Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATTfFE ALTT 9 Ağustos 1967 CÜMHURİTET Enfraktüs geçiren Orhan Kemal hastanede yatıyor EVRENSEL BARIS ŞENLIGÎ 1967'TE KATILACAK OLAN YTJGOSLAV TtTATRO TOPLULUGU 9 Ağustos 1928 tarihli Cumhuriyet'ten A Fikret OTYAM Marmara Ereğlisi bucagı postacısı bir mektup getirdi. Orhan Kemaldendi. On bir yüdan beri mektup alırun ünlü romancı dostumdan.. neselisine pek az rastlanuşımdır. Son mektubu şöyleydi: «Ffkrct, 85.7.1967. Orays felmek istegfan, simdl de bir kalb rahatsıılığı Tüzfinden bir tfirlfi gerçekleşemedi. Hani şu «Angine de poittrine» dedikleri şeyin başlangıcı, ya da o neviden bir başkası. Dün gece aaat ikiden (gece yansı) ittbaren nynyamadım. Tuhaf bir tıkanıklık, damarlarnnda çekilme.. göğsfimde acı bir afırhk. Bugün doktora gideceğim: Sende ne var ne yok? EsMciyi okndnn mu? Ankaraya geçerken her balde nğrarsrıuz. Görüşurüz: Mnrtazsyı da yeniden elden dlm. Çok fenayrm Fikret. Göğsfim fena sıkıştı. Kol damarlanm âdeta ç«kHiyor. Kısa keseceğim. Nedimlere ve sizlere candan sevfiler. Hoşça kal.» Hemea postahaneye gidip bir geçmiş olsun telgrafı çektim. îznimi kesip ertesi günü yarunda olacağımı bildirdim. Müzisyen Nedlm Otyam bizi arabasına atıp, çoluk çocuk Orhazun evtne indirdi Eşi, «çflekeş Tenge Nariye» Orhamn Cerrahpaşa hastabaneslns kaldınldığını söyledi. Oysa üç gün beraber olacak, piyeslerini, yeni romanlarını okuyacak, eski günlerde olduğu gibi bir kaçamak yapıp Adana kebapevinde çiğ köfteli bir rakı içecektik. Yarun saat sonra Cerrahpaşa hastahanesindeydik, Yelken dergisi sahibi Rüknettin Resüloğlu, hikâyeci Mü beccel tzmirli de Orhanı arıyorlardı. Çocuklan arabada bırakıp Orhanın yattığı koğuşu bulduK. Orhan tam deyimiyle «bastahane köşesinde» ydi. Çoğu doluydu yataklarm. Kimisine serum verülyor, kimisl hınltılı nefeslerle yatıyor, kimisi lçcri girenlere fersiz gözlerle bakıyordu. Türk ve dünya edebiyatına kırka yakın 1 rill ufaklı hikâye, roman, piyes vermiş olan Orhan Kemal, ta dip te bir köşede, sırtüstü yatıyordu, doktorlar kesin olarak hareket etmesinl, konuşmasını, bilhassa el kol hareketi yapmasını yasaklamışlardı. Orhan bu, bunu da ken dince «ti» ye almıştı. «önemli değü yahu» dedl.. sesl bir hoş çıtayordu. «Çetin'i okodmn» dedi ve komodinin Ustündeki gazeteyi isaret etti. «konnfma» dedik.. o, her zamanki gibl belki de inadına elleriyle da konuşmaya başladı. Bırakmadık.. «gel» dedl «kulağına bir şey söyllyeceğim»; eğildim. Gülmeye başladım. O da ne söyliyeceğini anladığımı hissedince bir kahkaha patlattı. Yüzü pembeleşti. «Ate«im düştü» dedi.. «tytyim» dedl.. «Olmadı be> dedi.. «Kalacaktınız hani bizde». Biz Istanbulu ikimiz yanyana olduğumuz zaman sevmişizdir: Kapıdan ayrıürken bir kez da Taksim âbidesi açıldı Dün Taksim Curahuriyet Âbidesinin açılış töreni parlak bir surette yapılmıştır. Taksira mey danını dolduran on binlerce halk, zaferimizi temsil eden bu muhteşem âbideyi doya doya seyretmişlerdir. Âbidenin sağ tarafmda Riyaseti Cumhur Orkestrası ve sol tarafında da Darülâceze Şehir Bandosu yer almıştı. Saat tam on sekizde Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım Paşa, âbideyi tamamen kaparnış olan örtünün ipini keserek âbideyi açmıştır. Maarif Vekili Ne cati bey, Vali Muhiddin bey. Fır ka Müfettisi Hakkı Şinasi Paşa birer nutuk söylemişler. şair Mehmed Emin bey de şiirlerini okumuştur. raflarmdaki aynı cins kuşların ötüşleri arasında farklar görülür. Biz Almanların Anadolu leh çesi ile öten kuşların dilini islâh edebileceklerini hiç zannet miyoruz. Almanlar bu meselede yanılıyorlar. lyi bakım, itina bize ancak parlak tüylü, daha cazip ve gürbüz yavrular veriyor, fakat kuşun güzel ötmesine asla bir tesiri olamaz.» YENER SÜSOT Ulaslar&ruı knltttrel da gittikçe önem k»ı»n*n TMTF Kültflr Şenllgi bn yıl «Evrensel Banş Şenliği» adı altında ve TMTF, İTÜTB, İYTOTB, v© İTÜTOTB t»r»fından ortakl&şa oUrak dfizenlenmiştir. 918 Ağustos Urihleri %r%•ında yapılacak olan .Evrensel Barış Şenliği 1967» »on yıllarda insanhgı tehdlt eden en önemli gorunu fizerine Diinya Gtnçliğinin dikkatinl çekiyor. Evrensel Barış Şenliği 1967 Lâtin harfleri ile Tedrisat Yeni alfabe'nin şeklini tesbit etmekte olan dil heyeti dün Galatasaray Lisesinde toplanarak çalışmalarına devam etmiştir. Komisyon yeni harflerin kısa bir zaman içinde yayılabilme si için ne gibi tedbirler ahnması gerektiğini uzun uzun konuj muşlardır. Yeni harflerin kulla nılması Mecliste kanunlaştıktan sonra bu sene Kasım başlangıcmda memleketin her tarafında umumi bir' tedrisat şebekesi vü cude getirilecektir. Bu sene bü tün ilk mekteplerin ilk sınıflarında lâtin harflerinin okutulmasına başlanacaktır. Memleket kuşlan Memleketimizdeki kuşlar hak kmda tedkiklerde bulunmak üzere îstanbula gelen dört Almanyah kuş mütehassısı bir çok kanarya, fülürye, saka, iskete, satın aldıktan sonra Deniz liye gitmişlerdir. Bizim kuş uzmanlarından biri bir muhabirimize şunları söylemiştir: «Her memleketteki kuş leh çeîeri ayrıdır. Bu hal iklim ve tabiî şaTtlan değişik olan merr,leketlerde daha farklı olduğu şd bi aynı iklimde bulunan iki mevkiin teşkilâtına göre de leh çe değişiklisji gösterirler. Meselâ Türkiyenin kuşlan ile Alman yanjn kuşlan tamamen başka tarzda öterler. Çatalca ile Konya hatta Alemdağ ve Eyüp ta Orhan Kemal hastanede ha baktım ustam yazara.. bir tuhaf bakıyordu. Onu da anladım. Lâlelide bir otobüs yazıhanesinin önünde eşyalar arasmda çoluk çocuk sere serpe otobüsü bek lerken eleştirmen Tahir Alangu gördü bizi.. ısrarla kalmamızı istedi: Sonra Fazü Hüsnü Dağlarca'nın kitabevine gittik, lâfladık.. Edebfyatçılar Birliğini andık. Rahmetli yazar dostum tlhan Tarsus'un mezarının taşına kona cak yazının harflerini de almıştım ve Istanbulda kalmama 1 U zum yoktu. Horultulu otobüste hastahaneyi, o koca koguşu ve tâ dipte, köşede sessiz sadasız yatırılraaya mecbur edilen dostumu, Orhanı ve kaderini düşünüyordum. Orhan yine kendi insanlariyle yaayanaydı, fakir fnkara.. Hırvatlar ve Sırplar Inanılır kaynaktan öğrenildiğine göre Hırvat meclisi olağan üstü bir toplantı yaparak Belgradı ve Sırp meclisini tanımamaya karar vermişlerdir. Bu karar telgrafla Kırala ve Skopçiyana bildirilmiş ve Belgratta de rin bir tesir uyandırmıştır. Evrensel Barış Şenliğine ç«»itli ülkelerin Folklor, Tiyatro ve Müzik topluluklan katılacaktır. Bunların toplamı 400 kişiyi bulmakta olup 118 i tiyatro oyun cusu, 115 i folklorcu, 13 ü teknisyen, 9 u jüri üyesi, 5 i turist, 3 ü gazeteci, 4 ü gözlemci ve 2 si de eleştimendir. Şenlik boyunca Bans üzerine konferanslar verilecek, Beyoğlu Şehir Galerisinde bir plâstik sanatlar sergisi açılacaktır. Aynca Dormen Tiyatrosu giri»inde de Vietnam ve Orta Doğu savaşları ile ilgili bir fotoğraf sergisi yer alacaktır. Çağrılan Barış konferansçıları arasında Martin Lather King, Jean Fanl Sartre ve Arnold Toynbee bulunmaktadır. Evrensel Banş Şenliğine katılacak tiyatro tolulukları: 1) Yugoslavya (Ivo loli Ribar. Experimental scene) 2) Fransa (Theatre en Banlueune. Compagnie Armel Marin) 3) Türkiye (Adana Sanat Tiyatrosu, Karadeniz Teknik Universitesi, Ankara Deneme Sah•flesi) 4) Folonya (Theatre Kalambur) 5) Almanya (München Theatre) 6) Italya (Studio Milano, Theatre Bari) 7) tngiltere (Eıeter College, London Drama) 8) Brezilya (Capela Theatre) 9) S.S.C.B. (Sovmol Theatre) 10) tsveç Şenliğe katılan 7 ülkenin folklor temsilcileri Türkiye, Macaristan, Romanya, SSCB, Polonya, Bulgaristan ve Isveç'tendir. «Evrensel Banş Şenliği 1967» 9 Ağustos Çarşamba günü saat 15.00 de Folklor temsilcilerinin kendi halk kıyafetleri ile Aksaray'dan Taksim'e kadar yapacaklan yürüyüş ile açılacaktır. Şenlik on gün sürdükten sonra 18 Ağustos Cuma günü Saat 21. 00 de Açıkhava Tiyatrosunda ya pılacak «Halk Danslan Maratonn» ile sona erecektir. DOETOB Gerçek yüzüyle Süreyya budur Canım sık;J)nca lıîzmetçileri savar mutbağa girerîm. İrsm yemekleri yerim. Şişmanlarsam da aldırmıyorum. İran'ı düşünür hayaller kurarım Montaigne caddesi. Athene Flaza Oteli. Birinci katı luks içinde. Ikincisi, beşincisi oyle. Halılar, krıstaller, mermerler, yaldızlar, glayyöller... Altıncı ka ta gelince birden bu pırıltı soluyor. «öğrenci katı> dedikleri yer bu. Prenseı Süreyya burada oturuyor. Kapıyı kendisi açıyor görmeye gelen Fransız kadın gazetecisine. Üstünde bir fıstık yeşili mini rob. Yüzünde bir damla boya yok. En çok yeşil gözleri, bir de bacakları dikkati çekiyor. Bacakları fotoğraflardaki bacaklar. Ama, onlar bir yana, Süreyya'ya fotoğrafları hiyanet ediyorlar. Aslında onlardakinden 10 yaş daha genç. Öyle bize tanıtıldığı gibi, «Uğnrsnz Kadın», disi kaplan, canlar yakan olmaktan da çok uzak. Naııl mı? Münihli bir küçük burjuar. Hoş, cana yakın, öyle de santimantal ki.. Gerçek Süreyya bu işte... Böyle doğmuş, böyle büyümüş. «Etiket», saray, Kıra liçe Hazretleri, bütün bunlar yiizyıl gerideki bir hikâye. Oteldeki sade odasında, dimdik oturmuş Fransız gazeteciyle yarenlik ederken güiümsüyor. Sıcacık bir gülüşü var. GUNTHER'ÎN YÜZÜNDEN Ml? «Dün, diye anlatıyor herhangi bir kadın gibi, Galeries Lafavette'e gittim. Bayılırım büyük mafazalars. Satıcı kızlar tammazlıktan geldiler benı. Müşteriler de kendi havalarındaydılar zaten.» Yılın iki ayım Fransa'da geçk riyor Süreyya. Paris'te, Cote d'Azur'de. Ama, Saint TTOpez'i sevmez olmuş artık. Kimbilir, belki de bir Gunther Sachs hikâyesi seçti diye. «Asil evim, asil yaşantım... Hiç kimse bilmiyor bnnlan, kim se ağzına almıyor, diyor. (îüründe bir acılığm çizçileri belirip kayboluyor). Nedeni basit, çünkü heyeean yaratacak bir yam yok bunun. Benim yaşamaktan boşlandığım yer, Münih'tir. Şebrin dışında, bahçeli bir küçük evim var. Elimle döşedim içini. Masallardaki bir bebek evi sanırsınız görsenizj» GURUR YARASI MI, AŞK ACISI MI? Süreyya Paris'te bisiklet gezintileri yapıyor, köpeklerini Adana S. Tiyatrosn, Âşık îhsaninin «Ağalı Dünya» nnı oynayacak. T. Ziya Kırbakan Deri, Saç ve Zührevi Bastalıklan Mütehassısı Istiklâl Cad. Pannakkapı No: 56 Tel: 44 10 73 Doktor Op. TRABZONDA BİR SERGİ Hayrünnısa Ergüneyin Sağlık Müzesinde açtığı «Pamuk ve kitre kabartma resim sergisi» ilgi ile ixlenmişür. Daha önce, Ankara ve Istanbulda sergi açan Hayrunnisa Ergüney, bu defa pamuk ve kitre ile yaptığı 19 kabartma tablosunu sergilemiştir. Kabartma resim sergisi şehrimizde ilk defa görülmektedir. Fotoğrafta, genç sanatçı Ergüney, misafirlere «Kadınlar Hamarru* tablosu önünde izahat verirken görülmektedir. (Ömer GünerTrabzon) Merinos hararları, muhtelif çuvallar, boş kaplar, madenî hurdalar, şodi ve kiloluk knmaş salılacaktır 1 Müessesemizde mevcut Merinos h&rarlan, muhtelif çuvallar, boş kaplar, madeni hurdalar, işletme malzemesl hurdalan, Şodi kumaşlar ile kiloluk kumaşlar 1 Eylül 1967 cuma günü kapalı zarfla taklif alınmak suretiyle satılacaktır. 2 Tekliflerin belirtilen gün, saat 16.00 ya kadar Müessesemizde bulundurulması şarttır. Satısa çıkarüan malzeme aynı gün saat 15.00 e kadar MüessesemJade görülebilir. 3 Malzeme cins ve miktarları ile grup terninatlannı gösterir listeler Müessesemiz Ticaret Şefliğinden, İstanbulda Alım ve Satım Müessesesi Muhaberat Şefliğinden, Izmirde Sümerbank Pamuklu Sanayii Müessesesi Muhaberat Şefliğinden bedelsiz olarak almabilir. 4 Müessesemiz satışı kısmen, tamamen veya diledigin* yapmakta serbesttir. (Basm: B 784 20840 9376) Ziyaettin Maktav Kulak. Bornn, Bogu. Afcı». Çene Cerrabtsl mötebassısı Taksım Receppas» Cad 5/1 Telefoo: 48 » 68 UAUİUYB MdTKHASSlSI Ankara I numaralı İcra Kâkimliğinden: 1967/370 Ankarada Uluş İs Hanı D. blok No. 316 da inşaat müteahhidi Ali Rıza Yılmaz ve Tahsin Yılmaz'm vaki konkordato talebi kabul edilerek 11/7/967 tarib. ve 1967/370353 sayıh kararla iki ay mehil verilmiş idi, bu kere tarafiarın talebi gereğince 4/8/1967 tarih ve 1967/370353 sayılı kararla veriien bu mehlin kaldtnlmasına karar verilmiştir. Keyfiyet ilân olunur. Bcsın 20805 A10015/9381 Dr. Kâmran Şenel Sıraselvueı 'Jaa uı/t «4 55 14 Hei gün (16 18) f Aiman HastaBaoes) vaaı) Bayıtıdırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü I I . Bölge Müdürlüğünden: VAN Merkez İnşaat Anbarımıza 150, Erciş 115. Şubeye 50 ve Malazgirt 116. Şubeye 50 ton teslim edümek şartiyle cem'an 250 ton meşe odunu, şartnamelerinde belirtilen şartlara göre, 2490 sayılı kanunun 31. maddesine atfen kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır. Işin muhammen bedeli 53000,00 Tİ. sı, muvakkat teminatı 3900.00 lira olup ihalesi 24.8J.967 perîembe günü saat 15.30 da Bölgemizde icra edilecektir. Bu alımımıza ait şartname ve müstenidatlan her gün rnesai saatleri dahilinde Ankarada Karayolları Genel Müdürlüğü Malzeme Şubesi Müdürlüğünde, Istanbulda I. ve Van'da 11. Bölge Müdürlüklerinde görülebilir. İstekliier 1967 yılı vizeli Tiearet Sanayii Odası veya esnaf begelerini, kanuni ikânıctgâh vesikalarını, muvakkat teminat makbuz veya Ban ka teminat mektuplanm hâmil kanuna uygun olarak hazırhyacaklan teklif mektuplarını ihale saatinden en geç bir saat öncesine kadar Komisyonumuz Başkanlığına vermeleri garttır. Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. (Basm: 20816) 9380 Mntla günlerle arasıns giren nırın yıllara rağmen mntlnlnğu arayan bakışları değişmedi fezdiriyor. Yoldan geçenler tanıyıp «Günaydın» diyorlar. Hizmetçi kullanmaya meraklı değilmiş. Yalnız aşçısı, şoförü, bir de kendisini büyüten dadısı var, o kadar! «Canım «ıkılınca hepslni gavanm basımdan, diye açıklıyor, jirer mnthaŞa. tran vemekleri yapar, yerim. ŞifmanİMam da îran Şahından aynldığı yıldan beri görmedi İran'ı.. Ama ne zaman tek başına kalsa, daima o eski günlere döner.. Bir daba geri gelmeyeceğini bilmesine rağmen.» aldırmıyorum. tran'ı düşünür, hayaller kurarım. Îran benim için ne yalnız Şahtır, ne de yal nız o evlilik. Doğduğum yer orası. Dünyanın en güzel şehri Isfahan'da doğmuşnm.» Ve Fransız gazetecisi insafsızca soruyor: «Şah'tan boşanmak sizin için bir gurur yarası mı, yoksa bir aşk acısı mıydı?» Kimbilir kaç bin kişinin merak edip de soramadığı bu soru karşısmda Süreyya önce, soranın göz'.erinin içine dikiyor gözlerini. Sonra başını öbür yana çevıriyor. Kuru bir sesle: «Bilmem» dıyor. «sana ne?» der gibi tıpkı. Sonunda: «Özletn diyelim bana, diyor. 9 yıldır görmedim memleketimi. Öz lüyorum. Hâlâ gazeteyi açar açmaz tran'dan haber aranm.» ARTIK ÇOK GEÇ Gazetecinin ilginç bir sorusu da şu: «Neden çalısmıyorsunuz?» Bizim anlayışımızla uzlaşmayacak bu soru, Avrupall için çok yerinde. Ama, Prenses Süreyya şaşırıyor: «Bir mesle ğim yok ki... Bir şey öğrenmiştim ki. . hetn simdi çok geç. 18 yaşında imparatoriçe oluverdim. Balolarla, hastanelerle uğraştım, yine dej» Hastanelerle uğraşmıştı. ama, bir Niehtıngale değildi ya. Neden, işs yarar bir müessese kurmujurau.'» Bu soru Süreyyayı belki de bir daha yapmayacağı bir içdök meye zorluyor. Meğer parası yokmuş böyle işlere. Yalnız kendisine yetişiyormuş parası «Şah'ın bağladığı aylık, o anlat makla bitmeyen zümrütleri, pırlantalan» hepsi gazetelerin uydurmasıymış. «Suç bende, di yor, ne yazsalar sesim çıkmadı. Öyle tiksiniyordum ki bütün bunlardan... Almanyada ilk gün ler her yazı hasta ederdi beni, Yığınla para döktüm bu yüzden mahkemelere. Sinir tükeV tim üstelik. Fransa, İngiltere, Amerika'dakileri artık bıraktım, ne söylerlerse söylesinleı diye. Suç benim, evet, gazeteci lerin yüzlerini bile görmek ıstemiyordum, boş buldular me> danı.» Fransız gazetecisinin son S ' O rusu da ötekilerden aşağı kalmıyor: «Ya etrafınızdaki erkek ler?» «9 yıl oluyor Şahtan boşanah. Gencim, öyle çirkin de sayılmam. Bu yaşta eve kapanılabileceğini aklınız ahyor mu? Biı iki erkek hayatımda öbürlerinden daha fazla önem aldılar. Be ni bırakıp evlendiler. Ama, sadece bir erkek arkadas olanlar hâlâ bağlıdırlar bana. Hoş bir akşam geçirmek için kimı vakit kavalyelik ederler K"nnj. lir belki de Prenses Süıeyya ılg beraber çıkmak gururlarını okfuyordur...» En yakm mahart v toislklei satıctsına müracaat ediniz î Siigî «duımek içm müracaat : J » P * N EXTERNAL TRAOE PRGANZA.TION (JETRO) BICYCLE SECTION. P.O B 9784 NAIROBI. KENYA İSTANBÜL BELEDİYESİNDEN: Kömür depolarından alâkalı semtlere nakledilecek bilumum kömürlere ait kömür nakil tarifesi Bslediye Encümenmin 31.7.1967 tarih ve 23332693080 sayılı karan ile kabul edilmiştir. Kabul edilen kararm ilân örneği Belediye Sarayı 2 nd kat İktisBt İşleri Müdürlüğü ilân tahtasma asılmıştır. Keyfiyet Ugüilere duyurulur. (Baaın 208179379)