26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CEMAl GURSEL'İ ANARKEIL Sadi KOÇAŞ Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral, 27 Mayısın lideri, İklnci Cumhuriyetin kurucusu, Dördüncü Cıımhuriyetin sıfatlarınan her biri ve bunlann her birinde yapılan hizmetler, bırakılan hoş sedalar, bir ömrün muhasebesi yapılıken, dünyanın her memleketinde, her insana yetip de artacak, iftihar kaynağı olabilecek niteliktedir. Bunlann hepsine birden sahip olmak; hepsinde aynı tevazu, aynı samimiyet, aynı hizmet aşkı ile millete örnek olabilmek ise, pek ender kişilere nasip olabilecek müstesna mazhariyetlerdir. SENATÖR VARD1R» dlyebilece|iı? Diye sormus, cevap beklemeden adaletsiz ülkelerin ve idarelerin piyidar oUmayacakları hakkındald görfislerinl açıklamıs, tarihi misaller vermişti. ••nmııııt Değerlendiremediğimiz Denizaltı servetimiz Pabucubüyük Hazretlerinden geçmiş ola! l DENiZ AGALARI Tevfik INCI SENATÖR plândaki balıkçılık politıkasının uygulanması ile beraber sona erecektir. Bu bakırr.dan telâşlanan deniz ağalarının bu sahada gırışm'ş oldukları sinsi faahyetlerıne burada değinmezsek konu>"u tam b'r aytiınJığa kavuşturmuş olamayız. Mall görüşleri pek kudretli, po!it:k sahada aşjn derecede nütuzlu, idarî yönleri çok kurnaz, «kabzımaliık» etiketi altına gizlenrnış bu ortaçağ kalıntısı müessese bv hkçılığımıza bir ahtapot gibi dolanmıştır. Bu müessesenin temsılcileri olan deniz ağaları. balıkçılığın finansmanım yapraak suretiv. le; mall kudr«tl za^f, teşkilâtsız bilgisiz kıiçıik ferdî teşebbüsieri bir ne\i mall esaret altına almışlardır. Balıkçılığın; istihsa!. muhafaza, sanayı ve ticaretını Inhisar halinde ellerme geçirmisler ve bu sahayı doymaz bir hırsla istısmar etmek suretivle faklr balıkçılıŞın sırtmdan buyuk menfaatler sağlamanın yollannı kendilerine açmışlardır. Bu arada mustahsılin kooperatifleştemisini de engellemek iizere bıiyük bir çaba göstermışlerdir. Muvaffak olamadıkları ha!lerde kooperatif bunyleruıe sumanın yollannı bulmuşlar, çoâunda da idareyi ellerine geçırmevı başararak kooperatifleri gaveler.n den uzaklaştınp kendi menfaat'erine hizmet eden bir vasıta halme getirmişlerdir ırıncı beş y;llık kaikmnıa plâm, su urunlerı konusuna çok gemş bir yer ayırmış, mevcut yaraya realıst bir gorüşle teshisi koymuştur. Plânda; «gerek iç sulanmızda gerekse deniılerimizde zengin balık saklaçlarının balunmasına rağmen bugüne kadar mevzuat \e teskilât'ta iyilestirmenin yapılmayışı, balıfın üretimi ve pazarlanraası için gerekli yatırımlann yapılmamış olması yüzünden istihsal bngünkü düsük seviyede kalmıştır. Bu alanda en büyük bosluk mevznat ve teskilât meselesidir. Üretimin plânda SngSrülen seviyeye nlasması için; araştırma, etitim ve kredi ihtiyaçiannın karsılanması konusnnda çrrekli tahsisler yapılmış, tedbirler onerilmistir» denildıkten sonra, bu konuda ilk hedef oıarak; • Eski mevzuatın yerine, rasyonel i^letmecilığı geli^tirıcı bir «Su Ürünleri Kanunu» ile; 0 Balıkçılık ile ılgili karaıı hizmetlerinin toplu bir şekılde organize edıJmesi için de, bugünkü kıfayetsiz Su Ürünleri Mıi* durluğu yenne bir «Su ürönleri Teskilât Kanunu» nun; çıkarılması zaruretme işaret edılmıstir (1). Plâncılann çörusleri buQ"ur. İGEME de bu konu uzerınrie; Balıkçılık sahasında burun kll:t •ilk olarak ele almacak ve öncelikle tahakkuku çercken scy, noktaları bu menfaat gruplartnın temsılcılerı tarafından tutulmuş Devletin su ürünleri politikasını olduğu gıbi, âmme sektorü de bunsevk ve idare edecek kurnlaMin lann tesirinde hareket etmektcn reorganizasyonn ve teşkili isidir» ekseriya kendinj kurtaramamaktademek suretiyle aynı hassasıyeti dır. gostermektedır (2) Bu konuda yabancı ve yerli uzmanların da tavsiyelen aynı istıkamettedir. «Her seyden evvel yapılailhassa, balıkçılıfımızın kalkıncak is, dSvanın derhal ele admlması yolunda bu scktore lınması, bir plân hazırlanarak müteveccih malî yardımlan ksp yapılacak islerin tesbiti ve süsayan bir devlet müdaha'esı, denız ratle tatbikata intikal ettiril ağalarının kurmus oldukları somesi, yapılan isleri v e alınan mürücü düzeni sarsacağı ıçın inneticeleri yajıinen takip edelar da bu yoldaki devlet teşebbusrek lüzumlu müdahalelerde lerini daha doğmadan boğmanın bnlnnulması, vol gösterilmesi çarelerinı daıma arayıp bulmu^için raporumuzun üçüncü bö lardır. Bu sanadaki kanun tasanlümünün birınci kısmında tek lannın gbnişülmesi sırasında da, Hf edilen, su ürünleri teşki uzman maskesi altında korrusyo lâtının bir an evvel kurulma na kendilerini dâvet ettirmenın .»^yçilannı bularak sinst Jaaliyetlenni yünltmektedirler. Buna yeru bir Şanslar, şanssf zlıklar.... rfl meş'um bâdiselerle dolu şanssııbpmı bir Mnstafa KEMAL ve arkadaşlan telâfi etmişlerdl. Bu pün, bu seviyede bir millet. bir devlet olarak yasayabiUyorsak, hâla o tarihi sansu tesiri Tardır btında... lldncl DÜJiy» Harbi pibi bir bâdireyi. tek Türk'An botrnu kanamadan atlatabilme ve 1950 yılında sessiz sedasız, pürültüsüı patırdısiB çok partili demokratik hayata Reçebilme sans TC nimetini, idareyi kudretli devlet adamlanndan mahrnm bir eklp tpslhn «Jdıfı icin. siyasi, iktisadi, sosysl bir bercömercin »akip etmiş olması da şsnssn tarafımradır. Gemat GÜRSEL ve bütün şunraln ile VI Mayıs. bu sanssızlığı takip eden bir büyük sansı idi bu ıemlekctin. Fakat Cemal GÜRSEL'in. O arslan gibi lnsanıa fini hastalı£ı da sanssızhklann en biiyii£u olranstur Türk mUIeti için... O menhus hastslık (telme<ıeydi, rukandanberi savdı£ıouz vssıflan ile 27 Mayısın lideri tarihi fonksiyonunu herhalde çok daha baska şekilde başaracak güçte bir lider İdi. O hastalık, Türk milletinin hakikaten bir sanssırlı ğıdır. tarihinde ŞANSLI Tardır. H er miUetintaranar vardır. 191»taraflar bir %& SAN^SIZ yüının J B I \M Uletinin kadirbilir, sag duyu sahibl buyflk * ' • kitlesinin kalbinde ve istikanıetinl defiştirdiji Tiirk Urihi lçinde her gttn bir parça daiıa âlümsüzleştiğinl fideta KÖzlerimtzle förürccsirte, daha iyi idrak edebildiğfaniz sayın Cemal GÜRSEL1. temsü ettiğl ffldrlere hem gonia, hem kafası Ue baglı oldugu ANIT KABİR'ln en sevdiği köşesinde Tanrı'sına emanet ettiğimiz pünün üzerinden koca bir yıl geçti. Şimdi O*nn, kendisinl tamdıgim M yilın b1tBJM ttikrnınez hâtıralan Te O'nsuz ıreçen bir ytbn çesitli hldlseleri lçinda daha iyi degerleadirebüiyorum. fHI kahramanlar, btivök Uderler yasadiklan sürece de hiztnet ederler memleketlerine, 81O'nu Uk tanıdıjtun (rttn g « ç bir knrmay Aldükten sonra da bay'dı. Her ölen kisinin ardından sdyienmesi adet Mustafa KEMAL. dünyaca mahlrftın edümis olan bir hisle degü, battralarunın etı berrmk sahl1919 Türkiyesini bütün dünya'ya karsı meydan felerine dayanarak söylüyorum, herkesin sevdiği, okuyarak. hiç birşeyi nlmayan milletinin sadece milgüvendiği bir insandı. «CEMAL AGA» likabı, O'nnn li ve manevî hasletlerine istinat ederek 4 yıUık bir bu vasıflannın aynasıdır. mücadele Ue kurtarabflmis büyük bir milli kahO'nunla ikinci defa, bes gene sonra. H«rh Akaramandı. demisl piyade stajı için göndertldiğton tzmir'dekt ATATLRR. bu mucizevî mücadele sonunda, s«türaeniı» komutanı genç bir genera) olarak karsıref ve haysiyeti ile beraber istikJâlini de kazanmış; lasmıştım. Beraber geçen altı aylık staj devrem fakat hiç bir şeyi kalmamı?. hiç bir Tssatna ve geO'na ait unutulmaz hâtıralarls doln... liame gücü ve ümidi yok sanılan bir miUetten, 15 Oradaki ilk karsılasmamız. O'nun insancıl. düsene içinde, çağdas medeniyete ayak uydnrabüen rfist. çalışma azfm Te enerjisi Ue doln kisiliğinln bir Türkiye yaratmıştı. damgasını tasır... Çok lengin bir aflenin ofiu oldağn IÇIB baak* Bunlar O'nun sa|lıiındsld hinnetleridir. öhi. bir is yapmaya lürum gönneyen bir gence, ATTUmttnden sonrası için de bir direktif vererek mempalı nişanlısmdan gelen ve bir tzmir guetesinde leketi Türk Genrlifine emanet etmisti. Türk Genç(Batılı bir ırencin mektubu) diye yayınlanan: \lü, kendisini, O'nnn vasijetinl yerine fetirebildiği «Senin bu halin küçücük BATI'nın kocaman DO nisbette millî vazifelerM yapmıs telakki edebUir. ĞU'va asırlarca neden Te nasıl hükmedebildiginin Bunnn tahakkuku da, hir mtllf kahramanm S Q 1 nedenlerini bana öğretti. Eger hakikaten sen, sermiinden sonra bile memleketine yapabilece|i hl«vetine güvenerek işi gücü olmayan bir tnsan isen. metin en mükemmel örnrçinl verir. bütün sevgime rağmen senden aynlmak mecburiCemal GLRSEL de, daha bıyığı terlemeden Harb yetindeyım» diye biten mektubun bütün tttmen stıOkulundan cepheye knşmus bahtsra bir devrin, tv baylarma okutulmasını bir emirle taraire ettiği kat mümtaz bir neslin trmsilcisi idi. Atattlrk'ün Sün... emrinde savaşmış, pi^miş bir asker. Atatfirklin Harb Akademlstne katümak ftzere tzmlrden ayCnmhurbaskanlıln dpvrinde iist rütbelere kadar rtlacaKim gtin, Bornovadaki tümen karargahında çıkmıs, memlekrt mcselelerl Ue yaşı ve rütbesl Ue kendilerine redft ettiğim Im da hlç tnratamam. mütenasip derrcedc uğraşmıs bir knrmay, ondan ölünceye kadar hiç kaybetmedlgi, herkese güren Bonra da en üst rütbe ve makama kadar hep kentetkin eden babacan hatüe elini omnzuma koyadi ifiicü il« çıkmıs basanlı ve mflmtaı bir komurak: «Kurmay olabllmek İçin elbett«ld çok çalıaatandı. csksın. Fakat. tftr lyj btr Inırmay re komntan olSafh^ında, ömrünün ioH'yıUAnnd», memlekemak lntivorsan, bn çabşmaaın ranı »int, dtirftst r« Hfr;ra=»cjlffit"bhvfc>«Mi'eacıı knrtarmaTa kmrlı lnfersrat sahibl olahilme Tmsfın da rfitben Te maka> sanların başına en kritik tilnlerde seTe leve f*Çmınla beraber TfiksetaneUdir. Sana fürenlyorum» mis, bir millî kahraman olmaştur. demişlerdi. flnyadaki bütün tatbikatın aksine, terihde ük Daha sonn kara knrretleri komnUnlıjhnd» çok defa olarak, silâhına dayanarak çıktığı UtTakınında çalışırken çahit olduğnm öyle hâdiseler tidar koltuğunu, milli iradenin temsUcüerine kenvar Id, oolann hemen hepsf. blzlere Terdikleri IUdi arrulan ile devreden bir ekibin baai olarak da sihaüann, yaptıklan tarsiyelerln kendi hayatlannİKtNCt ClTMHURtYETtN kHnıcusu obnustur. da arnen ve tamamen tatbild mahiyetinde idi. Bunlar O'nun sağlığında yaptıfi htemetlerdir. «Sen benim dediğimi yap, gittitim 7<>l> gttme» Imparatorluk devrini yaşanus bir insan oldemeyen bir insandı. maüina raftmen, genç subayUpndan camhnrbasvl sskerdi. Eaırbıdeld gtnç »ubajdan, genç kaniıfına ve tflümüne kadar, sözlerile olduğu kaknrniaTdan, tecriibeli konratandan ne isteyedar hareketleri ile de, en genç bir Cumhuriyet eefini iyi bDen, mfimkün olmayanı reya kendisinin çocuğuna örnek olacak derecede samiml ve ate»Mzzat yapamaTacağuu Istfineyen: akademik taraU bir ATATLRKÇl) idi. fı kadar, pratik tarafı da kurcetli bir komutandı. Tümü ile, Batı medenlyettnin Türk cemiyetlne Aydıiı bir insandı. Tarib bilirdi. BOhassa ta> intibak ettirilebilen yönleri demek olan ATAribden ders almasım iyi bilen miistesna bir insanTtRK ILKELERtVE, cumhuriyete, vicdan lıürdı. Felsefe bilirdi. Mejhur fUezoflann, inandığt nariyetuıe dayanan lâik devlet anJayışına Işık bir zariyelerinl hayata tatblk etmesini bilen bir felsedevlet adamı, bir devlet başkanı idi. fe anlarış] vardı. Bütün devlet başkanlığı sürcsince, bUhasss o Derin bir din bllgisl yardı. tslâm dininin esasmiUî sanssızlık saydığımız menhus hastalıfa yalarını, büyüklüfüBÜ, hurafeleşmpmiş kaideleruıi kaJanmadan evvel, bütün enerjisi ile Türk gençlionun kadar inandırıcı ve insana ferahlık verici bir ğine, kendisinin de yürekten bafh olduğu ATAaekilde. açık olarak ortaya koyabilen pek az insan TX'RK devTimlerini hedef olarak Röstermişti. görmüşümdür. Bu gerçeği görebilen insan olarak, Bugünkü Türk Gençliğl kendisini, O'nun (tö«bu kadar doğrn, bu kadar ilmi. bu kadar insanlık terdi^i bu hedefe ulasabUdijtl nisbette milli vaıiTe cemiyet rubuna uyfnn bir dinin cahiUer elinde felerini yaprnıs telâkki edebUir. Bunnn tahakkuka hurafeleştirilmesine Te hele dinin siyasete ve şahai d». bir milli kahramanın ölümünden sonra mUlemenfaatc âlet edilmesine tahanunülü yoktu. tüıe yapabileceti hizmetin ömeginl Terecektir. ^ Ciddi insandı. Vazifede ihmali asla affetmeyen bir hizmct anlayışına sahibti. Fakat bunnn hemen yanısıra, komutanlık, âmirlik nfifiız ve otoritesine emal Gttrsel. bütün devlet baskanlijh sfirererre kadar halel petirmeyen bir insan seTgisl, masince kendisini AtatUrk'e benzetmek isteiyet sevgi Te himayesi. gençlik psikolojisi anlayışına yenlere ya kumıs, y» onlarla sçıkç» alav etmistir. dayanan büyük bir tolerans sahibi idi. Hiç bir zaman böv]e bir benzetişi kabnUenmemisEn çok yalandan, yalancılıktan, tenbeilikten, tir. mürailiklen dalkarukhıktan nefret ve sikâyet ederAma bugün ikisl de mUletin kadirbUir büyük di. Cunıhurbaşkanı iken, bir deprıtn (elâketinden ekseriyetinin kalbinde yatan iki milli kahraman, sonra Iğdırda vatandasla Taptıği konusma, siyast iki eskl cumhurbaşkanıdır. Birincisi üstün dehamaksatlarla vatandaşı yalan vaadlerle oylamayı sını ve yaratıcı muhayyUesini bu miUetin mUli ve tdet edinen sokak politikacısı tipine olan nefremanevî gücü Ue birlestinnis. bütün dünya Ue tini fösteren tipik bir misaldir. mücadele etmiş ve mUletimizi bugünkfl rarına Değer vermediti seylerin basında para Te menoturtmus olan insandır. faat gelirdi. İsrafı olmayan cömert bir insandı. HeIkincisi, birincisine &sık, O'nnn yolundan gitle devlet malına karsı bütün hayatı boyunca gösmeyi tek kurtuluş yolu sayan, O'nun yspiıkiannı terdiri hassasiyet Te nediye kabul etme konusunda devam ettirmek, tekemmül ettirmek isteyen; bn o pünlere kadar meTCUt sakim «istemi derhal dememleketi O'nun oturttugu raydan çıkarmak Istefişiiren ciddî tutumu, devlet adamlığı vasfımn göyenlerle mücadele etmis, emaneti o rava yeniden re çarpan taraflarındandı. oturttuktan sonra iktidan mUli iradenin temsflciMemleket meselelerine bfiyfik iİRİsi kadar derin lerine, Atatürkün emanetini de yeniden Türk vukufu da vardı. Hanıri memleket derdinden bahGencliçine ve Türk Ordusuna tesllm etmiş msedilse hemen köklerfle ortaya koyar, sebeplerini sandır. tahlil ederdi. Ikisinin de yolu aynıdır. Tolu birincisi çhmis, Medenî cesaret sahtbl idi. Maiyeti karsısında ikincisi perçinlemiştü*. ne kadar babacansa, âmirleri karşısında da o kadar diirüst ve sahslyet sahibi idi. İnanmadıgı bir emal GÜRSEL'n dlümünün üıerinden geçen flkir karsısında susutuğunn veva bile bile, inanmabir yıl zarfında bu emaneti yine rayindan çıdan ta^dik ettifini hiç görmedim. karmak isteven hareketlere şahit olduk. Biz bugiin Büyük bir dinleme kabiliyeti vardı. Her teklifi büyük Ölü'nün aziz bâtırastm tâzimle anarken büMbırla dinltr. hâtaimı derba] kabu) ederdi. tün Türk mUletine, devletin tekmil müesseseleriv ne. hükumete ve bilhassa saym GÜRSEL'in de ruEL ADLÜ ESASÜL !WtLK sörfinn ilk defa hen ve fikren beraber olduğu Atatürkçü gençlige; ondan duvmuştum. Hukuk anlayisını bu prensibe komuta etmekle övündüçü ve güvendiği şuurln btr btinad ettiren bir hak ve adalet adamı İdi. Mahkevatanpenerliğin sembolü ve Türk miUetinin özü melerde emirle insan mahkum edilen 1959 larda. olan Türk ordusuna. Atatürkten pelen ve Gürsel bir çün Nürenberı;'den kuıeye giden bir yol üzetarafından bir defa daba kendilerine emanet edirinde Berlin levhasını eörünce bir an düşiinm&g, len büyük vazifflerini hatırlatmak istedUc. sonra: «Şu tedâi ne hıhaf bir psikolojik hassadır Berlin levhası bak bana ne hatırlattı. Biz ne zaman .tıatürkün de, O'na âsık ve O'nun takipçUi «BİZİM MEMLEKETİMİZDE DE HAKtMLER olan Cema] Gürselin de mrkânı eennet olsun.... •••• Atatürkçü Gürsel M iiil •••1 •*•• • ••• • ••• :::: •••• •••« •••* •*•* :::: :::; •••a •••• •••* •••• ornek, Su Ürünleri kanunu tasansmın Millet Meclisi komisyonunda göruşiilmesı sırasuıda göstermıs oldukları baltalayıcı faaüyetlendır. Komısyonda ve kulıslerde sarfettiklerı çabalar boşa gitmenıış, ağalık müessesesini tehdıt mahıyetındeki bir kısım önemll maddeleri sabota etmeds başarıya ulaşmışlardır. Bu arada, baJıkçıiık ile ilgıli kamu hizmetlerıni toplu bir şekllde organize edecek niteltfcteki «Su Ö rünlerl fcanunu» tasansı Ue, devletin tesvik ve hlmayesiyle rasyonel işletmeciligi geliştırecek özelhkteki «Su Ürünleri Kanunu» tas<ınsını engelleme yolunda, daha baska curetkâr teşebbüslere glrişm«kten çekinmetnışlerdır. Senatör ve mUletvekillerine gönderılen broşürlerden birinde, «balıkçılar kendi haUerinden memnundurlar, biç bir şikâyetlerl de bulunmadıgına göre, neden bir «u ürünleri kanunu hazırlanmaktadır ve neden devletten, müstakU bir umum müdürlük «.011 muazzam aynı zamanda masraflı bir teskilât istenmektedir» gıbi sozlerle fiktrler çelinmeye çalışılmıştır. Dığer bir broşurde ise; plâncılan, yabancı ve yerlı uzmanları yalancı çıkarmaya, ılmi araştırmaları inkâra yeltenen kustah bir dil tle. «8u ürünleri sahasına yapılacak TS tırımların lüzumsuzlugu ve faydasızlığı» savunulmuştur. Kıbrıs dâvasını yazmak istivordum bugün.. Bay Demirel'in basın toplantısından sonra Kesan destanı yeteri kadar laımıstı. Ne var ki, Celâl Bayar'ın Izmir toplantısı yüıünden Kıbns'ı erteledim. Bayar efendi ynrt içinde bir nabız yoklama gezisine çıkmıstır. Izmırde eski Deniokrat ve Adalet karması bir toplantı düzenlenmiş; bu toplantıda el Bptüriip, koltnguna kurulduktan sonra dalkavukluk yağmurunda semsiyesiz kalmaktan ötürü dengesini bir hayli kaybetmis Bayar efendinin elini open mi istersiniz, karşısında elpençe divandnran mı! îoksa haıreti, Atatürk'e benzeten mi! Bayar pek benimsemiş bn benzetişi : « Zaten bana Atatürk'ün çırağı derlerdi, bazı meziyetleri bize de geçti!» diye cevap vermiş. Celâl Bayar Atatürk'e benzer mi? T5vbe, t3vbe... Mnstofa Kemali Lenin'le kıyaslıyan onbeş yaşında ortaoknl öğrencisini zindana atıp kafasını tıras ettik. Ama Cel&l Bayar'ı Atatürk'e benzeten eski D.P.'li Bakana ne yaparsınız? Dalkavnklufnn Ceıa Kanunnnda maddesi yok! Haydi bn ben*etmeyi kabul eden Celil Bavar'ın da kusurnnn yasına verelim. Şn adama bakın aic: Atatürk bir vatan knrtarmıstı, bn adam o vatanı kiralık üsler arsası baline çetirdi.. Atatürk yabancı kumpanyalan millileştirmişti, ba adam Mr. Randall'a Tabancı Sermaye Kannnn hazırlatıp altına imzasını bastı Atatürk kapitülSsyonlan kaldınp Türk bâkimine sereflerini vermişti, bn adam Amerikalıva adlî kapitülâsyon tanıyıp Türk adaletine (t61ge düşürdü. Bn adam 27 Mayıs Devrimi Tüce Dîvan'ına jöre vatan haini, ve Anayasasına göre meşroiyet dı•ıns dnîmüs iktidarın sornmlnsndnr. Bir Tassıada hükümlüsünü Atatürk'e benzetmek, Atatürk için düşünülecek hakaretlerin en büyüğüdür. Neyse.. hu sov densizliklerin üstiinde durmak fasladır. Bavar efendinin sozleri dejfil, daha çok davranıslan önemlidir buçün.. Çünkü eski Demokratlarla enlann mirasçılan A.P.'liIer arasınria bir itismenfn son zamanlarda vo'nnlastıîı apaçık çörfllflyor. D.P.' ye veva A.P.'ye ov veren milvonlarca secmenin. iscinin, rençberin. okuma vazma bllmiven kövliinün, tepelerde dalçalanan bn çekişmeden haberi yoktnr. Bu çekisme Tflrkiyedeki oy ssndıkları üstune tünemis politika esnafı arasında ynrümektedlr; belki kasaba eşrafına kadar vayılmjstır, veva bn gidisle vayılacaktır. Anlaşıldıjına göre Demokrat Partili kodamanlar Adalet Partisi takımını küçümsempktedir. Celâl Bayar'ın : Bizim eski Su tşleri Mudürü.. diye Demirel'e bnrnn kıvırdıfı sSvlenmektedir. Bu söylenti belki doğrudur. ama yakıştırma ol«a da bir durumu belirtmektedir. Demokrat Partinin birinci takımı Tassıada'da emrklive sevkedildikten nonra. yerlerini dolduranlar koltoklara ivi vavılmıslardır. Ordnnun Demokrat kodamanlara karsı bilinen düsünceleri. Demirel ve arkadaslarını Celâl Bayar takımına karsı mesafeli kslmak zornnda brrakmaktadır. F«ki Demokrat kodamanları adamakıllı eivinmislerdir bu tavrı.. tclerini kıskanelık bürumüstiir. Bn yüzden arasıra sert tartısmalar ortaya çıkmaktadır. Bavar efendinin tzmir toplantıgında btr eski D.P, milletvekili, A.P.'lilere : Bizden oldugunuzu «öylüvorsunuz ama bizle birlik değılşiniz, hiç de iş yapmıyorsuruz. Okul kitapları bizi hâlâ vatan haınleri olarak yazıyor. Lâf hıçbir ?eyi haHetmez, icraat lâzım!» diye çıkışmıstır. Adalet Partililer koltuğa knrnlduklarından, gevsemislerdir. D.P.liler otnrdaklan yerde usln nslu oturacaklar, A.P.'liIer de Tassıada edebiyatı yaparak geçinip gideceklerdir. Ne var kl, bu tntum Bayar efendinin sabrını tüketmis fBrünüyor. Inrt geıisine çıkması belki de bazı gelismeleri haber vermektedir. tsin siyatet aynasında sörünen vüzü bndur.. Bir de asnl yüzii var : Eski D.P. kodamanlannın birçoiu, serbest kaldıktan sonra, hol parah koltnklara cetirilmislerdir. Bankalarda. sieortalarda. ticarft odalarında. yabancı yerli kumpanyalarda koltuklara oturmns, ıs hayatınm kilit noktalanna % prleşmi«lerdir. Bnnlann dnrumlanndan yakındıklan pek sSylenemeı. Celâl Bayar'ın yeni hevesleri, kâr ve paradan baska sey cNisünmiyen is adamlan araaında tehlikell hırMar olarak ?5riilmektedir : Canım şimdi ortalık yatışmış eorünürken, suyu bulandırmayın da ticareiimize bakalım.. demektedirler Is âlemlnln kodamanlan. Bayar efendi Amerikan kapitalizmi ile komprador ortaklıjımn fötOe adamı olmak sjfatını kaybejmiştir. Mavl boncnk Süleyman Demtrel'dedir simdilik.. Bunnn içindir ki, Bayar'da şans çöremiyornc. Ancak belli bir Slçüde Adalet Partisi İçinde nüfuzunu yürtitebilecektir. Sadettin Bilgiç'in pek güclü gBrünen mnkaddesatçılığı kapitalizmin kudreti önünde yüzgeri edip telekomünikasyon ihaleslnde iflis etmedi mi? Bayar takımının kanadına vaktiyle kuvvet veren rüzçârlar da simdi baska kişileri sisirmektedir. Türklyede bnfün çarpısan iki kuvvet vardır: Biri Amerikan kapltalizmi ile komprador ortaklıfı.. Ikincisi, bnnun karşısında hnlunan millivetçl devrimci «ücler!. Olaylan bnna çBre dejerlendirmek, görânüslere aldanmamak İçin fereklidir. Sonuç aiıkçılıgımızı ve fakir bahkçıy\ sömUren mevcut düzeni ne pahasma olursa olsun ldame ettirmek İçin denlz agalannın sarf ettıkleri çabalann ytr kısmım böylece açıkladıktan sonra; bahse konu ikj kanunun.neden her şeyden önre ve acele çıkartılmasının lilzumu biraz daha aydınhğa kasanınz. •••• ••«• •••« Bilhassa, B imim • ••• • •• B flalıkçılık (D Birtaci beş yıllık kalkınma plâm. S' 159 184. '2) îhracatı geliştirme etüd merkezi, su ürünleri ihracatının geliştirilmesi hakkında rapor. (3) Devlet Plânlama Teşkilatı thracat özel îhtisas Komisyonu, balık ve diger su Ürünleri «sıinger» ve balık konaerveleri tall komitesi raporu. S: 6ii D politikası S • ••• •••• • ••• • ••« t • ••• «••a :::: Atatiirk Gürsel C •••••• ;:::î: •••«•••••••••• •••••••••••••« :::y:K:::::: DOSİOI İstanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Enerii Enslitüsü Enstitumüz Nükleer Mühendisük tedrigahna 196719W ders yılında (25> dğrenci alınacaktır. Adaylann, Mimarlık Fakült*si hariç îstsnbu! Teknik Üniversitesi Fakültelerinden mezun olmssı veya efdeger bir tahsil yapmıs olmalan, Kimyg Yüksek Mühenditi veya Fen Takültesi Firik Lisansm» «ahlp olmtları lâzırndır. Isteklilerin 15 Eylul 1987 den 5 Ekim 19S7 t*rih!eri «rfl«nda Gümtişsuru blna^ndalci En«titü Müdürlüfüne vey» 48 Tİ. 50 den 198 No. lu telefona mnracastlan ilân olunur. (Basın 22430 10834) D«rt, Sae. re Zltnvvl fTastafıklan Mgfefmmu» tstiklft) Cad Pnrmnkkxpı No: H Tel: M I» T3 u halde, denız altı servetimizın oeğerlendırilmesine yol açacak olan balıkçılık polıtikasının tatbıkat safhasına intikalinin, plân hedeflerıne göre yukanda mteliklerı açıklanan iki kanunun çıkarılması ile mümkün olacafı anlaşılmaktadır. Plânın ilk uygulama yıh bütçe göruşmeleri sırasında, plânda balıkçılık sektorüne ayrılmış olan otuz yedi milyon liralık yatırırnın neden butçede görünmedığini öğrenmek istediğimiz zaman tfevrin Tıcaret Bakanr. «Türkiye'nin balıkçılık politikasını yürütmekle görevii Su Crünleri Müdürlüğünün bir müdür ile bir daktilodan ibaret kadrosuna milyonlarca liralık bir yatırımın sorumlulnfhınn vüklemenin imkânsızlısını belirterek, hazırİ3nmakta olan 8u Ürünleri Teskilât Ka , nunu ile beraber, rasyonel islet ' meciligi gelistiriei bir su ürünleri kannnn çıktıktan sonra ancak yatırımlann tabakkuk edebileceğini» açıklamıstı. Plânın ikinci uygulama >ıhnda, balıkçılık sektorüne ayrılmış olan 43 milyon liralık yatırımın yine butçede yer almaması üzerine, görüşmüş olduçum Plân Dairesinin bu konu i!e ılgüı uzmanı da bir sene evvel Ticaret Bakamnın soylemiş oiduklarını tekrsrlaraak suretiyle, bılıkçılık polıtıkasının tatbıkat safhasına mtikalı için bah=;e konu iki kanunun çıkartılma'r.na inti7ar edildığıni bildırmistır. Yıl 1967 .. Ve bu ıkı kanun hâlâ çıkmadı. Sonra da, memleket gerçeklerınin ele almdığını soy.er, nurlu ufuklardan, buyük Türkiyeden bahsederiz.. Şu urunlerı teskilât kanunu tasarısı henüz Meclise dahi sevk edilmemistir. Bazı senator ve mılletvekilleri larafından ana hatları hemen hemen aynı olarak hazırlanmış dort su ürünlerı kanunu tasar:sı da uzun bir suredır Meclis gundeminde beklemektedır. îste. balıkçılık polıtikasınm tarbıkat safhasına intikalı için; plâncılann, yabancı ve yerli uzmanlann goruş bırlıği içinde, her şeyden evvel çok acele çıkartılmastna luzum gordukleri bahse konu iki kanun bu güne kadar çıkarılmamıs olduğu içindir ki bahkçılığımız plân dısı bırakılmıs. dolavısijle denizaltı servetimızm değerlendırılmesine henüz yol açılmamıştır. Bekhveceğiz. . Bır denizaltı servetır.e sahip olduğjm.uzu hatırlavıncaya ksdar bekleyeceğiz. Elbette ki gıinun birinde, denizfi bır Devlet olusumuzun uyanışına kavuçaca^ız. A CI KAYBIMIZ Merhume Nuriye Hanım, merhum Kszım Beyin oğlu, Riyazi, Semiha ve merhum Sabiha Diren'in kardeşleri, Sadiye Diren'u. kayınbiraderi, Hurıye Pjlatın'in yeğoni. Yıldız ve Ziya Kürkçu ile Tuncer: Sevda Dırenin amcaları; Oğuz; Can; Nilgıin ve Dcmır'in scvgıli amcabrı; Bedia ve Adnan Tüfekçioğlu'nun eniştesi; merhume Alıye ve rnerhum Hulki Gülerman; MükeiTem ve Nafi Bilgen; muhteıem ve merhum Asaf Esin; Nuran ve Mehmet Okay; Rezan ve Dr. Mustafa Denizmen; Sevim ve Bülent Varnalı'mn enişte ve bacanaklaıı; Haluk Gülerman'ın eniştesi; memleketımizin yetiştirdiği değerli iş adamlanndan ve DİREN KOLLEKTIF ŞIRKETİ kuruculanndan Eser ve Kâzım'ın babaiârı Muazzez Diren'ın sevgıli eji I I I I I I I M I I I I P I I I I I I •••••••••••••••••••••• ••••••••••••••••0 NiZAMl DİREN 12 Eylul 196V sah gunu gccesı Hakkın ıahmetme kavuşmuştur. Cenazesi 14 Eylül 1967 perşembe günü (Bugün) öğle namazıru mütaakıp Şışlı Camiinden alınarak Zıncıi'likuyu Aile Kabristanma defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AİLESİ Cumhunyet 10838 istanbul Vilâyeti Ozel idare Müdürlüğünden Münhal bulunan maaşlı kadrolara. 30 yaşını geçmemış ve askerlik görevini ifa etmiş orta ol:ul ve lise mezunları ile muadil okul mezunlarından 788 sayılı memurin kanununun 4 iincü maddesindeki şartlan taşıyanlar arasmda 9 Ekim 1967 tarihine rastlayan pazartesi günu saat 14 de bir memuriyet müsabaka smavı yapılacaktır. İstek.'ılerin bir dılekçe, nüfus cüzdanı ve tahsil belgesi aslı veya noterden tasdikJi örneklerile askerlik terhıs tezkeresi ve 6 adet vesıkalık fotoğrafia en geç 7 Ekim cumarlesi gününe kadar Ozel İdaro Müdürlüğüne (Cağsloğlu) müracaatlan ilân olunur. (Basın 22756,10839) V^TN # STANKOIMPORT EN UYGUN FİAT VE TEDİYE ŞARTLARI ve demir işlemeye mahsus en zengin TEZGÂH ÇEŞİDİ > Eksanfrik presler > FriksyorTpresleri K Abkant'presleri DEPOMUZDAN Giyotin makasları Saç ve'profil makasları 'Şahmerdanlar DERHAL TESLİM i alıkçılıtımız neden plSn dısı kalmıstır?> knnusıınun başka bır yonu daha ^ ^rdır. Son zarr.lanlarda basınımjzd3, «dpniırlpri rirpnler» va rts «denlz afalan» d:ye nmlm^^n oa=]ıvan bir J İT N U B U R L A SA B L BIRADERLER^Ş" ANK A N K A R A KAYIP 96« Kalkınma *t 6 FaizJU 2 adet 1000 liralık tah\il makbuzunu kaybettijhmden. makbuzl«x biikionsüzdtır B •Umranln sömürücü dUzaoİMrt»J : ly42,10847
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear