24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
, «• SAHtFE DÖRT »" 27 Temmuz 1967 Ahmet Samim vurulmuştu AJımet Samım Bey asımmızın ıkıncı kurbanı Ahmet Samım'dır. Bınbası Tevfık Beyın oğlu olan Ahmet Samım, 1884 vılında babasının memur bulunduğu Pnzren (Yugoslavya) de doğmuştur. llk oğrenımını Fıtıh'te yapmg, ardından Galatasaray Lısesi ve Robert Kolejde de okudufctan sonra Rejıje memur olmuştur. Bısın hayatına gınşı 1908'den «onradır. llkın Ahrar Fırkası'n:n çıkardığı «Osmanh» gazete smde yazarhk ctmış, 31 Mart Vak'asından sonra ancak 3 5 sayı yayınlanabılen cHılâl» adlı bır gazete çıkarmıştır. Bu gazetede Abdulhamıd'm hal'ını teklıf ederek o zamanlar hıç bır garetecımn gosteremediğı mede ni cesaretı gostennıştı. Kısa bır sure Jandarma ve Emnıjet orgutunde çalışmışsa da gonralan memurluktan busbutun aynlarak butun çalışmalannı «Sadayı Millet» gazetesı Başyazarlıgı ve Sorumlu Mudurlugüne hasretmıştır. Ahmet Samim, o zamanlar kurulmus olan Fecrıatı edebıyat topluluğunun da en seçkın kalemlerınden birı ıdi. Gecenin sessizliği bir tabanca sesiyle bozuldu B Y Hazıran 1910 Perşembe gu nu hava ıyıce karardıktan sonra Ahmet Samım, yakın arkadaşı Fazıl Ahmet'le bırhk te Sadayı Millet Matbaasından çıkmış. kol kola Emınonu'ne dogru yurumektedırler Tam Bahçekapıdakı poğaçacı fırını onune geldıklen gırada (lınn bugun d e aynı yerdedır) gece nın kaıanhğı ve sessizliği ıç;n den bır tabanca sesı duyulmus ve Ahmet Samım, Fazıl Ahmetın kolundan ııyrıhp cansız ye re serılmıştır. akup Kadrı'nın ıHukum Gcesı> adlı romanından oğren dığımıze gore, o sıralarda gerek orfı ıdare haıb dıvanının gızlı ışkence usullerıne aıt oelgelerı ortaya atan, gerekse Soma Bandırma şımendofer ımtıyazı ışının ıçyuzune aıt onemlı ıfşa atta bulunan bırıcık gazeteci o ıdı. Ayrıca dıs pohtıkada lttıhat \e Terakkı Almanları tuttuğu halde, Ahmet Samım lngıhzlerı tutuyordu. 9 o lumunden ıkı gun once Ah meı Samım'ı Dahılıye Nâzı TI çağırıyor ve kendısme mu tasarnflık tekhf edıyor. Buna Samım'ın karşılıgı söyle oluyor du«Beyefendı, boyle bır tevcıhe mazhar olmak ıçm ne yaptım ? Yoksa benım namıma sırden me murıyet ıstıyenler mı oldu?» Dahılıye Nâzıri' «Sızı «evenler, takdır edenler sızı duşunenler yalnız muhalıf ler mı? Bızım aramlzda da sızı takdır edenler, sevenler vardır Geçen gun ısmı lâzım değıl eskı dostlarınızdan bırı bana Öldnrüleceğini biliyordu dara olunacağım Bunu nîm res mı bır surette tebhg eyledıler Emın olun kı kalbımde hıç bır korku duymuyorurn Bana dındarâne bır tevekkul geldl ö l meye râzı, hazınm. Yalnız ne zaman olacağını bılmıyorum •\hmet Samım > (Prof Tarık Za fer Tunaja, Hurnyetın llânı, 1960. Sh. 67) Ahmet Samım tabanca kurşunu lle vurulduğu anda kolun da Fazıl Ahmet Avkaç bulunuv ordu Bu konu dolayısıyle ken dısını Taksım'dekl evınde zıvaret ettığımde kaatıhn kim olabıleceğını sordum, bana şu ce\abı verdı: <O zamanlar kaatılın Yakup Cemıl olduğu zannedılmıstl Fa kat sonradan bunun Abdulkadtr Bey olduğu anlaşılmıştır. Müll Mucadele vıllarında Ankara valılığı yapmış olan Abdulkadır Bey. Ataturk'e yapılan suikastle ılgılı olarak asılmıstır > A^k ldüjü zaman 26 yasında bu*" lunuyordu. «Genç ve zekl idi, çalıskan ve afıftl, fedakar ve vatanperverdl. Çok ıyı arkadastı Haksızlığa karşı vâkur bır ısyanı vardı. Insanlann zaaflarını, gulunçlüklenni çabuk sezerdı» (Fazıl Ahmet, Kırpıntı 1342, Sm. 70). «Sonsuz neş'e, neşat. gençlık ve zekâ kaynağı ıdı» (Hukum Gecesı, sh. 70) Yakup Kadri Karaosmanoğlu oyle bır çıkıştı kı... Samım'ın arkadaşlanndan kımi vali, kimı mebus, kımi hattâ nâzır oldu O ıse hâlâ matbaa koselennde > Ahmet Samım: «Ben haümden memnununm Gerçı beş parasızım. Fakat derın bır vıcdan hazzı ıçınde yaşıyorum. Bu saadet bana kafıdır > (Hükum Gecesl 1927, »h. 57) Yıne dlumunden az once Ah met Samım'ın, çok yakın arkadası Kıbrısh Şevket'e yazdıgı mektuptan bır ıkı cumleyi bırlıkte okuyalım: «Kardeşım Şevket, . . .. lttıhat ve Terakki Cemıyetı ıdamıma hukmetmı;. ı olduğunu takdır eden Abdulha mıt, zulum ve tazyıkın en agıı bır kısmını gazetelere yuklet mıştı Matbuata muteallık matbuata mensup her ne var i se pençesınden, tecessusunden kurtulamazdı Çunku hürriyetı adaletı. musavatı, hâsılı meşru tıyetı tevht eden hareket ve tn tıbahı fıkrıyeyı durdurmak i çın herşeyden evvel fıkre, her şeyden evvel kaleme, dımağa hucum etmek ve onu oldurmek tâ zım gelır Devrı Meşrutıyette boyle değıldır Matbuat, humyet ve ser bestısıne tamamen malık bulunacagından efkârı urnumıyeyı her hususta ıkaz ve tenvır etmeye mecburdur tcabmda hukumetın şevketını, satvetını gostenr, ı la eder, ıcabında da bır gırı\e\e (çıkmaz yol, uçrum) duş memek ıçın, za'fını, aczını mey dana kor, mensup olduğu mılletın fazıletlerınden, mezıyetlerınden de bahseder; kusurlarından, marazlanndan, hatâlarından da Bızde ganp bır haletı ruhıye var Matbuat Osmanlılığın fezaılınden, şevketınden, şan ve kudretınden bahsettıkçe vazıfe OLDURÜLEN GflZETECİLERIMJZ Yaıılarından örnekler  hmet Samım'ın; basının asıl gorevi ve hukumetın basın karsısındakı tutumunu anla tan asağıdakı satırlan bugune dahı ısık tutacak canlılıkta ve guçtedır. «Matbuatın bır memlekette her seyden ziyade ehemmı>etı Fazıl Ahmet Aykaç sıni ıka etmıs oluyor; bunun harıcıne çıkıp da şu ve şu kusurlardan, falân ve falan şeydela zaai ve acızden bahsettı mı, o zaman fena bır hattı hareket takıp etmış oluyor; garazkâr oluyor. Hattâ bazı ganp duşunenler görfilüyor kı garazkârlığı da kâfi gormiyerek sızl ihanetle, haın bır maksada hızmetle ıthama kadar vanyorlar. Gazeteler hukumetin za'fını da gostenr, satvetını, çevketını de Zannedersek vazıfesi de her hususta bunu icap ettırir. Bu noktavı anlamak, takdır et mek lâzımdır.» (Sadayı Millet, 10 Şubat 1910.) «Bır memlekette kı hurrıyet vardır, hurnyetı hakıkıye vardır, orada efradı mılletten her birı, herhangi fırkaya mensup olursa olsun, kanaati içtimaıye ve sıyasıyesı her ne olursa olsun, şahsen hıç bır taarruz ve tecavuze uğramıyacağından, hükumetten kanunî ve mesru bır talebl bulunursa tamamen bltaraf ve bigaraz bır muamele, hasılı daıma adalet goreceğınden kafıvyen emin olmalıdır» (Sadayı Millet, 29 Ocak 1910). Kuşku yok ki bu sözler, 28 ya şındakı bır gencm olgunluk düzeyını bır hayli asacak niteliktedir. YARIN: ZEKİ BET Dişi Bond MODESTY BLAISE BD6 vciLIÇ DE DESTI .. . IÇ IÇELlM . ~^ İSTANBUL 06 25 0« 30 06 4S 06 SO 07 00 07 0; OT 30 07 45 07 50 08 00 08 20 08 40 09 00 09 10 09 30 09 4D 10 00 10 15 10 25 10 40 11 00 1105 11 45 12 10 1215 12 30 12 45 13 00 13.20 1330 14 00 14 20 14 35 14 50 15 40 15 55 16 00 16 40 18 55 17 15 17 20 17 50 19 00 19 40 20 00 2015 20 20 20 45 2100 21 05 22.00 , 22 45 ) 2", 00 2155 24 00 Acılıs v e Droiram Turkuler Safilık oSütlerl Ovun havalaı Ko>e haberler Sabah melodıleri Haberler v e hava durumu Istanbul'da bueun Kucuk ılânlar Bu sabah sızinle Muzıkll ovunlardan Sarkılar Sosval hızmette kadın îran^adan \ankılar M Akeun den turkuleı Gı'.ar soloları Muzlk kutusu Pratık bıleıler Sarkılar Arkası varın Kısa haberler Öcleve doiru muzüc MinvatUr muzik Kucuk ılânlar Saz eserlerı Sarkılar Turkuler Haberler Hafif muzık Reklâm Drocramları Sarkuar Acar orkestraaı Saz eserlerı Konser saatı Turkuler Kısa haber er Okul radvosu Cocuk bahce<i Caz ssrkıcıları Kısa haberler Kanna fasıl tODİulu£u ReHâm oroaramları Haberler ve hava durumu Kucük ilanlar KıtaDİar arasında Haflf muzık orkestrası S Yuzbasıoslu orkestrası Sarkılar 24 saatın olavları Raıho tıva'ıo^u Reklâm oroâramlan Haberler ve hava durumu Csz severlerle basbasa Gunun habeneri Kaoanıs 56789 leri llerlemeler bep bu haretet YTTKARIDAN AŞâĞIYA: 1 «Içmda oturduğu dağ ko sayesınde elde edılmiştir. 7 Aynı laml taşıvugu yan karanlılc durumda koct> oglan» anlanurıa üç söz. 3 Yunanistanda bir liman. 3 Alaturka şekerlemelerden, kahra8 To man Mehmetçlgtn rütbesi. 4 Hayvan ve lnsan vavrularmııı sUt vanaşık durumemdıklerı verler (çoğul) 5 Her da disl, birirü kes bunurüa nareket eîse yanlış hatırlayip Ismliş vapmaz, atlanıp ?eçilecek vernl söyleme halerden, bir 8ifat takısı 6 TerrekeU 6 Detemiz ve katıksız, bUvtlk bllglrüe DttnkH bnlmacanıoniz paşasi, nonn yapıp tnsanlıga hediye ettlk haUedtlmis tekll ta. 3 SOLDAN SAĞA:. ; İ 1 Bırıncısi Hırıstıyanlann tkincisi de Musevüerın peygambeTidır (ıki söz) 2 «Oldukça clmri kişi» mânasına Iki sö^ 3 0niversıtelerde ıncelenen esas fco nu, geçıci hayata sahip * «Bakalım klm aldanacak'n diye Dabıs tutuşmaya vanyan kemik, Yugoslavyada öir dag 5 «Düzıneden iki eksik küçük kalbur» mânasına ıki soz, gemılerin liman da durabümelen ıçin derüze attıklarmın dortte ikisi 6 Tersl lnsaru hem megul eder hem da kendlsine hayatı kazandıru, şlmçok şukür «mınl» modası oldugu içın kadınlannki yerlerde surünmuyor 7 «Beyaz renkte erkek» karşılıgı tki soz, nesne 8 «Yan taraf» manasr eskı bır terım. 9 Sahıp, bır kadın adı |2| + + f X 2 T j| ş| jŞ ;} ^ n a 4 D•B BD • s H H DONKC H • D • D • H • D•a 11 |x s BD BOLMACANIN Tifffany Jones TIFFAHY JONES NASO. BALLEDTLECEK Ynkandakl nkamb deee 4 Uoe aaahtu (ipaen) ve 8 tan* MODC. n r d n Bos kmlao 12 kareniD ıçıne 1 den 9 a kadaı aygun bıret rak.im koyarak re toş>* lama. çarpma. eıkartma. bolme ışaretlerine dıkkat ederek toldaıl «ağa ve vakandan aşaKiya bolmacada gostenlcD soaoçlan bttlunoı. Biraz vaktinlzj ala ama, bo? vaktınua bo^ca geçırtnij olnr*oaux MI ÖU GEOŞCE O İSTANBLL a RAO1OSU 1835 Acılıs ve Droiram 17 00 Sızın ıcın 17 30 Kucuk konser 18 00 I M aksamlar 18 30 Senfonık muzık '9 00 hafıf muzık 19 30 Aksam konserı 2015 Genclerle beraber 2100 Klasık Batı muzıeı 22 00 Hafıf muzik 22 15 Gece konserı 23 OOHafiî muzık 2310 Caz muziiı 24 00 Gece varısı ıcin 01 00 Procram ve kaoanıs YEMİN 7 Matthaı dır«eklerı> le yol açıp cıpe uia'tıak ıstedı ama bunun ımkanı olmadı Muhtarla konu'maga karar vererek nerde olduğunu sordu. Cevsp veren çıkmadı Kulagına ancak homurtu ha'ınde bır kaç tehdıt geldı Matthaı bıran dusundukten sonra me%hane>e gırdı Dogrj tahmın etmıştı, muhtar mejhanede oturuvordu Marazlıva benzeyen, ufak, tefek, şışman bır adamdı Bardak bardak ttalyan şarabı \uvarıı\arak mevhanenın alçak pencerelerınden dışar sını suzuvordu «Benım elımden ne gelır kı, mufettış bev1» dıve sordu «Kovluler ınat edıyor Pohsın ışe >aramadığına kanaat getırmış, adaletı kendı ellenne almağa karar vertmşler «Derın bır goğus geçırdı. cGırıtlı ıjı çocuktu Hepımız severdık onu » Muhtann sozlerınde \aşlar vardı Matthaı, «Seyyar satıcı suçsuz,» dedı «Suçsuz olsa tutuklamazdınız > «Tutuklamış değılız zaten. Şahıt olarak goturuyoruz » Muhtar mufettıse duşraanca baktı. «Sız sadece bızı kandırmağa çalışıyorsunuz » dedı «Bızım herşeyden haberımız var » «Koy muhtan olarak ılk gorevınız bızıra guvenlıkle buradan ayrılmamızı sağlamaktır > Muhtar bardağındakı sıyah şarabı bıtırdı, sesını çıkarmadı Matthaı kızgınlıkla, «Ee'» dıje sordu. Muhtann dedığı dedıktı «O safcı olacak herıfı sallandıracağız^ «önce bızlerle carpısmanız gerek oyleyse » «Cınayet ıslemı= bır cınsî sapık ıçın çarpışacaksınız ha' «Suçlu olsa da olmasa da kanuna saygı gosterılmesı şarttır » Muhtar ofkeden kopurerek o boş meyhare •=alonunda beş aşağı, beş yukarı dolaşmağa bd^ladı Servıs vapan olmadığı ıçın kendısı tezgaha gıttı ve bardagına şarap boşalttı Öyle çabuk ıçtıkı şarabın bır kısmı kahn, karanlık dereler halmde gomleğının onunden asağı aktı Dısardakı kalabalık halâ sessızdı Ama şofor cıpı hareket ettırmeğe çalışır çalışmaz ko>luler saf saf yanasıyorlardı Bu sefer de sorgu hakımı me>haneye gırdı. Kalabalığı zorlukla varabılmi': ustu, başı perışandı. Muhttr urkerek ona baktı. Onun varlığı muhtann rahatını kaçırıjordu Hakım, «Muhtar bev, dedı» «Magendorf sakınleri bır lınç olayı çıkarmaya gonullu gıbıler Takvıje kuvvetlen getırtmekten baska Çare goremıyorum O zaman asayışm sağlanabıleceğl kanısındayım .* Yaı»; FRİEDRİCH DÜRRENMATTi N1HAL YEĞİNOBALI M a l k O Ç O ğ l U | konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BEYAZGUL A \ K A RA 0*25 06 30 07 00 07 05 07 30 07 45 08 00 08 05 08 10 08 40 09 00 09 20 09 35 09 40 10 00 10 40 10 55 11 15 11.30 12 00 12 15 12 25 12 30 1100 13 20 13 30 14 00 14 15 14.35 14 55 15 15 13 45 16 05 16 25 16 40 16 55 16 00 17 30 l^bC 19 00 10 40 19 45 20 00 20İP 20 1* 20 ' 5 20 5^ 2100 21 0i 21 "50 '1 İ5 lîfö 22 25 12 45 •>? 00 v, 23 15 f " > • > Vi J 24 00 Acılıs ve oroiram Gunavdın Kov e haberler Ovun havalan Haberler ve hava durumu Sabah muzıSi Ankara da bucün Kucuk ilanlar Her.telden K Öncan'dan sarkılar Hafıf muzık Sabah konseri Kısa haberler v e Uânlar Arkası v a n n Okul radvosu N Bavram'dan turküler IsteSınıze eore Cocuk bahcesi ODeralardan «eçrreler H Bulus'tan turkuler Kıbrıs saatı Kucuk ılanlar SarkıUr Haberler Hafıf muzık Reklâm DroSramları Cocuk bahcesi N Ersozden sarkılar Bunın Icin sectıklenmız Kısa haberler Konser saatı Cesı'h muzık S Ozdensesden sarkılar Turküler Muzlk dınhvelim Kısa hiberler tnce saz Turkuler R^Kİam DroSramlan haberler v e hava durumu Kucuk ılânlar Fatma Turkân'dnn turkuler Dm v e ahlâk lenbetı Saz eserleri Sarkılar Isteklerınlı mlkrofonda Uvkudan önce 24 saatin olavları Todum v e sanat T Karabulut'tan turkuler Kocuk konçer TBMM «aati Saz eserleri Haberler v e hava durumu Gece konseri Gec* v a r ı s ı n a d o i r u Günün haberleri Kaoanıs Matthaı, «Kojlulere bır kere daha lâf anlatmağa çalışahm,» dedı Hakım sağ elının ışaret parmağıyla muhtann omuzuna vurdu «Ko lulerın akıllarını başlanna getır.» dedı. «Yok«a karışmam ha!» Dısarda Kılıse çanları delı gıbı çalmağa başlamntı Kovlulere her jonden venı yenı destekler gelıvordu ttfaıyecıler bıle gelmış ve polıse kar=ı vazıvet almışlardı Şımdı ver yer tiz kufur seslerı yukselıvordu Pohs de hazırhğa başlamı»tı Gıtglde huzur«uz bır bal alan kalabalıgın saldırıva geçmesıni beklıyorlardı Ama çaresiz hıssedıvorlardı kendılerını Her zamankı gorevlen asavı^ı korumak ve ufak tefek suç ılıvenlerle ugraşraaktan ıbarettl. Şımdı ı«e kar=ılarındd bılmedıklerı bırşey vardı Kalabahğın uzerıne bırden bır sessızlık ındı, kıpırtılar durdu Sorgu hâkımı vanında muhtar ve mufettış olduğu halde Geyık'ten dışan çıkmıştı Meyhanenın onunde demır parmaklıklı, genış bır merdıven vardı Üç adam burada durdular Muhtar «Magendo'f lu hemsehrılenm,» dıve «eslendı «Sorgu hakımı Bay Burkhard'a kulak vermenızı nca edıvorum » Kalabalıkta gozle gorulur bır tepkı olmadı. Gurubun ılk renklerıyle janmağa başlamış olan gok yuzunıın dltında kovluler ve ısçıler tehdıt edıcı bır «e>Mzlık ıçınde hıç kımıldasız duruvorlardı Cânı olduğuna ınandıkları adamı kendi ellenne almaşa kararlı oldukları besbellıvriı Bu ınsan daİEa^ının orta verınde polı« arabalan Kocaman kovu renklı canavarlar gıbı tumseklenmıştı ^rabalar kaçıp kurtulmak ıçın tekrar tekrar gavrete gelıyorlardı Motorları mlevıp kukruvor sonra gene cesaretlen kırılarak hafıfleyıp susuvorlardı Hıç umıt yoktu Herkes ve her şey kov evlerınm koyu renklen damlan, meydanlık, sokaklardakı kalabalık o gunku olaylann 'askınlığıvla kulçeleşmıs gıbıvdı Cınayet olayı butun dünvavı zehırlemıstı sankı Sorgu hâkımı kendınden emın olmavan, yav as bır sesle «Vatanda«larım » dıve soze başladı «Magendorf'lular bu fecî cınavet hepımızi sltu't ettı Grıtlı Moser bır cınav ete kurban gıtmıs Bu canavarlığı kımın yaptığmı bılmıyorur ama' » Daha f&zla konuşamadt «Verın onu bıze'» Yumruklar saüanıvor ve yuha sesleri konuşmaja devamı imkânsız kılıyordu Matthaı buyulenmış gıbı kalabalığı seyrstmekteydı Sorgu hakımı «Çabuk Matthaı,» di>e fısıldadı «Telefon et de kuvvet ıste » nt)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear