Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE tKÎ 13 Temmux 1967 CüMHURtTETJ Hayvancılığımııın ekonomik yapısı J ktisat flmİnin süzgecinden geçmiyen her harale, daha bastangıçta kıstr kalmaya mahkum dur. Ekonominin omuzlarma dayanmajan kalkınma, kalkmtna degildir. Hayvancılıkta da bu Is boyledlr. Bazı memleketlerde olduğu gibi, ulusal servet ve gcUriroizin en oncmli kaynaklaruıdan birisini teşkil eden hayvancılığımızın henüz haşlı basına blı endustri haline geldiği iddia edilemez. Halbuki yurdumuzda nüfusun luzla artışi, bu dalın bic saııaji şubesi halinde ürethne doğru süratle yönelmesini zotlamaktadır. Bugün tarımsal gelirhnizde hayvancıhğın pa>ı •ı 35 c yaklaşmışUr. Bu oramn daha da artması, bu sahada yapılacak calışmaların yönüne ve da* yanak noktalanna bağlıdır. VET. HEK. G Keticede hayvan ve hayvansal urünler, mevcut ekonoroinin konjonktiuüna nymayan zorald bir fiyat politikasuıa tâbi tutnhnak suretiyle hayvanctlık kâr getinneyen bir «ektör haline gelmij, gerilemiş, hayvan ve hayvan ürünleri ihra<»'tçısı olan ve olması lâzun gelen memleketinm ba*ı yıllar Arnerikadan et, süt ve tavak ithal etme durumuna düşmuştür. • •»• • • • • « •• •; • «« • • • • •• » • ' Dr. Nurettin ERDOGU ı Plân benimsenmemişse başarıya ulaşılamaz Ahmet Arif DEMiRER K ALKINMA PLÂNLAMASI Bursamn orman köyluleri Bursanın Baraklı, Gö«de, Tesvikiye Pmarcık. Epçel«;, D«|dibi, Büyükdeliller, Güneybudaklar, So|ukpm«, KuçnMelıller, Kotlnören köyleri muHtarlan bîrlesip bir mektup ya»rm»l.r. Orman köylülerinin derdini de taşidıü için söyledıklennm aynea b.r önemi v»r. Düzsün bir dille \e makine ile yazılmış raektttp Koy mnhUrlan tarafından mühürlenmiş, imzalanmış. Diyorlar ki mnhtarlar : .. « Bu hikâyeyi biz yaımadık. Bız soyledik, bızden yana bırısl yazdı. Yazdı. bitirdi, okudu. Butün kalbimizle inanarak muhurledik. imzaladık. Siz de bizdensiniz deyip, size yolladık. Koylenmız halkından size selâm'..» • „ • V%nn olan mektubun t&münü bu kSşeye sı B dırn»k mumkun » de|il. Bazı yerlerini özetliyerek, ba« yerlerini oldağ» gibi aktara . r»k kamn öynn» duyuruyoruz. Söıe şöyleee başlıyorlar yokarıda • adı geçen köylerin temsilcileri : 5 « Bizler orman koyluleriyiz. Haberieşme, ulaştırma ımkan5 larının sınırh olması, devlet hrzmetlerinden laydalanma ımkânlaS rıraızı da sınırlamaktadır Yaşadığımız yerlerin kısır şartlan, tabıat 5 kaynaklarından dengeh bir şekilde fayöalanma ımkanlarının yara5 tılmamıs bulunması, tahripkâr gorünraemızın esas sebebıdır. Tur5 kıye ormanları taraîımudan bilerek veya bılmiyerek, istıyerek ve• ya istemıyerek tahrip edilmektedır. Bu bir gerçek. Aksmı savun• "mak mümkün degıl. Kanun yolu ve zoru ile bu tahribi durdurmak ; hiç mümkün değil. Bu mümkün olsa idi, yurürlükteki kanunlar • karşısında ormanlanmızın tahrip edilmesi, bugun hıç soz konusu • olamazdı. ! Bir kanunun bir maddesinin şu ya da bu şekilde değiştirilmesı, * veyaİ yenr'bîr kanun "çrkanTması bizlm problemlerimizin cozumlenb l l i i i ö l S k ân D Hayvancılığa yön veren faktörler H er memleketin raahallî bünyesi ve Jeopolttik sartkm. hayvannhğına yön verir. Sanayi artıklarının yeri ve değeri lanmla endüsS on zamanlarda biıtün dünyada ieice girmiş, gitri, bir çarkın iki dişllsi gibi rift bir hale gebniştir. Endüstrinin yem mevzuunda larıma neler verebüeceğüıl şu küçük aıisal pek giızel canlandırabilir. Q Alkol ve alkollü lckiler sanayil artıklan: Malt (ilizieri, arpa ve üzüro posalan, şerbetçl otu, bira mayası. Q Şeker sanayii artıkVan: Taze pancar posası, melas, kurutulmus pancar ialaşı, yemlik şeker. Q Nişasta sanayil artıklan: Patates posası, buğday {ve mıstr) isleme artıklan. Q Bitkisel yağ sanayii artıklan: Keten tohumu, yer fıstığt, pamuk, ayçiçeği, hindistan cevizi, haşhaş, susam, kenevit, soya fasulyast gibi yağlı tohumlann artıklan (yaglı kiisbeler> Q | Hayvanî raenşeli gıdalann »anayi artıklan: Et, süt ve bahk ürünlerinln artıklan. Çağunızda arpa ve yulaf, yani klâsik sert yemler hayvanlann midelerinden ziyade insanlann kursağina gidiyor. Bir cok sanayi meraleketlerlnde yulaf; lüks bir yemdir. Çünkü, ekonomik ve zirai sartlar bunun böyle olmasını gerektirmi) ve hareketieri bu yone itmistir. Arpa; Almanyada biranın ham maddesidlr. "Yulal, Avrupa miUetlerinde ozellikle Amerika kıt'asında yulaf unu geklinde, halkın millî yiyeceği olatı çorba ve bulamaç gibi yemeklerin temel unsuıunu teşkil ediyor. Yüksek derecede sindirilir proteinden, yağdan v« mineral maddelerden zengin olan bu besta, eski tâbiriyle yem maddesi; bebekler ve küçük çocuklar için ideal bir gellşme gıdandır. Bugün batılı memleketierde bazı önetnli en düstri artıklan da, ekonomin'm tazyiki karşısında, artik hayvan gıdası olmaktan çıkmış. daha başka şekillerde değerlendirilmeye başlanmış ve bu maddelerin geriye bıraktıkları boşluk, fabrikasyon sırasmda meydana gelen, nisbeten önemsiz yan ürünlerle doldurulınakta bulunmuştur. Bize gelvnce; tarım sektörüne bfiyük bir destek olması gereken sanayi artıklarınm tabii örneklerini bile yeüştirme alanında gereği gibi kıymetlçndiremijoruz. tkinci Clhan Savasmtn «rnunda Almanyaya itaraç ettiğimiz yağlı küsbelerin, yemliklere konmadan önce eterle eksttaksiyona tâbi tutnldugunu \e elde edllen yagın ticaıete aevkedildigini duymuştuk. Biz, sanayi artıklannm tabiî örneklerini hay« vanlanmıztn vucudunda kolay kolay ete, sute, yağa, yumurta \e >apağıya çeviremczken ekonomik ikurallardan yararlanan batılı uzmanlar, cndüstri artıklarınm artıkların» dahi bu yolda değcrien dirmenin usulunu ve yolunu bulmuşlar ve bundan > ararlanmışlardır. Başunızı bir parça geriye çeviıecek ve 5u noktayı tekrar tckrar belirtanekten usanmıyacağız: Hayvancthğunıza ait ekonomik bir politikanuı hatları cirilraemişken, hububat ekimine tanınmıs olan öncelik ve isabetsiz destekleme primleri verilmesi, esascn yetersiz mcr'a ve çayırlann bile çiftçiler tarafmdan süriilmesi sonucunu doğurmuş, geride kalan çayır ve mcr'atar da fazla oilatma yuzünden büyük ölçüde tahribata uğramıştır. Bu durum yalnız hayvanahğıraız aleyhhıe bit sonuç vermekle kalmamı;. yurdumuı içln hayati tehlikeler arzeden crozyonun hızla genişiemesino de scbcp olmujtur. Bngönkü durumun» fcilmiyotum. Fakat be» on yıl once tspanyada at yeöstoicUill faaliyetleriBdeki devlet yetkisi, büyük ölçttde Kara Kuvvetlerine terkedilmisti. Nttekfan (Kordona) ayg» deposu, (Morteleza As. Harân) ve (Jeres) remont deposa, Kara Kuvvetterinin emıinde idl. Bu suretle ordu; ihtiyact olan hayvanlannı kendisi yetiştiriyor ve aynı zarnanda at neslinl ısUh ederek memleket çapmda kendisine bir potansiyel hazulıyordu. Halbuki Holânda'da tek bir resmî hari mevcut olraavıp. yetistinne organiasyonlan tamamüe ko«poratifçilik ve Studbook cemiyetlertae 4*yaıuyor. Bu kooperatiflerta fonkstyonlanna ah bhr nüsal vereltm: Kâğıt imallnde ham bir madde olarak kullanılan samanla, hayvanm kursağına gidenia arasında para bakunından fark vardır. Daha doğru bir deyhnle, köylüye ucuza mal edilen samanuı Üyat farkını bu kooperatifler ödüyor. ünya Bankası'na raensup bir uzman grupu 1958 yıVmdan •beri sosyalist, komünist veya karma ekonomimn uygulandığı yuz kadar çeşitli Alrika, Asya, Avrupa ve Güney Aroerika meraleketlerinde ekonomik kalkmma plânlamasınm nerelerde, ne zamtn nasıl başarılı ya da basarısız sonuçlandığını ve bunun nedenlerini arastırmıslardır. Aralık 1965 te yaymlanan bu araştırroalann sonuçlanndan, sadece kalkmmanın nasıl planlanacağını değil aynı zamanda baska memleketierde bunun nasıl yapıbms olduğunu da bğrenmiş bulunmak tayız. Dunya Bankasımn bu ara^tırmalan, plânlı bir kalkınma çabası içerisinde olan bazı memleketlerin, daha önce aynı yolla başanlı kalkmmalannı tamamlamış bulunan memleketlerden çok şeyler öğrenmesi mümkünken onların bu tecrübelerden faydalanmadıklarını ortaya çıkarmıştır. Durumun böyle oltnasımn sebebi kalkmma çabası gosteren memleketleTİn yeteri kadar araştırma yapmamtş ve gerekli bilgüeri toplamamıs olmalanndan ilerı gelmektedir. Ve konunun en etıteresan tarafı da sözünü ettiğimiz memleketlerin her birısinin sosyal. ekonomik, politik ve benzeri gibi durumlar açısından kendilerınin bambaşka özellikler taçıdığma inanmalartdır. Oysakî gerçekte bu memleketler sadece benzer problemlerle karşüaşmıs olmakla kalmayıp aynı zamanda da aynı hatalan işlemektedirler. Bunlar plânlarını bir lormule bağlamış olmakla plânlı kalkınma donemine girmiş bulunduklan kanısına varmıslardır. Plân stratejisi realiteye uygun olarak vazedilmis bulunsa bile, nelerin yapılabüeceğini hesap ederlerken hatalara düsmekte ve çoğu zaman ya bilgi eksikli|inden ya da politik zorlama yüzünden sektörler arasındaki dengeyi kuramamakta, bazı sektörlere lüîumundan tazla ağırhk veTİrken bazılarında da potansiyel kaybma gıtmektedirier. Çoğu kere de plânlama uzmanlan önem ve önceliklerin tesbitinde hataya düsmekte ve sonuç olarak da amaçtan uzaklaşmıs bulunmaktadırlar. Planlamanın her meralekette mutlak olarak kalkınmaya büyük tesiri olduğu iddia edilemez; hele hazırlanan plân memlekeün gerçeklerine uymuyorsa. Planh kalkmma metodu daha çok Ikinci Cihan Savasmdan sonra ve özellikle geri kalmıs ülkelerde büyük ölçude benimsenmis ve bu yola gidilmisse de plânlı kalkınmayı başarıyla yürütebilenlerin sayısı pek azdır. Bazı kısa süreli dönemler hariç bu memleketler hiçbir zaman gelir ve üretim hedeflerine ulaşamazmslardır. t$in en dikkate değer noktası da durumlarının zamanla daha da kotüye gitmekte olmasıdır. 1960' larda Asya'daki bu grupa dahil memleketierde alman sonuçlar tatmin edici olmaktan çok uzak düştüğü gibi öteki kıt'alardakilerin durumu da bundan iarkU değildir. Kalkınma plânları bulunan ülkelerden birçoğu böylesine başarısız bir duruma düserken kalkmma plâm bulunmayan memleketlerden bazılarımn da hızla kalkınmakta olduklan görülmektedir. Meselâ 1940 1955 yıllan a rasında Meksîka, 19S0 1960 arasmda lsrail kalkmmalannı ortalama en az t'06 olarak sağlamıslar dır. Bunlar aTasmda bilbassa Almanyanm kalkmması hayret verici bîr nitelik taşımaktadır ki. bu memleket, plânı olan Fransa" dan da daha hızlı bır kalkmma sağtamıştır. Demek oluyor ki, gerçekte sadece bir plln uygulaması kalkınmaya yeterli olmayacağı gibi plânsız olmak da geri kalmaya sebep teşkil etmemektedir. Mesele, memleketin yeraltı ve yerüstü kaynaklanyla isgücunün, potansiyel kaybı vermeksizın, tam olarak kullanılabilmesidır. tktisatçı halkın kalkınmaya fazla bir değer vermesi beklenemez. Onlar konuya ne kadar önemle sanlırlarsa halkın çabası da aynı oranda artar. Herhalde halkın kalkınmaya ınandırılması ve meralekette dinamizmin doğması en önemli şartlardan birisjdir. Halkın çok yarar elde edeceğme ınanması halinde millet gücü kalkınmaya aynı oranda katılmış olur. Bu SKÎ^OU^MYLA* l£*l™^Z^™Stt , iîrtL m . i J l rs İ? , • de&isıklik bıze bır favda saglamamaktaaır. ve^necektir Kaldı ki kan^nda yapümak .stenen Uygulama başansııhgı P ayvancılık politikasınu» hugünk4 hareketieri, Hmemleket ekonotnisinde ve tarım gelirînde bü Niçin sağlam bir hayvancıhk Endüstrisine sahip değiliz? yük bir yer işgal etmekle beraber «tlediğimlı bir hayvancılık endüstrisini hâlen kurabihniş d*ğiliı. Zootekni Bjüesseselerimizin almış olduklan sonuçlar küçümsenmiyecek bir noktada olmasına rağmen, hayvan rayiatım önleme ve özellikle hayvan ıslah ve üretim politikamızda gerekli imkânlann, memleketimizin malt şartlan dolayısiyle temin edilememis olması, buna ilâveten yetisÜTİcllerimizin bilgî noksanlıgı yüzünden, müesseselerim'ızde elde edilen sonuçlan gereği gibi kjymetlendirementi; bulunmalan, salgın ve paraziter hastalıklarla savaşta. maddî ve manevî bakımdan te?« kilâta yardonct olamayıslan, hayvancüık endüstrisinin geli^nesine engel olmuştur. Türkiyemiz, bir taraftan mevcut halkm beslcnmeai, diğer taraftan artan nüfusun ihtiyacınu karsıl«nması gibi ciddî Mr problemle karşı karsiya bulunmaktadır. Hula çoğalan nüfusun ekonomik kalkınmaya çdme taktıguıı bugün herkes biliyor. Memleketimîzde hayvancılık sahasmda ekonomik kalkınmamn: asağıdaki »artlann yerine geririlmesiyle sağlanabiUccgint yetkili otoriteler tamamiyle teslim ediyorlar. Filhakika, yüksek verbnli hayvan populâsyonunun meydana gettrlhnesi. rasyonel yemleme metodlarının uyjrulanması. hayvan zayiatının önlenmesi, hayvansal gıda üretiminin pazar isteklerine gbre âvarlanması ve üretim fiyatlan göıönünde bolundurularak bir fiyat polltikasuıın izlennıesi ve nihayet pazarlama Imkânlannm haıırlanmas»; memleketimizde bu «ektörde kelimenin tam anlamı He endüstriye dayanan kalkınmayi temin edecektir. Hayvancılık endustrisi denince ana hatlan ile biz su dallan anlayacağu: Hayvan ve hayvan ürünleri istatistik l$lert Pazarlama (Marketing) Hayvancılık kıedileri Yetistirme kooperatilleri ve birlikleri ile ilgili işler Hayvan ve hayvan ürünlerinin maliyetlerî Hayvancılık anketleri Hayvan meskcnleTİ Ekonomik gerekçeter Tetiştiricüerin dövlt ihtiyaçlan Avrupa iktisadî işbirügl te$kilatı ile ilgili problemler Tem ve yemleme Ulusal eıkonomide ha>\ancılığın yeri ve değeri. limn basansızlığa uğramasına yol açan sebepleri iki ana noktada toplamak mumkündür : (î) Plâmn kötü hazırlanması. (î) Plân uygulamasında hukumetin ve idarenin hatalı hareket etmesi. Bir surü plinlann basanlı bir sekilde uygulanamamasmın en önemli »ebebi, plânm tamamiyle masa başmda hazırlanraasmdan ve dolayısiyle gerçeklere uygun olmayışmdan ileri gelmektedir, Bu dururn ise başta bilgi eksıkliğı olmak ütere hazırhklara. siyasetin baskısı ile çeşitli tazyık grupîanmn etkisinden doğmaktadtr. Her şeyden önce iyi bir plân hazırhyabilmek için elde yeterli ve güvenilir istatistik bilgilerine ihtiyaç vardır. Eksik ve yanhs bilgilere dayanılarak yapılan plânlar ölü doğmuş sayüırlar. Ancak yeteri kadar istatistik bılgisinin bulunması elbetteki iyi bir plân hazırlanması için kili değildir. Asıl olan bu bilgilerı plânlama tekniğine göre iyi bir sekilde değerlendirebilmektir. Demek oluyor ki, istatistik ile birlikte plinlama bilgisine de ihtiyaç vardır. Bu iki unsur, plânlamada basanlı sonuçlar elde etmis ülkelerin tecrübeleriyle birleştirildikten sonra iyi bir plân »tratejisi tesbit etme imkânı elde edilebilir. Bundan sonra dönemlerine gBre icra veya tatbikat progrtmlan dedifitniz yıllık plâa lar gelir. Saydığırmz bu çalısmalar sırasında plânın kötü bir sekilde hazırlanmasma sebep olan amillerin başında, her seyden önce hatalı siyasi görüş yer almaktadır. Buna çeşitli çıkarcı gnıplarmm, kendüerine politik gücü de ilet ederek, hazırlıkların, istedikleri yönde gelişmesme gayret göstermeleri ilâve edUtnelidir. Diğer önemli bir sebep hükumetlerin ve onunla bıriikte idarelerin plânlı kalkınmaya inanarak destek olmamalandır. Plân uygulaması her şeyden önce dısipline ihtiyaç göstenr. Hükumet bu disiplini sağlıyamadıgı takdırde plândan mucize beklenemez. Hükumetin devamlı desteğı basanlı kalkınmamn vazgeçilmez bir sartıdır. Bu konuda Pakistan'ın tecrübeleri bir misal olarak gösterilebilir: Hükumetin des teğini görmeyen Birinci Kalkmma Plânı ki gayet realist ve elde edilecek hedelleri mübalagasız olan bir plândı hiçbir olumlu sonuç getirememiştir. Buna mukabil güclü bir liderliğin desteğini görroüs olan tkinci Kalkmma Plânı, hedeflerin üstünde sonuçlar elde edilmesine sebep olmuştur. ki sözunü ettiğimiz basansızlıktn böylesıne baskı yoiunun seçilmesınin de tesiri büyuktür. Halbuki ikinci plân döneminde devlet, dış ticaret, vergı ve teşvik usulleri yönünden bilimsel yollan seçmis olmakla isabetli neticeyi kaydetmiştir. Tarımda, teşvik edici liat poütikası tanmsal ürunlerin artmasına sebep olmuştur. Sovyet biçimi merkeziyetçl kontrollerin kaldmlmasıyla, Yugoslavya'da da olumlu sonuçlar elde edilmiştır. Vergi, kredi ve tiatlan ügilendiren teşvik edici tedbir ve metotların uygulanması mületin daha verimh ve randımanh (eificient) çalışmasını sağlamıştır. Bu tesvık edici unsurlar o kadar başarılı olmuştur ki, bugün başta Çekoslovakya olmak U7ere Polonya. Macaristan ve hattâ Sovyet Rusya bile Yugoslavya'nın gıttiği yolu izlemeğe başlamıştır. Ç ok kısa sürmesini arzuladığımiz bir gelecekte programlı çalışmaların netice vermesini, yıllar yıh olumsuz etkiler yaratan taktörlerîn gideril mis olmasını ve hayvancılığunızın ekonomik bir yapı içerisinde değerlendirilerek mürcffch bir Türkiycnin doğuşunda ve ulosal ekonomimizde kendi yerini almıs olmasınt gbntıck hepimize huzur ve ferahlık getirecektir. Sonuç teyiz, Bursa'da da pilot bolge olarak seçilen köylerde iyi sonuçlar İ alinmıstır. Köylü tabiat kaynaklarından en iyi ?ek\lde faydalan S ma metotlannı bğrenmeve baştamıs, üretim artmıs, aracı ve tefe « S cilerden kurtuluş ışığı gorülmüstür. Ne var ki, bu gelişme bazı çı < S karcı çevrelerin hosuna gıtmemi'îtir.» ] S Gerçekten de mektupta anlatıldıjına gBre kBylfi kıpırdamıstır. ' S Köylüye denntistir ki : • Siz meyvacılık ve lıayv»neılık yaparak kalkınabilirsiniı. S Bu|d»y ekti|iniz yerlere yem bitkileri ekiniz. Ziraat Bankası siıe 5 kredi verecektir. Bu paralarla ihtiyaçlannızı karşılarsmız. Hay; vancılığa baslayınız. Topraklannıı engebeli oldnlu için teraslı • meyva bahçeleri yapınıı. Koopemtif kurunaz, ve araeiUrl» l« gör• meyiniı! S Gerçekten devlet rehberlik gSrevini yükltnir. Köyltt Inek, koS yun, tavuk sahibi olnr. Fidan, tohıeübre, ilâç, pnllnk verilir. S KBylü meyvacılı|a yönelir. Hayvan .tsı ve ürnnleri artar. Kı S raç arazide kuraga dayanıkh meyva agaçlan yetişir. Ne v»r ki • meyvahklar arttıkça meyva ağaçları altında hayvan otlatmak ge • rekir; bn yüzden a|aç sahipleriyle hayvan yetiştiricileri arasınd • çtkişme başlaraıstır. S Kannnlara göre orman d a hayvan otlatmak yasak oldnğnnda J ne yapsınlar köylüler? Uludağ yaylalanndan yararlanmak îsterle 5 Bu yaylalardan ço|n köylerin mülkî sımrları içinde olduğunda • köylüler yayla tahsisi için Orman tdaresine başvnrurlar. J Ne var ki Orman tdaresi köylülerin bu açık hakkını kendilei Psikososyal ve ekonomik ka S ne Ummak yolnnda âciz kalır. nunlara uygun teşvik metotlan S Çünkü Bnrsa'da bulnnan birtakım a|slar Koyuncnlar Cemiyı Batılı ülkelerin buldukları ve S diye bir demek knrmnslardır. Bu âernefe haraç vermiyen köy1 uvguladıktarı bir yol olmasma S lere Uladağın yaylalan kapalıdır. birtakım karma ekonomi sistemi S En çüıel yaylalar tüccar sürü sahiplerinln ell altmdadır. m tatbik eden memleketler, aksi • Devletin yaylasını kendi çiltli|i gibi knllanan jnütegallibe < yola saparak sosyalist ülkelerin S man tdaresi memnrlannı da nüfuzları altma almışlardtr. Çür ilk baskı rejımi gibi bir çıkmaza • köylüden yana çıkarlarsa Ankaray» tesir edip hepsini yerlerin» yonelmışlerdır. Hatalarmı anla• etraekle memnrları korkutmaktadırlar. yıp dönmedikleri takdirde herHayvanlannı otlatmak için çaresiz kalan köylü Orman tdı halde sonuçlarmın hayırlı olaca S ğına inanmak mümkün görule S si aleyhine Danıstayda dâva açraak yolnna gltmektedir. Diva ı " ve acıkhdır : memektedir. S Hem köylüler ormanlan tahrip ediyorlar, diye şik&yet t Ekonomik kalkınma o kadar S hem de köylüye yasama hakkını tanımazsak, ve mütegallib karışık ve zor bir ıstır ki, şayet S nüfuzunda kalırsak «Orman dâvası> edebiyatının ne deieri vı politikacılar bu konuyu şaşmaz • hükmü olnr ki? bır ınançla ve içtenlikle benimse • Devlet önce köylüye yasama taakkı vermell ki, ormanlar memiş ıseler, onayladıklan plân • rip edilmesin.. l"luda|ın yaylalarını mütegallibe eline verip ların kolaylıkla ve basarılı bir • lünün kannnl» tanınmış hakkını hiçe sayanlann orman ve ?ekilde uygulanabileceğine iaan • divas» konusuBda siyliyecek |ek lânarı olamaz. rnak sâidillik olur. Müteveffa • Bursa Orman Idaresinde bntOnan yetkililerden bn meselej Hindistan Başbaktftl Kehru plân • dınlatmaUnnı bekliyoruz. Baraklı, Gözede, Tesvikiye, Pın; lamanın önemini çok iyi takdır ; Epçeler, Dagdibi, Büyükdeliller, Güneybudaklar So^okpınır eden bir devlet adamıydı. Ter ; çükdtliller, Kozluören köylerinın mühürlü imzalı yazıları ei tiplenen bir toplantıda Hindistan ; dedir. Bu devletin memurn mütegallibenin emrinde değil, 1 Plânlama Kotnisyomınun başkanı S hiımetinde olmalı. Orman köylüsünün kaaunda yaztlı h; olarak uzmanlara: «Bizler plân i Camhnriyet hükumetinin memura tanımak zorondadır. lamada epeyce tecrübe sahibi ol S BarM Ormaa tdaresi böyle düsünmüyor ma? duk. Ama esas konu plânın hazırlanması değil onun uygulamasıdır. Korkarım ki uygulamada pek usta değiliz> demistir. Gerçekte, plânlamanm başarılı *•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••••••«••••••••• sımalanndan birisi olarak tanı••••»••»••»••••••••••••••••••••»••< nan Nehru bu noktada kanımıza göre bir hataya düşmüş bulunmaktadır. Plânlama bır bütündür. Her ne kadar prosedür olarak plânlamanın bir hazırhk ve bir de uygulama safhaları varsa da amaç kalkmmayı sağlamaktır. Buna göre plân hazırlanmasını uygulamadan ayırmak asla mnta ISI SANAYİİ ANONİM ŞİRK kun olamaz. Zaten plân uygulanabilecek islemler sırasımn (process) gerçeğe uygun olarak tes • bitidır. Şu halde uygulama plândan değil, plân uygulamadan doğ maktadır. Uygulama kabilıyeti • olmayan birtakım prensıpler, (MARKETİNG MANAGER) programlar ve projeler manzumesi ancak kâğıt uzerine yazılmış bır mısal veya bir efsane olarak duşunülebilır. I DEAI STANDARI PAZ&RL&MA MÜDÜ1 ARAHIYOR ARANAN §ARTLAR Liderler ve halk yüzyılda Japonya'nm diğer benzeri ülkelere * göre çok hızlı bır şekilde endüstrilesmis hale gelmesinde, kararlı bir hükumetin, kalkınma çabalarmı candan desteklemesi âmil olmuştur. îkinci Cihan Savaşından sonra Çin Cumhuriyeü, İsrail. Meksika ve özellikle Birinci Cihan Savasmdan bu yana da Rusya'daki kalkınmalarda hükumet disiplininin tesiri inkâr edilmez bir gerçektir. Devlet lideTİennin plânlı kalkınmaya yürekten inanmalan ve bunu davranışlarıyla belli etmeleri mümkün olmadığı sürece Esasen yazımızın yukarı kısımlannda da söylediğimiz gıbı plân, tam uygulama kabiliyeti olan, realiteye uygun bır hareket hattıdır. Plânlama kelimesi çoğu zaman Nehru'nun da yaptığı gıbı hatalı olarak, plânın yazılması yani iormüle edilmesi mânasmda kullanılmaktadır. D O Ğ UM Güney ve Hnyati ONUBLV OğuUan Mchmet HaTrntlah ONTJRLU'nıın Dojumunu Dost vc akrabalara duyurur ıznnsı Cumhuriyet 8302 J Teshin Tesisatı Yaptırılacaklır (Sümerbank Genel Müdürlügünden) 1 Konya Krom Mağnezit Fabrikası teshin. mutfals ve pompa istasyonu tesisatı, (birim fettar, müteahhit tarahndan teklif edilmek esası üzerinclen) eksiltmeye çıkanlmıştrr. 2 Eksiltrneye iştirak «decek rr.üteanhitlerin, bir mukavelede (tenzilâttan sonra) kıtî hesap bedeli 750.000, TL. olan bir kalorifer tesisatı işini rftüteahhit olarak yaptığma ve katî kabulünü aptırdığms dair vesika ibraz etmesi şarttır. 3 Eksi'tmenin muvakkat trminat mi'ktan UO.000, TL. dır. 4 Taatıhiidün teslim müciJcti, mukaveV akclînien itibaren 250 takvim gününü geç.memek üzere müteahhit tarafından teklif edileceMir. 5 EksUtme evrakı, 30, TL. karşılığmda Sümerbank Ankara şAibesinden veya (Karaköydeki) Sümerbank İstanbul şubesinden temin oluntbilir. 6 Tekli* zarnannın, en geç 27 Temımız p«r«embe günü saat İS e kadar Sümerbsrk Ger.pl Müdürlü&ü Muhaberat Servisine gelmi^ ohnası llzımdrr. 7 Genel Müdürlüğümii ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediftin* yapmakta serbeattir. A. 855»/8303) X 1 Hızla gelişen Şirketimizin Satış ve • lama Servislerini ve ısı tnalzemesi X ğî nı idare edebilecek kabiliyet t nik mamullerde fiilî satış tecrü • fevkalâde teorik pazarlama bilgi X hip olacaktır. | 2 Yüksek tahsilli, askerliğini yapı X cak ve çok iyi İngilizce bilecektir başka lisan bilenler tercih olunu 3 İsteklilerin geniş izahatı havi olarak yapacaklan yazıh mürac \ P.K. 324 Karaköy İstanbul göndermeleri rica olunur. 4 ^';Aracaatlar gizli tutulacaktır. Ücret tatminkârdır. •••»•••»•••»••••••••••••••••••••••4 İlâ Hurdo Molıeme Sotılo Türkiye Şeker Fabrikalan A, S Atabey (Amasya Kayabaşı istasyonu yakirunda') cahş labilinir, hurda ve çok hurda vaziyette Biçeı Traktörler. muhtelif ziraat âleticri, 1 ksmyon, takminen 25 ton demir ve 20 ton döküm hurd tar bakır, aleminyum pirinc döküm psrealan rik demirbaş eşya il« 146 adet muhteiil traktö ve iç lâstikleri, kullanma yeri kalmrmıs m' makinalan yedekleri: 24.7.15)67 pajwrtesi g dan itibaren açık artırma sureıiyle satılacakt Daha fazla bilgi almak istiyenlerin İstan sun'da Şeker Bürolartmıza, Ankara'dn Genı Ticaret Servisimize, îzmir ve Adana'da Ticaı müracaaÜarı rica olunur. Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta v yapmakta serbesttir. ATABET! ÇİFTLİK 1 (Ba! Malive Okulu Müdürlüğündem BRÜLÖR MONTAJ San. ve 11c A.». 19671968 ders yüı Maliye Okuluna paraas yatüı ögrenci kabul edilecektir. Müracaat süresi 15 Temrnuz 1967 tarüıinde sona er• t~i~i.in.rin İllerde Defterdarbklara, İlçelerde Mal• Reklâmeılık: 2419/831' totııı T. Ziya Kırbakan DCTL Sı« «t Zthrevi