26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
#» I #* f V l\ l\ (Okul ve Genç Subaylık Hâtıralan) GENERAL ALİ FUAT CEBESOY Mustafa Kemal'ın fcımüğl tk, Orta, Lıse ogrenimi Harbokulunda flk gün Uk ve son dayak Oğretroenlerimiz Harbokulundan v , ı d l 2 Sarayına Harb Akademısınde Harb Akademlainden zindana Hurriyet mucadelesi İhtila lin lideri kim olmalıydı? Mustafa Ke~mal'i ağlarfeen gdrdum.» Bunlar, fevkalâde temiz basıian bu kitaptan bazı bahislerdir. CUüi 15 liradır. INKttÂP ve AKA KITABEVIERİ İlâncılık 945005 cumnurı 45. yıl sayı 15360 KÜRDCÜSÜ: FUNÜS NADt Telgrat ve mektup adresi: Cumhuriyei Telefoniar: 22 «2 90 22 42 96 Istanbul Posta Kutusu: tstanbul No 246 2 2 4 2 9 7 2 2 1 2 9 8 2 2 4 2 9 9 PSİİCANALİZ Psikanalizil yaratıcısı Sigmund Freud'ün hayatı ve Iseri üzerine bir inceleme y«zısı ışığtnla cinsiyetle ilgili araşürmaları bu kitapta Selâhatön Hilâv'ın kalemiyle çevıilerek biraraya getirümiştir. Varlık Yaymevi 5 l i r a . İlâncıuk: 55/4989 Cumartesi 6 Mayıs 1967 Orman Kanunu Tasarısı üzerinde Ankara'da toplantı yapıldı. Orman Fakültesi bir bildiri yayınladı Prof. Nihat Erim ve Dr. Kemal Satır Grup Başkan Vekili olacaklar II Orman Genef Müdürü Haysiyet Divanına verildi Başbakan Demirel Tasarı, Anayasa ve kamu yararına aykırıdır II Sait TERZİOĞLU ANKARA Orman Kanununun ormanı tanımlayan birinci maddesinde değişiklik yapdmasını öngören yeni tasan taslağına karşı çıkan mesleki teşekküller, organlanna hazırlattıkları raporlarla da yetinmeyip orman konusunda yetkili kişileri önceki gün bir araya getirerek bir (istişarî toplantı) düzenlenüşlerdir. ^ "Ayrılanlar millî bakiyeye 4 muhtaç haldedir,, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Olağanüstü Kurul. • tayda 8'ler konusunu, daha sonra Parti Meclisinde boşalan üye» likler konusunu halle* den CHP, Prof. Nihat Erim ve Dr. Kemal Satır'ı Millet Meclisi Grup Başkan vekilliklerine seçme karannı almıştır» ANKARA (Cnmhnriyet Bfirosn) Orman muhendisleri önceki akşam yaptığı bir toplantıda, Orman Genel Mudüru Hakkı Suha Karamızrak'ın Haysiyet Dıvanma verilmesını kararlaştır mıştır. Bilindiği gibi, Orman Genel Müduru Hakkı Suha Karamızrak, bırkaç gun önce Orman Kanununun bırıncl maddesınde değışıkhk yapılmasına karşı o lan Genel Mudurlük teknık per sonelinden bazılannı Özel Kalem Müdurlüğü odasında toplamış ve bır süre hürrıyetlerini tahdit etmis ve baskı yapmak maksadıyla müfettişlere ifadelerıni aldırmıştı. Bu hareket uzeTine Genel Müdürlükte gorevli orman yüksek muhendisleri, orman muhendisleri odasına muracaat edeTek oda mensubu olan Hakkı Suha Karamızrak hakkında ıdarî kovuşturma yapılmasınj istemışlerdır. önceki akşam toplanan Oda Yonetim Kurulu, Genel Müdurun Haysiyet Divanına sevkıni oy birliği ile kabul etmiştir. Haysiyet Divanı tüzuk gereğince Karamızrak'a ya ihtar veya para cezası verebilecektır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Pakıstan ve îran'a yaptığı resmi gezılerden sonra, dün yurda donen Başbakan Süleyman Demireı, Esenboğa hava alanında gazetecılerle konuşmuş ve «gezilerinin çok olumlu geçtiğini» belirterek, bır soruya karşılık, «CENTO var dır ve var olmaya devano edecektir» demiştir. Türk hava kuvvetlerı&in C130 tipl bir uçagı Je Ankaraya gelen Başbakan Demirel ve eşi, Esenbo ğa hava ^lftnindfl, çok kalabalık bir topluluk tarafından karşılanmıştır. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural ve Adalet Bakanı Hasan Dınçer, Demir• el'ı, uçağm merdivenlerinde selamlamışlardır. Dsmirel bundan Başbakan Demirel yurda döndii 9 mayısta yapılacak Grup toplanUsında Grup BaşkanvekiUikleri için Prof. Nihat Erim v« Dr. Kemal Satır'ın adaylığı telc» lif edilecektir. Meclis Grupu CHP Millet Meclisi Grupu düa Ahmet Şener'in başkanlığında toplanmış, bir konuşma yapan Genel Başkan tndnü, «Bu b&di* selerden sonra ilk işimiz toparlanmaktır» demiştir. Inonü aynca, şunlan söylemiş* tir : «Gecen yıl, millî bakiye »Vstemi için iktidar ile bizim aramııd» bir anlasma olmasını arzulayan arkadaşlar şimdi bizden aynldılar ve ınillî bakiyeye mul» taç haldedirler. Nasıl hareket edecekler görecegizj» Pro/esör/er Kurulunun bildirisi Orman Fakültesi öğretim üyeleri ve yardımcılan dün ortak bir bil dıri yayınlayarak, Orman Kanununun birinci maddesinin değıştırilme smı on goren, kanun taslağı ile geçici madde taslağının, kamu yararına ve Anayasanın 3Î ve 131 ınci maddelerine aykın olduğunu açıklamışlardır. Orman Fakültesi Profesorler Ku rulunun hazırladığı bıldıride, kanun taslağının, Anayasa teminatı altındald geniş orman alanlannın orman rejiminm dışında bırakılma sını, devlet mülkıyetine geçmış bulunan ormanlarm özel kışilere dev redilmesini, mümkün kıldığı ve or man alanlarının azaltılmasına yol açtığı belirtilmekte, ozetle şöyle denilmektedir: «Taslağın hazırlannıa gerekçesi olarak gosterilen halk orman iHşkilerinin düzenlenmesi, orman alanlannı daraltmakla değil, istikrarlı bir ormancılıl' po litikası. sosyoekonomik tedbirlerin sağlanması ile gerçekleşebilir.» Bu toplantıda, Orman Genel Mudurluğünun hazırlarnakta olduğu tasarı taslağı ıncelenmiş ve sonuç olarak 3enel Müdurlüğün hazırladığı taslak kanunlaştığı takdirde, ormanla halk münasebetlerinm düzenlenmesine ımkfin olmadığı gibi problemlerm daha da artacağı tesbit olunmuştur. Değişikliğin reddi kararlaştı Toplantıya Katılanlardan 20 sl ormanm tarifıni defiştırmek üzere Orman Genel Mudürlüğunce hazırlanmış bulunan rasarı taslağının çok sakıncalı netıceler doğuracağını ılen sürmtişler ve oybirliği ile bu değışıkhğın reddint kabul etmışlerdır. Bu arada vanlan kararlar czetle şoyle sıralanabilır: a) Memleketiraizdeki orman • halk problemleri orman kanunuo da yapılacak tarif değişikliği ile halledilemiyecektir. b) Mevcut orman kanunundald halka vararlı hükümlerin tttbik edilmesi gereklidir. Mevcut kanunun 13 üncü maddesındeki hükme gör orman içi köyleruıde oturan vatandaşlann kalkındınlması için butçeye her yıl 50 milyon lıra konulması gerekmektedır. Oysa kı 10 yıldanben tatbik edilen orman kanununun bu maddesındekı hükiım yerine getirılmemış ve ancak 10 yılda bu maddeye dayandarak, yılda sadece birer milyon liradan 10 milyon aynlabilmiştir. Aynca bu para ile orman içi köylülerinı kalkmdırmak maksadiyle bir teşkilât kurulması da gerekr.iektedir. Bu teşkilât da bugune İnönü'nün konuşması Toplantıda ilk sozü Inonü almış ve özetle şunları söylemiştır : «Grnplarımızda seçimler yapacağız. Ondan önce siz arkadaşlarımla temasa gelmek istedim, Geçen olaylardan hepimiz tabiatıyla üzüntü duyduk. L'zun müd det beraber çalıştığımız arkadaşlar bizden aynlmıslardır. Aynlıgın türlü sebepleri ifade olunsbillr. FaJuıt a&lmd» bir fikir a y nlıgı vardır. Uzlasm» gittikçt daha güç hale gelmişti ve sonunda bugünkü netice hasıl oldu, Sivasi hayatta bunlar olur ş e y lerdir. Bnnu bir facia gibi kabul etmek, siyaseti bilenlerin hakkı degildir. Anlaşma olduğn zaman beraber çalışılır, fikirleı ayrıldığı zaman medeni olarak ayrılmak mümkün olmalıdır. (Arkası Sa. 7, Sü. 5 te] Demirel'in demeci Başbakan Demırel, şeref kıtasını denetledıkten sonra gazetecılere «Pakistan ve tran da, Tflrkiye gibi kalkmma çabası içindedirler. Kalkmma plânlarımızı daha yakından tanımamız aramızdaki ikili isbirliği imkânlannı daha sıhhatle tespit etmeye yardım edeceği gibi RCD içindeki çok taraflı gayretlerimize yeni bir hız ve mâna kazandı(Arkası Sa. 7, Sü. 1 de) M. Çağlar Istanbul Emniyet Müdürü oldu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Emniyet Müdürü Muzalfer Çağlar'ın Istanbul Emniyet Müdürluğüne atanmasını ongoren karamame Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından onaylanmıştır. Bugünlerde açıklanacak olan karamameye göre, İstanbul Emniyet Müdürü Haydar Özkın ise bir ilde Valilık görevine atanmıştır. RUSSELL DİVANI ÇALIŞIYOR 17 kişiden kurulu ve Sartrcln baskanlığını yaptığı Russell Divanı, «Vietnam savaş suçlulanm muhakeme etmeyc başlarken görülüyor. Soldan ikinci mahkeme uyesi T.İ.P. Başkanı M. Ali Aybar'dir. Bu arada Jean Paul Sartre, A.B.D. Dışişleri Bakanı Rusk'un «ihtiyar bir İngiliz'le (Russel) eğlenmek istemiyorum» şeklindeki demecine şu karşılığı vermiştir: cDean Rusk'un cevabı, bu zavallı adamın bütün bayağılığını ortaya koyUyor. Amerikan Dişişleri Bakanbğmni basit bir memuru için, 94 jaşında olson olmasın Lord Russel ile kendini karsılaştırmak bir cüret işidir.» Basın toplantısı Diğer taraftan Istanbul Üniversitesı Talebe Birliği Başkanı Ufuk (Arkası Sa. 7. Sü. 2 de) İnönü İngiliz gazetecileri ile görüştü unün •rtıort Russell Mahkemesi Polonya Dış Işleri Bakanı Istanbula geldl Dun sabah Izmır'den Ankara>a gıderek Başbakan Demırel'le goruşen, akşam üzerı de şehrimize gelen Polonya Dısıslerı Bakanı Adam Rapachı temaslarının «Mükemmel bir sekilde sonuçlandığını» söylemıştir. Normal program değiştiğinden, 7 saat rotarla özel uçaklarıylâ, Istanbula gelen Bakan, program dışı Başbakan Demırel'le goruşmesinde anormal bır taraf olmadığmı, Başbakanın ancak yur da dondukten sonra kendısıvle temaslarda bulunabildiğini belirterek, ozetle şunları soylemıştrı: «Sayın Demirel ile uzun bir %ö rüşme yaptık. Bilhassa bugünkü (Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) Bertrand Russell'in tesebbüsüyle kurulan mahkeme Stockholm* de ise basladı. Mahkemede üye olarak bulunan J.P. Sartre, durusmada, Vietnama gönderilen tahkik heyeti raporlannın incelenecegıni ve bazı noktalarda kesin cevaplar aranacağını bildiriyordu. Noktalann basında halkın kitle halinde yokedilmesi demek olan genocide suçunun islenip işlenmediği var. Amerikanın saldırgan olup olmadığı. Vietnamlı askerlere gayriinsanî muamele yapılıp yapılmadıgı, rehinelerin öldürülüp öldürülmediği, yasak silâhların kulUnılıp kullamlmadığı v.s. var. Aslında bu mahkeme resmî bir kurnlus degildir. Ama alacağı kararların dünya kamu oyunda uzun süre tartısılacağı, hattâ Amerikan kamu oyuna bile etki yapacafı süphe götürmez. Etkinin yeterli olması birtakım sartlann, özellikle tarafsızlık şartının bulunmasına ve bu sarta uyulmasına baglıdır. Acaba mahkeme tarafsızlıtı kurulusundan bu yana sağlavabilmis midir, ve sağlayacak mıdır? Delilleri nasıl değerlendirecekler, raporlan hazırhyanların peşin yargılan nedir? Bunları biliyor değiliz. Şimdilik elimizde sadece Sartre'ın feısa açıklamasiyle, aynı mahkemenin üyesi olan TJ.P. Genel Baskanı Sayın Mehmet Ali Aybar'ın dnruşmaya gideTktn verdiği demeci bulunuyor. Sartre demecinde, tarafsızlığa, deliller ve raporlann incelenmesinde titizlikle riayet edilepeSini sövlemekte ve bu sartı zedelivecek ifadelerden kaçınmaktadır. Sayın M. Ali Aybar da, hareketinden önce, «sorulara tam bir taratsızlıkla ce\ap aranacağından, mahkeme kararlannın adaleti hakkında kimsenin süpheye düsmemesi gerektiğinden» söz etmiş ve «Aksi takdirde mahkeme ödevini yapmamıs olur» demiştir. Sayın Aybar'a göre bu mahkeme önyargıları tesçil etmek için değil, haklıyı haksızdan ayırdetmek için kurulmuştur. Gerçekten Vietnam'daki savas, Toynbe'nin dedifi gibi, «insanlık için jüz kızartıcı bir savas» tır. Deliller ne olursa olsun, insanların Öldürülmesini tasvip etmeğe, hele Amerikanın, tanklariyle toplariyle, uçaklariyle bir tarafa ağırlık koymasmı hos görmeğe imkân yoktBr. Zaten Amerika dahil, dünya basını bu çirkin savaşın karşısındadır, ve dünya kamu oyu, çatısma konusunda yeterli kanıy5* varmış gibidir. Şu var ki, basın, Vietnam meselesinl tam tarafsızhkla inceliyecek gayriresmi de olsa bir mahkeme şeklinde düşünülemeı. Basın, gördüklerini de|erlendirir, bir yaTgıya vanr. Ama mahkemenin tarafsızlığından süphe edildiği zaman onun adalet vasfı kalmaz, mahkemclik vasfı kalmaz. Hele gayriresmilikle birleşince alınacak sonuç hiçbir değer tasımaz. Russell Mankemesinde üye olan Sayın Aybar'ın giderayak verdiği demecin ikinci kısmı pesin yargıyı gösterir ve tarafsızlık iddi*lariyle çelisir mahiyettedir. Nitekim Sayın Aybar tam bir tarafsızlıklâ ise el konulacağını belirttikten sonra Amerikanın Vietnam'da islediği cinajetlerden, sivil halkın öldürüldüğünden söz etmekte, dolayısiyle pesin yargısını ortaya koymaktadır. Bu yargıdan anlaşılmaktâdır kı, bahsettiği tarafsızlık ancak usullerde tarafsızlıktır ve karar hukuk usulleri içinde alınacaktır. Süphesiz bir yargıç, önüne gelen olayda, hele olaym devamını izlemis ise, suçlu ve suçsuzu ayırmak bakımından pesin yargıya varabilir. Ne var ki yargıç, delilleri inçelemeden, olay hakkında kanısını açıklarsa tarafsızlıktan aynlmış olur ve artık usulde tarafsızlık iddiasının da değeri kalmaz. Sayın Mehmet Ali Aybar ysrgılama mrifesinde bu hatajı işlemistir. Ve demeç, laten hukuk temeline dayanmavan Russell Mahkemesinin alacağı kararın inandırıcılıgını hu«hıitun nrtadan kaldırmaktadır. İstişarî toplantı üyeleri aynca, hazırlanmakta olan yeni tammlama maddesınin orman • halk ilışkilerinin duzeltilmesı sloganı ile kamufle edılmeye çahşüdığı, oysa ki tasannın bakikt gayesinin orman sahalarının uzel sahıslara tevziini hedef tuttuğu, ileri sürül müştür. Hakıkı gaye "AP'yi biz muhaiazakâr biliriz, onlar bizi ne sayarlar bilmeyiz,, ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Ismet İnonu dun akşam Partı Genel Merkezmde memleketımızı zıyaret etmekte olan 10 tngılız gazetecısinin çeşıtlı sorularına cevap vermış ve «Sosyal meseleleri demokratik rejim içinde vatandası tatmin edecek bir yolda halletmeye çabşıyoruz. Sosyal meseleleri ifrat yolu ile halletmek isteyenlerin karşısında en büyük engel biziz» demıştır. İnonu, «Halkçı ve devletçı ılkelerıne rağmen CHP'nin 17 yıldır seçım kaybetmesıyle» ılgılı b.r soruya ozetle su cevabı vermıstır: «Bugün Anayasamıı lâyik, Cumhuriyetçi, demokrciık sosyal, hukuk devleti esa^uu almıştır. Ve siyasî parUlerin çoğnnluğu bn esas nnsurları kabnl etmislerdir. Bunu bir büyük evrim saymıyorlar mı? Bunun dünyada baska bir örnegi var mı? Bnnu biz temin ettik» İnönü ortanın solu terimiyle kendilerinin aşın olduklarının ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) soylendiğini belutmiş, CHP için Orta Doğu Teknık Ünıversıdeki bolünmeye c'eğuıerek «Bir tesınde, iş adamlarının yardımtürlü bir araya gelemedik. Biraz larıyle mşa edılecek olan ıkı oğbenhn yaşımın da tesiri olduğunu rencı yurdunun temellen, dun ramyorum. Ama bunu kendileri sabah Üniversite'de törenle atılkeşfederler diye söylemiyorum» mıstır. demıştir. Torende bır konuşma yapan «APTİ BİZ MUHAFAZAKAR Rektor Kemal Kurdaş, yurt bıSATARIZ» nalarımn yapımına yardım eden Scotsman gazctesınin muhabiriis adamlanna tesekkur etmış ve nın «AP ile CHP arasındaki teVehbı Koç'un bırbuçuk milyon (Arkası Sa. 7, Sü. 6 da) lırahk yardımından oturu bınalardan birıne «Koç îurdu» adının verileceğını bıldırmıştır. 400'er kışihk yurt bınalanmn aralık ayı sonunda bıteceğını de > belırten Kurdaş, butun vatandaşlan yurtlar için yardıma davet etmiştir. Bır sureden ben şehrımızde denetlemelerde bulunan Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Vedat A)ı Özkan gazetemıze verdığı ozel demeçte, mevcut sağhk sıstemının fevkalâde kotu ışleyen bır sıstem olduğunu ve temelden çüruk olan bu sıstemın değıştırılmesı gerektığını belırterek, «Türkiye'de sağlık probleminin çözümlenmesi ancak Türkiye çapında safelık sigortasının knrulması ve hastanelcrin tek elde toplanması ile mümkün olacaktır» demıştır. Hastanelerde, 13 farklı ödeme sıstemınin uygulanması yuzunden çok buyuk aksakhkların doğduğuna ışaret eden Bakan, bu yüzden Anayasa termnatı altındakı sosyahzasjon sıstemınden de verımlı sonuç alınmasmın mumkun olmadığını soylemıstır. Orman halk ilışkilennin düzen lenmesi için gerekh hal çareleri üzerinde de durulmuş ve bu konuda özetle şu sonuçlara varılmıştır: « Ormancılığın da diğer sektörler gibi çeşitli problemleri mevcuttur. Orman içinde ve ci(Arkası Sa. 7, Sü. £ de) Problemler ve hal çareleri Şükran SONER Orta Doğu Teknlk Üniversitesindeki yurtlann feme/ı atıldı GENÇER DAMDA (Fotograf: T Dıvıtçioğlı llham Gencer 'Dam,da kendiı yakmağa kalkıştı! Sahıbı bulunduğu «Dam» kı lubunun su oluğunu tamır ettı medığı ıçın ev sahıbı tarafınds turıstık belgesının elınden ald nldığım ıddıa eden, aslında ı vergı ve kıra borçlarını odem dığı ıçın kulubu muhurlenen s natçı tlham Gencer, dun kend (Arkası Sa. 7, Sü. 4 tı İlâç meselesi îstanbulda bulunduğu surece yerh ve yabancı ılâç sanayıının çahsmalannı denetleyen (Arkası Sa. 7, Sü. 2 de) f D AKİKA : " Temizi burada! Roma (a^.) Profesör Gartano Del Vecchıo, valiye yazdığı bir mektupta, Roma'nın dünyamn başka şehirlerinde görülmedik derecede pis olduğunu belirtmektedır. Profesöre göre. yollara, parklara, nehir boylanna atılan ve kaldınlmıysın çöpler, srnekler ve çeşıtli haşeratuı çoğalmasıns yol açmakta, bunlar da mikrop taşımaktadır. Cumhuriyet'in notu özel olarak yaptığunız tahkikat sonunda, bu zatın, Roma'dan başka şehirleri pek bihnediği bele Istanbula hiç uğramadığı, anlaşılmıstır. D. N. llkbabar kıyafetlerini sunan defilelerden biri de dün Hilten oteli salonlarında seçkin ve kalabalık bir dâvetli kitlesi önünde yapılmıştır. Faize Sevim modaevinin düzenlediğl defilede özellikle içine mayo giyilen transparan plâj kıyafetleri dikkati çekmiştir. Resimde manken Oya'nın tskdim ettigi boncuklardan ympılmı» bir elbise ALTI OK'UN ENGAMI..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear