Catalog

SAHtFE DÖRT 10 Eylül 1967 CUMHURİYET "Beyaz Amerika'da eriyip gitmek istemiyorlar,, BugUn en çok î'mı geçen zencl liderlerdcn James Farmer son kargaşalıklann en ilgınç yönüne de ışık tutuyur: «CORE teşkilâtını kurduğum sıralarda dıkkatimız orta sınıflar üzennde toplanraıştı: Üyelerımızı kılislerde, okuilarda anyorduk, zenci mahallelerının ıçıne, o «jonturkler» dedıklerımızın arasına sokulduğumuz yoktu. Şündı ıse mahallenın en alt tabakalarmın arasına girilmesi ve «jonturkler» ln elde edılmesi emrını verdım, ne araçla olursa olsun, gerekırse hoparlor kullanarak. Tipkı savaşa gönderecek gonullü arar gıbi. Artık yalnız doktorlann, avukatlann, aydınlann işbirlığiyle yetmemeyız. Molotof şişelerini ya panlar, polısin ateşıne ateşle karşılık verenler, gençler, yoksullar oluyor. dan: Üniforma giyîp kemerlerınde tabanca taşıyanlar polisler de ondan. Aralarında zencilerin de bulunması hiç bir işe yaramıyor: Sıyah polisler çoğu zaman beyazlardan daha hoyratlar, çünkü kendılerini onlara kabul ettirmek için yapamıyacaklan şey yok. tsyanlarda zenci pohslerden mahalleye gelen tek fayda burüann kadmlarla çocuklaruı üstlerine ateş etmelerr Belli olmaz, kendı karıları ıle kendı çocuklan da o labüir bunlar Şnu da unutmamak gerekır ki bugunkü isyanın on yıl oncekılerle hıç bır ilgisi yok: Çnları orta sınıflar çıkarmış tı, bunlan yoksul sınıflar yaratıyor. Irkların bırleştırılmesi orta sınıflan yakından ilgılendıriyordu, çunkü beyazlara özgü olan iyi otellere, ıyı lokanta'.ara, iyı üniver sıtelere gırebıtaek ıstıyorlardı Zencı mahallesinin yoksul çocuklanna vızgeliyor bu, çünkü onların iyı bır otele, ıyı bir lokantaya, iyi bır unıversıteye gıdecek paraları yok » IİPİİÜBİP «Isyanlan bizım çıkardığımızı duşunenler var, pek doğru sayılmaz bu. Teşkılât ancak isyan patladıktan sonra lşe karışıyor. İçlmızden hıç bın masa başına oturup da Detroit'de, ya da Newark'da bır isyan çıkarmayı plânlamıyor. Herhangı bır olay sonunda zenciler kendüiklerinden başkaldınyorlar, yıne başka olaylarla karışıklık dığer şehırlere sıçnyor. Bu olaylara ıse her defasında polıs yol açıyor Neden rni pohs? Zenct halkı ezen beyaz gücün teıc göninür sembolü polis de on Olaylara polis yol açıyor Askerler bir yandan da damları kolluyorlar, yaylım ateşı beklenmedik yerlerden geliyor sıyahm aşırıcılığı bır politik aşırasında bunlardan faydalanmış orıcilık değil, ırkçı aşıncılıktır. En Ian bir çok zencivi tutukladılar. sol eğilimli hareketler sözleri pek O zaman Wülıams mahalleden ge de dinlenmiyen azınlıklara dayaçen bir beyaz çıftl kaçırarak zennıyor. Zenci müslümanlar gitgıcıler salıverilmezlerse onlan dlde bır siyasal parti olma yolunu durmekle tehdıt ettı. Kendısıni a tuttular, Harlem Mau Mauları dam kaçırmakla su<,lacülar ama Zenci lider son olaylarda Kiibaartık parmakla sayılıyor. Asıl