26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
AÇIKMI KAPAU Ml? Doç. Dr. Cetın ÖZEK nayaıanuıuı halkayıınea kabolünBn altınL cı senesinde Anayasanın ideolojik yBntt rinde tartıamalar süreıeliyor. 27 Mayıs ayaja ve özgurlük Bsyramı» günttnde Anaımızın ideolojik yönüyle Ugili olarak söyle«anajasamız sosyalizme kapahdır> sözü, ı çevrelerce pek begenildl. Bu nedenle olaki. bir iki gün evvel iktidar çevreleri yeen bu sözcük üzerine döndüler ve Başbakan aynı iddiayı büyük bir rahathk ve kesinlikle i «ürdü. Ço|unlokla mevent düzenin ne paına olursa olsun aynen sürdürülmesinden, türlü gelişimin engellenmesinden yana olar, sosyalizızte kapalılık yönünden büyük ferahlık duydnlar. Bir bakıma, belki de bn lerte yeniden kama oya önüne çıkartılmaçahşılan cTemel hak ve özgurlükleri koruma msı» için zemin hazırlanmasına girişiliyor. Anayasası, gerekçesinde de belirtilditi flbl, klâsik burjuva dekratik ozgtirlükleri ile son asırların »osyal [larımn «entezini gerçekleştirmeye calışan bir ayasadır. «Sosyalliği» devletin temel ilkeleden biri olarak benimseyen Ansyasa, kişinin ınkat ve soynt özgürlükleriyle yetinmemiştir. ırik alanda ds olsa, kişiye devletten bu özrlüklerinin para edeceği bir düzeni kurmasıisteme hakkı verilmiştir. Devlet, kışılerın îürlüklerini Anayasanın çizdiği çizgiler dıda sınırlam»mak ve özgürlüklerin bllfiü kıılıılabileceği, öıgürlüklerden yararlanabilroe kânlarının saglandığı bir ortamı yaratmak cburiyetindedir. Bn sistem teorik olarak, 18. ın klâsik burjova demokratik özgürltik anlaıının yeni bir biçimde belirişlni ifade etmeklir. özgürlük artık, kişiler arasında bir ilişki naktan çıkmaktadır. özgürlük, devlet ile kişi ısındaki ilişkiler yönünden düşünülmekte, vietin kişi yararına ilişkilere katılması ve ru bir özgürlük tanıma gibl bos söılerin yeli, özgürlüklerin nygulanmasını ve gerçekleşilmesini sağlavacak bir tntumon devletçe Unmesini zornnln saymaktadır. Diger bır dejle klâsik burjuva demokratik özgürlük düneesi sosyalleşmekte ve takat temelde yatan ne, burjuva sistemi ve özgürlüğü olmaktadır. 51 Anayasasının böyle bir sistemi gerçekleştirek için yapıldıgı, Anayasanın gerekçesindeki, iu tasarıda genel mahiyette kişi hakları iktiırı sınırlayıcı bir demokratik prensıp olarak !T almaktadır.» sözleriyle de ilade olunmaktar. Tine gerekçedeki, «kişi hakları Anayasa tahimizde uzun bir gelişmenin ulaştığı bir merUedir» söıleri de, dolayh olarak, devlet ve [gîirlük kavrarolan konusunda tarihte ortay» kan bir gelişimin tsareti olmaktadır. çeklerin rt sistemlerin mercnt olabileceginl anlamışür. Bu bilimsel gerçege varmak. bilincine ulaşmak, burjuva devletini de kendisini yeni teılere kartı koruma zarunluğunda bırakraıs ve burjuva devleti kendlne jüvenini yitirmiştir. 19. asnn sonu ile 20. asnn başında, bn nedenledir ki, burjuva sistemleri ve hnkukçulan, sosyal akımlara karsı korunma yollarını aramak çalısmalarına girişmişler ve burjuv» devleti eski «kokmaz, bulaşmaz» tutumunn terk »ornnda kalmıştır. Sosyalist akımlar karşısında, kaba çizgileri içlnde, burjnva devleti kendisini koromak yönünden iki a y n nsule, sisteme kaymıştır. Bu korunma, gerçekte devletin değil ve fakat bu tip devlete hâkim olan sınıfların korunması, çıkarlarının surdürülmesi anlamını tasımıştır. evletin kendisini savunmasının bir yolu olarak, endüatrilesmemis ülkelerde, mevent sımf düzeninin corbalığa başvurularak korunmaıı sistemi ortaya çıkmtştır. Burjuva devletinin sürdürülmesinden yana olan sınıfların bu egemenliklerinin zora başvurarak saglanması sistemine faşizm demekteyiz. Endüstrileştniş, kendisine güvenen kapitalizmin yaratılmış oldugo ülkelerde ise, egemen sınıfların bn üstünlüklerinin sürdürülebilmesi için zora başvnrnlmamış, klâsik özgürlüklerin yanında, emekçilere sosyal haklar garantili politik imkinlar yaratılmış ve bir senteze gidilmistir. Gerçekte bn sistem İçinde de, temelde burjnva düzeni hâkim olmnş ve fakat degişim imkânı da açık bırakılmıştır. Düşünce ve temel politik özgürlük sistemi içinde, kisilerin kendilerine tanınan Szgürlüklerden gerçekten faydalanabilraesi imkânlarının, koşullannın yaratılması devlet için zornnluluk olarak kabnl edilmiştir. Devlet artık kisilerin üstünde değildir. llişkilerin içlne girmiş bir çörev yükümlenmiştir. Bu sentezci sistem içinde, özgürlü^ü sınırlamak ve herhangi bir «izm» i yasaklamak, klâsik burjuva demokratik özçürlük düsüneesinin dısına düşmek anlamına gelmiştir. Bu sistem içinde, herhangi bir ideolojinin, hukuk dışı eylemlerle aktif olarak düzenleyici rol oynaması, iş başına gelmesi suç sayılmıstır. Diger bir dtyişle, bn sistem içinde de, fikirler cezalandırılmamakta ve bütün fikirlerin devlet ideolojNi hâline getirilebilmesi imkânı açık bırakılmaktadır. Sadece, bn sonucun hnknk dışı volla gerçekleştirilmesi, yâni metod suç teşkil edebilecektir. •••••••••••• • • • • • • • • • • •j ' Reform ihtiyacı Prof. Dr. Cahit TALAS dekiler lki yüa kadar hastahk rejiminden yararlanabılirler. îkinci kategoridekilerin bu hakları osyal Sigortalar Kurumunun ise yalnız iki aydır. Bu mantıksız yıllık genel kurul toplantısı durumu ve devam ettırilmesını ile îkinci Be» Yıllık Kalkınanlamak güçtür. Bu iki kategorıma Plânımn Millet Meclisinde münin eş ve çocuklarının hastahk zakereleri aynı günlere rastladı. Bu bakımından hiçbir garantilerı vesile ile Plâmn Sosyal Güvenlik ile yoktur. Devlet kesimmde çalışan, ilgili tedbirleri ve politikaa üzefakat Sosyal Sigortalar Kurumurinde durarak Sosyal Sigorta sıstcna bağlı ve memur niteliğinde mimizde gerekli olan bazı reformlabulunanlar üçuncü kategoriyi rı belirtmekte fayda gördük. teşkil ederler. Bunların eşleri ve Bazan Sosyal Sigortalar ile sosyal çocukları hastahk sigortasının güvenlik birbirine kansUrılmakta, aynı anlama alınmaktadırlar. Hal sağlık hizmetlerinden tedricen yararlanmaktadırlar. buki sosyal güvenlik derin bir biçimde sosyal sigortalardan ayrılSosyal güvenliğe ulasma bakımaktedır. tnsanhğın yeni bir eğilimından memurların ve memur mine, arausuna cevap tejkil etmekkadrosunu hazırlayan aydın sıtedir. Gerçekten, sosyal güvenlik. nıfımn durumu ele ahnmalıdır. tüm toplum tarafından, toplumun Bu konuda ileri bır adım teşkil üyelerine, yaşama seviyelerini deeden Devlet Personel Kanunuvam ettirmek için verilmiş olan yanun âkıbeti hakkında bugünkü şantıya, yahut milli bir dayanısraa zihniyet içinde iyimser olmak yolu ile millî gelîrin yeniden dağılı mümkün değildir. Dağınık bir örmı sayesinde elverişli yaşama şartla gütlenme içinde olan ve mevzuat n sağlanmasına bir cevaptır. Böyle yönünden de her türlü etkiden olunca sosyal güvenlik, sosyal sıgor yoksun bulunan memur sendikataların tekniğinden, dar kavrammlarının kuvvetli bir tazyik grupu dan ve özelliklerinden ayrılmaktaolarak belırmesi de imkânsızlaşdır. Niteliklerinden birist genellik maktadır. Gerek ücret, gerek sosolan bir anlam kazanmaktadır. Bu yal güvenlik yönünden Devlet, genellik hem kapsam genişliği hera memurlar hakkında anlayıştan de terdm ve ailenin karşılaştığı risk uzak bir işveren politikası gütlerin türaüne karşı korunmaları ile mektedir. kendisini göstermektedir. Bu anlamı ile sosyal güvenlik, sosyal değişmenin bir visıtası olmaktadır. Çünkü bir kategori ferdi veya aileyi değil, tüm toplurau amaç olarak almaktadır. I SOSYAL SÎGORTA Yoksul köylülerimizin hâli! Her ne zaman Türklyede t Komünizm kabrolsun I Anayasa sosyalizme kapalıdır t , Solculann çanm» ot tıkayacağız !.. diye bir vaveylS kopar, Wr yaz»r tevkif edilir, öteki mahkemeye verllir, benkının doknnnlmazhgı kaldırılır, ve memleket karambola müsait bir nale getirilirse, bilin ki arada halkın kazıklanması için bir dolap çevrumekte ve alttan alta satıs muamelesi bızlanmaktadır. Sanki görünmiyen bir el isarett vermekte, ve vaveyl» baslamakta, işte ol eşret saatinde anlasmalann altına imıalar atılmaKta, Karsdeniz bakırlarından telefon ihalesine, yetki kanunundan plânlama yasasına kadar komprador iktidanna yanyacak ne kadar işlem vsrsa vürürlüğe konulmaktadır. Söz gelişi bueün telefon fabrikasınm temeli atılmaktadır. Fabrikada yüzde 51 Kanada, yüzde 49 Türk Devletinin hissesi vardır. Türkiye haberlesme sanayiini süresiz olarak vabancı kaplt»llstlerin tekeline bu biçimde kapatmıs bıriunuyoruı. tşte Bay Süleyman Demirel bu temelin harcım koyarak bngun bir de parlak nnrlu ufuk nutku atacak V6 yanm milyarlık bir thaleyi yabancı kapitalistlerin çıkarlarına nygnn btçlmde «onnçlandıran komprador çevrelerl nutka alkıs tutarak : Kahrolsun komünizm.. çürültüsü arasında paylanna düşent ceplerine aktaracaklardır. Meclise bir yetki kanunu setirilecek, Emekli Sandıgı, yardlrolaşma kurnmları, Sosyal Si?ortaların kasalarında toplanmış mılyonlarca liranın kompradorların eline eeçmesi İçin tertip alınacaktır. tkinci Beş Tıllık Plân «zencini daha zengin, yoksulu daha yoksul kılmak» yolunda bir plândır. Pilâvcılar bn plSnı hazırlarken toprak reformunnn adını dahi anmamışlardır. Demirel Plânında verilen rakamlara gfire topraksız ve küçük topraklı kBylünfin hali perisandır. Bu rakamlara vani Adalet Partisi iktidannın altına Imza bastığı rakamlara göre : Tarım Isletmelerinin vözae "ÎO'i. 50 dSnümön altındadır. Demek ki. iki milyondan fazla aile 12 milyona yakın k5vlü elli dönümün altmda küçük toprak parçalarında geçinmeye çalışmaktadır. 12 milvon köylü ekilir toprakların d&rtte hirine »ıkışmıstiT. Bnniarın adambasma diisen vıllık «eliri 485 liradır. Ve aile basına düsen vıllık gelirleri 2900 liradır. Oysa bin döniimden fnzla tonraSa vavılmıs hulnnan 4000 kftsnr aile ise bir yılda adam başına 49.450 lira kazanmaktadır. S 1961 Anayasası Faşizm D Sosyal güvenliğin ::: Türkiyedeki durum ürkivedeki Anayaaalı hareketler gözSnünde bulundurulacak olursa, daha Osmanlı lmparatorlugundaki Anayasa hareketlerinin bu burjnva demokratik sistemine varılmak için yapıldıgınl görecegiz. Jön Türkler bareketi, gecikl'Vzerinde dnmlmaıı konumuz dısında kalan miş bir burjuva özgürlük mücadelesinden başka *^J felsefî ve »lyasî kaynaklara dayanan 1789 nedir? Biçimsel çok partili hayat içindeki özgürüyük Fransız Ihtilali, feodaliteyi yıkmıs ve lük raücadelesinin, sosyal yanı var mıdır? 1924 arjuvazinin «ımt olarak hâkim oldnfu bir düde Millî Hâkimiyet teorisinln aşırı çizgiler için•ni jaratmıştır. Bnrjuvazi, kendisine özgü bir de kabullenilişi nasıl açıklanabüir? Bütün bn evlet ve özgürlük anlayışını da birlikte getirhareketler, gelişimler, burjuva demokratik özııstir. Klâsik burjuva devleti, feodaliteyi yıkgürlük sistemine kavuşmağa yönelmislerdir. 21 ıakla devrimcidir ve devamlı bir degifim ve Mayısın salt bu özgürlük sistemine ulaşmak için elişime «çık oldugunu ortaya koymaktaıiır. > burjuva demekratik özrfrlükleri de, imk*nj»rı . yapıldıgı ve J n konudş t y i h i m i ı boyunca bir leirşfmin gerçekleştifi, Anayasamızın gerekçeı kendileri bulmak zorunda olan kisilerin asinde açıkça belirtilmiştir. ıbildigine bagınuu ve «ımrsız davranmalan Tarihsel ve bilimsel gerçek bn yönde belirlnnUmına gelmistlr. Devlet kişiler arasındakt iee, Anayasamızın her tür düşünceye açık oldniskilerin dısında ve üstünde, hiç bir işe kansgunn kabnl etmek zorunluluğn vardır. Ta dünayan politik bir organizasyon olarak törülşünceleri yasaklayan faaiıt yol seçilmistir, ya 4a nüstür. Burjnva devlet «istemleri kendilerini demokrasiden bahsediyorsak, her düşünceye ve arihin son ve değlsmez bir degeri, karşısına çıonnn buknk yolnyla eyleme dönüşmesine im.ılmaz bir gerçek olarak görmüştür. Bnrjuva kân tanımak zorundayız. Nitekim, konuyla illevleti ilk başlannda, kendlsini savunmak geretinl bile duyroamıştır. Bu çağ içinde, klâsik ligili Anayasa bükümlerine aynen sahip ltalyan »eral anlayış içinde bazırlanan ceza kanunlarınAnayasa düzeni içinde, en nçlara kadar sag ve la, sadece siyasî organlann varlığına karşı tiil8Qİ partiler kurulabilmekte, bunların düsünceleerin cezalandırıldıfını, temel ideolojik kurallarine ve hnknk içinde kalmak aartıyla eylemlea karsı düşüncelerin ve fiillerin alablldiğine rine imkân tanınmaktadır. serbest olduğunu görüyornz. Bunun en gü/el >rnegini, bizim ceza kanunumuzun kaynağı olan L889 ltalyan Ceza Kanununda görmekteyiz. Fran eraek olnyor ki, klâsik özgürlüklerle, sossız ihtilâlini hazırlayanlar gibi, ibtilâlden sonra yal hakların sentezini gerçekleştirmek ama burjuva devletini kuranlar da, feodaliteye ve cına yönelmiş bir Anayasa düzeni içinde hiç bir bnnun doğardngn rautlaklyete karşı çıkmıslar, düşünceye ve bunun hnkuka nygnn eylemine politik anlamda liberal, bireyci devleti knrmuşAnayasa kapalı olamaz. Aksini ileri sürmek, lardır. Bunu yaparken de, değişik ve burjuva Türkiyenin ve dünyanın bn konndaki tarihî gedevletinin temelindeki kurallara karşıt görüşlelişlmlerini inkâr etmek olnr. Bn şekilde şnrası, rin doiabileceğini akıllarına bile getirmemişlerburası kapalı bir düzenin adı da, demokrasi oldir. Liberal ekonomik sisteme uygun bir polimaz. Kapalı ve yasak olan tek şey, düsünceletik düzen içinde, nakh veya haksızın yertni rin, hukuk dısı metodlarla, emredici, düzenleyikuvvetli veya kuvvetsiz almış, devlet bunlann ci duruma getirilmesi için gösterilen faaliyetlerhepsinin üzerinde değişmez dünyevi çelişmeledir. Kapalı olan şey, Anayasanın devlete emretre katılmayan, bir tür ilâhî temizlik içinde ve ti|i, kişileri çagdaş insanlık seviyesine uygun her düşünceye açık varlık bâline getirilmiştir. bir hayata kavnşturmamak, istismarı, cehaleti, geri kalmışlığı sürdürecek tutumlardır. Bu tutumlardır ki, Anayasanın sosyallik niteliginin dışına düşmek anlamını taşır. Sosyalizme kapınrjına devletinin ve bu düzen içinde egemen güç olan burjuvaların rabatını 19. as ları kapatılmış, tek tip bir iktidar düzenine yönelmiş sistemlerdir. rın sosyalist bareketleri bozmustur. Endüstrileşme yeni bir smıfın büyümesine, emekçi hareketlerinin seltşmesine yol açmıştır. Bu »ınıfın r p etnel hak ve özgürlükleri kornma tasannvarlığı, burjuvaların sınırsız egemenlikleri ile *• nın yeniden piyasaya sürüldügü bngünleıçatışmıstır. Sosyalistler, yeni bir takım tezler de, Anayasaya baglı ve inanmış devrimci çevreve sistemlerle tarih sahnesine sirmişlerdir. Bn lerin Anayasanın gerçek uygnlamasını ve varlıandan sonradır ki, kendisini tarihin son defctsfcını sajlamak konusunda her zamandan çok nmez sistemi sanan burjuva devleti. temelden sallandıgını, yeni ve Vutarlı daba bir çok ger yanık bnlnnması gerekmektedlr. Fran8iz ihtilâli T !«•• (••1 • ••• • ••a a«a« ••• ••« Kapalı olamaz D tktisatçılar genel olarak sosyal politikanın ve sosyal politikalar içinde sosyal güvenliğin ekonomi üzerina yükleyecekleri yükün ağırhğım düşünürler. Halbuki her sosyal poliüka ekonomiye ve gelişmeye hizmet eder. Fakat bu. hemen görülrnediğin den ve hesaplanması güç olduğundan, uzennde durulmaz. Halbuki üretim her seyden önce insan emeğinin bir sonucudur. Sosyal güvenlik ekonominin beşeri sermayesini ayakta tutaakla uretimin devammda başlıca rolü oynar. Ekonomik gelis me ancak bütün çalışanların çabala rı. çalışmaları sonunda gerçekleşebi lir. Devamlı olarak yarm endişesi al tında yaşamakta olon insanlardan ça balarıru arttırmalarını beklemek ka dar abes bir jey olamaz. Bu endisenm yarattığı hareketsizlik ancak iti mat ve gelecek için ümit getiren bir sosyal güvenlik mekaniznıası yolu ile yenilebilir. Binaenaleyh, şimdi gelişmiş ülkelerin çoğunda sosyal güvenlik mekanızması yolu ile mil li gelirin Vo 20 tine varan bir kısnu ' nın yeniden dağıtnn* tfibi tutulmasının önem^ v« türn ekonomiye f makta olmığu etki üzerinde israrla durmak gerekir. Bu olayın ekonominin gelişmesine olumlu yonlerde yap makta olduğu etkileri iyice gün 151ğına çıkarnıaksızın, sosyal güvenliğin ekonomi üzerindeki yükünden söz açmak çok manidar değildir. H« le az gelişmiş ekonomilerde görülebileceği gibi milli gelirin bir kısmı dışarı kaçınlma, lüks mesken insaatı, israf dunımu göstermekte veya geniş ölçüde atıl kalma ve gereksiz ithalâtı finanse etme eğilimi içinde ise, sosyal güvenlik yolu ile bunu büyük kitlelerin yaşama çartlarıtu islâha yöneltmek ve bu yoldan eko nomide daha faydalı bir biçimde kullanılmasını sağlamak tercih olun malıdır. hukuksal kaynakları N odern sosyal güvenlik sıstemleri genel olarak iki hukuksal kaynağa dayanırlar. Bunlar, anayasalar ile kanun ve tüzükleridir. Fakat eskı anayasalarda sosyal güvenlik ile ilgili ilkeler tabiatiyle yer almamıştır. Zıra Devletin, topluma karşı sosyal güvenlik sağlama sorumluluğunun yüklenmesi çok yeni zamanlann bir hâdisesidir. Devlet böyle bir anlayı^a, özellıkle Îkinci Dünya Savaşiiıdan sonra ulaşmıstır. Bu sebepten ötürü, hemen hemen yalnız bu savaştan sonra yapılan anayasalarda sosyal güvenlik sorunları ve ilkeleri yer almıştır. Türkiye bakımından da durum, aynı nitehkteki bir gelişmeyi izlemiçtir. Gerçekten Türkiye'nin 1924 Anayasasında sosyal guvenhğe ait bir ize rastlanmaz. Buna mukabil 1961 Anayasası sosyal güvenlik konusunda önemli gelişmeleri kapsamaktadır. Bunu nra saptayacağız. kaynak kanunlardır. GeneF oTarak sosyal siEortaların S S S S S S S S S • lar. Ekonomsal, sosyal ve kl&sik • siyasi haklar açısından herkes • için aynı kurallan ihtiva eder • O halde sosyal güvenliğin teme S lındeki genellik burada da belir ; mektedır. Buna mukabil özel ka S nunların yaratığı olan sosyal si • gortalarda ise, hukuksal kaynak • yönünden de bir ayncalık derhal S gdze çarpmaktadır. S Türkiye'de yürürlükteki sosyal • • sigortaların hukuksal kaynakları J ! nı özel kanunlar teşkil etmekte • • dir. Gerek işçilerin, gerek me J • mur niteliğindekı Devlet perso J • nelinin bazı fiziyolojik ve mesle J • kî rısklere karşı korunmaları J î 1945 yılından itibaren başlayan J S özel kanunlara konu teşkil etmiş S S tir. 1961 Anayasasına rağmen S î Türkiye henüz sosval sigortalar { • aşamasını geçip sosyal güvenlik i • smacına ulaşamamıştır. Halbuki " ! Aile basına düsen ortalama vıllık Relir 29S.500 liradır. haksız ve âdil olmayan bir gelir S dağıhmı memleketimizde devam S S Simdi altına Adalet Partisi iktidarının imza koydutu bn r»etmektedir. Adaletsizlik Rittikçe S Uamlara «öre hir fakir kövlü vılda ynvarlak hesapla S00 lir» kaS derinleşme eğilimi göstermekte S sanırken bir müteeallibe 50.000 lira... ' dir. Bunu yenmenln tedbirlerin S • Ve bir yoksnl kSvlü ailesi vılda 3.000 llra kazanırken blr «enden biri de sosyal güvenlik v.s S S (fin mfitegallibe ailesi »ynı yılda ortalama S00.000 lir» ka«»nm»ktemine, felsefesindeki genellik S • niteliğini vermektir. Çünkü bu S tadır. S Bn korknnç %e\\r farkı, ve bu denli adaletsiılik Turk kBylflsnsistemin mill! geliri bir yeniden S dağıtım rolü vardır. Amı ne var S nfln belinl bflken, Insanlanmızı kınp geçiren, toplnm olarak oea• ki, Anayasaya rağmen Devlet ge S S fımıza incir a|acı diken bir düzenin, daha dogrnsn bir düıensiırekli adımı atamamaktadır. tkin S • ci Beş Yılhk Planm bu konuda \ lifin Ispatıdır. S Adalet Partlsi iktldarı bu korkunç adaletsizllğl duzeltmek lçln ki hedeflerinde de sosyal sigor S talar anlayışı içinde kalınmış S ne yapmıstır? • tır. g S tkinci Beş Tıllık Plânda bn korkunç adaletslzltgi duzeltmek Türkiye'nin 1961 Anayasası, S İçin hiçbir tedblr alınmamıstır. • hem başlangıç kısmında. hem S S Kır at Partisi zengini daha zengin etmek İçin Banks kredileikinci maddesinde. hem dr Sos S • rint tefecilere dagıtmakta. tefeciler de köylüyü yüksek faiıle wyyal ve îktisadî Haklar ve ödev S leri kapsayan üçüncü bölümün S maktadırlar. 3.000 lira kazanan aile 300.000 llra kazansn allenln kn! de sosyal güvenlik anlayışına ge J IQ kölesi olmakta. sefalet, cahillik, karanlık Anadolnyn riln geç• nis bir biçimde ulaşmıstır. Yeni S tikçe daha beter kılmaktadır. lste bn düzeni sürdürrnek lstiyen • Anayasanın Başlanfieı, İnsan J Adalet Partisl iktidarı : | hak v e hflrrlyetlerini, losyal S Sosyalizm ve solculuk knmünistllktir... dtye yoksnl kBylflyfi adalet!, ferdiıt v e toplumnn re • kandırmaktadırlar. fahını gerçekleştirmeyi esaı «av S Kfiylülerimiz Adalet Partlsi İktidannın Imzası bulunan rakamıı.» . . . „ . ! maktadır. Bugünkü " insan . hakla ları polltikacılann burunlarına dayayarak : rı anlavışı, yalnız siya<!al degil. Efendi, şu 3.000 ile 300.000 arasmdaki tarka Allah razı olmaz, sosyal ve ekonomsal haklan da j i e n A u » n ı n 8 d , n , dilinden düsürmedlgine göre nasıl razı olnyorkapsamaktadır. S 8un? Bu düpedüz sömiirüdür» demelidirler. hukuksal kaynakları kanunlar olup her sosyal sigorta kolunun kurulması sırasında özel bir kanun tedvin olunur. Sosyal güvenlik ile sosyal sigortalar arasındaki derin fark hukuksal kaynaklarda da belirmektedir. Anayasalar, getirmış olduğu ilkeler YARIN İKtNCİ PLÂNDAKt SOSYAL GÜVENLtK •••••••1 '••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a PTT'nin yerinde bir teşebbüsü ile Türkiye'de tarihsel gelişim •••• ıııı a rtık telefonunuzun menşei "•"$888 Bugün Istanbut'da yapılacak bir temel atma töreni, memleketimizde yepyeni bir endüstrinin kuruluşunu müjdelemektedir. Türkiye'nin haberieşme alanındaki geniş ve acil ihtiyacını sür'atle ve rasyonal bir şekilde halle çalışan PTT Idaresi dünyanın en büyük ve tanınmış telekomünikasyon lirmalarından biri olan Kanada'nın Northern Electric Company Limited firması ile anlaşarak NORTHERN ELECTRİC TELEKOMÜNİKASYON AŞ.'ni kurmuş bulunmaktadır. Bu suretle Türkiye' de imal edilmiş techizat kullanılarak her yıl 40.000 telefon hattı hizmete sunulacaktır. Temeli bugün Ûmraniye'de atılacak olan NORTHERN ELECTRİC TELEKOMONİKASYON A.Ş.'nin fabrikası, 7000 metrekarelik bir inşaat sahasına «ahiptir. Türk Devlet Sektorü ve yabancı yatırımın beraberce çalışmasınm bir örneği olan bu teşebbus sayesinde büyük btr döviz tasarrufu sağlanacak ve 500'den fazla Turk teknisyenl ve Işçisi, Iftiharla kullanabileceğimiz Türk Malı telefon ve otornatik telefon santrallan imal edeceklerdir. T ürkiyenin ekonomisi gibi, sosyo • ekonomsal müesseselerl de Kokmaz, bıdaşmaz B SONUÇ a aaaa • ••• kaaa aaaa «•«•IIHMfl • « • • • • •• • • • • «•a V EF A T Eski Milletvekillerinden yazar ve Gazetecî Ferit Celâl Güven ve Fehime Güven'in oğulları, Nurten Güven'in eşi, Murat Guven, Engin Güven ve Ferit Güven'in babalan, Güven; Baydur v* Tok silelerinin yeğeni, Ince ailesinin damadı, Amerikan Hastanesinin Anestezi Şefi Aoeetezi Uzraanı HTJMEYBA GÜRCAN i 1 e Sosyal Sigortalar Kurumu Şube Mufettişi SELÇUK FANCSCU evlendiler. • Temmuz 1967 Elâzığ Orduevi (Cumhuriyet : 8171) Dr. GüNGOR GÜVEN 5 Temmuz 1967 gunü Tuzla'da vukua ge'en müessif deniz kazası netıcesinde vefat eylemıştir. Merhumun cenazesi 10.7.1967 Bugünkü pazartesi günü öğle namazını müteakip Şişli Camiinden kaldırüarak Zincirlikujil'daki Aıle Kabrine dernedilecektir. Cumhuriyet 8173 MEYLIT Kıymetli eşim Istanbul Ilkdgretim Muletüşlerinden EmekH henüz az gelişmişlikten kurtulamamıştır. Plânda sosyal güvenlikten soz edilmesine ragmen, sosyal sıgortalar dönemini aşmış değildir. Çünkü ne tüm halkm, ekonomsal ybnden bugünü ve geleceği teminat altındadır, ne de yürürlükte bulunan sosyal sigortaların tekrüğı, rîskın öneml ile prim arasında mümkun olan ÖlçUde kesin bir ilişki. tesis etmeği öngören ticarl sigortacıların aktuaryel hesaplara dayandınlmış tekniğinden uzak laşmıştır. Bugtln Türkiyede iki büyük sosyal sigorta lcurulu.su mevcuttur. Bunlar Sosyal Sigortalar Kururnu ile Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığıdır. Bunlardan birincisi bir milyon sigortalı işçıyi kapsamaktadır. Hastalik sigorta • sının hizmetleri eş ve çocukiara tedricen teşmil edilmektedir. Hâlen 625.000 eş ve çocuk bu hizmetlerden yararlanmaktadır. Çeşitli sigorta kollarından aylık veya gelir almakta olanlann sayısı İse yai nız 65.000 dir. Ikincinin kapsamma 550.000 devlet Dersonell girmektedir. Bunların eş ve çocuklarımn saglık hizmetlerinden parasız olalak yararlanma haklan yoktur. Emekli Sandığından gelir ve ayui alanlann sayısı 129.672 dir. Diğer Uç beş küçuk sandık ihmal olunabilir niteliktedir. Gerek 1946 yılında kurulmua olan Sosyal Sigortalar, gerekse 1949 da tesis olunmuş bulunan Emekli Sandıgı tkinci Dünya Harbinden önceki ve hattâ esasları XIX. yüzyüın sonlarında uygulanmakta olan sigorta tekniğini lturuluşlann da benlmsemişlerdir. Şimdi bu arkaik tekniği bir türlü terkedeme mektedirler. Bu tetmige göre kişi, bir bakıma yalnız başına kendl ekonomik geleceğinın garantisidir. Toplum ona bu teminatı henüz sağlamamıştır. Binaenaleyh sosyal güvenlik sistemlerindeki felsefeye ulaşılamamıştır. Bu durum ve gelişim içinde dev let personelinin bazı yönlerden acıklı bir durumu vardır. Bir kez Devlet personeli üç ayn rejime tâbıdlr. Genel ve mulhak bütçelerden aylık alanlar ile ücretli durumda bulunan ve Devlet iktisadi ışletmelerinde Emekli Sandığına bağ'.ı olarak çahşanlar arasında hastahk rejımi bakımm mmm TÜRK MALI Morthern Electric COMPANY UMITED SÎNEMASINDA Bugün Matinelerden İtibaren Renkli İngilizce 2 Film Birdeu azU nıhuna lthaî edilmek Oıere vefatınıo 40 ncı günune rastlayan 11 Temmuz 1987 Salı gunü (yarın) 6ğle namazını müteakip ÜSKÜDAR MUSTAFA NOYAN'uı DÖRT TEKSASLI (4 For Texas) FRANK SİNATRA, DEAN MARTTN ANITA EKBERG URSULA ANDRESS ÇlLGlN ADAM (A Fine Madness) SEAN CONNZRY JOANNE WOODWARD JEAN SEBERG Seanslar: 12.00 den itibaren devamlıdır. güzide Mevlithanlarımızdan Hafız İbrahim Sansar. H. Mehmet Orhan Gebzelı, H. Kuseyın Ergün, H. Mustafa Özer. H. Yusui Çerci. H. Nurettin Sağlam. H. Selihattin Güney, H Osman Bek. H. Bayram Koca, H. Âmir Ateş'iıı okuyacakları. Kur'anı Kerıra ve Mevlidi Şerifc akraba. dost, meslektaşlarının ve arzu edenlerın buyurmaları rıca olunur. E51 BELKIS SOYAN F1STIKAÖACI camtiiKİe » 2
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear