28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE tKİ 11 Eylül 1961 SİYASAL TASFİYE Prof, Bahri SAVCI Tfirkiye'de, S onbahar ajlarından itıbartn, baslıvacaktır. çetin sıvasal savaslar yenıden Sajın Başbakan, vaz aylarında vaptığı kama oyunu hazırlama gezilerinden sonra, ba lahraetinin meyvalarını toplamağa kalkaeaktır. Kendileri bu gezilerinde, doğrudan doğruya «halka dayalılık» lıSını ispatlamıva uğrasmıstır. Hem ,ulke\e, hem de keudi parlâmeuto gruplarına, 1965 seçimlerinden ba yana, kendisine olan «halk rızası» nın artma çizgisi üzerinde olduğunu göstermiye çabalamıstır. Sandıktan çıkan kredisinin, şimdi atılan temeller ile, daba da sağlatnlastığını anlatmak istemistir. Kurbanlann, tekbirlerin, dualarm yarattığı bir «dinsel kaynaşma» içinde. balkı en iv i dflşünen kafa, en iyi duyan viedan »ıfatiyle, halkla en iyi <aynivveUi kurdufunv, bütün cihana eski DJ\ ileri gelenlerine ispatlama gezisi yapmıstır. ııaiıuD ıçınde erimekten kurtalmuş bir tnillî bağımsndık devleti; 0 Sefalet. taklrlik, yoksulluk karşısında da, üretim ve dağıtım verimsizliğinden ve adaletsizliginden knrtulmuş, üretimi sosyal refah araacına yöneltmhj bir ekonomi devleti nosyonunu kavrama volları da açılmıştır. Fakat bu sefer de, bu yolları, hâlâ geleneksel Osmanh toplama artıgı sosyal karnmlarla, sosyal Hlskfler altında yasayan ve ancak XIX. >üzyıl sanayi devrimi öncesi soyut burjuva değerieri ile bareket eden bir statükoea kuvvet önce D.P» simdi de A.P. formülasyonları icinde ençellemeie. daha doğrnsa tasfiyeye kalkmıstır. Ba suretle Türkiye, coktan beri süren bir sosyal oluşmanın getirdiği bir tasfiyeler savasının sahnesi olmastar. Olmakta devam etmektedir: Bir yanda eski dejterlere bağlı kalıp, yeni kurumlan da bunlara göre isletmek istiyen. ve veni kurumlar bn isleme biçimine uymazlarsa onlan tasfiye edilmefe mahkum eden soyut burjuva demokrasicileri var. Bnnlann karsısında da, az gelişmişliğin milletlerarası ve yerli şartlannın tahlilinden çıkarıp millî köklere de dayatmak istedikleri yeni degerleri uygulamak, veni knrumları isletmek istiyen bir akınt var. Sovut demokrasieilerle ba akımın arasında. birbirini tasfive sosyal «avası var. {• • • *••• Patron İ SiiSPMİf'TO !••• !*•• 'Bizim ev, rini benimsiyor ve savunuyorum. 10 Ağustos 1967 tarihli Cumhurıyet Gazetesınin «Tartışma» sütunlannda Arkadaslarım Salim Koçak ile Arslan Şeker üselere din derslerinin konulrnasma taraftardırlar. Halbukı liselere din derslerinin konulması herhangı bir fayda sağlaraıyacaktır. Arkadaşlanmın istedıklerıoı cevaplandmrken savunmus oldukları fıkırleri aşağıdaki maddelerle karsılaştınyorum (T) Bir Sf retmenin gelerek sınıfta öğrencilerine dini telkinler d e bulunabilmesi için berseyden önce o öiŞTetmejıin camide ktırs görmesi lâzımdır. Her aile çocugunun iyi ablâklı yetismesini ister. Bn bakımdan daha okula gon dermeden çocuğa öfnt ve nasihat verirler. Bu dorum daima devam eder. Çocuk ilkokuldan ortaokul son nnıtına kadar din dersi görür. Bu çocuk ailesinden temiz ahlâkı öğrendikten sonra o çocu|un artık öğretmene ihtiyacı >oktur. Zira artık öğretmen ona bn fikirlerl benimseyen öğrenciler de vardır. Bu gibi olaylara ve anlaşmazlıklara tazete sütonlannda sık sık rastlaraak mümkündur. (S) Türklerin bir yandan Vı\ana kapılarına, dığer yandan Basra kıyılarma kadar uzanm»*larının dınle ılgisı yoktur. Zira Atıllâ, Cengı* v.s. glbi birçok baş buğlar vardır kı: Müslüman olmadıkları halde birçok büyuk başarılar kazanmış ve büyük ımparatorluklar kurmuslardır Osmanlı Imparatorluğuaun son zamanlarında tslâmiyet bazı çıkarcı çevrelerın tekelinde bozulmuş. Evet bozuldu. Buna manıytıruz. Demek kı medreselerde verılen dını derslerden iyi bir sonuç al>naraatnıs ki; buradan yetişen ögrenciler başansıı ulmuşlar. Ve yuce dinimizı emellerine âlet etmişlerdir. Bu bize gösterıyor ki zamanla din bazı <;ıi;arcı çevıelerın emellerine âlet oluyor ve büyük kıtleler bu sonsuz emelle re kapıhp korkunç bır hâl arzedıyorlar. Böyle büyük kitlelerın basıt emelier peşıne duşmemesî ıçm en doğru yol herkesın kendi ibâdetini yapması ve kendi va ğında kavrulması ıle clgunlasma sıdır. ff) Çok çeşitli aksaklıkları olan egitim sistemimizin sanki bütün aksaklıkları düzeltilmis te yeni bir ders koymak için ugraşılıyor. Ba bir nevi kambnr üzerine kambnr misaline benziyor. Heyşeyden önce egitim sistemimiz düıeltilmeli ondan sonra briy le konular üzerinde düsünülmelidir. Şayet din derslerinin liselere konulması ile bütün meseleler balledilecek olsaydı veya buna lüzum olsaydı Büyük ünderimiz Atatürk koyardı. TARTBMA *••* =1 1 = H: : ••*• • ••« • ••• •>•• ••>• ve onlann baskısı ile, Türk Parlâmentosundan, bir siyasal tasfiye istivecektir : % Basta Anavasa Mahkemesi, özerk üniversitc, özerk radvo olmak üzere. bazı Anavasa kurumlan üzerinde yetki kısma operasyonları arıyacaktır; 0 Basta Türkive Isçi Partisi olmak üzere, sosvalizm, ortanın solu, sosyal adalet dileklerini Türk toplumunda canlandırmav a kalkmıs bulunan bazı Anavasa kuvvetlerini, sivasal kuvvetleri, sosval hareketlilik merkezlerini nfalamak, cüceleştirmek, dağıtmak, yok etmek olanaklarını istivecektir. Tabii bu olanaklar kendisine verildigi zaman doğacak durnmun dehsetini gören aydın kuvvet merkezleri de boş durmıyacaktır. Türkiye'nin, biras gelismislik ortamının mistik faktörlerini itleterek, Islâm dualanna, kurbanlara, tekbirlerc dajalı bir davranısa feda edilmesine boyun eimiyeceklerdir. Direneeeklerdir. Türkiye'yi, laKize edilmts bir toplnm yapısı ve iliskileri içinde tntma savasına devam edeceklerdir. Türkiyenin. emperyaliımin iyi Memesi için kendisine yüklenen ueuz ham madde deposu. pahalı mamul madde pazarı. atesle ovnanan ileri karakol olma eörevlerinden kurtulmasına uğrasacaklardır. Türkiyenin, temel iiretim faktörü olarak kendi isfücttnü esas alan bir modern iiretim safhasma geçmesini sağlamağa çalışaeaklardır. Böyle bir üretim safhasıncia. iiretim sartlan ı^içleri unsurları arasında daha üstün, daha ivi, daba yüce. daha âdil bir iliskiler oramnın karulmasına alın teri dökeceklerdir. Bir kelime ile, Türkiyenin, bir ilkel tanmsal üretim hayatının içinde kalmasına rıza gfisterrniveceklerdir. Tanzimatların, Mesratiyetlerin kaldıramadıiı, ama Cumhuriyetlerin ışığı altında kaldırma yolunun kavrandığı Osmanh geltnekleri dejerleri kurumlan altında, bir kültirr ikiliti catısması içinde yasaraasını kabal etmiyeceklerdir. İ politik ortam içinde parlâmento gruplanndan ste simdi, böylece hazırladığını sandığı psiko Tasfiye isteyecek • •«• ste simdi. Sayın AJ. Hderi, temeldeki bu sosyal tasfiyenin siyasal plâna yansımış >önünü gerçekleştirmeti aramaktadır: Kendisinin, Osmanlıdan beri gelen sosyal ve dinsel degerlere dayalı soyut demokrasieiligine engel olan; onu geliştirmek "istiyen anayasal ve siyasal kuvvetleri. knrumlan tasfiyeye girismek üzeredir. Tedbirler Kanunu ile. Millî Bakiye sistemini kaldıran kanun tasarıları ba siyasal tasfiyenin Uk operasyonlarıdır. Milli Bakiye sistemini kaldırmak; köylüye, isçiye, esnaf ve zenaatkâra, memura, orduya sosyal eşitlik içinde inmenin yolunu anyan halkçı partileri, son derece ufaltmak veya sahneden tüm çıkannak suretlyle eskı ve yeni deg«rler savası dengesini, eski deferler yönünde esaslı bir sekilde değişiklite n|ratma hareketidir. Çünkü seçim sosyolojisi tahlillerinin verdiği gerçefe göre: i Çofanluk sistemi, ii Ona yakın bir nispi temsil sistemi, Tarkiyede, alternatitler arasındaki hacim ve sayı giicüne dayalı dengeyi; geleneksel değerlere ve kurumlara bağlı olanların çok yaranna, bnnlann karşısmdaki kavvetlerin de çok zaranna bozmaktadır. Bir başka deyimle, çogunlak, ya da ona yakın bir nispî temsil sistemi, seçim ve seçmen rouhafazacılıgının sürdüfü ülkemizde, tüm siyasal kuvvetleri kendi gücleri ölçüsünde vermemektedir. Ba suretle, balk kategorilerine, köylfilere. esnaf ve senaatkârlara, isçilere inerek, ba knvvetlere dayanma suretiyle • Türkiyenin 1961 Anayasası ile yönelmiş bulundngn sosyalleşmecilik vetiresini izleme yolu son derece kanalı kalma sanucu dogmns olur. Bugün Türkiyede bütün sosyal kategorileri, o\ lece de gene bir siyasal savas mevsimi ^Jİ sayaş. ve reforralar yıllannda jreçerli açılaeatcttrj/fktidar hvrşısı kuvveı ıhrtf DirNtorik gSrüşle, tek bir siyasal g5jıecektir. tktidann, kendini daha emin , deyimlemek mümkön değilyolu ile, daha uzun sürfH bir hayata ka* dir. isteği de, onu, bir yeni otoritercilik politikasına Türkiye, sanayi devriminin yarattıgı sosyal itecektir. tabakalaşmafa benzemese de, bir başka tabakaİktidar, böyle bir politikava ulaşma çizgisi laşma vetiresine uğramaktadır: Osmanh reaya üzerinde raslıyacağı önleyici kurumlan, kavvetzihniyeti ve uysallığı içinde uyunan bir uykudan leri tasfiye hâreketlerine Meclisin açılması He, silkelenme sonucu, yoksun alt tabakalar tevekhcraen baslıvacaktır. Ülkedeki aydınlar muhalekülünden; rasyonalize sosyal ve ekonomik talepfeti de, serbest fikir yuvalan da. organize siyasal Ier ileri sfirme safhasma doğru gidilmektedir. knvvetler de, iktidan çürüterek onu bir an Snce Türlü tabakaların ileri sürdüklerl taleplerdeki tasfiye etme ortamının unsurlarını gerçeklestirfarklılık, farklı kategorilere mensup olma bilinmeğe kalkacaklardır. ci yaratmaktadır. Aslında, bu birbirini tasfiye çatısması eski u yeni olusum içinde, partiler de kendi bir kaynaktan gelmektedir: Batının sosyo ekoyerlerini alacaklardır. Benirasiyecekleri tanomik olusmalanndan ırak kalmış bir Doğulu lep Rrupnnun sözeülüğünü üzerlerine alıp sosülke idik. Ama Batının maddi refahı, uygarlıfı yal devlet idraki içinde bir Türk demokrasisini düzeyine çıkmak istiyorduk. Bunun yolana, sikurmanm nnsurlan olacaklardır. yasal yonetımsel düzende tasfiyelerc girişmektşte Türkiye, böyle bir gelisim kanalı içindete bnlduk. Nitekim bu düzendeki tasfiyeler geli dir. Ba kanal içinde, türlü partiler, türlü sosyal se eelise, saltanatm. Hilâfetin. dinci kuvvetlerin taleplerin deyimcisi olarak siyaseti etkileyeeeksivasal organlar ve siyasal gücler arasından çılerdir. Türkiyenin çıkıs yolu, bn karşılıklı etkikanlmasına kadar ulasmıstır. İste Türkiyede si lemeler içinde aranıp bnlnnacak ve izlenecefctir. yasal tasfivelerin kaynagı bövle eskidir. Fakat neyliyelim ki, Sayın: AJ». lideri. her Fakat Batının maddi refahına ve uygarlığma, çeşit sosyal talebin ortaya çıkmasına; bir parti yalnız anayasal operasyonlarla. siyasal rejimin kanalı ile siyaseti etkilemesine razı değildir. Oynkan kurumlannı kaldırmakla varılamadığı gönnn için bu görevin yapılmasının sartı olan parrülmüstür. Batının, ekonomik ve teknolojik üstilesme alanına, müdahale etmektedir: Oraya, tünlüçünün baska faktörlerdeıı ve farklı bir olnher türlü fikrin partileserek siyaseti etkilemesisum vetiresinden eeldiği anlasılmıştır: Toplumni önleyiei tedbirler getirmektedir. Milli Bakiye sal yapı değistirme ve Batı burjuva değerlerini sistemi: bir yandan, kendisine bir çoğunluk bile geride bırakan millî köklere davalı yeni çağsatladığı halde, öte yandan da. sosyal taleplerdas deferlere yönelme zorunu kavranmıstır. deki farklılıga göre hasıl olan farklı partileşme hareketini de desteklemiştir. Böylece de Anavatste böyle bir veni idrak, bu sefer de, Mustafa Kcmal'i yeni operasyonlara tasfiyelere yö sa ici her türlü fikrin, parlâmentoya, hiç de azım.sanamıyacak oranlarda gelmesi sonucunu neltmistir. Bu suretle tasfiyeler. siyasal plândan vermistir. sosyal plâna aktanlmıstır. Fakat Mustafa Kemal'in etrafında, esas bakımmdan, Osmanlıdan gelen XIX uncu yüzyıl sanayi devrimi öncesi burjuva deferleri ile ve ÎT şte simdi Sayın A.P. lideri, Millî Bakiye sisbnna ek olarak. dinsel bir toplum vapısının ge• temini kaldırarak farklı partileşme hareketlenekleri ile MjŞh bir elif vardı. lerini ve her türlü fikrin parlimentoda siyaseti etkileme vetiresini isletmemek istiyor. Bu suretle ynkanda sözünü ettigimiz büyük tasfiyede suvon üstünde kalmanın yolunn srerçekleştirmek TTy u elit grupu, çağdas az gelısmisliğin tahliistiyor. Basan k?zanırsa, kalın bir gelenek »ır" * lînden çıkan ve kendi milli süclerine de dahivle örtülü alt smıfların bu zırhını kirarak. onyalı bulunan tedbirleri. Mustafa Krmal prensiplarda, vnkanda çösterilen taleplerde bnlonmavı lerine bağlı ve fakat Mustaf» Kpraal devresinin mömkön kılacak bir siya«i hareketlilik, dumnra ötesinde de geçerti oiacak yolda bnlup eelistireoğratılacaktır. memistir. Bununla beraber : Fakat sosyai ve sir.inal tabiattaki bir sürü • Empervalizm karsısında. sömürülmcktfn veni faktörü tflnı bertaraf edecek bir otorîtsryakurtnlmus bir milli ekonomi bütünlüiü devleti; niım kurmadan böyle bir basanya nlasmak da 9 Komünizm idaresi karsısında enternasyo mümkün olamıracaktır. t AP lideri şimdi... emokrat Parti devrinin; Demokrası ile beraber üç yakın arkadasının da sebebı mevti olan şöhreUi Cumhurbaşkanı Celâl Bayarla, malum bazı arkadaşlarının bir Cemıyet kuracaklarmı, bu cemiyetın adının «Bızım ev» olacağım. bu maksatla bir e?kı valımn Bostancıdaki «Kumrulu yah» sında isimleri açıklananlaria birlıkte yetmışten fa*la eskı D.P. İi rnılletveküinin söıümora bir zıyafet masasında toplandıklannı ve vıne sözumona bıraz! Polıîıka konuştuklannı ve bu arada Va<=sıada hâtıralannı dile get:ıd;klertai, bazı kararlar ria alüıklarım. ezcumle Ege gezisine bs^lanacağını ve Bsyar'ın da «artık oturmayacajım» dediğini ve bu manâlı deyimine sosyal islerle meşgul olunacsğım! eklemesi de ihmâl etmediğini gazete havadisı olarak öğrennuş bulunu\o ruz. D Bu havadıs bu gunkü sa^kın ortamda «adüm ser.de» deniiıp geçıştirilecek cins bir havaois değildır. Havadıs gerçekte$tığı. yanı «Bizim ev» veya başka bir isirale örledikleri cemiyeı kurulduğu taktirde bu cemiyetin faalıyetinın aituıda gizh tutulmak istenilecek asıl siyasi makssdı şımdiden ayan beyın götmemek mümkün değildir. ögretemes. Şöyle k i ! öyle kı: Vassıada hükümlü leri siyasi hiklardan mahrunıdurUr. Bu hükü»!üierden sahıslan, hüviyeüeri ve ihtıras ölçülen çok iyi büinen bu gunkü bayraktarîfnnın kito ne derse desın boşverilecek c:ns politka oyunculaıı olmadıkları da malumdur. Bunlann ise tek emeüeri bir an evvel slyaset sahnesine çıkabılraektir. Bu ise ancak Anayasa değifikligi ıle tahakkuk edebilir. Bu gün ıs ba^ında Adalet Par tisi vardır. Adalet Partis; D.P. nın devamı olarak gelmi»tir. Ve bu hüviyeti iledır ki onun rnirasile kökleşmiçtır. Ne var ki bu parti iktidara gelisinden bu yana DJ5. lilerın umduklarım bekledikleri ölçüde verememiştır. Vermek »stemiştır amma verememiştir. Kanuatimizce, hangı |Hg%h» va.fewMâjgQsy«l maske al"înda "oîursa olvinlı» beyler bir ı y « *ttr:ruki>nItakdirde bu cemiyeün oyun potasında Adalpt Partisının DRZI oyunbozanlarüe, malum D.P. hler Celâl Bayarın hderliğinde bırleşeceklerdir. Mak satları; biraz da iküdarda bulun manın sonucu olarak gucunu kaybetmis olan Adalet Partifini eskı D.P. lilerin de ekleaecek oylarile daha da kuvvetlendirnıek ve önumuzdekı seçunlerde A.P. firmasmı büyuk çoğunlukla yani Anaya^ayı değistirmeğe muktedir oiabUecek bir kadro halınde Meclıse sokmanın çarelerını aramaktır. Ancak o taktirde Adalet Part.sı Vassıada hukumlülerine siyasi haklar tanın ması ıstikametii'de Anayasayı deşışlırebı'.ecek ve pek tabn olarak bu gunku; aslında hıç beğenmedikleri sosyal düzeni hertarat edici »onuçiar aa sağlıyacaktır. Tabıi gücu yeterse.. S Siyasal savaş (5) Kur'anı Kerım lıselerde Türkçe okutulacağına; bunu arzu eden her şahıs evinde de okur. Pıyasada Türkçe Kur'anı Kerım mevcuttur. Okulda 45 dakika oku yacağına evinde istediği zaacan istedigi kadar okuyabilir. Ve zannederim ki bu daha da ıyı olur. (3) Dini konalarda toplnca tartışma hiçbir caman iyi sonuç vermez. Aneak bir sempozyııın veya forum etkili olabllir. Bılhassa sınıflarda vapılan tartısmalar bir bölücülük yaratır. Çün kü; bis de dini konalarda tartışma yapmıs ve çeşitli hadiseiere sahid olmuşuıdur. (î) Anayasammn 19. matidesınin 4. fıkrası: «Din egitiro ve ögrenimi aneak kişilerin kendi istegine ve küçüklerin de kanunî temsilcilerinin istefine baglıdır.» Diyor. Liselere din dersi konulduğu takdirde bütün öğrenciler derse ginnek torundadırlar. iakat Anayasamız dini eğitim ve öğrenimi küçükler hariç şahısların istegine bırakmıştır. Bu arada din derslerine gırmek ıstemeyenler zorlanacaktır. Bu da Acayasanın çiğnenmiş olması demektır. Çünkü şahsın isteği gözönünde bulundurulmadan zorla derse sokulmaktadır. Zorlanmamıs ols» o»hî 'Wr1 Ikiîik çıkacaktır ki; bu nıemleketın kartert iç^ıhiç te i.yi olmayacaktır. (5) Dini konulaıda her öğret men kendi fikrini ileri sürer ve ona öğrencilerine kabul ettirmeğe çalısır. örnegin: Ban öğretmenler cAlevüer dınsız, ımausız, gâvurdurlar» derken, bunları benimseyen 8|reneiler ve bunun aksini söyleyen öfretmenlcr ile Sonuç örülüyor kı îiselere din derslerinin konması yersızdır. Ve bu tamamen Anayasaya aykındır. Liselere din derslerinin konulması demek lisede okuyan her öfreneınin haklarını kısıtlaması demektir. Bugün bir lise öğrencisi kendisini dini yönden yetiştiremezse o ögrencinin lıscde ışi yok demektir. Bugün di nı konularda yazılmış o kadar çok eser var ki, bunlardan birkaçını okumak ınsana doğru yolu göstermeye bile kâfı.tçiir. Hem raten°dini Dİlgilerimizİ târîhi yön derrelînriîdeki tarıh kirâpları vsf sıtasıyla öğreniyoruz. Ameli yon den de ortaokulda gördüğümuze gure aüemızın de vereceğl bilgi : ıle tam manâsiyle yetışmz. 6 Sabahlan kaynatıp içtiğimiz pek sevgili bir bitki vardır : Çay. Tiryakiler sabahları iki yudum çay içmeden kendilerine gelemezler. Eskiden çay Türkiyede yetişmezmiş. Cumhnriyetten sonr» Rıze'de aaslanmıs" bu ise. tlk olarak 1938'de 38 kilo çay elde edilmis. Tfirkiyede çayın yetismesinde Bncurük eden devlettir. Üretieiden çay yapraklannı devlet satm alıyor, Tekel fabribalarında Uleyip piyasaya sürüyor. Ne var ki. devlet dediçimiz, gökyüzünde bir knrum değildır. Içimizdedir devlet. ve devlet yetkisi birtalam adamlann elindedir. Üç yıldan beri bütün yetkiler Adalet Partisi iktidanas dönüktflr. Bn iktidar karar verirse çay fiyatlan artar. bu iktidar karar verirse iner. Çay, şeker, tütün, sigara, içki fiyatlan bu iküdann iki dndağı arasındadır. , A.P. iktidan çay alımında bir kurnazlıgı el altından teşyik etmiştir. Çay küçük bir fidandır. İyi çay için bu fidanın en üstteki 24 yapragı ise yaramaktadır. Daha aşağıdaki vapraklar elverişli değildir. A.P.*nin politikasına göre Tekel üretieiden çay yaprağı mnbayaa ederken yalnız yukandaki 2,5 yaprağı almakla kalmıyaeaktır; alttaki işe yaramaz yaprakları da kabul edecektir. Ba halde. «kka agır çe.ktiginden flretiei nyadesiyle memnan oiacak ve seçimlerde A.P.'yi desteklivecektir. Ne var ki, acıkçöz politikacının bu hilei ser'iyesine direnenle» «ıkmıstır. Tekel roemurları, fabrika müdürleri aramnda bu •ynna katılmıvanlar olmns. ama hepsi de ya sustumlmuslar, va da istifa zorunda bırakılmıslardır. Işe yaramaz yapraklar satın almmıs. bn yapraklarla harmanlanmış cayların kalitesi düsmüs, kalite düşüp bo/uldukça pivasadaki çavlardan yakınmalar artmıştır : • Bu ne biçim isrlr! Çaylar bnîasık suruna d8nd3.. "diye halk şikâvete baslamıstır. Gazetelerde fıkra yazarlan : Çay kutularında cav verine çercöp dolu. Tekel, halkı kazıklıyor! Devletçilik iste bövle berbat bir istir, diye yazılar döktürmüslerdir. Ne olursa olsun politikaeı isini pisirmis ve kotarmıstır. Elbet namnsla politika defildir bu. Üretieinin hayat sartlannı düsünerek fiyatlan ayarlamak. üreticiyi tefeeilerin elinden knrtarmafc ve geleeeüni teminat altına almak yerine; cav kalitesinde oynıyarak firetieiyi seçim sandıgında bağlamak ahlâk ölçöleriyle baçdasnııyaeak bir davramstir. f*reticİTİ hileve tesvik etmefc, Tekel memurunu avnı ovunun icine itmek volunda sandık üstadları basarı kazanmıslardır. Oy«n bu kadarla da bitmivor. Karadenizde aliceneiz ovununu vflraten politikaeı. Antep'te. Çukurova'da, Ege'de, Akdeniz kıvılarında. Orta AnadoUıda boıuk çaylan içraek zornnda kalan halkın karsısma cıkıp : Devlrtcilik işte bövle kötü bir istir. bi* bannn için devletçiliîin karsısındayız. biz özel tesebbüscüyüz. Türkiyede 26 milyen ö>el tesebbSs var.. dive nutnklar atmıslardır. Sandık politikası iste bndur: Bir yerde ise yaramaz yaprakları satın alıp piyasava sürersin, çayın kalitesini bozarsın; bir yerde bizzat pivasava sürdüfün rsvian gSstertp : Devletçilik kötüdür.. dive oy toplarsın. Komprador barjnvazisi bu sov hileleTİe halkı »loatmrak ellibes milyarlık varlıŞa sahip tktisadi Devlet Kurnmlannı çiftlik gıbi kullanmaktadır. Bizim kompradorlar hem kendi özel sirketlerinde patrondurlar. hem de devletin sirUetlerinde patrondurlar; hem kendi isletmelerini idare ederler. hem devlet işletmelerini Idare ederler. Süleyman Demirel iktidara eecmeden 6nee kendi 5ze1 sirkctınin patronuydu. ^imdi devlet sirketlerinin de patronu olmustur. Bu soy devîetçilik sivah demnkrasinin yürümesine ve yârütülmesine yarar. Türkiye Kömür Isletmeleri Gerel Mödfirü. Demir»l> bunun için jurnal vermekte ve bunun için işçiler aleyhine gizli raporlar yazmaktadır. Türkiyenin Cumhuriyet tarihinde ilk defadır ki. yabaneı kumpanyalann temsilciliŞinden çeçmis bir politikaeı iktidar koltuğunda oturmaktadır. Bunu tesadüf savmayıntı. Cumhnriyetten bu yana iktidar, generalden çiftlik sahibine, çiftlik sahibinden mflteahhît komisyoncuya «teveccüh» etmistlr. îsmet Pasa Menderes Demirel çizgisi bu çeüsimi gösterir. Kapitaliım vaktiyle arka plânda is çören temsilcisini pervasız ön plâna çıkarmıstır. tsçi, defil iktidar koltuÇunda oturmak, en küçük bir siyasi yetkiye sahip deSildir. Hem bzel isletmede, hem de devlet isletmesinde kapitalist patronun karşısında boynu büküktür; parlâmentoda esamisi oknnmaz. Halkımız bilmelidir ki, devletçilik kötu deÇildir, ama isçiler dejil patronlar uvsrular«3 o zaman beterin beteri olur devletçilik; daha açrtptde^şlrf, 'W«fti komprador JmtjttirizisİBd* «Hlnğu gibi Sayın Prof. Dedeoğlu'nun dedığı gıbi «Eger ahlâkı vüceltmek istiyorsak, din duygusunu asıl kit leye. köylüye sindirmek lâzımdir.» Kemal KAIIABULIT !••••! ••••••••••••a B • ••• • ••• • •«• ns: •••• •••• •••• Derhâl ılâve edelim ki; hayallerindeki Cemiyeti gerçeklestırmektekı acîlecılıge de şa^ınamahdır. Çünkd seçimler öne ahnacaktır. Vakıt azdır. O zama na kadar oy avcıhgına hız verılmek lâzımdır. Growing Industrial concern has an opening for a young Systems Analyst. The followıng qualıficaüons are required: Degree in Busıness Admınıstratıon and Economics or simılar educatıonal backgTOund. Very good knowledge of the English Language. Enlhusıasm and drıve to wırk in a small team. Applicants are invited to submit their curriculum vitac with photograpb and sample handwnting to P. K. 72 Eeyoğlu. Moran: 3086 10720 Şiddetli baş ağrılarına karşı Sonuç imdi konuyu bir cümle ue şoyle bağlamak mumkundur. Neresınden bakılırsa bakılsın, önumuzdekı mılletvekıli seçımleri bugünku Anay^sa rejimının akıbetile ilgili gorünuyor. Ancak Demırerin de koltuğuna çok ısındığını hatıriamambk da mumkun de?ü. Bxz oyun ıçınde ne oyunlar gormüşuzdur. Bakalım kıra kımi yokedebilecek? Haydı hayırliM. lbrabim Saffet OMAÜ AGI BİR ÖLÜM Nisanlandılar Uskudar 10 E\lül 1967 Nese Dütun S Sonııç Arhavi eşıafından Dr. Bahri Celayir ve Zehra hanımın oğulları Seraıha Celayirin sevgili eşı, Fetih ve Mehmet Celayirin babalan. Aysel, Nesimi, Nizami, Saffet Celayirin ağabeyleri, Hatıce Yazıcıoğlunun damadı. Sevun ve Ali Rıza Yazıcıoğlunun enişteleri Geliştirilemedi Cumhurivet 10750 SELÂMİ CELÂYİR 30. Ağustos. 1967 günü Yugoslavyada vukubulan trafik kazasında vefat eöniştir. Cenazesi 11.9.1967 pazartesi günü öğle namazını mütaakıp, Fatih Camiinden kaldınlacaktır. Mevlâ rahmet eyleye. AİLESt Cumhuriyet 10754 VEFAT Bay Eduar Halepli çok sevgili annesi dul bayan iii Liselere din dersi konmamalı u konuda birçok kimseler fikir ileri sürmüş ve savunmuşlardır Bazılan liselere din dersi konmasını bazıiarı da konulmamasmı uygun bulmuşlardır. Lıseler ve din dersleri hakkmda Sayın Ord. Prof. H. V. Velidedeoğlu'nun Cumhurıyet Gazetesinde ılginç bir yazısı çıkmıştı. Sayın Prof. konuyu gavet güzei ele almış ve '|p^tı^nııstır. Kendisinin fıkırle B (Doğuşu: Garinyan) vefatmı dost ve akrabaiara derin teessürle bildirir. Cenaze merasimi yarın salı 12 eylul 1967 öğleden evvel saat 11.30 da Taksim Surp Ohan Vosgeperan Ermeni Katolik Kilisesinde icra olunacaktır. Işbu ilân hususi dâvetiye yerine kaimdir. Cenaze Işleri Servisi Manuk Çapan Tel: 44 99 01 Gece: 47 90 42 Cumhuriyet 10753 Hayganuş Halepli'nin Genel Kurul Toplantısı Türk Istatistik Derneğinin ilk genel kurul toplantısı 13 eylül 1967 çarşamba günü saat 14.00 de Devlet İstatistik Enstitüsü toplantı salonunda yapılacaktır. Duyurulur. Cumhuriyet 10756 hızlı • sağîatn cazip Büyük Bir Sanayi Kolıı İçin Eleman Aranıyor Ya'oancı Sermaye iştırakı olan bujtık bir ^irket tstanbul civarındaki Fabrikasında gaiıştııılmak ve yetiştırilmek üzere aşağıdaki vas:flarda eleman aramaktadır: a) 23 • 30 yaşları arasında bulunrnak, b) Askerlik görevtni ifa etmış olmak ve c) Lise mezuna veya muadili tahsil görmüs bulunrnak (Fen kolu raezunlan tercih edilir) Herhangi teknik bir branşta tecrUbe sahibi olmak tercüı sebebi değildir. Talıplerin Personel Servisi P K. 5 Mecidiyeköy tstanbul sdresln* kısa hal terclimelerinl büdlren bir yazı Ue muracaat etmelert. Eeklâmcüıis. (3103) 10731 • GRİPÎN. bas, dis. adale. lumbago ve romatizma ağrılatını teskin edeı • GRİPIN bayanlann rauaYyen zaraanlardaki sancılarında basan ile kullaruhr • 4 saal ara ıle gunde 3 adel alınabilir faydalıdır (Yenı Ajans: 6866/10717> ELEMAN ARANIYOR En yakın mabaltı satıcisına müracaat ectinir t JAPAN EXTERN*L TRAOE 0>?3ANIZATION JETRO) 6ıCYCL£ SECTION. P.O 3. 97BS KENYA Büro işlerinde çalışmak üzere askerliğini yapmış erkek eleman aranıyor. Müracaatların; kısa hâl tercümesi ile P. K. 246 Istanbul edresine yapılması rica oJur.ur. (Cumhurıyet 10749) ANNA PEÇAKOPULO B İ C K İ D İ K İ Ş Y U R D U Kayıtlara başladı Me;eük Sokak 36/5 TAKSİM Tel: 49 57 92 (Zapiyon Kız LİSPSI karşı«mda) vReklâmcıük; 2860; 10732) ( B a s m ; 3Q330> 10734)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear