarkılar Konscr saati Hacı Tasandan türküler Kısa haberler Okul radvosu Cocuk bahcesi Beraber ve solo türküler Kısa haberler Eıkekler fasll Reklâm orosramları Haberler ve hava durumu Aziz Sensesten türküler Kentimizin sorunları Melodiden melodive Radife Ertenden sarkılar 24 saatin olavları İs. ipci. isveren Solistler eecidi Havat ve kitaolar Reklâm oroeramları Haberler ve hava durumu Rativo senfoni orkestrası C^eda? mü7frf Ka nr, nıs ISTANBCL IL RADYOSU Acıtıs ve Droeraı* Sirin ic:n Kıicük konser Ivi aksamlar Senfonik müzik Hafif mü7.ik Aksam konseri Genclerle beraber Akdeniz ülkelerinden müzik Sonat saati Itnlvanca sarkılar Gece konseri Tan2o ve uasadobleler Günümüzun eetirdikleri Gece varısl için Prosram ve kaDanıs 8OLDAV SAĞA: 1 Askert rruzıka takımlan (çoğul). 2 «Büyük törpü Ue birbirüıden ayır!» anlamına tlç sözlü bir emir. 3 «El» geçlrip kendi idarene al!» manasına İki sözlü bir emir, bir harfin okunuşu. 4 Acıklı konulu piyes veya füim, sıcak havalarda kalabalık yerde kokusu etrafa yayılır. 5 SIMY. 6 Eski Mısır Tannlaruıdan, bir yere koşar gibi h»ves ve zevWe gitme İşi. 7 Madenî veya mukarva küçiik bilet ve>a marlta. 8 Herhangl bir işde kullarulan canlı veya cansız vasıta, nota. 9 «Zencl gibi siyah rahip veya keşis» karşılıjı iki söz. YUKARIDAN AŞAĞITA: 1 tnsanlan bıktınp yaka silktirmek işi. 2 Beyaz olmaya DtTNKÜ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 10.25 10 40 11.00 11.05 11.55 12.15 12.30 12.45 13.00 13.20 13.30 14.00 NASIL HALLEDİLECEK ~ InfcflndakJ rakamlı bulmacada sadece 4 tane auahtar (ipucn) ve 8 tane »onuç »ardır. Bog feaiao U kmrenin ıçine 1 den t a kadar uygun biret rakam koyarak ve toplama, çarpma. çıkartma, bölme işaretlcrine dikkat ederek «olriaıı sağa ve yuknndan aşağıya bnlmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. Biraı vakttnizi alır ama, boj vaktinizi boşça geçirmiş olursunuz. F. W. KENYON Çeviren: Vohdet GtİLTEKİN 10 O beni uzandırdı yeşil çayır üstüne; O beni iletü de durgun sular yanına, Benim ruhumu or'da yeniden canlandırdl...» Geoıge'un gözleri yaşardı. Nottingham'ın nerelinde yeşil çayır. durgun sular vardı ki? Güzel şürdi bu ama, insanın içine hiç de rahatlık vermiyordu. Başını öbür yana çevirdi ama, Millicent onun gözlerinin yaşardığını görmüstü. «Ah, George'cuğum! Çok acı çekiyornın, blliyorum.» Geoıge öfkeyle: cfîayır, hiç de değil!» dedl Kız da onun yanına uzandı. ona sarıldı. G«orge ta? gibi riuruyordu; bu kızı akhndan çıkarmaya, yalnız Mary Duff'ı düşünmeye çalışıyordu. Derken, Millicent yavaş yavaş basma entarisinin düğmelerini çözdü, parmaklarını oğlanın o incecik, ipek gibi saçiarımn arasına sokarak, baîinı aldı yumuşacık, sıcacık göğsüne yasladı. «Güzel çocuksun sen> diye fısıldadl. «Ama, sana analık etmek istiyorum sanma.> Taflı tatlı gülerek elini çocuğun iirtmda bir aşağı bir yukarı gezdirerek okşadı. «Ben anne olabilecek bir yaştaytm ama, sen baba olacak yaşta değilsin. Onun için ben bu işi hep küçük çocuklarla yaparun.» Gene güldü, oğlanın kıçına kıçma şakacıktan v\ırdu. «Ama, pek da küçüklerle değil.» George: «Ben »anıyordum ki...» diye ba«ladı. duraladi. Kız: «E, ne sanıyorsıın, sevgilim?» diye Osteledi. «Ben sanıyordum ki öpünce, yani dudaklanndan öpünce...> Dudaklan sert bir meme başına değerken, kekeleyerek, daha önce, Newstead'e giderlerken yolda annesine anlattıklaruıı anlattı. Millicent kahkahadan kırılarak: «Sen ne sâf bir çocuksun!» dedi, ona daha sıkı sıkı sarıldı. George, kızın ok?ayan parmaklan altında. içinde tuhaf bir canlanıj hisıetti. llillicent kıs kıs güldü: «Içeridekilere aldırma Onlar da aynı feyi yapıyorlar^ Daha «okuldu. «Çok güzel. biçimli bir çocuksun sen> diye mın'dandı. «Senin gibLsini hiç gönnedim.» George telaşlandı: «Beni gördün mü ki sen?» Annesinin onu çıplak gördüğü için utandığuu hatırlamışö. «Gözlerünle bakmıyorum ama, Georga, parmaklarımla görüyorum diyebilirim.» George korkuyor, tir tir titriyonhı. Yalıus, |«kence içindeki ayağınm acısını unutmuştu, bütün vücudundan yepyeni, tuhaf bir hayat fışkırıyordu. Kız: «Kolaydır» diye fısıldadı. «bir kere püf noktasını kavrayınca.» George annesuıin: «Kıza ne yapmak üzereydln?» diye soruşunu hatırladı Kuşkulandığı o |ey buydu denıek? Bu sırada oturma odasından birtakım sesler geldi. Bunlardan biri May Graye'üı sesiydi, öfkeli öfkeli bagınyordu; dteki d* John Hanson'un ataL Mi21ieent oğlanı hernen ittt. «Çabuk giyin!» Kendi göğsünfl de lliklerken, kaliıp sandalyeilat oturdu, încil'ini tlint aldı. A \ K A R A 08.25 06.30 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08.40 09.00 09.20 09.35 09.40 10.00 10.40 10.55 11.15 11.30 12.00 13 Törkiye Petrolleri A.O. Genel Miidürlüğünden: Batman'daki Bölge Müdürlüğümüz Işyerlerinde lstihdam edilmek üzere askerliğini yapmıs,, 30 yaşını geçmemiş; t L A 1S 1 T.B.M.Meclisi Binasma monte edilmek Ozere 80 haricl, 600 dahilî 60 konuşma a'evreli tam otomatik telefon santrah isi 2490 sayılı Kanunun 31 inci maddesi gereğince kapah zarf usulü ile ihaleye konulmuştur. 2 Eksiltme T.B.M.Meclisi Satmalma ve Eksiltme Komisvonunda 13/10/1967 ve Cuma günü saat 15.00 te yapılacaktır. 3 tşin keşif bedeli 1.300.000.00 Türk liradır. 4 Eksiltme dosyası Istanbul Dolmabahçe Millî Saraylar Müdürlüğü i'e T.B.M.M. Teknik Işler Müdürlüğünde görülebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin »u »artları aranır: A) Kanunt konutu buîunması; B) (52.750,00) liralık geçici teminatı ventıesi, C) Bayınd^rhk Bakanlığı Yapı ve tmar ljleri Reisliği iştirak belgesi Komisyonundan alacaklan iştirak belgesinl ibraz etmesi, bu iş için eksiltme ilâmnda yazılı günde usulüne göre hazırhyacaklan : a) Plân ve teçhizat ve beyannameai b) Teknik Personel beyannamesi, c) Taahhüt beyannamesi d) Bayındırhk Bakanlığından almıs olduklan (H) grupundan en az bu işin keşif bedeli kadar işin eksiltmesine girebileceklerini gösterir (Müteahhitlik karnesi) ni dilekçelerine ekliyerek Bayındırhk Bakanlığı Yapı ve Imar t?leri Reisüğine tatil eünleri hariç me=ai saatleri dahilinde 3 gun evvel müracaatla iştirak Komisyonundan alacaklan i?tirak belgesini almalan, D) 1967 yılı vizesini havi Ticaret Odası vesikasını İbra7 etmesi. 6 isteklilerin teklif mektubunu 13/10/1967 tarih Cuma £Ünfl ihale jaatinden evveline kad'ar makbuz mukabilinde T. B. M Meclisi Satmalma ve Eksiltme Komisyonuna verecektir. 7 Keyfiyet ilftn olunur. .(Basın 23346 A. 12192/11329) Sanat Enstitiisü Mezuıtu elemanlar alınacaktır (Motor ve Elektrik böiümfl mezunlan tercih edilir.) İsteklilerin Müdafaa Caddesi No: 22 Ankara adresdndeki Genel MüdürlüSümüze şahsen veya mekhıpla müracaatlan rica olunur. (Basın 23375 A. 12234/11325) 12.30 İS İst. Dz. Tek. Mlz. Sat. Al. u'oms. Başkanlığından: 1 Kapah zarf usulü ile bir adet eksantrik pres satın almacaktır Muhammen bedeli 45000 lira olup geçici terainaü 3375 liıadır. 1 Şartnameler Komisyonumuzda, K.K.K. Ankara v« lzmir Lv. Âmirliklerinde bedelsiz görülebüir. ( i thaleai 11 Ekün 1967 günü saat 11.00 de Kagımpajadaki Komisyonumuzda yapılacaktır. * tsteklilerin ihaie güaü saat 10.00 a kadar Uklifierinl Kcml*> vonunraaa vftıulıri. (Bajın 22899,11327) ts dönüsü Reklâm orofframlan Haberler ve hava durumu S Uvsıındsn türküler 20.no Anılarla Atatürk 20.15 M SaSvssardan (arkılar 2035 Şevd15inl7 sesler 20.5." Uvkudan önce 21.00 "!4 saatin olavları 21.05 Evüva Celebi 21.25 Klâsik Türk M tocluluSu 21.55 Plâklar arasında 22.25 C TUrenden türküler 22 45 Haberîer ve hava rlunımu 23.00 Her hafta bir 1344 G«ee intiDi dotru U.nr Racanıa J3.00 13.50 13.3C 14.00 14.15 14.35 14.53 15.00 15.15 15.45 16.05 16.25 16.40 1S.55 17.00 17.30 1750 19.00 19.4? Acıhs. oroeram Gunavdın Köve haberler Sarkılar ve ovun havaları Haberler ve hava durumu Sabah müziSi Ankarada bueün Her telden F.Kozinoeludan sarkılar Posıa kutusu Sabah konseri Kısa haberler Arkası varın Okul radvosu Saz eserleri Melodiden melodiv» Cocuk bahcesi Balete casn Baâlama T ovun havaları Kıfcrıs saati G. Akın ve \ V.zn Köorüüileroeludan sarkılar Haberler R.G.de butün Hafif müzik Reklâm oroeramlnrı Cocuk bahcesi Ahmet Melikten ?arki!^ Bueün icin sectiklerimr Kısa haber'.er S. Candan türküler Konser saati Cesitli müzik Gül Batudan «arkllsr N CamlıdaSdan türkuleı " Mıizik dinıivellm Kısa haberler [nce S37 <George!» May Gray azarlar gibi seslenmişti. George pantoionunu giydi ama, çıplaklığı örtülmüşken gene de onda meydana gelen değişiklik ortadaydı, suçüstü yakalanmış olması bile para etmedi. Yoksa Tann onu. böylece gözler önüne sererck, cezr.landınyoı muydu? Utanarak. pek perişan bir halde, yatağın ucuna büzüldü, dizleriai çenesine dayadı. Kendisinl yatıştırmaya çalışarak, içinden ağır ağır saymaya başladı. Ona gelmişti ki May Gray kapıyı açü, içeri girdi. Millicent güldür güldür okuyordu: • Düşmanlarımın karşısında bana bir sofra ha zırladın; başımı bir yağla oğdun; çanağun devrildi...ı Sonra. sâf bir tavırla başını kalöırdı. «Siz mi seslendiniz, Miss Gray?» Hizmetçi kız somurtarak yana çekildi, Hanson'a yol verdi. Millicent ayağa fırladı, Gcorge da şaşkın şaşk:n yataktan aşağı kaydı, çabucak sdr.dal.venin arkalığına tutundu, hafifçe üzerine doğru eğıldi. Gene başladı içinden saymaya Bu sırada, ayağınm o dayanıimaz ağrısmı yeniden duydu Rıhat bir nefes alarak. içinden: «Çok şükür. dedi, «çok şükür!» Millicent ağırbaşlı bir tavırla: 4yi geceler, Lord Byron» dedi. «Yarın gene gelir sıze tncil okurum.» Hanson'un yanından seğirüp kapıya dogru gıderken: «Çok hoş bir küçük bey bu. efendim» dedi. «Gerçekten kıvanç duyuyorum.» John Hanson, hâlâ somurtup duran May Gray*i da d:?anda bırakarak kapıyı kapadı. Hemen konuya girdi: Londra'da kulağuıa birtakım üzücü söylenîiler gelmiş. pek merak etmiş, söylenenlerin aoğru olup olmadığmı kendisi araştırmak üzere, vakit geçirmeden kemen gelmiş. «Demin bir iki komşuyla konuştum. diyordu. •Sonra dnnenin hizmetçisiyle şu Lavender denen herifi payladım sana kar?ı ilgisiz, insafsız davrandıkları icin. Lavendertn yüzünü bir daha görmeyeceksin May Gray'e gelince, onu kovmaya yetkirn yok ama. onun kötü davranışlarını uzun uzun annene yazacagım.» Burada gözü George'un sağ ayağma üışti, çocuğu oturtarak «makineyi. çıkardı. «Seytan ışı bir sey bu, yahu! Niye kendin şikâyet etmedin?» George büyük bir rahata kavuşmuştu. öfkelenmedı; yalnız, acı acı gülümsedi. «lyl olmayan dert çekilir.» «Ben bu biçim felsefeye kızarım, George Senin şu topalhğın geçmeyecek gibi görünüyor ama, elimizin altında bu işin uzmanlan var. Yalnız. seni Londra'ya görürmeden önce biraz Newstead'de bırakacağım, dinlenirsin^ George pek sevinmişti. «Ah, teşekkür ederim, efendim!» • • • Newstead'de bir hafta geçirdikten sonra Gecrga kendinı toprak sahibi bir bey olarak görmeye başladı ama. onun en önemli şeyi Sonbaharda diktiği kozalağın baharda filizlenip baş vermiş olduğunu görmek oldu. Büyük bir sevgi duyarak su verdi. Kendi kendine: «Bu yaşayıp geliştıkçe ben de yaşayıp gelişeceğim» diyordu. Bütün Byron'isrın inancı ondaydı şimdi. (ârkası far)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear