Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHÎFE DÖRT 15 Ağustos 1967 mektnpta «Seçkinlerle birlikte biz de Antebe gitmiştik, orada geceleyin beni otel odasında bırakıp kendisi bara, âdi kadınlar Ia eflenmeye gitti. Sabata öğrenince çok zoruma çitti. Mütemadiyeıı ağlıyor çöz yaslarıraı tutamıyordum. Aglayısım da sinirine dokundu (ne ağlıyorsun nimet azgını, ortada ne var) diye yüzüme bir tokat indirdi. Burnumdan kanlar bosandı. O Ua'ar kansız düştüm ki. bir haftadır yatakta yatıyor basımı kaldıramıyornra...» yazıları var. Allabtan senin tibi bir kocaya düsmemegini canı gönülden dilerim. Diyelim ki, şu mektubu Isıktan aldın. Benim verime kendini koy ne düsündüğünü bana bildir. Sen benim yerimde olsan deii olmaz çileden çıkmazmısın. Kocasını seven bir kadın kocasının sadakatsızlığını bazmediyor sitem edemiyor, kavga edemivor, aglayarak içinin zehirini dökmeye çalısıyor. Günabını idrak eden vicdanlı bir koca, türlü mazeretlerle karısını günahsız olduguna ikna ederek teskine çalısır. Sen ise «Nimet azgını» diye tabkir ettiğin yetmiyor mus gibi, üstelik bir de tokatliyorsnn. Allah sana insaf versin. Karının ağlamak hakkını da mı çok görüyorsun? Karısının bir çok haklarını gasp eden kocalan görüp işitmiştim. Ağlama bak kını elinden almak istiyen koca olarak ta sade seni gördüm. Askolsnn Dogan. daha bakalım nelerini görüp isiteceğiz. Sonra bn (Nimet azgını) tahirinden neyi kastettigini de anlı yamadım. Kızıma attıgın davaklan. verdifin üzüntü ve kederleri, döktürdüğün göz yaslannı nimet mi samyorsrun? Sana ka rılık, evine hizmetçilik, çocuklarına annelik yapan bir kadının yeme içme, giyinme ve barınma gibi ihtiyaçlarına sarf ettigin üç bes kurusu. nimet mi sayıyorsnn. Bn senin tabii vazifen deSil mi. Babasının evinde bunları bn lamıvor muydu? Oğlum, sana nasihat ettim, valvardım ne yapsam kâr etmiyor. Zorla güzellik olmaz geçinemiyorsunuz işte. Ayrılmak kaçınılmaz bir netice olnyor. Kızımı sana köle olarak vermedim. Es olarak verdim. Kızımı gönder artık. Bıçak kemiğe da CÜMHURİYET Kaymakamın intiharına aile geçimsizliği sebep olmuştu Yine Kaymakamın intıharını takıp eden günde Vıranşehır Belediye Başkanının kaza savcısınm odasına gelerek ağlamasının sebebıni açıklamasmı kendisinden istiyorum. Ben de bu intıhar olayının varfa tali derecedeki nedenlennın iyıce efkârı umumiye tarafından bilinmesî için izahını yaptım. Gayrımeşru davramşları dolayisiyle kendılerile mücadele ettiğim bu iki gaynmeşru toprak ağasmın neden şahsımı hedef almaya çalıştıkları anlaşılsın dıye yüzlerindeki maskelerini sıyınp hakiki hüviyetlenni ortaya koydum. Aynısaraç köyü hakkında Kaymakam Doğan Gürbuzturk'un mal sahipleri aleyhine karar vermesi ve benira karann infazını bir süre geri bırakmam, intihar fiiline tesir etmemiş bılâkis tehiri icra karannın uygulamasını kolaylaştırmış, köylünun rarara girmesini önlemiştır. Aynısaraç koyü hakkmda Kaymakam Doğan Gürbuzturk'un verdiği karann isabetsizliği, iki Mül kiye Müfettişinin müştereken tanzim ettikleri raporla sâbit olmuş ve Devlet Şurası 12. dairesi tarafmdan 8.6.1967 tarih ve 967/1097 sayılı kararla mal sahipleri lehine •Yiirütmenin durdurulmasuıa ittifakla ka rar» verilmiştir. Bu vesıkaları intihar günü ve mü taakıp günlerde mevcudiyetinden haberdar olan basın mensuplannın israrlı taleplerine rağmen Bayan Gürbüztürk'ü müşkül durumda bırakmaması ve metnindeki ünâlar sebebile dedikodulara muhatap olmaması için açıklamadım. Buna rağmen kendisini dul bırakan, konuşmaya karşı olan aşın me rakı ve benden intikam almak için kendisini âlet eden dostlan Suphı ve Seydo ağaların teşvikile hareket edip konuşmaya devamı, beni aslı savcılıkta olan bu vesikaları neşre mecbur etti. Bayan Gurbüztürk, bu vesikalar dan haberdar değilmiş gibi, Kim dergisine verdiği beyanatta, eşi ile aralarında normal aile tartışmaları dışmda bir şey olmadığını: söyleyebilmiştır. B J nasıl sevgidir ki kocasının otopside üzerinden çıkan iç çamasırların. bir bedevinin entarisinın kıri ile mukayese edildığini kulaklarımla duydum. Hattâ Doğan'ın rüşvet olayı vesilesıle Savcılığa verdiği ve gerçekle rı dile getirdiği ifadesini dahi mâhut aile dostlannın telkinile tahrife ve inkâra kalkışarak onun ruhunu tâciz etmiştir. Maksath telkin ve teşviklerle Kay makam Doğan Gürbuzturk'un mora linin kısmen de olsa bozulmasına âmil olanlarm emellerine hizmet, intihar fıilınden sonra da devam etmiştir. Vali mm B (tmza) Kaymakamın eşıne soruları Kavmakamın eşine Şiradi ben soruyorum : bıraktığı mektup 1 Gaziantebe birlikte gittik«Esin. Kendi evimde yaralanan izzeti nefsimi bir an önce tedavi etmek için yol yorgunluğum dahi geçmeden seni öz yuvana kavnşturmanın çabası içinde ıken, senin davranışlarınla ne hale geldiğim malumdur. Bunon izlesi senin elinde iken devamlı bu üzüntülerimi, huzursuzluklarımı katmerlendi yandı benim de tahammülüm kalmadı. lürefi kan aflıyan leriniz arasında Viranşehırlı yakın aile dostlannızdan kimler vardı ve kımin arabası ile gıttiniz? 2 Kendi evinde Kaymakam Doğan'ın izzeti nefsi nasıl ve kım tarafından yaralanmıstır. 3 Size yalvardığı halde yan larında kocana değer vermediğin «onlar» kimlerdir? 4 Bayram elbisesi olarak 7 Eşınizin sizın yüzünüzden önce kavga ettiğı kimseye sonradan eşinizi niçin ne sebep v« maksatla şikâyet ettmız? 8 Eşiniz Viranşehirde hasıl ettiğiniz üzücü durumlar sebebiyle buradan ayrılmak ıstediği halde gitmemek istemenızin sebebl nedir? 9 Sizin Viranşehırden önce eşinızin Kaymakam olarak bulunduğu bir yerde uyku hapı alarak ıntihara teşebbüs etüğinır hastaneye kaldınlarak tıbbi müdahale suretiyle kurtanldığınız doğru mudur' 10 Kaymakam Doğan Gürbuzturk'un Viranşehırden daha önce vazife gördüğü bir kazada da tabanca ile intihara teşebbüs ettiği ve tabancanın bir bekçi tarafından elinden ahndığı doğru mudur? Kaymakam Doğan Gurbüztürk' ün Vıranşehirde vazifeye başladığı 15/12/966 tanhiyle, intihar ettiğı 21/5/1967 tarihi arasında geçen süreye ait olayları kronolojik sıraya göre bir objektif sadakatı ile izah ettim. Aynca basında intişar eden haber ve röportajlar üzerine, me«elenin bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmasım temin için, îçisleri Bakanhğına telle vâki talebim üzerine gönderilen Mülkiye Müfettisi tarafından hazırlanan rapor tçişleri Bakanhğına verilmiş bulunmalıdır. întihar olayı hakkındaki değer hükmünü de, bu raporu okuma zahmetinde bulunacaklara bırakıyorum. SON Gürbüztürk'ün Aynısaraç ihtilâfı için verdiği karar, isabetli değildi ren yine sensin. Sana yalvardığım halde onların yanında bana deger vermemek suretiyle beni kahreden yine sensin. Benim aldığım elbiselikler sandıklannda dolu doln iken, onları diktirmevip bayram elbisesi olarak herkese ilân ederek diktirip \ine karsılannda giyen sensin. Ben sana iki defa manto alman için diktirceek para söndermistim. Babanın evinden manto almadan dönen yine sensin. üstelik herkesin içinde beni bu sebeple tabkir eden sensin. Aile sırlarını herkesin a£zına veren yine sensin. Senin yüzünden ilk defa kavga edip kötü olduğum kimseve beni şikâ>et eden sensin. Bu üzüntülerden kaçmak istedieimi «Tavin istememek suretiyle> şu lânet mem leketten çitmemek isteyen yine sensin. Her şey sana mübaret olsan. Senden tek ricam lcsimin bnrada kalmasına müsaade etrne.» (Bu vesika Kaymakam Doğan Gürbuzturk'un kendi el yazısı iledır.) diktirip herkese ilân ettiğin elbiseliği size kim hediye etmiştir, daha başka hediyeler kabul ettinız mi? Bunlardan eçinirin h«beri var mıdır? 5 Hediye kumaştan diktirdiğinız elbiseliği karşılannda givdıkleriniz kimlerdir? fi Esiniz gızin yüzünüzden kiminle kavga etmiştir? Açıklanmayan bel^eler Bu bölümde Kaymakamın intiharında âmil olan aile geçimsizliği b«>lgelerini açıklıyacağım. Kaymakamın karısına babasından mektup «Kızım muayene için birkaç giin dür Ankarada idim. Mcktubunu av detimde masanıda buldum. Yureğim yanarak okudum. E\lilik mevzuunda kader herkese güler \uz Sföstermiyor. Tâlihin seni sinirli biı kadir bilmeze düşürdu. Ya kahırlarına katlanacak. veya ayrılacaksın. Bu iki sıktan başka çıkar yol RÖrmüyonım. Ne kadar nasihat etsem kâr etmiyor. Caıı çıkar hu> çık maz derler. Evlilik hayatı çekilnıez lıale gelince ayrılnıak lıak olıır. Baba eviııe dönmekten gayrı çaren kalmadı. Ne yaparsın alııı yazinda bu da varmış, başa gclen cokilir. Ancak scn dört başı ınânıur bir ayrılık istiyotsun. Çocuklarla birlikte Ankarada bir ev tutup oturtna M tasarlıyorsun. Bakalım o çocukları \ermek ister mi. Iş mahkenıeye intikal ebneden bu işler düzene konmaz. Mahkeme çocukların mcn faatini sozeterek sana veya oııa bırakır. Tahammülüıı kalmadı ise tel cek seni aldırayım. Eşyaları ve çocukların vaziyetini bilâhare diişüniirüz. Scvgi ile gözlerüıdcn operim. Baban » lîmza) İzmir Belediye BaşkanSığından: 1 Temlzlik lslerinde çalışan tşçilere kışlık (970) tafam elbise yaptınlmak fizere (2619) metre şayak kumaş utın alınması kapalı zarf unılfl ile eksiltmeye konulmustur. Tamammın muhammen bedeli (66784.50) lira re geçld temlnatı (4589,23) üradır 2 Belediyemiz Mudürlüklerine ait M51Tip) Reo kamyonlannda kullanılmak üzere (33) kalemde rarıh Reo kamyon malzemesı (yedek parça) tatın slınması kapalı zarf usulO ile eksıltmeye konulmustur Muhammen bedeli (29733. ) lira ve geçici temınatı (2229,98) liradır. Yukanda gösterilen tslerin thaleleri 1/9/1967 Cuma gönü saat (12.30) da encümeD «alonunda ayn «yn yapılacaktır. Şartnamelen mesai günlert laat (012) «rasmda encümen kalemtnde görülebilir. Isteklilerin (2490) »ayilı Kanunun tanfatı dairesinde hazırlıyacaklan teklif mektuplsnnı ibale günu en geç taat (1U0) a kadar Encümen Baskanlıgına vermeleri tlân olunur (Basın: İ 3930 21120/9619) Kaymakama, kayınpederinden raektup «Doğan; Esin'den bu eün aldığım bir Dişi Bond MODESTY BLAISE TEMIN BULMACA S TA NBU L \/Ö?ı'GİM. EüMDEN j t(E )S 06 2i 06 30 06.50 07 00 07.05 C7 4.s 07 50 03 00 08.20 Acılıs ve Droeram Turkuler Ovun havalan Kove h a b e r l e r Haberler ve hava d u r u m u Istanbulda bııeun Kııcîik i U l p r Bn <sh>'ı ".i/ınle Val^lpr 123456789 ^^ ClNA/ET ÇE İ <SıBD O&LUM, EVLECI ) yE. !ı n M H VİKİNGLE&Z *} * ^ 0P.45 10.(10 10 15 K^riınIa^ lLİn Tıi'kiıİT Muzik ku'usıı Gehn Tanısalım Ke:ıuimİ7İ tanıvalım. Parkılar Arkası varın Kısa hRberleı Sabah konse^i ^favi T^ki^r orkestrası Kncıık ilânlar Turkuler Sarkılar Sarkılar Hah«ripr ve R'sm' Gazetede buenn Hafif muzık •A • ! •iH 1 i ı ıp 1 2 3 4 5 6 7 8 9 laştıran. 8 Ky rupanm güney 1 Yârenlik eden (iki söz). 2 1ITIA|V|I/)S|KH/|SH/I L batısmdaici bir Ek parçalar (çoğul). 3 Blt İ 5 E l yarıraadanın « • ki, bir çoğul takısı. 4 Tavanda, bir sıfat tada asılı değerli aydınlatma vasıkısı. 9 Pazla taları (çoğul). 5 Bir emir, terve gösterişli »• si setrafını kuşatan» manasınamiibalâğalı prodır. 6 Soytan reya palyaço, bir tokol rnuamel»yabancı kadının adı. 7 tki şeyi DOnkt) baimacaniD lerinde görülen veya iki kişiyi blrbİTİnden uzak«ekU ve sezilen. VUKARIDAN AŞAĞITA: Garth SOLDAI* SAĞA: 1 1876 yılında ilk Tıirk siyasî gazetesi olan «TercumanıAhval» i çıksranlar arasında bulunan büyük yazar ve edibimlz, «o basararun lulıç ise kuşananındır» derler. 2 <Kızılbaş peder» mânasına iki söz. 3 Herhan?i bir rr.eslek ve sanata karşı olan istidat. 4 Bağırtı ve feryat (es ki teriml. henüz şarap haline gelmemış üzum suyu. 5 Kâfi gelen, Kuzey Atrikada bir çöl. 6 Bır renk, tersı «gelır getırir bına ele geçır!» mânasına karma bır cmirdir. 7 Kolsuz palto veyq yağraurluk. 8 Dogu bölgemizdeki en yiıksek dağımızın adlarmdan biri. 9 Gıyecek eşyası yapılan kurk cınslerinden biri. V TJoaroSlu nrkestrası Sarkılar Knpser saati Okul 17.15 Kısa 17 90 1" "P ıSfK î!>1f> Tiffany Jones CM.UA. 19.45 Turkuler ?1M Kpı'imi7tn wı,ıl'"l P c k l A n D roLT,[i'.M H»beler vp ıa\i dunır.u Kııcıîk ilânlar FrkPMpr f a s ,, DONKC BtTLMACANIN HALUCDlLMtS SEKLJ NASIL HALLEDİLECEK Tukarıdaki rakamlı bulmacada sadcce 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. Bos kalan 12 karenin içine 1 den I a. kadar uygun birer rakam koyarak ve t°P* lama, çarpma, çıkartma, bölme isaretlerine dikkat ederek soldao sağa ve yukandan aşağıj« bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. Biraz vaktinizi alır ama, bo; vaktinizi hojça feçirmis, olursunuz. oefiU ryı OLMAMA OMUM \ SE*reTE12l KjO«AR V E B . •0 *=•• SarkıLr ?1 ın 94 saat.f, o;a\lrr, :;n, T=ci İsvetc" 'lıkı'eri 21 " \ " î ' ! V. 2i 00 T2"": 2.1.M 2.T ?l T 53 37.00 18.00 ;'..10 l!lru 20'i 21 00 21 1 " > 22 00 Sarkılar Havjıt ve ki'SDİsr Rfklâr o r o â r a ııUrı Haberler v e hava d u r u m u Radvo Senfoni ..ıkeılrssı Capda= rnıızik Oıi'iun h a b e r l e r i n d i ' i ozetler ISTANBUL ir. RADYOSU Sızın ıcın t\i ak'amlar Senfoni': muzlk Haflf nwz:k G e r c ' T İ e b n abrr Akdenİ7 ııikplerir.de Sonat saali Gecç konseri V.. BÜTÛK1 &JTÛM 0LMAZDM e < FRtEDRİCH DÜRRENMATT NIHAL YEĞİNOBALl muzık y\ 22 «5 T m p n vp Dasadoblelpr •'1 fO Caz saatı 2" "0 2i 0C Gununvizun GPCP ' arı = ı rr';ı 'cı dıklerı MalkOÇOğlU konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZ GUL Mathai bir muj'.eme Der.iin vermekteydi. Adam benim Opel'imden ındığimı gorür gormez Volksvvagenn alelacele sardu ve vızaklaştı. Matthaı'nın yanında yedı. sckiz yaşlarında bır kız çocuğu vardı. Kucağında bir oyuncak bebek. sarı orgu saçları ve kırmızı etaküğivle bu çocuk tanıdığım bırıni andırı yormuş gjbi gcldi b,,ra Aaıa neden bilemedim. Zıra Lıesel Heüer'c h:ç ben'/emiyordu. Teljşla uzakla'an Volkswagen'i ljaret ederek, «Red Meıer değil mıydi bu?> diye sordum. «Hapisten çıkah bir yıl oldu galiba.» Matthai kayıtsızca: Ne eın 5 olsun?» diye sordu, Üzerinde rr.svi bir ;sçi tulumu vardı. «Super.. Mat'hai benzini ve:dı u drabamm camını sildi. <Ondort buçuk frank.» Onbeş frank uzatarak. .Üstu kalsın» dedım ve dcrdemez kızardım. >Kusun bakma, Ma'thaı AğZIIT^H:! kaçt:.> Parayı cebıne ata.rf.;" Zıyanı yok,» dıye cevap verdi A'.ıştık artık.Mahcup olmuştum Kuçuk kızdan yana bakarak, «Cıc bir şey» dedrn Matthai, «Iyı yolculuklar» dıye cev o p verdi. «Band bak. senime konuşmak istiyorum,> diye âdeta homurdandım.» Buîun bunların mânâsı ne be Matthai?» 'Sen; Gritli Mo=cr mesclesiyle artık tâciz etmiyeccğıme söz vermıştım, şef. Ama bu işler iki taraflı o'.ur Sen de beni rahat bırak.» Ve Mat'.hai bana sırtını dondü. • Matthai.> dedim. Çocukluktan vazgeçelim.» Matthai cevap vermedi Saat onbıre gelıyordu. Onun bir Alfa Romeo'ya benzın vermeın1 sevrett:m ve sonra uzaklaşan arabanın arkasından bakarak. •Üçbuçuk yıl yatmıştı içerde.» dedim. «Gel, içe ri girelım, dostum.» Matthai beni eve aldı. Sofada Liesel Heller'le karsıiastık. Guzeihğini hâlâ muhafaza eden bir kadındı. Bır polıs olarak onu görünce rahatsızlık duydum. Vicdan azabı herhalde. Bize soru sorar gibi baktı ve bir an ürker gibi oldu ama gene de güler yüzle selâmladı beni. Üzerımde olumlu bir izlenim bırakmıştı. O mutfağa girince ben; « Çocuk onunmu?» diye sordum. Matthai. evet gıbılerden başuıı salladı. • Nerden buldun Liesel'i, Allasen?» diye sordum. • Bu doLaylarda Bır fabrikada çalışıyordu.» • Neden aldın onu yanına?» • Neden almayayım? Bakıma ihtiyacun var benim». • Seninle özel olarak konuşmak istiyorum» dedim. Matthai çocuğa, «Annemarie, sen mtiağa git», dedı. Çocuk dı;arı çıktı. Girdiğimiz oda çıplak fakat temizdi. Penccre başucundakı bır masaya oturduk. Dışarda bir yerde bırüerı atij talımı yapmaktaydı. Oi Of Pıo?ram ve k a c a r ı s . A \ KAR A Aılıs ve Droâram Cunavdın Koıe haberler Sarkılar Habcrler ve hava durumu Saban nıuzıeı Ankara da buEun Kucuk ilânlar Her telden Sarkılar Posta kutusu Sabah konseri Kısa haberler Arkası vaıın Okul radvos'j Sarkılar Melcdıden melodive Cocuk bahcesi Balete casrı Ovun havaları Kıbrıs saati Kucuk ilcnlar Sarkılar Haberler ve Resmi Gazetede bueun Reklâm DroŞiamları Cocuk bahces Sarkılar Turkuler Konser saati Cesıtli muzık Sarkılar Turkuler Muzlk dınlivehnr Kısa haberler Ince saz Is dönusü Reklâm Droöramları Haberler ve hava durumu Kucük ilânlar Turkuler Anılarla Ataturk Sarkılar Sevdıeıniz esler Uvkudan once 24 saatı^ oiavları Evliva Celebi Klâsik Turk muzıeı Hafıf muzik TBMM saatı Turkuler Haberler ve hava rurumu Her hafta bir vorımcu Gece varısına docru Günün onemlt haberlerl Kaoanıs. «Matthai» <L\e sordum «Nedir bu ijlerın tnânası kuzum?» • Çok basit şef. Balık avındaydım.» «Ne demek istıyorsun yanı?«Yani polıs hafiyeliği vapıyorum » Asabiyetle bir püro vaktım •Hiç bir şey anlamı.vorum Vailahi.» «Ver bana şunlardan bır tane.» «Buyur». diyerek püro tabakasını ona uzattım. Matthai bir püro alıp dikkatle yaktıktan sonra, «Dr. Locher konusmamızı «;i?!ere rapor etmiştir her halde» dedi. «Biz hiç bir anlam veremedık.» «Ben verdim ama.» Matthai masanın üzerine biı sişe «kriş» koydu. Guneş üzerimize vurmuştu Dışarda tatl] bir haziran havaa... Benzin için duran arabalara l^e^el bakıyordu. «Nasıl bir anlam?» diye sordum «Cocuğun çizdiği o resım gerçeğın tfadesiydı.» • Öyle mi? O zaman o kirpüerin mânası ne?» «Onu henüz çıkaramadım. Ama o garip boynuzlu hawanın ne oldueunu çözdüm » «Ee?» Matthai ağır ağır konuşarak. «Bu hayvan bir (fbex> tir», diye cevap verdi. Püronun dumanını çiğerlerine dolduruyor sonra kuvvetle havaya üflüyordu. 'Bunun için mi gıdıyordun hayvanat bahçesine?» «Günlerce hayvanat bahçesine devam ettim. Akşamlara kadar kalıyordum Çocuklara tbex resmi çiziyordum. Bütün resinıler Grit'i Moser'in resmindeki hayıana benziyordu.» Zihnimde birdenbire şımsek çaktı. • lbex yani vahşi dağgeçisi Grisons hantonunun âlâmetidir» diye mırıldandım. Matthai evet gibilerden başını sallıyarak .Demek otomobilüı plâkasındaki Kanton amblemi Gritlı'nin gözünü çekmişti.» dedi. «Onun için resmmi çtzdi.» ye • Bunu hemen düşünüp bulmamız gerekirdi», dihomurdandım. Matthai dikkatle pirosunu inceliyordu: Duraamn lısfif kıvnmı. gitgide büjüyen kül tabakası... Sakinlikle konuştu: «Sen, ben, Henzi, hepimizin vaptığımız yanlışlık kaatilin Zürib civarında bir yerden geldiğini tabil kabul etmek oldu. Esasınde adam Grısson'ludur. Cinayetlerini ineeledim Hepsi de Zürih'le Grisson kantonlarınm arasındaki yolda işlenmis. Bu meseleyi zihnimde evirip çevirdim «Matthai. belkı de haklısın.» Alay edercesine baktı bana. • Hepsi bu kadar değil.» «Başka ne var?» «Bir gün birçok balıkçıya rastladım.» • Balıkçı mı?» • Daha doğrusu balığa çıkmış bir kaç erkek çocujs» Anlamıyarak bakıyordum. Matthai anlattı: (Arkası rar)