ötutuklamadılar. Sonunda kansı ve nm rolıinü de, ırkdaşlannın Casnemle üstünde durulması gereçocuklan ile birlikte Kubaya kaçtro'dan ne bekledıklerini de aynı ken aşırıcı grup RAM yani Revolumayı becerdi ve Castro'ya sığındı. kesın ve katı bilınçle anlatıyor tıonary actıon movement (Ihtılâl Bir süre sonra, geçen Martta «Butün zenci gençlerin bildikHareketi) dır. Kökü Kübada ve Wılhams, Castro'yu da ırkçılıkla lerı bır şey va* Castro'dan önce Çmdedir. Başı Robert Williams suçladı ve Pekine gitti, şimdı oKuba'da ırk ayrımı vardı, şimdi rada bulunuyor » kalmadı. Ayrıca Castro'nun, ço adında Kuzey Carolualı bır zencıdır. Kendısı halkı ılk olarak şıd ğunlugu renklı ırktan meydana Yakın bır sure oncesine kadar dete çagıranlardandır. Altı yıl o barışçı olan James Farmer de bugelmış bır kıtada, Lâtin Ameriluyor, Wıllıams'ın evınde bir silâh kada bır isyan hareketinın başı gun şiddet metodlarına başvurmuş deposu buldular ve b.r isyan sıolduğunu da bıhyorlar. Araa bulunuvor Martın Luther K^ng'ın Garmichael neden Küba'da? bıldirısi bırçoklarına olduğu gıbi ona da bır utopya gibi gorunmede.Şiddet zencı ıhtılâli için elzemdır demek istemıyorum ama bugün ıçın artık onune geçılmez bır şey olmuştur divorum Zenciler barışçı değiller, sıddetı en çok kaba kuv vete tapan Amerıkan •oplumundan oğrendiler. Üstelık şiddet şimdıyedek hep kendılerme karşı kullanılmıştı, şımdı onu gerı vermeye susadıîar. Martın Luther Kıng kendilerını şıddetten vazgeçmeye çağır dığı zaman bıle genç zenciler bunu bır gecıcı teknık olarak kabullenmişlerdı felsefe olarak değıl. Ve bugun onaltı ıle yirmi yaş arasındaki gençler «ben o Martin Luther Kıng'ın sıddete karşıt zencılennden değılinr dıyorlar. Ben Martın Luther Kıng'ın ozel dostuyum ve severım kendısıni, ama şunu da açıklamahyım ki kıtleler üzerindeki guciı butun tahmmlerın ustune azalmıstır Bizi son derece şiddetli bir gelecek beklıyor, ve bu şiddet gençler Vıetnam'dan donduklermde daha da artacak. Vietnam'da pek fazla sayıda zencı var, her gun şiddet eğitımı gorüyor bunlar orada, kurşunu sektırmeden vurmayı oğrenıyorlar. Vıetconglar yerıne beyazlara. polıslere ateş edecekleri gun ker.dıleıını yatıştırmak kolay olmayacak. Çok acıklı taşkınlıklar goreceğız. Ama taşkınlıksız ıhtılâl olmuş mudur kı?» saf ırkçılık olduğunu da kabul etsek haksız, ya da sebepsız demek değıldir kı bu Nefretımız nefretle beslenmiş bır nefrettır. Bundan kim se memnun değıl tabıi ama kımsenın de elınden gelecek bır şey yoktur. Bugune bugun Amerika'da be yazlarla sıyahların birbırlerine kar deşçe davranmalaruıı ummak tam bir hayaldir 0nun için Ka'a Goç Konferansının sonuçlarını da, ırkçı havasmı da anlamak gerekır. Olım pıyatları boykot bır kaprıs değıldir, bır poliıtk tutumdur. Cıldın rengını açmak, saçları duzleştirmek için kullanılan kremlerı bo>kot