Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHtFE DÖRT 5 Haziran 1967 CUMHURtS! Sosyal demokrasinin tarifi pek çok vakit almıştı... "Refah devleti ideolojik kavram değil Bir gerçeği daıma akılda tutmak gerekıyoı. Turkıyede gerçekler soylemniyor ve bılınmıyor değüdır. Bozım meselemız, gerçeklen bılenlerın ve soyleyenlerın, onları daıma, kendı emellerı yonunde kullanmak istemeleridır. Boylece, ayni kelımelerle, ayni terimlerle bırbırıne zıt anlamlara erısmek mumlron olabıhyor ve bu hal toplumdaki değer hukumlennı karmaşık, anlaşılmaz bir hale ge tırıyor. Anayasa Komısyonu Kâtıp uyesı Coşkun Kırca, Anayasa Ta sansı Kurucu Mechste goruşulurken, her halde çok «derin» bır gorev duygusuyla, kelımelerı ve melhumları gerçek anlamlanna oturtmak istemıştı; ve çağdaş soEyalızmin ne olduğunu etraflıca anlatmak gayretıjle uzun ızahlara gırişmı>tı. Karaca. şunlan sovluyordu: «Arkadaşlar, bugün Liberal Devlct de çalışma ve sosyal mda let esasma dayanır; Devletçi devlet de. Her ikisi de bn gaye ve zemin fizerindedir. Ama değisik yollardan giderler. Şimdi demokratik bir metnlekette dev letçi olmayan görüslere de, devletçi olan görüslere de, vatandaşın reyini talep etmek hakkı m tanımak lâzımdır. Bu hak ta nınmazsa demokrasinin eksik oldağn neticesine vasıl olmak ge rekir.» Coşkun Kırca, Anayasanın ikıncı maddesınde nıçin eskiden olduğu gibi «Devletçi» liğin değıl de «sosyal devlet» in yer aldığını izah edıyor; çağdaş demokrasilerde çok değişik devletçılık anlayışlarının bulunduğunu açıkhyor ve Turkıye gıbı az ge lışmış bır memleket ıçın en uygun devletçılıgın de ancak «Anayasa güvenliği altında çarpışacak devletçilik cereyanlan» netıcesınde doğabıleceğını belırterek şunları eklıyordu: «Biz sadece liberalizm ve dev letçilik görüşleri karsısında, efkân nmnmiyede serbest bir mü nazarayı mümkfin kılmak deiil, ayni lamanda defisik devletçilik cereyanlannın çarpısmasına da imkân vermek dnrnmnndayız. Iste bn tasarı da bnnn yapmıştır.» siz kuşkulannı yatıştırmak İçin, yeni Anayasanın yaratmak istediğı «sosyal demokrasi» nın tarıfinı yapmak, Mılli Bırlik Komıtesin de, Temsılciler Meclısinde ve Kurucu Meclıste T e çok vakıt al>k mıştır. Bu tarifi en geniş yapanlardan bırı, Coşkun Kırca idı. Onun konuşmasmdan ozetler yapmak aydınlatıcı olacaktır. Şöyle dıyordu: «Refah devleti mefhumu ideolojik hiç bir mâna taşımaz. Nitekün meşhur Amerikah iktisatçı Kenneth Bovlding'e göre, refah devletine mükemmel piyasalar va sıtasiyle vanlabilir. Büyük Ingiliz iktisatçuı Abbe Lerner ise, refah devleti idealine sosyal • demokrasi yoluyla varüacağını soyler. Ancak, her halde varılmak istenen gayeler beş tanedir. • Bunlar: Vatandaşlara klâsik hörriyetleri kullanmak imkânını vermek; sınıflar arasındaki farkları imkân nisbetinde azaltmak; her vatandaşa her alanda imkânlar tanımak; toplumun ve iktisadiyatın idaresinde yapılan tercihlere müteaUik kararlara mümkıin mertebe çok sayıda vatandaşın iştirakini sağlamak; ve nihayet, ferdi kendi ruhu içinde huzura kavuştarmak ve bunun için ona imkân nisbetinde eşit ve bol istihlâk maddesi vermek ve kültürünii genişletmesi, spor vapabilmesi, okuyabilmesi, istirahat edebilmesi için boş vakit bırakmak gayeleridir.» Kırca devam edıyordu: «Bunun için de sanayileşmek, ziraati mütekâmil modern bir ha II ij sokmak lâzımdır. Bunu yapabilmek için de, arkadaslarım, çok çalışmak ve az istihlâk etmek lâzımdır. Millî gelir artısından müm kün olduğu kadar fazlasını tasarrufa ve verimli yatınmlara ayırmak lâzımdır.» Nasıl bir devletçilik? Işte bu noktada. vani «çok çalısmak, büyük deger >aratmak \e az istihlâk etmek; elde edilen millî gelir fazlasını yatınmlara ayırmak» noktasında, sos\ al devlet'ın emredıcı, kısi ozKurluklerını sınırlayıcı karakteıı uzermde yenıden ıtırazlar yuk«elnordu. Efendım, ınsanlar ıstedıklerı gıbı kazanabılmeh ve sarfedebılmeliydıler. Isterlerse fabrıka kurmah, isterlerse arsa spekulâsyonlarına, han apartman ınşaatlarına gırişebilmeliydıler. Onlarca ozgürluk buydu ve geriîi «bin dereden »n getirmek», «kazuyn yeme niyetine bahane nydnrmak» tı. Komunıst ihtılâlden sonraki Sovyet Kamplan, Çin komünleri akıllara gelıyordu. Çok çalışmak zorunluğu, az istihlâk etme zorunluğu, gudumlu yatınmlar zorunluğu, alı«ılmıs, «ufmna bnnca kan dökülmüs» ozgurlukler için bır tehlıke değıl mıydı? Çağın meselelenne çağ dı?ı duygu ve duşuncelerle bakanlar için, toplumcu felsefe. onları derebeyce bır savunmaya sanki zorluyordu. Bu savunmayı yaparak kişi hak ve ozgurlüklerıni e7dırmıyeceklerini sananlar, ashnda kendılerıni savunduklarınl da kamu oyundan saklıyamıyor lardı. Erişılmıs kişı hak ve oz Bugun, Anayasanın oluşunda, hazırlanışında hakim bulunan gdruşleri, zıhniyeti ve felsefeyi elimizdeki metinde göremryenler, veya gormek ıstemiyenler; oluj ve hazırlık devresindeki çalışma belgelerini dikkalte incelemelidirler. O zaman göreceklerdir ki, 27 Mayıs devriminin tabil neticesi olan derrimci Anayasamız, ideal bir «iyi dfizen» e olan özlemlerin gerçekleşmesl için hıç bir yolu kapamamakta, hiç bır kapıyı örtmemektedır. Bu arada şunu da ilâve etmelıyız: tdeal «iyi düzen» e, «refah devleti» ne, çağdaş olmıyan fikir ve ideolojüerle varılamıyacağı za ten kabul edilmiş bir gerçektır. 19 uncu asır sosyalızminin öncülerınl hortlatıp, 19 uacu asır lıberalızminl tercih etürmek istiyenler; yeni Anayasamızca çağ dısı bırakümışlardır. Bu çaj dı«ı» zohniyetin gerek Sosyal demokrasi KURUCU MECLÎS ÇALIŞMALARINDAN BÎR GÜRÜNÜŞ... < COŞKUN KIRCA gurluklerı bılhassa az gelışmış ulkelerde kuçuk bır azınhğın malıydı ve refah devletı'nın o hak ve özgürluklerden butun toplumu faydalandırmak isteğine karşı yapılan çıkış, gerçek demokrasiyi arayan mılletler için bır «hak» değıl, bir «haksızhk» oluyordu. Kırca, bu «haksızlıfı» belirtmek için şunlan söylüyordu : «Arkadaslanm, biz vatandaslarımızı eşit ve fedakârane bir çalısma>a sevketmek zorundajız. Nasıl? tkna ederek, demokratik yollarla, güler yüzle. Bir zamanlar köylüye ilkokul yaptırma meselesi vardı ve bn çok yerinde bir fikirdi. Fakat tatbikatı maalesef yanlıs oldu. Çünkü bunun için köye jandarma çavusu gitti. Ama kdye jandarma çavnşn değil bizzat kaymakam giderse; eline kazmayı kiirefi alıp köylünün başına geçerse; ona daha önce okul yaptır masının, çesme yaptırmasının kendi menfaati icabı oldnğnnm anlattıktan sonra ona bizzat örnek verirse, bu iş başarılabilir arkadaslanm. Biz bunu yapm»>a razı olmazsak, bu memlekette hak ve hürriyetlerin ve demokrasinin devam edeceğinden ciddiyetle süphe etmek lâzımdır. (Bravo sesleri, alkışlar). BnnU baska memleketler yapıyorlar. Arkadaslar Hindistan, lsrael, Birmanya, Birlesik Arap Cumhurijeti, hattâ Pakistan bunu yapıjor. «Community developement» denilen projeler, kütleyi ikna volnyla çalısmaya tesvik etmektir. Bn yollardan köylüyü, «kahvede oturacafina gel de şu işi yap» dije ikna etmektedirler. Bu yolda çok ileri gitmislerdir. Ama ba isle ufrasan köylüye örnek olmak için, kazma küregi bizzat yuklenen liderler yine halkın oyu ile devrilmeyi de gdze almif. durnmdadırlar. Bunda antidemokratik olan nedir arkadaslar?» YARIN Yeni Anayasanın ışığında Türk Milliyetçiliği 1 3 3 4 6 6 7 » 9 1O 111Z1314 1 5 1 » uann aaa DQ aaacj aaa aaa B ıol ıı I a a aanan aaa aü •• HAFTALIK BULMACAN1N HALLEDILMl* ŞEKLI HCHfl HBH • yoDQ İSTA NBUL 06 25 06 30 07 30 07 45 07 50 08 00 08 20 08 40 09 00 09 10 09 30 09 45 10 00 10 15 10 25 10 40 11.00 11 05 11 55 12 10 12 15 12 30 12 45 13 00 13 20 13 30 14 00 14 20 14 35 14 50 15 40 15 55 16 00 16 40 16 55 17 15 17 20 17 50 19 00 19 40 19 45 20 00 2015 20 3e 20 45 21 20 21.40 21 55 22 00 22 ^5 23 00 23 45 24 00 16 55 17 00 17 30 18 00 18 30 19 00 1910 20 15 2100 21 l î 19 30 20 15 21 00 21 15 21 43 23 00 23.10 24 00 01 00 Acılıs. proeram Gunavdın Haberleı Istanbulda busrun Kucuk ilânlar \ e halıf muzık Bu sabah sizinle Radvo hafıf muzlk orKestrası Sarkılar Tulln Yakarcellk Anneler ıcın Taneolar Turküler Hacı Tasan Keman sololan Muzık kutusu Tarım dunvamız Sarkılar Melâhat P a n Arkası vartn Kısa haberler Sabah konserı Ilhan F e \ m a n orkestrası Kucuk ilânlar Doıt sesjve riart jHz4a« turküler Sarkılar Yıldırım Gürse» Sarkılar Gonul Akkor Haberler R G. d e bueun Hafıf muzık Reklam Droeramları Sarkılar N H Culha N Kovuturk orkestrası Saz eserlerı Konscr saati Tuıkuler N. Çamlıdağ Kısa haberler Okul radvosu Cocuk bahçesl Cocuk korosu Kısa haberler Karma fasıl toDİuIuSu Reklâm Droeramları Haberler ve hava d u r u m u K u u ı k ilânlar Parlâmertoda secen hafta Turküler Nerıman Tufekci Yuksek oğrenım gençhgi ve sorunları Hafıf muzık Pıvano sololan Sarkılar A. Buvukataman Anılarla Ataturk 24 saatın olavları Reklâm Droeramları Haberler ve hava d u r u m u B m u k bestecıler Hafıf muzık KaDanıs ISTANBVL IL RADYOSU Acılıs \ e Drosram Sızın ıcin Kucuk konser I>1 akşamlar Senfonık m u î i k Turkıveve hos eeldmll Akşam konserı Beraber secehm Dort ruz2arın eetırdıeı ezeıler Konccrtolar Akuam konserı Beraber secelım Dort ruzgarın getırdıgı ezfiiler Koncertolar C £an melodıleri Caz muzıcı Sevılen sesler Gece \ a r ı s ı ıcın Proaram ve k a o a n i ! de, nazik olmıyan hareketln yanYUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Kabahat yaptıkları zaman sı. 6 Kış bahçesi, Kapalıçarşıda açık şemslçocuklara gosterilen «tokat» a baye ıle gezmeye zan da boyle denıhr (bır sayı ve alkanlara verlbır soz). 2 Iplik bukme veya lecek emir. 7 dokuma aracı, ıhtıyarlarm saçları Orta yerde kalboyle bır hal gosterır. 3 Tıcaıruş boşluklar ret alanına atılanlar boyle bır şe(çoğul). 8 Kyi goze almadan para kazanazan okuma kumazlar (uluslararası bır terım), leleri (çoğul). 9 bır erkek adı. 4 Alafranga kay Tıcaret yamak çeşıdı. 5 Yanma tehlıke Kvvella runku panlarm temel sıne maruz olan yerlere konulan bulmacaniD alış • verış yerL ve kaplanan sıcağa dayanır mad OaJledilml» wkU KBC ICAPiNSlZ IMA GÖCE, GABTH'I Ç BIR SOLDAN SAGA: 1 Bu tarıhte Kıraliçentn d&vetlısi olarak Curohurbaskarumızın İngıltereye bir seyanat yapacağı açıklandı (bir sayı ve bir soz). 2 Iplık meydana getirecek hareketı yapma, sıcim. 3 Eski saz sairlerimizden birinın adı. 4 Birini ıleriye dogru itme ve dUrtme, iflâs etme tehlikesıne uğrayıp tasfıyeye tâbi tutulan bır bankamızın adı. 5 Denız hayvanı avlama vasıtalarından, Başkentimlz. 6 Lüzumsuz eşi"a ortada kalmasm diye kaldınlıp oraya konulur, eskı Yunan filosoflaıından bıri. 7 Acıklı konuda tiyatro pıyesı, kılıç gibi bıçak. 8 öğüt verilen çocuklara en sonunda soylenilen sbz, jeometri şekıllerinden. 9 «Kırbaçı ses çıkartacak şekilde salla!» mânasına bır emır, nota. EVVELKÎ OÜNKÜ BULMACANIN HALLEDÎLMltj t$EKLİ NASIL HALLEDİLECEK Yukarıdaki rakamb bulmacada sadece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır. B05 kalan 12 karenİM içine 1 den 9 a kadar uygnn birer rakara koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bölme işaretlerine dikkat ederek soldan sağa ve yukarıdan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bıılunıız. Biraz vaktinizi alır ama, boş, vaktinizi hoşça ceçirmiş olursunuz. ORHAN Islıkları 57 Uuuuf.. kım dıjorum! Bu da futbolcu. GulereK sordu: Futbolcu musunuzT Futbolcuyum. Ortahaf mı? Hayır. Sağaçık! Aklı kaçık, dedı hızla uzaklaştı. Masaların aralarında dolaşıyor, yerlerden habire şıse kapağı topluyor, sataşanlara vurujor, lâf \etıştirmeğe çalışıyordu. Sonra bırden kayboldu. Ortahaf biralarımızı tâzelettı. Dikkat edıyordum, bızım masa masaların en hafıfıydı Ka^ar peynmyle bira. Garsonlar gelıp geçerken bakmıjorlar, baksalar bıle yuzlerını buruşturuyorlardı. Ortahaf: Aldırma, dedı. Ay sonlan. Maaşımızı alaiım, sonra bak gore.. Geç vakıt kalktık. Ortahaf: « Bar hayatı bu saattan sonra başlar..» dedı. Gerçekten de, faytonlarla hususî ya da taksıler dolusu beyler, beyefendıler, buyuk toprak ağaları sokün etmıştı. E, fabrika revırıne gidecek mısın? Hayır, dedım. Saklama benden! Valla gıtmiyeceğım. Şurdan şöylee.. haydi bana eyvaliah.. Aynldık. Bırtakım sokaklardan caddeye çıktım yeniden. Cadde bomboştu. Arada sarhoş yuklu bır fajton, ya da hususi geçıyor, sıra sıra elektnklenn aydınlattığı hayvan pislığı kokulu havayı allak bullak edıvordu. Kendı kendımle sohbete dalmıstım: Gıdecektim. Uyuyorsa uyandıracak, benden bıçak gıbı a>rılışının nedeninı soracaktım. « Ya kapıcı ıçeriye bırakmazsa?» Kendımi kendim cevapladım: « Dayatırım!» « Herif lâf anlamazın bmyse?» « Anlıjacağı dılden konuşuruml» « Gme anlamazsa?» 1 « Zorla anlatırım » « Zorca senden sıkıysa?» Gerçekten de, zorca benden sıkı, yânı daha guçluvse de, benı alasağı ederse' Daha kotusu, al aşağı ederken o, uyanır da al a$ağı edıldıgimı pencereden gorıirse? Ne yapmam gerekırdı' « Çeker vururum herıfı'» « Nevle'» « Tabancavla'» « Har.ı tabanca*1» • Bulurum..» Olmıvacak şevdi anlıyordum ama, o an gercekten de. ne yapardım? Benimki belki de kah KİMAL konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU BEYAZGUL A \ K A RA 06 25 06 30 07 00 0,05 07 30 07 45 08 00 08 05 08 10 08 40 09 00 09 20 09 "5 09 40 10 00 10 40 10 55 11 15 11 30 12 00 12 15 13 25 12 ",0 13 00 n no n "0 14 00 14 15 1* 35 14 55 15 00 15 15 15 45 15 55 16 00 16 10 16 30 16 55 17 00 17 20 17 30 18 00 19 00 19 15 20 00 20 20 20 40 20 55 21 00 21 05 22 05 2225 22 45 ?3 00 23 45 24 00 Acılıs. oroBTam Guna\dın Kove haberler M Yıldızdoâandan sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah muzıeı Ankarada bueun Kucuk ilânlar Her telden Turküler gecıdi Kısı ve cevresi Sabah konserı Kısa haberler ve K ilânlar Atkasi varin c Okul radvosu Sarkilar Melodıden melodive Cocuk bahcesı Konser saatı Zekı Oeuzdan turkuler Kıbrıs saatı Kuçuk ilânlar Beraber ve soıo sarkılar Haberler. R G de busun Hatıf muzık RckUm oroBramlan Cocuk bahcesı M Sevıandan sarkılar Bueun ıcın sectıkleıımız Kısa haberler ve K ilânlar Bağlama T ovun havaları Konser saati Plâklar arasında H. Sozerıden turkuler Gonul Suilerden sarkılar Gonul Soylerden şarkılar Cesitll muzik Kısa haberler ve K. ilânlar Kov odası Yurttan »esler Reklâm programları Haberler ve hava d u r u m u Kuçuk ilânlar G Se\ ımden turkuler Bırlıkte dusunelim Solmaz Tesmenden sarkılar Kuçuk konser t'vkudan once 24 saatın olayları, K. ilânlar Mıkrofonda tıvatro T B M M saati Kemal Oncandan sarkılar Haberler ve hava durumu Opera albumunden Gece varısına doâru Kaoanıs kahasını saiıverır, benı yerlere geçırırdı En ıyisı, i"=ı buralara kadar götürmemek Adam adam, hattâ Ortahaf'ın dedığınce, kendıme «Buyuk adam» pozu vererek: « Evlât burada bır hanım var. Gormek ıstıyorum..» derdım. Derdım ama, ya<:!m ne başım neydı kı adam bana yajlı başlıhğı \akıştırıp: « Emredersıniz beyefendı!» karsılığmı verdıkten sonra fındık kabuğuna girsmî En ıvısı cart curtsuz yanaşmaktı: « Kardesım, burada bır hanım var. Gormek istiyorum. Kaabıl mı acaba?> O da ınsan nihayet• « Kım''» dıye sorar. « Falan.» « Ha evet. Yeni tâyin olundu. Neniz?» Anlatırım. Uzun uzun, bıitün ayrıntılarına varıncaya kadar anlatırım Acır. Belki de içeri alır beni. Gecenın o saatında, karyolasının başmda. Konuşuruz Aksılık edemez. Ederse çok fena yapacağımı kes tırır. « Bu saatta, buraya nıçın geldm?» « Senın için!» « Beni kaldırıp atmamış mıydın?> « Pışman oldum.» « Ne ıstiyorsun sımdı?» « Seni'» « Ne olacak?» « Karım olacaksın..» « Olmam!» « Olacaksın!» Çevık bır davranıs Ko!la,rımın ara^ına alırım onu. Dudaklarım ağzını kapatıverır tııler. Ağlar Fırtına gıbı bosanarak guzelce boyar benı Her ie\e ıazıyımdır Kalk derım Kalkmaz. Zorla kaldırırım Sırtına manto=unu atar, elınden tutup getırırım annemın evıne Annemler kımbıhr kacmcı uykudalar. Anahtarımla açarım kapıvı. Girenz Hasta yattığım sıra geldiği oda Sovunur preriz latagımıza Sabahlevın annemler bizı birlıkte bulurlar Sonra evlenme ışlemi, ardından duğun . Kendim, fabrıka revirınm kapısında bulunca, kafamdakı fılım koptu Işçı mahallesıne lok gibi oturmu<! basık catıh. aydınlık pencereleriyle fabrıka. ıriercesıne çalışıyordu Pevırın percereleri karanhk Kapıva sul.uluvorum Bırkac ha>=amaklı merdiven, çikıyorum Be\az bovalı cam kapısı karan lık Elımı riı.ğmp>e uzatırken arkamda kalm bir ses 1 7 Ne var' Ne istiyorsun Donuvorunv Pala bıvıklı. ırıvarı bırı Ürerinde mah,ılle bekç'lennınkmı hatırlatan kahverengı bır gıvı Dık vakalı U'ÎUI ıını! anlatıyorum. Dıkkatle dınliyor. Hatırlıyor birden: (Arkan var)