28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT Gönderilen rüşvetlere Viranşehir Malmüdürü aracılık yapıyordu Ankarada toplantıya çağırılan Ceylanpınar Devlet Üretme Çifttiğı Müdüru ile Çtftlik Avukatı Vilâyette ziyaretiroe geldilcr. Virançehir Malmüdurünü çiftiik hodutlan içmde kalan «TellesrrU adı iie snılan yerde, kendileri tarafından traktorle nadas yapılan bir kısım srazi, sahıslara kiraya verip, tecavuz ettirildiği, mâni olduklannı ve bunun üzerine müstecir taraiından çiftlık aîeyhıne 5917 sayılı kanuna göre roen'i müdahale dâvası açıldıgını, Kaymakamhkça görevlendirilen memurlarm çiftlık aleybinde o.acak «ekilde tahkikat yaptıklannı söyledi. Kaymakam Doğan Gürbüztürk'ü telefonla aradım. Durumdan kendisıni haberdar edcrek rüşvet şebeke sının yeni bir tertip içinde olduğunu iia.de ile kendısini ıkaz ettim. Çıftlik ilgilileri yanundan ayrıldılar. Bir gun Kaymakam beni aradr, «Telefonla arz edemiyeceğim bir durnmu göıiisnıek için Vilâyete Rel mek istiyorum. Fakat bogiin curnar tesi. ben ancak tâtil saatlerinde orada olabilirim. Mutlaka da sizmle gorüşmem lâznn» dedi. Cevaben gel mesini ve kendisini mesai bitse dahı makam odasında beküyeceğimi soyledım. Urfaya ge!di. cebinden 2500 lira çıkararak masamm üzerine koydu. Bunun 500 lirasının kendisine bir süre önce Malmüdürü tarafından «harçlık yap» diye. 2000 liraaıntn da ileride yapılacak bir icar işlemine muvaffakatı karşılığı avans olraak üzere verildiğini söyledi. Malmüdürünün bu arada kendi lerile müsterek çalısmasmın, tahki katlara Tahrirat Kâtibi, Meteorolojı memuru ve kendisınin vazifelen dırilmesınden başka bir yardım istemedikJerini söylediğini üâve ettasından çıkardı. Emniyet Müdürü nu telefonla dâvet ettim. Uçüraüz ses bandını evvelâ Kaymakam Doğan Gurbuzturk'un getirdiğı teypten dinledik. Hiç bir şey anlaşılamı yordu. Teyp kendisinin olmadjğı içın kullanıhş acemiliği ve heyecanı dolayısıle ses, ton ve mıkrofon mesafe ayarları iyi yapılamanuştı her halde. Emniyet Müdürlüğü teypıni getırtıp bir kere de onda dinleme denemesi yaptık. Netice aynı idi. Çiffiıkle ilgıli Tellesırt mevkıindekı araziler içın çiftiik aleyhine karar verdıği takdirde hissesine 5000 lıra duşecefinin Malmüdürü tarafından tekiif edildiğini, kabul ettığinl ve pazartesı gunü 5000 liranm kendısine Malmüdürü tarafından ge firi'pfpginî, bu vaziyette ne yapma sı gerektiğini sordu. Kendisine evvelce verilen 2500 lira içın durumu belirten bir rapor getinp getirmediğini sordum. Hazırlamamıştı. Şebekenin kendısinden şüpheienmele ri haünde savcılığa peşin ihbar yaparak bir kompto hazırlıyabilecekİerıni, böyle bir halin vukuunda vakaya müdahale ve adalet makam larmı ikna edebilmem için 2500 lirayı yanına olarak Viranşehire don mesini ve en geç sabaha kadar bir rapor hazırlamasını, şüphelenilmemesi içın kendisinin raporu vilâye1e getirmemesini. benim de bu sebepten dolayı Viranşehire gelip ra poru alamıyacağunı söyledim. «Fa kat emniyeti teftiş bahanesile Enniyet Müdüriınu yann kazaya jon dereybn. Mıuait bir fırsat yarat, ra poru ve parayı ona ver o getirsin» dedım. «Daktilo bilmiyonım, raporu elle yazsam olur mu» diye sordu. Ben de; Tabii okuııaklı olduktan tonra nedeıı olmasın» diye ce\ ap verdım. Emniyet Müdürune dd nerek: «Doğan'ın teypini kontrol et tirin, ârızalı olup olmadığını anla>ın, değilse kullanılmasını tâlim ederek öjjretin. Anzalı ise bir erbabı na tâmir cttirin» dedim. Tekrar Doğan Gurbüzturk'e donerek: «Pazar tesi sabahı çiftlikle Hgill kararm, çiftiik aleyhine yazılması için tahrirat kâtibi ne emir ver. Şebekeye dahil olduğu Malmüdürünün beya nı ile de sâbit olan ve esasen şup hem trolunan bo ratm bn enrl dcr hal Malmüdürüne uUştınr ve Malmüdürünün size vâdettiği 5Wt lira yı o takdirde tereddutsüz getirir» dıyerek heyecanlanmamasmı, Mal müdürü ile konuşmalarmı bu defa vazıh ve net olarak tesbite çalışyı kestim. Henıen Emniyet Mudümasını, banda almacak konuşmala runü anyarak Kai'makamın telefon rın adalet indinde muteber delil oettığini, fakat şifreli haberi değişik labilmesi için Malmüdürüne jahsıtarzda verdiğini söyleyerek; «Eğer r.a taalluk eden çeşitli sualler soolayı nakı; teşebbüs derecesinde kal rup cevap almasını temin ve tavsimışsa ViranşehİTe gidersek süpheye ettim. lerini celbcdebiliriz. Yapılan calış ma boşa gider. Ka>Tnakamı ben te lefonla ararsam Doğanın benimle olan telefon konuşmalannın dinlenildiğinden şüphesi var. Daha önKaymakam Doğan ve Emniyet Mü ce bana bunu ifade etti. Onun için düru teypi kontrol ve kullanılışıben aramıyayım. Sen kendisini ara nı tâlim etmek üzere Emniyet Mü\e durumu anla> dedim. Emniyet dürlüğune gjttiler. Eraniyet MüdüMüdürü biraz sonra telefon ederek rü bana telefonla Kaymakamın geKonuştum taman» haberinı verdı. tirdiği teypin sağlam olduğunu ve Jandarma Alay Kumandanı ve Em kullanıhşını kendisine iyice öğretnıyet Müdürünü yanıma alarak sür tığini, Kaymakamın kazaya rapor atle Viranşehire gittim. KajTnakam tanzim etmek üzere hareket ettiğiDoğan Gürbüztürk'ün odasına gırni, yann da kendisinin Viranşehire dım. •Tamam ışaretini almca, aragidip bir münasebetle Kaymakama bada kararlaştırdığımız gibi suçla nezaket ziyareti yapryormuş gibi ilgıli dosyaların sanıklar tarafından bir vaziyet ihdas ederek raporu alıp imha ve tahrifine imkân vermemek getıreceğini söyledi. mürahasası ile Malmüdürü, Tahrit Ertesi yâni pazar günü Emnirat kâtibi, Meteoroloji memurunu yet Müdürü Viranşehire gitti. Kay ayn ayn yerlerde nezaret altuıa al makamın kendisine verdıği raporla dırıp ihtılâttan men ettim. 