Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT 30 Temmuz 1967 CUMHURtTET Silâhçı Tahsin boynuna geçirilen bir iple boğduruluyor Kaderini mizacı hazırlamıştı susanın karargâhının bulunduğu Kırmızı Konağa (Bugünkü Cum huriyet gazetesinin bulunduğu bi na) gitti. Burada Süleyman As kert Beye Bulgaristandaki vazi yeti anlattı. «Bu İş kuvveden fii le çıkanlamaz. Eğer bana inanmı yorsanız başka birlnl gönderin» dedi. Süleyman Askerl Bey kendisi ne, aDönmemen lâzımdı. Bizden talimat beklemeliydin. tdare Meo lisimizde vaziyeti görüşelim. Sen biraz lstlrahat et.» gibi sözler söy ledL Bu yenl durum fcarşısmda Teşkilâtı Mahsusa kendi bünyesı içinde yaptığı görüşmede Hasan Tahsin Beyl bertaraf etmeyl kararlaştırdı. Iki gün sonra Hasan Tahsin'l Teşkilâtı Mahsusadan çağırdılar. Her zaman üzerlnde taşıdığı çifte tabancayı yoklıyarak dâvete ica^ bet ettL Olaym bundan sonrasını 17 Temmuz 1926 tarihli Cumhurlyet gazetesinde Ahmet Bedevl Ku ran'ın, Ahmet Hulusl takma adıyla yazdığı notlanndan beraberce Izliyellm: B lrtnd DUnya Savaşı p&tlaJt verince seferberllk llân olundu. Hasan Tahsin'i silfih alüna ahlsr. O zaman müstafl yüzbaçı idl. Buna fena halde canı sıkıldı. O, nazırlık fUftn beklerken ne lle karşılaşmıçtı. Teşkilâtı Mahsusa u sırada yanl seferberllkle beraber Teşkilâtı Mahsusa da kuruldu. Bunun başuıa Suley man Askerl Bey isminde bir erkânıharb btnbaşısı getlrtldi. Dışandaki kanlı bıçaklı olaylann taklbl i?l Teşkilâtı Mahsusaya verilmişti. Hasan Tahsin de bu teşkilâtın mensuplan arasına glr di. dller. Hasan Tahsin buna her ne kadar razı olmak istemediyse de sonunda gitmeye mecbur oidu. Hareketinden önce yeğeni ile karşılıkh oturup rakı içtiler. Hasan Tahsin bu yemekte yeğentae şöylece içini döktü: «Nedim, bun lar benim başımı yemek için gön deriyorlar. Beni kuvveden fiile çıkarılamıyacak bir işe sevkediyorlar. Batı Trakyada Bulgarlarla müştereken bir iş yapılamaz.» Aynı konuşmada yeğenlne Teşkilâtı Mahsusanın çok gizli olan nizamnamesinin bir maddesini de okııdu. Bu maddeye göre, hiç bir Teşkilâtı Mahsusa mens'Jbu verilen vazifeden, vaztfe yerinden. emir almaksızm ayrılamazdı. Hasan Tahsin bir ay sonra bir gün çıkageldi. Orada Bulgarlar kendisi ile hiç bir ciddl konuyu ele almamışlar ve onu oyaîamışlardı. Evdekilere Bulgarlardan bahsederken diyordu ki: «Bu adamlar dost değil düşman, Garbl Trakyada bizden ziyade ihtirasları var. Esasen millî siyasetlerl de böyle.» Bir ikl gtln dinlendikten sonra Merkezi Umuml ve Teşkilâtı Mah reketleriyle ilmiği çektl, çektl ve Tahsin fthirete kavuştu. Sonra onu şayanı hayret bir maharetle bağladılar, bir çuvala koydular. Eşref'in tedarik ettiği lâstik tekerlekli bir faytona attılar ve Edimekapı haricindeki me zarlığa bıraktılar.» Hasan Tahsin'in cesedi ancak bir hafta sonra yan tefessüh etmiş halde oradan geçenlerden blri tarafmdan görüldü. Ceplerinde hüviyetini tesbit edecek hiç bir vesika yoktu. Üzerlnde terzi Mîr'in diktiği elbise bulunuyordu. Ter ziye elbise tarif edildiğinde, bunun ikl hafta önce Hasan Tah sin'de dikildiği cevabı alındı. tşte bir süre gazetecilik yapmış sonradan yine aynı meslekte devamına müsaade edilmiyen bir insanın biraz da kendi mizaciyle hazırladığı mukadder âkıbet... Silâhçı Tahsin hatipti. kaleml vardı, çifte tabancası vardı... Fakat bunlann vanmda en fazla muhtaç olduğu şeyden yoksundu: ölçü. Sait Halim Paşa Romada, Enver Paşa Türkistand» birer kurşunla öldürüldüler. Süleyman Askerl Bey İntihar etti. Cavlt Bey, Ahmet Samlm'l öldüren Abdülkadir, Zekl Beyin öldürülmesinde büyük rollerl o lan Yüzbaşı Edip, ^lutasarnf Şüi rü Bey Atatürk'e yapılan suikastle ilgili olarak asıldılar. Zekl Beyin asıl kaatili Çerkes Ahmet ls« Şam'da Cemal Paşa tarafından a»tınldı. S O N Ya boğduruluyor «O zaman Teşkilâtı Mahsusa mahremdl ve Kapalı Fırın civann daki Acı Hamam tarafında bir bl nada İdl. Reisi Basra ric'atinde intihar eden o havall vall ve kumandanı erkânıharb Kaymakamı merhum SUleyman Askerl Beydi. Kuvrei icralye âmlrlerinden en blrinclsl Kuşçubaşı zade Çerkes Eşreftl. YüzelliUklerdendlr. Bir gün aynı gecenin muayyen bir saati için Tahsin'i Teşkilâtı Mahsusaya dâvet ettiler. Tahsin tabi! işin içindekl bir adam sıfatiyle hiç bir şeyden şüphelenemezdi. Bâhusus Reis çağınyordu. Ve me sele gayet mahrem olduğu için Tahsin giziice gitti. Merdivenden çıkrnca sağa gelen küçük odada blr masa başına geçirdiler. Arka B Hasan Tahsin, muhalif hlzbln en ateşll taraftan ve hatibi İdl. Bu hizbln toplantı yerl de Osmanbeyde Haylaf İdl. Burada litidar ioltugunda oturan îttihatçılan en sert bir blçlmde hırpalarlardı. Bu durum karşısında b&şta bulunan îttlhatçılar, muhalif hlzbl çeşitU vazifelerle îstanbuldan usaklaşürmak lstediler. O günlerde hüküraet, Batı Trakyada Türk ve Bulgarlardan mürekkep silfthü bir rnukavemet teşkilfttı kurmak üzere Bulgar hükümeti ile bir prensip anlaşması yapmıştı. Bu anlaşmanın teferruatını tesbit etmek üzere Hasan Tahsin'i Sofyaya göndermek iste Talât Paşa sı kapıya müteveccihtl. Karşısında Süleyman Askerl Bey vardı ve Makedonya işleri hakkında yeni plânlar mevruubahis oldu. Kahve ısmarladılar. Tahsin sade kahve istedl. Planın tatbütl başladı. Sade kahve geldi. Kahvenin içinde esrar veya başka bir madde vardı. Tahsin beş dakika sonra kuvvetsiz, dermansız, uyuyacak hale geldi. O esnada ablak yüzü ekzali birisl içeri girdi. Bu, Çerkes mah, uzun boylu, kuvvetll adale Hasan Tatasin «Silâh» Gazetesi nin ba?yaıan lken sinln başından aşırıp boğazına Eşreftl. Elinde ince, kuvvetlj tngiliz lpinden bir llmik vardı. Tabtaktı. Askerl Bey ve blr arkadaşı dışanya çıktüar. Ümik çekildi. Tahsin Bey can havliyle fcımıldamak, çifte tabancasina davran mak istedi. Fakat Eşref sol dlzlrJ Tahsinin sırtma basıp göğsünü masanın kenanna dayamıştı Bu kuvvetin altmda, esasen ilâçla dermansız kalan Tahsin kıpırdayamadı. Eşref, muttarit kol ha arihimîzin ibret dolu blr bölürnünü Bö7İerimlzin önünde canlandırabümek için dört Türk gazetecisinin öldürülmesinde alet olarak kullanılan kimselerin ve Ittihat ve Terakki 1leri gelenlerinin âkıbeUerinl şöyle bir ha tınlyahm: Talftt Paşa Berlinde, Ca mal Paşa Tifliste, Sait Halim Paşa T Sonuç Üstün vasıfh. TENZİLÂTLI KÖMÜR SATIŞI Fizikt ve kimyevî evsaf bakımmdan tamamile bir taş kömürü olaıi 7000 kalorili AKAS kömürümüzü, yalnız Ağusto» ayına mahsus olmak üzere Kış tiatmda 10 lira eksiğine sattnaktayız. Kömürümüz depolarda kat'iyen yanmaz. Sayın mü}terilerimizin kıjlık kömürlerini şimdiden almalan menfaatleri icabidır. Tel: 49 69 62 AKA MADENCİLİK LTD ŞTL Küçük Balıkh Han No. 24 Karaköy Reklâmcilık 2602/8977 Dişi Botıd TVCOON, PB5Iİ Mf HAFTANIN 1 2 3 4 8 6 7 8 ACASI 9 İO 1 1 1 2 1 3 1 4 1 5 1 6 ISTANBIİL 06.25 Acıhs ve croeram 06.30 Ovun havaîarı 06.45 06.50 C7.(KJ 07.05 07.30 07.45 07.SO r.s.00 OS.15 08.45 09.25 0f>.40 10.30 11.45 10.50 11.10 11.15 12.00 12.20 13 00 1.1.15 15.00 15.10 15.30 16.00 16.15 16.45 16.50 17.3S 17.50 1H.00 19.30 19.45 20.20 20.25 20.45 21.00 21.05 21.40 22CKı 22.45 2'î.00 23.55 24.00 Kar.ıı=Tia Türkülcr Kbve m a b e r l e r Türküler Haberler ve hava d u r u m u I î t a n b u l da b u c u n K ü c ü k Ilân'ar Ovun h a v a l a r ı Sabah ve rr.iizlk Istevin calalım T a r i h ssvfaları MutlUKİHer Pazar schtactleri Ara h a b e r l e r i ve Uârüar M i n v a t ü r muzik Bizi d i n l e r misiniz? T u r k s a n a t müzifii bestecllcri Üc e i s d . uc o l â k ' (. TIFFANY JONES KJASIL OLSA 51M FDLÎSE İU UAVE &J.UCÛ I MallCOÇOğlU i konu veresim: AYHAN B A Ş O Ğ L U m K a d ı n l a r koFosü 'r7" " Haberler ve h a v a d u r u m u Reklâın o r o j r a m l a r ı Kısa h a b e r l e r T. Uve'Jn'dan s a r k ı l a r P a z a r konseri Avîâ G ü r s e s ' d e n s a r k ı l a r Lâtın D a n v a s ı n d a r . Kısa h.iberler ve ilânlar Onera saali Âsık Vcvsel'den Tıirküler Reklârn Drot f rarr.lan Haberler ve hava i u n ı r a u M. A k k u s ' î a n lürtcüler Tıırk musikisi ozel Droeıramı Kı.cuk ilânlar Anadolu efsaneleri Gecen hafta 24 saatin o i a v l a r ı ve ilâîüar Sizin icin sectiklerimiz M. A r m a e a n dar. s a r k ı l a r Rcklâm oroâraır.ları naberler ve hava durumu Sizinle beraber Gnnün haberleri Kauanıs. İSTANBUL İL RADYOSU 09.55 Acılıs ve Droâram 1000 b:zin içın 10.30 Karısık sololar 11.00 Sevılen sesler 11.30 Vaisler ve DOİkalar 11 45 Akordeonla melodiler 12.00 Gecmis eunlerin sevılen sesleri 12.30 Koncerto saati. :3,00 Ctsiüı melodiler 13.30 6a:ı soloları 14.00 Talıl melodileri 14.30 r.Iınvatür müzik 15.00 C.ız saati :5.30 Gencler icin 16 00 Pa^ar konseri 17.00 Cay saati 17.3ü Kucuk konaer 18.00 Ivi aksamlsr 1S.30 Scnfnnik müzik İ9.0O Haîıf müzik :o.3O ksam koıtseri 20.15 Gencierin sevdikleri 21.00 San reDertuarından 21.^0 Danvanın dort bucaöındân 22.00 Tatıi aksamı icin 22 ..10 Ge.e k o n s e r i 25.00 Caz m u i i e i 2.Î 30 Hafif s a r k ı l a r 21.00 Gece v a r ı s ı İcin G1.00 ProL'ranı ve k a o a n ı s SOLDAN SAĞA: 1 Eskiler dünyadakl yedl büyük hârika diye adlandırdıklan şeyleri bu kelimelerle anlatırlardı (üç kelime). 2 Eski bir tran takvimine göre yılbaşı, agaç eşyayı cilâlamakta kullanılan esmer kırmızı renkte bir sıvı, cinsiyet. 3 Sülâlenin büyüğünden bahsederken bu kelimeyi kullanınz, ince olmıyan. dileme. 4 Bir Işle ilgüi resmî kâğıtların tümil, cihan, içine sıvı şeyler konulan kab. 5 Ak ciğerîer, başka bir şeyde beUİ bir değişiklik meydana getiren işin sonucu, blr nota, bir hartin okunuşu. 8 Baştna btr hari «elirse bir unoımuz olur, beraber, hatırlayış, bir nota. 7 ÜçüncU şahıs için toprağı kanştırdı anlamrna kullanılan bir kelime, parayla ilgili. 8 Suyu bol olan, bir şeyi gözönünde canlandıran, vahşi hay\'an yuvası. 9 Tamir et anlamına emir, bir harfin okunuşu. bir kara parçası16 nın denizden olan yüksekliği. 10 Meydana getirilen önemli iş, yasal bileşiklerl parçalıyarak açjelbisenin göğlis kısmını düzgün ğa çıkan enerjiden faydalanma su tutsun diye kullanılan kıl kumaş, retiyle yapılan solunum (Ikl koteslim olmuş. 11 Bir şeyi biri lime). 2 Düzgün çizgi çizmesine vermek İçin ileriye doğru ha de kuUanüır, tahılın öğütülmüş reket yapış; motörlerdeki piston hali. adaletsizlik yap anlamına halkası. 12 Işık, cisimler tara bir emir. 3 Belll bir meşgalefından yansılanan ışığın gözde si olmıyan, bir göz rengi, ikl şemeydana getirdiği duyum, öd ds yi birbirinden ayıran mesafe. mi birbirinden ayıran boşluk. 13 4 Ecnebi bir kadın adı, Haber götürücü, parça halln gösterme, eskiden İçine asker de olmıyan, yakuta benzer al renk kapatıp düşmana karşı koymak 1 U bir taş. 14 Milll Müdafaanm çin kurulan geniş yapı. 5 İşakısaltılarak yazılış şekll, çok oku ret sıfaü, olmamış kavun, açıkmuşçasına, uzun olmıyan. 15 lanmaması gereken şey, çoğul taMülkler, efsanevl hlkâye, içl boş. kısı. 6 Bir şeyin durduğu veya 16 Proteini bol blr besin mad geçtigi yerde bıraktığı işaret, madesi, asker, hüner. blr harfin o denl ip, iki çenekli kapalı tohumkunuşu. luların gürgengiller familyasmdan YUKARIDAN AŞAĞIYA: kerestesi dayanıklı bir ağacın bol 1 Serbest oksijene Ihtiyaç olduğu yer. 7 Bir cins pasta, kalmadan yüksek moleküllü kim asitlerin alkollerle birleşmesinden meydana gelen sıvılara verilen ad. 8 Bir göz rengi, geri verme, bir İşin muntazam yürümeme hali. 9 Yükselt, iyilik, tamir et anlamına bir emir. 10 Bügislne güvenilir klmse, eskiden yenlçerilerin kütükteki kayıtlannın (i) hali. 11 Pars yardımı, şiir yazan (çoğul). 12 Yumuşak çeliklerin üzerinde bu harfler görülür, en azından, bir harfin okunuşu. 13 Çoğul takısı. düğüm, bir renk. 14 Tam benzeri, Anadolu Ajansının rumuzu, uzailık. 15 Takat, deniz araçlannın 1 barmdığı yer C.HJ nin tuttuğu yol. 16 Zeytingülerden yaprakları telek damarl. çiçekleri güzel kokulu ve beyaz kırmızı veya san renkli bir süs bitkisi, mal etme. Ç FRtEDRICH DÜRRENMATT 10 Sevvar satıcı, «Anlıyorum» diye söylendi. Son ra gene fısıldadı: «Siz de inanmıyorsunuz bana». cNe münasebet!» Adam, «Ben bilıyorum.» deai. Sesı zor duyuluyordu ve gözleri cipin yar.mdan garip yıldtz kümelerı gibi kayıp geçen kırrr.ızı, yesil ışıklı ilânlara dikilmişti... Yedibuçuk ekspresiyle Bern'den döndüğüm vakit bana anlatılan durum ışte buydu. O civarda işlenmis olan bu cinsten üçüncü cinayetti bu. İki yıl önce Sch\vyz Kantonunda bir kız çocuğu ve beş yıl önce de St. Gall kantonunda bir kız çocuğu boyunları usturayla kesıimek suretiyle ö^dürülmüştü Hıç bir sefermde de caniye dair hiç bir iz bulunamamıştı.. Seyyar satıcıyı çağuttım. Kırk sekiz yaşında, ufak tefek, üzeri kirden yaâlanmış nâhoş bir adamdı. Başka zaman konuşkan ve hazır cevap oisa gerektı ama şu sırada dehşet ıçındeydi... llk önce verdığı ifade gayet açıktı: Orman kenarında, pabuçlannı çıkanp sepetini otlann üzerine bırakmış olarak yatmaktaymış. Niyeti Magendorf'a gıdıp kapı kapı dolaşarak her zamanki gibi fırça, lâstik, pabuç bağı v.s. satmakmıs. Yattığı yerde uyuya kalmış. Yakmda bir yerde bir çiftçiyle çoluk çocuğu tarlada çahşmaktaymışlar, köpekleri de etraflannda dönüp dolanıp duruyormuş Seyyar satıcı Fehren'de tıka basa karnını doyurmuş olduğu için uyku bastırmış. Köyler arasında partal kılıkta, traşı uzamış bir halde dclaşmasma rağmen görünüş.ünün aldatıcı olduğunu söylüyordu Seyyar satıcıhktan iyi bir kazanç sağladığı Eiıbı bir kenara bir kaç kuruş bile koyabiliyormuş. Yemekten son ra bol bol bira içıp ikı tane de çikolata yediği için sonunda otlann arasınria uyuya kalmış. Ama biraz sonra bir çığlık duyar gibi olarak uyanmış bir kız çocuğunun tiz feryadı Uyku sersemligı içinde doğrulup etrafma bakmdığı zaman tarladaki rençperler de bir an işierinden başlarını kaldırıp kulak kabartmişlar gibi gelmiş ona. Ama sonra köylüler gene işlerine eğilmişler köpek gene etrafa ko?uşmağa başlamış... Seyyar Fatıcı, «Herhalde bir kıışmus sesiydi,« demiş kendi ken^in* ne bilsin? Bu yarı izah *T" K* '•• NIHAL YEĞİNOBALI A N K A R A Ac:hs ve Droeram Guna.vdm Kove haberler Ce^iti: sesLerden sarkılar Habeîler ve hava durumu Sabah müzigi Ankara'da bueün Ovun havalarj Kiicuk ilânlar Dınlcvici istekleri Muzikli cocuk cvunları Iitekleriııiz mikrofonda Sarkılar Levleâin ömrü Kiia haberler ve ilânlar TLjrküler Bizi dinler mlsiniz? Eylel'den müzik Küçıik ilânlar Vurttsn sesler Hf.berkr ve hava durumu Hafif tnüzık Cotırk bahcesi Reklânı DroBramlan Kısa haberler Ovun hftvalan Tratik Oans kulübü Sarkılar Cesitli müzik Kısa haberler ve llânlaı Kadınlar toclulutundan türküler Tarla dör.üsü îîcklâm Droeramları Haberler ve hava durutmı Kücük ilânlar Ositü müzik Turizm Sarkılar ÜnHî soüstler ür.lü orıcesıralar Uvkudan önce 24 saatin olavları ve kücük iîânlar Cecen hafta Sr>or dercisi Caz nıüzİEİ Müzik dünvası Alive Akkılıctar. türküler Haberler ve hava durumu Gece konserl Gece varısına doîru Giînün haberlerl Kaaanıs. tarzıyla ıçi rahal edsrek gene şekerieme kestırmeğe başlamış. Sonra, bu sefer de ormanın mutlak sessızliŞi uykusunu dağıtmış. Fırtmanm kopmak uzere olduğunu farketmış. Pabuçlannı gıyıp sepetını almış eline. Lâkiu içinde bir huzursuzluk varrmş, zıra akîma gene o fervat gelmiş. Magendorf'a gıtmeme karar vermış, zıra karakolda Rıesen'ın nöbetçı olduğunu bilıyormuş. •Xeme lâzım, belkı başıma bır ış açar. düsüneesıyle şehre doğru yollanmış. Tren istasyonuna kestirmeden gitmek için orman yoluııu seçmış ve küçük kızın ce.sedine raslaması işte bövle olmuş. O zaman hemen Magendorf'dakı Gevik meyhanesine dönerek Matthai'ye telefon etmiş Kendind?n süphelenırlpr diye korkusundan. köylülere hiç bırsey söylememiş.. Verdiğı ıfade buydu Salıvermerhm or:u. Bu belki de tamamen kanunî bir hareket sayı:mazri;. Sorgıı hakîmı onun tutuklanması ıçın talimat vermıs degıldi ama şu sırada ince eleyıp sık dnkuyacak halimiz de voktu Sevyar satıcının ifadesı bana gerçe5e uysurı eibı gelmekle beraber tahkikat şarttı Ne ol?a «abıkası vardı Günten'in. lyıce keyifsizligim ii^erindevdi. Bu olavda bir uğursuzluk var gibi gelivordu bana Neden, na?:ıl bilemıycrdum ama içime doğuyordu.. Fotoğrafları istettim Feci! Olay yerinin haritasını gözden geçirdim Bir cinayet mahalli bundan daha şeytanca seçilemezdi. Katilinin Magendorf'dan mı. dolay köylerden mi, yoksa şehirden mi gelmiş; yaya mı yoksa trenle mi yol almış olriuğunu kestirmeğe imkân yoktu. Herşey mümkündü. i Matthai İçeri girdi. Ona, «Tam yola çıkaeagm sırada böyle berbat bir is senin üzerine kaldı.» dedim. cüzüldüm doğrusu». • Vazifemiz, şef.» «Şu cesedin resimlerine baktıkça içimden kaçmak gelivor,» diyerek fotoğraflan gene larfa koydum. Sinirlerim iyice ayaktaydı ve duygularıma tam manasiyle hakim olmadığımı sanıyordum. Matthai maiyetimdeki en iyi detektifti ve tam şu sırada gitmek üzere olması hiç de işime gelmiyordu. O da düşüncelerimi tahmin etmiş gibi, «Bu görevi siz en iyisi Henzi'ye devredin,» dedi. >, (Arbaa rmr)