bır saç mahk değıldir, bır asıl oğtıttur. An ' lamı da şudur. Zenci olduğunuzdan utanmamalısınız, kı\ırcık saç'arla kara derının guzeîliğe bir hakaret olduğunu sıze oğretenler beyazlardı. Kendı kendınızı reddetmeyın! Bıze hep kendımızı reddetmeyı oğrettıler. Bır zenci çocuğuna bır yuz çızmesıni soyleyiniz: Sıze asla kıvır cık saçh, geniş burunlu bir yuzü. yânı kendısinınkıni çizmeyecektir. Hep ince çızgili, düz saçlı bir insan çızecektır, çunkü beyazların zorla okuttuğu okul kitaplanna gore insan ancak böyle olabilir. «Ama en aşırıcı gençlerin akolelık boyunca, aüeierımızın ras.nda gıttıkçe yayılan bır >e bılhassa parçalanmalarıjla danı bıhnç. bır yeni anlavış var: İılıp gıtmış. Ama kalan bır taKendılerırı Amerıkalı duymukım şey ler var. örneğın zenciyorlar, beyaz Amerıka'nm ırınlerin gerçek dılı ıngıhzce dpğıl, de erıyıp gitmek ısteraıyorlar. mahalle dılı, yanı ıngüızce ıle Bu artık çokuntu halinde olan Afrıka dıllerınden Kelme bır ka \e kendılerme dusman, ya da rışım. Sonra caz var, spirıtuals \abancı değerlere davanan kul>ar bazı antropologlar zercıieturu reddediyorlar. Bır zamanrın bunları tecrube ıle hulrralar Afrıkalı aslımızı kabul etyıp eskı kultürlerınden ald!klamezdık, sımdı ıse : enı Afrıka rını iddıa edıyorUr. Sonra bannın doğmasıyla Afrıka'yı sevtu danslarına pek benze> en meve basladık. Bırçok Ameridanslanmız da var. Mo'otof sıkalı zencı kadınlar sımdı saçlaşelerını yapıp bınalan kuiıdakrı^ı kısacık, kıvırcık bırakıyorla\an ve polıslere ates prien Iar, bırçok erkeklpr Afrıka pegençler bunları bıhyorlar. Bız Icrınlerı gıyiyorlar, sankı estesoyledık kendılenne. Ç"k uzak tık bakımdan kendı kulturlerıbır geçmişte Afrıka'da perçek nın kokune yenıden kavuşmuf uvgarlıkların doğrouş Dulunduk gıbı larını da sojledik. Arkeolojık ka zılardan Atina ve Roma'nınkıler «Bız geçmışte kokü olmayan le kıyaslanabılecek yıkıntılar or %egane Amerıkan grupuyuz. ttaya çıkıyor. Antropologlar buntalvanlar buraya kendı kulturle ların sivah adamın eseri oldurıyle gelmışlerdı, muzıklerı, ğunu farkettıler. Işte bunlan mektuplaşmaları, mutfaklan yo bılmek. savaşta bize Castro'nun, luvla o kulturu iyi kotu surdur ya da Mao Tze Tunç'un yapaduler, Çınlıler, trlandalılar, Pobıleceğl butun yardımlardan dalonyalılar, Ruslar, Avusturyalıha iazla ıse yarar » lar da oyle. Bızım düımız, kul SO N turumuz ıse uçyuz ellı yıllık IrkçFİık karşılı ırkçılık Son olaylarda Arrerıkan zencileri nın en sık suçlandıkları şey en şid detlı bir ırkçılık gutmeleri olmustur. bunu da yine zenci liderin ağzından dmleyelım: •Irkçıhktan çok lencilik diye ad landırıyorum ben bunu, dıyor. Yâni ırkçılık karş'tı bir ırkçılık. Ama Dişi Bond İÜÜİUİH 1MODESTY BLAISE DETROIT SOKAKLARINDA ASKEBI BIBLIKLEK İ S T A N B U L 06 25 0610 Acıîıs \ e D l oeram Ovım havaları Garth 19 30 19 45 20 25 20 45 21 PO 21 10 21.40 22 22 2J 24 00 45 00 00 Tuıkuler Kove haberler Tuıkuler Haberler ve Hava durumu îfanbul da Bıısun Kuc ık ıtâ'i . r Ovun haavları Sabah ve muzık tsîevın calalım Tarıh savfaları Mııtlueıller Plâkl.ir beslenıvor Yazar sohnetlerl Ara haberlen Mınvatur muzık Bizi dınler ipisınlz' Cesitli Turk*Tnüz1M Uc cızsı uc olâk Yurdun se»ı K korosu Haberler \e Ha\a durumu Reklâm Droeramları Ka\iD mektuDİarı Haı n Prksen'den sarkılar Pazar konseri Tuhm Korman'dan sarkılar Lâtın Dunvasından melodıler Ara haberlerı Opera kon»erı liııstafa Ce^hanlı•da^ lurkuler Reklâm DroEramları Haberler ve Ha\a durumu Fatma Turkân'dan turkuler Tuık M ozel nroeramı Anadnlu efsaneleri Gecen hafta 24 Saatm pla^ları Sızın ıcın sec'iklerımız A Yavasca'dan sarkılar Reklâm Droeramları Haberler % e Hava durunu Sızlerle beraber KaoaniF ISTANBUL IL RADYOSU Acılıs ve Droaram Slzın ıcın Karısık Sololar Sevılen Sesler Valslcr ve Polkalar Akordeonla Melodı'.er Getmı*: Gunlerın &e\ılen Sealerı Cesıtl] Melodıler San Soloiaıı Tatıl Mrlodıleri Gençler ıcın Pazar konseri Kucuk Konser Senfonık muzlk Hafıf muzık Aksam konser! Cenclerın se\dıkleri San Reoertuarından Dunvanın Dort BucaSından Tatıl Aksamı icın Gece konser» Caz muzıeı Prosram \e kaoanıs. Cav Saatı Caz Saatı Koncerto Saati FPÎPfly BULMACASI «ertliğinde kolay işlenır bır maden. 16 Cınsınin bırıncısı (çoğul hali); bır ecnebı kadın adı; Arapça otlar demektır. YUKARIDAN G 1 Organızmalarda ortam etkısı ıle meydana gelen fakat soya geçemıyen değısıkhk; karşıt anlamlı cıimlecıkleraen ıkıncısını bınncısıne bağlaıan bağlaç. 2 Sus ıçın veya subaylarda rutbeyı göstermek ıçın elbısenın omuzlanna takılan ışaret; tersınden okunursa senenın bolumlerinden olur; ıçki saklanan malızen; benzerlerinin en ıyısı. 3 Biraz kabaca bır unlem; belli bır tip veya olçu uzerır.e yapılmış; sallanarak veya bır duzenle ışletılerek işaret vermek ıçın çınlatılan şey. 4 Bır devletm veya hüküradarın alâmet ve ışareti; gösterme; bir şeyi benzerlerinden ayrı tutan veya ayırdetmeye yarayan ozellık. 5 Yemek; bir nota; yıpranmış olan (çoğul hali). 6 Ufak kütuphane; yapan. 7 Su; tersınden okunursa saç hastalığı olur; bılim; bir şeyın meydana gelmesı için harcanan beaen ve fıkır guSOLDAN SAĞA : mune verilen ısıro; bal yapan; cü. 8 Futbol topunun ağlara 1 1948 oe olen meşhur Hint askerler. 8 Bir yuzü sırlı cam; takıldığı zaman olan şey; bal mılliyetçısi ve yurtseverı; bır şaırın şahsi duygu ve heyecanı yapan; mce, dar ve uzun madenota. 2 Bazan dansın da karış nı terennum ettığı şiır türu; bu nl parça. 9 En fazla; ıncehk. tığı, müzikli sahne eseri; darı çıkmayınca huy çıkmaz. 9 Ba 10 Nazar değmesın dıye kuldan yapılan koyu bir kıvamı osıt; fazla sıcak olmayan; pıs ha lanılan ıncik boncuk; belli bır lan açık bal rengi bir ıçecek; vakti olan. 11 Başına bır harf pek netis. 3 Açlıği kalmamak, le getır anlamına bır emır. 10 gelirse kesicı cisımlerın kılıfı ollâvesı; bır renk; bir erkek atiı. luzumlu; iki jeyi birbirınden alur; kural. 12 Derhal, o ar.da; yıran boşluk. 4 Vilâyet; et 11 Demır hıdroksıtli bır kıl bır nevi stadyom. 13 Vahsı ken; bir şey yapmak için ilerı çeşıdı; sonuna bır harf gelirse hayvan evi; bulmaja çahşır; geri hareket. 5 Kırmızı renklı jardımcı olur; İ5. 12 Kolayca kansızlık. 14 Buvuk sıçan; puskullu baş giyeceğ*; etkı; Iz ve guzel soyleme yetısi; çesnısı herhangı bir şejm anlattığı; bemir ve havalısme verilen isim. ne bakan; bır harfin okunuşu. neklı kır. 15 Kendi ısteğıyle 6 Uyuşma; sinema ve tiyatro 13 Kadınların kirpiklerıne sur vazgeçme; ıyiyı kotuju aurma lardakı hususi yerler; kolay ev duğu;.kuçuk nehır (çoğul halı). (çogul hali) 16 Bır cıns bascillesen ve her isımize yarıyan 14 Zulmedercesine; şiddetli ton; proteını bol bır besm madbir hayvan. 7 Ortadoğu'da ve ıstek. 15 Eskı terım sıvı; ke desi; İstanbul'aa bır semt; bır Afrika'da yaşayan milletlerin tu der; gumuş parlaklığında, o'emır nota. 8 91O111213141516 Tiffany TIFFANTJONES Mesulıyeth ve istıkbali parlak bir mevki için yetiştirihnek üzere Makine Tıcaretı ıle ışügal eden büyuk bır müessese genç, dinamik bir raakıne muhendısı arıyor. Taliplerin tercuraeihal ve yeni çektirihni» bır adet fotoğraf ıle PJC 60 Karaköy adresine yazmalan rica olunur. (Yeni Ajans: 6852/10660) Makine Mühendisi Alınacak Growing Industrial concem haa atn opening for a young SYSTEMS ANALYST The following qualification« are requiredDegree in Business Administraton and Economics or (imilar educationaj background. Very good kno'wledge oi the English Language. Enthusiasm and drive to wor!c in a smal] team. Applicants are invited to submit their curriculum vitae with photograpb and sample handwriüng to P. K. 72 Beyoğlu Moran: 207510701 A N KA R A 06 25 ) 06 007 ? 00 } 07 05 07 30 07 45 08 00 08 10 08 30 09 00 0120 10 00 10 20 10 45 10 50 11 10 11 15 11 55 12 30 13 00 13 15 13 30 14 00 14 15 15 15 15 20 15 35 15 45 16 15 16 35 16 55 17 00 17 30 17 50 10 00 19 35 1155 20 10 20 30 20 55 21 00 21 05 21 20 21 40 22 10 22 30 22 45 23 00 Acılıs. Droeram Kove haberler Cesıtlı seslerden sarkıiar Hsberler ve Hava durumu Sabah muzıSi Ankara da Bueun Ovun havaları H muzıeı dınlevıci isteklert lluzıklı Cocuk Ovunu Içteklennız mıkrofonda Zekı M u ı e n d e n sarkılar Levleâın omru Kısa haberler N Dadaloelu'dan turkuler Bızı Dınler mısıniz' 1 Bır Sızden B ı r Bızden Evfel'den muzık Yurttan Sesler Haberler \ e Hava durumu Bır reklâm Droeraraı Hafıf muzık Cocuk Bahcesl Reklâm Droeramları Kı»a haberler B T a k ı r r n d a n ovun havalsrl Tıafık D a r s kulubü ?.îulkı\e Tooer'den garkılar Ce^ıtlı muzik K'sa haberler Kadınlar T. türkület Taı'a Donusü Reklâm Droeramları Habrrler ve Hava durumu Cevıtl" muzık Tur.ıılcr Ce\act Bolvadm'den sarkılar Itniu Solistler. unlu L\kudan Önce 24 Saatın Oalvlar. Gecen lıafta Soor Dcı öısı Caz muzial Muzık Dunvası H Sozerı den turkuler Haberler ve Hava d u n c n u Gece konseri Kaoanıs HLNIMDflKIBIÇflK YflRflSI 16 Artin v* Çopur Nuri, saatlerdir sokaklarda, hep arka sokaklarda dolaştılar. Ya başlarına bir şey gelirse! Gazeteler, polis kaatilin izi üzerinde diye yazıyor. Kimseyi öldünnediler amma, öldüriilen kızj tanıyorlar; yalnız tanımak degil, o herife bir geceüğine götüren. tanıştıran, Zehra'nm odasının anahtarını teslim eden de onlar. Herif sabaha karşı Artin'i uyandınp sürüklercesine Zehra'nm odasma götürmüştü; yürü demişti, kız yaralandı, ben birşey yapmadım vallahi, ikimiz de sarhoştuk, biraz cilveleşeyim dedimdi. diye kesık kesik anlatmıştı. Işte ne olduysa o sıra olmuş, kız birden düsrnüş, düşerken başmı karyola demirine çarpmıştı. Odaya girdıklerinde kız boylu boyuna yerde yatıyordu. Başrnda ince bir kan çizgisi vardı. Hemen üstune atılıp sarsmışlar, yiizüne su serpmiş ler, kolonya ile nabzını uğmuşlardı. Artin, nabzm atmadığmı, vücudun buz gıbi olduğunu, hattâ katılaşmaya başladığını farketmişti, dehşetle. Kız 61müştü. Herif ağlamaya başlamıştı, Artin titriyordu. Bir bu eksikti. Bir cinayete adı karışınca, sonunda ceza yemese bile, herşey mahvolurdu, ekmek parası elden gıderdi. Bir süre karşılıklı susmuşlardı. Sonunda, herif kendini toplamı?, yerde cansız yatan kızı kucaklamış ve Artin'e; «yürü arkamdan!» demişti Artin, yürümüstü. Zehra'nın odasını çekip sokağa çıkmışlar, kapıda bekliyen hususiye cesedi yatınr gaza basmışlardı. Artin. arkada oturmuş, ölü kızın başmı düşmesin diye tutmuştu. Baygın birisini omuzuna yaslar gıbi. Hiç bakamamıştı, kızın yüzüne Yeni tanırmştı. Körpecikti, tzmir'den yeni gelmişti fkinci müşteri buluşuydu. Hususi, az ötedeki bayın inip boş arsada durmustu. Evler bitaıişti. Sokak kap karanlıktı. Herif, yine davranıp kızı kucaklamış, ar saom vokuşladığı çöplük yere bırakıvermisti. Sonra otomobile koşup son hızla uzaklaşnıştı. Artin'i bırakmıştl. Çopur Nuri bunlan erte^ı sabah osıenmişti. Ya pacak >okt\l Kız puasad» daha tanırmamıjtı Anyacak kımi kımsesi de yoktu. Artın'le, Çopur'la ije Yazan BURHAN ÜRPÜD baş.ladığını da kimse bilmiyordu. Amma içlerıni bır korku aldı. Ceset yaruı sabah bulunacak, gazeteler fotoğrafını basacak, sağdan soldan haberler gelecek, öteki ülere sorulacak, parnıak izleri falan derken olay aydınlanacak, herif yakalanacak. yakalanınca da Artin'i ele verecekti. O da Çopur Nurı'yi Ceset ertesi gün bulunmuştu. Park'ta bir süre oturdular. Buralardan uzaklaşsalar, ortalıkta görünmeseler, busbütün göze çarpardı durumlan. Yapılacak tek şey, hiç bir şey bilmiyormuş gibi davranmaktı. Polisin kuşkusunu kendi üstlerine çekmekten kaçmmalıydılar. Kalktılar. Biri sağa, biri sola yürüdü. Uzaklardan bekçi düdukleri duyuluyordu. Ürperdiler. Şehir uykudaydı. Işıklar bile uyukluyordu. Tan yerinin alacakaranlığıyla ısıklar soluklaşmıştı. XIX Zehra Emniyet Müdurlüğünün kapısından çıkarken gozleri karardı. Vesıkah durumunun kaldırılması dılekçesi komisyondan çıkmamıştı. Kayıt memuru. suratma bakmadan, daha çıkmadı, demekle yetinmisti. Şef de, bunca yıldır bu yoldasm, iyice ıncelemeden olur mu, demişti. Yoksa.. yoksa..! Köprüyü yaya geçti. Koprü altından geçerkea Haliç vapurlannı gorünce bir duraladu Binip Kâzım'a bir uzansa mıydı? Haççe halanuı, Nuri amcanın elini öperdi. Gişeye yürüdü, fakat tam bilet alır ken, caydı. Ne işj vardj oralarda; o temiz insanların arasında. Kâzım'ı çok sevmeseydi, hiç dejpP Çok, çok seviyordu onu. Onbeş yıldır erkeklere vucudunu vermij. ötekl in»nlara da para, lyilik, yardım elden geleni yine Zehra vermişti. Çok mu böndu? Öteki insanlar mı çok açıkgözdü. erkekler çok mu açgojlüydu? Kestiremiyordu. Durum böyleydi. Karşıhksız hep vermişti. Tünel, karanlıklan gümbürtüy ]e tırmanıverip Zehra'yı yukarıya bıraktığında karaı&ızdı. (Uevamı var) ELEMANLAR ARANIYOR Tatmınkâr ucret verebılecek bu\uk bır müessese mamullerinin propoganda ve satış ışlerıni organıze edebılecek, 28 yaşını geçmemi? Lıse meıunu, askerhğinı yapmış, tercıhan otomobıl ehhyetlı elemanlara ıhtıyaç vardır. Taliplerin kısa bı.vograiılerı ve bır resım ıle birlikte «Propoganda Servısı P i t 666 KARAKÖY» adresine muracaatlan rica olunur. (Cumhuriyet: 106Î9) lüfkiye Radyo îeleviıyon Kurumu Genel Müdürlüğünden DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. Gencl Müdürlüğünden BİR TAPU UZMANI AUNAGAK Tapu ve Kadastro Meslek Okulu tnezunu olan taliplerin en geç 20'9/J967 Urihine kadar dıîekçe ile PERSONEL MÛDÜRLÜĞÜNE müracaat etmeleri. Ts^raıüa bulunanlann sınav için İstanbul'a dâvet edılmele'i halinde gelıpgitme yol masrafları Bankaya ait olacak(Basın 22419 10669) t;r 1 Almanca, Arapça, Bulgarca, Elence, Farsça, Fransızca, îngılizce, Peştuca, Romence, Rusça, Sırp Hırvatça, Orduca, Macarca, ttalyanca, Lehçe ve Ispanyolca dıllennde yazı yazmak ıçın bırer orta boy ve bırer buyiık boy olmak üzere 32 adet orıjmal klavyeli yazı makınası teklıl alma suretıyle satm alınacaktır. 2 Tekhfler en geç 13 Ekim 1967 günü saat 14 00 e kadar, «TRT Kurumu Genel Mudürlüğü Genel Evrak Müdürlüğü Ankara« adresine makbuz mukabı!ınd£ teslım edılmış veya ıadelı taahhütlü olarak posta ıle göndenlmış olacaktır. 3 Sartnameler. mümessıllık belgesının ıbrazı »artıyle, Genel Mudıirlük Malzeme Şubesınden bedelsız olarak temin edılebılır 4 Kurumumuz 2490 sayılı Kanuna tâbı olmadığından, ıhaleyı yapıp yapmamakta, kısmen veya dıledığıne yapmakta serbesttır. (Basm 21409A 10496'10867) Ojiestralar 2145 24 00 Oece Yansına dofcu