2500 lira parayı. ayrıca rüşvet olayı tahakkuk ettıği takdirde bana tele Kendilerini derhal işten işten ufonla haberi verip, baskını temin izakiaştırarak ilgili Bakanhk ve çın aralannda kararlaştırılan şifreGenel Müdürlüklerini telgrafla du >ı getirdi. Şıfre şu idı: «Mardin V'a lumdan mâlumattar ettim îlçe Sav lisi ile Viranşehirde bulusmanız cısma teşnf etmeii ıç.n haber gon varmıs. Mardin Valisi hareket etderdim. Savcı gelir ge'.mez durumu mi;. sizin de tejriffaıize intizar edikendisine izah ile Kaymakama dayonız.» ha önce verı'en 2300 lira ve Kay Tevp hazırlamyor Rüşvet şebekesi yem bir tertip peşinde mesine, ağlıyacak dereceye ge]en bir uzuntü ıçıne goraülmüş bulunuyordu. Kendısıle uzun sü re gdrüştük teskıne çalıştım. Ve nasihatlarda bulundum Bu arada bana, Malmüdürünün Mardınden gelen akrabalanndan bırisinin yolda yanından geçerken kendisine duyuracak şekilde «Keskin'den laten adam çıkmaz» seklinde lâf attığını ve cevap vennediğini söyledi. Kendisine gene teselli edici sözlerde bulunarak, «bir bayatî endiseve kapılma, cakin ol, senin isabını bozmak için her türlü davranıslard» bnlnnabilirler» dedim. Bir ara o sırada münhâl bulunan Halfeti Kaymakamlığma almayı teklıf ettim. «Bana korktu da kaçtı derler» diye cevau verdı. Bir süre izın kullanmasını teklıf ettim, gitmek istemedi. Zaman geçtıkçe teskın olacak >erde boyls bir olayı ortaya çıkarmak içın yaptığı çalısmalardan nedamet duyar bir hal ald:. Bunu muhtelıf vesılelerle Savcı ve Hâkimlere ifade etmiş. Hatta intiharından bir hafta önce, Vilâyet emrinde açıkta bulunan Tahrirat kâtiblnin vazife >e iadesıni benden telefonla âdeta yalvanrcasına rıca etti. Kendisme tesellı olsun memnun bulunsun dıj'e, bu arzusunu ıncehyeceğimı, Viranşehirde vazi fey e iadesi mümkün ve munasip olmaz ama, arzusu yönünde baş ka bir kazada hatın için imkân hazırhyacağımı söyledim. Bu ifademden çok memnun olmuştu. Bunu arkadaşlanna da anlatmış. de, «Göikürk» adı ile anılan koy1200 donum kadar bir arazı>ı bir zamanlar, lzol aşireti mensupıarı. oniardan daha sonra da Koranhlar tasarruf etrmşler Zamanla bu arazı, Köranlılardan Golkürk köylülennin elıne geçmıs tfade edıldığine gore bu tanMerde Seydo Aydosan, bir ağanın çobanı iken, ağasının oldurülmesı üzerine kızını alarak ağasının mallannı ele eeçırmış. Sevdo'nun eskı ağası ile Golkurk köylulerı arasında bır ıhtılâf olmamış. Se\ do fızıkı görunuşune rağmen menfaatıne taallük eden hu su^larda kafası çahsan biridir. Hudut tashihı dâvası açmış sahıtler, subu derken, dâvayı kazanmış. tcra memuru köye geJerek Sevdo'nun eski agasına aıt arazıyı yenı hudutlarile yeni apa Seydo'ya teslıme başlamıs. O ana kadar hiç bır seyden haberdar bulunmıyan koylüler, senelerce emek ve ter dokup içm dekı taşları toplayıp sırtlannda uzaklara tasıyarak tarla haline getirdikleri topraklannı Seydo Ağanın aldığı karann hudutlan içinde kaldığını görünce Seydo ağa ıle ve taraftarlarile çatışmı.slar. Seydo ağa geriliyecek ve taarruza geçüeeek zamanı bir tılki kurnazhğile bilir. O tarihte basına dert açmamak içın kdvlulenn üzerine gidememi^. 1200 dekar kadar araziyi köylüler sürup ekmeve devam etmisler ve bu senelerce böyle de vam etmiş. 10 Ağustos 1967 Kaymakam Pazartesi habere intizar ediyordum. Oğleye yakın Kaymakam, telefonla beni aradı. Çok heyecanlı ve kesik kesik konuşarak, «Mardin Valisi ile Viranşehirde bulusmanız \armış, Mardin Valisi hareket etmiş teşrifinize intizar ediyoruz ama tak dir size ait» dedi. Şifreli haberde bir değişıklik vardL Bu Kaymaka mın heyecanından mıydı, yoksa rüşvet olayı tahakkuk etmemis miy dı, tereddüt ettim. Telefonumun dınlerulebileceğini göz onüne alarak kendisine «Peki Doğan bey teşekkür ederim» diyerek konu$ma konuşmaları makam Doğan tarafından bununla ılgıli olup Emniyet lluduru \âsıtasile gönderdiği raporu, o gün Kay makaraa rüşvet olarak verilen 5000 hrayı seri numaralannı bir zabıtla tesbit ettirerek teslim ettim. Son rüşvet olayında konuşmaları tesbit eden bandı hep beraber dinledik. Gene heyecanı sebebile tam net ola rak tesbit edilememekle berabej Kaymakamla sanığın konuşmaları anlaşılabiliyor ve bılhassa Kayma kamın sanığın özel hayatma müteveccıh suallere verdiği cevaplar sanığın bu sesi ve konuşmayı inkâra imkân vermiyecek jekilde anlaçuı.vordu. llçe Savcısına suç delıli band da teslün edıldi ve soruşturmaya başladı. Önce butun sanıklar mahkemece teıkif edildiler. Sonra îMrazları üzerine Malmüdürü hâriç mahkeme dığerlerini gayrimevkuf Oıarak muhakemelennm devamma karar vermış. Ertes; gun beni Kay makam Doğan telefonla aradı. • Eıendim sabah daireye gcldiğimdc Tahrirat kâtiblni odasında gordüm serbest bırakılmıs âsabım boluldu. hırsımdan ağlıyacak haldeMm. Biz bu derece çalışalım, buna mukabil, hırsızlar serbest bıralulsın, bu nasıl is, ben ne yapayım tim di> dedi. Ben de sanıkların bildiğı gibi işten men edildığini, Tahrirat Katıbınt ayrıca Vilâyet emrıne almarak kadrosunun boşaltıldığ.nı, dığerlennın de vılayet ve Genel Mudurluklen emrıne alın ması için telgrafla teklıf yaptığımı; ısten men edılen Tahnrat Katıbıni odasından polisle dısarı atmasım, itimat ettiği bir me murunu hemen vekâleten vazıfeye başlatarak tayın içın teklıf te bu'.unmasım istedim. Nitekim de o şekilde yaptı. Kendisini teskın ve tesellı içın Viranşehire gıttım. Çok he>ecanlı ve asabi yaratılışh olnıasi sebebile soğuk kanlı olamıvor ve sanıklann muhakemelerinin gaynmevkuf olarak devamına mahkemece karar verıl banda alıyordu Rüşvet iddiası 2000 lirayı alırken Malmüdürü ile olaa konuşmaları banda aldığını ifade ederek bir ufak teypi de çan YARIN KAYMAKAM ÇEKİVİYOR Dişi Bond MODESTY BLAISE ISTÂNBUL 06 25 M 30 05.45 00.S0 07 uO 07 05 07 30 07(5 07 50 08 00 08 20 08 40 09 00 0**10 00 "0 09 4"> 10 00 10 15 10 25 10 40 1İ00 11 03 11 40 12 10 12 15 12.30 12 45 13.00 1T20 13 30 14 00 14 20 14 15 14 50 15 40 15 55 16 00 16 40 17 15 17 20 17.50 19 00 19.40 19 45 20 00 20 15 20 30 20 45 21 00 21 O.î 22 00 22 45 23.00 21.55 24 00 16 55 17 00 17 10 İS O f l 18.30 JO00 l i 30 20 15 21 V) 22 00 22 15 2 " < 00 2",?,n 2 i 00 0100 Acılıs v e croâram Turkuler S a ü ı k otJtlerı . . Ovun havaları Kove hdbfrlfr Sabah melodılerl Haberler v e hava d u r u m u I^tanbul da b u z u n Kucuk ılânlar Bu sabah sızinle M ızıkü ovunlardan Her telden Po,\al hizmette k a d ı n Fıanfadan vankiiar U Tokcan d a n turkı.ler Gıt?l sololan Muzlk kııtuıru Pîatik bileıler Saıltılsr , ; Arkası \ a r ı n Kısa haberler Sabah konserı Minvatur muzık Kucuk ılânlar Turkuler Sarkilar Sarkılar Haberıer ve Rcsra! Gazetede busnn Hafıf mnzlk Reklâm Droeraml»rı Sarkılar Acar okes'ra^ı c c l i s ' l e r eeıdı Konser saatı Turkuler Kısd hdtıerler O'K'I! rac^oMi Cocuk b»h<es! Kısa haberlcı aKnr.a fasıl torlıılucu ReklİTi DroSramları Haberler v r hava d u r u m m u Kucuk ılânlar Turkuler Anafartalar zafen Hadvo muzık orkestıss. S Yu7ba>=ıoeiu oıkestrası Sarkilar 2J saatın o!a\ ları R a d v o tlvatrosu Reklâm proSramla'ı Haberler ve hava d u r u m u Caz seveılerle ba«basa G u n u n h a b e r l e r i n a e n ozetler Kaoarn* ISTANBUL 1L RADYOSU Acılıs ve Droeram Sv.ın ıcın Kucuk konser Ivı aksamlar Senfonık muzık H = fıf T l ' i ' k Aksam korıspn Genclerle bernber K ' ^ ı k Batı muzıeı dlnlev'cl uteklerı Hafıf mu7ik Oece k n r « " r i DansPdrlim Tü7 rr.uzisı Gece v a r ı s ı Icın P r o & r s n vc k s ^ a n ı s . 123456789 ğı haline geımiî soitaiar (çogulV 2 Dalkavuklann çok tekrar ettıklerl EOZ, bır yerı gidişenin arkadaçına verecegl emir. 3 Bir erkek adı. ipllk bükme aıacı. 4 Bir sıfat takısı, belli zamanlarda verilen veya aiınan paralar (eskl usul çogul). 5 Hükürndarlann resmJ ve süslü lcoltuklan (çogul). 6 Su ortasındakı kara parçası, uuniro çanak çömlek ve benzerlerı por J selen eşya (eskl terim ve eskl usul çogul). 7 Yaşlık ve rütubet, hanun. 8 Bır şeyl ele geçirlp sahıp olarak. 9 Ansıklopedınin esKl adı, Yugoslavyada bir şehır. Garth SOLDAN SAGA: 1 aHayaünın henuz bahannda olan şahıt» arJamına Ikj söz. 2 «Konutu ?en verme» mânasına ıki kelıme. 3 Seçimlerde serbestçe verilen, kubbeli kurnalı umumi yıkanma yerı. 4 Verılen emrl yertne getırme hareketı, bır sılat takısı. 5 «Çın çrn öten çağırma vasıtasına dokun'n karşılığı ikı sozlu bir errur. 6 «Çıft sayıda süru hayvanı» anlamına ikı söz. " Nota, kaybettiği şeyi bulmaya çalışan. 8 Bırbırinın aynı derecede degerde, bır erkeic adı. 9 Tersi boş kalmış kışılerın karşüıklı oturup geçtikieridır, bir sayı, VVKARIDAN AŞAClYA: 1 Kafalannın içl örümcek a DONKC BULMACANIN HALLJEDÎLMÎŞ g w n . 1 NAStL HALLEDtLECER Tnkandakt rakamlı tonlımıcada « decc 4 tane anaiıtaı (ipueo) »e 8 tane »onnç «mrdn. 8oa kalan 12 kareaio içine 1 dea t • kadaı oyftu» biret rakam koyarak v* tofrlama. çarpma. çıkartma, böline isaretlenne dikkat ederek «oldaa H«a ve fukandan •sairya btümacada Kosterileo «onoçlan b o l t u u . Biraı vaktiaizJ ajn •ma, boj paktinizi boşça eeçırmij olarstuoz. Tıffany (TIFFANY JONES FRtEDRİCH DÜRRENMATTi 21 Doktor adeta sevınerek, «Hevecanhsın,» dedi. • Bakıc.yı çağırayım mı? Şımdi odana gıdersın.» Matthaı «Hiç oyle bır nıyetım yok!» diye cevap \erdı» cKonyak bulunur mu?» Doktor avağa kalkarak, cYatıştıncı birsey vere\ım.» dedi. Yatıştıncı ilâca filân ihtiyacım yok benım. Konvak ist;yorum » Doktor herhalde gizli bir duğmeye basmış rlsd cerektı kı bakıcılardan birı kapıda görundu Doktor ellerını bırbırıne çurtüstürerek «Odamdan bır «'.se kon},akla iki bardak getır,» dedi. •Hem de çahuk tarafından.» Adam çabucak çek:ldı. «Cıddı so\ lüvorum. Matthai, bence senin burava vatman luzumkı bır'sey. hem de acıl şekilde. Yok<=a günun bırınde dort bası mamur b;r Mnır buhranı acacak'in başına Bundan kaçınmamız lâzım değıl m ı ' Az bır cabavla başarabıhri7 bunu.» Matthaı ce\aD vermedı. Doktor fla ?ustu. Bır keresınde 'elefon çaldı. Locher, «MesguIUTI.» dıverek telefonu kapadı. Dısarda karanlık tamamen ba«mı^ gıbıydı. Doktcr sırf birseyler soylemış oîmak içın, «Yukardakı lâmbavı açavım mı'> diye sordu. «Yok.» Matthaı «ımdı kerdıni toparlami"=tı Bakıcı konyağı çetırınce Matthai bir bardak doldurup ıçtı sonra gene doldurdu barda^ını • Lccher » ri've snze haeladı «Çok rıca ederim saçrralamavı bırak Sen bir doktorsun. Meslek havatında hıc te«hiç ve teriavi edemedığin bır vaka clfiu mu"» Doktor havretler ıcınde Matthai'ye baktı. Bu toru onu bocalatmıstı. Müfettışin lâfı nereve çetırereeini bılemivordu Açık kalplilikle, «Bana gelen vakaların çoŞunu teşhıs ve tedavı etmek imkânsızdır.» dedi. «Matthaı. «Sızm mesleğırizin böyle olduğunu tahmin etmistım,» diye söylendi. «Burava =ırf bu soruvu sormak için mi geldin"» «Havır, ha^ka şevler de soracağım » Dnktor gavpt tedırgın bır ifadeyle. «Tanrı askına nevin ver senin?» diye sordu. «Eskidenben. tanıdığım 'n aklı ba^ında adamlardan birısindir » Matthaı tereddutle, «Bılmıyorum » diye cevap verdi. «O oldürulen çocuk yüzünden oldu.» • Gritli Moser mi"» «Hiç akhmdan cıkmıyor bu çocuk.» Bır sessızlik oldu. Sonra Matthaı, • ÇocuSun var mı «enın''» dive doktora sordu. Doktor gene tedırgm bir tavırla ve yumu NIHAL YEĞİNOBALI MalkOÇOğlU konu veresim:AYHANBAŞOGLU BEYAZ GUL A NKAR A Acıhs ve oroĞram Gunavdın Kove haberler Sarkılar Habeiler ve hava durumu Sabah muzısı Ankara'oa bngun Kucvık iiSnlar Her tclde:ı Sarkılar Hafif mujık Pabah ko'^eri Küa haberler Arkası varın Okul 'adm'; Turkuler fcteeinıze eore Cocuk ba'nceı ODcralarrian secmelcr T Karabuluftan turkuler Kıbrıs saatı Kucuk ılânlar Serkı'ar Haberler ve Resmi Gazeteds bueun Hsfıf muz k F»klân Troâramları Cncıık bphcesi Sarkılar P'ieun ıcin sectıklerımız Kısa haberler Turkuler Kon'er saati Sark'lar Turkuler Muzik dinlıveılm Kısa haberler încc saz Tıı* kuler Peklâm o'oğamları Haberler ve hava durumu Kucuk ılârlar T ırkulfr Din ve ahlak sohbeti Saz eserieri Sarkılar T«tekIerinİ7 m'krofoııda lîvkııdan önce 2" ^aatın oiavları Tnrlum ve sarat T ı rküler Kucuk k o n ' T TBMM saatı Sarkıisr Kaberi"> "e hava durumu Cesitlı muzik sak bır sesle, «Senin gibi ben de bekânm» diye cevap verdı. «Sen de demek?» Matthai kaştanm çatmıs düfünuyordu. «Nasıl dıyeyım, Locher, Henzı gıbl başımı ote yana çevırmedim ben. Dosdoğru baktım. Yapraklann üzerinde fecı şekilde hırpalanmış bir ceset yatıyordu. Sâdece yüzune ılişilmemısti, bir çocuk çehresı. Baktım bu yüze, baktım. Yanıbasında kırmızı renklı bir eteklık ve kurabıye parçalan vardı. Ama işın asıl müthiş tarafı bu da değıldi.» Matthaı gene susmuştu, kcrkm ormuscasına. Kendi kendisınden hiç bahsetmıyen bır ınsandı ama şımdi bahsetmek zorunda kalıyordu. 2ira bu kusa benzer, ufak tefek doktorun yardımına ıhtıyacı vardı ve bu yardıma karşılık kendine dair bilgı vermesı şarttı. Nıhayet, adeta şiddet hareketıne benzer bir çabavla sözüne devam etti: «Bunca yıldır otel odalannda oturuşum haklı olarak ganbıne gıtti. Ama dunyayla, hayatla vüz yüze ffelmek ıstemıyorum Bır makıne gibi, hayatın kurallarında usta olmak ıstıyordum ama, va^ayacaSım diye ıstırap çekmeğe hiç nıyetım voktu Hayata karşı kayıtsız kalmak, hislerıme kapılmamak. bır teknı^ven gıbı herşeyi kontrolum altında bulundurmak ıstıvordum. tste bu vüzden ba^kaları ba«larını çevınrken ben o çocuğun cesedıne bakabıldim. Ama çocuğun ana babasıvla karşılaşınca artık dayanamadım. Bırden ıçımde o menhus evden, azap içinde kıvranar o ana babadan kaçmak ısteü belırdı Böylece verıne getıremiveceğım bır yemın ettim. O ıstırap tablosundan bir an önce kaçabilmek içın, np ı=te=eler «o? vermege hazırdım... «Sankı eski kayıtsızhğımın gene benlığime hakim olmasına göz yumdum. Locher. tsın asıl 1 fpci taraf! bu ıste Sevyar «atıcıvı kurtarmak içır çırpınmadım, her isi olurura bıraktım. Merkezdekı çocukların dediğı gıbı, «Otomat Mat» olup çıktım gene Oldum olası bır zırh gibi kullandıgım hi^sıziıee bürundüm .. Vaktâ ki uçak alanında o çocukları görene kadar...» Doktor blokrotunu elinden bırakmıştı. Matthaı. «O ^aman geri döndüm.» dedi. «Sonrasını da biîivorsun »» «Ya simdi''» «Yeminımı verıne getirmek istiyorum. Grit;; JT^">'.^ri.or, arİTmı hıiımak i«tivorum » Gece k i ' 1 Gece V '"a dotru Gümm hhorlerlnden öretler Kananıs Doktor Locher ayağa kalkarak pencereye gltti. Matthai bardagına Eene konyak boşaltarak, «Bu Remv Martin çok nefis.» dive güldü Doktor hâlâ penceredp durmuş. dışanya bakıyordu. Biraa üzeün bir sesle«Sana ne rurlti vardım edebilirim?» dive sordu. «Krimino!oildPn anlamam ki» Dönüo Matthai'ye baktı «rârimn seyyar satıcı olmadığma neden bu kadar k&nisin?» var)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear