28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMfflJRİYET 18 Ağustos 1967 SAHİFE ÜÇ DI HAB ERLER Johnson Kiesinger'i ikna etti getirmez,, "Tek taraflı askeri kısıntı barış Solcu çeteler Bolivya Hükümetini sallıyor DIŞ HABERLER SERVİSİ LA PAZ Bolivya'da faalivet gösteren ve sol eğilimli oldnklan bilinen 154 kisilik çeteci grnpturan başanları hükumetin dnmmnnn garsmıştır. Bunun ilk belirtısı, ıkı askerî lıde rın kabinedeki gorevlerini bırak mak ıstemeleridir; çunkü çetecılenn başanları ordunun presti uni sarsmaktadır. GÖREV!..) Bolivya Cnmhnrbaskanı Darrientos'nn verdiği görevlerin niteliği de orduyu kızdırmaktadır. Bnnnn bir örneği, Doğu Bolivya'da gizli radyo istasyonlannı ortaya çıkannak ve grevci isçileri işbası yapmaya zorlamak için bir maden ocağına gön derilen askerlere 20 den fazla ısçinin öldürtülmesidir. 2O yaşındcılci ihtiyor HINDISTAN Einlerce yülık zengin geçmışine rağmen, îngılız işgaiinden 20 yıl önce kurtulabılen Hındistan'da ıçınde bulunduğumuz yedi gün clstiklâl Haftası» olarak kutlanılır. Bir Hintli tarafından yazüan aşağıdaki gozlemler, Hınd halkının bugünkü duygulannı düe getırmesı ydnünden ılgi çekıcıdir. Ağustos 1947! Evet, 15 Ağustos 1947, Hindistan'm ehemmıyetli tarülerle dolu tarih listesine bir tane daha ılâve ederek kalmıştır? 15 Ağustos 1947 olayı, yalnız yabancı bır ıdarenın hâkımıyetiııe Hındistan Cemıyetınin oradan oraya tehctrıne, sıyasi ve idari baskısına, ekonomık istismarına son vermekle kalmamış, aynı zamanda Hindıstan halkınm bu tanhe kadar gostennekten mahrum kaldığı istidat ve kabüiyetlerinin meydana çıkmasım temin etmiştir. Dolayısiy le, 15 Ağustos 1947 olağanustü bir tarih, Hindistan'ın en büyük ve mu kaddes şukran günüdür. Britanya hâkimıyeti Hindistan'uı felâketıni mucip olaylarla geçmiştir. Britanyalı büyük devlet adamı Edmond Burke'un de ifade ettiğı gibı Britanya hâkimıyeti müreffeh Hındıstan'ı bir çöle çevirmiş, zengin çıftçıyi yoksulluğa mahkum etmış tir. Bununla beraber, 15 Ağustos1947 den ibbaren Nehru'nun söylemekte olduğu gibi cHindistan halkı Britanya hâkimiyetinin teröriinü tamamen unutmuştur.» Milletin ha yatına giren üzüntülü devrelerden biri olarak geçmişte kalmıştır lngilız hâkımiyeti. Müstakıl bir cumhu riyet olarak kendi kendini yeniden tesis ettıkten sonra ekonomik kalboratuarları da bu arada yer almış kınma faaliyeture geçilmiştir. Bntır. tanyahlar tarafından teşvik edilen ^îEğitiın toprak ağalan kaldınlmıstır. Köyindistan'ın en mühim problemlu arazi sahibi olmuştur. Çiftçinın lerinden bnlonan eğitim, sağmalî ihtiyaçlannı takvıye edecek lık meseleleri de birlikte ele akooperatıfler Hindistan'ın her kolınmıs ve Hint halkının işbirliği sa şesine yayılmıştır. Murabahacılar, yesinde teşvik ve cesaret veriei netefecıler, arazi simsarları def edılticeler alınmıştu. Birkaç misâl ile miştır. Diğer taraftan, devlet beş se tadad edersek 1947 de okuma yazma nelik plânlar halinde dünyanın en nisbeti °o 9 iken 1957 de bu nisbet büyük barajlannın inşaına muhte• ı 4» ı bobnoştnr. lıf çelık makine, âlet, edavat tesislen, gubre fabrıkaları vesair tesıs1947 deki çelık istıhsalı 15 millerin tesısıne doğrudan doğruya gır yon ton'dan S milyon tona yükselmış bulunmaktadır. llmi araştırma mıştir. Önumuzdekı on yıl ıçuıde tesisleruıe ehemmiyet venlmış ve bu miktar 12 milyona yükselecekbu gaye ile mühim laboratuarlar te tir. 1947 de hayat vasatiâ 27 sene sis edilmis ve nükleer araştırma laiken bugün 50 ye çıkmıştır 1947 de hemen hemen bütun ıhtıyaç maddeleri yabancı memleketlerden ithal edılmekteyken, bugün Hindıstan bunlan imâl etmektedır. Otomo biller, yurt içi ve yurt dışı sefer yapacak kabilıyette uçaklar, jetler bu imalata dahildır. 20 sene içınde Hındistan denız ticareti filosunda dunyamn ilk altı ve sanayi kuvveti bakımından ise ılk beş memleketlerı arasına gırmış bulunmaktadır. Fakat. Hindistan'ın problemlerinin çok daha geniş olduğu âşıkârdır. 500 milyon insanın yaşama sevi yesinin kalkındırdması bir mevzudur. Bunun içın, bugunkü millî gelirın yirmi defa daha artürılması gerekmektedir. Bunun için de tabii kaynaklann geliştirılmesi içm çahşılmaktadır, ... »• '« lktisatçılar Hindistan'ın son yirmi yıl içinde sarfettiği effor muvacehesinde buna muvaffak olunacağına ınanmaktadırlar. Şayet 19651966 yüında vukua gelen ıki kurak Yağa ve yağcılığa dair... ağcıhğın da artık iöban boznldn. İşte Italyaya giden zeytinyaglan.. içinde parafjn vardır, diye geri çevirdiler. Satana soruyorlar: Valla kardeşint! Ben müstahsilden aldığım yağa elimi sürmedim. Karıştınnışsa o kanştınnış! diyor. Siz ticaret muhitindeki güvene bakınız! Tonlarla yağ ahyorbir küçük tahlil vaptınmyor. Müstahsile sorsan: Vallaha kardeşim! Biz zeyflni köylüden çuvalla alıyor, tabrikaya veriyoruz, diyecek tabiî. Ve gitgide parafinin zeytinin usaresinde bulunduğu kanaati hasıl olacak gibime geliyor. Ooğrusunu isterseniz sn «parafin» denilen şey de o kadar za» rarlı bir şey değil.. bunun iyi cinsini müshil diye verir doktorlar. En zararsız müshildir. Fena mı yani?. Ne var ki müşteri; Ben zeytinyağı isterim dostum! Parafin değil.. deyince akar sular duror. Gorülüyor ki yafcüık da e s « mânasını kaybetti. Bu yağcılık sözünün nereden geldiğini doğrusu pek kestiremiyorum. Mecazî mânası bir adamın her yaptığını beğenip övmektir. Bu is vaktiyle bizde o kadar yayılmıştı ki bir seyi gerçekten ve haklı olarak övenlere inanmazlar, yağcılık ediyor, derlerdi. Çünkü yağcılık yapanlar yaptıklannın kötü bir şey olduğunu bildikleri için, buna istisna teşkil edebilecek bareketleri de kendi çeştt lerine katmayı iş edinirlerdi. Hâli basın masında bunun örneklerini görürüz. Doğrusuna isterseniz yağcılık denilen şey dalkavukluğun bir nevidir. Şu farkla td dalkavukluk muayyen bir meslek, hattâ aylıklı bir memuriyetti. Yağcılık biraz amatörcedir. Yani aralarındaki fark bir profesyonel balıkçı ile amatör bir balıkçının balık tutmadaki niyetleri arasındaki ayrılığa benzer. Yağ ne mübarek şeydir deffl mi?.. Ama şimdl doktorlar: Hayvanî yağ yeme! diyorlar.. Nedir o? tç yağı, kavram yafı, kny* ruk yağı, ve.. tabiî tereyağ. Çünkü o da hayvandan çıkar. E ne ylyeceğiz?.. Nebatî yağ.. meselâ çiçek yağı, mısır yağı, pamuk yağı, snsam yağı.. Zeytinyaği?.. Ona pek gitmeyta! Neden?.. Çünkü oleo • galeo • maleolar serbest asitlerle birleşirse damarlarda trafik bozukluğn yapabüiyormus.. son etiidler böyle! ' Şimdi ben doktora soracağnn: Peki madeni yağlara ne dersiniz? Ne askii var, ne fasidi.. Valla! Pek kesip atmak kabD değil.. şurası muhakkak ki kollestrol falan yapmıyor. Çünkü vücuda nasıl giriyorsa öylece çıkıyor. ne bir sey alıyor, ne bir sey veriyor. Demek zaran yok! Hayır*. yalnız fazla yenirM ishal yapar Salatada falan.. Pek zaran olacağına feanl değflim. Hele bekliyelim.. şu petroşimi sanayii lâboratuvarlannnı tetkikatı bitsin!.. Petrolden gıda çıkarmaya çahşıyorlar. Belki o arada parafinin de gıda haline gelmesi mümkündür. Ya! Demek ki petroUe besleneceğiz öyle görünüyor. Hapı vuttnk öyle fse Neden? Araplar petrolü fcesince aç kalınz.. O zamana kadar bizlm petrol ler bollaşır.. kendi yağınuzla. Kendimİz kavruluruz, desene doktor. Zaten oldum olası kendi yağunızla kendimiz kavrulalun.. demiyor mu idik?.. Tamam!. Ne var kı benim aklım hep bir şeye takıür Nedir o? Kendi yağımızla da kavrulsak, ne de olsa kavrok kalırız, diye korkarun.. Onun da bir çaresini bulurlar, merak etme!. Başkasının yağiyle kavruk kalmadansa kendi vağımızla kavrulmak gene de mıllî bir kavrukiuk olur. Ha!. Ne dersin? Hele bir kavrulalun da.. görfirüz. Şimdi bir sey diyemem aZ1Z1ID» W [DIŞ HABERLER SERVlSt] WASHtNGTON önceki gün yayınlanan Bonn Washington oriak bildirisinden anla.şıldıfına gÖTt, Johnson, Kiesinger'i, ordnds büyük azaltma yapmamaya ikna etmlştir. Ortak büdiride, iki Iider, «Batımn güvenliğını koruma gucunun tek taraflı olarak zayıflamasının, gergınlıği azaltmayacağı hususunda tamamen mutabakat hahnde olduklanm> açıklamışlardır. Federal Almanya Başbakanının Washıngton'da Başkan Johnson ıle yaptığı ıkı gunluk goruşme sonunda yayııüanan ortak bildmde «Ikl ulkenin gavunm» gayretlerini devam ettlrraeleri gerektiği» kaydedılmekte ve «Amerika ile Avrupa'nın güvenlikleri bakımmdan birbirlerine bağlı bulunduklan» belırtılmektedır Gelecek yıllardakı müşterek savunma plânlamasının NATO'nun elınde kalması gerektığı belırtüen bıldırıde Batı ıle Doğu Avrupa ulkelerı arasında gergınlığın azalması arzusu ifade edilerek şoyle denmektedir : «Gerginligin aıalmasuu önjören bir siyasetin, ihtilâfları önleraede yardımcı olaeağı görüşünü paylaşıyornz. Böyle bir sıyaset, mevcnt gerginliğin sebeplerini izale ederek gorüş aynlıklarını giderebilir ve bn snretle milletler arasında karşılıklı anlayış ve güven duygusnnnn yaratılmasına vol açar. Ancak böyle bir siyasetle Avmpa'nın ve Alraanya'nın bölfinmüs kalmasına »on verilebilir ve A\nıpa'da sürekli banş gerçekleşebilirj KONUŞMA Ortak bıldirı yayınlandıktan sonra Amenkan Senatosunda kısa bır konuşma yapan Batı Alw manya Başbakanı Kurt George Kıesınger, A>vrupa ozgürluğun savunması ıçın müşterek bır tuturn alınmasının gerekhligıne ışaret etmıştır Kıesınger, «Halklarunız arasındaki dostluk bağı son derece değerlidir, müttefiklenmizle bağlanmın knvvetlendirmek istiyornz, bona mecbarnz» demıştır. Senatoda gaynresmî olarak, fakat, sıcak bır şekılde karşılanan Kıesınger, bınaya Dışışleri Komısyonu Başkanı Wılliam • Fulbrıght'ın eşlığtnde gtrmıştır. Capitol binasından aynlırken Kiesinger tnristlerin ve fotograf çüarın elinden güçlükle knrtnlarak otomobiline binebilmistir. A « FARELERİ ÖLDÜRÜN!» WASHİNGTON> (AJP.) ew York sehrinin zencî mahallesi Harlem'i temsil eden bir beyet çarşaraba günü Birleşik Amerika Kongresinden «farelerin oldurulmesıne başlanüoMeını» Istemistir. Heyet üyelerl, Birleşik Amerika Temsilcüer Meclısmin New York"u temsil eden üyeleri ile bir encümen odasında uzun uzadıya görüşmUşlerdır Heyete Jesse Gray adlı bir zenci lıder başkanlık etmektedir. Gray 7 Ağustosta ayru konu ile llgili olarak Temsilcüer Meclisinin bir toplantısında bir gösteri düzcnlemiştL Gray: «Fareleri öldürmeye basladığınu zaman Harlem'in çarıkcürnk, harap binalarına girecek ve ayaklanmalara sebep olan dnnifflu gözlerinizle göreceksiniz» demıştir. Geçen hafta Kızıl Çın ıle Hong Kong sınırmda çıkan çarpışmalarda Çın askerlen hudut muhafızlarından ve Hong Kong polısmden beş kışıyı öldunnuşler on ıkı kışiyi de yaralamışlardır. Yukanda gorulen mevkıde cereyan eden hâdiseden sonra İngiliz ordusuna mensup dev rıye kolları Hong Kong polisi ile bırlıkte sınır boyunda devriye gezmektedir. Resimde Hong Kong un Kızıl Çın ile iç ıce olduğu nokta gorülüyor. Beş aydan berı faaliyet gösteren çetecilere karşı ılk kez geçen hafta hükumet bır başarı kazanmış, bir çeteci oldürülmüs çok sayıda silâh ele geçırilmiştır. Oaha önceki çarpışmalarda ise, daima Bolivya ordnsu kayıplar verirken, çetecilerin verdifi kayıplar açıklanamamı.ştır. cölulerını beraber goturduKİen ıçın sayamadık» şeklindeki açık lamalar halkta istifbam yaratnufbr. Kalifiye hekim. asistan ve teknisyeoleriyle AZAK DİŞ KLtNlKLERl Sabit gelirli aydın hastalara her türlü kolayh| gösterir. Diş sağlığı sigortası yapar Kliniklerimizden daha geniş bilgi edürilebilir. Dış Hekimi Osman AZAK Adres: Osmanbey, Vasan Apt 243/4 (Postanane yaııı) Telefon; 47 60 95 (Yüdız : 475/9757) HI Polis su altında devriye dolaşıyor NİCE, ( M . ) atülerini Fransu ivierannın mavi salannda geçinnekten hoşlananlar, beş kulaç kadar daldıkları zaman ender bir sey görebilecekler. Fransız polisinin kornyncn lâstikle kaplı eli, (polislerin hepsi dalgıç elbisesi giriyor) artık deniz altına da nıanıyor. 80 kışılık bır kurbağa adam bırlığı, Fransız kıyılarında su altında devrıye gezerek, Roma devrınden kalma gemı kahntılarınm yağma edilmesını önlüyor. Cannes ile St. Tropeı arasındaki snlarda nöbet tutan knrbağa adamlar, geçen yıl Antibes'de açılan yeni okalda, Jaraes Bond'a tas çıkartacak biçimde yetiştirilmiş, öğrenciler hızla giden motörlerden ve helikopterlerden denize atlayıp, 40 metre derindeki arkadaşlanndan nöbeti devralabiliyorlar. Geceleri su altında pnsnla yardımıyla yollannı bulnyorlar. Okulu bitırenler ıçın ıse, bu ısler çok basıtleşıyor ve luks yatlar ve motorlerle dolu sahılde bır çeşıt trafık pohsliğı ve cankurtaranlık yapmak da işın cabası. K KALITESI ILE HEPSlNDEN AGIR BASAN KUMAŞ ELBETTE TERCİH EDECEĞİNİZ KUNAŞTIR... Eğer bu kumaş : Yüzde yüz taranmış Avustralya yününden ımaı edılmışse... Eğer bu kumaşa : Dünyaca meşhur İngiliz Apresi tatbik edilmişse... Eğer bu kumaş : Her şart altında çekmeye, buruşmaya ve renk atmasına karşı garanti edilmişse... ı... ve bu kumaş YENİ TEKSTİL etiketini taşıyorsa sizde şıklığı ve zerafeti ile beğenilen bir erkeksiniz. lık dolayısiyle zirai istihsal inkitaa uğramamış, 1962 de Çın taarruzu do layısiyle memleketin dnemli kaynaklanna sahip topraklar tahrip edilmemiş olsaydı, bugun memleketin veçhesi daha başka olacakb. indistan ihtiyacı olan yağmurlar kadar Çin gibi komşulariyle daha yakın dostluklar kurmayı ve onlann refah ve saadetlerini arzu etmektedir. Bununla beraber? Herhangi bir memleket, Hin distan'm büyük Nehru tarafmdan vaz edilen kin gutmeme salh, ademi tecavüz politikasmda yanılıp da Hindistan'ın lasa süren zaafiyetinden istifade ederek onun toprak butiınluğünü ihlâl etmek isterse, din. kast ve renk mevzubahis olmaksızın 500 milyon msan yekvücut olarak çarpışacaktır. Bugunkü Hindistan, buyuk evlât ları Mahatma Gandhi ve Nehru izinde yürümeye azmetmiştir. Hindıstan her yerdeki bağımsızlık ha reketlennin daima destekleyicisi ol muştur. Hindistan ayrı ideolojiler arasında banşın devam etaıesinı, milyonlar ve milyarlarca dolârlann sarf edildiği silâhlann kaldınlmasım, silâhsızlanmayı, daima desteklemektedir. lstiklâl Bayramı olarak kutlanan 15 Ağustos 1947 tarihi vesilesiyle dostlannı hususiyle Türkiye ve Pa kistan'ı hatırlar. Kemal Atatürk'ün Türkiyesi Bindistan istiklâlinin daima Uhamı obnuştur. 15 Ağustos 1947 vesilesiyle Hindistan Kemal Ataturk gibi bütün istıklâl savaşçı lannı kendi kahramanlan Mahatma Gandhi, Jawaharlal Nehru, Maulana Abul Kalam Azad ile birlikte selâmlar. Yirmi sene evvel kendimizden bir parça olan kapı komşumuz Pakıstan'ı da selâmhyo ruz. Biz birbirinden ayrılmaya karar veren iki kardeş idik. Hindistan halkı Pakıstan'daki kardeşleri için iyi hislerle doludur. Hindistan ve Hindistan'ın saadet ve refah lannın birbiriyle zincirleme bağlı bulunduğuna ve Pakistan'm kuv• vetli, müreffeh ve mesut bir millet haline gelmesinin Hindistan'ın men faatlerine hadim olacağına inanmaktadır. Hindistan, ekseriyetini müstehlik nufusun teşkil ettiği her iki memleketin senelerden beri karşılastık ları müşterek problemlerinln halle dileeegine ve bu gaye ile bir işblrlifi devreslnin bafiayacaği günün. uzak olmadığınn emindlr. H I Dış Politika Kısaca.. #) WASHINGTON Venüs gezegenine doğnı 128 gün sürecek seyahatine devam etmekte olan Ame rikan uzay araeı Mariner5, dün yo lunun yansmı aşnııştrr. 14 haziranda atılan araç. 19 ekhnde Türkiye saati ile 19.30 da Venüs gezegenine 4000 kilometre kadar yaklaşacak ve gezegendeki atraosferin bzelliklerini incelemeye basbyacaktır. • SABAYBOSNA Resmen açık landığına göre, Bosna vilâyeti içinde 200 kilometrelik bir sahayı kap layan otuz kadar köyün bütun mah sulu tarla fareleri tarafından mahvedilmiştir. • FAtRBANKS Alaska'da dort günden beri ardı arkası kesilmeyen yağmur sononda meydana gelen sn baskınlannda dört kişi 61müş, 20* milyon dolârlık zarar meydana gelmiştir. Hâlen Fairbanks'da 30.000 evden yansı boşaltılmıştir. • GUAYAQUtL Ekuator Sağ lık Bakanhğı tarafından yayınlanan bir bildiride belirtildiğine gö re, Başkent Guayaquil'de çocuk felcınden yetmiş kişi ölmüştür. Başka bir endişen var mı? Endişe değil de petrolün ne mübarek şey olduğunu da düşıinüyorum da hayret ediyorum. Ne gibi? Kardeşim petrolden yaf, petrolden sabnn, petrolden şeker, petrolden kumaş, petrolden plâstik, petrolden, petrolden, petrolden bn ne bereketli şey.. ber şey çıkıyor.. insanlığa ne faydab sey bu! Yalnız bir şey var ki petrolden çıkanlar arasında o tehlikeli.. Nedir o? Harb. petrolden çıkan şeyler içinde en belâlısı bu!.. E o kadarı da olur. B. l ELEK KUMAŞLARINDAN DİKTIRECEĞİNİZ KOSTÜMÜNÜZCÎ GÜVENLE VE ZEVKLE GİYECEKSİNİZ' TOPTAN SATIŞ YERLERİ : Senatör Kumaşlan : Kazmircilik Kollektif Ş. Aşirefendi Cad. No; 89 Stanbul LJder Kamaşları : İlyas Nurik, Aşirefendi Cad. No: 14 İstanbul 007, Israiî e ya!?rım yapıyor N V YORK. (AP) EV D eyaz perde ve sahne âleminin •• dcrgisi Variety, James Bond fi limlerinin prodüktonı Harry Saltz man'ın. yeni filmi «Wrıtten On The Sand» (Kum Ustune Yazılmış)ın dış sahnelerının çekıminı tspanya'dan Israil'e nakledeceğıni yazmıştır. Dergiye göre Saltzman: «Bence İsrail'e yalnız hediye vermekle ka lınmamalı, o memlekete yatınmlar yapılmalıdır» demiş ve Araplarm kendısine karşı boykota gırışmeleri ihtimaline aldırmadığını ifade etmiştir. METtN AKYAB Nişanlandilar Bebek 17.8.19*7 Cumhurıyet . 9761 (Yeni Rekiâm : 24/9740)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear